Jump to content

Nisa 34'ü sorgulayan ateistler


Recommended Posts

Kadının para karşılığı kocasına kendini boşatması boşanma hakkı değildir. "Bak pislik orangutan! Sana kaç kere boşa beni dedim boşamadın. Bak beni yeter ki boşa, senin iğrenç ağız kokundan kurtulup yüzüne bakılır bir ere varayım, mehirimi zaten istemem, sana bir milyon dolar veririm!" derse der yani, kadında para çoksa hanımağanın eli mi tutulur! Boşama yetkisi yine adamda ki, kadın bu yetkiyi kullanmaya herifi parayla ikna ediyor.

"Allah" zengini sevdiğinden kadının da zenginini seviyor. Zengini kim sevmez! Özal da ben zengini severim dediydi açıkça. O bundan bin kat dürüsttü.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 153
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Nisa 34 ayetindeki üstünlügün hukuken degil de malen ustunlük oldugunu söylüyorlar. Hadi öyle diyelim. Ozaman erkekler kadinlardan malen üstün oldugundan dolayi, kadinlar üzerinde kaim oluyor demi? 

Ha simdi burda söyle birsey var. Erkekler kadinlardan malen üstün mü ki? Eskiden kadinlar calisma hayatina girmedigi icin öyle olmasi normaldi ama simdi? 

Ayette, erkekler yaratilislari geregi kadinlardan malen üstündür anlami cikiyor. Bu da cok anlamsiz degil mi? Yaratilis geregi malen ustunluk ne demek.. Herkes parayla mi doguyor amk ?

Besbelli Allahiniz burada, sadece erkeklerin para kazandigi varsayimiyla yola cikmis ?

Simdi ayete tekrar bakalim. Diyor ki:

"Erkekler mallarindan (kadinlar icin mehir ve nafaka olarak) harcamalari SEBEBIYLE ve Allahin onlarin bir kismini digerlerine üstün kilmasindan dolayi, kadinlarin üzerinde daha cok kaimdirler."

Kaim olmak = Koruyup gözetmek, idareci olmak 

Simdi bu kavvamune kavramini baya arastirdim ama fiilen ne anlama geldigini bulamadim. Eger bu kelimenin fiili hayatta, reelde ne anlama geldigini bilen varsa söylesin.

Ayete devamedelim:

"... bu bakimdan salih amel yapan kadinlar itaatkardir"

Burada "bu bakimdan" sözü geciyor. Yani erkeklerin kadinlar üstünde malen üstün olmalari ve dolayisiyla onlari koruyup kollamalari bakimindan diyor..

Salih amel yapmak: Yapilan her türlü güzel davranis.

Yani bu ayet diyor ki: iste erkeklerin kadinlar ustunde malen üstün olmalarindan dolayi, salih amel yapan kadinlar itaatkardir diyor. 

Yani eger erkekler malen ustun olmasa böyle birsey olmayacak cunku "bu bakimdan" diyor. ?

Ayrica salih amel yapan kadinlar itaatlardir nedemek? E salih amel yapan erkekler de itaatkar degil midir? Burada neden sadece kadinlardan bahsediyor ki?

Neden sadece kadinlardan bahsediyor ben soyleyim. Cunku bizim düsündügümüzü demek istiyor. Yani kadinlarin erkeklere itaatli davranmasi gerektigi..

Neyse ayete devam edelim:

"Allahin (onlarin haklarini ve iffetlerini) korumasiyla, onlar da gaybde (kocalarinin yokluginda hem kendilerini hem kocalarinin mal ve serefini) koruyucudurlar"

Simdi buraya kadar. Erkegin parasinin kadindan fazla oldugunu biliyoruz. Bu ayette ise kadinin, yaninda kocasi olmadigi zamanlarda ne yapmasi gerektiginden bahsediyor.

Cok ilginctir ki "iffet" ile kadin namusu, "şeref" ile de erkek serefi kastediliyor. Sanki erkegin iffeti veya kadinin serefi yokmus gibi .

Burada Allah diyor ki:  " kadinlar kocalarinin yoklugunda kocalarinin mal ve serefini korusunlar, kocalarinin verdigi parayi bos yere savurmasinlar. Ayni zamanda onla bunla sevismesinler namuslarina dikkat etsinler. Erkegin parasi var ama kadinlarin maalesef yok. Kadinlarin parasi daha fazla olsaydi bu ayeti erkege derdim.. Ahahah ezikk yemin ediyorum bu kadinlar "

Ayet ile devam edelim:

"Itaatsizliklerinden(bas kaldirmalarindan) korktugunuz (kadinlara) ise (önce) nasihat ediniz."

