Jump to content

Huri'lerin Tanımı Diye Sunulan Ayet: 78/Nebe suresi 33


Recommended Posts

arkadaşlar bir arkadaş soruyor da diyor ki 1400 sene once yaşamış bir peygamber cebelitarıktaki karışmayan denizleri nereden biliyor ?

Arkadaşın biraz okusun öğrenir, müslüman efsenelerinin yalan olduğunu...

Gerçek şu ki, başta ananız babanız olmak üzere, şimdiye kadar bütün kurumlar tarafından aldatıldınız...

1. Mucize İddiası

Önce bu meşhur mucize yalanını orijinal haliyle okuyalım:

Harun Yahya (Adnan Oktar)’a ait sitelerden:

Denizlerin araştırmacılar tarafından çok yakın bir geçmişte tespit edilen bir özelliği Kuran’ın Rahman Suresi’nde şöyle bildirilir:

Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler. (Rahman Suresi, 19-20)

Birbirine açılan fakat suları kesinlikle birbiriyle karışmayan denizlerin ayette bildirilen bu özelliği okyanus bilimciler tarafından çok yakın bir zaman önce keşfedilmiştir. “Yüzey gerilimi” adı verilen fiziksel bir kuvvet nedeniyle komşu denizlerin sularının karışmadığı ortaya çıkmıştır. Denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yüzey gerilimi adeta bir duvar gibi sularının birbirine karışmasını engeller. Elbette ki insanların fizikten, yüzey geriliminden, okyanus biliminden haberdar olmadıkları bir devirde bu gerçeğin Kuran’da bildirilmiş olması son derece dikkat çekici bir durumdur.

2. Ayetlerin Yorumu

Mucize iddiacılarının dayandığı ayet -yukarda görüldüğü üzere- Rahman 19 ve 20′dir.

Rahman 19/20

İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır; birbirine geçip karışmazlar.

Yukardaki mucize iddiasında geçmeyen fakat konu ile doğrudan ilgili olan diğer bir ayete de yer vermek gerekir:

Furkan/53

Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O’dur.

(Ayrıca bkz. Fatır/12)

İslam alimlerince bu iki ayetin çok farklı yorumları yapılmıştır. Kimisi Furkan/53′e uygun olarak Rahman/19-20′de de karışmayan denizlerin tatlı ve tuzlu sular olduğunu söylemiş kimisi Rahman/19-20′yi diğer ayetten bağımsız ele alarak bu ayette belli ve somut bir coğrafi noktanın kastedildiğini yazmıştır. Tefsir edenin yorumuna göre ”birbirine karışmayan denizler” somut iki ırmak, somut bir ırmak ile belli bir deniz veya genel olarak tatlı ve tuzlu sular olabilmiştir.

Birçok alim ise her iki ayeti de mecazi olarak ele almıştır. Örneğin Abdullah b. Abbas’a göre iki denizden kasıt ”göklerdeki deniz ile yerdeki denizdir”. Yine farklı bir yoruma göre iki denizden aslında ”hayır ve şer yolları” kastedilmiştir ve aralarındaki engel ilahi tevfiktir.(1)

Kısacası ayetlerin anlamı ve yorumu hiç de mucize iddiacılarının ima etmek istedikleri gibi açık ve net değildir. Daha da ilginci mucize iddiacılarının yukarda alıntıladığımız metinde tam olarak neyi kastettiklerini söylemeyişleridir. Tam olarak hangi iki deniz birbiriyle karışmıyor bu iddiaya göre? Veya genel olarak tatlı ve tuzlu sulardan mı bahsedilmekte? Bu sorulara somut yanıt vermekten itinayla kaçınılmış ve sadece ”denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yüzey gerilimi” gibi ifadeler kullanarak bilimsel bir kesinlikten bahsediliyor izlenimi verilmek istenmiştir.

Ancak aşağıda görüleceği üzere ister somut iki deniz için ister genel olarak tatlı ve tuzlu sular için ele alalım bu iddianın bilimsel açıdan hiçbir geçerliliği yoktur. Aksine eğer ayeti gerçekten de mecazi değil de lafzi manâsıyla ele alırsak bu iddia Kuran’ı çürütmektedir. Çünkü Dünya’nın hiçbir yerinde aralarında ”adeta bir duvar” varmışçasına birbirine karışmayan denizler yoktur.

