Jump to content

Tanrı parçacığı bulundu..


Recommended Posts

Tabi ki açıklarım. Bak millet ne yazmış:

Bu arkadaşlar Higgs bozonun ne olduğunu bilmiyorlar. Bu yüzden rezil olmamak için benim soruma cevap verememişler.

Benim mesajımı alıntı yapmışsın ama sizin tartışmanızda hiç bir alakası olmadığı için kendi adıma cevap vereyim.

Benim mesajım arkadaşın yobazlığına istinaden atılmış bir mesaj higgs bozonu ile alakalı değildir.

Okumayı öğrendikten sonra tartışmayı da öğrenirsin merak etme.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 83
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Öncelikle Higgs parçacığı nedir ne değildir ile ilgili yakın zamanda kaybettiğimiz Türkiyenin en önemli nükleer fizikçilerinden Prof. Vural Altın hocamızın Tübitak sitesindeki yazısını alıntılıyorum. http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/madde/kutlecekimi.html

Maddenin yapısını öğrenmek isteyenlere bu yazının tamamını okumalarını tavsiye ederim. Hoca anlaşılması çok zor olan kuantum fiziği konusu mümkün olan en anlaşılır biçimde özetlemiş.

Kütleçekimi, madde ve karşıt madde parçacıklarını aynı şekilde etkiliyor. Bu etkileşimin taşıyıcısı olduğu düşünülen parçacığa graviton deniyor. Fakat bu parçacık hala gözlenememiş durumda. Kütleçekimi, açıkça temel etkileşimlerden birini oluşturmasına karşın, bu ve diğer bazı açılardan biraz garip.

Standart Model tarafından açıklanamıyor ve bu durum fiziğin bu günkü, yanıtsız kalmış ana sorunlarından birini oluşturuyor. Gerçi kütleçekimi kuvvetlerinin nasıl hesaplanacağı biliniyor. Fakat Standart Model en basit haliyle, bazı parçacıkların kütlelerini hesaplayamıyor veya bu kütleler hakkında öngörülerde bulunamıyor. Çünkü bu etkileşimin, Standart Model'in kuantum mekaniğindeki matematiğe nasıl dahil edileceği, henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak bu, Standart Model'in yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü, örneğin Isaac Newton'un mekanik kanunları yanlış değildi ve hala, düşük hızlara sahip büyükçe boyutlu cisimler için doğru sonuçlar veriyor. Ne zaman ki ışık hızına yaklaşan yüksek hızlara ulaşılabildi ve Newton kanunlarıyla açıklanamayan olaylarla karşılaşıldı; o zaman bu klasik mekaniğin, daha doğru sonuçlar verebilmesi için, Einstein'ın relativite kuramıyla yaptığı gibi genişletilmesi gerekti.

Benzer şekilde Standart Model'in de, kütleçekimini tam anlamıyla açıklayabilecek biçimde geliştirilmesi gerekiyor. Bu durum fizikte, oldukça sık karşılaşılan bir durumdur: Bir süre için her şeyi açıklayabilen bir teori, açıklayamadığı olaylarla karşılaştığında, bu teoriyi kaldırıp bir köşeye atarak sıfırdan başlamak yerine, onu yeni bulguları da açıklayabilecek şekilde geliştirmeye çalışmak gerekebilir.

Nitekim, Standart Model'in öngördüğü parçacıklara kütle kazandıracak bir yöntem geliştirilmiş bulunuyor. Bulucusunun adıyla anılan bu Higgs yönteminde; modelin en basit halindeki denklemler, uygulanan bir matematiksel işlemle, vektör bozonların kütle sahibi olabileceği bir şekle dönüştürülüyor.

Bu durumda leptonların kütleleri de sorun olmaktan çıkıyor. Fakat bu arada, sağda potansiyel enerjisinin şapka şeklindeki grafiği verilen 'Higgs alanı,' bir 'Higgs parçacığı'nın varlığını öngörüyor. Bu parçacık da, kuvvet taşıyıcıları gibi bir bozon. Parçacıklarla etkileşime girerek, onlara kütle kazandırıyor. Ancak yoğun aramalara karşın, hala gözlenememiş durumda. Çünkü Higgs yöntemi biraz garip bir şekilde; varlığını öngördüğü bu parçacığın, tüm diğer özelliklerini hesaplayabilmekle beraber, kütlesini duyarlı bir şekilde öngöremiyor. Eğer bu kütle çok büyükse, parçacığın gözlenebilmesi için, parçacık çarpıştırmalarında şimdilik başarılabilen enerji düzeylerinin çok üstüne çıkılması gerekiyor.