Iste burada nüşuz kelimesi geciyor. Nüsuz demek gecimsiz davranmak, serkeslik etmek.. Yani söz dinlememek, bas kaldirmak vs.. 

Mesela diyelim ki erkek habire eve misafir getiriyor ve artik kadin bu insanlara hizmet etmekten bunaliyor. Bunun uzerine kadin nüsuz ediyor. Yani gecimsizlik cikariyor. Bas kaldiriyor.. Yeter ulan senin de misafirinin de amk diyor. ?

Ha iste böyle durumda Allah diyor ki kadina nasihat edin.

Ayrica bir parantez acalim. Yukarida Hasan Akcay arkadas, nisa 34 ayetinde erkek kadina ne yapiyorsa nisa 128 ayetinde de kadin erkege aynisini yapiyor demis.. 

Nisa 128 de uzlasin diyor.. Ben hic kadinin erkege nasihat edin, uslanmazsa dövün dedigini görmedim. Sen nerenle okuyon bu ayetleri ?

Ayetle devam edelim:

"Ve (sonra da) yataklarinda yalniz birakiniz. Ve hala (itaat etmezlerse) onlara vurunuz."

Simdi burada vadribu-hunne kelimesi geciyor bu da darabe fiiline karsilik geliyormus. Darabe ise bir cok anlama gelebiliyormus.mesela bizde de vurun anlami bir cok anlama geliyor. Mesela;

Yüzüme günes vuruyor

Ruzgar hafifce yüzüme vuruyor

Vuruldu(kursunla öldürüldü)

Agzina yüzüne vururum bak!

Bunun gibi bir kelimenin bir cok anlami olabiliyor. Ama bu ayette adam önce konusmus, sonra yatakta yalniz birakmis,  e sonra da fiili olarak birsey yapmasi gerek. Söyle tutup azcik sarsmasi gerekiyor kadini demi?

Yani kadina nasihat etmis anlamamis, yatakta yalniz birakmis salak yine anlamamis , e artik yeter amk deyip erkek biraz sertce vurmasi gerekiyor ki kadin anlasin.. Cunku insanlar birbirlerine dayak atarak anlasirlar demi? E bi psikologa gideydiniz, belki erkekte suc vardir olamaz mi amk? ?

Ama yok cözüm dayaktan ve yatakta yalniz birakmaktan geciyor demi? Ulan yatakta yalniz birakarak mi problemi cözcen.. Bu problemi halinin altina atmak degil de nedir? Asil dogru olan bikmadan kadinla konusmak olmadi profesyonel bir destek almaktir. Hic olmadi ayrilmaktir. 

Sonuc,

Kimse bu ayeti egip bukmesin.. Kendi islami sitelerinizde bile kimse bu ayeti anlayamiyor. Kadinlar, bu ayete bakarak kafasi karisiriyor siz de gariplerim onlara anlatmaya calisiyorsunuz. ?

Allah akil fikir versin ne diyim ??

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nisâ 34'te "Iyi kadinlar Allah'in korudugu ile gizliyi korurlar" deniyor. Belli ki korumaniz istenen esinizin yoklugundaki namusunuzdur. Esiniz yaninizda olsa zaten uygunsuz davranmazsiniz. Peki ya esiniz yaninizda degilken yani "gizli"de?

Çalistigim yerde Amerikalilar vardi. Isten ayrilirken bi gün yagmur basladi birden. Bi tanidigin arabasina dolustuk. En sonra Amerikali genç bi hanim bindi. Ama içerde yer yok. Bi adamin kucagina oturuverdi.

Benim anladigim, onun dini kaldiriyordu bunu ama Islam onaylamiyor, "Gizliyi koruyun!" diyen Allah'a baskaldiri sayiyor. Obama ile Bayan Clinton'in yanak yanaga sarilmalarini da. 

Peki, esiniz öyle davransa SiZ naparsiniz? "Erkeklerin kucagina oturma, yagmur geçinceye kadar bekle!" diye ögüt mü verirsiniz ya da "Erkeklerin kucagina oturmanda hiç bi sakinca yok!" mu dersiniz?

