Jump to content

Ben hala agnostiğim.


Recommended Posts

  • İleti 244
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

insanın içindeki, tanrı'ya ait ölümsüz yaşam enerjisinden söz ediyorsun galiba..

yani beden ölür..ruh ölmez.. ve tanrı tarafından sınanır..

bunlar kanıtsız şeyler.

bedensiz ama bilinçli bir ölümsüzlük bence hayal..

20 yaşındayken yaşamı ölümsüz sanırdım.

daha doğrusu ölüm vardı ama onu anlayamazdım.

yaşım 30'u geçti.

ölümü anlıyorum artık.

tek atımlık yaşamın değerini de biliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili equus,

Ateistlerin büyük çoğunluğu eskiden ülkelerindeki dine inanan kimselerdi. Fakat dinlerinin saçma/uydurma olduğunu farkedip de dini terkettikten hemen sonra ateist mi olurlar, süreç böyle mi işler, tam olarak bilemiyorm. Bana sanki terkettikleri dindeki Tanrı'yı redderler ama yaratıcı bir güce olan inançları sürebilir, tanımsız tanrılarla bir süre uğraştıktan sonra onun da diğerinden bir farkı olmadığını anlar ve öyle ateist olurlar gibi geliyor. Ben bu süreçleri yaşamadığım için kendimden örnek veremiyorum.

Ateistler tüm tanrıları reddederler, hepsi hakkında aşağı yukarı fikirleri vardır ve hiçbirine inanmazlar. İnsanların büyük çoğunluğu dinlere inandığı için bizler de daha çok dinlerin ilahları hakkında konuşuyoruz elbette. Bu doğal. Fakat hepimiz de biliriz ki bir Tanrı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Yukarıdaki iletilerimde anlattığım nedenler bunun neden böyle olduğunu açıklıyor zaten.

Evreni anlayamadık mı ya da ne kadarını anladık, elbette tartışılır. Bilmediğimiz ve anlamadığımız şeyler elbette var ama bunun Tanrı ile ilgisi ne, ne olur söyle equus. Allah aşkına açıkla bana. Bundan yüz elli yıl evvel bilmediğimiz o kadar önemli şeyleri bugün biliyoruz ki, o dönemler yaşayanlar mezarlarından kalksa şaşırıp tekrar ölürler herhalde.

Ayrıca önermen zaten hatalı. Dolayısıyla çıkarsaman da.

bilmediğimiz ve anlamadığımız şeylerin, evrenin ne kadarı olduğu bile belki belli değil, bu sebeple kesin konuşmak için yeterli veri yok, yani sepetteki elmalarımız, kesin vardır kesin yoktur demeye yetmiyor, yani bilimsel yada gerçekçi olunca; net bir şekilde vardır demek nasıl inanç ise, net bir şekilde kesin yoktur demek te inanç oluyor.

O işareti kapması gerekenler bizleriz. Siz ne diye teistlerin verdiği işaretleri kapıyor da manipüle oluyorsunuz, işte onu bilmiyoruz.

arakdaşım bizler manüple olmuyoruz ki, bizler hayatımızı bir dine göre adapte etmiyoruz, sen nasıl yaşıyorsan bende öyle yaşıyorum, klasik bir söz vardır ya Tanrı varsa bile, bu kendisinin sorunudur. :)

Yani bilinemez dedikleri ve bilimi kullanarak desteklemeye çalıştıkları şeylerin hepsi istisnasız hayal.

demek istediklerini anlıyorum kısaca diyorsun ki, onlar bir zoka atıyor ve sizde buna takılıyorsunuz. ama hayır öyle birşey yok, bütün dinleri unuttuğumuz da da cevap değişmiyor.

birde kişi herşeye materyalist pencereden bakınca bu konularda yüzeysel kalabiliyor, örneğin, mitolojiler, insanların uydurduğu yalanlardır demek bence işin en kolayına kaçmak, oysa onları acaba ne anlatıyorlar, o zamanların insanları nasıl düşünürmüş diye de anlamaya çalışmak gerekiyor ki burada bence materyalizm çuvallar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün ezbere bilinen şeylerden ve kısıtlamalardan kurtularak düşünce ve farkındalık alanı geliştirilmeden , bu işin içinden çıkmaya imkan yoktur.