Şimdi bu bilgiden sonra Higgs parçacığının yaratılışla nasıl çeliştiğini bana izah edebilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Higgs parcacigi tamamen bilimsel bir konudur. Bilimsel olarak yaratilis konu degildir. Gozlem ve olgu konudur.

Bilimsel olarak bakis acisi gozlem bilmek ve bildirmektir. Bunun felsefenin teolojik tartismasi ve fizik otesi icerikli yaratilis ile bir ilgisi yoktur.

Cunku bilim yaratilistan yola cikmaz, gozlemden yola cikar.

Yaratilis ile celisen higgs Boson'u degil; bilimselligin temeli olan olgu ve gozlemdir.

Bilimsellik bilir ve bildirir; yaratilis ise akilcidir ve insanoglu disinda kalan metafizik fizik otesi bir varliga insanoglu ozellikleri ve ozselligi oznelligi verir, teleolojik anlam ve icerik verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet arkadaşlar "tanrı yoksa insansız uçaklar nasıl uçuyor, ketıllar nasıl su ısıtıyor, kurbağalar nasıl vraklıyor, çekirgeler nasıl craklıyor türü müslüman geyik repliklerine bir yenisi eklendi:

"Söyleyin bakalım ateler, tanrı yoksa Higgs bozonu niye var?" :lol: :lol: :lol:

Ya bu müslolar varken ne gerek komedyene, stendapçıya? :D

Öyle deme ketılları severim :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tartışmaya "Salaklara bak adı tanrı parçacığı diye tanrının yokluğu kanıtlandı sanıyorlar ahaha geri zekalılar" diye yaklaşanların sığlıkları beni öldürecek. Bu kadar sığ olmak için bilim düşmanı olmak gerek... Hoş siz zaten öyleydiniz değil mi.

Adına tanrı parçacığı denmese de bu yaratılış mitini çökerteceği gerçeğni değitirmeyecek ve biz gene bunları söyleyecektik. Yok eğer diyorsanız ki yaratılış miti bir sembolizm, o aslında insan doğasını anlatmaya çalışıyor yaradılışı değil diye, bakın ona bir yandan katılırım bir yandan da kendinizi iyice çökertmenizi zevkle izlerim :) O zaman kutsal kitaplardaki her şeyin sembolik bir hikaye olduğunu ve yoruma açık olduğunu dahası her kesin kendine göre bir yorum çıkartabileceğini ve gerçekleri anlatmaktan uzak olduğunu kendi ağzınızla kabul etmiş olursunuz. Ki bana göre öyledir. Nuh tufanından tutun da ademin elmasına, hayat ağacındaki yılana kadar hepsi semboliktir ve çözümlenirse dünyanın geçmişten bu güne yaşadıklarını anlamamızda yardımcı olur. Yani bu kitapları birer tarih kitabı gibi okumak gerekir ama size son çıkan kitapları tavsiye etmem onlar çok bozulmuş değiştirilmiş (Kuran, incil, tevrat) Bunların yerine Sümer yazıtlarını okuyun. Bu 3 kitabın da alıntı yapa yapa bıkmadığı yazıtlar işte bunlardır. Orjinalleri bunlardır. Evrenin yaratılışını bulamazsınız ama bu yazıtlarda onu söyleyeyim. Evrenin yaratılışını sadece bilim söylüyor günümüzde. Ha belki biraz hint mitolojisindeki Şiva figürü buna yaklaşmış olabilir. Ama sümer yazıtları dünyanın yaratılışını çok güzel anlatır okuyun derim.

Gördüğünüz gibi tanrıyı tartışmıyoruz bile. Yaradılışı tartışıyoruz. Buyrun yaratılış teorilerinizi sunun. Tanrıyı bırakın. Tanrı parçacığı ismine takılmış olan sizlersiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Higgs parcacigi tamamen bilimsel bir konudur. Bilimsel olarak yaratilis konu degildir. Gozlem ve olgu konudur.

Bilimsel olarak bakis acisi gozlem bilmek ve bildirmektir. Bunun felsefenin teolojik tartismasi ve fizik otesi icerikli yaratilis ile bir ilgisi yoktur.

Cunku bilim yaratilistan yola cikmaz, gozlemden yola cikar.

Yaratilis ile celisen higgs Boson'u degil; bilimselligin temeli olan olgu ve gozlemdir.

Bilimsellik bilir ve bildirir; yaratilis ise akilcidir ve insanoglu disinda kalan metafizik fizik otesi bir varliga insanoglu ozellikleri ve ozselligi oznelligi verir, teleolojik anlam ve icerik verir.