Nisâ 34'te belirtildigi üzere iyi kadinlar "giz"liyi korumali mi ya da benim çalistigim yerdeki Amerikali hanim gibi ve Bayan Clinton gibi genis mi olmali?

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ülen arabada yer yok diye Türk kadın hem de kocası arabayı sürerken kucağıma oturdu ne Amerikalısı? Ama öpüşmedik şimdi... Eminim Amerikalı da öpüşmemiştir. Konuyu değiştirmeye uğraşma şimdi... Adam baktı karısı bir adamla kucak kucağa öpüşüyor, yapma bir daha diye nasihat edecek dinlemezse yatağını ayıracak diyen sen miydin, eben miydi, deden miydi...

Hemen çark etmek için manevralara başladı garibim... Anladı ne bota bastığını, ayağını silkeliyor! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okadar yazi yazdik, adam hala kendi bildigini okuyor , konu degistiriyor, üste cikmaya calisiyor. 

Madem cok merak ediyorsun. Sana şöyle söyliyim. Eger bir kadin veya bir erkek hayatlari boyunca baska insanlara karsi "gizli" lerini korurlarsa o millet ilerde sapitir. Bu sosyolojik ve psikolojik bir gercektir.

Mesela tek cinsiyetli egitimi göz önüne alalim. Zaten sizler bunun da dogru oldugunu söylüyorsunuz. Eger biraz arastirma yaparsan, Imamhatip cikisli ve kiz meslek lisesi cikisli insanlarin karsi cinse karsi kendilerini daha cok asagi gördüklerini, psikolojik olarak topluma ayak uyduramadiklarini, iyi bir es secemediklerini, hep cekingen olduklarini söylerler. 

Fakat kiz da erkek de bu toplumun bir parcasidir ve illaki karsi karsiya geleceklerdir. Calisma hayatinda, bir konferansta, evlenirken.. 

Yani kadin erkek iletisimi kacinilmazdir. Eger bu iletisimin kucuk yastan beri önünü kesersen psikolojik olarak sorunlu insanlar yetisir.. 

Buraya kadar benim yorumum flan degil. Bunu ister git arastir, ister istatistik tut, ister dunyaya bak.. Nereye bakarsan bak bunu göreceksin. Bu bir gercektir.

Simdi gelelim kucaga oturma meselesi. Ulan otursa ne olacak? Namusu mu gidecek? Namus deeigin sey okadar basit mi gidiyor? Sen de Haydar Dumene soru soran ergenler gibisin. Hani bazi sorulae vardir ya , göbek deligine soktum hamile kalir mi acaba? 

Bu soruyu soran insanlar senin bir level turevin iste.?

Orada sevdigim kadinla sex yapmadigi surece sorun yok. 

Senin bu tavrin seni nereye götürür biliyor musun? Önce kibarca onun kucagina oturma dersin, sonra sevdiginin giyimine karsirsin ve kapanmasini istersin, daha sonra kapansa bile yine de esine salca olanlar cikacagi icin esinin calismasini istemezsin. Sonra kiz cocugun olursa imamhatipe ya da kiz meslek lisesine gönderirsin. Bu sirada beynin örümcek baglamakla mesguldur. 

Cunku unutma aga, karsi taraftaki erkegin sapikligini dusundugun surece ve bu sapikligin da siniri olmadigi icin kadinini ve kizini kapatirsin da kapatirsin.

Sonuc ne olur? Tabi butun kadinlar ve erkekler hep birbirine uzak buyudukleri icin azmaya baslarlar. Erkekler tecavuze baslar, bu sayede tecavuze ugrayan kadinlar recm edilir. 

Sonra erkekler kadinlara cok tanasamadigi icin deliye dönerler. Madem kizlara yanasamiyoruz biz de oglanlara yanasalim derler ve bu sayede oglancilik baslar. 

(tabi bu arada herkes baskinliktan dolayi hep sex dusundukleri icin bilim ve sanat yapan insan yok)

Sonra bi bakiyorsun erkeklerin artik okadar sex ihtiyaclari var ki 4 tane kadin alip grup yapmaya basliyorlar. 

Ve bu sekilde sapkin bir toplum ortaya cikiyor. Butun bunlar sirf sen esini o adamin kucagina oturtmadin diye oldu.

Cunku sizin zihniyetinizi biliyorum ben. 

