Jump to content

Ben hala agnostiğim.


Recommended Posts

Agnostik olmak için en küçük bir geçerli bahane yoktur. Agnostik olmanın tek nedeni "neme lazım, riske ne gerek var"ın ötesinde hiç bir şey değildir. Bu kişilerden köy kasaba vesaire olmaz. Bunlar aralarda derelerde boş boş dolanır dururlar.

Tanrının olmadığı kesindir. Tanrı olamazdır, olanaksızdır, var olması sonsuz olamayacak varsayımı gerektirir. Dinlerde tanımlanan tanrı kavramı hiç bir şekilde var olamaz. Geriye sadece bizim bilincimizden daha güçlü, daha ileri düzeyde bir bilincin varlığı olasılık olarak kalır. Böyle bir şey varsa, daha ileri bir evrim aşamasında olmasından başka bir özelliği yoktur. O da bizim gibi evrim ürünü olabilir.

Evrimden başka hiç bir gerçek yoktur. Bu kesindir. Bilimsel olarak sayısız kanıtı vardır, aksi kanıt miktarı sıfırdır. Felsefi olarak değerlendirdiğimizde de tek gerçeğin evrim olduğu, bunun dışında tanrı filan diye bir konu olmadığı açık ve nettir. Aksini söyleyen tüm görüşler felsefi olarak çürütülür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 244
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Dostum ölüm de kesindir

Ölüm "de" diye bir şey yok. Ölüm zaten evrim gerçeğinin içinde yer alır. Öyle "de" diye ekleyecek çok gerçek var. Hangi gerçeği "de" deyip de eklesen, evrim gerçeğinin içindedir. Evrimin kapsama alanı her şeyi içine alır. Tanrı diyebilecek bir şey olsa, onu da... B)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de hala ateistim. Kendimi bildim bileli öyleyim.

Agnostizm bana teizmden bile daha itici geliyor. Arafta kalmış gibi.

Agnostik arkadaşlar kızmasın, bizlerin eleştirilerini insanın kardeşine kızması gibi aile içi bir samimiyet içinde ele alsın isterim. Gerçekten öyleyiz.

Bana çok şaşırtıcı geliyor. Bir şey ya vardır ya da yoktur, bilinmeyen için de bilim zaten çaba gösterir. Yeni yöntemler bulur, yeni bakış açıları geliştirir, kurullar oluşturup durumun üzerine gider bilmek ve anlamak için.

Oysa "Bilinemez" dedikleri Tanrı kandırmacası için bilimin parmağını kıpırdattığını görmedim çünkü bir Tanrı yok, olması da mümkün değil.

Bilimin yanlışlanabilirlik ilkesi var, evet. Agnostikler bilimin bu muhteşem yanını kötüye kullanan teistler gibi davranıyor biraz. Bir de, yine bilimin hiçbir konuda yüzde yüzdür, kesindir dememe prensibi -ki bu prensip dünyanın döndüğü gerçeği için bile sözkonusu edilebilir belki- pat diye hatıralanır. Bu da teizmin ahlaksızlığından kaynak almış bir argümandır.

Şaka mı yapıyorsunuz siz, agnostik arkadaşlar? Bilinemez deyip çok cesurmuş gibi davrandığınızı sanıyorsunuz. Ben hepinizin içinde Tanrı kırıntısı kaldığını düşünüyorum. Yoksa insan kendini bu kadar zorlamaz, şu açık gerçeği kabul etmekte bu kadar diretmez, teistlerin argümanlarının etrafında dolanıp da böyle manipüle olmaz.

Tanrı filan yok. Hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olmayacak. Binlerce doğaüstü kahraman içinde neden ille de bu "yaratıcı güç" için debelenip duruyorsunuz, neden bu kadar düşünüyor da bilinemez diyerek "var olması ihtimali" safsatasını besliyorsunuz, anlayamıyorum.

Neden sadece Tanrı? Sizler bu kadar bilimselsiniz madem, bu çocuksu bile olamayacak kadar saçma iddianın insanlık tarihinde nerede, hangi çağlarda ve neden ortaya çıktığını da mı bilmiyorsunuz?

