Jump to content

Laiklik Nedir; Din midir, Dinsizlik midir?


Recommended Posts

Casiye 16- Andolsun, İsrailoğullarına Kitap, hüküm ve peygamberlik verdik, onları temiz ve güzel şeylerle rızıklandırdık ve onları alemlere üstün kıldık.

Tüm zamanları kapsayan mutlak bir üstünlük değil bu, surenin geri kalanı bununla ilintilidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 66
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Savaş ve rekabet insanlığın gelişebilmesi adına olmazsa olmazlarıdır.

Savaş elbette geçen yüzyılların itekleyici gücü olmuştur. Ama bir şeyi başaramadığı kesin, yerine konulacak şeyler konusunda yeterince insancıl olamamıştır. (Oyunun kuralları bu diyerek oyunu oynamak bana yakışmaz(!) Ben gerekirse oyunun kurallarını tek başıma değiştiririm(!) Adı daha insancıl, geleceği daha barış dolu bir dünya. Hayal etmek zor mu?)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tüm zamanları kapsayan mutlak bir üstünlük değil bu, surenin geri kalanı bununla ilintilidir.

Samimiyetle soruyorum. Bir zamanları kapsasa ne değişir? O zamanlar da milletler vardı ve Allah bir kavmi diğerlerine üstün kılıyor. Sonra da ihanet ettiklerinde şaşırıyor. Şaşırması üstün kılmasından da ilginç.

O zamanki kavimlere haksızlık değil mi? Irkçılık nedir? Bir ırkın diğer ırklardan üstün olduğunu iddia etmesi değil mi? Bugün ırkçılık lanetleniyor mu?

Vb. Vb. Vb.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana göre laiklik tüm dünyada hristiyan ülkeler başarabilirken , müslüman ülkelerin başaramadığı olgu .

sebebi basittir ; islamiyet laiklikle bağdaşamayacak bir dindir.islamiyet ,günlük hayata dair sayısız kurallar koyar.devlet yönetimine , kadın erkek ilişkilerine vs. kısaca hayatın her alanındadır.bu da islamın kendisinden kaynaklıdır.islam hükümlerinin birazını alıp birazını almamak veya dünyevi- uhrevi diye ayırmak imkanzıdır.

tarihinde Sova tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklik göksel fenomenlerin kural tayin ettiği anlayışın yarattığı ayrımcılığa uzak gerçekçi ve adil olmanın yolunu getiren bir dindir:)

Göksel mistik vehmi hezeyanlara dayanan kurallar yerine toplumun anlaşabildiği bir anayasanın rehberlik edeceği yönetim biçiminin sigortası da laikliktir.Bugün miras paylaşabiliyorsa bu laiklik korumasında medeni bir anayasa sayesinde olur.Kuran'ın zırva miras dağılımı ile olmaz mesela.

tarihinde Tanrıbilir.... tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın anlamıyorsunuz laiklik bir avrupa ülkesine kolayca uyum sağlayabilir..çünkü 2000 yıldır kilise ve burjuva tarafından birilerinin çıkarına hizmet etme kimliğine bürünmüş dinleri bunu rahatlıkla kaldırabilir..

amma velakin islamla kıyaslarsak bu söz konusu olamaz..islam dini sadece vicdanen yaşanan eve gidip ibadet edilen bir din değildir..islam toplum hayatının nasıl olması gerektiğinide bize söylemiştir..islam toplum hayatında aktif rol oynar..yüzlerce yıl islam kültürüyle yoğrulmuş bir coğrafyaya hristiyanlıkla yoğurulmuş bir ilkeyi kabul ettirmeye çalışırsanız halk 85 yıldır olduğu gibi çile çeker..

oligarşinin elinde son şekli verilmiş hristiyanlık* toplum hayatından soyutlanmış pazar günü 2 saatliğine yaşanan bir din haline getirilmiştir..oysa islam her saniyede her anda vardır..islam ve laiklik bir arada barınamıyor , olmuyor , tutmuyor

tarihinde Sova tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın anlamıyorsunuz laiklik bir avrupa ülkesine kolayca uyum sağlayabilir..çünkü 2000 yıldır kilise ve burjuva tarafından birilerinin çıkarına hizmet etme kimliğine bürünmüş dinleri bunu rahatlıkla kaldırabilir..

