Jump to content

Kuranın 7 Kat Gök Bilgisi Gerçek Dışı


Recommended Posts

  • İleti 122
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

"7 kat sema" ifadesinin Kuran'da kullanım biçimi ve anlatış tarzı olarak, "7 evren" şeklinde anlaşılmasının daha uygun olduğunu ortaya koydum. Bu nedenle Kuran açısından tutarsız olan yaklaşımınız, 7 kat semayı bulunduğumuz evrende arayan sizin gibi saplantılı ve katı inançlara sahip müslümanları bağlar..

O nedenle aranızdan şimdilik çekileyim...

Sen aramızdan çekilme. Zaten katı inançlılar karşımda duramaz. Senin gibi hayal gücü yüksek olanlarla işim. Ancak hayal gücün Kuran'ın kendisi ile çelişiyor. Senin Kuranına göre önce yer yani Dünya, sonra da evren veya evrenler mi yaratılmış?

De ki: “Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratanı inkâr ediyor ve O’na birtakım eşler kılıyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir.” Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” İkisi de: “İsteyerek (İtaat ederek) geldik” dediler. Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)’ın takdiridir. (41 Fussilet Suresi, 9-12)

Bu ayet seni yalanlıyor sanki. Haydi hayal gücünle çöz bu problemi de

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen aramızdan çekilme. Zaten katı inançlılar karşımda duramaz. Senin gibi hayal gücü yüksek olanlarla işim. Ancak hayal gücün Kuran'ın kendisi ile çelişiyor. Senin Kuranına göre önce yer yani Dünya, sonra da evren veya evrenler mi yaratılmış?

De ki: “Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratanı inkâr ediyor ve O’na birtakım eşler kılıyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir.” Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” İkisi de: “İsteyerek (İtaat ederek) geldik” dediler. Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)’ın takdiridir. (41 Fussilet Suresi, 9-12)

Bu ayet seni yalanlıyor sanki. Haydi hayal gücünle çöz bu problemi de

Dikkatlice okudum. Çıkardığım kronoloji şu:

1. İlk olarak dünya (arz) madde olarak var ediliyor.

2. Bu aşamada tek bir evren var ve duman/gaz halinde

3. Yeryüzünün üstünde bu gaz kütlesinden 7 adet gök inşa ediliyor

4. 7 adet gökten birinin yeryüzüne ait olan gök olduğu belirtiliyor

5. Ve bu göğün (bizim tabirimizle uzayın) yıldızlarla donatıldığı belirtiliyor (yani yıldızlar evrende, atmosferde değil)

Ayetler itibariyle, yukarıdaki kurgunun yanlış olduğuna ve "7 evren" teziyle nerede çeliştiğine sen hakemlik et istersen. İtiraz etmeyeceğim.

tarihinde Bizarro tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hata şurda, önce iki günde yer yapılıyor, sonra iki günde(veya 4 günde değişiyor) dağlar ,ovlar, bilimum mahlukat, dünyanın dizaynı var. Gökler kısmı ise son iki gün, yani evren

Gün hikayesini geçtik. Dünya evrenden çok sonra oluştu, evrenin oluşumu 13.5 milyar yıl, dünya 4.5 milyar yıl ki güneş dünyadan önce oluşmuş bir yıldızdır. Yani güneş göğe asılmadı, dünya güneşin çevresinde sonradan yörüngeye oturduç

Baştan sona hatalı.

Saygılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kronoloji tamamen doğru. Ama astronomiye göre ise tamamen yanlış.

Astronomik kronoloji:

1. Herşeyden önce evren yaratılır. Ancak zaman bizim evrenimizin bir değeri olduğu için farklı evrenleri yaratıldı kabul etsek bile bizim zamanımızdan önce-sonra olamaz. Kendi zamanları vardır.