Bu arada nisa 34'te bu anlattigim gizlilik konusunda da suan bahsettigim uzere bis hakli cikmis olduk.. Gecmis olsun.. Cok seeeyapma

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Primatrium said:

Nisa 34 ayetindeki üstünlügün hukuken degil de malen ustunlük oldugunu söylüyorlar. Hadi öyle diyelim. Ozaman erkekler kadinlardan malen üstün oldugundan dolayi, kadinlar üzerinde kaim oluyor demi? 

Ha simdi burda söyle birsey var. Erkekler kadinlardan malen üstün mü ki? Eskiden kadinlar calisma hayatina girmedigi icin öyle olmasi normaldi ama simdi? 

Ayette, erkekler yaratilislari geregi kadinlardan malen üstündür anlami cikiyor. Bu da cok anlamsiz degil mi? Yaratilis geregi malen ustunluk ne demek.. Herkes parayla mi doguyor amk ?

Besbelli Allahiniz burada, sadece erkeklerin para kazandigi varsayimiyla yola cikmis ?

Simdi ayete tekrar bakalim. Diyor ki:

"Erkekler mallarindan (kadinlar icin mehir ve nafaka olarak) harcamalari SEBEBIYLE ve Allahin onlarin bir kismini digerlerine üstün kilmasindan dolayi, kadinlarin üzerinde daha cok kaimdirler."

Kaim olmak = Koruyup gözetmek, idareci olmak 

Simdi bu kavvamune kavramini baya arastirdim ama fiilen ne anlama geldigini bulamadim. Eger bu kelimenin fiili hayatta, reelde ne anlama geldigini bilen varsa söylesin.

Ayete devamedelim:

"... bu bakimdan salih amel yapan kadinlar itaatkardir"

Burada "bu bakimdan" sözü geciyor. Yani erkeklerin kadinlar üstünde malen üstün olmalari ve dolayisiyla onlari koruyup kollamalari bakimindan diyor..

Salih amel yapmak: Yapilan her türlü güzel davranis.

Yani bu ayet diyor ki: iste erkeklerin kadinlar ustunde malen üstün olmalarindan dolayi, salih amel yapan kadinlar itaatkardir diyor. 

Yani eger erkekler malen ustun olmasa böyle birsey olmayacak cunku "bu bakimdan" diyor. ?

Ayrica salih amel yapan kadinlar itaatlardir nedemek? E salih amel yapan erkekler de itaatkar degil midir? Burada neden sadece kadinlardan bahsediyor ki?

Neden sadece kadinlardan bahsediyor ben soyleyim. Cunku bizim düsündügümüzü demek istiyor. Yani kadinlarin erkeklere itaatli davranmasi gerektigi..

Neyse ayete devam edelim:

"Allahin (onlarin haklarini ve iffetlerini) korumasiyla, onlar da gaybde (kocalarinin yokluginda hem kendilerini hem kocalarinin mal ve serefini) koruyucudurlar"

Simdi buraya kadar. Erkegin parasinin kadindan fazla oldugunu biliyoruz. Bu ayette ise kadinin, yaninda kocasi olmadigi zamanlarda ne yapmasi gerektiginden bahsediyor.

Cok ilginctir ki "iffet" ile kadin namusu, "şeref" ile de erkek serefi kastediliyor. Sanki erkegin iffeti veya kadinin serefi yokmus gibi .

Burada Allah diyor ki:  " kadinlar kocalarinin yoklugunda kocalarinin mal ve serefini korusunlar, kocalarinin verdigi parayi bos yere savurmasinlar. Ayni zamanda onla bunla sevismesinler namuslarina dikkat etsinler. Erkegin parasi var ama kadinlarin maalesef yok. Kadinlarin parasi daha fazla olsaydi bu ayeti erkege derdim.. Ahahah ezikk yemin ediyorum bu kadinlar "

Ayet ile devam edelim:

"Itaatsizliklerinden(bas kaldirmalarindan) korktugunuz (kadinlara) ise (önce) nasihat ediniz."

Iste burada nüşuz kelimesi geciyor. Nüsuz demek gecimsiz davranmak, serkeslik etmek.. Yani söz dinlememek, bas kaldirmak vs.. 