Lütfen artık gerçekten bilimsel olun ve teistleri beslemeyin. İçinizde bir kırıntı varsa da yüzleşin, bilimi kullanmayın. Bilim bugün evreni bir Tanrı'nın yaratmadığını, buna hiç ihtiyaç olamaksızın evrenin kendiliğinden ortaya çıktığını söylüyor.

Tanrı yok. Hem de kesinlikle yok. Nasıl diğer komik doğaüstü saçmalıklar yoksa, evreni yarattığı söylenen Tanrı da yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir agnostik için Tanrı'nın var olma olasılığını, periler ve cinlerden daha özel konumda bir yerde olmasını şaşırtıcı buluyorum.

Tam da üstüne bastınız. İşte tüm mesele bu. Tanrı'yı diğerlerinden özel bir konuma oturtmaları, teist geçmişlerinden izler taşıyor açıkça. Kafalarında bazı izler kalmış.

Müslümanlık veya Hristiyanlık gibi Tek Tanrılı bir inanç sisteminden gelen agnostikler için bir Yaratıcının var olma olasılığı periler ve cinler gibi mitolojik varlıklardan biraz daha yüksek görünüyor. Bu tespitin arkasından bir de tamamıyla farklı ve değişik diğer dini kültürlerden gelen agnostiklerin durumunu ele alalım:

Mesela Hindistanlı agnostikler: merak ediyorum acaba Hindu kökenden gelen agnostikler bu konuda nasıl düşünüyor? Birçok Hindu Tanrılar arasında birinin veya hepsinin aynı anda var olma olasılığını benzer şekilde yüksek görüyorlar mı? Eğer Hinduist Tanrı ve Tanrıçaların olup olmadığı bilinemez diyorlarsa bu görüş açıkça bizim agnostiklere de çok saçma gelecektir diye düşünüyorum. Muhtemelen bu ihtimali değerlendirmek bile onlar için sadece bir zaman kaybı olacaktır. Buradan da anlaşılıyor ki dünya agnostiklerin her bir kesimi de kendi dini kültürel etkilerin etkisi altında görünüyor.

Veya Okyanusya coğrafyasından gelen bir agnostiği düşünelim: dünyanın kökenini açıklayan Maori yaratılış mitindeki Ranginui ve Papatuanuku (gökyüzü baba ve toprak ana) o da muhtemelen bu iki varlık için olabilir, olmadıkları kanıtlanamaz diyordur. Peki bizim agnostikler bu konuda da Ranginui ve Papatuanuku'nun var olup olmadığı bilinemez diyebiliyorlar mı? Bu onlara ne derece mantıklı geliyor? Aynı şekilde Dünyayı yaratan Ranginui ve Papatuanuku'yu olası gören Yeni Zelandalı bir agnostik namaz kılmayı, oruç tutmayı emreden bir Allah'ı veya haça gerilen ve kanıyla günahlarımızı temizleyen bir İsa'yı ne derece inandırıcı, olası veya mantıklı bulacaktır? İsa ve Allah için de aynı bilinmezciliği gösterebilecek mi?

Ranginui ve Papatuanuku

Daha Dünya oluşmadan önce karanlıklarda Ranginui ve Papatuanuku (gökyüzü baba ve toprak ana) isimli ilk anne baba vardı ve bunlar birbirlerine sıkıca bir kucaklamayla içine kapalı bir şekilde yatıyorlardı. Sımsıkı bir şekilde uyuyan Ranginui ve Papatuanuku'nun arasındaki karanlıkta ise sıkışık bir durumda yaşamak zorunda olan bir çok çocuk vardır ve onların çocuklarının hepsi erkekti. Karanlıkta büyüyen bu çocuklar yetişkin olunca "ışıkta yaşamak nasıl bir şey?" "ışığa çıkmak nasıl olurdu" diye kendi aralarında tartışıyorlardı. Çocukların arasında en acımasızı olan Tūmatauenga, bu açmazdan çıkabilmenin en iyi çözüm yolunun ebeveynlerini öldürmek olduğunu söyler...

tarihinde kozmopolit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Serdaar,

girdiğin her başlığı çöplüğe çeviriyorsun. Ya adam gibi tartışma yaparsın, ya da seni forumdan atarım.. Başkaca da uyarmayacağım...