2. Evrenimizde ilk önce hidrojen biraz da helyum vardı. Bunlardan ilk yıldızlar ortaya çıktı.

3. Bu yıldızların kalbinde karbon,demir, oksijen vs elementler oluştular. Bu yıldızlar patlayarak içerikleri uzaya dağıldı (süpernovalar)

4. Artık yeni elementler de oluşmuş ve gaz halindeydi. Bu gazlar tekrar kütle çekim ile birleşerek gezegenleri (Dünya) ve ikinci-üçüncü.. nesil yıldızları oluşturuyor.

5. Zaten yıldızlar var. Sonra Dünya oluşuyor. En sonunda da koşullar daha uygun hale gelince hayat ortaya çıkıyor.

Bunun aksini savunan gerçek Dünya'dan farklı bir Dünya'da yaşıyor demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin sunduğun kronoloji de tamamen doğru.. ama dışarıdan yardım kabul etmeden, kendi birikimlerimiz ışığında.

Mevcut bilgi birikimlerimizin, matematik gibi kesin bilgiler içermediğine, genellikle ön kabullerden ve kısıtlı imkanlarla yapılmış gözlemlerden oluştuğuna itiraz etmezsin umarım.

Mesela, geçen seneye kadar Ay'ın oluşabilmesi için, kor halindeki dünyaya farklı bir cismin çarmasının gerektiği ve Ay'ın kütle yığının, dünyanın ve bu cismin bir çeşit karışımı olduğu görüşü kabul ediliyordu. Yani geçen seneye kadar bu bilgi "bilim"di ama bugün sadece eskide kalmış bir hatıra.. Çünkü geçen sene birileri hayal güçlerini kullanarak farklı birşey yaptı ve Ay'daki titanyum izotoplarının Dünya'daki ile aynı olduğu sonucunu çıkardı..ne gereği vardı şimdi bunun değilmi? Ne güzel gül gibi geçiniyorduk. Eski bilgilere dayanan onca kitap makale, emek bir çırpıda çöpe atıldı..

Kıssadan hisse, bir bilgi, farklı bir kaynaktan "hazır" olarak gelen başka bir bilgiyi sönümleyecekse veya sönümleyeceği iddiasını taşıyorsa, kaynağının güvenirliği konusunda ve diğer bilginin kaynağının yetki alanına müdahale edebilme konusunda yeterince ikna edici olmalıdır. Cümle biraz karışık oldu ama devrik olmadığına garanti veririm.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beyinden haberi olmayan bir kitabın içerdiği önce dünya var oldu sonra evren derse onu savunacak adam ayın dünya ile aynı titanyum izotoplardan oluşmasını(onuda bilim buluyor-kitabınız ayı nur sanıyor) örnek sunup bilimsel veriler ışığında evrenin sonra oluştuğunu iddia edemeyeceğinin farkındadır. İşi hiç bir bilgi kesin değildirle kotarmaya çalışmak gerçeği değiştirmiyor. Dünya güneşten yaşlı değil,aynı yaştada değil,daha sonra oluşmuştur. Konu aynı veya farklı izotoplardan oluşmakta değil, oluşma zamanı. bu bile tek başına dinlerin savını yıkar.

Saygılar...

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Yani geçen seneye kadar bu bilgi "bilim"di ama bugün sadece eskide kalmış bir hatıra..

Üzgünüm ki haksızsın. Bilimsel bilgide artık kemikleşmiş, kesinleşmiş bilgiler vardır. Bunlar değişmez. Kimse çıkıp bilmemkaç yıl sonra aslında Güneş'in Dünya'nın çevresinde döndüğünü ispatlayamaz.

Bilimsel bilgide gelişen ayrıntılardır. Kesin bilgiler artık teori halini almıştır. Kesin olmayanlar ise hipotezdir.

Yani ne kadar uğraşsan da Kuran'daki kronolojiyi ve 7 kat gök faraziyesini gerçek, yalın bilime adapte edemezsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kıssadan hisse, bir bilgi, farklı bir kaynaktan "hazır" olarak gelen başka bir bilgiyi sönümleyecekse veya sönümleyeceği iddiasını taşıyorsa, kaynağının güvenirliği konusunda ve diğer bilginin kaynağının yetki alanına müdahale edebilme konusunda yeterince ikna edici olmalıdır.