Yaratılış gerçektir. Higgs bozonu da bulunduğuna göre o da gerçektir. Bu yüzden Higgs bozonu yaratılışın içerisindeki bir konudur. Bilim gerçekleri araştırır, yaratılış da gerçek olduğu için bilimsel bulgularla Kuranda anlatılan yaratılış konusu çelişmez. Eğer çelişiyor diyorsanız, buyrun çeliştiğini ispatlayın.

Bunu yapamıyorsanız konuyu felsefe alanına çekmeniz sizi kurtaramaz.

Felsefi olarak konuya yaklaşırsak. Bilim bilmez, insan bilir. İnsanı aradan çektiğinizde bilimden bahsedilemez. İnsan faktörünü hariç tutarak bilimden hiçbir şekilde bahsedilemez. Bilim de insanın algısına bağlıdır. İnsanın algısı ise teknolojik bilgi birikimine bağlıdır. Fakat teknoloji seviyesinin artmış olması ya da ileride daha da artacak olması insanın her şeyi bilmesine yetmez. Çünkü insan zamanın akışına tabidir. İnsanın her şeyi bilmesi için yaratılış anından itibaren günümüze kadar gözlemde bulunması gerekir. Bu ise mümkün değildir. Bu yüzden insanın bilgisi tahminden başka bir şey değildir. Bilim adamlarının tahminini yine bilim adamları sorgulayabileceği için doğrunun ne olduğundan asla emin olunamaz.

Ayrıca bilmek yetmez, yapmak önemlidir. Embriyonun nasıl döllendiği biliniyor fakat sıfırdan sperm ve yumurta hücresi yaratılamıyor. Bunun gibi evrenin nasıl yaratıldığı bilinse bile ( ki bundan asla emin olunamaz) en ufak bir çöp dahi insan tarafından yoktan yaratılamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca bilmek yetmez, yapmak önemlidir. Embriyonun nasıl döllendiği biliniyor fakat sıfırdan sperm ve yumurta hücresi yaratılamıyor. Bunun gibi evrenin nasıl yaratıldığı bilinse bile ( ki bundan asla emin olunamaz) en ufak bir çöp dahi insan tarafından yoktan yaratılamaz.

Yahu sanki senin putun yaratabiliyor? Söyle bakalım bir toz parçası bile yaratabilecek mi? Öyle ortada zaten varolan şeyleri gösterip de aha bunu, bunu yarattı demekle olmaz. Mesela Dünya£nın etrafında dönen 2. bir uydu yaratsın bakalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gördüğünüz gibi tanrıyı tartışmıyoruz bile. Yaradılışı tartışıyoruz. Buyrun yaratılış teorilerinizi sunun. Tanrıyı bırakın. Tanrı parçacığı ismine takılmış olan sizlersiniz.

Kurana göre evren 6 zaman diliminde yaratıldı. Yer ve gök bitişikken ayrıldı. Sonra güneş sistemi yaratıldı. Daha sonra dünyada bitkiler, hayvanlar ve insan yaratıldı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu sanki senin putun yaratabiliyor? Söyle bakalım bir toz parçası bile yaratabilecek mi? Öyle ortada zaten varolan şeyleri gösterip de aha bunu, bunu yarattı demekle olmaz. Mesela Dünya£nın etrafında dönen 2. bir uydu yaratsın bakalım.

Allah her an yaratmaya devam ediyor. Her doğan insan, hayvan yeni yaratılmaktadır. Yağmur, kar, rüzgar, bitkilerin büyümesi, denizlerin kendini temizlemesi, su döngüsü, karbon döngüsü ve daha nice yaratılışlar her an olmaktadır.

Bütün bunlar kendi kendilerini yaratmamaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah her an yaratmaya devam ediyor. Her doğan insan, hayvan yeni yaratılmaktadır. Yağmur, kar, rüzgar, bitkilerin büyümesi, denizlerin kendini temizlemesi, su döngüsü, karbon döngüsü ve daha nice yaratılışlar her an olmaktadır.

Bütün bunlar kendi kendilerini yaratmamaktadır.

Yağmur nasıl oluşur?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın yaratması sebepler perdesiyle örtülüdür. Yağmur zahiren buharlaşma ve yoğunlaşma sonucunda yağıyor görünmektedir. Fakat niye eşit zaman aralıklarında bu olay gerçekleşmemektedir? Örneğin her gün yağmur yağmamaktadır. Bazen aylarca yağmur yağmamaktadır. Oysa ki buharlaşmayı sağlayan güneş yerinde durmakta, denizler ve göllerden buharlaşma olanca hızıyla devam etmektedir. Yoğunlaşma şartları olmasına karşın yağmur yağmamaktadır. Çünkü buharlaşma da yoğunlaşma da Allahın takdiri iledir. Yağmur bulutlarını da yaratan sonra onları rüzgarla istenilen bölgeye sevk eden, bulutlardan suyu belli bir intizam ile indiren yalnız Allahtır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Higgs parcacigi tamamen bilimsel bir konudur. Bilimsel olarak yaratilis konu degildir. Gozlem ve olgu konudur.