Diğer katılımcı arkadaşlar, bu adama cevap vererek pisliğe siz de katkıda bulunuyorsunuz. Yani onun ürettiği pisliğin sorumluluğunu paylaşıyorsunuz. Bizler de eşek gibi bu pisliği temizlemekle uğraşıyoruz... Bu adamı ya ciddiye alıp cevaplamayın, ya da normal insan gibi tartışmaya sevkedin. Ya da söyleyin herkese karşı sert önlemler alalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

güçlü agnostisizm bilinemez der. diğer yandan zayıf agnostisizm şu a bir kanıt yok ama bir gün önümüze çıkmayacağınıda bilemeyiz der. Sorduğunuz soru güçlü agnostiklere yönelik, ben 'bugün yoksa yarın da yok' mantığına katılmayanlardanım.

bilinebilir yada bilinemez kesin yargılarını kabul etmiyorum. Eldeki verilere göre şu an itibariyle bilmiyoruz varmı yada yokmu. Aynı periler varmı yada yokmu bilmediğimiz gibi.

İnsan uydurması kavramlardan yola çıkarak yargılara varma bana göre başlı başına saçmlık zaten. peri, cin nedir ki, kimine göre kanatlı beyaz gölgeler kimine göre eflatun bir sürüngen de olabilir. Bir gün bakarsınız okyanus dibinde kanat çırparak bir görünüp bir kaybolan bir şey bulunur, ve işte peri bu denir. o zaman var mı oluyor yoksa o peri bizim peri değilmi diyicez. insan uydurması kavramlardan gidersek bir yere varamayız. agnostisizmin bahsettiği tanrıyı dinlerin uydurma tanrıları gibi düşünmeyin. orada bahsi geçen, bütün bu olup biteni neyin başlattığına cevap verilememesine rağmen insanların bilmiyoruz demeyip mutlak surette şudur yada budur demesine bir tepki.

Madem biliyorsunuz var yada yok, öyleyse buyrun izah edin nasıl başladı bütün bu olup biten. ben bilmiyorum diyip araştırmaya devam edenlerdenim. siz araştıracak yada bekleyecek birşey yok biliyorum diyorsanız buyrun açıklayında bizde bilelim.

Sana soyle bir soru sorayim. Herhangibir gozlem veren fenomen ile; insanoglu numenal yetisinin yarattigi fizik otesi ogeler farkini nasil acikliyorsun. Olgu, bilim kurgu farkini; ya da mitolojik, mistik, efsanevi, dunya otesi ve doga ustu karakterleri.

Mesela bir Spagetti canavari icin de, bir ejderha icinde ya da bir masal kahramani gulyabani icinde v.s. Ayni seyi mi dusunuyorsun?

Yani bunlari da tanri katagorisinde "var mi/yok mu bilmiyoruz" mu diyorsun, ya da demiyorsan, farki ne.

Gerci tanri'nin yaratim olarak bunlardan bir farki yok. Bir masal kahramani.

Bence burada var/yok ve bilinebilirligin bilinir bilinemezliginden ziyade; neyin, neden, nasil ve ne temelinde oldugunu algilamak gerekir. Sonucta aklin yaratimi bir deger ile gozlem veren fenomen ve bu gozlem veren fenomenlerden birini direk, ya da dolayli tanri yapmak baskadir.

O yuzden daha once de dedigim gibi; bence sen kendi aklindaki tanrilastirmanin ne oldugunu sorgula. Cunku akil sonucta kendini inandiracagi ve dogrulayacagi tanriyi varlar ve inanir. Iste bu aklin inandirma ve dogrulama sureci ve eylemi tanrilastirmadir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili IFeelGood,

Agnostizm bana teizmden bile daha itici geliyor. Arafta kalmış gibi.

Agnostik arkadaşlar kızmasın, bizlerin eleştirilerini insanın kardeşine kızması gibi aile içi bir samimiyet içinde ele alsın isterim. Gerçekten öyleyiz.

Değiliz efendim. Siz agnostisizmin, dinlerden bile daha itici olduğunu söyledikten, agnostiklerin hiçbir fikir üretemeyen, teistik inançlarının etkisinden kurtulamadığı için arafta kalmış, 'ortada sıçan'lar olduğunu ima ettikten sonra, agnostik-ateist tartışmalarını nasıl aile içi eleştiriler olarak görebiliriz?!

