Jump to content

NÛR SÛRESİNİ BİR BÜTÜN OLARAK İNCELEYELİM


Recommended Posts

NÛR SÛRESİNİ BİR BÜTÜN OLARAK İNCELEYELİM

NÛR SÛRESİ

1. Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.

2. Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.

3. Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah’a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah’a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu mü’minlere haram kılınmıştır.

4. Namuslu kadınlara zina isnat edip sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. İşte bunlar fâsık kimselerdir.

5. Ancak tövbe edip bundan sonra ıslah olanlar müstesna. Çünkü Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

6,7. Eşlerine zina isnat edip de kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği; kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair, Allah adına dört defa yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defada da; eğer yalancılardan ise, Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını ifade etmesiyle yerine gelir.

8,9. Kocasının yalancılardan olduğuna dair Allah’ı dört defa şahit getirmesi (Allah adına yemin etmesi), beşinci defada da eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi, kadından cezayı kaldırır.

10. Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı ve Allah tövbeleri kabul eden, hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı haliniz nice olurdu?

11. O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.1

12. Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, “Bu apaçık bir iftiradır” deselerdi ya!

13. Onlar (iftiracılar) bu iddialarına dair dört şahit getirselerdi ya! Madem ki şahit getirmediler; işte onlar Allah yanında yalancıların ta kendileridir.

14. Eğer size dünya ve ahirette Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu!

15. Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Halbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır.

16. Bu iftirayı işittiğiniz vakit, “Böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım! Bu çok büyük bir iftiradır” deseydiniz ya!

17. Eğer inanıyorsanız, bu gibi şeylere bir daha ebediyyen dönmemeniz için Allah size öğüt veriyor.

18. Allah size âyetleri açıklıyor. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

19. İnananlar arasında hayasızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

20. Allah’ın lütfu ve rahmeti sizin üzerinize olmasaydı ve Allah çok esirgeyici ve çok merhametli olmasaydı haliniz nice olurdu?

21. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayasızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

22. İçinizden varlık ve servet sahibi kimseler yakınlarına, düşkünlere ve Allah yolunda hicret edenlere (kendi mallarından bir şey) vermeyeceklerine yemin etmesinler. Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar. Allah’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

23,24. İffetli ve (haklarında uydurulan kötülüklerden) habersiz mü’min kadınlara zina isnat edenler, gerçekten dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. İşlemiş oldukları günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde onlara çok büyük bir azap vardır.

25. O gün Allah onlara kesinleşmiş cezalarını tastamam verecek ve onlar Allah’ın apaçık bir gerçek olduğunu bileceklerdir.

26. Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler de kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktır.2 O temiz olanlar iftiracıların söyledikleri şeylerden uzaktırlar. Onlar için bir bağışlanma ve bolca verilmiş iyi bir rızık vardır.

27. Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp) ev sahiplerine selam vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor.

28. Eğer evde kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, “Geri dönün” denirse hemen dönün. Çünkü bu sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.

29. İçinde size ait bir eşya olan, oturanı bulunmayan evlere girmenizde herhangi bir günah yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.

30. Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.

31. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!

32. Sizden bekar olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

33. Evlenmeye güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar. Sahip olduğunuz kölelerden “mükâtebe” yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla mükâtebe yapın.3 Allah’ın size verdiği maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları buna zorlarsa bilinmelidir ki hiç şüphesiz onların zorlanmasından sonra Allah (onları) çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

34. Andolsun, biz size açıklayıcı âyetler, sizden önce gelip geçenlerden bir misal ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir öğüt indirdik.

35. Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile, neredeyse aydınlatacak (kadar berrak) tır. Nur üstüne nur. Allah dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlar için misaller verir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.4

36,37. Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alış verişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekatı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar.

38. (Bütün bunları) Allah, kendilerini yaptıklarının en güzeli ile mükafatlandırsın ve lütfundan onlara daha da fazlasını versin diye (yaparlar). Allah dilediğini hesapsız olarak rızıklandırır.

39. İnkâr edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. (Tıpkı bunun gibi kâfir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz). Ancak Allah’ı yanında bulur da Allah onun hesabını tastamam görür. Allah hesabı çabuk görendir.

