Jump to content

İslam kadının yeri konusunda küçük bir demeç


Recommended Posts

Yobaz ideolojisi ve zihniyetlerinin aksine islamla birlikte kadına verilen değerin ve kadının toplumdaki yeri sınırları ve öneminin ilkelerinin temeli atılmıştır.

İslamdan önce kadınlara yapılan muamele ve eziyetler islamın gelmesiyle daha aza indirilmiştir.

İslamı yalan yanlış yorumlayan yobaz ateistler bu ayetlere ne diyecek?

KUR'AN da insana verilen değer..

Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13)

Anne ve babanın yeri

''Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Banadır. (Lokman Suresi, 14

Evlilik hayatında kadına verilecek değer

Onda sükun bulup durulmanız için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, Onun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (Rum Suresi, 21)

Kadınların gönlü alınarak,hoşnut bırakılarak boşanılması

Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın. Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Allahın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allahın size verdiği nimeti ve size öğüt olarak indirdiği Kitabı ve hikmeti anın. Allahtan korkup-sakının ve bilin ki, Allah her şeyi bilendir. (Bakara Suresi, 231)

Kadınların, Boşandıktan Sonra Maddi Olarak Güvence Altına Alınması

(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır. Bu, sakınanlar üzerinde bir hak (borç) tır. (Bakara Suresi, 241)

Boşandıktan Sonra Kadınların Barınmalarının Sağlanması

(Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla zarar vermeyin. Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğumlarını yapıncaya) kadar onlara nafaka verin. Şayet sizler için (çocuğu) emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin. (Durum ve ilişkilerinizi) Kendi aranızda maruf (güzellikle ve İslama uygun bir tarz) üzere görüşüp-konuşun. Eğer güçlük içine girerseniz, bu durumda (çocuğu) onun (babası) için bir başkası emzirebilir. (Talak Suresi, 6)

Kadına Zorla Mirasçı Olunmaması

Ey iman edenler, kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkışmanız helal değildir. Apaçık olan çirkin bir hayasızlık yapmadıkları sürece, onlara verdiklerinizin bir kısmını gidermeniz (kendinize almanız) için onlara baskı yapmanız da (helal değildir.) Onlarla güzellikle geçinin... (Nisa Suresi, 19)

Yetim Kadınların Haklarının Korunma Altına Alınması

Kadınlar konusunda senden fetva isterler. De ki: Onlara ilişkin fetvayı size Allah veriyor. (Bu fetva,) Kendilerine yazılan (hakları veya miras)ı vermediğiniz ve kendilerini nikahlamayı istediğiniz yetim kadınlar ve zayıf çocuklar (hakkında) ile yetimlere karşı adaleti ayakta tutmanız konusunda size Kitapta okunmakta olanlardır. Hayır adına her ne yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir. (Nisa Suresi, 127)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamiyet erkeğin çok eşlilik hakkını 4'le sınırlamıştır, kadının çok eşlilik hakkını elinden almıştır. Bu adaletsizliktir.

Ayrıca terbiye amaçlı kadını dövmeye izin veren kuran neden terbiye amaçlı erkeği dövmeye izin vermez?

Ama bu bile değil beni İslam'dan tiksindiren nokta. Kadını mal gibi gören o erkeğe çok eşlilik hakkı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi açmış olduğum başlıkta yazdıklarımı buraya da kopyalayayım.

Kuran'da 4 eş hakkı ile ilgili Müslüman arkadaşların söyledikleri genel olaraş şu cümleler oluyor... "yetim ,yoksul ya da dışarıda kalmış kimsesiz vs kadınlara nikah düşer denilmiştir(tabi ki kadının rızası var ise) çünkü KURAN ileride kadın nüfusunun artacağını ve bazı zavallı kadınların dışarda kötü muameleye maruz kalıcağını düşünerek erkeklere onları evinize nikahla alıp bakın denmiştir" "bu 4 eş hakkının cinsellikle bir alakası yok".

Sonuç olarak o yetim kızları nikahlarına alıyorlar ve o yetim kızların da arzuları oluyor tabii. Onlarla cinsel ilişkiye de giriyorlar. Bunun yerine neden zengin adamlar hanımları aracılığıyla o kızlara ev açıp yardım etsin gibi bir tavsiye yok Kuran'da? O bahsedilen cahiliye devrinde kadınlar da döneminin esaslı ticaret insanlarından da olabiliyordu (örn. Hz. Hatice). 4 eş alma hakkı gibi insanın şerefini ayaklar altına alan sistem (zor durumdaki kızlar elbette bunu kabul eder, alternatifleri yok ama emin ol ki içleri acıyordur genel olarak) yerine hanımı aracılığıyla yardım olsaydı. Onları kurtarmak için deniyor da, 4 adet yetim kızı eve alıp da sonra onlarla cinsel ilişkiye girmemek de olacak iş değil. Erkek istemese kızlar ister çünkü onların da sekse ihtiyacı olur. Ve 4 adet kadın adeta kendileri birer malmışçasına 1 adet erkeği paylaşır. Bunun elle tutulur yanı yok.

Ayrıca Kuran her döneme indirilmiş bir kitaptır. Eski dönemler dışında dünyada kadın nüfusunun erkek nüfusunu geçmesi gibi bir şey olmadı. İstatistikler çoğunlukla kadın ve erkek nüfusunun neredeyse eşit olduğunu gösteriyor. Ama şu son dönemlerde Çin'de doğacak bebeklerinin kız olacağını öğrenen aileler bebeklerini kürtajla aldırdıkları için şu an ERKEK NÜFUSU KADIN NÜFUSUNDAN fazladır.

"Dünyada KADIN AÇIĞI 66 milyon!

Çin ve Hindistanda erkek-kadın dengesi kadın aleyhine sürekli değişiyor. Her 100 kız çocuğuna karşılık ortalama 117 erkek doğuyor olması dünya demografisinde de önemli değişimlere yol açarken, yaşlı nüfusun giderek artması ve sosyal güvenlik gibi çok ciddi tehditleri de beraberinde getiriyor.

Dünyada kadın-erkek nüfus dengesinde 66 milyon kadının eksik, Doğu ülkelerinde erkek çoçuklarının tercih edilmesi ve ultrason sayesinde kız ceninlerin kürtajla alınması kız çocuk sayısını azalttı.

Dünya genelinde ve Türkiyede her doğan 100 kız çocuğuna karşılık 103 ila 106 erkek çocuk dünyaya gelirken, bu sayı Çin ve Hindistanda 120 hatta 132ye kadar çıkıyor. Kadın sayısındaki bu kıtlık dünyanın demografik dengesinde de önemli sarsılmalara yol açacak gibi görünüyor."

Yani şu an erkek nüfusu çok daha fazla ve uzmanlar bu gidişle (doğacak çocuğun cinsiyetinin öğrenilebilmesi akabinde kız bebeklerini aldıran aile sayısı her geçen gün artıyor) dünyadaki kadın kıtlığı daha da artacak diyor. Yani 1 kadına 1'den fazla erkek düşüyor.

Ayrıca maddi imkansızlıklar ve sahipsizlik yüzünden istismar edilen milyonlarca yetişkin ve de genç erkek var. Zorla ya da kandırılarak fuhuşu sürüklenen milyonlarca sahipsiz ve maddi imkanı olmayan erkek. Gerek yaşlı kadınlara jigololuk yapmak zorunda olanlar, gerek oğlancı erkeklere satılan gencecik erkekler, gerekse sahipsizlik ve parasızlıktan travesti olmak zorunda kalan erkekler. Ve bu oğlancılık/travestilik/jigololuk tarih boyunca erkeklerin de cinsel olarak nasıl istismar edildiğinin bir göstergesi.

Örnek 1:

"İspanyada genç erkekleri fuhuşa zorlayan bir çeteye üye oldukları şüphesiyle 14 kişi tutuklandı. Polis, Brezilyadan getirilen 80 kadar erkeği zorla pazarlayan çeteyi şubat ayından beri takip ediyordu. Örgüt üyelerini Palma de Mollarcada, Leon, Madrid, Barcelona ve Alicantede yakalayan polisler, İspanyaya yayılmış bir seks ticareti çetesiyle karşı karşıya olduklarını belirtti.

20li yaşlardaki erkek fahişeler, Brezilyadan modellik ya da dansçı olma hayaliyle İsyanyaya getirildi. Kurbanlar, İspanyaya geldiklerinde ise 4 bin euroluk uçak biletlerini geri ödemek için çalışmak zorunda bırakıldı. Fahişelerin aynı zamanda müşterilerine kokain ve esrar satışı da yaptığı belirtildi. Müşterilerin çoğunun erkek olduğu bildirildi."

Örnek 2:

"GENÇ ERKEKLERE FUHUŞ TUZAĞI

Henüz çocuk denilebilecek yaştaki erkekleri, zengin adamlara pazarladıkları ileri sürülen fuhuş şebekesi çökertildi... İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'nün operasyonunu SABAH adım adım izledi."

Örnek 3:

"KANDIRILARAK FUHUŞA ZORLANAN ERKEKLER

Çeteye yönelik dün sabaha karşı operasyon başlatan güvenlik güçleri, 18 yaşından küçük erkek çocukları fuhşa zorladıkları ve fuhşa aracılık ettikleri iddia edilen 6 kişiyi gözaltına aldı.

Şebekenin küçük yaştaki çocuklar ile iş vermek bahanesiyle irtibat kurup yanlarında çalıştırdıkları, daha sonra da bu çocukları para karşılığında cinsel ilişkiye girmeye zorladıkları öne sürüldü.

Çete üyelerinin, çocukları kendi iş yerleri dahil olmak üzere çeşitli mekanlarda çok sayıda kişiye pazarladıkları belirlendi."

Bu verdiğim örneklerin dışında internetteki haber kaynaklarından da sahipsizlik ve maddi imkansızlıklar yüzünden nasıl travesti olduğunu ya da jigoluluk yaptığını itiraf eden erkeklerin hayat hikayelerini okuyabilirsin. Ortak noktaları parasız ve sahipsiz olmaları. Ve bu kişilerin intihara bile nasıl sürüklendiğini, bu erkeklerin psikolojilerinin nasıl bozuk olduğunu göreceksin. Ve bu durum modern zamanın işi değil, tarih boyunca yaşlı kadınlara, oğlancı ya da eşcinsel erkeklere satılan erkekler olmuştur. Jigolo siteleri çalışanlarının müşteri seçme şansı olmadığını söylüyor.

"Hep kadınlar fahişe veya orospu diye aşağılandı. Peki ya erkekler?" sorusundan yola çıkarak erkek egemen dünyanın hasır altı ettiği "satılık erkekler"i, jigoloları, eşcinselleri, travestileri, gizli eşcinselleri ve satılık erkekliğin mağdur çocukları olan "oğlan"ları anlatıyor Kudat bu kitapta. Ve erkek istismarı konusunda düşünmeye ve bu gidişata dur demeye itiyor sizleri..."

