Jump to content

Tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar


Recommended Posts

Ozaman neden ugrasiyorsunuz?

Madem sizce durum boyle, birakin TC yok olsun ve Osmanli Cumhuriyeti gelsin, razi misiniz?

Degilseniz, nasil onleyeceksiniz?

Ya da 1923'te getirilenler neden birbir geri aliniyor?

Neyin mucadelesini ve neden veriyorsunuz?

1)Uğraşmıyorum

2)Razı değilim

3)Ne olacağı bilmem bana engelleme gücü vermiyor. Muhtemelen engellenemeyecek

4)Evet alınıyor

5)Mücadele verdiğim konusunda benim bilmediğim bir bilgiye sahipsin sanırım. Çünkü verdiğim bir mücadele yok

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 96
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

TC artık kurtarılabilir seviyenin altına düşmüştür,yapacak birşey yok.SSCB nin çöküşü elbette bunda çok etkili oldu.

Halk son bir tercih yaptı milenyumun başında ve felaketi seçti.

Artık yapacak birşey yok.Kurtarılmak isteyen gelir bu tip yerlerde kurtulur, kimseyi kurtarmaya çalışmayın.Sadece başınızı belaya sokarsınız başka da hiçbir şey olmaz.Birey/aile olarak kendi geleceğinizi düşünün,hazırlayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Devlet tecavüz vakalarına nasıl bakıyormuş görelim:

Her meslekten, her yaştan, az önce hepsi başı bağlı, şişman bir kadına bir miktar para ödediler ve kadın onlara tembih etti:

- Kız 13 yaşında, bekaretini henüz kaybetmedi, kaybetmesi bizim başımızı belaya sokar, ona göre muamele edin.

Her meslekten, her yaştan erkek kalabalığı bu sözler üstüne başını sallıyor.

Onlar ne yapacaklarını bilirler. Onlar erkek!

Teker teker, birbirlerinin sırasını gözeterek odaya giriyorlar.

Ve odaya giren erkekler tekek teker küçük kız çocuğuna, bekareti zarar görmesin diye !

Bu korku filminin, çok gerçek erkek elemanları kimlerdir, ne iş yaparlar, kızın hikayesini çok sonraları öğrenen bir yazar, merak ediyor: İşte yazarın elindeki vicdansızların, ırz düşmanlarının listesi: :

Recep Sakız (Kızıltepe Kaymakamlık Yazı işleri Müdürü),

Ersun Erdemir (ordudan irtica nedeniyle ihraç edilen yüzbaşı),

Selman Aydın (devlet memuru),

Enver Adanç (zabıta memuru),

Şeyhdavut Dora (zabıta memuru),

Şeyhdavut Oruç (belediye memuru),

Cuma Uras (Mardin Vakıflar Şube Müdürü),

Mahmut Temelli (Ziraat Odası Başkanı),

Azat Aydın (astsubay),

Ümit Ergin (ilköğretim okulu UTANMAZ müdür yardımcısı),

Mehmet Seyitoğlu (veznedar),

Teyyar Salman (Orman İşletme Müdürlüğü şefi),

Hamit Aydın (veznedar),

Hamit Abdulsametoğlu (işyeri sahibi),

Ali Aksoy (serbest meslek),

Ahmet Günay (TEDAŞ işçisi),

Osman Çakır (üniversite öğrencisi),

Harun Uras (muhtar),

Selahattin Kuray (serbest meslek)

ve meslek belirtmeyen Şemsettin Aslan, Burhan Ertaş, Şeyhmus Cansin, Şeydavut Anuk, Nizam Denli, Sabri Ajak, Rıdvan Bayraktar, Rıdvan Abdulsemetoğlu, Süleyman Göka

Doktorlar daha sonraları küçük kız oturabilsin diye tam dört ameliyat yapmak zorunda kalıyorlar.

Mardinli küçük kızın hikayesini daha sonraları öğrenen yazar, en çok bir ifadede donup kalıyor:

Yukarıdaki adları ve meslekleri belli erkeklerden biri, bir işyeri sahibi, işini bitirdikten sonra kıza şöyle sesleniyor:

- Kızım, kusura bakma şeytana uydum; benim de senin kadar bir kızım var. Ramazanda bana gel de karnını doyurayım.

Bu çok erkek beyefendiler, işin kolayını da bulmuşlar, işte asıl korku filmi burada başlıyor:

Ramazanda bir kap yemek, cuma namazında bir rekat namaz ve işi şeytana havale ederek, pür-pak evlerine, işyerlerine ve kahvelerine dönecekler!

Öyle ki memurların haklarında işlem yapılmayacak, şube müdürleri, oda başkanları, zabıta memurları Mardin'in sokaklarında başları dik dolaşacaklar!

Çünkü bu ülke fazlasıyla erkek.

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 13 yaşında 26 erkeğe satılan küçük kızın, bu kişilerle kendi rızasıyla birlikte olduğu yorumu, anlı şanlı Yargıtay'ın 14. Ceza Dairesi'nde onay gördü. (Kararı veren Yargıtay 14.Ceza Dairesi'nin 11 üyesinden 8'ini AKP dönemindeki yeni HSYK atamıştı.)

