Neofreeman 0 Oluşturuldu: Haziran 26, 2012 Raporla Share Oluşturuldu: Haziran 26, 2012 Geçenlerde The Thinking Atheist internetin ünlü ateistleriyle yaşam ölüm ve sonrasına ilişkin görüşmeler yaptı... Peki sizin görüşleriniz... Link to post Sitelerde Paylaş
abidik gubidik 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi öldükten sonra ne olcağını çok düşündüm ama henüz bir yanıt bulamadım. bir tarafım "sonusuzluk, boşlukta hiç bir şey hissetmeyeceksin" diyor, diğer yanım "yaşamak varken bunları neden düşünüyorsun?" diyor. açıkçacı tam net bir şeye karar veremedim. ahiret hayatına inanmıyorum ama şu soru da hep aklımda "ilk kabilelerden beri insan neden ahiret hayatını benimsemiş? ölüleri tabuta, mücevher dolu odalara koymuşlar?" (bu arada video çok güzelmiş. paylaşım için teşekkürler) saygılar... Link to post Sitelerde Paylaş
Hiçlik 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi Ne bir ses, ne bir tını, ne bir düşünce. Sadece sonsuz hiçlik. Hiçbir şey hissetmiyorsun, öldüğünün farkında bile değilsin. Hiç yaşamamışçasına bütün yaşadıkların, anıların anlamsız. Özüne döneceksin. Link to post Sitelerde Paylaş
KGuner 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi Hatırlasanıza... Ne kadar da güzeldi. Şu 13 milyar yıl ne güzel geçti. Ne kadar da huzurluyduk. Zaman yokken ne güzeldi... Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Haziran 27, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 27, 2012 gönderildi şu an çok değerli ve enteresan bir deneyim içindeyiz... öncesi ve sonrası tam bir bilinmezlik olsa da... nasıl oldu da biz bu hale geldik ve sonra nasıl olacak da ne hale geleceğiz... bilmiyoruz... ama şu an yaşadığımız şey algıladığımız yaşam ve deneyimlediğimiz olay o kadar bambaşka ki... yaşamanın kıymetini bilenler hem kendi hemde başkalarının yaşamlarını güzelleştirmeye çalışanlar... böyleleri olabildiğince çok yaşamalı ve mümkünse hiç yok olmamalı... bir şekilde ama nasıl olduğunu bilemiyorum... zaten şimdiki yaşamın da nasıl olupta olduğunu bilmiyoruz... evren çok ilinçliklere ve süprizlere açık bir yer... bir şekilde ölümsüzlüğün yolu bile vardır belki bir yerlerinde... Link to post Sitelerde Paylaş
Buzul 0 Ekim 15, 2018 gönderildi Raporla Share Ekim 15, 2018 gönderildi (düzenlendi) Benim gözümde yaşam ebeveynlerimiz tarafından düşürüldüğümüz,acılarla,sorunlarla dolu ve sonu ölüm olan bir tuzaktır.Dünyayı korumalıyız,canlılık bitmemeli,sürmeli derler ya hani birde.Milyarlarca canlı ölüp,gitmiş.Bir sürü tür yok olmuş.Zaten canlılar ölüme sunuluyor.Toprağın altı ceset yığınlarıyla dolu.Dünya paramparça olsa,yaşam sürmese ne olur.Daha fazla acı yaşanmaz,sorunlar,sıkıntılar biter.Canlıları var edip,onlara yaşama içgüdüsü veren,canlıları acılar,sorunlar içine salan,sonra da onları öldürüp yok eden,canlıların birbirini yiyerek yaşamda kaldığı,toprağı kan ve gözyaşıyla sulayan bu alaycı düzen yıkılır yaşam tümüyle yeryüzünden silinirse. Ekim 15, 2018 tarihinde Buzul tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ismet çat 0 Ekim 17, 2018 gönderildi Raporla Share Ekim 17, 2018 gönderildi Yaşam dünyada değil ahirette başlar dünyada vücut bulur. Dünyaya gelmeden önce ruhlarımız yaratılmıştı Her canlı ölümü tadar. Bir imtihân olarak sizi hayırla da şerle de deniyoruz. Ve siz ancak bize döndürüleceksiniz…” (el-Enbiyâ, 35) Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Ekim 17, 2018 gönderildi Raporla Share Ekim 17, 2018 gönderildi 9 hours ago, ismet çat said: Yaşam dünyada değil ahirette başlar dünyada vücut bulur. Dünyaya gelmeden önce ruhlarımız yaratılmıştı Her canlı ölümü tadar. Bir imtihân olarak sizi hayırla da şerle de deniyoruz. Ve siz ancak bize döndürüleceksiniz…” (el-Enbiyâ, 35) Kanıt: 1400 yıl önceki cahil ve çapulcu araplar böyle buyurmuş. Link to post Sitelerde Paylaş
