Jump to content

Ateistlerin Gözünden Yaşam ve Ölüm


Recommended Posts

Hasan Akcay gibi muslumanlarla normal, bilimsel bir sekilde tartisamazsiniz.

 

Bu gibi insanlarin nasil dusundugunu anlamali ve beynindeki kablolari biraz tutusturmalisiniz. Iste bu da yetenek ve tecrube gerektiriyor. Siz ise bu adamin beynine normal yollarla girebileceginizi saniyorsunuz. Bu yuzden adamin beynindeki kablolari birazcik bile olsa tutusturamiyorsunuz. Cunku bu gibi adamlarla nasil tartisacaginizi bilmiyorsunuz. Bosuna yaziyorsunuz yani.

 

Ornegin anibal bu gibi adamlarin beyindeki kablolarini yakabilecek yetenege sahipti ki kendisi Islam'i tecrube etmisti.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 59
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 15.12.2018 at 12:47, Ebu Kafir yazdı:

islam'da zalim sayılmak çok kolay, mesala muhammede inanmayanlar islama göre zalimdir (misal enam 21 vs.), her türlü vahşeti, sürülmeyi ve haraca bağlanmayı hakederler.

 

Sallama. Savaşı meşru kılan zulmün ne olduğu bizzat savaş izin veren ayetlerden anlaşılabilir.

 

" Kendileri ile savaşılan kimselere, (savaş için) izin verilmiştir. . . Zulme uğradıkları içindir bu! Muhakkak ki Allâh onları zafere ulaştırmaya Kaadir'dir.Onlar, haksız yere, sırf, “Rabbimiz Allah’tır” demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir."

 

Neymiş zulüm? Memleketinden sürülmek. Kendisine savaş açılmak, İnancının zorbalıkla baskılanması. vs.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 15.12.2018 at 03:41, Getaf yazdı:

Dostum diyorsun ki her şey bu kadar basit olmamalı! Ben de diyorum ki her şey bu kadar basit! Bir an nefessiz kalınca küt diye gidiyorsun! Bir kriz geldi mi, hastaneye yetisemiyor ve yolda can veriyorsun! Karşıya geçerken üzerine gelen arabayı göremeyince saliselik bir zamanlamayla güm diye ölüyorsun! Belki senin parçalarını metrelerce alana yayılmış halde topluyorlar ve siyah bir poşete koyuyorlar. Adına ceset torbası diyorlar. Bildiğin çöp poşeti! Kim hayal eder ki böyle bir sonu. Zamansız, habersiz, feci! Kim kendine yakıştırır ki?

 

 

Basit olmamalı demiyorum, basit değil diyorum. 

Şeytan sizi hayatın en hakiki çıktısının tuvaleti doldurmak olduğu fikrine ikna etmiş olabilir. Yani söylediklerinin Türkçesi bu. İnsanın ulaşabileceği en gerçekçi anlam tuvaleti doldurmaktır diyorsun. İşin ilginci bu fikri süslü göstermek için yanında bilim falan sosu da katıyorsun. Beni ikna edemedi. Çünkü ben onun şerrinden Allaha sığınıyorum. Zaten öyle olsaydı herkes çok mutlu, herkes çok mutamin olurdu. Herhangi bir şeyi anlamak istemez ya da aramazdı. Çünkü herkes günün sonunda tuvaleti doldurabiliyor. 

 

On 15.12.2018 at 03:41, Getaf yazdı:

İletinde bir de bilime çatmışsın! Bilim, insanın kendini ve evreni anlama çabasıdır. Bu çaba, gerçeğe mistik metafizik anlamlar yükleyerek değil, gerçeği olduğu gibi görerek anlam kazanır.

 

Bu söylediğiniz ilk söylediğiniz çelişiyor. Bilime materyalizmle bağdaşmayacak bir anlam yüklüyorsunuz. @democrossian da aynı şeyi söylemiş ama anlamak ya da merak gidermek gibi manevi bir amaç materyalizmle çelişir. Bilimsel değil, dogmatik bir inanç. Dahası diğer canlılardan farklı olmadığımız ve onlardan öte bir anlam aramamızın abes olduğu fikrinizle de çelişir. Çünkü hiç bir hayvan böyle bir şeyin peşinden gitmez.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Yeni Üye yazdı:

anlamak ya da merak gidermek gibi manevi bir amaç materyalizmle çelişir.

 

Bunu nerden çıkardığınızı anlamıyorum. Öyle bir şey olmaz. Akıl, sevgi de manevi, materyalizm aklı kabul etmiyor mu? Öyle şey mi olur yahu!

 

Hadi geçtik, yerçekimi. Yerin cisimleri çektiğini görüyor musun, yerden ipler çıkıp mı cisimlere yapışıyor da çekiyor? Hayır. Materyalizm yerçekimini kabul etmiyor mu?

