Jump to content

ispatlamak bu kadar zor mu ?


Recommended Posts

  • İleti 134
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

hiç kutsal kitaplarda dinazor olurmu münafik B)

Dünden beri arkadaştan cevap bekliyorum ama fosil olana kadar da alamayacağım sanırım :D

Kutsal kitapta bahsetsin demiyorum ki, herşey insan için yaratılmış ya onu soruyorum ama cevap gelmedi. Gariplerim onlar için yaratıldıkları insanların yüzlerini görmeden göçüp gitmişler

Not:Münafık değil dinsizim :lol:

Not son:Bu konuda en güzel açıklamayı Hristiyanlar yapmış "fosilleri Tanrı imanlarını denemek için oraya koymuş :lol:"

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnançsızlıkğın cezalandırılması zulumdür. Çünkü kanıtı olmayan bir şeye inanmanın gerekçesi yok.

Bakıp görebilenler, akledip sorgulayanlar için kanıttan çok bişey yok..

Din bir davettir, zorlama yoktur ama bu davetin ulaştığı kişilerde amellerinden sorumludur. Çünki başta da dediğim gibi SUç ve CEZA önceden tanımlanmış.. Ya tabi olucaksın, yada cezasına katlanıcaksın.. Bu ikisinin dışındaki herşey kişinin kendi zannından öteye geçmez...

Suç işleyene kanunlara uymayana gereken cezayı vermek; zulm değil, adalettir..

Size göre bu zulmetmekse derdinizi ahirette anlatırsınız..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakıp görebilenler, akledip sorgulayanlar için kanıttan çok bişey yok..

Din bir davettir, zorlama yoktur ama bu davetin ulaştığı kişilerde amellerinden sorumludur. Çünki başta da dediğim gibi SUç ve CEZA önceden tanımlanmış.. Ya tabi olucaksın, yada cezasına katlanıcaksın.. Bu ikisinin dışındaki herşey kişinin kendi zannından öteye geçmez...

Suç işleyene kanunlara uymayana gereken cezayı vermek; zulm değil, adalettir..

Size göre bu zulmetmekse derdinizi ahirette anlatırsınız..

Davet edilmemişlerin başına ne gelecek?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Davet edilmemişlerin başına ne gelecek?

Her akıl sahibi kişi bir yaratıcının varlığını bilmek ile mükelleftir, çünkü akıl bunla mükelleftir ama onun o dönemdeki şeriatından mes'ul değildir. Muhtemelen bu kişi ahlaki vasıflarına göre yargılanır.

Yani yarıcıyı inkar etmiyorsa şeriattan mes'ul olmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her akıl sahibi kişi bir yaratıcının varlığını bilmek ile mükelleftir, çünkü akıl bunla mükelleftir ama onun o dönemdeki şeriatından mes'ul değildir. Muhtemelen bu kişi ahlaki vasıflarına göre yargılanır.

Yani yarıcıyı inkar etmiyorsa şeriattan mes'ul olmaz...

İlginçmiş ama kaynağın nedir? Allah ın yargısına ilişkin bir kanaat bildiriyorsan ancak onun kitabından alıntı yapabilirisin.

Kitapta nerede "Her akıl sahibi kişi bir yaratıcının varlığını bilmek ile mükelleftir" yazıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her akıl sahibi kişi bir yaratıcının varlığını bilmek ile mükelleftir, çünkü akıl bunla mükelleftir ama onun o dönemdeki şeriatından mes'ul değildir. Muhtemelen bu kişi ahlaki vasıflarına göre yargılanır.

Yani yarıcıyı inkar etmiyorsa şeriattan mes'ul olmaz...

bir yaratıcının varlığını "bilmiyorsun" sadece "inanıyorsun"

arada dağlar kadar fark var

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen nasıl bir kanıt istiyorsun...Bir Söyle

herhangi bir "kanıt" yeterli

"burada yerçekimi var" iddiasındayım, elimdeki nesneyi bırakıyorum düşüyor, farklı ortamlarda tekrar ediyorum her seferinde düşüyor...

bunun gibi basit bir kanıt

bana gösterdiğinde "var olduğunu inkar edemeyeceğim" bir kanıt sadece

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakıp görebilenler, akledip sorgulayanlar için kanıttan çok bişey yok..

