Jump to content

Tanrının aklı ve zaman kavramı


Recommended Posts

İste onu soruyorum bende 50 sene evvel nerdeydin ?

bedeninin malzemesine bakarsan bayrampaşa baklavasının atomu tophane enginarının atomu gebze kirazının atomu :DDDDD

bunlardan hangisine gizlenmiş akıllı anlayışlı gören bilen işiten bilinç buluş sevgi sevinç keder gam tasa

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 177
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İste onu soruyorum bende 50 sene evvel nerdeydin ?

bedeninin malzemesine bakarsan bayrampaşa baklavasının atomu tophane enginarının atomu gebze kirazının atomu :DDDDD

bunlardan hangisine gizlenmiş akıllı anlayışlı gören bilen işiten bilinç buluş sevgi sevinç keder gam tasa

Bu evren sonsuz olasılık çarkı üzerine yürüyor. Bir yönde ilerlerken yokluktan besleniyor. Ama bu yokluk zart zurt ortaya çıkan hayali ve ilginç formlarda ortaya çıkan yaratıklar şeklinde değil. Bugünün dünle bağlantısı olacak şekilde ilerliyor. Dün radio vardı, bugün televizyon; hemde renkli.. Dün deden ve eben vardı bugün sen yarın torunların...

Yokluk yolculuğu bu yolculuk. Bu evren, sonsuz olasılık arasından sonsuz tanrı tiplemesinden bir kaçını da alarak önüne katıp sürüklüyor..

Yok olmaktan korkuyorsan gelme arkadaş sen cennetinle avuntula kendini.

Tanrının aklı ve zaman kavramından yokluğa geldik, olacak iş mi şimdi. :D Hadi konu ile bir bütün tartışılsa diyeceğim yok ama konudan bağımsız bir yokluk tartışması buradan başka bir yerde yapılmalı. İlgililere ve sulandırıcı özellik taşıyan kişilere duyurulur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
akılla. Senin aklını aşan bir durum, bu yüzden bunu irdelemenin fazla bir önemi kalmıyor benim için.

Evet, bu, aklı(mızı) aşan bir durumdur.

iki kere iki kaç eder sorusu değil bu soru. Bu soru sonsuz olasılıkların ne menem bir şey olduğunu irdeleme sorunu. heykel örneği de bunun için verilmiştir.

Düşünmen gereken, iki kere iki ne değildirin sorusu, bu soru. Elbette bu soru tanrının gücünü aşar, onu sonsuzluğa hapseder, yaratıcılığı bu soruya bir son nokta koyamaz.

Soruların Tanrı'nın gücünü aştığını, Tanrı'nın sonsuzluğa hapsolduğunu, soruları yanıtsız bıraktığını değil de, Tanrı meselesinin, sınırlı insan aklının gücünü aştığını, insanın sınırlı olan beynine hapsolduğunu ve sınırlı/mahpus beyninin sorulara yanıt bulamadığını söylemek daha makul olmaz mı?

Tanrı böyle bir soruya yanıt aramaz, çünkü o mantıksız ve akılsız değildir demenin hiç bir önemi yoktur. Önemli olan, böyle bir soru karşısında pes etmesi, etmiyorsa da bir son noktaya ulaşamıyor olmasıdır.

Pes eden ve son noktaya ulaşamayan neden insan olmasın? Sen kör isen, Güneş'in suçu ne?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olasılıklar beni ortaya çıkartan yeğane şey.

İstersen bir deneme yapalım...

Eline ki çift zar al..

Her defasında 2 altı atmaya çalış.

10 atış hepsini 2 altı yapabilirsen gel konuşalım....

Bunu aklınla ayarlayamıyorsan, akılsız mahkukat binlerce ihtimalin içinde isabetlisini nasıl seçeçek...

Son kararını da vicdanına söyle olmaz mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir sye yok demekle yoklugu ispat olmaz kac yasindasin 31

Peki 34 sene evvel nerdeydin desem ne cevap verebilirsin ? Demek ki bir seye yok demekle yoklugu ispat olmaz

Brahma'nın olmadığını hangi sebeple kabul buyuruyorsun?

