Jump to content

Post-modernizm ve Küreselleşme


Recommended Posts

Türkiye'nin zaten savunucalacak tarafı yok. Burası uzun zaman boyunca malesef Türk-İslam ideolojisinin pompalandığı bir yer oldu. Cari açık hiçbir zaman kapanmadı falan. Yalnız kötünün de kötüsü var. SSBC kötünün iyisiydi diyebiliriz. Komünizmde göre en sonunda devlet kendi kendini yok etmelidir. İdeal komünizmde otoriter bir devlet yoktur. Sınıflar ortadan kaybolmıştur, tam bolluk dolu bir komünal yaşama geçilmiştir falan. Tabi ki bunlar komünistlerin hayalidir. İnsanın doğası gereği, yönetimi bir kere ele geçiren kişi veya gruplar iktidarı bırakmak istemez. SSBC'de insanlar komünizmden kurtulurken bile komünist ordu kızıl meydana dizdiği tankların namlularını kendi halkının üzerine doğrulttu. Çin aşırı berbat. Son yıllarda dışa açılınca biraz düzeldi. Komünist Mao zamanında insanlar açlıktan ceset yemeye başlamıştı. Komünizm sansür demektir. Mesela Kuzey Kore'de, Güney radyosu dinlemenin cezası ölümdür. Sabah saatinde şehirde sirenler çalar. O sirenlerde kalıp işe gitmek zorunludur. İşe girerken büyük kutsal komünist liderin heykelinin önünde eğilerek sosyalist marşlar söylendikten sonra yoklama yapılır. İşe gelmeyenler anında cezalandırılır. Cep telefonu yasaktır, internet yasaktır, uydu yayını izlemek yasaktır. Komünist rejimler insanların beyninin ideolojik propogandalarla yıkandığı açık hava hapishaneleridir. SSBC'de bile yurtdışına çıkmak yasaktı. Sadece partinin elit üstün sınıf üyeleri çıkabilirdi.

Sen stalin sonrası dönemde ortaya çıkan sosyal-emperyalist ve revizyonist siyaseti kastediyorsun. buna elbette ben ve arnavutluk emek partisi (enver hoxha taraftarı) bir çok komünistte karşı çıktı zamanında. 1960'larda AEP'nin önce SBKP ardından ÇKP ile arasının açılması ve Marksizm-Leninizm bayrağını arnavutlukta hem kapitalist-emperyalist, hemde sosyal-emperyalist güçlere karşı savunması, ayrıca mao ve çkp revizyonizmine karşıda savunması bundandır. üstelik bunlar olurken, SSCB ve doğu bloğu halen ayaktaydı. Ekim devriminin meyvelerini yiyorlar, sosyalist inşanın kazanımlarını çarçur etmekle meşgullerdi.

Tüm bunlar sosyalizmin yanlışlığını göstermiyor ne yazık ki. SSCB çekoslavakyayı ve başka ülkeleri işgal ettiğinde bu sosyal-emperyalizmin bir sonucuydu. Stalin döneminde böyle bir politka hiç bir zaman izlenmedi. ancak ikinci dünya savaşı sırasında sovyet iktidarına karşı nazilerle işbirliği yapan kırım ve tatar halkları sovyet topraklarından sürüldüler. bunu ise amerikan emperyalistlerinin gazından destek alan yerli faşistler kırım ve tatar katliamı olarak adlandırır.

Anlayacağın resmi tarih baştan sona yanlış. Türkiye'de ise Türk-İslam ideolojisi ister olsun ister olmasın Türkiye ABD ve Batı bloğunun sömürgesi konumunda geri bir ülkedir. Geçmişte olduğu gibi günümüzdede telekomünikasyon uydusu fırlatacak teknolojiye sahip olamaz. Postmodern süreç altında bunun gerçekleşeceği isteği, hevesi türkleri kaplasada, ABD ya da büyük bir emperyalist devletin desteği olmaksızın Türkiye kendi imkanları ile böyle bir şey başaramayacaktır.

tarihinde elevation_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Brejvey doktrinini falan savunmuyorsun yani. Peki o zaman Lenin dönemine gidelim. 1921 yılında insanlar komünizme daha çok bağlansılar diye Lenin'in, insanların neyi var neyi yok bilerek ellerinden zorla aldığı, vermek istemeyenleri ahırlara doldurup yaktırdığı yönündeki iddialar hakkında ne düşünüyorsun. Ahıra doldurup yaktırtma olayı bana biraz uydurmasyon propoganda gibi geliyor ama kıtlık bilerek başlatılmış olabilir mi acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Brejvey doktrinini falan savunmuyorsun yani. Peki o zaman Lenin dönemine gidelim. 1921 yılında insanlar komünizme daha çok bağlansılar diye Lenin'in, insanların neyi var neyi yok bilerek ellerinden zorla aldığı, vermek istemeyenleri ahırlara doldurup yaktırdığı yönündeki iddialar hakkında ne düşünüyorsun. Ahıra doldurup yaktırtma olayı bana biraz uydurmasyon propoganda gibi geliyor ama kıtlık bilerek başlatılmış olabilir mi acaba?