...bir Tanrı yok, olması da mümkün değil.

(...)

Bu söylediğinizle ilgili bilimsel/deneysel bir kanıt göstermediğiniz sürece, bu konudaki muhatabınız "Tanrı kesinlikle var, ben Tanrı'ya inanmıyorum; biliyorum" havasında gezen teistlerdir. Hızır idi Yunus idi, yersiniz birbirinizi.

Haa size bunları söyleten, net bilimsel bir veri ise bunu paylaştığınızda; şu ana kadar yanılmış olmaktan gocunmam, ben de dediklerinizi -yeni bir şeyler öğrenmiş olmanın sevinciyle- aynen tekrar ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili IFeelGood,

Değiliz efendim. Siz agnostisizmin, dinlerden bile daha itici olduğunu söyledikten, agnostiklerin hiçbir fikir üretemeyen, teistik inançlarının etkisinden kurtulamadığı için arafta kalmış, 'ortada sıçan'lar olduğunu ima ettikten sonra, agnostik-ateist tartışmalarını nasıl aile içi eleştiriler olarak görebiliriz?!

Bu söylediğinizle ilgili bilimsel/deneysel bir kanıt göstermediğiniz sürece, bu konudaki muhatabınız "Tanrı kesinlikle var, ben Tanrı'ya inanmıyorum; biliyorum" havasında gezen teistlerdir. Hızır idi Yunus idi, yersiniz birbirinizi.

Haa size bunları söyleten, net bilimsel bir veri ise bunu paylaştığınızda; şu ana kadar yanılmış olmaktan gocunmam, ben de dediklerinizi -yeni bir şeyler öğrenmiş olmanın sevinciyle- aynen tekrar ederim.

Bak hala bilimsel şeylerden, deneyden meneyden bahsediyorsun; dün ne konuştuk senle? :)

Başladın mı çalışmaya?

tarihinde enjeksiyon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de hala ateistim. Kendimi bildim bileli öyleyim.

Agnostizm bana teizmden bile daha itici geliyor. Arafta kalmış gibi.

Agnostik arkadaşlar kızmasın, bizlerin eleştirilerini insanın kardeşine kızması gibi aile içi bir samimiyet içinde ele alsın isterim. Gerçekten öyleyiz.

Bana çok şaşırtıcı geliyor. Bir şey ya vardır ya da yoktur, bilinmeyen için de bilim zaten çaba gösterir. Yeni yöntemler bulur, yeni bakış açıları geliştirir, kurullar oluşturup durumun üzerine gider bilmek ve anlamak için.

Oysa "Bilinemez" dedikleri Tanrı kandırmacası için bilimin parmağını kıpırdattığını görmedim çünkü bir Tanrı yok, olması da mümkün değil.

Bilimin yanlışlanabilirlik ilkesi var, evet. Agnostikler bilimin bu muhteşem yanını kötüye kullanan teistler gibi davranıyor biraz. Bir de, yine bilimin hiçbir konuda yüzde yüzdür, kesindir dememe prensibi -ki bu prensip dünyanın döndüğü gerçeği için bile sözkonusu edilebilir belki- pat diye hatıralanır. Bu da teizmin ahlaksızlığından kaynak almış bir argümandır.

Şaka mı yapıyorsunuz siz, agnostik arkadaşlar? Bilinemez deyip çok cesurmuş gibi davrandığınızı sanıyorsunuz. Ben hepinizin içinde Tanrı kırıntısı kaldığını düşünüyorum. Yoksa insan kendini bu kadar zorlamaz, şu açık gerçeği kabul etmekte bu kadar diretmez, teistlerin argümanlarının etrafında dolanıp da böyle manipüle olmaz.

Tanrı filan yok. Hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olmayacak. Binlerce doğaüstü kahraman içinde neden ille de bu "yaratıcı güç" için debelenip duruyorsunuz, neden bu kadar düşünüyor da bilinemez diyerek "var olması ihtimali" safsatasını besliyorsunuz, anlayamıyorum.