Oyle ya, senin mantığına göre yokluğunu kanıtlamışsın ki olmadığını biliyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İstersen bir deneme yapalım...

Eline ki çift zar al..

Her defasında 2 altı atmaya çalış.

10 atış hepsini 2 altı yapabilirsen gel konuşalım....

Bunu aklınla ayarlayamıyorsan, akılsız mahkukat binlerce ihtimalin içinde isabetlisini nasıl seçeçek...

Son kararını da vicdanına söyle olmaz mı?

Ah be bebeyim. Olasılık öyle işlemiyor. Risalelerden olasılık okuya okuya merkezinde sapmalar olmuş.

Sanıyorum bunların cevabını Ateistforum'un bilim forumundan da bulabilirsin.

Selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olasılıklar beni ortaya çıkartan yeğane şey.

İstersen bir deneme yapalım...

Eline ki çift zar al..

Her defasında 2 altı atmaya çalış.

10 atış hepsini 2 altı yapabilirsen gel konuşalım....

Bunu aklınla ayarlayamıyorsan, akılsız mahkukat binlerce ihtimalin içinde isabetlisini nasıl seçeçek...

Son kararını da vicdanına söyle olmaz mı?

Zar kafalı bir dünyadan söz ediyorsun ama 0 ve 1' lerle dolu bir bilgisayar programından söz etmiyorsun.

Vicdanın dediğin şey bile, 0 ve 1. Ama ayrı ayrı şeyler değil, ikisi bir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O may gat !

İslam dinine gore Mubarek Merhum brahmanin olmadigina sana kim soyledi. Gayet muazzam iyi bir insan.

Bir seye yok demekleyoklugu ispat olurmu defim kıristiyana ronaldo sen birseyleri yanlis anlamissin

tarihinde Jack_Carter tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, bu, aklı(mızı) aşan bir durumdur.

Soruların Tanrı'nın gücünü aştığını, Tanrı'nın sonsuzluğa hapsolduğunu, soruları yanıtsız bıraktığını değil de, Tanrı meselesinin, sınırlı insan aklının gücünü aştığını, insanın sınırlı olan beynine hapsolduğunu ve sınırlı/mahpus beyninin sorulara yanıt bulamadığını söylemek daha makul olmaz mı?

Deccal, senin aklını aşan benim aklımı aşamıyor, kendi adına konuş. :D

İnsan aklının sınırlılığından söz edip, senin tanrının çözemediği probleme kılıf uyduruyorsun.

İki kere iki ne değildirin sorusunu yanıtlamak bu kadar mı zor?

Elbette bu soru, tanrının gücünü aşar, onu sonsuzluğa hapseder; senin tanrının yaratıcılığı bu soruya bir son nokta koyamaz.

Hatta bu soruya sen bile yanıt bulamazsın. Tanrı sana ruhundan üflediği için olmasın sakın. :D

Yaratıcılığını göklere çıkardığınız tanrınızın sınırlı yaratıcılığının olması sizi niçin düşünmeye sevk etmiyor?

Kitap size düşünün demiyor mu?

Düşünmek soru sormak ve yanıtlar aramkla olmuyor mu?

Siz varya siz, ben soru soran toplum kesimini oluştururken siz ise düşünmeye engel koyan kesimini oluşturuyorsunuz.

Bunun, bu ve gelecek yüzyıllara yansımasını, tanrınızın size ve bize cezası olarak düşünüyorum.

Geriliğin seviyesini zaman fark atarak artıracaktır, iyilik yaptığını düşünen siz kötü insanlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
senin aklını aşan benim aklımı aşamıyor, kendi adına konuş.

İnsan aklının sınırlılığından söz edip, senin tanrının çözemediği probleme kılıf uyduruyorsun.

Hepimiz insan isek ve aklın yolu bir ise, aklın çıkmazları da birdir.

Paradoks diye bir şey var, bildin mi?