Savaş komünizmi dönemidir. Emperyalist savaş (I.Dünya Savaşı) geri Rusya'da proleter devrimi ortaya çıkardı. (Emperyalist dönemde zayıf halkada devrimin kopuşu). Haliyle öncelikle savaşın sonlandırılması ve barış anlaşmaları ile yıkımın durdurulması gerekiyordu. Devrim 1917'de çıktı, yani emperyalist savaş sürüyor ve Rusya halen savaşın içindeydi. Önce Brest-Litov ile Almanyanın başını çektiği emperyalist blok ile ateşkes yapıldı, daha sonra Rusya İngiliz emperyalistlerinin bloğundan çekildi ve iç savaş dönemine girdi (1918). Bu koşullar Savaş komünizmini, yani Sanayinin tamamen devletleştirilmesini şart koşuyordu. Ayrıca daha sonra gelen NEP dönemi ülkede kalan büyük toprak sahiplerini (Gulag) sınıf varlıklarını tasfiye ederek, tarımda kapitalizmi geliştirdi. Neticede NEPmenlerin (kır burjuvazisi) gelişimiyle bu siyasette son buldu ve Sosyalizmi inşa sürecine geçildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap için teşekkürler. Peki şimdi gelelim Stalin'e. İddialara göre aslında Stalin kongredeki gizli oylamada seçimi kaybetmişti. Buna aşırı sinirlenen Stalin iddialara göre seçimleri iptal ettirmişti. Delegeleri tehdit edercesine bir konuşma yaptıktan sonra açık oylama yapılmasını önermiş deniyor. Delegeler açık oylamada korkudan Stalin'i seçtiler deniyor. Sonra Stalin parti delegelerinin bir sürüsünü ya süikastle yada kurşuna dizerek öldürttü. Menşevikler susturuldu. Kızıl ordunun silahları parti kongresinden bile daha yetkili gibiydi deniyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap için teşekkürler. Peki şimdi gelelim Stalin'e. İddialara göre aslında Stalin kongredeki gizli oylamada seçimi kaybetmişti. Buna aşırı sinirlenen Stalin iddialara göre seçimleri iptal ettirmişti. Delegeleri tehdit edercesine bir konuşma yaptıktan sonra açık oylama yapılmasını önermiş deniyor. Delegeler açık oylamada korkudan Stalin'i seçtiler deniyor. Sonra Stalin parti delegelerinin bir sürüsünü ya süikastle yada kurşuna dizerek öldürttü. Menşevikler susturuldu. Kızıl ordunun silahları parti kongresinden bile daha yetkili gibiydi deniyor.

1938 Moskova duruşmaları. Bunlar ekonomik değil siyasal ve ideolojik sebeplerle yapılmış parti içi temizlik davalarıdır. Hepsi belli davalar sonucu sonuca bağlanmış ve icra edilmiştir. Yani Stalin'in kendi kişisel icraatları değildir. Bukharin, Kamanev ve Zinovyev partinin sağ-oportünist kanadını temsil ediyor ve RKP/B içinde sağcı eğilimi temsil ettiklerinden, karşı-devrimci faaliyet yürüttüklerinden kurşuna dizildiler.

Troçki (yada Trotsky), parti içindeki sol muhalefeti örgütlediğinden ve bu yönde partiyi tasfiye edip ekim devrimini, sürekli devrim teorisi altında tasfiye etmeye çalıştığından önce partiden atıldı, daha sonra sovyet topraklarından sürüldü ve meksika'da yürüttüğü 4.enternasyonal karşı-devrimci sekt ve anti-sovyetik girişimleri nedeniyle GPU tarafından öldürüldü.

Yani ortada dış emperyalist saldırganlığa karşı, sovyet topraklarında ve devlette, parti içindede bunlara hizmet eden kişiler vardı, Stalin döneminde bunlar temizlendi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1938 Moskova duruşmaları. Bunlar ekonomik değil siyasal ve ideolojik sebeplerle yapılmış parti içi temizlik davalarıdır. Hepsi belli davalar sonucu sonuca bağlanmış ve icra edilmiştir. Yani Stalin'in kendi kişisel icraatları değildir. Bukharin, Kamanev ve Zinovyev partinin sağ-oportünist kanadını temsil ediyor ve RKP/B içinde sağcı eğilimi temsil ettiklerinden, karşı-devrimci faaliyet yürüttüklerinden kurşuna dizildiler.