fezadabirtürk 0 Ekim 17, 2018 gönderildi Raporla Share Ekim 17, 2018 gönderildi Nurcu bir hocamız şöyle demişti : ölümün yüzünün soğuk,korkutucu,tiksindirici,itici,sevimsiz olmasının nedeni insanları dunyaya bağlı tutabilmektir.aksi takdirde kimse hayattan zevk almaz,yaşamak istemez "haydi eyyvellah " der ,intihar ederler,çeker giderdi..ilginç bir görüş. Link to post Sitelerde Paylaş
CinleriGorenAdam 0 Ekim 17, 2018 gönderildi Raporla Share Ekim 17, 2018 gönderildi On 15.10.2018 at 15:38, Buzul yazdı: Benim gözümde yaşam ebeveynlerimiz tarafından düşürüldüğümüz,acılarla,sorunlarla dolu ve sonu ölüm olan bir tuzaktır.Dünyayı korumalıyız,canlılık bitmemeli,sürmeli derler ya hani birde.Milyarlarca canlı ölüp,gitmiş.Bir sürü tür yok olmuş.Zaten canlılar ölüme sunuluyor.Toprağın altı ceset yığınlarıyla dolu.Dünya paramparça olsa,yaşam sürmese ne olur.Daha fazla acı yaşanmaz,sorunlar,sıkıntılar biter.Canlıları var edip,onlara yaşama içgüdüsü veren,canlıları acılar,sorunlar içine salan,sonra da onları öldürüp yok eden,canlıların birbirini yiyerek yaşamda kaldığı,toprağı kan ve gözyaşıyla sulayan bu alaycı düzen yıkılır yaşam tümüyle yeryüzünden silinirse. Kardeşim, o zaman kendini yok et, boş yapma nolursun. Bu karamsarlık senin normal halin, anlaşılabilir. Fakat bir kişinin bunları bile bile yaşama devam etmesi saçmalık. Hayatını sonlandırabileceğin milyon çeşit yol varken, hayat boktan bir şey diyip duruyorsun, anlam veremiyorum.. Link to post Sitelerde Paylaş
Yeni Üye 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi (düzenlendi) Ölümden sonraki hayatın imkanı konusunda bir fikrimi paylaşmak istiyorum. Dinin ölümden sonrasına ilişkin verdiği haberi bir taraf bırakırsak ve başlangıçsız ve sonsuz bir döngüde sınırsız bir değişim ve gelişme yaşandığı fikriyle hareket edersek ve sadece şahit olduğumuz kadarıyla bu döngü hakkında düşünürsek şunu görüyoruz. Kadın ve erkek neslini devam ettirmek için çiftleşiyor. Yani cinsel birleşmenin meyvesi ve sonucu rahme düşen döllenmiş bir yumurta. Peki rahimdeki süreç neden var ve anlamı ne? Rahimden sonraki hayata o döllenmiş yumurtayı hazırlamak. Yani rahimdeki hayat da kendinden sonraya yönelik. Rahimdeki varlığımızın meyvesi ve sonucu rahimden sonraki hayat. Peki o zaman dünya hayatının anlamı ne? Kendisi olabilir mi? Yoksa bundan önce hep olduğu gibi kendisinden sonrasına hazırlık olmasın? Bence kendisi olamaz. Çünkü bu sonsuz döngü ve gelişim fikrine aykırı. Ayrıca zaten dünyaya gelmekle dünyayı elde etmiş oluyoruz. O zaman dünya da kendisinden sonrasına hazırlık olmalı. Yani dünyadaki hayatımızın da meyvesi ve sonucu dünyadan sonraki hayat olmalı. Bu hayatın detaylarına ve dinlerin bu konuda söylediklerine girmek istemiyorum. Çünkü bu buradayken bilemeyeceğimiz bir şey. Farklı bir şey. Din, bunu bizim algılarımıza indirmek için tasvirler yapıyor. Ama bir şey var