Çok güzel söylemişsin. Tam da dediğin gibi oluyor zaten. "Hazır" olan bilgi sönümlüyor ve diğer bilgi ise kendi kaynağını milyonlarca kez tekrarlanan ve tekrarlanabilecek deneysel ve gözlemsel verilerden alıyor. "Hazır" olan bilginin iddiadan daha öteye geçmediğini, deneysel ve gözlemsel verilerimizle uyuşmadığını da denemiş ve gözlemlemiş oluyoruz.

Doğru olan her zaman en basit olandır. O halde doğru olan Kuran'ın tanrı kitabı olduğu değil tam aksine insan veya insanlar tarafından yazılmış, o zamanın mantığı ile oluşturulmuş bir tarihi eser olduğudur.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Üzgünüm ki haksızsın. Bilimsel bilgide artık kemikleşmiş, kesinleşmiş bilgiler vardır. Bunlar değişmez. Kimse çıkıp bilmemkaç yıl sonra aslında Güneş'in Dünya'nın çevresinde döndüğünü ispatlayamaz.

Bilimsel bilgide gelişen ayrıntılardır. Kesin bilgiler artık teori halini almıştır. Kesin olmayanlar ise hipotezdir.

Yani ne kadar uğraşsan da Kuran'daki kronolojiyi ve 7 kat gök faraziyesini gerçek, yalın bilime adapte edemezsin.

Ben de aynı şeyi söylüyorum.. ama "gerçek, yalın bilim" dediğin şeyin yetki alanını sorgulayarak konuşuyorum. Sen ise güya Tanrı'nın varlığını reddediyorsun ama bilim denen şeyi, yetki alanı sınırsız tanrının yerine koyarak konuşuyorsun..

Çok güzel söylemişsin. Tam da dediğin gibi oluyor zaten. "Hazır" olan bilgi sönümlüyor ve diğer bilgi ise kendi kaynağını milyonlarca kez tekrarlanan ve tekrarlanabilecek deneysel ve gözlemsel verilerden alıyor. "Hazır" olan bilginin iddiadan daha öteye geçmediğini, deneysel ve gözlemsel verilerimizle uyuşmadığını da denemiş ve gözlemlemiş oluyoruz.

Doğru olan her zaman en basit olandır. O halde doğru olan Kuran'ın tanrı kitabı olduğu değil tam aksine insan veya insanlar tarafından yazılmış, o zamanın mantığı ile oluşturulmuş bir tarihi eser olduğudur.

İzole halindeki bir evrenin kısıtlı bilgi kaynakları ve görüş yetileri ile şekillenmiş bilgi birikimi ile diğer evrenlerin varlığını ispatlamaya kalkmak zaten yetki alanının dışına çıkmak demektir. Tüm galaksilere uzay mekiği gönderip köşe bucak tarama yaparak, 'her yere baktık Cenneti bulamadık' "bilimsel" çıkarımıyla insanların karşısına çıkıp boşuna ümitlenmemelerini tavsiye etmeye benziyor senin durumun. Aklı başında herkes bilir ki, cennetin veya diğer evrenlerin varlığı bu evrendeki gözlem, deney,vs. ile reddedilemez.

Ay örneğini ise kasıtlı olarak verdim ki, senin gibi bilimi tanrısallaştıran kişilerin kendilerini nasıl bir sığ ortama mahkum ettikleri ifşa olsun. Daha yanıbaşımızdaki, üzerinde dolaştığımız bir gökcisminin nasıl meydana geldiği konusunda tutarlı bilgi veremeyen bu gözlem ve deneyler şeysi, nasıl oluyor da güneş sisteminin, diğer galaksilerin ve hatta evrenin nasıl veya hangi sırayla meydana geldiği konusunda tartışılmaz bilgi verebiliyor? Bu durum, bunlar sadece "detay", o nedenle örnek olarak gösterilmez kaçamak cevaplarıyla geçiştirilecek şeyler değil arkadaşım..