Troçki (yada Trotsky), parti içindeki sol muhalefeti örgütlediğinden ve bu yönde partiyi tasfiye edip ekim devrimini, sürekli devrim teorisi altında tasfiye etmeye çalıştığından önce partiden atıldı, daha sonra sovyet topraklarından sürüldü ve meksika'da yürüttüğü 4.enternasyonal karşı-devrimci sekt ve anti-sovyetik girişimleri nedeniyle GPU tarafından öldürüldü.

Yani ortada dış emperyalist saldırganlığa karşı, sovyet topraklarında ve devlette, parti içindede bunlara hizmet eden kişiler vardı, Stalin döneminde bunlar temizlendi.

Sen hiç mesela ABD demokrat partisinde veya cumhuriyetçi partisinde ''komünizme hizmet etmek'' iddiasıyla kurşuna dizilenler gördün mü? Komünizmin sorunu insanları komünist olmaya zorlamasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen hiç mesela ABD demokrat partisinde veya cumhuriyetçi partisinde ''komünizme hizmet etmek'' iddiasıyla kurşuna dizilenler gördün mü? Komünizmin sorunu insanları komünist olmaya zorlamasıdır.

Soğuk savaş döneminde komünist olmakla suçlanan ve CIA tarafından fişlenen Hollywood oyuncuları, Sanatçılar ve Bilim adamları var. Zaten Türkiye ve benzeri sömürge ülkelerde anti-komünizm, gladio ve kontrgerilla örgütlenmeleri, aşırı milliyetçi anti-demokratik uygulamaların bizzat ABD emperyalizmi tarafından mali olarak finanse edilmesi vs. bunlara örnek. Emperyalizm açıkça Sosyalizme karşı reaksiyoner konumdadır. Siyasal ekonomik toplumsal ve bilimsel-teknolojik alanda da dünyanın birinci süper gücü bana göre SSCB idi. Ben her ne kadar soğuk savaş döneminde Arnavutluk Emek Partisini ve Enver Hoxha'yı izlesem bile, anti-revizyonist marksist-leninist teoriyi savunsam ve kruşçevizm, sosyal emperyalizm, maoizm, titoizm, eurokomünizm vb. gibi akımlara savaş açmış bile olsam, temelde sovyet sosyal emperyalizmi lenin'in ekim devrimi ve stalin'in sosyalist inşasının meyvelerini toplamış, bunların sayesinde geri, ingiliz emperyalizminin sömürgesi ve köylü ağırlıklı bir rusya'dan, hızla sanayileşip 20-30 sene içinde uzaya ilk insanı yollayan ve koca bir alternatif blok haline gelen sovyetler birliğine dönüşmüştür. buradanda görüldğü gibi sosyalizm kapitalizmden çok daha hızlı kalkınma yolunu açan bir sistemdir, üstelik açlık ve yoksulluk yok denecek kadar az, eğitim seviyesi oldukça yüksek bir insanlar toplumu yaratır.

Son yıllarda ortaya çıkan küreselleşme ve postmodernizmde bunu gölgeleyemiyor ne yazık ki. temelde her şey aynı, sadece doğu bloğu ve sscb'nn yerini sosyal emperyalizmin yerini rusya federasyonu ve çin halk cumhuriyetinin oluşturduğu kapitalist emperyalizm almıştır. bu emperyalistler günümüzde batı bloğuna alternatiftirler. ama eskisi gibi sosyal emperyalist bir alternatif değil, artık kapitalist emperyalist alternatiftirler.

tarihinde elevation_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten Türkiye ve benzeri sömürge ülkelerde anti-komünizm, gladio ve kontrgerilla örgütlenmeleri, aşırı milliyetçi anti-demokratik uygulamaların bizzat ABD emperyalizmi tarafından mali olarak finanse edilmesi vs. bunlara örnek.

HY akımı da acaba bu akımların Türkiye propoganda kolu olabilir mi? HY akımı aşırı derecede komünizm, sosyalizm ve evrim karşıtı; aynı zamanda Türk-İslam ideolojisini savunuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hiç şüphesiz yeni bir sistem yaratmak eskisini korumaktan daha güç bir iştir. mesela ABD partilerinde böyle bir şey görülmez ama Fransız-Amerikan devrimlerinde kanlı eylemler görülür. Yani feodalizmden kapitalizme geçişte kanlı olaylara rastlanır. Aynı şekilde kapitalizmden ve onun yetkin aşaması emperyalizmden Sosyalizme geçiştede kanlı proleter ve sosyalist devrimler olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

HY akımı da acaba bu akımların Türkiye propoganda kolu olabilir mi? HY akımı aşırı derecede komünizm, sosyalizm ve evrim karşıtı; aynı zamanda Türk-İslam ideolojisini savunuyor.

bunlardan birisidir. zaten bunların görüşleri tamamen türk-islam sentezciliği türk ırkçılığı ve dinciliğin alaşımı üzerne kurulan anti-komünist içeriğe sahip. adnan oktar ileriye gidip fransız devrimine bile karşı çıkar, materyalist komünist vb. felan diyerek. oysa biliyoruzki fransız devrimi komünist değil burjuva devrimidir. kapitalizmin evrenselleşme sürecinin ilk halkalarından (hollanda-ingiliz devrimlerinden sonra)

Link to post
Sitelerde Paylaş

adnan oktar ileriye gidip fransız devrimine bile karşı çıkar, materyalist komünist vb. felan diyerek. oysa biliyoruzki fransız devrimi komünist değil burjuva devrimidir.

