Jump to content

Ateistlerin Gözünden Yaşam ve Ölüm


Recommended Posts

  • İleti 59
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

öldükten sonra ne olcağını çok düşündüm ama henüz bir yanıt bulamadım. bir tarafım "sonusuzluk, boşlukta hiç bir şey hissetmeyeceksin" diyor, diğer yanım "yaşamak varken bunları neden düşünüyorsun?" diyor. açıkçacı tam net bir şeye karar veremedim. ahiret hayatına inanmıyorum ama şu soru da hep aklımda

"ilk kabilelerden beri insan neden ahiret hayatını benimsemiş? ölüleri tabuta, mücevher dolu odalara koymuşlar?"

(bu arada video çok güzelmiş. paylaşım için teşekkürler)

saygılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

şu an çok değerli ve enteresan bir deneyim içindeyiz...

öncesi ve sonrası tam bir bilinmezlik olsa da...

nasıl oldu da biz bu hale geldik ve sonra nasıl olacak da ne hale geleceğiz...

bilmiyoruz...

ama şu an yaşadığımız şey algıladığımız yaşam ve deneyimlediğimiz olay o kadar bambaşka ki...

yaşamanın kıymetini bilenler hem kendi hemde başkalarının yaşamlarını güzelleştirmeye çalışanlar...

böyleleri olabildiğince çok yaşamalı ve mümkünse hiç yok olmamalı...

bir şekilde ama nasıl olduğunu bilemiyorum...

zaten şimdiki yaşamın da nasıl olupta olduğunu bilmiyoruz...

evren çok ilinçliklere ve süprizlere açık bir yer...

bir şekilde ölümsüzlüğün yolu bile vardır belki bir yerlerinde...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 6 years later...

Benim gözümde yaşam ebeveynlerimiz tarafından düşürüldüğümüz,acılarla,sorunlarla dolu ve sonu ölüm olan bir tuzaktır.Dünyayı korumalıyız,canlılık bitmemeli,sürmeli derler ya hani birde.Milyarlarca canlı ölüp,gitmiş.Bir sürü tür yok olmuş.Zaten canlılar ölüme sunuluyor.Toprağın altı ceset yığınlarıyla dolu.Dünya paramparça olsa,yaşam sürmese ne olur.Daha fazla acı yaşanmaz,sorunlar,sıkıntılar biter.Canlıları var edip,onlara yaşama içgüdüsü veren,canlıları acılar,sorunlar içine salan,sonra da onları öldürüp yok eden,canlıların birbirini yiyerek yaşamda kaldığı,toprağı kan ve gözyaşıyla sulayan bu alaycı düzen yıkılır yaşam tümüyle yeryüzünden silinirse.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, ismet çat said:

Yaşam dünyada değil ahirette başlar dünyada vücut bulur.

Dünyaya gelmeden önce ruhlarımız yaratılmıştı

Her canlı ölümü tadar. Bir imtihân olarak sizi hayırla da şerle de deniyoruz. Ve siz ancak bize döndürüleceksiniz…” (el-Enbiyâ, 35)

 

Kanıt: 1400 yıl önceki cahil ve çapulcu araplar böyle buyurmuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 15.10.2018 at 15:38, Buzul yazdı:

Benim gözümde yaşam ebeveynlerimiz tarafından düşürüldüğümüz,acılarla,sorunlarla dolu ve sonu ölüm olan bir tuzaktır.Dünyayı korumalıyız,canlılık bitmemeli,sürmeli derler ya hani birde.Milyarlarca canlı ölüp,gitmiş.Bir sürü tür yok olmuş.Zaten canlılar ölüme sunuluyor.Toprağın altı ceset yığınlarıyla dolu.Dünya paramparça olsa,yaşam sürmese ne olur.Daha fazla acı yaşanmaz,sorunlar,sıkıntılar biter.Canlıları var edip,onlara yaşama içgüdüsü veren,canlıları acılar,sorunlar içine salan,sonra da onları öldürüp yok eden,canlıların birbirini yiyerek yaşamda kaldığı,toprağı kan ve gözyaşıyla sulayan bu alaycı düzen yıkılır yaşam tümüyle yeryüzünden silinirse.

 

Kardeşim, o zaman kendini yok et, boş yapma nolursun.

 

Bu karamsarlık senin normal halin, anlaşılabilir.