amma velakin islamla kıyaslarsak bu söz konusu olamaz..islam dini sadece vicdanen yaşanan eve gidip ibadet edilen bir din değildir..islam toplum hayatının nasıl olması gerektiğinide bize söylemiştir..islam toplum hayatında aktif rol oynar..yüzlerce yıl islam kültürüyle yoğrulmuş bir coğrafyaya hristiyanlıkla yoğurulmuş bir ilkeyi kabul ettirmeye çalışırsanız halk 85 yıldır olduğu gibi çile çeker..

oligarşinin elinde son şekli verilmiş hristiyanlık* toplum hayatından soyutlanmış pazar günü 2 saatliğine yaşanan bir din haline getirilmiştir..oysa islam her saniyede her anda vardır..islam ve laiklik bir arada barınamıyor , olmuyor , tutmuyor

Aynı fikirdeyim.

Laiklik tartışması belirli bir periyodu olan, yani arada bir ateistforumda hortlayan bir mesele. Sanırım son hortladığında yazdığım şeylerin aynını yazacam.

Alıntıya katılıyorum. İslamın tuvaletten sonra kıçını hangi elinle kaç taşa sileceğin hakkında bile söyleyecek sözü vardır. Hristiyanlar gibi "isa bizi seviyor biz de isayı heleloy" pıtırcıklığında değil. Onun için yemiyor laiklik maiklik, dini devlet işlerinden ayıralım, din bir vicdan meselesidir ifadeleri lafta kalıyor ne yazıkki... Kıç silmek vicdan meselesi mi la?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kısa giriş bu şekilde olmaz lütfen daha ayrıntılı yazın. Üstelik sorulara da yanıt vermemişsiniz.

Özellikle şu sorunun üzerinde daha çok durmanı isterim, "Laik olmayan bu topluda(toplumun bugünkü kendi gerçekliğinden hareketle) nasıl bir gelecek hayali olabilir?"

Ama sen diyorsunki, "Daha laikliğin ne olduğunda anlaşamıyoruz!".

Kendi görüşlerini ve türkiyenin gerçeğini ve bu konudaki geleceğini açıkla lütfen, çekinme! Bir bilim insanı olarak ufkun bizi aydınlatabilir. Yalnız bilimsel terimlere çok fazla doldurmadan açıklama ve yorumlarını belirtirsen sevinirim.

Bu konu daha once sitede islendi. Ayrinti derken, nasil bir ayrinti var aklinda?

Birincisi laiklik bir duzen, sekularity bir zihniyettir.

Sekuler zihniyet yoksa, laiklikte yoktur.

TC tarihinde sekuler bir zihniyet olusmamistir, o yuzden de laiklik "ilimli muslumanlik" olarak degerlendirilebilir.

Bir musluman laik bir duzende yasayabilir, ama sekuler olamaz. Cunku sekuler demek dunyevi, beseri ve akli demektir. Yani dunya otesi ve fizik otesi bir inanci yoktur. Bu da zaten islamin sartlarina terstir.

Kisi laik olamaz, ya da laik bir sistemde herkes sekuler zihniyet tasimaz.

Mesela ordu laik olamaz, ama laik duzeni isteyebilir. Ordu bunyesinde de sekuler ve musluman olanlar olabilir.

Neyin din olup olmadigi algiya baglidir. Eger herhangibir duzen yonlendirim ve yaptirim olarak bir kisitlama, zorlama hak ve ozgurlukleri engelleme ve sadece konuya tek bir politik cikar amacli yanasiyorsa bu dindir. Dini sistem olmasi icin illa bir dini icerik gerekmez.

Bir sistemin dini olmamasi icin, toplumun hak ve ozgurlukleri kisitlanmamali, toplum sadece bir yone yonlendirilip ondan o yonde yaptirim beklemeli ve bireyler olarak her turlu dusuncesini dile getirebilmeli ve bir etige yonelik zorlanmamalidir.

Kisaca hic bir etik baski altinda kalmamali ve hak ve ozgurlugu olmalidir.

Bunun icinde duzenin, normal, sivil, sosyal ve farklarin antiayrimciligi ve farklarin esitligi ilkelerini evrensel hukuk ve insan haklari temelinde bireylerine uygulayabilmesi ve devletin bireyi icin var olmasi ve her turlu kurum ve kuruluslarin birey hak ve ozgurlukleri temelinde oneri, bilgi, yol gosterimi, savunu yapabilmesidir.