Ey ağır ceza mahkemesi hakimleri, Yargıtay üyeleri, bu verdiğiniz kararla siz de bu korku filminin ana kahramanlarının yanında yer aldınız.

Kanunlar böyle diye kestirip atmayın, küçücük bir kız çocuğunu savunamayan hukuk ve sizlerin bunun arkasına sığınmanız, bu korku filminin en utanç verici bölümü.

KENDİ KIZINIZ, KARDEŞİNİZ, YEĞENİNİZ VAR MI? VAR İSE ONUN BAŞINA BÖYLE BİR ŞEY GELSE NE YAPARSINIZ?

Hukuk, yazılı kanunların, insan haklarına uygun uygulanmasından başka nedir ki? Hukuk fakültelerinin birinci dersinde bu öğretilir. .........

NOT:

BU İLETİNİN İBRETİ ALEM İÇİN BÜTÜN TÜRKİYE'DE DOLAŞMASI GEREKİR. TOPLUMUN VİCDANINI SIZLATAN BU OLAYA SAHİP ÇIKMAK NAMUSLU VE DÜRÜST İNSANLARIN GÖREVİDİR...

Avukat Ömer K A V İ L İ

http://www.agnostik.net/viewtopic.php?f=15&t=7783

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ozaman neden ugrasiyorsunuz?

Madem sizce durum boyle, birakin TC yok olsun ve Osmanli Cumhuriyeti gelsin, razi misiniz?

Degilseniz, nasil onleyeceksiniz?

Ya da 1923'te getirilenler neden birbir geri aliniyor?

Neyin mucadelesini ve neden veriyorsunuz?

1-Uğraşmıyoruz, kurtarılmak isteyene bu gibi forumlarda yardımcı oluyoruz hepsi bu.

2-Razı değiliz ama yapacak birşey yok.

3-Önleyemeyeceğiz.

4-Halk istiyor.

5-Mücadele vermiyoruz,koşullar benim için yaşanmaz hale gelmeye başladığı an giderim.Kalanın da canı cehenneme derim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya da sizler nasil dinsiz ve tanrisiz oldunuz?

Kendi kendinize mi oldugunuzu zannediyorsunuz?

Sizi bu konuda aydinlatan size bilinc veren olanlari inkar mi ediyorsunuz?

Su anda ayni seyi siz yapmiyor musunuz?

Yapmiyorsaniz, neden ve ne amac ile diyelim burada yaziyor ve yasaminizda mucadele veriyorsunuz?

Madem halk buna "layik", birakin ozaman teokratik/monarsik birduzen ve sistem gelsin, razi misiniz?

Yoksa boyle bir sistem gelmemesi icin; toplumu kitleyi uyarmak, bilinclendirmek ve bu gelen tehlikenin farkina varmalarini mi istiyor/istemiyor sunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

1-Uğraşmıyoruz, kurtarılmak isteyene bu gibi forumlarda yardımcı oluyoruz hepsi bu.

2-Razı değiliz ama yapacak birşey yok.

3-Önleyemeyeceğiz.

4-Halk istiyor.

5-Mücadele vermiyoruz,koşullar benim için yaşanmaz hale gelmeye başladığı an giderim.Kalanın da canı cehenneme derim.

Butun bunlarin hepsi, caresiz, teslim olmus, boyun egmis bir zihniyetin urunu.

Zaten RTE'nin de istedigi bu suru psikolojisi ve korku felsefesi degil mi?

Nerden kaynaklaniyor, bu teslimiyet, caresizlik ve boyun egmek algisi ve duygusu?

Ne o yoksa bu bir kader mi?

Halkin ne isteyip ne istemedigini bilmeden, algilamadan sizin bu teslimiyetci yanasiminizin onlara ne verecegini dusunuyor sunuz?

Nerede sizin aldiginiz, bilgi, bilinc kendinize mi saklayacaksiniz? Ya da beraberce mezarami gotureceksiniz?

Sizleri bilinclendirenler gibi, siz neden toplumu bilinclendirmiyor sunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Mücadele" tanımının farklılığından kaynaklanan bir anlaşmazlık var sanırım. Benim için burada din hakkında yazı yazmak klasik anlamda mücadele sayılmaz. Önemsiz mi? Kesinlikle değil. Sonucu değiştirir mi? Sanmıyorum.

Halkın değilde daha doğru tabirle çoğunluğun layık olması, layık olmayanları da bağlıyor. Sorun buradan kaynaklanıyor yani aynı gemideyiz. Gemiler ayrı olsa sorun olmazdı, batsınlar derdik :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beni koşullar zorladı,açık ve net.Uyarmak istiyoruz,burdan da uyarıyoruz işte,ne yapmamızı istiyorsun başka?

Gidip cami önlerinde allah yok diye nutuk mu atalım?

Buraya da kurtarılmak isteyenler geliyor ve kurtuluyor.

Teokratik monarşik düzen istiyorlarsa o düzen gelecek,koşullar onları zorlayacak,engel olamayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beni koşullar zorladı,açık ve net.Uyarmak istiyoruz,burdan da uyarıyoruz işte,ne yapmamızı istiyorsun başka?