Mesela diyelim ki erkek habire eve misafir getiriyor ve artik kadin bu insanlara hizmet etmekten bunaliyor. Bunun uzerine kadin nüsuz ediyor. Yani gecimsizlik cikariyor. Bas kaldiriyor.. Yeter ulan senin de misafirinin de amk diyor. ?

Ha iste böyle durumda Allah diyor ki kadina nasihat edin.

Ayrica bir parantez acalim. Yukarida Hasan Akcay arkadas, nisa 34 ayetinde erkek kadina ne yapiyorsa nisa 128 ayetinde de kadin erkege aynisini yapiyor demis.. 

Nisa 128 de uzlasin diyor.. Ben hic kadinin erkege nasihat edin, uslanmazsa dövün dedigini görmedim. Sen nerenle okuyon bu ayetleri ?

Ayetle devam edelim:

"Ve (sonra da) yataklarinda yalniz birakiniz. Ve hala (itaat etmezlerse) onlara vurunuz."

Simdi burada vadribu-hunne kelimesi geciyor bu da darabe fiiline karsilik geliyormus. Darabe ise bir cok anlama gelebiliyormus.mesela bizde de vurun anlami bir cok anlama geliyor. Mesela;

Yüzüme günes vuruyor

Ruzgar hafifce yüzüme vuruyor

Vuruldu(kursunla öldürüldü)

Agzina yüzüne vururum bak!

Bunun gibi bir kelimenin bir cok anlami olabiliyor. Ama bu ayette adam önce konusmus, sonra yatakta yalniz birakmis,  e sonra da fiili olarak birsey yapmasi gerek. Söyle tutup azcik sarsmasi gerekiyor kadini demi?

Yani kadina nasihat etmis anlamamis, yatakta yalniz birakmis salak yine anlamamis , e artik yeter amk deyip erkek biraz sertce vurmasi gerekiyor ki kadin anlasin.. Cunku insanlar birbirlerine dayak atarak anlasirlar demi? E bi psikologa gideydiniz, belki erkekte suc vardir olamaz mi amk? ?

Ama yok cözüm dayaktan ve yatakta yalniz birakmaktan geciyor demi? Ulan yatakta yalniz birakarak mi problemi cözcen.. Bu problemi halinin altina atmak degil de nedir? Asil dogru olan bikmadan kadinla konusmak olmadi profesyonel bir destek almaktir. Hic olmadi ayrilmaktir. 

Sonuc,

Kimse bu ayeti egip bukmesin.. Kendi islami sitelerinizde bile kimse bu ayeti anlayamiyor. Kadinlar, bu ayete bakarak kafasi karisiriyor siz de gariplerim onlara anlatmaya calisiyorsunuz. ?

Allah akil fikir versin ne diyim ??

 

 

 

Burada gördüğünüz ayet mealleri külliyeten yutturmacadır. Basitçe, şu parantez içindekiler, zaten kafadan eklenmiş laflardır.

Siz herhangi bir cümleye, dilediğiniz şeyi parantez ile ekleyip, dilediğiniz anlamı verebilirsiniz. 

Şüphesiz tüm iman sahipleri amsatan evlatlarıdır (diyenler şerefsizin tekidir).

Buyrun, burdan yakın.

Tüm mesele, bir şekilde insani değerlerini yüceltip, ilke ve vahşi bir primat olmanın ötesine geçmiş olanların, bu ayetleri hazmedemedikçe, ayete anlam yükleme kaygısıdır. 

Pes denecek bir nokta aslında bu, ama kim pes diyecek bu ezik zavallı cibiliyetsizlerin karşısında? Şüphesiz kuran tamdır, değişmez, onu böyle değiştirmeye çalışan gafiller, o kuran tomarının kıçlarına gireceğini de bir akletmeliler önce. 

Her ne kadar bir çin atasözü olarak göte giren şemsiyenin açılmayacağı sabit olsa da, kıça giren kuranın da aynı şekilde açılmayacağını görmekten acz içinde olmayın. Emin olun, böyle kandırmacalarla filan savunduğunuz o kuran, kesilmiş kellenizi duvar çitine asıp önünde poz veren samimi müslümanlar yoluyla kıçından girip kellenizi alıp gidecektir. 