Elbette bu soru, tanrının gücünü aşar, onu sonsuzluğa hapseder; senin tanrının yaratıcılığı bu soruya bir son nokta koyamaz.

Hatta bu soruya sen bile yanıt bulamazsın.

İnsan aklının sınırlılığını kabul etmeyip Tanrı'nın kusurlu olduğunu iddia etmek,

kör olup hiçbir şey göremediği için kendisinden başka hiç kimsenin olmadığını "zan" etmeye benziyor.

Yaratıcılığını göklere çıkardığınız tanrınızın sınırlı yaratıcılığının olması sizi niçin düşünmeye sevk etmiyor?

Sınırlı aklımız der ki, Tanrı'nın yaratıcılığının bize sınırlı gelmesi, bizim sınırlı olmamızdan kaynaklanıyor olabilir. Ayrıca der ki, Tanrı'nın yaratıcılığının sınırlı olması, Tanrı'nın lehinedir.

Siz varya siz, ben soru soran toplum kesimini oluştururken siz ise düşünmeye engel koyan kesimini oluşturuyorsunuz.

Düşünmeye engel koyan bir insan topluluğu var ancak onlar bizlerden öte, bizlerden öte olanlardır.

Düşünmeye engel koyan önce aklımız, sonra da bizlerden öte olanlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hepimiz insan isek ve aklın yolu bir ise, aklın çıkmazları da birdir.

Paradoks diye bir şey var, bildin mi?

Akıl tanrıyıda paradoksa götürdüğü zaman aklın çıkmazı demiyorsun ama bir çıkar yol olarak paradoks var ama kabul ediyorum diyorsun.

...olabilir. Ayrıca der ki, Tanrı'nın yaratıcılığının sınırlı olması, Tanrı'nın lehinedir.

Olabiliri geç!

Tanrının yaratıcılığının bir sınırı olduğunu bunun tanrının lehine olduğunu söylemeni anlıyorum.

İki kere iki kaç değildirin yanıtını biliyor ve bildiği için de yaratıcılığı bitmiş oluyor ama bu yaratıcılığının güçlülüğünü gösteriyor diyorsun. Hadi, kabül...

Bir son nokta belirlediğin ve her şeye bir sınır koyduğun için de tanrın da bitmiş olmuyor mu?

Sınırları olan bir tanrı ve sınırlı bir mekanı var karşında.

Tanrı her şeydir ama her şeyin bir sınırı vardır. :D Yani, tanrı sınırları olan bir, "vardır"!

Üst üste konan formlarla sınırsız sayıda yapılan heykel örneğini tekrar hatırla. Bunu yaratmayı bitiren bir tanrı pes eden tanrıdır. Durum bu kadar açık.

Hatta, tanrını yaratan tanrı diye sonsuza kadar geriye git onu ilk yaratan tanrıyı bile bulamazsın.

Evreni bir yaratan ararken, özünü evrenin kendinden başka bir yerde aramak kolay ama ya o ilk tanrıya nasıl bir açıklama getireceksin, doğrusu merak ediyorum.

Her şeyin bir sınırı vardır, tanrının da bir sınırı mı vardır diyeceksin yoksa tanrı yoktur mu diyeceksin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar aklımızı aşan durumlar diyenler zihnin sınırlarını çözmüş olmalılar. Zihin ancak buraya kadar düşünebiliyor ben gittim gördüm ötesini düşünemiyor diyenler olmalılar. Anlatın da biz de bilelim nasıl zihnin sınırlarına gidebildiniz de bundan ötesini düşünemeyiz diyebiliyorsunuz?

Halen beynin küçücük bir bölümünü kullanıyoruz. Anıların nasıl saklandığının biyolojik ve biyo elektrik süreçlerinin nasıl çalıştığının haritalandırılması halen yapılamadı. Beyindeki sinirler haritalandırıldı ama daha pek çok ölü bölge var anlaşılamayan. Ama siz bulduğunuzu iddia ediyor olmalısınız. Yoksa siz mi kendi kendinize sınırlar çizdiniz? Ben bundan sonrasını kullanmayacağım bu bana yeter mi dediniz?