 

Mıknatıs demire yapışkan ipler mi atıp kendine çekiyor? Mıknatıs diye bir şey yoktur mu diyeceksin?

 

Elektrik. Bir iletkende elektrik olduğunu görebiliyor musun? Hayır. Bunun için kontrol kalemi diye bir şey var. Materyalistim diye elektriği görmüyorum o halde iletkene dokunabilirim der misin?

 

Isı! Bir demir parçasının 400 derece sıcaklığa sahip olduğunu görebiliyor musun? 1500 derece olsa görürdün ama 400 dereceyi göremezsin. Isı görmüyorum, o halde elime alırım mı diyeceksin? 

 

Materyalizmi illa yanlış anlamakta ısrar ediyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.12.2018 at 15:59, Yeni Üye yazdı:

Maalesef anlatamamışım ya da yanlış anlaşılmışım.

 

4 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Basit olmamalı demiyorum, basit değil diyorum. 

Şeytan sizi hayatın en hakiki çıktısının tuvaleti doldurmak olduğu fikrine ikna etmiş olabilir.

 

Dostum sen şaka mısın? Her seferinde onu demek istemiyorum bunu demek istiyorum diye kendini düzelte düzelte anlamazlık oyunu oynamaya neden devam ediyorsun! Sorun zaten ne dediğinin anlaşılmaması ama senin anlamak ve anlaşılmak gibi bir derdinin olmadığı da anlaşılıyor! Yoksa bu inadı sürdürmezdin! Benim yazimdaki bir çelişkiyi göstermenden ancak memnun olurum. Kalkar yanlışımı düzeltirim. İletilerimi nerenle okuyorsun! Hayatı anlamlandırmak başka, zorlama anlamlar yükleyerek gerçeklerden uzaklaşmak başka! Bir denizkızının gerçek olması beni de heyecanlandırır, ama olmayan şeylere inanarak hayata anlam katma arayışı ilkel insan davranışıdır! Denizkızını aramaktan vazgeçeli hayli zaman oldu! Sen bir hurinin gerçek olduğuna inanarak hayatına anlam katma çabasındasın! Gel bundan vazgeç diyeceğim ama masalın etkisi kimilerinde kolay kolay geçmiyor. 

 

Yaşamak basit mi sanıyorsun? Bilime kafa yormak basit mi sanıyorsun? Basit olan yüzlerce/binlerce yıllık masalları aynı keyifle okumaktır. Ama bundan yalnızca çocuklar zevk alır. Hala şeytan deyip duruyorsun! Ben diyorum ki gerçeklere biraz kafa yor ki insanlığa bir yararın dokunsun! Sen ise s.çmaktan söz ediyorsun! Benim bütün yazdıklarımdan tuvaleti doldurmak sonucunu çıkarman şaşırtıcı değil. Tuvaletini yapmak sonuçtur! Ne yersen onu çıkarırsın. Yazdıkların senin nelerle beslendiğini de gösteriyor. Onun için diyorum ki yalan yanlış ezberlerini ortaya koyman seni bir yere götürmez, düşüncelerini elden geçir. Bir fikir almak fikir vermek derdindeysen sana anlatırım, senin yazılarını da anlamaya çalışırım.

 

Herkes bir şeyler arar. Ancak gerçeği arayanlar, aradıklarını bulur. Olmayan bir şeyi arıyorsan bir şey bulman da olası değildir! 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Sallama. Savaşı meşru kılan zulmün ne olduğu bizzat savaş izin veren ayetlerden anlaşılabilir.

 

" Kendileri ile savaşılan kimselere, (savaş için) izin verilmiştir. . . Zulme uğradıkları içindir bu! Muhakkak ki Allâh onları zafere ulaştırmaya Kaadir'dir.Onlar, haksız yere, sırf, “Rabbimiz Allah’tır” demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir."

 

Neymiş zulüm? Memleketinden sürülmek. Kendisine savaş açılmak, İnancının zorbalıkla baskılanması. vs.

 

Dininizi de bizden öğrenin ozaman islam cahilleri sizi;

Alıntı

Kur'ân'da zulüm çeşitlerinin en büyükleri olarak şunlar sıralanmaktadır:

Şirk (Lukman, 31/13); Allah'ın mescidlerinde O'nun adının (dolayısıyla emir ve yasaklarının) anılmasına engel olmak (Bakara, 2/114); Allah'ın bildirdiklerini gizlemek ve O'nun adına yalan söylemek (el-Bakara, 2/144; el-A'raf, 7/38; Yunus,10/17; Hud, 11/18...); Allah'ın âyetlerini yalanlamak ve âyetlerinin başkalarına ulaşmasına engel olmak (el-En'am, 6/157; Yunus, 10/17; Kehf, 18/57); Allah'ın âyetlerinden yüz çevirmek (Secde, 32/22); Müslüman olduğunu iddia etmekle birlikte Allah adına yalan söylemek (es-Saff, 61/7).

https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/zalim

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.12.2018 at 14:46, Ebu Kafir yazdı:

Dininizi de bizden öğrenin ozaman islam cahilleri sizi;

Alıntı

 

Neyin peşindesiniz anlayamadım, açıkçası. İyi niyetin zerresine sahip olmadığınızı biliyorum ama yine de size cevap vermek için değil, not düşmek için yazıyorum.

 

Bir şeyin zulüm(haksızlık) olması başka, bir şeyin savaşı meşru kılan bir zulüm olması başkadır. Müslüman her zalime(haksızlık) yapana savaş ilan edecek olsaydı, önce peygamberlere savaş ilan etmesi gerekirdi. Çünkü adem peygamber, Yunus peygamber vb. hep dularında Allahım bizi affet, biz zalimlerden olduk diyor.

 

"Zünnûn’u da hatırla. Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten zalimlerden oldum” diye dua etti."

 

Bu arada siz ateist misiniz? Öyleyse o papazın ne işi var profil resminizde? Kendinize ateist bir örnek ya da rehber bulmaktan da mı acizsiniz? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.12.2018 at 13:55, Getaf yazdı:

Benim yazimdaki bir çelişkiyi göstermenden ancak memnun olurum. Kalkar yanlışımı düzeltirim.

 

Galiba, ateizmin ilk evrelerindesiniz. Tartışmanın şehveti, haklı olmak, çelişkili olmamak vb. sizin başınızı döndürüyor. Benim bunlarla işim olmaz. Yazında çelişki arayacak halim yok. Benim ise çelişkim de , hatam da olabilir.

 

Ateizm size aradığınız cevapları ve kalp huzurunu veriyorsa size bir şey söylemiyorum.

 

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.12.2018 at 08:54, Yeni Üye yazdı:

Basit olmamalı demiyorum, basit değil diyorum. 

Şeytan sizi hayatın en hakiki çıktısının tuvaleti doldurmak olduğu fikrine ikna etmiş olabilir. Yani söylediklerinin Türkçesi bu. İnsanın ulaşabileceği en gerçekçi anlam tuvaleti doldurmaktır diyorsun. İşin ilginci bu fikri süslü göstermek için yanında bilim falan sosu da katıyorsun. Beni ikna edemedi. Çünkü ben onun şerrinden Allaha sığınıyorum. Zaten öyle olsaydı herkes çok mutlu, herkes çok mutamin olurdu. Herhangi bir şeyi anlamak istemez ya da aramazdı. Çünkü herkes günün sonunda tuvaleti doldurabiliyor. 

 

Dindar bir inanırın hayatın anlamıyla ilgilenmesi büyük çelişki aslında. Tabii dindar kişi kendi hayatı içinde çelişki ve tutarsızlık içinde bulunuyor olmayı da hiç önemsemez, bu da bir diğer hazin yön. 

 

Eğer bizi Allah yarattı ve sonra da bir yaşam prospektüsü gönderdi ise, hayatta anlam aramak hata olmak dışında, aptallıktır da. Anlam aranmaz, sadece buyruklar yerine getirilir.

Dinler için aslolan hayat değil, ölüm ve ondan sonrasıdır. Bu dünya geçici bir sınav alanıdır ve o sınavı nasıl geçeceğin sana Allah tarafından bizzat bildirilmiştir. ortada bir anlam değil, Allah'a ait olan bir amaç vardır. Oyunu kurmuş ve insanı sahaya sürüp düğmeye basmıştır. Sınav başlar. Nasıl geçeceğiniz belli. 

Yani "yanıtları elinize tutuşturulmuş olduğu halde sınavı geçemiyorsanız hakikaten geri zekalısınız" diyorum ben inanırlara...

 

Hayatın anlamı da amacı da yalnızca Allah'a iman edip onun buyruklarını yerine getirmektir. Geri kalan boştur, sorgulamak da anlamsızdır. Hangi kapıyı aralarsan arala oradan Allah çıkar ve sana doğru istikameti çeşitli yöntemlerle gösterir. Orası yasak, burası yanlış, şurası günah dolu, ötesi cennet yolu vs vs diye gider böyle. 

 

Bizim hayata bakışımız ve kendimize göre anlam-ideal yükleme girişimimiz sizi ilgilendirmez. Biz bunun, sıradan ve kaçınılmaz bir homo sapien sapien davranışı olduğunu bilir ve sorun yaşamayız. Aslında tüm düğüm burada. Siz de ne yazık ki bizler gibi homo sapien sapiensiniz, bizler gibi fanisiniz ve aynı güdü sizde de mevcut. Gelip gidip ateist tırmalama nedeniniz bu.

Bizler herhangi bir inanç taşımıyor olduğumuz halde nasıl bu kadar rahat ve doyumlu yaşayabiliyoruz, neden bir inanç tarafından yönlendirilme ihtiyacı içinde olmuyoruz, nasıl oluyor da içimiz rahat ediyor diye merak ediyorsunuz. Bak mesela Hasan Akçay bu noktada hepinizden ayrılıyor; onu bu nedenle saygın buluyorum. Ne kendi inancını veya inanıyor olma halini tartışmaya açıyor ne de bizimkini. Çok güzel ve doğru bir tavır. 

 

Bunları anlayamadığın için muhatabını (bu tartışmada Getaf oluyor bu) ve onun temsilcisi olduğunu düşündüğün diğer inançsızlarla birlikte ateizmi itibarsızlaştırmaya çalışıyorsun. Bunu, sana anlatılanları çirkince çarpıtma, kendi kafanın işleyiş biçimine uygun olarak yine çirkince indirgeme, yani kısaca aşağılama yoluyla yapıyorsun.

 

Esas ilginç olansa ben de dahil bunca insanın, şu çağda hala şeytanlara, meleklere falan inanan birine hayat ve ölüme nasıl baktıklarını anlatmaya çalışması. Bazen kiminle muhatap olduğumuzu gerçekten unutuyoruz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Galiba, ateizmin ilk evrelerindesiniz. Tartışmanın şehveti, haklı olmak, çelişkili olmamak vb. sizin başınızı döndürüyor. Benim bunlarla işim olmaz. Yazında çelişki arayacak halim yok. Benim ise çelişkim de , hatam da olabilir.

Ateizm size aradığınız cevapları ve kalp huzurunu veriyorsa size bir şey söylemiyorum.

 

Tartışmayı benim için heyecanlı kılan yeni bir şeyler öğrenmemdir. Her orijinal fikir tarifsiz bir mutluluk verir bana. Bilgiyi değerli kılansa bilimsel olması; yani sınanabilir, test edilebilir, eleştirilebilir, nesnel, evrensel olmasıdır. İlle de bilim diye diretmemizin sebebi bu. Bilim kutsal bir bilgi değildir. Elestirile elestirile bugüne geldiği için en kıymetlimizdir. 

 

Başı dönen sensin. Ben kendimdeyim! 

İnanmak, sevgiliye teslim olmaktır. Yani duyduğun hazla sekse kendini kaptırmaktır! Orgazm olman doğru partneri seçtiğini göstermez. Sevgilin paranoid şizofren olabilir! Senin kalp huzuru dediğin şey geçici mutluluk halidir ve günün sonunda şizofren sevgilin canına kastedebilir!

 

Benim ateistligim yeni değil, Ateistforum'da yeniyim. Sen de geçici orgazm halinden kurtulmak ve gerçeklerle tanışmak istiyorsan @democrossian ve @Türk Ateist gibi Ateistforum'da düzenli olarak yazanların iletilerini okuyarak işe başlayabilirsin. Yararlanabileceğin çok isim var burada. Ben öyle yapıyorum. Okuyor ve öğreniyorum. Bunu bir orgazm haliyle değil, akıl ve mantığın süzgecinden geçirerek yapıyorum. Nezaketi elden bırakmadan, peşin hükümlerle yargılamadan, ön kabulsüz okuyorum yazılanları. Yazanın yaşına, mesleğine, inancına bakmam, yazılanlara bakarım ben. Seni de öyle okuyorum. Ancak nickinden başka yazdıklarında yeni bir şey bulamamanın hayal kırıklığını yaşıyorum. Biliyorum bu yazdıklarımın da sende bir karşılığı olmayacak. Sana partnerini değiştir diyeceğim ama sen böyle mutlusun, duyduğun hazla yataktan çıkmak istemiyorsun! Kim tatlı bir rüyadan uyanmak ister ki...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@Yeni Üye

   Siz kimsiniz ki 1400 yıllık islam tarihi ve günümüzde şeriatla yönetilen ülkelerin uygulamaları tam tersini gösterirken zırvalarınızı kaale alalım?
Gerçeklerden kopuk çıkarımlarınız ve saçma sapan çarpıtmalarınız sadece sizi bağlar, 
bugün şeriatla yönetilen bir ülkede ateist olmanın, dinden çıkmanın cezası ölümdür ve ölüm fermanını sizin yok öyle birşey dediğiniz ayetlerden alırlar.
İslam tarihi, vahşet, katliam, yağmacılıktan müteşekkildir. Biz bunları islam'ın kendi tarihçilerinden öğreniyoruz. 
Fantezi ve hayallerini bize pazarlayamaz sın, burada kendini rezil edeceğine islami forumlara takıl, 
en azından etrafına birkaç gariban toplayıp kekleme şansın olur.

tarihinde Ebu Kafir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

@Yeni Üye

   Siz kimsiniz ki 1400 yıllık islam tarihi ve günümüzde şeriatla yönetilen ülkelerin uygulamaları tam tersini gösterirken zırvalarınızı kaale alalım?
Gerçeklerden kopuk çıkarımlarınız ve saçma sapan çarpıtmalarınız sadece sizi bağlar, 
bugün şeriatla yönetilen bir ülkede ateist olmanın, dinden çıkmanın cezası ölümdür ve ölüm fermanını sizin yok öyle birşey dediğiniz ayetlerden alırlar.
İslam tarihi, vahşet, katliam, yağmacılıktan müteşekkildir. Biz bunları islam'ın kendi tarihçilerinden öğreniyoruz. 
Fantezi ve hayallerini bize pazarlayamaz sın, burada kendini rezil edeceğine islami forumlara takıl, 
en azından etrafına birkaç gariban toplayıp kekleme şansın olur.

 

 

Bazısının haberi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

@Yeni Üye

   Siz kimsiniz ki 1400 yıllık islam tarihi ve günümüzde şeriatla yönetilen ülkelerin uygulamaları tam tersini gösterirken zırvalarınızı kaale alalım?
 Gerçeklerden kopuk çıkarımlarınız ve saçma sapan çarpıtmalarınız sadece sizi bağlar, 
bugün şeriatla yönetilen bir ülkede ateist olmanın, dinden çıkmanın cezası ölümdür ve ölüm fermanını sizin yok öyle birşey dediğiniz ayetlerden alırlar.
İslam tarihi, vahşet, katliam, yağmacılıktan müteşekkildir. Biz bunları islam'ın kendi tarihçilerinden öğreniyoruz. 
Fantezi ve hayallerini bize pazarlayamaz sın, burada kendini rezil edeceğine islami forumlara takıl, 
en azından etrafına birkaç gariban toplayıp kekleme şansın olur.

 

Bilakis benim söylediklerim İslam tarihi ve uygulamalarıyla desteklenirken, sizinki bir propaganda ve düşmanlık ürünü. Ekteki haritada bir zamanlar müslümanların yönetimi altında olan topraklar mevcut. İslam dünyanın en zengin kültür ve medeniyet havzalarında yüzyıllarca diğer inançlara haklarını vererek var olmuş, kendinden önceki kültür ve medeniyetlerin birikimlerini tevarüs etmiş ve kendinden sonraki maddi sıçramaların da bizzat kaynağı olmuş bir inanç ve medeniyettir. İslam son sıçramasını yaptığında aşağıdaki harita tamamen islam hükmü altında olacaktır inşallah.

 

muslmwor.gif

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Ekteki haritada bir zamanlar müslümanların yönetimi altında olan topraklar mevcut.

 

Tüm hindistan, rusya'nın hatrı sayılır bir bölümü vs. ne zaman islamcılar tarafından yönetilmiş bu bölgeler? 

Desteksiz sallamaya alıştığınız islami forumlarla karıştırdınız burasını.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Bilakis benim söylediklerim İslam tarihi ve uygulamalarıyla desteklenirken, sizinki bir propaganda ve düşmanlık ürünü. Ekteki haritada bir zamanlar müslümanların yönetimi altında olan topraklar mevcut. İslam dünyanın en zengin kültür ve medeniyet havzalarında yüzyıllarca diğer inançlara haklarını vererek var olmuş, kendinden önceki kültür ve medeniyetlerin birikimlerini tevarüs etmiş ve kendinden sonraki maddi sıçramaların da bizzat kaynağı olmuş bir inanç ve medeniyettir. İslam son sıçramasını yaptığında aşağıdaki harita tamamen islam hükmü altında olacaktır inşallah.

 

muslmwor.gif

Rusya, Çin ve Hindistan ın gücü tüm İslam coğrafyasındaki ülkelerini bitirmeye yeterde artar bile. Kazakistana gelince onlar sizin gibi arap yalayıcı değiller. Hangi dinden olursan ol dışlamazlar. Kadınlar örtülere sarılıp gezmez, gerçekten çok modern bir görüntüleri var. 2 kere Kazakistana gitmiş biri olarak ne Büyük Alışveriş merkezlerine girerken X-ray cihazı vardır ne de havalimanına ilk girişte güvenlik. Yerlerde çöp bulamazsınız. Ürdündeki havalimanının içi bile çöp doluydu. Arap ülkelerinden bir havayolu şirketiyle uçuşuyorsanız, inerken uçağın içinin çöplüğe dönüştürüldüğünü görürsünüz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.12.2018 at 12:15, Türk Ateist yazdı:

 Yani "yanıtları elinize tutuşturulmuş olduğu halde sınavı geçemiyorsanız hakikaten geri zekalısınız" diyorum ben inanırlara...

 

 Eyvallah, inşallah dualarınızla geçeriz hayat imtihanını.

 

Ama din, o kadar da basit bir şey değil. Yani, akılla ulaşılamayacak konular haber şeklinde gelmiş, evet. Ve bunlara inanmayı telkin ediyor ama bunun dışında herkesin kendini tanıması ya da yerleri, gökleri ve burada bulunanları düşünmesi, anlamaya çalışması teşvik ediliyor. Bütün her şeyin bir anlam ve hikmetle var olduğuna inanıp bu anlamı ve hikmeti anlamaya çalışmak elbette olan bitenin hangi bir anlam ya da amaç içermediğine göre bilmek konusunda daha teşvik edici bir şey.

 

On 19.12.2018 at 12:15, Türk Ateist yazdı:

Bizler herhangi bir inanç taşımıyor olduğumuz halde nasıl bu kadar rahat ve doyumlu yaşayabiliyoruz, neden bir inanç tarafından yönlendirilme ihtiyacı içinde olmuyoruz, nasıl oluyor da içimiz rahat ediyor diye merak ediyorsunuz

 

Keşke öyle olsanız. Ben de bu durumda üzülmem ya da tırmalamam. Zaten yollarını bulmuşlar, kalpleri ve vicdanları rahat derim. Ama benim gördüğüm bunun tersi. Sık sık birileri sıkıntıdan, bunalımdan, dünyanın cehennem oluşundan dem vuran bir başlık açıyor ya da yorum yapıyor. Yani buradaki çelişki o kadar açık ki. Öncemiz, sonramız, anlamımız, amacımız, yaratanımız, yönetenimiz yok, dünyayı biliriz dünyayı yaşarız denip çıkılan bir yolda dünyanın kendisi de yaşanamıyor. Sıkıyor, daraltıyor, bunaltıyor, üzüyor. Bunun bile anlayan için bir hikmeti var. Dünya, ancak kendisini geçici belleyip onu en yüksek gayen haline getirmediğinde sana güzelliğini gösterir. Dünyanın şerefi insanın şerefinden yüksek değildir. Sen gökten sana inmiş şerefi kabul etmezsen kendiden daha aşağı olan bir şey seni kendine mahpus eder ve bunaltır.

 

On 19.12.2018 at 12:15, Türk Ateist yazdı:

Esas ilginç olansa ben de dahil bunca insanın, şu çağda hala şeytanlara, meleklere falan inanan birine hayat ve ölüme nasıl baktıklarını anlatmaya çalışması. Bazen kiminle muhatap olduğumuzu gerçekten unutuyoruz...

 

Bilim adamları neden karanlık madde diye bir şeye inanıyor sizce? Ya da karanlık enerji? Hatta diyorlar ki etrafımızda ışıkla ve gözlerimizle etkileşime girdiği için görebildiğimiz olağan maddenin 4-5 katı göremediğimiz madde var. Onun ötesinde maddenin hareketlerini açıklayabilmek için görünmeyen boyutlardan, paralel evrenlerden ya da uzay- zaman dokusundan falan bahsediyorlar. Sonra ışığın titremesi, bir var olup bir yok olması gibi bir varlığa gelen bir yok olan sicimlerin(ipliklerin) maddenin temeli olduğundan bahsetmeye başladılar. Çünkü fiziksel olarak bile gördüğümüz alemin açıklanabilmesi ancak göremediğimiz şeylerin varlığıyla mümkün olabiliyor.

 

Peygamberlerin bildirdiği bir haber var. Şu gördüğümüz alemi kuşatan ve yöneten görmediğimiz bir alem var. Mülk alemi melekut alemi tarafından kuşatılmıştır, onun içinde yüzer. Şeytan ya da melek te bu aleme ya da bu alemin de üstündeki bir aleme ait varlıklardır.  İnsana iyiliği telkin eden, rahmeti, hidayeti ve sekineyi kalbine indiren ya da ona kötülüğü fısıldayan, kötü düşüncelerle onu bunalımlara sürükleyen görünmez varlıklardır. Buna inanıp inanmamak size kalmış. Ama inanırsanız düşünceniz ve ufkunuz genişler. Anlayışınız artar.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam, tarihi ile alakasız bir konuma evrilebilir elbet. Yani Hristiyanlıkta olduğu gibi İslam'da da reform, (en azından) teorik olarak olasıdır. Benim kişisel fikrim, reform treninin çoktan kaçtığı şeklinde olsa da. İlla ben haklı çıkacağım diye bir şey yok. 

 

Ama, İslam hakkında elimizde olan Kuran'a göre, hicret etmeyenin bile yakın dost edinilmemesi ve görüldüğü yerde öldürülmesi emredilmektedir. Bırakalım dinden döneni, inanmayanı, hicret etmeyenin bile! Hicret ile allah safında olan olmayan ayrılmış, İslam safına geçmeyenler öldürülmesi gereken düşmanlar olarak belirlenmiştir. Kuran'a baktığımızda durum böyle.

 

Kuran'ı iplemeyen, Kuran'da yazanların bağlamadığı bir İslam gelişecek derseniz bu dediğim gibi teoride olası. Buna olamaz diyemeyiz. Bu nasıl olur, Muhammed cahil bir adamdı, vahyi o kadar kavrayabildi, anlayamadı demekle bu mümkün olur. Muslimler böyle bir anlayışa evrilebilirler mi, ben kişisel olarak beklemiyorum. Ama benim dediklerim doğrudur, ben ne dediysem o olacaktır şeklinde bir iddiam olması beni manyağın, kafadan takıntılı hastanın biri yapar. O yüzden öyle bir iddiam olamıyor. Olsun isterdim! :D Bu egoma hoş gelir! Ama sınırlarımı biliyorum.

 

Yüzelli sene sonra (anca o zamana olur bu iş, o da belki!) "bakın gördünüz mü, benim dediğim çıktı! Nasılmış? Naaaber!" :lol: diye insanlara tebelleş olacak halim olmadığına göre? Öyle bir manyak takıntılı birisi olamam. Böyle bir şansımın olmadığının bilincindeyim. Çünkü bilirsiniz, "dünyada ölümden başkası yalan!" Candan Erçetin hocamın (kendisi öğretmendir) kulakları çınlasın! 

 

İslam'da bir reform olacaksa, buna katkım olsun açısından şunu eklemeliyim: Eğer yukarıda dediğim "Muhammed cahil bir adamdı, vahyi anlayamadı" görüşü gelişecekse bu, Kuran'ı Muhammed'in kendi yazdığı anlamına gelecektir. Peki allah niye müdahale edip "sen banim vahyimi yanlış yazdırıyorsun, ben öyle mi dedim de?" demedi diye sorulursa allah böyle bir şeyi istemiyor zaten şeklinde düşünülecektir. Allahın insanların doğruyu bulmasını beklediği şeklinde bir anlayış geliştirilecektir. Bu işin yolu bu. Benden söylemesi. Muslimler kendileri bilecekler artık gerisini.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 21.12.2018 at 09:56, Yeni Üye yazdı:

Eyvallah, inşallah dualarınızla geçeriz hayat imtihanını.

 

Ama din, o kadar da basit bir şey değil. Yani, akılla ulaşılamayacak konular haber şeklinde gelmiş, evet. Ve bunlara inanmayı telkin ediyor ama bunun dışında herkesin kendini tanıması ya da yerleri, gökleri ve burada bulunanları düşünmesi, anlamaya çalışması teşvik ediliyor. Bütün her şeyin bir anlam ve hikmetle var olduğuna inanıp bu anlamı ve hikmeti anlamaya çalışmak elbette olan bitenin hangi bir anlam ya da amaç içermediğine göre bilmek konusunda daha teşvik edici bir şey.

 

 

Yok valla dua etmedim. Bir tanecik bir bile dua bilmiyorum. Hem bana ne ki? Dediğim gibi, yanıtlar elinize tutuşturulmuş, e yolu da biliyorsunuz, dersinize doğru çalışıp gidin madem...

 

Din o kadar basit bir şey Yeni Üye. Hiçbir şeyi anlamaya teşvik etmiyor. Bilakis, ne kadar düşünmezden o kadar iyi inanır olursun. Hikmet Allah'a aitse ki öyle, o halde anlamaya çalışmak değil, onu öylece kabul etmek makbul olan. Yaşamın anlamı da amacı da kul olmak ve verilen emirleri yerine getirmekse, akla ihtiyaç kalmıyor.

 

Ama böyle olmuyor, değil mi? Bazılarınız ille de bir şeyleri anlamak, bilmek istiyor. İnsan işte... Bilgiye erişmek ve düşünmek işlemlerinden sonra da Allah'a ulaşmak rahatlatıyor. Oh, yanılmamışım deyince ferahlıyorsunuz. Sonra da o bilgi edinmek ve düşünmek süreçlerini Allah'ın zaten istediğini sonunda yine kendisine ulaşılmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyorsunuz. Bir ferahlama daha... Kutsal kitap da öyle diyordu çünkü.