40. Yahut (inkarcıların küfür içindeki halleri) derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. (Bir deniz ki) onu dalga üstüne dalga kaplıyor, üstünde de bulutlar var. Karanlıklar üstüne karanlıklar. İnsan elini çıkarsa neredeyse onu bile göremez. Kime Allah nur vermezse, onun için nur diye bir şey yoktur.5

41. Göklerde ve yeryüzünde bulunan kimselerle, sıra sıra (kanat çırparak uçan) kuşların Allah’ı tespih ettiğini görmez misin? Her biri duasını ve tesbihini kesin olarak bilmektedir. Allah onların yapmakta olduğu şeyleri hakkıyla bilendir.

42. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de ancak Allah’adır.

43. Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ (gibi bulut)lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak

44. Allah, geceyi ve gündüzü döndürüp duruyor. Şüphesiz bunda basiret sahibi olanlar için bir ibret vardır.

45. Allah bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

46. Andolsun, biz açıklayıcı âyetler indirdik. Allah dilediği kimseyi doğru yola iletir.

47. (Münâfıklar), “Allah’a ve peygambere inandık ve itaat ettik” derler. Sonra da onların bir kısmı bunun ardından yüz çevirirler. Halbuki onlar inanmış değillerdir.

48. Aralarında hüküm vermesi için Allah’a (Kur’an’a) ve peygambere çağırıldıkları zaman, bir de bakarsın ki içlerinden bir grup yüz çevirmektedir.

49. Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.

50. Kalplerinde bir hastalık mı var, yoksa şüphe ve tereddüde mi düştüler? Yoksa Allah ve Resûlünün kendilerine karşı zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, işte onlar asıl zalimlerdir.

51. Aralarında hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Resülüne davet edildiklerinde, mü’minlerin söyleyeceği söz ancak, “işittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

52. Kim Allah’a ve Resülüne itaat eder, Allah’tan korkar ve O’na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar başarıyı elde edenlerin ta kendileridir.

53. Münâfıklar sen kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka savaşa çıkacaklarına dair en ağır bir şekilde Allah’a yemin ettiler. De ki: “Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”

54. “Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir.

55. Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.

56. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Resüle itaat edin ki size merhamet edilsin.

57. İnkâr edenlerin (Allah’ı) yeryüzünde aciz bırakacaklarını sanma! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir o!

58. Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz büluğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

59. Çocuklarınız erginlik çağına geldiklerinde, kendilerinden öncekilerinizin istedikleri gibi izin istesinler. İşte Allah âyetlerini size böyle açıklar. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

60. Artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

61. Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur.6 Kendi evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sahip olduğunuz evlerde ya da dostlarınızın evlerinde yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Bir arada veya ayrı ayrı olarak yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, Allah katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin. İşte Allah, düşünesiniz diye âyetleri size böyle açıklar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğrudur

Öyle ise, kesin uyman gerekli aksi halde dinden çıkarsın. Büyük büyük ceza alırsın. :D

Eleştirmek için güzel bir nokta, daha birinci ayette belirtilen,farz kılınan sureler ve farz kılınmayan sureler konusu. Bir ayeti diğeri ile çürütmek/geçersiz kılmak için güzel bir ölçü aracı olacaktır.

tarihinde ate2012 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum bütününü incelemek epey zaman alır.Sıradan gidelim istersen. İlginç bir nokta belirtmişsin. Farz kılınmış sure.Bu durumda farz olmayan surelerde var demekki. Nuru farz olarak belirttiğine göre 114 surenin her birinde farz olup olmadıklarına bakmamız lazım.

1. Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.

Apaçık olarak belirttiğine göre bu zor olmasa gerek. uyulması zorunlu(farz) sureleri arayıp bulalım. Sanki nurdan başka farz olan yok gibi geliyor bana ya bilinmez. :rolleyes:

Eğer yoksa kuran 114-113= 1 adet farz olan sureden oluşuyor demektir. Ama bu durumda diğer surelerdeki önca vaad, tehtid vesaire ne olcak? <_<

Farz hükmü olmadığından sorumsuz olabilir mi inananlar? :ph34r:

Bakalım kim ne der?