Gidip cami önlerinde allah yok diye nutuk mu atalım?

Buraya da kurtarılmak isteyenler geliyor ve kurtuluyor.

Teokratik monarşik düzen istiyorlarsa o düzen gelecek,koşullar onları zorlayacak,engel olamayız.

Halet-i ruhiyeni gayet net algiladim. Yazik. Demekki bosa bilincleniyor ve bilgileniyorsunuz.

Zaten boyle bir caresiz, teslimiyetci, kadere boyun egme oldukca, birakin baskasini sizden kendinize bile bir yarar gelmez.

Iste zaten olan da bu istenen de bu.

O yuzden kimse kendi teslimiyetini bahane ile bertaraf etme adina, topluma ve halka suc bulmasin.

Herkesin sucu kendi insanligini ortaya koyamamasidir.

Bunun bir insanlik gorevi oldugunu algilayamamasidir.

Neyse ben yazacagimi yazdim. Okuyan herkes kendi beyni adina karar verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Mücadele" tanımının farklılığından kaynaklanan bir anlaşmazlık var sanırım. Benim için burada din hakkında yazı yazmak klasik anlamda mücadele sayılmaz. Önemsiz mi? Kesinlikle değil. Sonucu değiştirir mi? Sanmıyorum.

Halkın değilde daha doğru tabirle çoğunluğun layık olması, layık olmayanları da bağlıyor. Sorun buradan kaynaklanıyor yani aynı gemideyiz. Gemiler ayrı olsa sorun olmazdı, batsınlar derdik :D

Iste sorun da burda, toplumu sucluyarak gemiyi batiracak olanlar, kendileri de ayni gemi ile batacaklarinin ya bilinc ve farkinda degiller; ya da coiktan kaderlerine boyun egip, teslim olmuslar.

Kendi dusen aglamaz.

Korkunun ecele faydasi yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste sorun da burda, toplumu sucluyarak gemiyi batiracak olanlar, kendileri de ayni gemi ile batacaklarinin ya bilinc ve farkinda degiller; ya da coiktan kaderlerine boyun egip, teslim olmuslar.

Kendi dusen aglamaz.

Korkunun ecele faydasi yoktur.

Dostum,

Rahat yazıyorsun, kolay sonuca ulaşıyorsun.

Yazdıklarımda korku falan yok. Sadece muhtemel gelişmeler hakkındaki düşüncelerim. Değil korkmak hatta bir an önce olsa da görsek diyorum :D

Sağlıcakla kal.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum,

Rahat yazıyorsun, kolay sonuca ulaşıyorsun.

Yazdıklarımda korku falan yok. Sadece muhtemel gelişmeler hakkındaki düşüncelerim. Değil korkmak hatta bir an önce olsa da görsek diyorum :D

Sağlıcakla kal.

Ben sana yonelik bir sey yazmadim. Sadece yazdigini daha algilanir bir hale getirmek icin yazdim.

Sorun ne biliyor musun?

Sorun mucadeleyi tartisma ve biz/otekilestirme olarak algilamak.

Halbuki olmasi gereken bilgi vermek/almak ve paylasmak dusunce vermek/almak ve paylasmak bilinc vermek/almak ve paylasmaktir.

Yoksa sen onunla o seninile tartisir, herkes birbiri ile atisir ya ikna olur ya ikna eder. Ya da "bu bizden" "bu oteki" ayristirmasinin onyargi ve pesin hukmu ile, bir seyler kazandirmak adina, kazanilmislari da yikar ve elinin tersi ile iter.

Boylece kazanilacaklari, kaybederek baskalarinin kucagina iter. Ondan sonrada zafer kazanmis edasiyla, kendini avutur.

Bunlar senin lakabina yonelik degil, o yuzden ustune alinma. Sadece kitle okumasina yonelik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya arkadaşım şükür ki Hacı diye ABD vatandaşı var, Abd 'de host edilen bir sitesi var.

Allah olsa allah razı olsun kendisinden diyecem :D

Başka web sitelerinde bile yazamaıyoruz 1,5 yıl hapisle yargılanırız bırak söylevle insanları bilinçlendirmeyi, yazamıyoruz bile.

Ne yapalım?

Bence her seyden once beyninin dusunce ve dusunme yonunu bu teslimiyetcilikten birseyler yapilabilire kaydir.

Cunku beyin bu sekilde teslimiyetci dusundurtulurse, zaten yapacak bir sey kalmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

son derece haklıdır. tecavüze uğramış kadının ne değeri var zaten, peh. hatta çocuk doğduktan sonra o kirlenmiş iğrenç kadınıda asalım. hatta belli bir saatten sonra sokakta görülen kadına da tecavüz serbest olsun. sonuçta tecavüz ü haketmiş. tecavüzcüyü sadece hamile bırakamazsa cezalandıralım, aramızda eksik tohumlulara yer yok.

önümüzdeki seçimlerde bende varım. vaatlerimi gördünüz. ayrıca banada yüzde elliden fazla oy vermezlerse bu milletinde adeletini skym

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...