Bilimsel olarak bakis acisi gozlem bilmek ve bildirmektir. Bunun felsefenin teolojik tartismasi ve fizik otesi icerikli yaratilis ile bir ilgisi yoktur.

Cunku bilim yaratilistan yola cikmaz, gozlemden yola cikar.

Yaratilis ile celisen higgs Boson'u degil; bilimselligin temeli olan olgu ve gozlemdir.

Bilimsellik bilir ve bildirir; yaratilis ise akilcidir ve insanoglu disinda kalan metafizik fizik otesi bir varliga insanoglu ozellikleri ve ozselligi oznelligi verir, teleolojik anlam ve icerik verir.

Her zaman aynı teraneleri tekrarlar durursunuz gerçekten usanç vermiyormu size.

Yaratılmışlar neden bilimin konusu olmazmış . yaratılmış işte kardeşim Allah Allah.

Gözlem diyoruz da neyi gözlüyoruz tabiki yaratılmış varlığı .Nasıl yaratılıyor onuda gözlemliyoruz sen körmüsün .Baksana şu bedene akılalmaz ölçülerle donatılıyor ..daha ne istiyorsun ki?

Aslında bilimsel olarak bakış açısı yaratılmış varlığı bilmek ve hayretle bildirmektir . Ve ondaki muazzam yapıyı anlayıp kendiliğinden olmadığını bilmektir. İşte böyle olursa bilimsel olur .

Senin dediğin gibi düşünülürse boş kafanın bir ürünü olur o kadar.

Ayrıca bilim neden yaratılıştan yola çıkmazmış şunu bir açıklayın ? Bu sakın kafanızdan uydurduğunuz silik bir cümle olmasın..

Bilimadamı kendi bakiş açısını bırakıpta gördüğünü yorumlamadan bilinenin haldiline tercümanlık etse yeter..Kendi kokmuş felsefi düşüncelerini kandine saklasın, birde varlığın haldilini dürüstçe bizlere yansıtsın başka ihsan istemez.

Yaratılış akılcıdır elbet . Bir o kadar da bilimseldir . Öyle metafizik falan değildir gözlerimiz önünde sürekli olan bir vakıadır yaratılış . Mana dediğin şey bambaşkadır .

Maddeyi yaratan herşeyi yaratan olacaktır tabiki çünkü fizik shasında herşey bir şeysiz olmaz bir şeyde herşeysiz olmaz . . Fizik yasalarını yaratan esiri inanmadığınız ruhu da yaratan olacaktır tabiki.

Bilim yaratılışı ispat ediyor buda sizleri kaynar suda haşlarmış gibi oluyor.

Materyalizm felsefesi bilimselliği inkar etmek mecburiyetindedir aksi düşünülemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın yaratması sebepler perdesiyle örtülüdür. Yağmur zahiren buharlaşma ve yoğunlaşma sonucunda yağıyor görünmektedir. Fakat niye eşit zaman aralıklarında bu olay gerçekleşmemektedir? Örneğin her gün yağmur yağmamaktadır. Bazen aylarca yağmur yağmamaktadır. Oysa ki buharlaşmayı sağlayan güneş yerinde durmakta, denizler ve göllerden buharlaşma olanca hızıyla devam etmektedir. Yoğunlaşma şartları olmasına karşın yağmur yağmamaktadır. Çünkü buharlaşma da yoğunlaşma da Allahın takdiri iledir. Yağmur bulutlarını da yaratan sonra onları rüzgarla istenilen bölgeye sevk eden, bulutlardan suyu belli bir intizam ile indiren yalnız Allahtır.

Öncelikle güneş yerinde durmakta cümlesi baştan hatalı. Yazında güneş var kışında var? Fakat yazın sıcak kışın soğuk ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle güneş yerinde durmakta cümlesi baştan hatalı. Yazında güneş var kışında var? Fakat yazın sıcak kışın soğuk ?

Güneş yerinde duruyordan kastımızın güneşin hep var olmasına karşın yağmurun bazen durmaksızın yağması, bazen de aylarca yağmamasıdır. Yoksa güneşin hareketsiz olduğunu kastetmediğimi biliyorsunuz.