Saygılar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim foveri ayetim nur 35 dir kim ne dersen desin. zeytin yağı öyel saçma ayetki eskiden petrol olmadığı ceyran olmadığı eski o cahil insana anlatacağın en güzel masaldır.:D

NUR 35. Allah, göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nûrunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nûr üstüne nûrdur. Allah dilediği kimseyi nûruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim foveri ayetim nur 35 dir kim ne dersen desin. zeytin yağı öyel saçma ayetki eskiden petrol olmadığı ceyran olmadığı eski o cahil insana anlatacağın en güzel masaldır.:D

NUR 35. Allah, göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nûrunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nûr üstüne nûrdur. Allah dilediği kimseyi nûruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.

.

yine turcaksın nokta adam 1400 yıl önce allah tarfından geldi bu kitap geldidiye ama kitap kitap oöldükten sonra kitap olmuş onda noktalam işareti yokmuş sordan koymuşlar hala bu kitap 1400 yıl sora tapan insan varsa demki ben daha düzgün yazıyorum benim çıkarcağım allahla bu tenoloji çağında nekadar sürer sanırım 2800 yıl olur :D dünyda bir bilim adamı bunun söylediyini söylese seli gömleyi giydirirler :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim foveri ayetim nur 35 dir kim ne dersen desin. zeytin yağı öyel saçma ayetki eskiden petrol olmadığı ceyran olmadığı eski o cahil insana anlatacağın en güzel masaldır.:D

NUR 35. Allah, göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nûrunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nûr üstüne nûrdur. Allah dilediği kimseyi nûruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.

.

Dostum petrolü biliyordu insanlar, sadece yanıcı bir madde olarak değil, kullanıyorlardı bile. Yani o suredeki zeytin petrolü bilmedikleri ile ilişkili yorumlanmamalı.Petrol kuranda yok ama, ala 4 ve 5 in onu işaret ettiğini iddia eder inanırlar.Hatta utanmazlar insanlar petrolü bilmiyordu o devirde diye dinci sitelerde bu ayetler eşliğinde mucize çığırtkanlığı yaparlar.

ala 4

Ve O ki, yerden mera (yeşillikler) çıkardı.

ala 5

Sonra da onu siyah atık haline getirdi.

Dünya üzerinde doğal gaz ve yağ sızıntıları halinde çıkan petrolden ilk defa faydalanan Sümerler, daha sonra Asurlular ve Babilliler olduğu bilinmektedir. 4-5 bin yıl önce, Fırat Irmağı kıyısında bulunan Tuttut (Hit, Irak), zamanın başlıca asfalt üretim merkezlerindendi. Buradaki sızıntılardan toplanan ham petrol ve asfalt çok değişik gayelerle kullanılıyordu. Eski Mısırlıların deri ve müshil ilacı olarak sıvı petrolden faydalandıkları sanılmaktadır. Persler (İranlılar) M.Ö 480’deki Atina kuşatmasında uçları sıvı petrole batırılmış lifli oklar kullandıkları bilinmektedir. Müslümanların İspanya’yı feth etmesinden sonra Avrupa’da petrol damıtılmış olarak aydınlatmada kullanılmaya başlandı.

Saygılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum bütününü incelemek epey zaman alır.Sıradan gidelim istersen. İlginç bir nokta belirtmişsin. Farz kılınmış sure.Bu durumda farz olmayan surelerde var demekki. Nuru farz olarak belirttiğine göre 114 surenin her birinde farz olup olmadıklarına bakmamız lazım.

1. Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.

Apaçık olarak belirttiğine göre bu zor olmasa gerek. uyulması zorunlu(farz) sureleri arayıp bulalım. Sanki nurdan başka farz olan yok gibi geliyor bana ya bilinmez. :rolleyes:

Eğer yoksa kuran 114-113= 1 adet farz olan sureden oluşuyor demektir. Ama bu durumda diğer surelerdeki önca vaad, tehtid vesaire ne olcak? <_<

Farz hükmü olmadığından sorumsuz olabilir mi inananlar? :ph34r:

Bakalım kim ne der?

Saygılar..