3. Bilimsel Açıdan ”Denizlerin Karışmaması” İddiası

a. İddianın Geçersizliği

Yüzey gerilimi su moleküllerinin birbirine çekim kuvveti uygulamasıyla oluşur. Üç boyutlu düşünürsek suyun ortalarındaki bir molekül her yönden çekim kuvvetine maruz kalır ve dengededir. Ancak su yüzeyindeki moleküller iç kısımdan çekilirken dıştan kuvvet etkimediğinden -hattâ hava basıncını da eklersek- içeri doğru çekilir ve itilirler. Dolayısı ile tüm sıvılarda olan bu yüzey gerilimi sıvılara toplu durma eğilimi kazandırır. Bir su damlasının boncuk gibi durmasının, birbirine çok yakın iki su damlacığının hemen birleşmesinin, deniz yüzeyinin bir jelatin gibi durmasının, ince kaplarda suyun bombeli durmasının (kapilarite) nedeni budur.(2)

Eğer tuz, su ile kimyasal reaksiyona girip bileşik oluştursaydı ve bu madde suda çözünmeseydi suyun yüzey gerilimi ve oluşan maddenin (sıvı olduğunu varsayarak) yüzey gerilimi durgun suda(!) önem arzedecekti. Ancak denizler arasındaki güçlü akıntılar ve dalgalar sebebiyle bu farazi durumda bile bir sınır oluşmazdı. Denizleri dalgasız ve akıntısız düşünürsek de oluşan sınır, dünya yüzeyine dik değil oluşan maddenin ve suyun yoğunluklarına göre biri altta diğeri üstte olacak 2 sıvının ayrı ayrı kendi yüzey gerilimlerinden oluşan hat, bu sıvılar arasında yer yüzeyine yatay bir sınır olacaktı. Yani denizlerin üstü tatlı su, altı da tuzlu su olacaktı. (bardaktaki su-yağ heterojen karışımı gibi) Ancak su ile tuz zaten bileşik oluşturmaz! Tuz, su içerisinde sadece iyonik olarak çözünür. Bu sebeple denizlerin içerisinde tuz, homojen olmak için sürekli difüzyon eder. Bu difüzyonun en yoğun olduğu yerler tuz oranı düşük ve yüksek olan suların buluştuğu yerlerdir. Ancak bunu keskin bir sınır ile ifade edemezsiniz.

Eğer denizlerin birbirine karışmadığını iddia ediyorsanız denizler arası akıntıları da inkar ediyorsunuz demektir. Ama denizler arası akıntılar bilinen bir gerçektir. Denizler arasındaki akıntıların (yani karışmalarının) başlıca nedenleri aşağıdadır.

1.Gelgitler,

2.Denizler arasındaki yükseklik farkı (yağışlar, buharlaşma ve akarsular nedeniyle),

3.Denizler arasındaki sıcaklık farkı,

4.Denizler arasındaki tuzluluk farkı,

5.Rüzgar,

Denizlerdeki tuz sürekli difüzyon halinde olmasına ve sürekli dalga ve akıntılarla karışmasına rağmen neden tuzluluk oranlarında ufak da olsa fark vardır? Çünkü denizlere sürekli bir su girdisi ve çıktısı vardır. Örneğin Karadeniz.. Akarsuların bolluğu, yağışın fazla ve buharlaşmanın az olması nedeniyle tuzluluk düşüktür. Ancak Kızıldeniz’e baktığımızda akarsuların azlığı, yağışların çok düşük olması ve buharlaşmanın çok fazla olması nedeniyle tuzluluk diğer denizlere göre yüksektir. Eğer denizler karışmasaydı Kızıldeniz’in kuruyup bitmesi gerekirdi.

Tuzluluğu etkileyen etmenler şunlardır:

1. Akarsular,

2. Buharlaşma,

3. Yağışlar,

4. Eriyen Buzullar,

5. Denizler arası akıntılar,

İşte denizlerin tuzluluğu bu yukarıda sayılan etmenler ve tuzun difüzyonu etkisiyle belli bir tuzluluk oranında dengelenir. Bu, o denizin ortalama tuzluluk oranıdır.

Sonuç olarak: Denizlerin birbirine karışmadığını iddia etmek fizik, kimya, coğrafya bilimlerine tecavüz anlamına gelir. Birbirine karışmayan komşu denizler yoktur. Ancak yukardaki sebeplerden bu karışım bazı bölgelerde daha yavaş ve daha düşük oranda gerçekleşmektedir. Fakat karışmama, ”görünmez duvarla birbirinden ayrı durma” gibi olgular kesinlikle söz konusu değildir.

b. Cebelitarık Boğazı

Mucize iddiacılarının ”denizlerin karışmaması” konusunda verdikleri meşhur örneklerden biri de Akdeniz ile Atlas Okyanusu’nu birleştiren 60 km uzunluğundaki Cebelitarık Boğazıdır.