"Daha iyisi bulunana kadar en iyi teori bu" düsturuna karşı değilim, karşı durduğum şey, bu tür teorileri insanlara tartışılmaz bir bilgi olarak sunmaya çalışan sizlerin sakat düşünme tarzı.. Bu teorileri ortaya atanlar bile belki sizler kadar holiganvari bir yaklaşım içinde değil.

tarihinde Bizarro tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bilim denen şeyi, yetki alanı sınırsız tanrının yerine koyarak konuşuyorsun..

Böyle saçma sapan iddiaları uydurmak için özel gayret mi sarfediyorsunuz, nerenizden bu uydurmaları çıkarmak için bu kadar ıkınıyorsunuz yahu? Ne bilimi tanrı yerine koyması, ne saçmalıyorsun sen?

Böyle bir saçmalık asla yoktur. Kimse hiç bir şekilde bilimi sınırsız yetkili tanrı olarak filan görmez. Bu sizin paranoyak halisünasyonunuz. Hayal dünyanızda yaşadığınız saçmalıkları ıkına ıkına bir yerlerinizden çıkarıp ortalığa saçıyorsunuz. Ortalığı kirleten bu saçma sapan iddialarınızın kanalizasyondan başka gitmesi gereken hiç bir yer yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de aynı şeyi söylüyorum.. ama "gerçek, yalın bilim" dediğin şeyin yetki alanını sorgulayarak konuşuyorum. Sen ise güya Tanrı'nın varlığını reddediyorsun ama bilim denen şeyi, yetki alanı sınırsız tanrının yerine koyarak konuşuyorsun..

İzole halindeki bir evrenin kısıtlı bilgi kaynakları ve görüş yetileri ile şekillenmiş bilgi birikimi ile diğer evrenlerin varlığını ispatlamaya kalkmak zaten yetki alanının dışına çıkmak demektir. Tüm galaksilere uzay mekiği gönderip köşe bucak tarama yaparak, 'her yere baktık Cenneti bulamadık' "bilimsel" çıkarımıyla insanların karşısına çıkıp boşuna ümitlenmemelerini tavsiye etmeye benziyor senin durumun. Aklı başında herkes bilir ki, cennetin veya diğer evrenlerin varlığı bu evrendeki gözlem, deney,vs. ile reddedilemez.

Ay örneğini ise kasıtlı olarak verdim ki, senin gibi bilimi tanrısallaştıran kişilerin kendilerini nasıl bir sığ ortama mahkum ettikleri ifşa olsun. Daha yanıbaşımızdaki, üzerinde dolaştığımız bir gökcisminin nasıl meydana geldiği konusunda tutarlı bilgi veremeyen bu gözlem ve deneyler şeysi, nasıl oluyor da güneş sisteminin, diğer galaksilerin ve hatta evrenin nasıl veya hangi sırayla meydana geldiği konusunda tartışılmaz bilgi verebiliyor? Bu durum, bunlar sadece "detay", o nedenle örnek olarak gösterilmez kaçamak cevaplarıyla geçiştirilecek şeyler değil arkadaşım..

"Daha iyisi bulunana kadar en iyi teori bu" düsturuna karşı değilim, karşı durduğum şey, bu tür teorileri insanlara tartışılmaz bir bilgi olarak sunmaya çalışan sizlerin sakat düşünme tarzı.. Bu teorileri ortaya atanlar bile belki sizler kadar holiganvari bir yaklaşım içinde değil.

Tüm bu yazdıkların benim ne kadar haklı olduğumu ortaya çıkarıyor. Elinizde kanıt var mı kardeşim? Yok. Tek sığındığınız bilinemeyenler, bulunamayanlar, anlaşılamayanlar. Açık kitabınız Kuran'ın bilimsel verilerle çeliştiğinden bahsettiğimiz zaman ise "bilimin sınırları dışına" çıkmaktan başka çareniz yok. 7 kat gök görüşü ilk defa eski Yunan bilginleri tarafından ortaya atılmıştır ve dinsel kitaplar bu görüşü onlardan çalmıştır şeklindeki iddiamı çürütebiliyor musun? Hayır.