Başka farz olan sure bulamadım. Ancak diyanetin sitesinde aradım karşıma farz olan ayetler çıktı.. Zaten bunların hemen hepsi sorunlu. Toplam 16 tane.

Google amcaya sordum ama... sen ilginç şeyler bulursan yapıştır buraya.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum petrolü biliyordu insanlar, sadece yanıcı bir madde olarak değil, kullanıyorlardı bile. Yani o suredeki zeytin petrolü bilmedikleri ile ilişkili yorumlanmamalı.Petrol kuranda yok ama, ala 4 ve 5 in onu işaret ettiğini iddia eder inanırlar.Hatta utanmazlar insanlar petrolü bilmiyordu o devirde diye dinci sitelerde bu ayetler eşliğinde mucize çığırtkanlığı yaparlar.

ala 4

Ve O ki, yerden mera (yeşillikler) çıkardı.

ala 5

Sonra da onu siyah atık haline getirdi.

Dünya üzerinde doğal gaz ve yağ sızıntıları halinde çıkan petrolden ilk defa faydalanan Sümerler, daha sonra Asurlular ve Babilliler olduğu bilinmektedir. 4-5 bin yıl önce, Fırat Irmağı kıyısında bulunan Tuttut (Hit, Irak), zamanın başlıca asfalt üretim merkezlerindendi. Buradaki sızıntılardan toplanan ham petrol ve asfalt çok değişik gayelerle kullanılıyordu. Eski Mısırlıların deri ve müshil ilacı olarak sıvı petrolden faydalandıkları sanılmaktadır. Persler (İranlılar) M.Ö 480’deki Atina kuşatmasında uçları sıvı petrole batırılmış lifli oklar kullandıkları bilinmektedir. Müslümanların İspanya’yı feth etmesinden sonra Avrupa’da petrol damıtılmış olarak aydınlatmada kullanılmaya başlandı.

Saygılar...

ya petroli biliyorlardı bende okudum ama bede diyormki bu bu komedi kitapmı yoksa salkça birismiyazdı gazamı getirdiler acaba diye düşünüyorum işin içinde çıkamıyorum ama yartıcı bu kitabı göndermedyi ikesn bu saçmalıklara inanan insana haret ediyorum neyse iyi akşmlar benim saaatimdoldu çocuklar bekliyorlar sağlıcakla kalın

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başka farz olan sure bulamadım. Ancak diyanetin sitesinde aradım karşıma farz olan ayetler çıktı.. Zaten bunların hemen hepsi sorunlu. Toplam 16 tane.

Google amcaya sordum ama... sen ilginç şeyler bulursan yapıştır buraya.

Dostum şu ayet kurtarır bence kuranı.

Kasas 85

Kasas Sûresinin 85 . Ayetinde

Kur’an’ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: “Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir.”5

Eh yanlış sonuca vardım, bari düzelteyim değilmi. :rolleyes:

Saygılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum şu ayet kurtarır bence kuranı.

Kasas 85

Kasas Sûresinin 85 . Ayetinde

Kur’an’ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: “Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir.”5

Eh yanlış sonuca vardım, bari düzelteyim değilmi. :rolleyes:

Saygılar...

Hiç sanmıyorum, farzın farzı oluyorsa burada durup düşünmek gerekiyor, sence de öyle değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç sanmıyorum, farzın farzı oluyorsa burada durup düşünmek gerekiyor, sence de öyle değil mi?

Kasas Sûresinin 85 . Ayetinde

Yaşar Nuri Öztürk :

Bu Kur'an'ı sana farz kılan, elbette ki seni vaat edilen yere/belirlenen sona götürecektir. De ki: "Hidayeti getireni de açık bir sapıklık içinde olanı da en iyi Rabbin bilir."

Diyanet

85 - Kur’an’ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: “Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir.”5

Kasas 85 de belirtilen "Kitabın farz kılınması", kitabın söylediğine uyacaksın diyor. Bu senin için kesin emirdir, kitabın bütün hükümleri uygulamak konusunda her şey farzdır demiyor. Ayrıca belirtiğim farz olan şeyleri kesin kez uygulayacaksın diyor.