Din bir davettir, zorlama yoktur ama bu davetin ulaştığı kişilerde amellerinden sorumludur. Çünki başta da dediğim gibi SUç ve CEZA önceden tanımlanmış.. Ya tabi olucaksın, yada cezasına katlanıcaksın.. Bu ikisinin dışındaki herşey kişinin kendi zannından öteye geçmez...

Suç işleyene kanunlara uymayana gereken cezayı vermek; zulm değil, adalettir..

Size göre bu zulmetmekse derdinizi ahirette anlatırsınız..

keyfi suç ve ceza olmaz

tanrı da adalete tabidir

yoksa tanrı gerçek değildir

sadece illüzyondur

illüzyon sadece farkına

varılmayı bekliyor

başka bir şeyi değil

biraz dikkat

hepsi bu

tarihinde osho tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Her akıl sahibi kişi bir yaratıcının varlığını bilmek ile mükelleftir, çünkü akıl bunla mükelleftir ama onun o dönemdeki şeriatından mes'ul değildir. Muhtemelen bu kişi ahlaki vasıflarına göre yargılanır.

Yani yarıcıyı inkar etmiyorsa şeriattan mes'ul olmaz...

o zaman "inkar edenler akıl sahibi değildir" gibi bir anlam çıkar. eğer onların bunu bildiği halde inkar ettiklerini iddia edersen onu da kabul etmem. çünkü sonsuz bir gücün varlığını kabul edip de buna inanmamak yada inkar etmek, bana hiç mantıklı gelmiyor. yani ilk duruma geri dönmüş oluyoruz. size göre, evrenin sonsuz bir güç tarafından yaratılmış olabileceğini idrak edemiyoruz ve her şeyin kendiliğinden oluştuğunu düşünüyoruz. demek ki size göre biz akıl sahibi değiliz. zaten dine göre de akli sorunu olanlar ceza almayacaklar.

sonuç olarak; ya söylediğin şeyin yanlış olduğunu, ya da inanmayanların bundan mesul olmadığını kabul etmek durumundasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ilk iki paragrafın batıl olduğu zaten islam dininde sabit.

Tanrı'nın neden gözükmediğine dair cevabımı da "neden mucizeler olmuyor" başlıklı konuda anlatmıştım.

Asıl biri çıkıp insan diriltse dahi ve "ben bu yüzden tanrıyım" dese dahi ben ona inanmam.

Benim tanrım bana özgür irade vermiş ve bunu geri almayacağına dair yemin etmiş. O zaman benim özgür irademi etkileyecek doğadışı bir şey yapmamalı...

Asıl biri çıkıp insan diriltse dahi ve "ben bu yüzden tanrıyım" dese dahi ben ona inanmam;demişsin.

Peki peygamberiniz kendisine seslenenin tanrı olduğuna nasıl ikna olmuş.Böyle birşey nasıl

anlaşılır.Peki o seslenen, uzayın derinliklerinden gelmiş olağanüstü güçleri olan zeki bir türün üyesiyse.

Bir de şunu sorayım:Peygamberlik,neden sadece sami kültürün küçük bir kesiminde babadan oğula geçen

bir durum.Yeryüzünün diğer yerlerinde diğer kültürlerde peygamberliğe dair bir iz yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Asıl biri çıkıp insan diriltse dahi ve "ben bu yüzden tanrıyım" dese dahi ben ona inanmam;demişsin.

Peki peygamberiniz kendisine seslenenin tanrı olduğuna nasıl ikna olmuş.Böyle birşey nasıl

anlaşılır.Peki o seslenen, uzayın derinliklerinden gelmiş olağanüstü güçleri olan zeki bir türün üyesiyse.