Müslümanın birisi Harun Yahya sitesinden bir poster asmıştı geçenlerde. Postere göre Fransız devrimi şeytandan vahiy alan masonların ve illüminaticilerin tezgahıdır falan diye yazıyordu resmen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kapitalist sistem reaksiyonerdir. sosyalizm her zaman için daha avantajlıdır. örneğin insan için yaşam savaşının sona erdiğini şu örnekle açıklayalım.

hayvanlarda darwin'in bahsettiği besin için rekabet sözkonusu olabilir, aynı şekilde eş seçimi ve yaşama alanları içinde rekabet vardır ve bu doğal ve seksüsel seçmye yol açar.

ama insan hayvandan farklı olarka besinleri toplamaz, aynı zamanda üretir (tarımla bitki üretimi, hayvancılıkla et üretimi, sanayi ile değer üretimi vb.) yani insan avcılık aşamasını aşmıştır. bu nedenle iktisadi olarak hayvandan ayrılmıştır. marx'ın hareket ettiği "insanın insan yapan emektir" argümanı burada kendsini doğrulamaktır. insan, hayvandan emek yoluyla ayrışmıştır. eğer bugün ekonomik ve iktisadi bir sıkıntı, buhran, açlık yoksulluk vb. meydana geliyorsa bu üretim ilişkilerinin, kapitalist üretim ilişkilerinin ya da daha genel olarak sınıflı toplumların ürünüdür.

ürünün fazlalığı tüm değer işçi sınıfından gelmesine rağmen, sermayeye dönüşür ve azınlık bir sınıfın (sermaye sahipleri sınıfının) elinde toplanır. bu da toplumun geri kalan üretici kesminn, asalak bir azınlık tarafından sömürülmesi sistemine dayanır.

görüldüğü gibi kapitalizm doğal hayatta usa uygun, insan hayatından us-dışıdır. insan biyolojik olarak hayvan olmasına rağmen, iktisadi olarak hayvan değil, hayvan yaşamını aşmış bir türdür. hangi hayvan, aritmetik problemi çözebilir, sanayi ve ticaret yapabilir. bilim ve teknoloji geliştirebilir? bunu en gelişmiş memeliler, primatlar ve diğer türler başaramamış, ancak insan becerebilmiştir.

bu da insanı diğer hayvanların üstüne koyar, siz ister inanın ister inanmayın...

İnsan besin falan üretmez. Toplar. Sadece toplamanın şekli değişmiştir. Besini üreten gene bitkiler, onu süt ve ete çeviren hayvanlardır. İnsan bu canlıları kontrol etmeyi, üzerlerinde hakimiyet kurmayı öğrenmiştir. Doğal düşmanı kalmadığından kurduğu bu düzeni tüm Dünya'ya yaymıştır.

İnsanoğlunun üretmesi Dünya canlıları açısından tam bir yıkım olmuştur. Üreten insan tüm Dünya kendisine aitmiş gibi davranarak diğer canlılarla kaynakları paylaştığını unutmuş, tarım alanları açmış ve belirlediği bitkileri yetiştirmiş diğerlerini öldürmüştür. Zararlı gördüğü hayvanları öldürmüş ya da sürmüştür.

Aslında komünizm kapitalist bir rejimdir. Temeli üretmektir. Üretimin paylaşımıdır belki ama üretmek için kaynakların sorumsuzca tüketilmesi gerekir. Bu tip sanayi ve bilimdeki gelişmeler insan nüfusunun artmasına, daha fazla üretim yapmasına neden olur. İstediği kadar üretimi paylaşsın. Nüfus arttıkça paylaşılması gereken daha fazla üretim olacaktır ve rekabet edemeyen doğa sömürülecektir.

Eğer şu an cebinde son model telefon varsa, bir kişisel bilgisayarın varsa bu kapitalizm sayesindedir. Eğer Dünya'ya hakim olan düşünce komünizm olsaydı en iyi ihtimalle cebimizde hala takoz cep telefonları taşıyor olurduk.

İlerleme için rekabet gerekir. Rekabetin olmadığı yerde ilerlemem olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...