Neden sadece Tanrı? Sizler bu kadar bilimselsiniz madem, bu çocuksu bile olamayacak kadar saçma iddianın insanlık tarihinde nerede, hangi çağlarda ve neden ortaya çıktığını da mı bilmiyorsunuz?

Lütfen artık gerçekten bilimsel olun ve teistleri beslemeyin. İçinizde bir kırıntı varsa da yüzleşin, bilimi kullanmayın. Bilim bugün evreni bir Tanrı'nın yaratmadığını, buna hiç ihtiyaç olamaksızın evrenin kendiliğinden ortaya çıktığını söylüyor.

Tanrı yok. Hem de kesinlikle yok. Nasıl diğer komik doğaüstü saçmalıklar yoksa, evreni yarattığı söylenen Tanrı da yok.

Bir ateist olarak, ateistlerin tanrının yokluğunu bu kadar hoyratça savunması çok garip geliyor artık :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana çok şaşırtıcı geliyor. Bir şey ya vardır ya da yoktur, bilinmeyen için de bilim zaten çaba gösterir. Yeni yöntemler bulur, yeni bakış açıları geliştirir, kurullar oluşturup durumun üzerine gider bilmek ve anlamak için.

Şaka mı yapıyorsunuz siz, agnostik arkadaşlar? Bilinemez deyip çok cesurmuş gibi davrandığınızı sanıyorsunuz. Ben hepinizin içinde Tanrı kırıntısı kaldığını düşünüyorum. Yoksa insan kendini bu kadar zorlamaz, şu açık gerçeği kabul etmekte bu kadar diretmez, teistlerin argümanlarının etrafında dolanıp da böyle manipüle olmaz.

Neden sadece Tanrı? Sizler bu kadar bilimselsiniz madem, bu çocuksu bile olamayacak kadar saçma iddianın insanlık tarihinde nerede, hangi çağlarda ve neden ortaya çıktığını da mı bilmiyorsunuz?

Lütfen artık gerçekten bilimsel olun ve teistleri beslemeyin. İçinizde bir kırıntı varsa da yüzleşin, bilimi kullanmayın.

hani dindarlara birşey söyleyince diyorlar ya, hayır öyle değil, neden diye sorunca aha bak kitapta yazıyor işte kanıt diye, en klasiği değişme örneğidir, mesela kitabın değişmediğinin kanıtı olarak içinde yazdığını söylerler.

yazından anlıyorum ki, sende de bilime bu denli güven algısı var. evet bilime elbette güvenmeliyiz fakat hangi bilime?

Oysa "Bilinemez" dedikleri Tanrı kandırmacası için bilimin parmağını kıpırdattığını görmedim çünkü bir Tanrı yok, olması da mümkün değil.

bu dediğini doğru olarak varsayarsak, yani bilimin hiç uğraşmadığını.

buradan Tanrı nın olmaması sonucunu çıkarman gerçekten ilginç, tıpkı bir teist gibi davranıyorsun. çünkü burada bilimi eleştirmek gerekmez mi? neden hiç kılını kıpırdatmadı bunca iddiaya rağmen diye.

Ayrıca her ne kadar bir dine inanamsanız da, dinler öyle bir yaratıcı figurü çizmiş ki kafanızda, onun dışında ki birşeyi zaten kabul bile etmezsin belki, demem o ki, aslında yüzdüğün havuzu besleyen kaynaklardan birisi hala dinler.

Bilim bugün evreni bir Tanrı'nın yaratmadığını, buna hiç ihtiyaç olamaksızın evrenin kendiliğinden ortaya çıktığını söylüyor.

caba evrenin mi yoksa dünyanın mı diyor, çünkü ikisi arasında ciddi fark var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

...

Tanrı filan yok. Hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olmayacak. Binlerce doğaüstü kahraman içinde neden ille de bu "yaratıcı güç" için debelenip duruyorsunuz, neden bu kadar düşünüyor da bilinemez diyerek "var olması ihtimali" safsatasını besliyorsunuz, anlayamıyorum.