Senin bilginin kaynağının bir bedevinin uydurması olmadığına dair kanıtın nerede? Yok. Hiçbir kanıt sunamazken; ve benim, senin aksine birçok kanıtım varken; sen nasıl olur da bana kafa tutabiliyorsun? Benim iyi kötü birkaç kanıtım var. Seninkiler nerede?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Amazon Ormanlarını biliyorsundur sanırım. Orada daha keşfedilmemiş binlerce tür var. İnsanoğlunun keşfetmediği bilmediği binlerce canlı. Ancak buna rağmen sana kesin olarak söyleyebilirim ki Amazon Ormanlarında Tek Boynuzlu At yaşamıyor.

Senin mantığına sahip olanlara göre ise Amazon Ormanlarında kesin olarak Tek Boynuzlu At yaşıyor. Sana kanıtını soruyorum ve sen de bana diyorsun ki: "Tüm ormanı keşfettin mi?"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Amazon Ormanlarını biliyorsundur sanırım. Orada daha keşfedilmemiş binlerce tür var. İnsanoğlunun keşfetmediği bilmediği binlerce canlı. Ancak buna rağmen sana kesin olarak söyleyebilirim ki Amazon Ormanlarında Tek Boynuzlu At yaşamıyor.

Senin mantığına sahip olanlara göre ise Amazon Ormanlarında kesin olarak Tek Boynuzlu At yaşıyor. Sana kanıtını soruyorum ve sen de bana diyorsun ki: "Tüm ormanı keşfettin mi?"

Tek boynuzlu at icin kanita ihtiyac duymayan bu arkadaslar, soz konusu evrim olunca basimiza amprisist kesilip, maymundan insana evrimin gozlemlenmedigi ve dolayisiyla kanitlanamayacagini iddia ederler. Ne kadar enteresan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek boynuzlu at icin kanita ihtiyac duymayan bu arkadaslar, soz konusu evrim olunca basimiza amprisist kesilip, maymundan insana evrimin gozlemlenmedigi ve dolayisiyla kanitlanamayacagini iddia ederler. Ne kadar enteresan.

Enteresan olan, insanın kendini kandırabilme yeteneğidir.

Birgün, %50nin altına düşünce, toplumun kendini kandırması da o kadar mümkün olmayacaktır.

Amein.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

kuranda bahsedilen gök kavramını herkez atmosfer tabakası olarak sanıyor.halbuki öyle değil.biz en yakın göğü yıldızlarla süsledik diyor en yakın gök de bizim gözümüzle görebildiğimiz gök.yani yıldız kümesinide içine alan gökk.geriye 6 gök daha kalıyor.zaten allah kuranda diyor.göklerin uçlarında öteye geçip gidebiliyosanız geçin diyor.evet şuanda bu imkansız ancak atmosferin dışına çıkabiliyoruzz.oda aya kadar.evren sonsuz ve insan bunu daha tam anlamı ile çözememişş.karadelikler var yıldızları yutan.daha onun arka planınını çözememişiz..yedi kat gök kavramı tüm evreni galaxileri ve hatta dahada ötesini içine alan muazzam bir yapı aklımız şuan bile ötesine ermiyor koca evrende okyanusta bir kum tanesi kadar yer kaplarken dünyamız neden bu 7 kat gök kavramı size saçma geliyorr.kuran allahın kitabıdır.o devirdeki cahil insanların hatta şuanki teknolojinin bile yalanlayamadığı bir kitap.bakın allah kuranda kendisi için o heran bir iştedir der.sürekli sizin bilmediğiniz şeyleri yaratmaktadır der.ve bizim için insanı yaratmakmı yoksa gökleri yaratmakmı daha zor der kuranda .elbette gökleri yaratmak zor der. burdan bile evrenin sonsuz büyüklüğünü anlamak lazımmm.tabi anlayanaaaa

Link to post
Sitelerde Paylaş

7 kat gök. Bu söylemi Kuranda sürekli görürsünüz. Sanki bilindik bir bilimsel bilgiymiş gibi hepimiz de sindirmişizdir. Gerçekte 7 kat gök var ve Kuran bundan bahsediyormuş gibi. Aslında 7 kat gökten Kuran bahsettiği zamanlar tam da göğün 7 katlı olduğu düşünülüyordu.

Bu nereden geldi? Kurandan bin yıl önce gökyüzüne bakan insanlar gök cisimlerini gördüler. Bunlar Güneş, Ay ve yıldızlardı. Ancak yıldızlardan 5 i farklı görünüyordu. Onlar diğerleri gibi sabit durmuyorlar sürekli bir devinim içindeydiler. Hareket ediyorlardı. Tıpkı Güneş ve Ay gibi. O zamanlar gezegen kavramı yoktu ve bunların hareketlerine anlam verilemiyordu.

İlk kez M.Ö 400 yıllarında eski Yunan medeniyetinde, Dünya merkez olmak üzere 7 kat gök tanımını görüyoruz. 7 adet kat vardı ve herbir katta Güneş,Ay,Venüs,Merkür,Mars,Jupiter,Saturn Dünya çevresinde dönüyorlardı. Hatta bunları kristal kürelerin içinde olduğunu söyleyenler bile vardır.

Bu eski bilginin Kurandan ayrıldığı nokta ise Kurana göre en yakın gök yıldızlardan oluştuğu halde, (Mulk 5. ayet) Eski yunanlılar en uzak kürenin yani arka fonun yıldızlardan oluştuğunu düşünüyorlardı; ki bu, Kurana göre daha gerçekti. Çünkü yıldızlar gezegenlerin önünde değil normalde Dünya'ya göre arkasındadır. Kuran kendisinden bin yıl öncesinin doğru bilgisini dahi yanlış almış, bu bilginin aksini iddia etmiş ve çok büyük bir hata yapmıştır.

Günümüze gelecek olursak bu bilgiyi sadece bilim tarihi kitaplarında okuyoruz. Gök cisimlerinden sadece Ay'ın Dünya'nın çevresinde döndüğü; diğerlerinin Dünya gibi Güneş çevresinde yörünge hareketi yapan gök cisimleri oldukları, bunların da sayılarının 5 den daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Özetle Kuran'ın 7 kat gök tasavvuru astrnomik bilgilerle örtüşmemektedir. Gerçekte 7 kat gök yoktur. Hiçbir çağdaş astrnomi kitabında bunu göremezsiniz. Ancak 2 bin yıl öncesinde yazılmış olan Yunan astronomi kitaplarında ve bundan bin yıl sonra yazılan Kuranda görebilirsiniz.

Kuran da söylenilen ile senin söylediklerinden birbirinden tamami ile cok farkli seyler.

Kendini islam alimi diye adlandiran zekadan yoksun kisilerin yapmis oldugu sacma sapan yorumlar yüzünden böyle bir hal almistir.

Yer ve gök bitisikti ve biz onu ayirdik derken bingbang ten filan bahsetmedigi gibi 7 kat gök derken de 7 farkli uzaydan bahsetmiyor.

Yer ve gök bitisikti derken atmosferi olmayan bir dünya dan bahsediyor. Atmosferi olmayan bir gezegen evren ile bitisik olur.

Biz onu ayirdik derken de atmosferi yarattigindan bahsediyor. Yaratti derken de birden bire degil belkide aradan milyonlarca sene gecmistir.

Atmosferin katmanida 7 dir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçeklerden kaçıp ayetleri yorumla bilimsel bulgulara uydurmaya çalışınca komik durumlara düşüyorsunuz.

Ortaçağın yer-gök anlayışı ne ise onu yazmışlar kuranın yazarları. Başka bir şey yok.

İbrani antik kozmolojisinin yansımaları. Onlar da yunan, sümer, babilden almışlar.

Ancient+Cosmology2.jpg

tarihinde anarkom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...