Uzman sosyoloğun konu hakkındaki ispatlarla dolu kitabının tanıtımı. Bu ve bunun gibi kitaplardan ve daha pek çok yerden bu durumun sandığımızdan çok daha fazla olduğunu görüyoruz

"Hep fahişeler konuşuldu, sıra "satılık erkekler"de

Sosyal bilimci Ayşe Kudat, erkek cinselliğinin istismarı konusunda dünyanın pek çok köşesinde 20 yıldır yürüttüğü çalışmaları "Satılık Erkekler" kitabında anlatıyor. Konunun kadınlarla yatan jigololarla bitmediğini belirten Kudat'ın bulguları şaşırtıcı...

960'lardan beri satılık erkekler konusunda araştırmalar yaptınız. Fakat bu konu ancak son yıllarda kamuoyunda gündem yaratmaya başladı. Bugüne kadar erkek fahişeliğinin toplumda ve medyada yok sayılmış olmasının sebebi nedir sizce?

Bunun en büyük nedeni insan toplumlarının erkek egemen olarak örgütlenmiş olması. Onun için erkekler ilkel toplumlardan beri genç oğlanları yanlarına almış ve aylarca av peşinde koşarken onlarla cinsel ilişkiye girmişler. Bulundukları ortamda izole oldukları için sosyal baskı da olmamış. Kadınlar ise herkesin gözü önünde yaşıyorlar. Erkekler göz önünde olmadığı için yaptıkları dillendirilmiyor, bir sorun gibi ifade edilmiyor. Yoksa ben bu konuda uzun zaman önce yazardım. Ayrıca yıllarca bürokrattım.

Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi birçok uluslararası organizasyonda sosyal kalkınma ve iyileştirme projelerinde çalıştınız...

O dönemde jigololarla ilgili bir kitap yazmak için izin istedim. Fakat bunun Dünya Bankası'nı küçük düşürebileceğini söylediler. O dönemde satılık erkekliği ben de sadece jigololuktan ibaret sanıyordum. Ama gay edebiyatıyla tanışınca bu işin seks ticaretindeki piyasasını keşfettim.

Satılık erkeklerin sadece kendilerini kadınlara satan jigololar olmadığını, satılık erkekliğin birçok yüzü olduğunu söylüyorsunuz. Nedir bu kategoriler?

Olayın boyutları çok geniş. Kadınlarla yatan, hem kadın hem de erkeklerle yatan jigololar var. Sadece erkeklere hizmet verenler var ki onlara da erkek fahişe deniyor. Bu kategorinin içinde sadece homoseksüel erkeklerle birlikte olanlar var. Kimsenin konuşmadığı bir durum ama evli olan gizli eşcinsellere hizmet verenler var. Hatta buna özel erkek genelevleri var. Bir de hangi erkek olursa olsun diyenler var.

Hangi erkek olursa olsun diyenlerde de homoseksüel erkeklere hizmet verme konusunda büyük bir patlama oluyor, oradan gelen talep artıyor. Bu işe erken yaşta itilen ve pedofillere zorla hizmet veren oğlanları da unutmamak lazım. Bunlar organize suç örgütlerinin elinde ülkeden ülkeye götürülüyor. Bu suç örgütleri aynı zamanda beyaz zehir kaçakçılarıyla da çok girift bir şekilde ilişki sürdürüyor. Genelde uyuşturucu ve oğlan çocukları birlikte pazarlanıyor. Bu kategori sayısal olarak fevkalade büyük.

"Erkek fahişelere talep çok"

Türkiye'de durum ne?

Bu saydığım kategorilere giren çok sayıda erkek fahişe Türkiye'de de mevcut. Ancak benim kitabım bütün ülkeleri kapsıyor. Ve ta Yunan tarihinden başlayıp konuyu bugüne kadar getiriyor, neden sayı itibarıyla bu işin inanılmaz boyutlara ulaştığını gösteriyor.

Kitapta kadın fahişeliği konusunda birçok araştırma olduğunu, kadınların bir araya gelip örgütler kurduğunu, Birleşmiş Milletler'de kadınların çektiklerine karşı birtakım programlar uygulandığını belirtmişsiniz. Ama işin erkek boyutu hep göz ardı edilmiş...

Söyledikleriniz fevkalade doğru ve kadın örgütlerinin kız çocuklarını ve kadınları koruma çabalarına saygı duymamız lazım. Fakat bugüne kadar fuhuş, şiddet, cinsel şiddet gibi olaylarla sadece kadın örgütleri ilgilendiği için delikanlıların, minicik oğlanların başına gelenlere bakmamışız"

Şimdi sorum şu, Kuran yetim kızın suistimal edilmesi durumunu erkeğe 4'e kadar eş alma hakkı tanıyarak engellemeye çalışırken neden yetim erkeklerin suistimal edilmesine sessiz kalmıştır?

Tarih boyunca maddi imkanları çok iyi kadınlar var olmuştur. Cahiliye devrinde bile Arabistanda Hz. Hatice zamanının güçlü ticaret insanlarındandı. 25 yaşındaki bir erkeği de isteyerek kendine koca yapmıştır. Kadınlar da zengin ve güçlü oluyor, ayrıca kendilerinden genç erkekleri isteyebiliyorlar. İslam kadınlara da helal kılsaydı 4'e kadar sahipsiz erkeği eşleri yapma hakkını, kadınlar da o erkekleri fuhuş batağından kurtarabilecekti.

"Ünlüler dünyasından bir çok kadın kendinden küçük erkeklerle birliktelik yaşıyor. Anadoluda Kendinden yaşça büyük kadınla evlenen erkek zengin olur deyişi bu olayın sadece şimdiye değil geçmişe de özgü olduğunu anlatıyor. Şimdilerde toplumda sıkça görülen yaşça büyük kadınla birliktelik çiftler ünlü olunca daha dikkat çekici oluyor. Kadınların genç erkeklerle ilişkilerinin oldukça düzeyli olmasının nedenleri de merak edilen diğer bir konu Bu konuda yurt dışında o kadar yaygın ki kocasını beşikte büyütme üzerine yapılan şakalar bile yapılıyor. 40-69 yaş aralığındaki her üç kadından biri kendinden 10 veya daha fazla yaş daha küçük erkeklerle birlikte oluyor. 50 yaşlarındaki her 8 kadından biri 40′lı yaşlarını yaşayan erkekleri tercih ediyor.

Neden yaşça küçük erkekler?

Kadınların kendinden yaşça küçük erkeklerle çıkmasının nedeni sandığınız gibi istediklerinde kapı dışarı edebilecekleri veya daha sabırlı

olmaları değil Uzmanlara göre erkekler güven veren sofistike ve başarılı yaşama sahip kadınlardan hoşlanıyor. Bunun yanı sıra kadınlar 30′lu yaşlarında cinselliklerinin en uç dönemi yaşıyorlar ve genç erkekler bu dönemde yaşamlarına giriyor."

Bu haberi kopyalamamım nedeni kadınların da genç erkekleri istediğine dair bir haber olmasıdır. Yani zengin ve güçlü kadınlar da sahipsiz ve genç erkeklerle evlenebilir ve de onları memnun edebilir.

Cinsellik kısmına da gelince, herkesçe biliniyor ki erkeğin cinselliği kısıtlıdır. Erkekte sertleşme problemi vardır ve bir erkek asla bir gecede 4 kadını mutlu edemez ama bir kadın bir gecede 4'ten bile fazla erkeği mutlu edebilir.

Uzmanlar bir gecede çok sayıda seks yapmanın ve de bu durumu uzun süre sürdürmenin damar çatlamasına bile neden olacağını söylüyor. Yani erkeğin sertleşmesi hem de her gece 3-4 kez imkansız. Her gece başka biriyle yatmak isterse de, evlendiği genç kadınlar neden günlerce beklemek zorunda kalsın? Kadında ise bu problem değil, en kötü ihtimal kayganlaştırıcı kullanır ve dört erkeğini de memnun etmenin hazzını yaşar. Kadının seksteki gücünü kendiniz de araştırabilirsiniz.

Kadınlar bir erkeği paylaşabilir, erkekler bir kadını paylaşamaz gibi kaynağı şahsi fikriniz olan bir argümanla asla gelmeyiniz. Maddi gücü olan bir kadın bunu neredeyse asla yapmaz eğer fantezisi değilse (maddi durumu iyi olduğu halde karısını paylaşmaktan haz duyan erkekler de var), maddi gücü olmayan kız ise bu durumdan hoşnut olmasa da gıkını çıkartamaz, çünkü alternatifi yoktur, bunun örnekleri dolu. Maddi durumu iyi olmayan erkekler de alternatifleri olmadığı için bu duruma sessiz kalırlar, bunun da örnekleri dolu. Eğer bir zengin kadın dese ki, 4 adet sahipsiz erkeği eş olarak alacağım, oluşacak kuyruğu siz tahmin edersiniz herhalde. Çünkü bu dünyada güç kadınlık ya da erkeklik değil paradır. Parası olmayan bir kız da erkek de suistimal edilir. Parası olan bir kadın ya da erkek de daima her haliyle kabul edilir imkanı olmayanlar tarafından.

Kadın doğası ve erkek doğası hakkında da dün yazdığım iletiyi kopyalamak istiyorum, okuyasınız diye...

"Kadının doğasında tek eşlilik olduğunu kim söylüyor peki? Rusya'daki 20 yaşında kaç partneri olduğunu bilmeyen kişi de kadın, Arabistanda bir tane kocasından başka erkeğe bakmayan da kadın. Aralarındaki fark, birine baskı yapmamışlar ve seks yapmayı bedenini değersizleştiren bir aktivite olarak göstermemişler, o kadın cinsellik ihtiyacını beğendiği erkeklerle gideriyor. Diğerine baskı üstüne baskı yapmışlar, seks lafı geçince "ben bilmem, ben anlamam öyle şeyden" der olmuş. Ki baskı yapılan toplumlarda bile aldatan ve çok eşli olan kadınlar görülebiliyor. Yani ne kadar baskı yapılırsa yapılsın, hala etkileyemedikleri kadınlar oluyor. Eğer erkeklere de çocukluklarından itibaren "seks yapan erkek değersizdir, kullanılmıştır, aşağılıktır. Bir erkek bakirse kıymetlidir" tarzı laflarla baskı yapılmış olsaydı, erkek de seks lafı geçinde "ben anlamam o işlerden" diyecekti genel olarak. İnsanlar içine doğdukları ortama uyum gösterme eğilimindedir. Bizim toplumumuzda erkek ne kadar çok seks yaparsa o kadar kıymetli oluyor olduğu için, beraber olduğu kadın sayısı 2'yi 3'ü geçmeyen adamlar bile sanki 50 kadınla yatmış gibi gösteriyorlar kendilerini. Kadının da bakiresi, seksten anlamayanı, seksi bilmeyeni makbul olduğu için bu toplumlara doğan kız çocukları 10 partneri de olmuş olsa kocasına ya da sevgilisine ya ilkimsin ya da ikinci erkeğimsin diyor . Yurtdışına da bolca bulunmuş biri olarak 19 yaşında bakire olduğu için utanan yabancı arkadaşlarıma da şahit oldum. Bizim ülkedeyse 30 yaşındaki kadın bile "bakireyim ben" diye gururla söyler .

Yani bu kadının doğası ya da erkeğin doğası denilen iş yaş. Erkeklere özgürlük olduğu için diledikleri kadınla yatmak istiyorlar, çok eşli oluyorlar. Bu rahatlığın sağlandığı ülkelerde kadınlar da diledikleriyle yatıyorlar ve çok eşli oluyorlar. Kadına çocukluğundan itibaren pazardaki limon muamelesi yap, değerini bedenininin ellenmişliğiyle belirle, seks yapan kadın aşağılıktır de, o kadınlar "kocamdan başkasına kendimi elletip de kendimi kullandırmam" mantığında yetiştirilsin, sonra bu durumu "kadının doğasında kocasından başka erkekle seks yapmak yok" olarak yorumlayalım . Hiç güleceğim yoktu :DDD.

Ayrıca her erkek bir olmadığı gibi her kadın da bir değildir."

Yani bir kadını da erkek gibi rahat bıraksalar kadınlar da psikolojik olarak etkilenmemiş olacaklar ve rahatlıkla 4 tane erkeğe karılık yapabilecekler. Ne kadına ne de erkeğe psikolojik baskı yapılmayan toplumlarda kadınların da severek ve isteyerek (çünkü insanın doğasında üreme içgüdüsü vardır, kadın ya da erkek fark etmez) farklı erkeklerle ihtiyaçlarını giderdikleri görülüyor.

Şimdi sorularımı soruyorum

1. Kuran neden yetim (sahipsiz, maddi imkanı olmayan) kızlarla evlenmek yerine daha farklı bir yöntemle onların ortada kalması engellenmedi? Onlara ev açmak, hanımı aracılığıla yardım etmek gibi.

2. Hadi evlilik izni verildi, o zaman yetim (sahipsiz, maddi imkanı olmayan) erkekler neden es geçildi? Onların suistimal edildiği bilinmiyor mu ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. Kuran neden yetim (sahipsiz, maddi imkanı olmayan) kızlarla evlenmek yerine daha farklı bir yöntemle onların ortada kalması engellenmedi? Onlara ev açmak, hanımı aracılığıla yardım etmek gibi.

2. Hadi evlilik izni verildi, o zaman yetim (sahipsiz, maddi imkanı olmayan) erkekler neden es geçildi? Onların suistimal edildiği bilinmiyor mu ki?

hangi vijdan yetim kızı alıp koynuna sokar o ben olsam ona yaşdığım süre içerisinde babası olurum ilaki baba olmak kendi zühriyetinden olmasımı gerk insanız bu yeter artar bile ya canım çok sıkılıyor bu sapıkları okuyuca bu sapık ayetleri birde balandıra balandıra anlatmaları yokmu aavazım çıktığı kadar ciyerlerim parçalanısıya bağırmak geliyor içimden

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi sorularımı soruyorum

1. Kuran neden yetim (sahipsiz, maddi imkanı olmayan) kızlarla evlenmek yerine daha farklı bir yöntemle onların ortada kalması engellenmedi? Onlara ev açmak, hanımı aracılığıla yardım etmek gibi.

2. Hadi evlilik izni verildi, o zaman yetim (sahipsiz, maddi imkanı olmayan) erkekler neden es geçildi? Onların suistimal edildiği bilinmiyor mu ki?

Eklemek istiyorum ki, kadınları koruduğunu iddia edip aslında bu korunmaya muhtaç, aciz hale getiren de bu dinin kendisidir. Kadının sosyalleşmesini, kendi kendine karar verebilen bağımsız bir birey olmasını (kocaya itaat) ve çalışıp maddi bağımsızlık kazanmasını [karın tokluğuna cariyelik hariç], dizinden saçından utanmamamasını, kendine değer vermesini (şahitlik, miras) engelleyen bu dinin ta kendisidir.

Gölge etme başka ihsan istemez denir böylesine. Kadını koruyup kollamak şeklinde bir düşünce tarzı olamaz. Kadını baskı ve yasaklarla aciz bırakıp, üstüne bu acizliğinden yararlanmaya kalkıp yazık yetime diye evine hapsetmek de neyin nesi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

hangi vijdan yetim kızı alıp koynuna sokar o ben olsam ona yaşdığım süre içerisinde babası olurum ilaki baba olmak kendi zühriyetinden olmasımı gerk insanız bu yeter artar bile ya canım çok sıkılıyor bu sapıkları okuyuca bu sapık ayetleri birde balandıra balandıra anlatmaları yokmu aavazım çıktığı kadar ciyerlerim parçalanısıya bağırmak geliyor içimden

Yılların müslümanıydım. Ama Kuran'ı okumamış müslümanlardan. Ne zaman Kuran'ı okudum, bu mide bulandırıcılıkları, kadına mal muamelesi yapmasını gördüm, İslam'dan tiksindim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yobaz ideolojisi ve zihniyetlerinin aksine islamla birlikte kadına verilen değerin ve kadının toplumdaki yeri sınırları ve öneminin ilkelerinin temeli atılmıştır.

İslamdan önce kadınlara yapılan muamele ve eziyetler islamın gelmesiyle daha aza indirilmiştir.

İslamı yalan yanlış yorumlayan yobaz ateistler bu ayetlere ne diyecek?

TÜRKLERDE KADIN… Türklerde kadınlar yönetimde söz sahibidir Anaerkil bir aile yapısı vardır.Ailede erkeklerden çok ana ve kadının sözü geçer.

Türkler de kadınlar ve erkekler birlikte yemek yerler. Bir arada oturur sohbet ederler, Bir arada eğlenir, oyun oynarlar. Birlikte düşmanlarına karşı savaşırlar. Birlikte çalışırlar.

Kadın eştir bacıdır. Anadır. abladır.haladır.Türkler de kadınlara cinsel meta olarak bakılmaz. Erkek kadın ayrımı Türklerde yoktur ve tarih boyunca hiç olmamıştır.

MÜSLÜMANLARDA KADIN…Müslümanlarda ise Ataerkil bir yapı vardır. Ailenin tek hakimi erkektir.Erkek ne derse o olur.

Müslümanlarda haremlik selamlık vardır.Erkekler ve kadınlar aynı yerde bulunamaz. Kadın tamamen örtünür ve erkeğin yanında yürüyemez.

Diğer erkeklerin görmesi yasaktır.

Kadın sadece cinsel öğe olarak görüldüğünden erkeğin nefsini uyandırabilir.

Savaşta veya başka bir şekilde kocası öldüğünde bir yeteneği ve çalışma izni olmadığından kocasının arkadaşları tarafından nikahlarına alınırlar.

İslam da kadınlara Nikaha almadan yardım yapma geleneği yoktur.Hz Muhammed zamanında peygamber ölen arkadaşlarının eşlerini nikahına almıştır.

Kadınları nikaha almadan yardım etmeme geleneği sünnettir.İslam da bir kadının dul olması felakettir.Dul kadına izin verilmez.hemen biriyle nikahlanması istenir.

Müslümanlarda Kadın erkek eşit değildir.

Kuran da mirasta kadın erkeğin yarısı kadar pay alır ve iki kadının şahitliği bir erkeğe eşittir.

Müslümanlarda kızlarla evlenmenin alt yaşı sınırı yoktur.Müslümanlarda Muhammed Ebu Bekir in kızı Ayşe ile 6 yaşında..Hz.Ömer Hz.Ali nin kızı ümmü gülsümle 6 yaşında evlenmiştir.ve Müslümanlar küçük kızlarla evlenme nedenlerini Muhammed ve Ömer e göre belirlediklerini savunurlar.sünneti yerine getirdiklerini söylerler.

Gördüğünüz gibi Dünyanın iki farklı kutup u birbirinin tam zıddı iki yaşam şekli nasıl olurda aynı yerde buluşabilirdi..tabi ki de olmadı..özellikle Türk kadını hiçbir zaman Müslümanlaştırmayı benimsemedi.Türk erkeği de karısını Kızını anasını bacısını Müslümanların istediği kalıplara sokmadı..

CAHİL...OKUDUĞUNU ANLAMAYAN..HİÇMİ HATİCEYİ MERAK EDİP OKUMADIN..

islam öncesi Türkleri bir kenara bırakalım..Türkler 500 yıllarında orta asyada nasıl yaşardı..kadınlar nasıl dı.

Alçak düzenbazlar insanları kandırmadan önce yani islam öncesi kadın nasıldı tarihten görebilirsiniz..

Arap kadınına örnek ise HATİCE DİR..

bunu saklayamadıklarına üzülüyorlardır..

HATİCE

Muhammed Amcası Ebu talib in bütün hatırı sayılırlığına rağmen..

Arkadaşları 15 yaşında evlenirken neden 23 yaşına kadar evlenememiştir sizce..neden evde kaldım diye bunalıma girmiştir..

Tasvir yani resim in yasak olması nedeniyle tabiki biliyorsunuz..

İSLAM ÖNCESİ KADINA EN GÜZEL ÖRNEK HATİCEDİR..

BU KAPI GİBİ DURURKEN UTANMADAN BİRDE İSLAM ÖNCESİ KADIN KÖTÜYDÜ MASALI ANLATIR PİS YALANCILAR

UTANMA SIKILMADA YOKTUR..

hatice Ticaret yapan zengin bir kadındır..bir kadın islam öncesinde çok güçlüdür..

Hatice 5 çocuklu o günün şartlarında oldukça yaşlı dul bir kadındır.

Yanında çalıştırdığı Evde kalmış erkeği basar parayı ve koca olarak alır..

ve Bu erkek İslam gelinceye kadar Orta asyadaki Türkler gibi Tek eşli yaşamak zorunda kalır..

KUR'AN da insana verilen değer..

“Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.” (Hucurat Suresi, 13)

Anne ve babanın yeri

''Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. “Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Bana’dır.”” (Lokman Suresi, 14

“Sütresiz olarak namaz kılanın önünden eşek, köpek, kadın geçerse namaz bozulur” şeklinde insan şahsiyetinin haysiyetiyle bağdaşmayan hükümler vardır.

"Kadınlar aklen ve dinen dün yaratılmışlardır;

“Kadınlar Düzgün olamazlar onlar eğri bir kaburga kemiğinden yaratılmıştır”

NİSA -117. Onlar, Allah’ı bırakıp ancak dişilere tapıyorlar. Hâlbuki azgın bir şeytana tapmaktadırlar. (Allahın kadın hakkında azgın şeytan demesi)

Evlilik hayatında kadına verilecek değer

“Onda ‘sükun bulup durulmanız’ için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.”” (Rum Suresi, 21)

KADININ Erkekler tarafın dan şiddet uygulanması dövülmesi

NİSA .34.Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. onları dövün.

Bu ayette açıktır ki erkekler kadınlardan üstündür ve size ceza vermeleri normaldir.

Bu Arapların, Anası,bacısı,teyzesi,halası hiç yok muydu anlamak mümkün değil.Allahın böyle şeyler vahyedeceği mantıken mümkün değildir.

Allah Kuranda Gerektiğinde dövebilirsin demektedir.Allah bu kadar ilkel olabilirmi?

Bir kadının dövülmesini söyleyen Allah olabilir mi?

Yoksa bunu yazan kitabın Allah la bir ilgisi yokmudur?

Kadınların gönlü alınarak,hoşnut bırakılarak boşanılması

“Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın. Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah’ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah’ın size verdiği nimeti ve size öğüt olarak indirdiği Kitab’ı ve hikmeti anın. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah her şeyi bilendir.” (Bakara Suresi, 231)

NİSA SURESİ..AYET.3..Eğer, yetim kızlar hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, size helâl olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.Eğer adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz ile yetinin.

Bu suredeki yetim kızların ne olduğunu ve sahip olduğunuz ile yetinin dediğinin ne olduğunu ilerde hayretler için de okuyacaksınız.hep yetim kızlar yazar.Kızlar kadınlar diye yazmaz.

Dört le sınırlı palavrasını duymuşsunuzdur.Yukarda ki Ayete bakarsanız ikişer üçer dörder bu ne demektir. Aklı olan herkes bilir.Muhammed in karısının sayıları nın çokluğunu biliyorsunuz.

Kadınların, Boşandıktan Sonra Maddi Olarak Güvence Altına Alınması

“(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır. Bu, sakınanlar üzerinde bir hak (borç) tır.” (Bakara Suresi, 241)

Boşandıktan Sonra Kadınların Barınmalarının Sağlanması

“(Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara ‘darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla’ zarar vermeyin. Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğumlarını yapıncaya) kadar onlara nafaka verin. Şayet sizler için (çocuğu) emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin. (Durum ve ilişkilerinizi) Kendi aranızda maruf (güzellikle ve İslam’a uygun bir tarz) üzere görüşüp-konuşun. Eğer güçlük içine girerseniz, bu durumda (çocuğu) onun (babası) için bir başkası emzirebilir.” (Talak Suresi, 6)

ALLAHIN UĞRAŞTIĞI İŞLERE BAKARMISINIZ ALLAH BU MÜSLÜMANLARI NASIL YAKACAK CEHENNEMDE

NUR SURESİ..33- Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için cariyelerinizi iffetli kalmayı arzu edip duruyorlarsa fuhşa sakın zorlamayın.

Cariyelerin sahipleri cariyelerini eve gelen misafirlere ikram etmeseler sapık ilişkilerde zorlamasalar "fuhusa zorlamayın" denilir mi?

"Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın" diye söylemekle pezevenklik yapmayın demektedir. Bu cümlenin anlamı bu değimlidir?

TAHRİM SURESİ…5 AYET..Ey peygamber’in eşleri! Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, dul ve bakire eşler verebilir.

Kadına Zorla Mirasçı Olunmaması

“Ey iman edenler, kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkışmanız helal değildir. Apaçık olan ‘çirkin bir hayasızlık’ yapmadıkları sürece, onlara verdiklerinizin bir kısmını gidermeniz (kendinize almanız) için onlara baskı yapmanız da (helal değildir.) Onlarla güzellikle geçinin...”” (Nisa Suresi, 19)

KURAN YETİMLERİN MALLARINI YİYEBİLMEYE İZİN VERİYOR.

NİSA SURESİ-6-Yetimleri deneyin.buluğ çağına erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin.kim zengin ise tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.

Evet sureye baktığınızda cinsel ilişki için yetim kızlar hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız yetimlerden değilde size helal olan kadınlardan iki şer üçer dörder evlenin eğer gücünüz yetmeyeceğini düşünürseniz sahip olduğunuzla yetinin.

Öksüz, annesi ölmüş, yetim ise babası ölmüş çocuk Öksüz kelimesi, hem annesi hem babası ölmüş çocuk anlamında da kullanılır

Buluğ çağına erdiğinde Yetim kızın hakkı olan malı yeme o mal yetim kızındır ona ver.

Surede aynen böyle yazıyor.

“kim zengin ise tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde yesin”

Bu söz zaten yetim malı yemeyin anlamına gelmez..

“Yetim malına İhtiyacın varsa ye” diyor

Başka ne diyor. kim zengin ise tenezzül etmesin.Zengin insan kendi malını yiyip bitirebilir mi ki yetimin malını yemeye fırsat bulabilsin.

NUR SURESİ-46-"And olsun ki, biz, bilmediklerinizi size açık seçik bildiren ayetler indirdik..

Hangimiz zengin hangimiz fakiriz? Apaçık bellimi kimin yetim malını yiyebileceği?

Demek ki Kuran apaçık falan değil.Kuran kötü yazılmış anlamsız ve çelişkilidir.

Yetim Kadınların Haklarının Korunma Altına Alınması

“Kadınlar konusunda senden fetva isterler. De ki: “Onlara ilişkin fetvayı size Allah veriyor. (Bu fetva,) Kendilerine yazılan (hakları veya miras)ı vermediğiniz ve kendilerini nikahlamayı istediğiniz yetim kadınlar ve zayıf çocuklar (hakkında) ile yetimlere karşı adaleti ayakta tutmanız konusunda size Kitap’ta okunmakta olanlardır. Hayır adına her ne yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir.” (Nisa Suresi, 127)

cinsel ilişki için yetim kızlar hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız yetimlerden değilde size helal olan kadınlardan iki şer üçer dörder evlenin eğer gücünüz yetmeyeceğini düşünürseniz sahip olduğunuzla yetinin.

Öksüz, annesi ölmüş, yetim ise babası ölmüş çocuk Öksüz kelimesi, hem annesi hem babası ölmüş çocuk anlamında da kullanılır

Nisa suresi yetim suresi değildir.Kadın suresidir.Buradaki yetimler de kadınlardır.İslam da genel anlayış kadın suresinde yetimlerin hakkının gözetilmesi olarak görülerek aktarılır.Bu çok Müslüman ın iyi niyetinden kaynaklanmaktadır. Din ayet başkanlığının kurulmasından itibaren İslam dini ve kuranı güzel şeyler söyler düşünür olarak verildiği için kötü bir düşünce akla gelmez. Müslümanlar Bildiğimiz yetimlerin hakkı korunuyor diye düşünür..

Oysa gerçek öylemidir bakalım. Önce yetim nedir onu anlamak gerekir.Yetim babası ölmüş çocuktur Anası yaşamaktadır.Oda ölse öksüz olur.Peki İslam a göre babası ölmüş çocuğun annesi dul kalırsa ne olur. İslam ın dul kadına tahammülü olmadığı için evlendirilir.Nisa suresinde bunu nereden anlıyoruz.

Nisa-3-Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız.

Velisi annesi olsa Anne kızıyla evlene bilir mi? Hayır .Demek ki Anne veli değil.

Velisi bulunduğunuz yetim kızın nasıl velisi olursunuz? Annesi olan Yetim kızın velisi?

1-Annesinin kocası olursanız yetim kızın velisi olursunuz

2-Annesinin kocası hem de yetim kızın birlikte ikisinin de kocası olursanız velisi olursunuz

3-Sadece yetim kızın kocası olursanız yetim kızın velisi olabilirsiniz.

Peki nisa 3 suresi ne demiş oluyor burada tam kendimizce açarsak

Nisa-3- Eğer Annesinin kocası olduğunuz üvey kızınızla evlenip hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız. size helâl olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın…..

Görüldüğü üzere nisa suresinde görülen yetimler bildiğimiz yetimler değildir.

Bir erkeğin hem annesiyle hemde yetim kızıyla evlenmiş olduğu ve erkeğin malları üzerine velisi bulunduğu durumu anlatmaktadır.

Nisa 6 ne diyor..yetimleri deneyin..Annesine dene demiyor..velisine diyor.

Velisi kim Annesinin kocası ..deneme yetkisi olduğuna göre kızın da kocası

Nasıl deneyebilir bu velisi bulunan koca yetim kızı..İlkokula başlama sınavına sokarak mı dener?Başka türlü bir deneme olsa neden Annesi denemez kızı da Allah velisi olan koca ya dene der.

Bir erkek deneyerek nasıl anlar kızın buluğa erdiğini?

Biz iyi düşünerek evli olduğu buluğa ermemiş kızı denediğini düşünüyoruz.

İleriki bölümde diğer alternatifi göreceğiz.

Peki gelelim sureye girecek kadar çok olan bu kızlar neden yetim kalmışlardır.

Diğer olasılıkta savaşta babası öldürülerek Annesi(cariye-sexkölesi) ile birlikte ganimet olarak ele geçirilen yetim kızlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...

Müslüman kadınların hiç mi suçu yok dedirten cinsten videolarla doldu ortalık ama hâlâ erkeklerin kabahati kadınlardan fazla. Diyarbakır'da camide 12 yaşındaki çocuk, imamın tacizine uğradığını akıl ediyor ve polise giderek şikayetçi oluyor ama kızın babası T.İ. şikayeti geri alıyor ve çocuğunu azarlıyor. Düşünün şimdi toplumda böyle bir zihniyete sahip erkeklerle taciz ve tecavüzün önüne geçilebilirmi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam kadınları mal olarak görür.Ve kadınlara yarım miras,erkeğe itaat etmezse dövülmesi,hür kadınlarla en fazla 4 tane kadınla evlenilmesi ama kadın köle ise cariyeler ise sınırsız nikahsız ilişkiye girmeyi,savaşta ele geçirilen cariyeler ile cinsel ilişkiye girmeyi,şahitlik olarak 2 kadını bir erkeğe denk görmesini amaçlar.Üstelik bunların hepsi arap uydurması kuranda yazar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, adeist yazdı:

Bir Arap atasözü der ki,
"Sabah ilk iş olarak karını döv, sen nedenini bilmiyorsan da karın biliyordur."
....
Bu zihniyetin ürettiği dinden ne bekleniyor ki? 

Hocam aynen öyle arap zihniyetinin dinide ancak böyle olur.Ama bizim Türkler bu arap dinini kendi dinimiş gibi savunuyorlar.En çok kadınlar nasıl bu dine inanıyorlar aklım almıyor.Kuranda kadını mal olarak gördüğü halde Türkçesini okuyup inanan bile var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen öyle kadınlar nasıl şeriat ister onuda hiç anlayamıyorum.Atatürk Cumhuriyet'i kurup kadınlara eşit haklar vermesine rağmen,Atatürk'ün değerini bilmeyip,ilin Muhammed denilen arap yağmacına efendimiz demelerine de gıcık kapıyorum.Atatürk bizim için ülkeyi kurdu çağdaş,medeni laik demokrasiyi getirdi ama bazı kadınlar Atatürk'ün değerini hala anlamıyorlar.Ve Atatürk bile kendisine efendi dememiştir,millete efendiler demiştir.Ama arap Muhammedi ise inanan insanların kendisine efendim dedirtirmiştir. İşte aradaki fark bu,tabi Muhammed yaşadıysa,

tarihinde Tengrizm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen öyle kendilerini aşağılık olarak görmüşler.Ben erkek olarak bile rahatsızım ama kuranın Türkçesini okumayıp hala bu allaha inanıyorlar,gerçi sahte hadislerle ılımlaştırıyorlar fakat kuran ayetleri bu sahte hadislerin tam tersini söylüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...