Farkındalığın geliştirilmesi için cesaret e ihtiyaç vardır. karanlığın ( korkuların ) yok olabilmesi için ışığa (cesaret ) ihtiyaç var.

cesaret bize bilnmeyene dalma gücü verir. Ne getireceğini bilmeden ve getirecekleri şeyleri göze alarak bilinmeyene cesaretle dalmak bize daha önce çok az kişinin bildiği gizlerin kapılarını aralayacaktır.

Şu ana kadar varlığının derinliklerine inmeye çalışan en son durağa geldiğini sanan bazı insanlar , vardıkları son noktanın ilerisi olmadığını kabul ederek son durakta RUH kavramını bulmuşlar. Çoğu dinlerde Ruh kavramı var kabul edilir bedene girmeden önce ve bedeni terkettikten sonra varlığını mutlak şekilde sonsuza kadar devam ettirdiği , ceza ve ödül ile bedenin değil , bu varlığın muhatap olacağı kabul edilir.Çoğunlukça kabul gören dinlere göre , ruhlar ezelden beri varlar ve sonsuza kadar var olmaya devam edecekler.Yalnız bu kabul bizi başka problemlerle karşı karşıya getiriyor:

insanlığın başlangıcındaki insan ( ruh ) sayısı ile şimdiki insan ( ruh ) sayısı. Bu verilere göre ruhların çoğaldıklarını ürediklerini mi kabul edeceğiz , yoksa ezelden beridir askıda bekleşen ruhların dünyaya inmek ve bedenlere yerleşmek için sıra beklediklerini mi kabul edeceğiz ? Bu ruhlar bir müddet bedenlere inerler yaşarlar ve bir müddet sonra bedeni terk ederek geldikleri yere mi dönerler ?

eğer öyle ise ruhların bedenlere inişlerinin ve bir müddet kalışlarının sebebi nedir ?

İlk insanların ruhlarının gelişimi ile şimdiki modern insanın ruhlarının gelişimde vardığı nokta arasındaki büyük farkları açıklamak bir başka konu.Bundan sonra gelecek olan ruhların gelişimi değişimi ve bu gelişim ve değişimin nerelere varacağı , son noktanın ne olduğu sorusu var.

yaşadığı çevrenin tüm etkilerine göre şekillenen iyi ruh kötü ruh kavramı var.

Ruhlar evrim geçirebilir mi sorusu var.

bana göre ;

varlığımızın en derinlerinde var olan Şey RUH değil. Onun da derinlerinde BİLİNÇ denen ve tüm evrene hakim olan , çekip çeviren bir düzen var.Bizler bu büyük bilincin parçaları olarak yeryüzünde bulunuyoruz. Bu bilinç , iyi veya kötü değildir. Evrim geçirmez. Gelişmez değişmez eskimez yok olmaz.

Büyük çoğunluğumuz bu büyük bilincin parçası olduğunun farkında olmadan anlamsızca yaşayıp gidiyor. Bir kısmımız bu yaşamın manasını anlamaya idrak etmeye çalışıyor, dinleri bilimleri araştırıyor.Bütün ömrünü bu sorunun cevabını bulmaya adıyor.

Yine bana göre , bu bilinç , gökyüzünde oturan ve sağa sola tehditler savuran , insanların tüm kaderlerini elinde tutan insanları imtihan eden yakıp yıkan kişiselleştirilmiş bir varlık değil. (dinlerin tanrı kavramı )

ateistler , tanrı denince , yeryüzünde tek silahı olan korku ve açgözlülük duygularını temel alarak ve bun duyguları kullanarak varlığını binlerce yıldır sürdüren dinlerin bahsettikleri tanrı kavramını ( saldırgan , tehditkar , korkutucu ) algılayarak bunu kabul etmiyorlar.

Bu reddedişte haklılık payı vardır.

Deistler , bu konuları araştırma derinliğine sahip olma gereği duymadan , rahatlığı seçerek ve bu güne dek biriktirilen ve şekillendirilen tümödünç alınmış inançların ve ritüelerin gereklerini tastamam uygulayarak tüm açgüzlülüklerini doyurmaya yetecek olan Cenneti hayal ederek mutlu olmayı tercih ederler. Özellikle umduğunu bulamayan fakir toplumlarda umutları sadece başka bir zamana ve başka bir mekana erteleyen deizm popülerliğini sürdürüyor ve sürdürmeye devam edecek.

agnostikler ise deistlerden de daha rahat bir tavır içinde, bulundukları tutumu gurur kibir ve ego dan uzak olma erdemiyle süsleyerek etliye sütlüye karışmama çabası içinde işi götürmeyi seçerler.deizm ile ateizm arasında gidip gelirler. Bu ..izm ler arası geçiş kolaylığının faturası , ileriki safhalarda bölünmüşlük şizofreni olarak ödenir çoğu zaman … Bu açıdan agnostik takılan arkadaşlar bunu kısa bir geçiş süreci olarak kullanırlarsa daha az acı çekeceklerdir diye düşünüyorum…

saygılar…

Link to post
Sitelerde Paylaş

birde kişi herşeye materyalist pencereden bakınca bu konularda yüzeysel kalabiliyor, örneğin, mitolojiler, insanların uydurduğu yalanlardır demek bence işin en kolayına kaçmak, oysa onları acaba ne anlatıyorlar, o zamanların insanları nasıl düşünürmüş diye de anlamaya çalışmak gerekiyor ki burada bence materyalizm çuvallar.

Bilakis, mitolojilerin insan uydurması fanteziler olduğunu söylemek işin kolayına kaçmak demek değildir. Bunu söyleyebilmek için onlar hakında bilgi sahibi olmuş, incelemişiz demektir. Kimler üretmiş, hangi toplumlar ne tür fantezilere yatkınmış, neden üretmişler, o fanteziler hangi ihtiyaçlarına denk düşmüş vb. yüzlerce soru vardır ve hemen hepsinin yanıtı vardır. Bilim böyle çalışır zaten.

Kısacası çuvallayan yine sen olmuşsun ne yazık ki. Materyalizm dediğin şeyden benim anladığım bilim.

Bilimin çuvalladığı tek bir alan yoktur. Sen bu cümleyi nasıl kurdun anlamadım. Ben senin inançsız olduğunu düşünerek yazıyorum hep ama belki de değilsindir, bilmiyorum.

Ateist veya agnostik vs. değilsen bu yazdıklarımla sana haksızlık ediyor olabilirim, çünkü bilimin mitolojileri vb. alanları incelerken çuvalladığını düşünmen o durumda doğal olur.

Ama ateistsen, çok kötü. Yukarıdaki cümlen, dolayısıyla bilgin çok vahim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilakis, mitolojilerin insan uydurması fanteziler olduğunu söylemek işin kolayına kaçmak demek değildir. Bunu söyleyebilmek için onlar hakında bilgi sahibi olmuş, incelemişiz demektir. Kimler üretmiş, hangi toplumlar ne tür fantezilere yatkınmış, neden üretmişler, o fanteziler hangi ihtiyaçlarına denk düşmüş vb. yüzlerce soru vardır ve hemen hepsinin yanıtı vardır. Bilim böyle çalışır zaten.

Kısacası çuvallayan yine sen olmuşsun ne yazık ki. Materyalizm dediğin şeyden benim anladığım bilim.

Bilimin çuvalladığı tek bir alan yoktur. Sen bu cümleyi nasıl kurdun anlamadım. Ben senin inançsız olduğunu düşünerek yazıyorum hep ama belki de değilsindir, bilmiyorum.

Ateist veya agnostik vs. değilsen bu yazdıklarımla sana haksızlık ediyor olabilirim, çünkü bilimin mitolojileri vb. alanları incelerken çuvalladığını düşünmen o durumda doğal olur.

Ama ateistsen, çok kötü. Yukarıdaki cümlen, dolayısıyla bilgin çok vahim.

materyalizm de gözlem, deney, vardır yanılıyormuyum, dolayısıyla bu konuları incelerken, ne kadar derinlemesine girebilir tartışılır.

ben bu konularda sezgilerin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle materyalizm yüzeysel olabilir.

ayrıca bilim bence birilerinin tekelinde ve bu tekelinde olan bilim bizden çok şey saklıyor gibi geliyor bana.

Bilimin çuvalladığı tek bir alan yoktur çok iddialı bir cümle, bilim deyince bizlerin aklına gelen bilim, herşeyi açıklayamaz ve çuvallayabilir.

ha tabi görmezden gelmekte farklı bir yöntem :)

bu arada bir kelime ile diyecek olursam; agnostik (:

tarihinde equus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiçbir zaman agnostik olmadım. Dinden ilk çıktığımda negatif ateisttim. Bu zamanla yerini sağlam bir pozitif ateizme bıraktı. Agnostisizmi bilgi boşluklarına tapınmak olarak görüyorum. :)

Dünya üzerinde Sapiensin evrimini biri ispatladımı ki ateist olalım.

Ateizm sadece bir inançtır.

tarihinde _AKHENATON_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya üzerinde Sapiensin evrimini biri ispatladımı ki ateist olalım.

Ateizm sadece bir inançtır.

evrim konusunda henüz yetkin bir bilgi birikimim yok ama merak ettiğimden birisi, bugünün insanının neden giyisi ihtiyacı var

tarihinde equus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıkma sen tatlı canını. Niburu'dan uzaylılar ışınladı, sonra güneşe bakıp Aaa dedik, Güneş dil teorisiyle dili öğrendik, Mu kıtasından dağıldık. :lol:

Soytarılık yapacağına bilgini göstermelisin forumda, popon yiyorsa Eksik halka da dahil yukarıdaki sarf ettiğin tüm söylemleri baslık açabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soytarılık yapacağına bilgini göstermelisin forumda, popon yiyorsa Eksik halka da dahil yukarıdaki sarf ettiğin tüm söylemleri baslık açabiliriz.

Kayıp halka bilmemne...19.yy ağzıyla konuştuğun sürece bir gram cevap alamayacaksın benden Akhe. Anca ancient aliens izlersin sen. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soytarılık yapacağına bilgini göstermelisin forumda, popon yiyorsa Eksik halka da dahil yukarıdaki sarf ettiğin tüm söylemleri baslık açabiliriz.

Arkadaşım evrim teorisi modern biyolojinin temelidir.

Evrim olmadan biyolojide taksonomi bile yapamaz hale geliyoruz.

Sen bu yaşa kadar biyoloji öğrenememişsin, bu başlıkda 2dk da biz mi anlatacağız sana?

Neden bizden bilgi istiyorsun?

Ben sana kaynak veriyim git kendin araştır kendin öğren.

Ondan sonra git istersen benim gibi fsm ye inan ;)

Geçen cübbeli arkadaşımız; samimiyim evrimi bilmiyorum öğrenmek istiyorum dedi, bende çıkarttım bir düzine kaynak döktüm önüne...

O günden beri sesi çıkmıyor :D

Artık ne kadarını izledi, ne yaptı bilmem.

Büyük ihtimal töbe töbe diye diye izlemiştir heralde ;)

Sanada gösteriyim aynı kaynakları seninde önüne dökiyim, git izle öğren.

Burada şimdi sizi hızlandırılmış evrim dersi mi verelim? ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

insanın neden giyisi ihtiyacı var, doğal ortama uyum sağlayarak neden evrilemedi.

İnsanlar yaklaşık 1.2 milyon yıl önce postlarının çoğunu kaybettiler. Bunun sebebi bellidir. Deride bol miktarda ter bezi ve kıl folikülleri vardır. Adeta derinin çoğunu kaplarlar. Terleme vücudun ısısını kaybederek serinlemesi için çok önemlidir. Derinin yüzeyine atılan terler buharlaşırken çevreden ısı alır ve serinleme sağlar. Büyük ve kalın bir post terin buharlaşmasını zorlaştırmakla kalmaz, her yer kıl folükülü dolduğu için ter bezlerine deri yüzeyinde yeterli alan yoktur. Bu yüzden köpekler gibi kıllı hayvanlar dillerini dışarı çıkararak serinlerler. İnsanlar kıllarını kaybettiler çünkü 1.3 milyon yıl önce anavatanımız Doğu Afrika'da korkunç bir sıcak ve kurak döneme girildi. İnsanlar o dönemlerde ceylan, antilop gibi hayvanların peşinden koşarak avlanırdı. Ceylanlar hızlı koşar, çabuk yorulurlar. İnsanlarsa yavaş koşarak onları onlarca kilometre takip ederek yorarlardı. Ceylanlar yorulunca dururlar, arkadan yetişen insanlar onları hemen öldürürdü. Ama havaların aşırı ısınması korkunç Afrika güneşinde saatlerce koşmayı engelliyordu. Sadece en az kıllı ve kolayca serinleyebilen insanlar başarılı avlandıkları için daha uzun süre hayatta kaldılar, daha sağlıklı oldular ve çocuklarını etle besleyebildiler. Evrim yasası gereği daha uzun yaşayan, daha çok üreyip daha çok döl verenler, daha sağlıklı olanlar milyonlarca yıl zarfında popülasyonda sayıca giderek daha baskın hale geldiler. Çünkü az kıllı yapan genlerin taşıyıcıları hayatta kalıp daha çok ürediler ve az kıllı yapan mutant genler daha çok yayıldılar. İnsanlar kıllarını bu yüzden kaybettiler. Mutasyon ve doğal seleksiyonla. Peki neden kuzay'e gidince yeniden kıllarını kazanamadılar? Çünkü Afrika'dan sadece 70.000 yıl önce çıktılar. Bu yenş bir mutasyonun çıkması, çıktıktan sonra toplumda yaygın hale gelmesi için, evrim için çok kısa bir süre. Ki zaten 70.000 yıl önce ateşi falan biliyorlardı. İlk giyinme yine de yakın bir zamanda muhtemelen Afrika'da çıkmıştır. Cinsel bölgeyi gizlemek için de olabilir. Aynı kabilede belki de ensesti önlemek için de olabilir. Uzun yazdık kusura bakma. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

insanın neden giyisi ihtiyacı var, doğal ortama uyum sağlayarak neden evrilemedi.

Equus sen üsluplu bir arkadaşa benziyorsun, sorularında samimi duruyor, yani gerçekten öğrenmek amaçlı gibi duruyor.

Çünkü açıklamasından cımbızla laf çekeyimde gerizekalı bir mantık kurup mat edeyim peşinde olanlarda var...

Yani şeytanmısın melekmisin bilmiyorum, çok takip etmedim iletilerini, teistmisin onu bile bilmiyorum...

Sana sorunu açıklarım, amma benim açıklamamdan daha önemli kavramanı istediğim şu; forumdaki yeni duruşum ve serzenişlerim.

Bak ben yukarıdaki iletimde ne yazdım?

Dedim ki benden niye açıklama istiyorsunuz ben evrim biyoloğumuyum, burada size hızlandırılmış evrim dersi vereceğiz?

Bunu neden dedim biliyormusun?

Ben artık hiç bir başlıkda evrim yada herhangi bir şey hakkında soru soran teistlere cevap vermiyorum.

Onun yerine link veriyorum, video atıyorum video ile cevap vermiş oluyorum vb.

Neden böyle bir karar aldım biliyormusun?

Forumumuzdaki teistler bilim konusunda o kadar cahil o kadar zır cahil ki, ben ilk bunu farkettiğimde şok oldum!

Yani adamla daha bırak evrimden konuşmayı, adam daha bilimsel veri nedir, bilimsel teori nedir, bilimsel gerçek nedir daha bunları bilmiyor!

Adam daha işin abcsini bilmiyor!

Bir tanesi ne dediydi hatta bana ya; şey dedi ya televizyonda duydum dedi herif...

Düşün yani onuda bir kaç tane konuşma duymuş kendi aklında bir çıkarım yapmış gelmiş onunla dansetmeye çalışıyor burada...

Yani şimdi bu adamlarla evrim tartışması yapmak zaten şuna benziyor; adam çin alfabesini bilmiyor onunla 6yy çin edebiyatı hakkında konuşmaya kalkışıyorsun...

İşte bu sebeplerden dolayı ben artık link veriyorum ;)

Gelelim senin soruna.

Sorduğun soru hakkında çeşitli teoriler mevcut!

Adı üstünde bak teori yani bilimsel gerçekleri adam toparlamış, kontrollü deney ile sınanabilir şekilde birbirine başlamış, sende bilmiyorum teori ne demek deme bana burda atarım kendimi aşşa :D

Çeşitli teoriler mevcut, fakat en çok kabul göreni şu; tam 46ya düştüğümüz ve ardından et diyetine başladığımız dönemde, matematik konum olarak zaten dağılmış değildik ekvator civarında idik, birde çevre şartları daha da sert tropikal ile zorlayınca, hayati bölgeler dışında kılları atıp terleme ile klimaksı sağlamaya yönelmiş vücut.

Zaten birde et ağırlıklı beslenmeye geçmemiz ve bunun neticesinde beyin büyüklüğü, bilinç ve zeka düzeyininde giderek artması ile sadece hayati bulduğu beyin ve genital bölgelerde kılı bırakmış diğer yerlerde terleme ile kilamaksa sürüklenmiş.

Özel bir sebebi yok yani, evrim çoğunlukla mekanizmalarını işletirken en kolayına geleni tercih eder, sıcaklık faktörünün ve beynin sürekli büyümesi unsurlarını almış hemen bu basit çözümü geliştirmiş ve koymuş, olay bundan ibaret.

Hemen dediysem yani milyon yıllarda ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...