Bir de şunu sorayım:Peygamberlik,neden sadece sami kültürün küçük bir kesiminde babadan oğula geçen

bir durum.Yeryüzünün diğer yerlerinde diğer kültürlerde peygamberliğe dair bir iz yok.

buna cevap olarak, söylediği şeylerin tutarlı, anlamlı ve birbiriyle çelişmemesi olduğu iddia edilebilir. orada bir çok çelişkili ya da insanlık dışı şeyler yazmasına rağmen bu durumu bir sorun olarak görmüyorlar.

gerçi söylediğin durum da aynı şartları sağlayabilir. başka bir canlı, bu kişinin uzaktan aklına girip hayal görmesini sağlayarak ve birkaç illüzyon numarası yükleyerek diğer insanları kandırmasını sağlayabilir. ancak şu ana kadar bu ispatlanmadığı için pek geçerli bir varsayım olduğunu düşünmüyorum

fakat bu kişi, eğer diğer dinlerle ilgili bilgi sahibiyse ve peygamberlerin el üstünde tutulduğunu biliyorsa bilgilerinden ve zekasından faydalanarak bunu yapmış olabilir. şu anda da kendini din alimi olarak gösterip, bundan çıkar sağlayan bir sürü insan var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

herhangi bir "kanıt" yeterli

"burada yerçekimi var" iddiasındayım, elimdeki nesneyi bırakıyorum düşüyor, farklı ortamlarda tekrar ediyorum her seferinde düşüyor...

bunun gibi basit bir kanıt

bana gösterdiğinde "var olduğunu inkar edemeyeceğim" bir kanıt sadece

Evet sebeplerle, sonuçlar arasındaki farklılık, yaratıcıyı gün gibigöstermektedir.....

Ve her şey de böyledir....

Sebep ve sonuçlara, dikkatle yakından bakıldığında, sonuçlardakimükemmellik Allah'ın isimsıfatlarından geldiği ortaya çıkmaktadır...

Birkaç misal:

Yağmurun yağdırılması Allah'ın bir fiilidir...

Çünküsu Semadan geliyor, Halbuki semada Hayvanlara ve insanlara şefkat etmek,yeteneği olmadığında su gelmiyor, gönderiliyor demektir...

Evet yağmurun gönderilişindekişefkat gözle görülüp akıl ile idrak ediliyor....Bütün mahlukatın da suya muhtaçolduğu ortadayken...Tane tane geliyor, kimseyi incitmiyor...

Ve Allah istediği yere istediği kadar gönderiyor...Kimsede engelolamıyor...Yönünü değiştiremiyor...Geri çeviremiyor, durduramıyor

Yani yağmura iktidarı beşer, karışamıyor....İstediğinde 10 dk. İstanbul altüst etmek çok kolay Onun için cuma günü olduğu gibi..

İkinci Misal:

Gece ve gündüzün değiştirilmesi, gündüzlerin uzaması ve kısalmasıdır...

Her halde kimse kutuplarda yaşamayı tercih etmez...

Neden, uzun süre güneş batmaz, ya da doğmaz..Yani gece gündüz düzeni yoktur...Hafta ve ay düzeni yoktur....

..İnsan, gündüzgeceyi arıyor, gece gündüzü arıyor..Bir faaliyettir ki lezzet ölçüsüyle insanı peşinden koşturuyor...

Gece gündüzün, kışın kısalması, yazın uzaması şefkat ve merhametgöstermiyor mu?.

Bir patron size iki saat izin verse, çok iyi davrandı diye teşekkür ederimdemiyecek misin?....Her yaz, Allah ne kadar gündüzde çalışmak için fırsatveriyor...Bunlara tesadüf mü diyeceğiz...Yaz ve kışın değişmeden, döğüşmeden,binlerce senedir devam etmesi tesadüf neden bozamıyor acaba?

Dünyanın Güneşe uzaklığı bir dk, değişse ya yanacak, ya da donacak iken,tesadüf dünyanın başını 23.27 dk hafif eğmişte bu işler ondan oluyor.Onaminnettar olalım mı diyeceğiz...

Üçüncü Misal;

Anne karnında 40 günlük bir ceninin, mükemmel bir insan olması Allahınvarlığını, birliğini, bütün insanları yaratanın kendisi olduğunu, bu yaratmafiilinin kendisine has olduğunu mühürlemektedir

Evet bir el kadar, hücre yumağından, karanlık içinde, karışmadan, karıştırmadan 9ay gibi kısa bir zamanda misilsiz, yaratmak Ancak her şeyi yaratan Allahınfiilidir..