TÜBİTAK’ın bu soru üzerine resmi internet sitesinde verdiği kısa ve net cevap: ”Karışmama diye bir olayın varlığı kesinlikle doğru değildir.” (3) olmuştur.

Bugün Cebelitarık Boğazın’nın sadece su yüzeyinden Atlas Okyanusu’ndan Akdeniz’e saniyede 1 milyon metre küpten fazla akış olduğu bilinmektedir.(4)

Dünyaca ünlü Ana Britannica Ansiklopedisi’ nin “Cebelitarık Boğazı” maddesini işleyen kısmına bakalım (cilt 3, sayfa 426):

“…Boğazda önemli bir su değişimi gerçekleşir. Doğu rüzgarlarınca engellenmez ise boğazın merkezinden doğuya doğru iki kol halinde bir yüzey akıntısı akar. Bu yüzey akıntısı su yüzeyinden yaklaşık 100 m. aşağıda batıya doğru akan daha yoğun, soğuk ve tuzlu bir akıntının üstünde yer alır. Böylelikle boğaz Akdeniz’ in giderek küçülen bir tuz gölüne dönüşmesini önler.”

Anlaşıldığı üzere yüzeyde bir akıntı olduğu gibi derin kısımlarda da ters yönde bir akıntı vardır. Ayrıca Akdeniz eğer Atlas Okyanusu’ nun bu suları ile beslenmeseydi sıcaktan buharlaşacak ve bir tuz gölüne dönüşecekti.

Atlantik Okyanusu, Akdeniz’den aldığı tuzlu sularla tuz oranı yükselemeyecek kadar büyüktü. Akdeniz’in tuz oranı ise Atlantik’ten gelen sular nedeniyle azalmıyordu. Çünkü kapalı ve sıcak bir deniz olması nedeniyle buharlaşma miktarı durumu dengeliyordu.

“Kuran Mucizeleri” adlı bir sitede ise daha değişik bir tez ileri sürülmektedir. Cebelitarık bölgesindeki suyun alt ve üst kısımlarının birbirine karışmadığını iddia etmekte ve aşağıdaki şemayı göstermektedirler..

Oysa yüzey suyunun bir kısmı alt taraftaki suya karışarak geldiği yöne doğru (Atlantik yönüne) devam etmektedir. Bu durum Ana Britannica Ansiklopedisi’nde şöyle anlatılmaktadır:

“Yüzey akıntısıyla Atlas Okyanusu’ndan gelen suyun bir bölümü alt akıntıyla yeniden okyanusa döndüğünden Akdeniz “soluk alıp veren deniz” olarak da tanımlanmıştır.” (Ana Britannica Ansiklopedisi, 1. cilt, “Akdeniz” maddesi, sayfa 257).

Bu bilgiler doğrultusunda düzenlediğimiz şema aşağıdaki şekildedir…

4. Kuran’dan daha Eski Kaynakların Varlığı

Tekrarlamak gerekirse “denizlerin karışmaması” diye birşey kesinlikle söz konusu değildir, olamaz. Ancak tatlı ve tuzlu suyun karışması yukardaki sebeplerden ötürü daha yavaş ve düşük oranda gerçekleşir. Bu gözlem milattan önceki bazı bilim insanlarını tatlı su ile tuzlu suyun hiç karışmadığı gibi yanlış bir varsayıma sevketmiştir.

Muhammed’den yaklaşık 550 yıl önce yaşayan Romalı bir bilgin olan Gaius Plinius Secundus (M.S. 23-79), Naturalis Historia adlı eserde bu varsayıma şu şekilde yer vermiştir:

…Denize bir borudan akar gibi karışan tatlı suyun özellikleri daha da ilginç ve harikadır. Çünkü suda hayret edilecek özellikler vardır. Kendisi daha ağır olan deniz suyu, kendisinden daha hafif olan tatlı suyu üzerinde taşır. Dolayısıyla tatlı su, deniz suyundan hafif olduğu için deniz suyuna karışmaz ve denizin üzerinde yüzer. (Gaius Plinius Secundus, Naturalis Historiae II, CVI 224)

5. Kaptan Coustea’nun Müslüman Olduğu Yalanı

Konuyla ilgili olarak uydurulan bir diğer iddia da Kaptan Cousteau’nun Cebelitarık’ta gördüğü bu bulgu üzerine Müslüman olduğudur.