 

On 21.12.2018 at 09:56, Yeni Üye yazdı:

Keşke öyle olsanız. Ben de bu durumda üzülmem ya da tırmalamam. Zaten yollarını bulmuşlar, kalpleri ve vicdanları rahat derim. Ama benim gördüğüm bunun tersi. Sık sık birileri sıkıntıdan, bunalımdan, dünyanın cehennem oluşundan dem vuran bir başlık açıyor ya da yorum yapıyor. Yani buradaki çelişki o kadar açık ki. Öncemiz, sonramız, anlamımız, amacımız, yaratanımız, yönetenimiz yok, dünyayı biliriz dünyayı yaşarız denip çıkılan bir yolda dünyanın kendisi de yaşanamıyor. Sıkıyor, daraltıyor, bunaltıyor, üzüyor. Bunun bile anlayan için bir hikmeti var. Dünya, ancak kendisini geçici belleyip onu en yüksek gayen haline getirmediğinde sana güzelliğini gösterir. Dünyanın şerefi insanın şerefinden yüksek değildir. Sen gökten sana inmiş şerefi kabul etmezsen kendiden daha aşağı olan bir şey seni kendine mahpus eder ve bunaltır.

 

 

İnsan sıkılır, bunalır, dönem gelir "dünya cennet" der, dönem gelir "cehennem"... Hastalanır, derde düşer, kah hiçbir şeyin anlamı olduğuna hükmeder, kah yaşamaktan çılgınca haz alır...

Forumda gördüğün o başlıkları açanlara hiç baktın mı? Hemen hepsi ergenlikten çıktı çıkacak çağında, çok genç insanlar. Dertleri tasaları başka onların. Sen yalnız ateistler bu dertleri yaşar sanmıyorsun, değil mi? Psikiyatrlara, psikologlara akın akın giden insanların hepsini ateist mi sanıyorsun?

Dert, tasa, hastalık ateist teist diye ayırmaz. Ayrıca hiçbir sorun, hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmez. Ateistin şansı, sorunlara daha soğukkanlı bakabilme şansı edinmiş olmasında ve kendini hemen bilimin kollarına atmasında. 

Fırsat olsa da sana dini inanışları ve pratikleri yüzünden akıl-ruh sağlığı bozulmuş insanları anlatsam, göstersem. Tabii bu zaten etik olmadığı için yapmak mümkün değil. O yüzden fırsat olsaydı dedim.

 

Bir de dünyanın hali şu sıra gerçekten de pek kötü. Ülkeninki hele, anlatılamayacak kadar kötü. İnsanlar artık daha mutsuz ve sorunlu, gençlerin hali hiç iç açıcı değil. Geleceğe bakınca iyice ümitsizliğe kapılıyor ve mutsuz oluyorlar. O kadar hak veriyor ve üzülüyorum ki... Bizi bu hale getirenler de Allahçılar yalnız. 

 

On 21.12.2018 at 09:56, Yeni Üye yazdı:

Bilim adamları neden karanlık madde diye bir şeye inanıyor sizce? Ya da karanlık enerji? Hatta diyorlar ki etrafımızda ışıkla ve gözlerimizle etkileşime girdiği için görebildiğimiz olağan maddenin 4-5 katı göremediğimiz madde var. Onun ötesinde maddenin hareketlerini açıklayabilmek için görünmeyen boyutlardan, paralel evrenlerden ya da uzay- zaman dokusundan falan bahsediyorlar. Sonra ışığın titremesi, bir var olup bir yok olması gibi bir varlığa gelen bir yok olan sicimlerin(ipliklerin) maddenin temeli olduğundan bahsetmeye başladılar. Çünkü fiziksel olarak bile gördüğümüz alemin açıklanabilmesi ancak göremediğimiz şeylerin varlığıyla mümkün olabiliyor.

 

Peygamberlerin bildirdiği bir haber var. Şu gördüğümüz alemi kuşatan ve yöneten görmediğimiz bir alem var. Mülk alemi melekut alemi tarafından kuşatılmıştır, onun içinde yüzer. Şeytan ya da melek te bu aleme ya da bu alemin de üstündeki bir aleme ait varlıklardır.  İnsana iyiliği telkin eden, rahmeti, hidayeti ve sekineyi kalbine indiren ya da ona kötülüğü fısıldayan, kötü düşüncelerle onu bunalımlara sürükleyen görünmez varlıklardır. Buna inanıp inanmamak size kalmış. Ama inanırsanız düşünceniz ve ufkunuz genişler. Anlayışınız artar.

 

O göremediğimiz şeylerin var olduğuna dair sağlam işaretler bulduklarından olmasın? Aynen dediğin gibi evrenin ulaşabildikleri her yerlerini inceliyor ve bir kere bile Tanrı'ya dair bir işarete rastlamıyorlar. Rastlasalar onu da hiç çekinmeden söylerler, bundan adın gibi emin ol. Biz de "vay be" der, "var olabilir" tavrıyla yaklaşırız.

Yani evrenle ilgili araştırma soruşturmalarından size bir şey çıkmaz...

 

Peygamber diye bir şey de yok, bilmediğimiz başka üst alemler de. Bize iyi ve kötü duyguları yaşayan görünmez varlıklar hiç yok.

Yalnızız Yeni Üye. İyi de kötü de insanın kendisinden...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...