Bu temelde bir cografya onun toplumu uzerinde herhangibir baski, yonlendirme ve suru psikolojisi ve korku felsefesi varsa birey yoksa ve toplumsal biz/oteki kutuplasmasi varsa ve politika hak ve ozgurlukleri kendi cikarina arac ediniyorsa; bu zaten bir dindir. Zorla gelen, zorla korunan ve toplumu tek bir yonlendirim ve yaptirima zorlanan her bir izm, ideoloji, inanc bir dindir.

Cunku dokunulmazlari, sorgulanmazlari, mutlaklari, degismezleri v.s. vardir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kişi laik olmaz, devlet laik olur.

Yıllarca bu karıştırıldı. Özellikle insanların zihni bu konuda bulandırılıyor. Kişi laik olamayacağına göre, laiklik bir din de olamaz. Din bireysel olarak kabul edilebilir. Ancak devlet laik diye, sen de laiksin anlamına gelmez bu.

Devletlerin de dini olması gerektiğini düşünmüyorum. Ancak devlet, bireylerin dinlerini özgürce yaşamaları için düzenleme yapan bir araçtır. Bu düzenlemeyi de ancak laik devlet anlayışıyla yapabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kişi laik olmaz, devlet laik olur

Bunu diyen kafir olur

belki laikliğin manasını bilmiyordur diye o kişiye laiklik anlatılır Hala aynı şeyde ısrar ederse tekfir edilmesi için hiçbir sebep yoktur.Çünkü bu söz açık bir küfürdür (bkz. halkın dini Tayyibizm)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konu daha once sitede islendi. Ayrinti derken, nasil bir ayrinti var aklinda?

Ne yazıldı ise üzerine beş daha koyalım, aynı şeyleri tekrarlamayalım veya başka şekillerde anlatarak birbirimizi daha iyi anlayalım diye… Sen aklında konuyu tartışıp bitirmiş olabilirsin ama, ben sadece anlamaya çallışıyorum.

Birincisi laiklik bir duzen, sekularity bir zihniyettir.

Sekuler zihniyet yoksa, laiklikte yoktur.

TC tarihinde sekuler bir zihniyet olusmamistir, o yuzden de laiklik "ilimli muslumanlik" olarak degerlendirilebilir.

Bir musluman laik bir duzende yasayabilir, ama sekuler olamaz. Cunku sekuler demek dunyevi, beseri ve akli demektir. Yani dunya otesi ve fizik otesi bir inanci yoktur. Bu da zaten islamin sartlarina terstir.

-Bu, dine ters dedikçe her şey terse odaklanıyor; kişiye kırk kez deli demek gibi bir şey bu!

-Alevilik seküler bir anlayışla dine yaklaşır bunun adı hiç bir zaman ılımlı müslümanlık değildir; bu kavramın daha çok sünni müslümanlar için kullanıldığını varsayıyorum.

-Kültürel bir islam anlayışında, dinin bütününün tam olarak uygulanması söz konusu değildir. Daha çok, kültüre göre şekillenen bir inanç şekillenmesi söz konusudur (dinini tam olarak bilmemek ve bilmemenin yerini dolduran akılcılıkta buna dahil) bu da seküler bakış açısının dine ragmen oluşmasını sağlamak anlamı taşır. Hatta kimi sünnilerin akılla ve insancıl olmakla çelişen her türlü şeyi yine akılla dinine maletmesi bile seküler bir bakış açısının oluşmasına katkı sağlar.

-Bütün bunlardan sonra müslüman seküler olamaz demek yanlıştır.

Kisi laik olamaz, ya da laik bir sistemde herkes sekuler zihniyet tasimaz.

Mesela ordu laik olamaz, ama laik duzeni isteyebilir. Ordu bunyesinde de sekuler ve musluman olanlar olabilir.

Neden?

"Kişi, yaptığı işi, işin kuralları çerçevesinde yapar ve kişi böylelikle laik olur" bu söz hakkında ne düşünüyorsun?