 

Fakat bir kişinin bunları bile bile yaşama devam etmesi saçmalık. Hayatını sonlandırabileceğin milyon çeşit yol varken, hayat boktan bir şey diyip duruyorsun, anlam veremiyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Ölümden sonraki hayatın imkanı konusunda bir fikrimi paylaşmak istiyorum.

 

Dinin ölümden sonrasına ilişkin verdiği haberi bir taraf bırakırsak ve başlangıçsız ve sonsuz bir döngüde sınırsız bir değişim ve gelişme yaşandığı fikriyle hareket edersek ve sadece şahit olduğumuz kadarıyla bu döngü hakkında düşünürsek şunu görüyoruz.

 

Kadın ve erkek neslini devam ettirmek için çiftleşiyor. Yani cinsel birleşmenin meyvesi ve sonucu rahme düşen döllenmiş bir yumurta. Peki rahimdeki süreç neden var ve anlamı ne? Rahimden sonraki hayata o döllenmiş yumurtayı hazırlamak. Yani rahimdeki hayat da kendinden sonraya yönelik. Rahimdeki varlığımızın meyvesi ve sonucu rahimden sonraki hayat. Peki o zaman dünya hayatının anlamı ne? Kendisi olabilir mi? Yoksa bundan önce hep olduğu gibi kendisinden sonrasına hazırlık olmasın? Bence kendisi olamaz. Çünkü bu sonsuz döngü ve gelişim fikrine aykırı. Ayrıca zaten dünyaya gelmekle dünyayı elde etmiş oluyoruz. O zaman dünya da kendisinden sonrasına hazırlık olmalı. Yani dünyadaki hayatımızın da meyvesi ve sonucu dünyadan sonraki hayat olmalı.

 

Bu hayatın detaylarına ve dinlerin bu konuda söylediklerine girmek istemiyorum. Çünkü bu buradayken bilemeyeceğimiz bir şey. Farklı bir şey. Din, bunu bizim algılarımıza indirmek için tasvirler yapıyor. Ama bir şey var olmalı. Ölümden sonrası var olmalı. Ölümden sonrası insan için hiçlik ve yokluk olmamalı. Bütün bu süreçler ve hazırlıklar sonunda en başına dönmek için olamaz. 

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Ölümden sonraki hayatın imkanı konusunda bir fikrimi paylaşmak istiyorum.

 

Dinin ölümden sonrasına ilişkin verdiği haberi bir taraf bırakırsak ve başlangıçsız ve sonsuz bir döngüde sınırsız bir değişim ve gelişme yaşandığı fikriyle hareket edersek ve sadece şahit olduğumuz kadarıyla bu döngü hakkında düşünürsek şunu görüyoruz.

 

Kadın ve erkek neslini devam ettirmek için çiftleşiyor. Yani cinsel birleşmenin meyvesi ve sonucu rahme düşen döllenmiş bir yumurta. Peki rahimdeki süreç neden var ve anlamı ne? Rahimden sonraki hayata o döllenmiş yumurtayı hazırlamak. Yani rahimdeki hayat da kendinden sonraya yönelik. Rahimdeki varlığımızın meyvesi ve sonucu rahimden sonraki hayat. Peki o zaman dünya hayatının anlamı ne? Kendisi olabilir mi? Yoksa bundan önce hep olduğu gibi kendisinden sonrasına hazırlık olmasın? Bence kendisi olamaz. Çünkü bu sonsuz döngü ve gelişim fikrine aykırı. Ayrıca zaten dünyaya gelmekle dünyayı elde etmiş oluyoruz. O zaman dünya da kendisinden sonrasına hazırlık olmalı. Yani dünyadaki hayatımızın da meyvesi ve sonucu dünyadan sonraki hayat olmalı.

 

Bu hayatın detaylarına ve dinlerin bu konuda söylediklerine girmek istemiyorum. Çünkü bu buradayken bilemeyeceğimiz bir şey. Farklı bir şey. Din, bunu bizim algılarımıza indirmek için tasvirler yapıyor. Ama bir şey var olmalı. Ölümden sonrası var olmalı. Ölümden sonrası insan için hiçlik ve yokluk olmamalı. Bütün bu süreçler ve hazırlıklar sonunda en başına dönmek için olamaz. 

Birader cidden çok yerinde tespitler ihtiva eden bir paylaşım olmuş , yorumun da öyle, teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten yok olmak olanaksızdır. Var edilmediğimiz, yaratılmadığımız için yok da olamayız. 