...

kırmızı işaretlediğim ithamlar aslında ateistlere ve teistlere daha çok uyuyor. bizim bir şeye debelendiğimiz yok. siz 'tanrı yoktur' diye debeleniyorsunuz. tanrı bilinmez gibi kesin bir sonsuz görüş yerine. Bugün itibariyle bilmiyoruz, diyorum. ya vardır ya yoktur, ben ölene kadar ortaya çıkarsa görürüm çıkmazsa görmem çokta tırt diyorum. asıl olaya bu kadar katı bakan sizlersiniz.

teistler varlığını kabul etmiş ve araştırma gereği duymuyor, ateistler ise yokluğu kesindir diyerek araştırma gereği duymuyor. agnostikleri tembellikle suçlamayın, bence asıl onlardır bilinmeyeni sorgulayan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

dünya tarihi 14 milyon yıl

insanlık tarihi 200.000 yıl

düşünme tarih 50.000 yıl

felsefeyi sanatı bilimi kavramaya başladığı tarih 5.000 yıl

atesit felsefenin tarihi 300 yıl

14 milyon yılda bugüne gelmiş bir evrende, daha bir çok 14 milyon yıllar varken önümüzde. son 300 yılda öğrendiklerimizmidir kesin doğru olan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@TunBagaTarhan

Güzel bakış açısı, bende agnostik iken aynı böyle düşünüyordum ve diyordum ki "tanrının var olduğunu iddia etmek ne kadar saçma ise yok olduğunu iddia etmekde bir onun kadar zayıf tezdir".

Kendi kendime soruyordum bu ateistlerin derdi ne, gıcıklığına mı inkar ediyorlar acaba diye :D

Taaa kiii Hawking denilen dahi ile tanışana kadar.

Hawkingin kim olduğunu tabi ki teist iken bile biliyordum ancak gerçekten öğrenmek ayrı bir şeymiş...

Bütün belgesellerini ve anlattıklarına bir ayrıntılı giriştim araştırdım ve gördüm ki, adam hiçlikden gelmiş olabileceğimiz olasığını neredeyse %99,9 kanıtladı kanıtlayacak...

Adam neredeyse dünya tarihine tanrıyı öldüren adam olarak geçti geçecek biz daha uyuyormuşuz meğer.

Yani olay sadece bilgisizlik, okumamak, araştırmamak.

Biz gerçektende çok tembel ve beyni sadece öğretilmişlik ile çalışan insanlarız.

En iyi bildiğimiz gördüğünü taklit et, kopyala yapıştır yani...

Şempanzelerin beyni bile daha az öğretilmişlik ile çalışıyor, onun videosunu gördüğümde de beynimde bir kıvılcım patlamış ve celal hocanın "eğitimde dinin yeri yok, daha sonra çocuğu doğa ile karşı karşıya bırakmalısın" sözlerini hakkıyle idrak etmiş oldum...

Neyse dağıtmıyayım ;)

Ondan sonra sordum kendi kendime; "yahu böylesine devasa ve kompleks bir evrenin çok daha kısa bir yol olan hiçlikten gelmiş olabileceğine inanmıyorsunda, önce böylesine bir kompleksliği dizayn edebilecek kadar çok daha kompleks bir varlığın (tanrının) kendini hiçlikten yarattığına ve ardından evreni yarattığına mı inanıyorsun?"

Gerçekden ne kadar mantıksız sularda yüzdüğümü; aslında duygusal anlamda hala olmasını istediğim için bilemeyiz dediğimi farkettim...

Yani şu düşüncen doğru bilimin elbette her şeyi bilmek gibi bir kasıntısı yoktur, bilim bilemeyiz demekten utanmaz fakat araştırır, buna eyvallah ama sen sıradan bir bireysin senin "bilemeyiz" demeni bilimin demesyle karıştırma!

Bilemeyizlerini gerçekten objektif olarak söyleyip söylemediğinden emin olmasın.

Eğer emin isen sıkıntı yoktur zaten ;)

Saygılar :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

atesit felsefenin tarihi 300 yıl

son 300 yılda öğrendiklerimizmidir kesin doğru olan.

Seni doğru anlamak adına şu soruların cevaplarını rica ediyorum;

1- Superman var mıdır?

2- Ben tanrıyım iddiasındaki bir gücün Tanrı olduğunu nasıl bilebilirsin?

Bu arada;

Ateizm, teizm ortaya çıktığı gün ve hatta o an ortaya çıkmıştır, 300yıl değil

Yani birisi yıldırım düştüğünde Atene anaya huuu, anene aheye kumba, bumba yani, Aha bu güç hepimizden güçlüdür, korkuyoruz, kurban keselim bakire adayalım şudur, budur demiştir; aklı başında bir diğeri de, aneye atete hassiyeee! yani kısaca hass..tir! demiştir. İşte o hass..tir diyen ilk ateisttir. :D

Üçüncü biri de atene ayente kitapne yani ben bilmez, merkez bilir demiştir. O da ilk agnostiktir :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

teistler varlığını kabul etmiş ve araştırma gereği duymuyor, ateistler ise yokluğu kesindir diyerek araştırma gereği duymuyor. agnostikleri tembellikle suçlamayın, bence asıl onlardır bilinmeyeni sorgulayan.

abi bunların çoğunun teistlerden hiç farkları yok, hepsi aynısının lacivertleri. baksana sorduğu sorulara

Seni doğru anlamak adına şu soruların cevaplarını rica ediyorum;

1- Superman var mıdır?

2- Ben tanrıyım iddiasındaki bir gücün Tanrı olduğunu nasıl bilebilirsin?

teist der ki, uçak nasıl uçuyor, ağaç nasıl meyve veriyor, o zaman yaratıcı var.

ateist der ki, süpermen var mı yok o zaman yaratıcı da yok.

sözüm daha çok, inandığı dinin yalnış olduğunu düşünüp pat edene ateist olanlaradır. diğerleri alınmasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ateizm ve teizm ,dünyevi siyasal güç mücadeleleri sonucu kirlendi.(stalin,haçlı,cihat)

agnostik terimi, temiz ve bilimsel bir geçmişe sahip.

bugün batı aleminin üçte biri agnostik..

ve agnostik adlı bir siyasi hareket yok.

laik sol partilerin çoğu esasta agnostik olsa bile gerçek bu.

ama agnostik yani bilinemezci teriminde de bir sorun var.

tanrı şimdilik mi bilinemez..yoksa gelecekte bilinebilir olacak mı.

agnostikler ya tanrı'yı arayıp duruyorlar..(ama kanıt bulamıyorlar)

ya da tanrı'nın varlığı konusunda daimi bir kararsızlık içindeler.(tanrı kavramından umudu kesmişler)

teist-ateist yönlere çekilebilecek bir içeriği var..

Link to post
Sitelerde Paylaş

kırmızı işaretlediğim ithamlar aslında ateistlere ve teistlere daha çok uyuyor. bizim bir şeye debelendiğimiz yok. siz 'tanrı yoktur' diye debeleniyorsunuz.

Bizim de debelendiğimiz yok! Bizimkisi bir duruş,"tanrı vardır aha kanıtı" diye gözümüze sokmaya çalışanlara karşı bir duruş! Yoksa işi gücü bırakıp tanrının yokluğunu kanıtlamaya çalıştığımız yok! Biz işimize bakarız, sonuç olarak tanrı diye tabir edilen bir varlığın olduğuna dair işarete rastlamayız!

Ha sizin tanrı diye tabir ettiğiniz _süper güçleri olan_ bir varlık çıktı karşımıza diyelim. Ben yine tanrı olduğunu kabul etmem, bizden daha gelişmiş, daha üstündür hepsi o kadar! O gün gelene kadar yoktur der geçerim :)

Eğer sizde önermelerinizde tanrıya ihtiyaç duymuyor iseniz, olabilirliğine niye ihtimal veriyorsunuz? Bu size ne kazandırıyor ?!

tarihinde shef tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Beni alıntılayan bütün agnostik arkadaşlara toptan yanıt vereyim. Aşağı yukarı aynı eleştirileri yapmışlar, tek tek yanıtlamanın anlamı yok.

Öncelikle belirteyim ki benim kişisel olarak Tanrı ile hiç ilgim-işim yok. Varlığına hiçbir zaman inanmadığım, kafa bile patlatmayacak kadar abuk bulduğum, insanın çocuk yanına hitabettiğini düşündüğüm bir inanıştır Tanrı. İnsanları inandıkları için de hiçbir zaman suçlamadım.

Oysa sizler oturmuş ciddi ciddi kafa patlatıyorsunuz ve kendinizi, bir duruş belirlemek zorunda hissediyorsunuz. Bu kavram bilgisiz, doğada çırılçıplak yaşarken korkan, hiçbir şeyi bilmeyen insanca yaratılmamış mı? Tanrı nereden çıkmış, az çok biliyorsunuzdur sanırım. Forumda defalarca yazıldı bu konular. Bırakın forumu, evrimi anlatan sitelerde, kitaplarda, belgesellerde bile bilim adamlarınca anlatılır. Önce ruh uydurmuşlar, sonra o Tanrılaşmış, ardından insan toplulukları büyüyünce başedememişler ve birtakım caydırıcı etkenlere ihtiyaç duyulmuş, Tanrı'lı dinler ortaya çıkmış.

Müthiş bir güç, müthiş bir saltanat... Devletler ve imparatorluklar kurmuşlar bu korkutucu kavramlarla. Sonra devam etmiş...

Ama evrim bu.. Bilgi edinmeye başlayınca, bilim de iyice güçlenince bu din ve Tanrı severler de boş durmamış, yeni yeni savunmalar türetmiş.. Oysa yok Tanrı filan. İnsan uydurmuş..

İşte bundan sonrası için hiç birinize bir şey demeyeceğim. Sizler sorgulamış, toplumun genelinden daha zeki ve ayrıcalıklı insanlar olduğunuza inanıyorsunuz, eminim. Öylesinizdir de..

Ama emin olun hala teistik argümanların, bütün o abuk zırvaların dümen suyunda dönüyor, yok bilinemez de, yok bilimin alanı değil de, yok bilim öyle demez de deyip kendinizi kandırıyorsunuz.

Gerçekten çok ayıp.

İnanın Tanrı benim umurumda değil. Sizlerin bu denli umursaması ve bilimi alet edenlerle benzer savunmaları yapması bana tuhaf geliyor sadece. "Tanrı yok kardeşim, saçmalayın" diyorum, agnostiklerce saldırıya uğruyorum.

Aynı agnostikler Tanrı vardır diyene daha hoşgörülü çünkü alışık.... Binlerce yıldır Tanrı yoktur diyen dışlanmış, bir tür susturulmuş, hakarete uğrayıp aşağılanmış, kimi zaman da öldürülmüş. Çünkü hem alışık değiller, hem de kimse uyanmamalı.. Bu nedenle "Tanrı yok, olamaz" diyen normal insanlara yobaz demeniz bana garip gelmiyor. Diyorum ya, aynı yerde dönüyorsunuz. Teistlerin argümanlarıyla konuşmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Ya içinizde Tanrı kırıntısı var -ki ben bunu asla eleştirmem, asla yargılamam, gıkım bile çıkmaz-, ya da yeteri kadar cesur değilsiniz.

Düşünün düşünün. Korkunç saçmalıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Tanrı'nın var olabilmesi mümkün değildir. Evren kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Canlılık da. Bilim bunları yeteri kadar açıklıyor, daha da fazlasını açıklayacak mutlaka.

O halde "amanın da Tanrı var mıdır yok mudur bilemeyiz, yoktur demek gereksiz ve çok sert bir iddiadır, var ise eğer, varlığı kanıtlanana dek yok demek en iyisidir" demek, saçmalamanın dik alasıdır. Teistik bir bakış açısından farklı değildir.

Teistik koşullandırmalardan ve onları koyduğu kurallardan, dairelerden çıkmak zorundasınız. Yoksa sonsuza dek kendilerini iyi ve güçlü hissedecek, dünyanın canına okumaya devam edecekler. Ayrıcalıklı hissediyorlar ve bunun nedeni kimsenin onlara açıkça "Saçmalama" dememiş olması.

Yeni ateizm diye bir akım var. Çok daha cesurlar. Bilimciler de.

Bilimciler insanın içini yakacak kadar dürüst, güvenli ve saygın insanlar ve bu daima kötüye kullanıldı. Teist bilimcinin ne demek istediğini anlamaz ki. Anlasa da işine gelmez, binlerce hayali ucube yaratığın var olma ihtimalini konuşmaz, sadece Tanrı'yı çeker cımbızlar. Agnostikler de orada döner durur işte...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...