olmalı. Ölümden sonrası var olmalı. Ölümden sonrası insan için hiçlik ve yokluk olmamalı. Bütün bu süreçler ve hazırlıklar sonunda en başına dönmek için olamaz. Aralık 12, 2018 tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Duru akıl 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi 11 saat önce, Yeni Üye yazdı: Ölümden sonraki hayatın imkanı konusunda bir fikrimi paylaşmak istiyorum. Dinin ölümden sonrasına ilişkin verdiği haberi bir taraf bırakırsak ve başlangıçsız ve sonsuz bir döngüde sınırsız bir değişim ve gelişme yaşandığı fikriyle hareket edersek ve sadece şahit olduğumuz kadarıyla bu döngü hakkında düşünürsek şunu görüyoruz. Kadın ve erkek neslini devam ettirmek için çiftleşiyor. Yani cinsel birleşmenin meyvesi ve sonucu rahme düşen döllenmiş bir yumurta. Peki rahimdeki süreç neden var ve anlamı ne? Rahimden sonraki hayata o döllenmiş yumurtayı hazırlamak. Yani rahimdeki hayat da kendinden sonraya yönelik. Rahimdeki varlığımızın meyvesi ve sonucu rahimden sonraki hayat. Peki o zaman dünya hayatının anlamı ne? Kendisi olabilir mi? Yoksa bundan önce hep olduğu gibi kendisinden sonrasına hazırlık olmasın? Bence kendisi olamaz. Çünkü bu sonsuz döngü ve gelişim fikrine aykırı. Ayrıca zaten dünyaya gelmekle dünyayı elde etmiş oluyoruz. O zaman dünya da kendisinden sonrasına hazırlık olmalı. Yani dünyadaki hayatımızın da meyvesi ve sonucu dünyadan sonraki hayat olmalı. Bu hayatın detaylarına ve dinlerin bu konuda söylediklerine girmek istemiyorum. Çünkü bu buradayken bilemeyeceğimiz bir şey. Farklı bir şey. Din, bunu bizim algılarımıza indirmek için tasvirler yapıyor. Ama bir şey var olmalı. Ölümden sonrası var olmalı. Ölümden sonrası insan için hiçlik ve yokluk olmamalı. Bütün bu süreçler ve hazırlıklar sonunda en başına dönmek için olamaz. Birader cidden çok yerinde tespitler ihtiva eden bir paylaşım olmuş , yorumun da öyle, teşekkürler. Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi Zaten yok olmak olanaksızdır. Var edilmediğimiz, yaratılmadığımız için yok da olamayız. Yok olacak olan sadece benliktir, egodur. Benliğimizin sonsuz olması olanaksızdır. Bu, tanrı olmaya heveslenmektir. Tanrı olanaksız olduğu gibi sonsuz benlik de olanaksızdır. Sonsuz ego dilemek ve bunun için hayali bir tanrı yaratıp ona yalakalanmak egonun en hastalıklı hâlidir. İnsan bir durur düşünür: Ülen bu allah kediye niye sonsuz olmayı isteme torpili yapmadı da bana yaptı? Benim torpilim nerden? Dükümün mü kabuğunu kesip onun yerine altınla kaplamışlar ülen benim? Link to post Sitelerde Paylaş
Ebu Kafir 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi Bir saat önce, Duru akıl yazdı: O zaman dünya da kendisinden sonrasına hazırlık olmalı. Yani dünyadaki hayatımızın da meyvesi ve sonucu dünyadan sonraki hayat olmalı. Peki bu mantıkla devam edersek, dünyadan sonraki hayatın anlamı ne? Dünyadan sonraki hayattan sonraki hayata hazırlık mı yani Link to post Sitelerde Paylaş