Yazdığınız soruları google da yazarsanız sorunuza kısmi cevap alırsınız. Varmak istediğiniz noktayı direk sorabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güneş yerinde duruyordan kastımızın güneşin hep var olmasına karşın yağmurun bazen durmaksızın yağması, bazen de aylarca yağmamasıdır. Yoksa güneşin hareketsiz olduğunu kastetmediğimi biliyorsunuz.

Yazdığınız soruları google da yazarsanız sorunuza kısmi cevap alırsınız. Varmak istediğiniz noktayı direk sorabilirsiniz.

Güneş her zaman var fakat sıcaklık yağmur yağmasında faktördür.

Doyma miktarına gelmesi lazım yağmurun yağması için.

tarihinde Diyojen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın yaratması sebepler perdesiyle örtülüdür. Yağmur zahiren buharlaşma ve yoğunlaşma sonucunda yağıyor görünmektedir. Fakat niye eşit zaman aralıklarında bu olay gerçekleşmemektedir? Örneğin her gün yağmur yağmamaktadır. Bazen aylarca yağmur yağmamaktadır. Oysa ki buharlaşmayı sağlayan güneş yerinde durmakta, denizler ve göllerden buharlaşma olanca hızıyla devam etmektedir. Yoğunlaşma şartları olmasına karşın yağmur yağmamaktadır. Çünkü buharlaşma da yoğunlaşma da Allahın takdiri iledir. Yağmur bulutlarını da yaratan sonra onları rüzgarla istenilen bölgeye sevk eden, bulutlardan suyu belli bir intizam ile indiren yalnız Allahtır.

Ne diyeceğimi bilemiyorum. Yağmuru yağdıran, yağmasına karar verenin allah olduğunu söyleyen biri var. Eğer mevcut koşulları yaratmış, her şeyi bir kurmalı saat gibi ayarlamış ve her şey artık onun müdahalesi dışında bu fizik yasalarıyla işliyor deseydin, yani programlayan, tetikleyen o ama şu an işleten, müdahale eden o değil deseydin saygı duyardım. Ama dünyanın yörüngesinin şeklinden bile bir haber biriyle higgs bozonunu tartışıyoruz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her zaman aynı teraneleri tekrarlar durursunuz gerçekten usanç vermiyormu size.

Yaratılmışlar neden bilimin konusu olmazmış . yaratılmış işte kardeşim Allah Allah.

Gözlem diyoruz da neyi gözlüyoruz tabiki yaratılmış varlığı .Nasıl yaratılıyor onuda gözlemliyoruz sen körmüsün .Baksana şu bedene akılalmaz ölçülerle donatılıyor ..daha ne istiyorsun ki?

Aslında bilimsel olarak bakış açısı yaratılmış varlığı bilmek ve hayretle bildirmektir . Ve ondaki muazzam yapıyı anlayıp kendiliğinden olmadığını bilmektir. İşte böyle olursa bilimsel olur .

Senin dediğin gibi düşünülürse boş kafanın bir ürünü olur o kadar.

Ayrıca bilim neden yaratılıştan yola çıkmazmış şunu bir açıklayın ? Bu sakın kafanızdan uydurduğunuz silik bir cümle olmasın..

Bilimadamı kendi bakiş açısını bırakıpta gördüğünü yorumlamadan bilinenin haldiline tercümanlık etse yeter..Kendi kokmuş felsefi düşüncelerini kandine saklasın, birde varlığın haldilini dürüstçe bizlere yansıtsın başka ihsan istemez.

Yaratılış akılcıdır elbet . Bir o kadar da bilimseldir . Öyle metafizik falan değildir gözlerimiz önünde sürekli olan bir vakıadır yaratılış . Mana dediğin şey bambaşkadır .

Maddeyi yaratan herşeyi yaratan olacaktır tabiki çünkü fizik shasında herşey bir şeysiz olmaz bir şeyde herşeysiz olmaz . . Fizik yasalarını yaratan esiri inanmadığınız ruhu da yaratan olacaktır tabiki.

Bilim yaratılışı ispat ediyor buda sizleri kaynar suda haşlarmış gibi oluyor.

Materyalizm felsefesi bilimselliği inkar etmek mecburiyetindedir aksi düşünülemez.

Yazdigin hic bir sey bilimsel degildir. Yaratilisin bilimsel ortaya konusu mumkun degildir. Ustelik yaradilis bilimsel degildir, sadece inancsalk ve fizik otesidir.

Sen yaradilisi kendini inandiriyorsan inandir, bu senin sorunun. Ama konu bunun bilimsel olmadigidir.

Eger yaratilisin bilimsel oldugunu soyluyorsan, oturur ispatlar ve kasnitlarsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...