Hala buna inanmayan, bu bariz hakikati göremeyenler ise, fettoşçu ve tayyipçilerin güncel haline bakabilir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Primatrium, Arapça'da vurmak, darp sözcüğü, Türkçede küllandığımız gibi soyut ve somut eylemler için kullanılıyor. Hatta bir çok yerde darp, örnek göstermek - örnek vermek anlamında da kullanılmıştır. Sıkıntılı bir sözcük aslen ama hergün Arapça konuşulan bir kültürde, cümle içerisinde kelimenin anlamını ana dili Arapça olan kişiler rahatlıkla anlayabilirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, Tumagü yazdı:

Primatrium, Arapça'da vurmak, darp sözcüğü, Türkçede küllandığımız gibi soyut ve somut eylemler için kullanılıyor. Hatta bir çok yerde darp, örnek göstermek - örnek vermek anlamında da kullanılmıştır. Sıkıntılı bir sözcük aslen ama hergün Arapça konuşulan bir kültürde, cümle içerisinde kelimenin anlamını ana dili Arapça olan kişiler rahatlıkla anlayabilirler.

Eger kurani anlamak icin arapcayi bir arap gibi ögrenmem gerekiyorsa nerde kaldi kuranin evrenselligi? Arapcayi ögrenmek zorundamiyim arkadas ya :))

Meallerine bakip birbiriyle karsilastirsam yetmiyor mu? Kurani arapcaya ceviren bu ceviriciler, meal yazan kisiler arapcayi ögrenmis insanlar degil mi? Ayrica bir mealin yayinlanmasi icin o mealin orijinaline en az %95 yakin olmasi gerekmez mi? 

Ayrica arapcayi en iyi araplar bildigi icin kurani en iyi arapca konusan devletlerin anlamasi lazim degil mi? En iyi anlayan kisileri de görüyoruz zaten.

Ayrica diyelim ki arapcayi cok iyi ögrendim-ki buna gerek yok bence- öyle bir durumda da bu ayeti yorumlarken elmalili hamdi yazir'dan veya Imam iskender ali mihr"den veya diger önemli ceviricilerden daha iyi mi cevirecegim? 

Oyuzden arapca ögrensek de birsey degismez. Araplar turrkce ögrenip bize anlatsin bi zahmet ?

Ayrica nisa 34 ü aciklayan ve maalesef anibalin yanlis anladigi yazimda , mukemmel bir sekilde aciklama yaptim. Bunu senin icin yine tekrar ediyorum..

Kadinlar nüşuz ettiklerinde önce onlara ögüt verin sonra yataklarinda yalniz birakin sonra ise vurun diyor. Sence oradaki vurun kelimesi örnek vermek olabilir mi? Bunu aklin aliyor mu? ?

Tabiki de kadinlarin anlamalari icin bildigimiz dövmek fiili olmalidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ha bu arada Tumagü, eski yazilarina bakarken senin de Hasan Akcay'in düstügü gaflete düstügünü farkettim. Gerci bu gafletten cok baska birsey ama neyse.. 

Söyle ki; nisa 128 ile nisa 34 ayni degildir. Yukarida da belirttim. Siz bu ayetleri okurken yanli okuyorsunuz. Ben bunu baska turlu aciklayamiyorum. Ac nisa 128 i oku bakalim. Evet ikisinde de nüşuz var ama nisa 34'te erkegin kadina yaptigiyla nisa 128 de kadinin erkege yaptigi ayni degil. Hatta birak ayni olmamayi kadinin erkege yaptigi bir sey yok orada. Sadece uzlasin diyor..

Bu kadar acik bir sekilde gaflete düstügünüz icin bu size( sana ve Hasan Akcaya) son yazimdir. Cunku sizin bunu görmemeniz imkansiz. Demekki görüyorsunuz ama kurani her türlü savunmak icin yalan söylüyorsunuz.

Iyi günler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Primatrium said:

Ayrica nisa 34 ü aciklayan ve maalesef anibalin yanlis anladigi yazimda , mukemmel bir sekilde aciklama yaptim. Bunu senin icin yine tekrar ediyorum..

Kadinlar nüşuz ettiklerinde önce onlara ögüt verin sonra yataklarinda yalniz birakin sonra ise vurun diyor. Sence oradaki vurun kelimesi örnek vermek olabilir mi? Bunu aklin aliyor mu? ?

Tabiki de kadinlarin anlamalari icin bildigimiz dövmek fiili olmalidir.

 

Hah işte bak, anlayamamışsın o ayeti.

Ayette, söz dinlememesinden endişe ettiğiniz kadınları "önce" öğüt, "sonra" yatakta yalnız, "daha sonra" dövün demiyor. 