Şimdi, itirazcıların sesiniişitiyorum diyeceksiniz ki, zaten bunlar şu bilgilerle yapılıyor..Bunlar tabiatınolağan işleridir diyeceksiniz..

Biz sizin bilim olarak söylediklerinizi kabul ediyor, onların Allahın kudretine perdeolduğunu görüyoruz.Ve Allahın ilmi olduğunu biliyoruz..Ve hikmetini sizin okumanızı istiyoruz..

Bu harika işlerle,tayin etmek, tespit etmek karar vermeksadece ve sadece Allahın hikmetidir..Ve Allahın sıfatlarıdır

Örneğin sana göz verenin görmemesi mümkün değildir.

Sana kulak verenin, işitmemesi mümkün değildir

Sana akıl verenin, akılsız olduğunu düşünmek, akıldan nasibini almamaktır...

Evet sebeplerle, sonuçlar arasındaki farklılık, yaratıcıyı gün gibi göstermektedir..

Evet bir çırak kadar aklı olmayan akılsız, şuursuz mahlukattan, akıllıca mükemmel işler beklemek sadece, meseleye uzaktan bakmaktır...

Dört harf birayaya gelince manası elma, oluyor....

Elmanın kendisi lafız olduğunda, manası ne oluyor..

İsterseniz biraz düşünün olmaz mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginçmiş ama kaynağın nedir? Allah ın yargısına ilişkin bir kanaat bildiriyorsan ancak onun kitabından alıntı yapabilirisin.

Kitapta nerede "Her akıl sahibi kişi bir yaratıcının varlığını bilmek ile mükelleftir" yazıyor?

Kıyamet suresinde yazıyor. Her akıl sahibi insana, Allahın varlığına dair ilahi mesaj ulaşmıştır. Çünkü insan, bir damla sudan yaratıldığını görüyor ve bunu yapanın onu yarattığı gibi aynen öldükten sonra da dirilteceğini aklıyla idrak edebilmesi gerekir. Bu mesaj her akıl sahibine ulaşmıştır. Bu yüzden insan başıboş bırakılacağını mı sanır?

36. İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır?

37. O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil miydi?

38. Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra şekil verdi.

39. Ondan da iki cinsi; erkek ve dişiyi var etti.

40. Peki, bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kıyamet suresinde yazıyor. Her akıl sahibi insana, Allahın varlığına dair ilahi mesaj ulaşmıştır. Çünkü insan, bir damla sudan yaratıldığını görüyor ve bunu yapanın onu yarattığı gibi aynen öldükten sonra da dirilteceğini aklıyla idrak edebilmesi gerekir.

ben ortada yaratmayla ilgili bir eylem göremiyorum. iki adet hücre birleşerek içerisindeki dna sayesinde bölünüp şekil alıyor. burada mucizevi bir olay yok. normal bir şekilde oluyor. eğer olmasaydı zaten insan nesli tükenmiş olurdu. hem zaten yaratma dediğin olay yoktan var olmaktır. eğer öyle olsaydı kadınların da hiç bir şeye ihtiyaç duymadan doğum yapabilmesi gerekirdi. üstelik çocuğun gelişiminin anneye bağlı olmaması gerekirdi. ancak annenin bulunduğu ortam ve yaşam koşulları, bebeği doğrudan etkiliyor. üstelik bazı doğumlarda sezaryan da gerekebiliyor. eskiden bu teknik geliştirilmeden önce kadınlar doğumu gerçekleştiremeyince hem kendileri hem bebek ölüyordu. bu mu allahın kusursuz tasarımı ? bu mu o yüce allahın sonsuz adaleti ???

Link to post
Sitelerde Paylaş

Göremezsin zaten, imtihan akıllı ve dikkatli, olanı dikkatsiz ve akılsız olandan ayırmak içindir zaten...

Şu an pazardaki meyve sebzeler, 3 ay öncesinde nerdeydin?

Ya da sen 9 ay 10 günden önce nerdeydin?

Cevap yazabilir misin hemen?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...