 

Yok olacak olan sadece benliktir, egodur. Benliğimizin sonsuz olması olanaksızdır. Bu, tanrı olmaya heveslenmektir. Tanrı olanaksız olduğu gibi sonsuz benlik de olanaksızdır.

 

Sonsuz ego dilemek ve bunun için hayali bir tanrı yaratıp ona yalakalanmak egonun en hastalıklı hâlidir. İnsan bir durur düşünür: Ülen bu allah kediye niye sonsuz olmayı isteme torpili yapmadı da bana yaptı? Benim torpilim nerden? Dükümün mü kabuğunu kesip onun yerine altınla kaplamışlar ülen benim?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Duru akıl yazdı:

O zaman dünya da kendisinden sonrasına hazırlık olmalı. Yani dünyadaki hayatımızın da meyvesi ve sonucu dünyadan sonraki hayat olmalı.

 

Peki bu mantıkla devam edersek, dünyadan sonraki hayatın anlamı ne? Dünyadan sonraki hayattan sonraki hayata hazırlık mı yani :smashfreak:

Link to post
Sitelerde Paylaş

14 milyar yil sonra sira bana gelmis, belki bir 14 milyar yil sonra baska bir gezegende sans bulup yeniden gözlerimi acarim ama önce annem ve babam ayni zaman diliminde dogup birbiriyle yeniden tanisip sevismeli. Benim burada olmami saglayan tüm hayatlar bir sekilde yine hayatta kalmali ve beni yasam ile bulusturan yolun önüne kimseler tas koymamali. Dedemin dedesinin dedesi görevini yapmadan ölseydi ben de olmayacaktim.

tarihinde deadanddark tarafından düzenlendi
imla
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanlar oldum olası, kendilerini herşeyin merkezine koymaya epeyi heveslidirler, bilhassa dindarlar(!) bu konuda uzman sayılırlar.
Yok olmak, hiç olmak, amanııın ne kadar da zorlarına gidiyor. Bazen "yahu siz kimsiniz, kendinizi ne zannediyorsunuz ?" demek gelmiyor da değil bunlara.
Muhteremler; bırakmasını bileceksiniz, bırakmasını. :D

Yani farkındalığınızın farkındasınız diye bir ayrıcalığınız yok diğer canlılardan, çünkü bu mevkiye gelmeniz için bu önemsemediğiniz kainat, neredeyse 14 milyar sene uğraştı. Hatta bazen "bir milyarın içinde kaç tane sıfır var ?" diye sormak lazım bazılarına. O derece yani.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, jynx yazdı:

Bana göre doğmadan önce nasıl bir 'hiç' sek öldükten sonra da öyle olacağız. Siz doğmadan önce ne olduğunuzu hatırlıyor musunuz. Hatırlamıyorsunuz çünkü bir hiçtiniz. Öldükten sonra da bir hiç olacaksınız.

 

Hatılamasaydık, diğer canlılar gibi olurduk. Herhangi bir arayışımız olmazdı. Gözümüzü gökyüzüne dikip oradaki sanata ve ihtişama hayran kalmazdık. İnsandan başka gökyüzüne bakan canlı var mı? 

 

Yerin altına, okyanusların derinliklerine, fezanın uçlarına ulaşmak istemezdik. Arıyoruz işte. Başlangıcımızı, sonumuzu, anlamımızı arıyoruz. Kaybetmesek arar mıyız? Ne aradığımızı bilmiyoruz ama aradığımızı bulduğumuzda arayışımızın biteceğini, kalbimizin sekine, rıza ve huzur makamına ulaşacağını biliyoruz.

 

Müspet bilim bile bunu tam anlamıyla hiçbir zaman yapamayacağı halde, kendi imkanlarıyla tarih boyunca sorulmuş büyük sorulara cevap arıyor. Bu soruların cevabı bu kadar basitse, binlerce yıllık insanlık tarihi bir yalan üzerine, bir aldatmaca üzerine mi yaşanıyor? 

 

Neden cenneti burada yaşayamıyoruz, o vakit. Ya da yaşayamadığımız ve yaşayamayacağımız bir şeyin neden peşindeyiz? Yeryüzünde yaşayan insanların çoğunun kalbi boşuna mı daralıyor, boşuna mı bunalıyor, boşuna mı sıkılıyor, boşuna mı depresyon yaşıyor, halinden şikayet ediyor. En zengini de, en fakiri de, en güzeli de, en yakışıklısı da en güçlüsü de en zayıfı da.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...