Ayette, söz dinlememesinden endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, yatakta yalnız bırakın ve dövün diyor. Yani bunların hepsini birden yapman lazım geliyor. Birileri araya parantezlerle falan bir şeyler sıkıştırıp vehameti kaldırmaya uğraşıyor, siz ise anlamıyorsunuz. 

Hani dövmek son çareymiş gibi... Muhammed ayşeyi dövdü. Dövmeden önce bir nasihat etmedi, yatağını ayırmadı, indirdi tertemiz, kadın bir vakit nefes bile alamadı. Bu filan unutuluyor. 

Eğer, karınıza dömel şimdi dediniz, o da valla adetliyim, yok başım ağrıyor falan dediyse, nüşuz etmiş olur. Ve o an onu dövmeniz dahası farzdır. Bu da işte islam aleminin saklanan hakikatlerinden biridir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, anibal yazdı:

Hah işte bak, anlayamamışsın o ayeti.

Ayette, söz dinlememesinden endişe ettiğiniz kadınları "önce" öğüt, "sonra" yatakta yalnız, "daha sonra" dövün demiyor. 

Ayette, söz dinlememesinden endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, yatakta yalnız bırakın ve dövün diyor. Yani bunların hepsini birden yapman lazım geliyor. Birileri araya parantezlerle falan bir şeyler sıkıştırıp vehameti kaldırmaya uğraşıyor, siz ise anlamıyorsunuz. 

Hani dövmek son çareymiş gibi... Muhammed ayşeyi dövdü. Dövmeden önce bir nasihat etmedi, yatağını ayırmadı, indirdi tertemiz, kadın bir vakit nefes bile alamadı. Bu filan unutuluyor. 

Eğer, karınıza dömel şimdi dediniz, o da valla adetliyim, yok başım ağrıyor falan dediyse, nüşuz etmiş olur. Ve o an onu dövmeniz dahası farzdır. Bu da işte islam aleminin saklanan hakikatlerinden biridir. 

Bu eylemlerin ayni anda yapildigina dair bir delilin var mi? Eger dedigin sekildeyse evet bu önemli bir sey. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Tumagü said:

Primatrium, Arapça'da vurmak, darp sözcüğü, Türkçede küllandığımız gibi soyut ve somut eylemler için kullanılıyor. Hatta bir çok yerde darp, örnek göstermek - örnek vermek anlamında da kullanılmıştır. Sıkıntılı bir sözcük aslen ama hergün Arapça konuşulan bir kültürde, cümle içerisinde kelimenin anlamını ana dili Arapça olan kişiler rahatlıkla anlayabilirler.

3/156: 

8.    izâ darabû    : sefere çıktıkları zaman
9.    fî el ardı    : yeryüzünde

5/106:

15.    darabtum    : geziyordunuz, yolculuk ediyordunuz
16.    fî el ardı    : yeryüzünde

4/101:

2.    darabtum    : sefere çıktınız
3.    fî el ardı    : yeryüzünde

16/76:

1.    ve darabe allâhu    : ve Allah (misal) verdi
2.    meselen    : bir misal, bir örnek

25/39:

1.    ve kullen    : ve hepsi
2.    darabnâ    : biz (misal) verdik
3.    lehu    : ona
4.    el emsâle    : misaller, örnekler

 

2/60:

7.    idrib    : vur
8.    bi asâ-ke    : senin asan ile

2/73:

2.    ıdribû-hu    : ona vurun
3.    bi ba'dı-hâ    : onun bir kısmı ile

38/44:

4.    fadrib (fe ıdrib)    : sonra vur
5.    bihî    : onunla

D-R-B kelimesinin misal vermek anlamına gelmesi için "meselen" kelimesi ile birlikte kullanılması gerekir, yine aynı şekilde sefere çıkmak, yola çıkmak anlamına gelmesi için de "fi el ardı" gibi yer bildiren bir kelime ile kullanılması gerekir, direk zamirle veya tek başına kullanıldığı zaman vurun, dövün anlamındadır.

 

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistlerin basit hatalara düşmesi can sıkıcı. Deyimler içinde kullanılan bir kelimeyi bu deyimler içinde farklı anlam kazanıyor sanmak yanılgısını sağduyu sağolsun düzeltmiş. "Eli uzun" deyiminde "uzun" kelimesi "hırsız" anlamı kazanmaz. Ben de bunu ekleyerek sağduyunun yaptığı çok yerinde düzeltmeyi destekleyeyim.  