Neyin din olup olmadigi algiya baglidir. Eger herhangibir duzen yonlendirim ve yaptirim olarak bir kisitlama, zorlama hak ve ozgurlukleri engelleme ve sadece konuya tek bir politik cikar amacli yanasiyorsa bu dindir. Dini sistem olmasi icin illa bir dini icerik gerekmez.

Öyle ise bilim de dindir ve laiklik bilimsellikten güç aldığı için laikliğe karşı çıkmak, devlet kurum ve kuruluşlarının işleyiş ve kurallarını bu konuda, bilimsellikten uzaklaştırarak esnetmeye çalışmak, insanların ortak yaşama alanında, eşitliğini bozacak bu akıl ve bilim dininden uzaklaşmayı gerektirirki bu da kabul edilemez. Bu yüzden kişilerden laik olması, bilimsel düşünmesi beklenir, kurallara uymayanlar engellenir. Şimdi laikliğe din diyerek, kişilerin kendi inandığı göksel dine bir düşman yaratmak ne kadar akılcı?

Bir sistemin dini olmamasi icin, toplumun hak ve ozgurlukleri kisitlanmamali, toplum sadece bir yone yonlendirilip ondan o yonde yaptirim beklemeli ve bireyler olarak her turlu dusuncesini dile getirebilmeli ve bir etige yonelik zorlanmamalidir.

Kisaca hic bir etik baski altinda kalmamali ve hak ve ozgurlugu olmalidir.

Bunun icinde duzenin, normal, sivil, sosyal ve farklarin antiayrimciligi ve farklarin esitligi ilkelerini evrensel hukuk ve insan haklari temelinde bireylerine uygulayabilmesi ve devletin bireyi icin var olmasi ve her turlu kurum ve kuruluslarin birey hak ve ozgurlukleri temelinde oneri, bilgi, yol gosterimi, savunu yapabilmesidir.

Bu temelde bir cografya onun toplumu uzerinde herhangibir baski, yonlendirme ve suru psikolojisi ve korku felsefesi varsa birey yoksa ve toplumsal biz/oteki kutuplasmasi varsa ve politika hak ve ozgurlukleri kendi cikarina arac ediniyorsa; bu zaten bir dindir. Zorla gelen, zorla korunan ve toplumu tek bir yonlendirim ve yaptirima zorlanan her bir izm, ideoloji, inanc bir dindir.

Cunku dokunulmazlari, sorgulanmazlari, mutlaklari, degismezleri v.s. vardir.

-Laikliğin din olmadığını üzerine bir savunma yapmaya kalsan ne söylerdin?

-Koyulaştırılan bölümle ilgili olarak, "Laiklik bir yön değil midir? Bu yönü çarpıtacak her şeyi, kişilerin yapmaması için kişileri zorlamak, “bireylerin her türlü düşüncesini dile getirmesi ve bir etiğe zorlanmaması” sözleri ile çelişmiyor mu?".

tarihinde ate2012 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne yazıldı ise üzerine beş daha koyalım, aynı şeyleri tekrarlamayalım veya başka şekillerde anlatarak birbirimizi daha iyi anlayalım diye… Sen aklında konuyu tartışıp bitirmiş olabilirsin ama, ben sadece anlamaya çallışıyorum.

-Bu, dine ters dedikçe her şey terse odaklanıyor; kişiye kırk kez deli demek gibi bir şey bu!

-Alevilik seküler bir anlayışla dine yaklaşır bunun adı hiç bir zaman ılımlı müslümanlık değildir; bu kavramın daha çok sünni müslümanlar için kullanıldığını varsayıyorum.

-Kültürel bir islam anlayışında, dinin bütününün tam olarak uygulanması söz konusu değildir. Daha çok, kültüre göre şekillenen bir inanç şekillenmesi söz konusudur (dinini tam olarak bilmemek ve bilmemenin yerini dolduran akılcılıkta buna dahil) bu da seküler bakış açısının dine ragmen oluşmasını sağlamak anlamı taşır. Hatta kimi sünnilerin akılla ve insancıl olmakla çelişen her türlü şeyi yine akılla dinine maletmesi bile seküler bir bakış açısının oluşmasına katkı sağlar.

-Bütün bunlardan sonra müslüman seküler olamaz demek yanlıştır.