Kitap ayrıca farz olanların altını yeniden çizmişse "kitaba uyarken" kesin kez uyacağın hükümlerde yine bu kitabın içerisinde olduğunu belirtiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok artık! Bu toy çocuk iyice hiperaktifleşti! :D Şunu biri doktora filan götürse, annesi babası yok mu yahu bu çocuğun? :lol:

Çocuk, forum kirliliği misin nesin sen yahu? ^_^

Nur suresi dediğin bir tıkın ucunda, okuyacak olan şak diye açar, okur! Buraya koskoca sureyi yapıştırmak da neyin nesi? Hiç böyle bir şey de görmemiştim, üstüme iyilik sağlık! :D Çocuğun haşarı olanı da hiç çekilmiyor, tutacak kulağını kıvıracaksın, ondan sonra basacak ağlayıp zırlayacak, işin yoksa anasına laf anlat! :p

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok artık! Bu toy çocuk iyice hiperaktifleşti! :D Şunu biri doktora filan götürse, annesi babası yok mu yahu bu çocuğun? :lol:

Çocuk, forum kirliliği misin nesin sen yahu? ^_^

Nur suresi dediğin bir tıkın ucunda, okuyacak olan şak diye açar, okur! Buraya koskoca sureyi yapıştırmak da neyin nesi? Hiç böyle bir şey de görmemiştim, üstüme iyilik sağlık! :D Çocuğun haşarı olanı da hiç çekilmiyor, tutacak kulağını kıvıracaksın, ondan sonra basacak ağlayıp zırlayacak, işin yoksa anasına laf anlat! :p

Bir sureyi parça parça eleştirmekle bir bütün olarak eleştirmenin getireceği yer neresi görmek istiyorum.

Ayetleri geliş sırasına ve yaşanan olaylara göre değilde isimlere ayrıarak kitap yazmanın mantığı nedir belkide devamında ulaşmak istediğim bir başka noktadır; her şeyi bilen benim, sen nerden bileceksin ki. Cümlenin son kısmı tanrı sözü gibi oldu..:D

Ayrıca çocuk dediğiniz kişi ya çocuk değilse... Bu noktadan sonra hakaret ederseniz eğer konudan uzak durun, konuyu kirlemeyin! Konuyu kirler, üzerine bulaştırırsanız bak söylemedi demeyin, anneniz üzerinizi temizlemez sonra.

Lütfen! Espirinize espiri ile yanıt verdim, konuya olumsuz yanıtınız işi temelli sulandırır. Ben üzülürüm, bunun için bu yoruma yanıt vermeyin lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum bütününü incelemek epey zaman alır.Sıradan gidelim istersen. İlginç bir nokta belirtmişsin. Farz kılınmış sure.Bu durumda farz olmayan surelerde var demekki. Nuru farz olarak belirttiğine göre 114 surenin her birinde farz olup olmadıklarına bakmamız lazım.

1. Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.

Apaçık olarak belirttiğine göre bu zor olmasa gerek. uyulması zorunlu(farz) sureleri arayıp bulalım. Sanki nurdan başka farz olan yok gibi geliyor bana ya bilinmez. :rolleyes:

Eğer yoksa kuran 114-113= 1 adet farz olan sureden oluşuyor demektir. Ama bu durumda diğer surelerdeki önca vaad, tehtid vesaire ne olcak? <_<

Farz hükmü olmadığından sorumsuz olabilir mi inananlar? :ph34r:

Bakalım kim ne der?

Saygılar..

bir ülkede yaşamak için kurallar vardır.kesinlikle uyulması gereken kanunlar(farz).toplumsal olarak uyman iyi olabilecek kurallar.ama senin dediğin şekilde düşünürsek,kanun haricinde hiçbir kurala uymamamız gerekir.mesela hergün kalkıp işe gitmek farz değildir.kanunende suç değildir.istersen yapmayabilirsin.sonuçlarına katlanabilirsen.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 6 years later...

Görmedin mi ki, Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirir, sonra onları üst üste yığın yapar. Böylece yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar indirir de onu dilediğine isabet ettirir ve dilediğinden de uzak tutar. Onun şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri götürecektir.Nur 43

 

Doluyu yönlendirip dilediğine isabet ettirir,dilediğinden de uzak tutarmış.?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...