Ateistlerin düştüğü bir diğer yanılgı illa bir müslümün her dediğinin tersini iddia etmek zorunda olduklarını sanmaları. Müslüm karısını başka bir adamın kucağına oturtmanın yanlış olduğunu mu söylüyor, ateistin biri illa çıkacak "hayır efendim, oturtmak iyi olur" diyecek! Ha yani Müslüm oturtmuyor ya, ateistin sanki illa oturtması şart!

Böyle basit saçma sapan yanılgılara düşmemelisiniz, yakışmıyor. Ne demek yahu, ne işi varmış senin karının bir başka adamın kucağında? Hayır ne işi var? Benim olayımda durum gerçekten zorunluydu, bir dağ başındaydık ve araç bizi almaya gelmişti. Hepimizin o araca binmekten başka hiç bir çaremiz yoktu. Öne araç sahibinin yanına okkalı anca oraya sığan birini oturtunca kadın arkaya geçmek zorunda kaldı. O sıkışıklık içinde hiç başka şans yoktu.

O adamın yerinde ben olsam o okkalıyı arkaya oturtur, eşimi yanımdan kaldırmazdım. Sardalya gibi tıkışsınlar, ölecek değiller ya! Bana ne, kalmasalardı dağ başında! Kiloluysa çıkmasın dağın başına, haddini bilsin! Önce kilo versin, sonra dağa çıksın! Onun boğazını tutamaması yüzünden niye benim eşim bir adamın kucağına oturacak!

Pozisyon bir anda gelişti ve iç dikiz aynasında adamla yüz yüze gelmemek için ne yana bakacağımı şaşırdım. Arabadan indiğimizde üzerimden "büyük bir yük" kalkmıştı...  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Örnek: "kutile keyfe kadder summe nazara summe abese ve besera sümme edbera vestekber fekale in haza sihr..."

"geberesice nasıl düşündü sonra baktı sonra yüzünü ekşitti sonra kibirlendi dedi ki bu bir büyüdür". Bunun gibi. Burada bir silsile var. Adamın kuran karşısında bir dizi tepkisi gözleniyor. Kademelerden geçmese bu tepki, "kutile keyfe kadder fe kale in haza..." dese düşünüp söyledi iki eylem kesintisiz gerçekleşti anlamı çıkardı. Adam bir anda tepki vermiyor. Diğer eylemleri kademeliyken kibirlenmesiyle söylemesi ise kesintisiz...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ayette bazılarınızın, bazılarına üstün/farklı yaratılmasından bahsedilmesi, dikkat ediniz lütfen kimin hangi konuda kimden üstünlüğü söylenmiyor. Bazı konularda erkekler kadından üstün/farklı, bazı konularda, kadınlar erkeklerden üstün/farklı diye anlamalıyız. ÜSTÜNLÜK KONUSUNU, KİŞİYE AYRICALIK GETİRMEZ, TAM TERSİNE SORUMLULUK GETİRİR. 
 
Örneğin bir kadın, dünyaya bir çocuk getirebilecek özelliğiyle, erkekten bu konuda üstün/farklı yaratılmıştır. Bu örnekler çoğaltılabilir. İki ya da üç yaşındaki erkek ve kız çocuklarını uzaktan izleyiniz, onların oynadığı farklı oyuncaklardan tutun, davranış ve hareketlerinin farklılığından, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Tüm bu üstünlükler, farklılıklar o kişiye Allah tarafından verilmiş olup, yaratılışında/yaşamında ona verilen görev ve sorumlulukları ile ilgilidir. Kadın erkek arasında, üstünlük yoktur, iş bölümü vardır. Üstünlük Allah a karşı sorumluluklarımızda, takvadadır. 
 
İyi kadınların itaatkâr ve saygılı olması, Allah ın kanunlarına karşı takındığı tavırla ilgilidir. İtaatkâr sözüyle namusunu, iffetini koruyan kadın anlamındadır. Yoksa her ne şartta olursa olsun, kocasına itaat eden, onun sözünden çıkmayan anlamında değildir. Bunu da yanlış tercüme ederek, erkeğin kadına baskısının, nasıl inanılmaz boyutlara ulaştığının örneğidir
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...