Ben kavrami belirli bir din icin kullanmadim. Sadece ornek verdim. Cunku sekuler zihniyette fizik otesi inanci yoktur. Alevilerde fizik otesi inanc varsa sekuler degillerdir. Kisaca dinliligin karsiti sekularitedir. Yani fizik otesi bir inanc tasimadigindan boyle icerikteki tum dini uygulamalari da yerine getirmez. O yuzden ben konuyu ozel olarak degil; algi olarak degerlendirdim. Kisaca dunyaviliktir sekularist zihniyet. Yani dunya sonrasini otesini v.s. icermez. Aleviligi de bu temelde degerlendir.

Neden?

"Kişi, yaptığı işi, işin kuralları çerçevesinde yapar ve kişi böylelikle laik olur" bu söz hakkında ne düşünüyorsun?

Cunku dini devletten ayiracak olan sadece sekuler zihniyet degil; bunun uygulanmasidir. Kisi laik duzeni savunabilir. Yalniz bu savunma onun dini de savunmasini engellemez. Zaten kisi dini dunyeviliginden dolayi uygulamiyorsa, sekulerdir. Bir musluman ise sekuler olamaz. Cunku dini sartlari dunya oteligi icerir.

Öyle ise bilim de dindir ve laiklik bilimsellikten güç aldığı için laikliğe karşı çıkmak, devlet kurum ve kuruluşlarının işleyiş ve kurallarını bu konuda, bilimsellikten uzaklaştırarak esnetmeye çalışmak, insanların ortak yaşama alanında, eşitliğini bozacak bu akıl ve bilim dininden uzaklaşmayı gerektirirki bu da kabul edilemez. Bu yüzden kişilerden laik olması, bilimsel düşünmesi beklenir, kurallara uymayanlar engellenir.

Evet eger bilimi de akilcilik olarak sabitler, mutlaklastirir, kesinlestirir ve bu sekilde ustelik zorlama ile yonlendirir ve yapilandirirsan din olur. Laiklige karsi cikmak baskadir, laikligin sekuler zihniyete uymadigini dile getirmek ve gostermek baskadir. Ne laiklik ne de sekularite direk olarak bilimi icermez. O yuzden de yonlendirim ve yaptirimi bilimsel, bilissel, olmayabilir. Ama dunyevi bir zihniyetin devlet ile dini birbirinden farkli kilmasi ve devlete bir din tahsis etmemesi. Layikiyle bir laik duzendir.

-Laikliğin din olmadığını üzerine bir savunma yapmaya kalsan ne söylerdin?

-Koyulaştırılan bölümle ilgili olarak, "Laiklik bir yön değil midir? Bu yönü çarpıtacak her şeyi, kişilerin yapmaması için kişileri zorlamak, “bireylerin her türlü düşüncesini dile getirmesi ve bir etiğe zorlanmaması” sözleri ile çelişmiyor mu?".

Birincisi devlet dunyevi zihniyete sahip olacak her turlu din dinsiz ve felsefi mutalaa (teolojik ve din felsefesi olarak) ve de vicdan ozgurlugunu hak ve ozgurluk olarak taniyacak. Bu konuda devletin bir one cikardigi dini olmayacak. Laiklik sekuler zihniyet yonlendirim ve yaptirimi olarak evrensel hukuk insan haklari ve her turlu dini inanc/inancsizligin ve dini ve tanrisal felsefi mutalaanin ifade ozgurlugu, hak ve uygulama ozgurlugudur. Burada bir etik yoktur, burada hak ve ozgurluklerin her hangibir sekilde baski altina alinmasinin onlenmesi vardir. Ya da bir dini inancin digerleri uzerinde hakimiyet kurmasini onleme vardir. Yalniz hak ve ozgurluklere mudahele yoktur. Mudaheleye izin vermeme ve hak ve ozgurlukleri saglayan insan haklari ve evrensel hukuk vardir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklik, genelde; din islerinin ve konularinin, devlet isleri ile karistirilmamasini, yani; devletin bir dini gorusu olmamasini ifade eden bir kavramdir. Laik, bir duzeni savunan kisi; pekala, dini inanci olan bir kisi olabilir. Dini inanc ve ibadet ve dini yasam ve iliski acisindan, laiklik, kisiye hic bir kisitlama getirmez.