Duru akıl 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi 2 dakika önce, Ebu Kafir yazdı: Peki bu mantıkla devam edersek, dünyadan sonraki hayatın anlamı ne? Dünyadan sonraki hayattan sonraki hayata hazırlık mı yani O yazı bana değil yeni üye isimli kullanıcıya ait nasıl olduysa gönderide bana aitmiş gibi görünüyor. Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi (düzenlendi) 14 milyar yil sonra sira bana gelmis, belki bir 14 milyar yil sonra baska bir gezegende sans bulup yeniden gözlerimi acarim ama önce annem ve babam ayni zaman diliminde dogup birbiriyle yeniden tanisip sevismeli. Benim burada olmami saglayan tüm hayatlar bir sekilde yine hayatta kalmali ve beni yasam ile bulusturan yolun önüne kimseler tas koymamali. Dedemin dedesinin dedesi görevini yapmadan ölseydi ben de olmayacaktim. Aralık 12, 2018 tarihinde deadanddark tarafından düzenlendi imla Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi (düzenlendi) İnsanlar oldum olası, kendilerini herşeyin merkezine koymaya epeyi heveslidirler, bilhassa dindarlar(!) bu konuda uzman sayılırlar. Yok olmak, hiç olmak, amanııın ne kadar da zorlarına gidiyor. Bazen "yahu siz kimsiniz, kendinizi ne zannediyorsunuz ?" demek gelmiyor da değil bunlara. Muhteremler; bırakmasını bileceksiniz, bırakmasını. Yani farkındalığınızın farkındasınız diye bir ayrıcalığınız yok diğer canlılardan, çünkü bu mevkiye gelmeniz için bu önemsemediğiniz kainat, neredeyse 14 milyar sene uğraştı. Hatta bazen "bir milyarın içinde kaç tane sıfır var ?" diye sormak lazım bazılarına. O derece yani. Aralık 12, 2018 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi Bir ilave. Eger gözlerimi yeniden bir yerlerde acacak olursam ve daha önce Yer isimli gezegende var olmustum diyemeyeceksem pek birsey degismeyecek, kisir döngü ve ayni sorular devam edecek. Link to post Sitelerde Paylaş
jynx 0 Aralık 12, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2018 gönderildi Bana göre doğmadan önce nasıl bir 'hiç' sek öldükten sonra da öyle olacağız. Siz doğmadan önce ne olduğunuzu hatırlıyor musunuz. Hatırlamıyorsunuz çünkü bir hiçtiniz. Öldükten sonra da bir hiç olacaksınız. Link to post Sitelerde Paylaş
Yeni Üye 0 Aralık 13, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 13, 2018 gönderildi (düzenlendi) 9 saat önce, jynx yazdı: Bana göre doğmadan önce nasıl bir 'hiç' sek öldükten sonra da öyle olacağız. Siz doğmadan önce ne olduğunuzu hatırlıyor musunuz. Hatırlamıyorsunuz çünkü bir hiçtiniz. Öldükten sonra da bir hiç olacaksınız. Hatılamasaydık, diğer canlılar gibi olurduk. Herhangi bir arayışımız olmazdı. Gözümüzü gökyüzüne dikip oradaki sanata ve ihtişama hayran kalmazdık. İnsandan başka gökyüzüne bakan canlı var mı? Yerin altına, okyanusların derinliklerine, fezanın uçlarına ulaşmak istemezdik. Arıyoruz işte. Başlangıcımızı, sonumuzu, anlamımızı arıyoruz. Kaybetmesek arar mıyız? Ne aradığımızı bilmiyoruz ama aradığımızı bulduğumuzda arayışımızın biteceğini, kalbimizin sekine, rıza ve huzur makamına ulaşacağını biliyoruz. Müspet bilim bile bunu tam anlamıyla hiçbir zaman yapamayacağı halde, kendi imkanlarıyla tarih boyunca sorulmuş büyük sorulara cevap arıyor. Bu soruların cevabı bu kadar basitse, binlerce yıllık insanlık tarihi bir yalan üzerine, bir aldatmaca üzerine mi yaşanıyor? Neden cenneti burada yaşayamıyoruz, o vakit. Ya da yaşayamadığımız ve yaşayamayacağımız bir şeyin neden peşindeyiz? Yeryüzünde yaşayan insanların çoğunun kalbi boşuna mı daralıyor, boşuna mı bunalıyor, boşuna mı sıkılıyor, boşuna mı depresyon yaşıyor, halinden şikayet ediyor. En zengini de, en fakiri de, en güzeli de, en yakışıklısı da en güçlüsü de en zayıfı da. Aralık 13, 2018 tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts