Jump to content

Kuran'ın el ile yazıldığına dair toplu bilgi


Recommended Posts

Arkadaşlar, hepimizin bildiği üzere bu el yazması kitapta, ayet adı verilen ve insan elinden çıkma olduğunu ispat eden bir sürü şey var. Örneğin Muhammed'in cariyeleri ve cinsel yaşamı ile ilgili düzenlemeler, Kadın-erkek hak ve payları, Miras ile ilgili düzenlemeler vs.

Bana, Kuran'ın insanın ürettiği bir kitap olduğunu ispat eden bu ayetlerin tamamı birden lazım. Bu konu ile ilgili bir konferans düzenliyoruz. 2 hafta kadar bu ayetleri incelemem ve konuşmamı hazırlamam lazım. Çok bilinen birkaç tanesi üzerine çalışmalarımı bitirdim ama bir sürü var. Gözden kaçırdığım veya unuttuğum konuları da sizinle tamamlamak istiyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'a göre;

A) TESPİTLER:1)Yecüc Mecüc isimli bir kavim vardır.

2)Yecüc Mecüc’ler 2 dağın arasına Zulkareyn’in desteği ve bölgedeki diğer kavimlerin yardımıyla çekilen demirden yapılmış bir sed ile hapsedilmişlerdir.

3) 7 yüzyıl itibariyle Yecüc Mecücler hala bu seddin arkasındadır.

3)Bunlar birgün bu Seddi aşmayı başaracaklar ve bu da kıyamet alameti olacaktır.

SORULAR (Kuran ayetlerini yalanlamadan cevap verilmesi iyi olur)

1)Bu sed yıkıldı mı?

2)Yıkıldıysa nasıl ve ne zaman yıkıldı?

3)Yıkıldıysa bu seddin kalıntıları nerede? (4000 yıl önce yapılan ve 2 tepenin arasını bile kapatamayacak olan pramitleri aklınıza getirerek cevap verirseniz makul olur  )

4)Sed yıkılmadıysa, Yecüc Mecüc’leri “gugıl ört”ten bakıp bulabilecek misiniz?

Bütün bu tespit ve sorular ortadayken, bizim ne sonuç çıkarmamızı bekliyorsunuz.

Ayetler: Enbiya

96. Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc'un önü açıldığı ve onlar her tepeden akın etmeye başladıkları zaman,

97. Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz."

Kehf

93. Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu.

94. Dediler ki: Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye'cûc ve Me'cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi?

95. Dedi ki: "Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret daha hayırlıdır. Siz bana kuvvetinizle destek olun da, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım."

96- 'Bana demir kütleleri getirin', iki dağın arası eşit düzeye gelince, 'Körükleyin' dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: 'Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim.'

97- Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.

98. Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vâdi gelince, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi haktır, dedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Furkan 53 deki denizlerin isimlerini verirsen Kuran ın yaratandan olduğuna inanacağım. 2 denizi bulmadan ne söylesen boş.

Lütfen Allah ın ayetlerini yalanlamayan 2 deniz olsun. Düşün dünyada 100 e yakın deniz var. Çok az sayı. Bulması zor değil. Bulursan Kuran ın Allah tan olduğuna inanacağım, bulamazsan kitabın kul yapımı olduğuna...

Furkan 53 - Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kehf

86- Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: 'Ey Zu'l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin.'

90- Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gece ve gündüzün olumasında dünyanın izlediği yörünge çok önemlidir. Ama gecenin gündüzü örtmesinden bahsederken, güneş ve ayı hiç unutmuyor ama hep dünyanın yörünge izlediğini söylemeyi unutuyor :)

Niye acaba? Acaba dünyanın sabit olduğunu düşündüğünden mi acaba? :) Gece ve gündüzü oluşturan bu ay ve güneş ne yapıyormuş, belli bir vakte kadar akıp gidiyormuş. Sonra ne yapıyorlarmış acaba?

------

Rad 2 ve Araf 54 ilginç ayetlerdir. Sadece bu 2 ayet bile aslında gerçeği anlatmaya yeter. Burada görüyoruzki Allah birinde "güneşe ve aya" diğerinde yıldızları unuttuğunu hatırlayarak "güneşe aya ve yıldızlara" boyun eğdiriyor ve bunları bir "yörüngede" döndürüyor. Niye dünyaya boyun eğdirmemiş. Çünkü boynu yularlı ve bir direğe bağlı eşek gibi etrafında dönmüyor, bir yörünge izlemiyor, o sabit. Sabit olmasa ona da boyun eğdirir ve bir yörüngeye oturturdu.

Rad 2 - Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.

Araf 54-Muhakkak sizin Rabbiniz, O Allah'tır ki, altı günde(devirde), gökleri ve Arz'ı yarattı. Sonra Arş'a istiva etti(yöneldi). Geceyi, kendisini sürekli takip eden gündüzle örttü. Güneş'i, Ay'ı ve yıldızları, emrine boyun eğdirdi. Yaratma da, emir de, (Allah'ın) değil midir?

Bir de şu ayet ilginçtir. Anlamak istemeyenler iyi okusunlar. Bu ayette o zamanki dünya anlayışını yansıtmaktadır. Güneş ve ayın hareketleri sürekli değildir. Hadisleri de isterseniz yazabilirim. O zamanın insanı bakıyor, güneş doğuyor sonra batıyor, eeee gece ne oluyor, onu da aşağıdaki ayetten anlıyoruz nasıl düşündüklerini. Güneş, gündüz akıp gece dinleniyor, ay da gece akıp gündüz dinleniyor.

Zümer 5. Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine dolar, gündüzü de gecenin üzerine dolar. Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki O, aziz ve çok bağışlayandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

SAFFAT 142. Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.

NEBE 6. Biz yeryüzünü bir döşek, yapmadık mı?

NEBE 7. Dağları da birer kazık .

TEKVİR 2. Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde

ĞAŞİYE 20. Yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?

SEMS 6. Yere ve onu yapıp döşeyene,

FELAK 4. Ve düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden

YÛSUF 46. (Yusufun yanına gelerek dedi ki:) Ey Yusuf, ey doğru sözlü kişi! (Rüyada görülen) yedi arık ineğin yediği yedi semiz inek ile yedi yeşil başak ve diğerleri de kuru olan (başaklar) hakkında bize yorum yap. Ümit ederim ki, insanlara (isabetli yorumunla) dönerim de belki onlar da doğruyu öğrenirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayet tek başına Kuran ın kul yapımı olduğunun ispatıdır. Hele Nisa 82 ile birarada konuyu ele aldığımızda kahkaha attırır :lol: Mızıkçı bir yaratan olur mu? Önce meydan okumuş sonra mızıkçılık yapmış :D

Not:İnsanlara ve cinlere ve bazen de Müslümanlara doğru yolu göstermek için indirilen kitapta manasını Allah tan başka kimsenin bilemeyeceği ayetlerin bulunmasının anlamı ne olabilir acaba? :lol:

Nisa 82 - Hâla Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.

Ali İmran 7 - Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun teviline öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun yorumunu ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ŞİİRE BAK MUBAREK DÖKTÜRMÜŞ

NAZİAT 1.Andolsun çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara,

NAZİAT 2.Andolsun rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere,

52:35. Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?

36. Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar kesin olarak inanmıyorlar.

Şura=51:Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aşağıdaki konu da gayet iyidir.

Mekke devrinde içki ve kumar yasaklanmış değildi Müslümanlardan da içki içen ve kumar oynayanlar vardı Rasûlullah (sas) bunlara ses çıkarmıyordu İçki ve kumarın yasaklanması birden bire değil, tedricen olmuştur

İçki ile ilgili Kur'ân-ı Kerîm'de 4 âyet vardır Mekke'de inen ilk âyetde:

"Hurma ve üzüm ağaçlarının meyvelerinden içki yapar, güzel bir rızık edinirsiniz", (en-Nahl Sûresi, 67) buyrulmuş, içki yasaklanmamıştır

Medine devrinde Hz Ömer ve Muâz gibi bazı sahâbe:

-Ey Allah'ın Rasûlü, içki hakkında bize yol göster, çünkü şarab aklı gideriyor, diye Rasûlullah (sas)'e baş vurdular: Hicretin 4'üncü yılı Şevvâl ayında:

"Sana içki ve kumarı soruyorlar De ki: Bunlar da hem büyük günah, hem de insanlara bazı yararlar var, fakat günahları menfaatlerinden daha büyük" (el-Bakara Sûresi, 219) anlamındaki âyet indi

İçkiyi ilk yasaklayan âyet bu oldu Fakat bu âyetle içki kesinlikle yasaklanmadığından, "günahı var" diye bırakanlar olduğu gibi, "faydası da var" diye eskisi gibi içenler de vardı

Abdurrahman b Avf'ın verdiği bir ziyâfette dâvetliler içki de içmişlerdi Akşam namazında cemâte imâm olan zât "el-Kâfirûn Sûresi"ni sarhoşluk sebebiyle yanlış okudu Âyetlerin anlamları değişti

Bunun üzerine:

"Ey inananlar, ne söylediğinizi bilecek duruma gelmedikçe, sarhoş iken namaza yaklaşmayın," (en-Nisâ Sûresi, 43) anlamındaki âyet indi

Bir müddet sonra Ensardan Mâlik oğlu Itbâ'nın ziyâfetinde dâvetliler sarhoş oldular Sa'd b Ebî Vakkas bir şiir okuyarak kendi soyunu övdü, ensârı ise yerdi Ensârdan bir zât da, sofrada yedikleri devenin çene kemiğini Sa'd'a vurup başını yardı

Sa'd, Hz Peygamber (sas)'e şikâyette bulundu O zaman:

"Ey İnananlar, içki, kumar, tapınılmak için dikilmiş taşlar (putlar), fal okları, ancak şeytanın işinden birer pisliktir Bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz" (el-Mâide Sûresi, 90) anlamında inen âyetle içki ve kumar kesinlikle yasaklandı

Rasûlullah (sas) bu yasağı hemen ilân ettirdi Bütün Müslümanlar içkiyi bıraktılar Evlerinde, dükkânlarında bulunan bütün içkileri sokaklara döktüler

Rasûlullah (sas) Efendimiz içkiyle ilgili olarak:

"Sarhoş edici bütün içkiler haramdır" (Müslim,3/ 1575-1576; et-Tâc, 3/141)

"Çoğu sarhoşluk veren içkinin azı da haramdır" buyurmuştur (İbn Mâce, es-Sünen, 2/l124 Hadis No: 3392;et-Tâc 3/142)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zumer 10. De ki: Ey inanan kullarım, çekinin Rabbinizden; bu dünyâda iyilik eden kişileredir iyilik ve Allah'ın yeryüzü, geniştir; sabredenlerin mükâfatları, sayısız bir sûrette ödenir.

Allah, Muhammed'in inananlara "kullarım" diye seslenmesini istiyor.

Bence bu ayet insan eliyle yazıldığına en büyük örnek.

Katipler yanlış yazmış desen o zaman Kuran'ın korunacağına dair ayet işlevini yitirir.

tarihinde Misstery tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Enfal 1-41 çelişkisi

Enfal 65-66 çelişkisi

Enfal-65.Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir;

Enfal-66. Şimdi ise Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti.

İnsanı yaratan Allah ise bu zaafımınız olduğunu bilmiyormuydu da Enfal-66'da yazdığı gibi yükümüzü sonradan hafifletti? Zira Yunus 64'te: "Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur" demesine rağmen. Evet. Bu durum, kuran'ın değiştirildiğine kanıttır.

Ok, devam arkadaşlar.

tarihinde enjeksiyon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...