Sekuler ise, tamamen dini temele yonelik bir kavram olup; dunyevi anlamini ifade etmektedir. Genelde, dini mentalitenin kokeni, yasam yerine; olume ve olum (olmek) sonrasina-ruh, cennet, cehennem, azrail, dirilis v.s.-dayandigindan; sekuler tamamen dini distalayan ve dini olmayan ve dini icermeyen bir yasam ifadesi, icerigi tasir. Hatta, gunumuzde, din disilik, dini icermeme, dini olmayan v.s. temelli ifadeleri de, en iyi ifade eden kavram sekulerdir. Ateistler, ancak sekuler olurlarsa ateist olurlar.

Turkiye' deki 1923 kurulusunu ve Ataturk'un getirdigi yenilikleri ve devrimleri hatirlarsak; burada; vurgulanan kavram laiklik, yani devlet yapisinin, dini bir taraf veya gorusu olamayacagi, ve dini kurumlarin, devletten ayri yapilanacagi vurgulanmaktadir. Iste "TC, laik bir devlettir" in ifadesi budur.

Bu temelde, ordu; laik olabilir, yani; dusunce ve davranis olarak; devletin, dini kuruluslarindan ayri yapilanmasi gerektigini savunabilir. Fakat, bu dusunce ve davranis; orduyu kurum olarak sekuler yapmaz.

Bugun, diyanet islerinin oldugu, istiklal marsinda, dini icerikli misralari bulunan ve genelde, %99' u musluman-ki tartisilir-oldugu soylenen toplumun; ve dogustan itibaren, sorulmadan TC vatandasliginin yanina, ve dini hanesi bulunan yerine; islam yazilan bir nufus kagidina sahip olan bir toplumun ve onun her turlu kurum ve kuruluslarinin; tum devlet ve egitim, saglik ve bilimum siyasal ve sosyal yapinin; ve osmanli gibi muslumanligi, her zaman one cikarmis bir imparatorlugunun varisi TC'nin; vatandaslarinin sekuler oldugunu kim soyleyebilir?

Sekuler olmak, bir bilinc ve kendi degerlerini sorgulama-nedenleme gerektiren bir icerige sahiptir. Ustelik, sekulerlik; dini icermeyen, din disi ve dini olmayan bir kavram olarak; kisiseldir. Her turlu kurum ve kurulusun icinde, sekuler dunya gorusune sahip, kisiler olabilir. Bu kisiler, ordu yapisinda da bulunabilir. Ama bu orduyu ve ya herhangibir kurum ve kurulusu sekuler yapmaz. Ustelik ordu laikte olamaz. Ancak, ordunun ilkesi olarak laik bir duzenden yana taraf olabilir.

Dolayisiyle, bilhassa Turkiye'de bu iki kavram karismaktadir.

Kisi ve herhangibir kurum kurulus laik olamaz, ancak dunya gorusu olarak laik bir duzeni/sistemi savunabilir.

Sekuler dunya gorusu ise, tamamen kisiseldir ve kisinin her turlu dusunce ve davranis ve de yasam ve iliski olarak dunyevi oldugunu ve dunya otesi, yasam sonrasi v.s. hic bir degeri deger olarak uygulamadigini gosterir. Genelde hemen hemen her din felsefesinde bir dunyevi diosiligi oldugundan, sekulerlik genelde dini uygulamalara ve inanca ters duser. Buna muslumanliktaki imanin sartlari da dahildir.

Farklari maddeler halinde ortaya koyabiliriz.

Laiklik, dinin devlet islerinden farklilasmis bir sistem/duzen seklidir.

Sekulerlik ise; kisinin dunyeviligidir.

Bir musluman, seriat duzenini arzu etmedigi surece, laik bir duzende yasayabilir ve hak ve ozgurlugunu koruyabilir. TC'nin 87 yillik tarihi bunun kanitidir.

Bir kisi hem sekuler, hem musluman olamaz.

Bir sistem hem laik hem seriatci olamaz.

Sekuler anlayis, tanrisal yanasim ile direk baglantili degildir. Cunku sekulerlik dunyevilik demektir. Yani bir yerde dini olarak getirilen, dunya otesi degerlere inanmayistir. Mesela, cennet/cehenneme, olum sonrasi yasama, oteki dunyaya v.s.

Oyuzden pekala, bir deist panteist, panenteist, ateist, anti ve nonteist ve bilimum tanrisal bakis acilarindaki dinsel teizm disi her ideolojik inancsal, sekuler olabilir. Cunku konu, dunyeviliktir ve beseriliktir.

Oyuzden sekulerlik, bir yerde, dini olmayan (non religious), bireysel yasam ve iliski seklidir.

Yani sekulerlik, dinilik ile mukayeselidir, tanrisal yanasim ile degil.

laicism: control of political and social institutions by secular elements-

Goruldugu gibi, laiklik; politik ve sosyal yapilanmalarin sekuler, elemanlar, temel ilkeler/esaslar eliyle/yoluyla kontrolu demektir.

Bunun aciklanmasindaki neden, bir sistem ve duzenin laik olabilmesi icin devlet ve hukumetin bireylerinin sekuler zihniyete sahip olmalari gerekmektedir.

TC tarihine bakildiginda bunun boyle olmadigi acik gorulur. Cunku TC tarihinde hic bir zaman sekuler bir zihniyet ne iktidar ne de muhalefet olabilmis, ne de devlet ne de gelen iktidarlar sekuler zihniyet temelindeki bir laikligi uygulayabilmislerdir.

Dolayisiyle sekuler zihniyet temeline oturmayan bir laiukligin ne kadar laik olup olmadigi da tartisma konusudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklik: Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması.

Diyanet İşleri Başkanlığı, teknik bir kamu hizmeti kuruluşu olarak çalışıyor, rejimin talepleri doğrultusunda dinin kişiselleşmesine katkıda bulunuyordu. Yetkileri sınırlıydı, ruhani bir otoritesi yoktu. İslami kurallar öneremez, teolojik araştırma yapamazdı, dinsel mülk sahibi değildi. Kısacası DİB, laikleştirme politikasına dinsel meşruluk kazandırma görevi yüklenmişti... Devlet, dinin siyasal ve toplumsal alana karışması olasılığına karşı DİBi kullanmaktaydı. (Bülent Tanör, Kuruluş Üzerine 10 Konferans, 1920 Sonları - 1996)

Bu, devletin din işlerine karışması değil midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklik: Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması.

“Diyanet İşleri Başkanlığı, teknik bir kamu hizmeti kuruluşu olarak çalışıyor, rejimin talepleri doğrultusunda dinin kişiselleşmesine katkıda bulunuyordu. Yetkileri sınırlıydı, ruhani bir otoritesi yoktu. İslami kurallar öneremez, teolojik araştırma yapamazdı, dinsel mülk sahibi değildi. Kısacası DİB, laikleştirme politikasına dinsel meşruluk kazandırma görevi yüklenmişti... Devlet, dinin siyasal ve toplumsal alana karışması olasılığına karşı DİB’i kullanmaktaydı.(Bülent Tanör, Kuruluş Üzerine 10 Konferans, 1920 Sonları - 1996)

Bu, devletin din işlerine karışması değil midir?

Konu devletin degil; dinin devlet islerine karismamasi. Yani iktidarin devlet, toplum ve ulke adina dini kullanmamasi ve siyasi malzeme yapmamasidir. Tabi bu bagimsiz bir devlette gecerlidir. TC devlet hic bir zaman iktidardan bagimsiz olamamis aksine iktidar devleti kendi poolitik cikari icin kullanmistir.

Diger bir konuda din=islam demek hatta sunnilik demek degildir. Bu dini ayrimciliktir. Diyanette dinin degil; sunniligin temsilcisi, devlette dini ogretim degil; sunnilik egitimi vermektedir.

Bir dini kurum ya da devlet, din olarak sadece kendi tarafinin dinini din olarak alamaz. Tum dunya dinlerini ve din ici mezhep farkliliklarini tanitan bir ogretimdir. Ayrica laiklikte devletin de dini tarafi olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu laikliktir. Laiklik ise, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.

Yani, devlet, laiklik maskesi altında dine karışamaz.

Hayir efendim oyle degil. Din devlete karisamaz. Bu da devletin dini kendi islerinden ayirmasi demektir.

Senin dedigin seriattir, teokrasidir ve dini devlettir.

Laiklik dine karismaz zaten, ama dini de kendine bulastirmaz.

"dindar/kindar nesiller yetistirecegiz" demek devlete dini karistirmaktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...