Tanrının zaman kavramını sorgulayan zihinlerimizi olması bile sizlere bazı işaretler vermiş olmalıydı oysa ki... Tanrıyı reddedebilen bir zihin yaratmış tanrı. Gerisini siz düşünün... Tabi sınırlarınızı aşmıyorsa.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Forum kapalı olduğu sırada başka bir forumda yazdığım yazıyı buraya ekleyim dedim: ("Tanrı zamandan münezzeh midir?" konusuna dair.)

Bu evreni, yaratılmayan sonsuz şeylerle karşılaştırmaya kalksanız sadece bir atom tanesi kadar bile değildir; bir toz zerresi kadar bile değildir.

Bir işi yapmak için kendisini ve emrinden çalışanları zamana bağımlı kılmış bir tanrı var karşınızda. Onlarla oturup onlarla kalkıyor; gününü gün ediyor tanrı.

50000 bin yılda bir ayeti cebrail, pey.e indirmek için uğraşsa mantık tıkanıyor.

Mantığın tıkandığı yerde mantıksızlık başlıyor. Cebrailin bir ayeti indirmesini beklemek için evreni her defasında durdurmak gerekiyor ki indirebilsin.

Evren durunca cebrail de durursa iş kötü.

Bu evren olmasa da tanrı zaman kavramından soyutlanamaz. Zaman bildiğimiz anlamda işlemiyeceği varsayımından hareket etsek bile tanrı bir şeyi düşünürken önce ve sonra olmak üzere düşünür. Burada bir birim zaman kavramı vardır. Bunun adına saniye veya salise demenizin hiç bir önemi yoktur.

Sonsuz şeyleri düşünmeye başladığında aynı anda düşünmesi veya bir filtreden geçirmesi mümkün değildir. Bilgisayarlar bile, ister tek çekirdekli, ister çok çekirdekli olsun bir sıraya göre işlem yapar. Bu, tanrının kendisi için, bir tanrı zaman kavramının oluşmasına neden olur.

Örneğin birden başlayarak saymaya başlayan bir tanrı pes etmediği müddetçe bir sonuca ulaşamaz.

"Tanrıyı yaratan tanrı kimdir" sorusuna bulaşsanız bile yine bir sonuca ulaşamazsınız.

2x2 kaç değildir sorusunu yanıtlamaya kalksa bile tanrı bu soruyu yanıtlamak için bile sonsuza dek uğraşması gerekmektedir.

Bir küpün üzerine bir küp yerleştirerek bir heykel yapsa, yeni küpler yerleştirerek yeni yeni heykeller yapsa, tanrı bunu hep yapsa bir sonuca ulaşabilir mi dersiniz; hayır.

Tanrı, bir şeyi yapmaya gücünün yetmediği yerde zaman kavramı devreye girer. Bu yüzden tanrı zamana bağımlıdır diyebiliriz.

Tanrı, mekana da bağımlıdır.

Zamana bağımlı olan tanrı, bir mekana da bağımlı olması kaçınılmazdır.

Zaman bir mekanda işler. Bu ister bir varlık mekanı olsun, isterse bir yokluk mekanı, farketmez.

Bir tanrı herşey olmak zorunda. Her şey sonsuzdur. Sonsuz olan ise, yokluktan gelir. Sonsuz olanın bir sonu yoktur, oysa.

Bir yanı ile yokluk, bir yanı ile varlık olan, kendini bu iki şeye bağımlı gören bir tanrı yaratıcı olmalı. Yaratıcı değilse, bu evren dediğimiz var olanı yaratması mümkün değil.

Eğer yaratıcı ise tanrı, yokluktan gelmeli. Evrensiz bir tanrı düşünün. Bunun adı yokluk.

Yokluğun bir evreni var mıdır? Simgesel olarak düşünürsek, evet. Bu yokluk evreninde herşey vardır, bu evrende her şey tanrıdır derseniz tanrı kendi kuyruğunu göremez, düşünemez ve hatta yaratamaz. Yaratabilmek için yokluk evreninde ki her şeyi bilmek zorunda.

Yokluk evrenindeki her şeyi bilmiyor ama bir taraftan da yaratabiliyorsa tanrının çapı o kadardır diyebiliriz. Bu çap, tanrının içinde var olduğu, gördüğü, bildiği, yaratabildiği yokluk evreninin çapıdır. Bu çapın dışına çıkabilse bile sonsuz yokluğun içerisinde küçük bir adım atmış olurki, fazla bir fark yaratmış sayılamaz.

Öyle ise, tanrı, yokluk evreninde bildiği kadardır; kendi varlığından kaynaklanan birim zamana bağımlıdır; yaratıcılığı sınırlıdır diyebiliriz.

Bir heykeltraş, heykelini yaratır ama bir çok ayrıntının fakına, bilgisine bile varamaz. Sadece değişik açılardan yarattığı şeyi gözlemler ve eserini değerlendirir.

Yaratıcılığı sınırlı olan bir tanrının, kendi yarattığı evrenin her bir atomunu takip etmesi, yer değiştirmesini gözlemlemesi ve yönetmesi mümkün mü, sizce?

Kendi bedeninizdeki kaç atomu görebiliyor ve hissedebiliyorsunuz, öyle değil mi?

Bu bilinen evrende, yüzmilyarlarca samanyolu galaksisi gibi galaksi var. Her birinde yüzmilyarlarca yıldız var. Aralarındaki mesafenin haddi hasabı yok. Düşünebiliyor musunuz, yokluk ile karşılaştırdığınızda bu evrenin küçüklüğünü. Bir toz tanesi bile değil aslında bu şekilde düşündüğünüzde.

Yokluktan gelen bir hayali tanrıya kulak kabartacağınıza içinde yaşadığınız evrene kulak kabartın. Her şeyi ile cisimsiz ve isimsiz bir tanrı kavramı var karşınızda adı yokluk.

Tanrı yok demekle, tanrı eşittir yokluk demek arasında bir fark var mı sizce?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Akıl tanrıyıda paradoksa götürdüğü zaman aklın çıkmazı demiyorsun ama bir çıkar yol olarak paradoks var ama kabul ediyorum diyorsun.

Paradoks, paradokstur. Allahlı ya da Allahsız olması paradoks (akıl çıkmazı) olduğu gerçeğini değiştirmez.

Tanrının yaratıcılığının bir sınırı olduğunu bunun tanrının lehine olduğunu söylemeni anlıyorum.

İki kere iki kaç değildirin yanıtını biliyor ve bildiği için de yaratıcılığı bitmiş oluyor ama bu yaratıcılığının güçlülüğünü gösteriyor diyorsun. Hadi, kabül...

2 x 2 ≠ = Sonsuz - 1

Sonsuz - 1 ≠ Sonsuz

Bir son nokta belirlediğin ve her şeye bir sınır koyduğun için de tanrın da bitmiş olmuyor mu?

Sınırları olan bir tanrı ve sınırlı bir mekanı var karşında.

Tanrı her şeydir ama her şeyin bir sınırı vardır. Yani, tanrı sınırları olan bir, "vardır"!

Üst üste konan formlarla sınırsız sayıda yapılan heykel örneğini tekrar hatırla. Bunu yaratmayı bitiren bir tanrı pes eden tanrıdır. Durum bu kadar açık.

Sınırsız tanrı ne demektir? Sürekli heykel traş eden bir tanrı demektir, değil mi?

Bu da, sonsuza kadar bir şeyler yapmak zorunda olduğu ve bir iradeye sahip olmadığı anlamına gelir, değil mi?

Ve böyle bir tanrı mükemmel tanrı, öyle mi?

Peki, hiçbir şey yapmak zorunda olmayan ve istediği zaman istediğini yapabilen bir tanrı da tu kaka tanrı mı oluyor?

"Ben özgürüm! çünkü köle gibi çalışıyorum", yersen.

Hatta, tanrını yaratan tanrı diye sonsuza kadar geriye git onu ilk yaratan tanrıyı bile bulamazsın.

Evreni bir yaratan ararken, özünü evrenin kendinden başka bir yerde aramak kolay ama ya o ilk tanrıya nasıl bir açıklama getireceksin, doğrusu merak ediyorum.

Hiç bu paradokslara dalmaya gerek yok çünkü; Yaratılmayan bir şey var.

Her şeyin bir sınırı vardır, tanrının da bir sınırı mı vardır diyeceksin yoksa tanrı yoktur mu diyeceksin.

"Tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?"

Tanrı, her şeye kadir ise, Tanrı'nın kaldıramayacağı bir taş yoktur.

Olmayan bir taş da yaratılamayacağına göre, Tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratamaz.

İşte Tanrı'nın sınırlarından bir tanesi. Şimdi bu bir eksiklik midir?

Bu tür sorular şuna benziyor; "Yumurta diye bir şey olmadığı halde omlet yapabilir misin?"

Turist Ömer'in bi uzay sigarası vardı. Siz de o hesap, uzaylı omleti yaparsınız artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Paradoks, paradokstur. Allahlı ya da Allahsız olması paradoks (akıl çıkmazı) olduğu gerçeğini değiştirmez.

Paradoks, paradokstur. Allahlı ya da İnsanlı olması paradoks olduğu gerçeğini değiştirmez.

Sınırsız tanrı ne demektir? Sürekli heykel traş eden bir tanrı demektir, değil mi?

Bu da, sonsuza kadar bir şeyler yapmak zorunda olduğu ve bir iradeye sahip olmadığı anlamına gelir, değil mi?

Ve böyle bir tanrı mükemmel tanrı, öyle mi?

Peki, hiçbir şey yapmak zorunda olmayan ve istediği zaman istediğini yapabilen bir tanrı da tu kaka tanrı mı oluyor?

"Ben özgürüm! çünkü köle gibi çalışıyorum", yersen.

:D :D

İradesi olan bir tanrı ama rica ettik o da bizi kırmadı, iki kere iki ne değildir sorusunu gücünü göstermek için kulllandıııı. :D

Hiç bu paradokslara dalmaya gerek yok çünkü; Yaratılmayan bir şey var.

Yaratsın diyoruz biz de, başka bir şey mi dedim.

"Tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?"

Tanrı, her şeye kadir ise, Tanrı'nın kaldıramayacağı bir taş yoktur.

Olmayan bir taş da yaratılamayacağına göre, Tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratamaz.

İşte Tanrı'nın sınırlarından bir tanesi. Şimdi bu bir eksiklik midir?

Bu tür sorular şuna benziyor; "Yumurta diye bir şey olmadığı halde omlet yapabilir misin?"

Turist Ömer'in bi uzay sigarası vardı. Siz de o hesap, uzaylı omleti yaparsınız artık.

Olmayan bir taş nasıl yaratılmaz.

Bu şuna benziyor: "Olmayan bir tanrı yaratılamaz."

Her şeyin mümkün olduğu bir evrende tanrının kaldıramayacağı taş da vardır.

175 numaralı mesaja bakabilirsiniz. İlgilenirseniz tabi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunlar aklımızı aşan durumlar diyenler zihnin sınırlarını çözmüş olmalılar. Zihin ancak buraya kadar düşünebiliyor ben gittim gördüm ötesini düşünemiyor diyenler olmalılar. Anlatın da biz de bilelim nasıl zihnin sınırlarına gidebildiniz de bundan ötesini düşünemeyiz diyebiliyorsunuz?

Şu an için sınır budur ancak ilerde yapılacak sınır ötesi harekâtlar ile zihnin sınırları genişletilebilir. Dün bilgisayar-internet gibi şeyler sınır ötesi iken, bugün sınır ötesi harekâtlar ile bunlar elde edilmiş bulunuyor. Bugün sınır ötesinde olanlar da yarın yapılacak sınır ötesi harekâtlar ile elde edilebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...