Fakat bu iddiayı destekleyecek hiçbir kanıt ya da herhangi bir işaret olmadığı gibi aksine Cousteau’nun Hıristiyan geleneklerine göre defnedildiği bilinmektedir. İddia sadece bazı İslami kitaplarda herhangi bir ciddi kaynak vermeden veya karşılıklı birbirini kaynak göstererek tam manâsıyla ”ortalıkta dolaşmaktadır”.

Cousteau Vakfı, yazılı olarak bu iddianın doğru olmadığını açıklamıştır..

Çeviri:

Cousteau Kurumu

Sayın Charles TUCKER

11A Chemin de Pennachy

69230 ST GENIS LAVAL

FC/DC

Paris, Kasım 2, 1991

Sayın ilgili,

Mektubunuzu aldık ve etkinliklerimizle ilgilendiğiniz için teşekkür ederiz.

Saygıdeğer Cousteau, Müslüman olmamıştır ve bu söylentinin aslı yoktur.

Yüksek Saygılarımla..

Didier CERCEAU

chargé de mission

(Kurum Sorumlusu/Yetkilisi)

6. Sonuç

Sonuç olarak denizlerin karışmaması gibi birşey söz konusu değildir. Sıkça konu edilen Cebelitarık Boğazı’nda da karışım gerçekleşmektedir.

Tatlı su ile tuzlu su da birbirine karışmaktadır. Fakat bu karışma daha yavaş ve kısıtlı oranda gerçekleşmektedir.

Bu husus, eski zamanlarda yaşamış bazı bilim insanlarını tatlı su ile tuzlu suyun hiç karışmadığı gibi yanlış bir varsayıma sevketmiştir. Ancak biz bugün bu varsayımın yanlış olduğunu bilmekteyiz. Karışımın olmadığı hiçbir yer yoktur.

Fakat bunu bugün bilmiyor olsaydık bile yine de Kuran’da bu varsayımın geçmiş olmasına ”mucize” diyemezdik. Çünkü bu varsayım zaten Muhammed’den 550 yıl önce yaşamış olan Romalı bilgin Gaius Plinius Secundus’un yukarda alıntılanan eserinde de geçmektedir.

Kaptan Cousteau’nun bu sözde mucizeye şahit olup Müslüman olduğu iddiası ise kaynağı ve mesnedi olmayan Müslüman efsanelerindendir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer denizler karışmasaydı Kızıldeniz’in kuruyup bitmesi gerekirdi.

Tek başına bu cümle kurandaki bu mucize iddiasını güme götürür, hiçe çevirir. Bitti yani, kepaze oldu iddia tek cümleyle... :)

Hayır bu müslümanlara ilkokul da okuttuk ama... Tüm denizlerin seviyesinin aynı olduğunu da bilmeleri gerek. Bileşik kaplar diye basit her geri zekalının bile anlayacağı bir fizik prensibi var.

Ama işte, eşeğe bir yük kitap yükle, yine eşek kalır, allame olmaz...

tarihinde demirefe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek başına bu cümle kurandaki bu mucize iddiasını güme götürür, hiçe çevirir. Bitti yani, kepaze oldu iddia tek cümleyle... :)

Hayır bu müslümanlara ilkokul da okuttuk ama... Tüm denizlerin seviyesinin aynı olduğunu da bilmeleri gerek. Bileşik kaplar diye basit her geri zekalının bile anlayacağı bir fizik prensibi var.

Ama işte, eşeğe bir yük kitap yükle, yine eşek kalır, allame olmaz...

Ahahahaha süpersin ;)

Şu geldi aklıma direkt

b5tzv.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okurken üşendim fakat ısrarla okumaya devam ettim. Şurada yazılan tüm yorumlardan sonra çıkardığım sonuç: Burada yazılanları ateist olup sorumluluklardan kurtulan insanların değil. Bilinçli olarak bir kaç kişi tarafından yürütülen bir cabanın eseri olduğunu anladım.

Geri zekalılıktan bahseden kişiye cevabım ise kendi biliminin benim zekama normalin üstünde dediğini söyleyerek başlayan ve Biyolojinin , evrimin yada ileride muhtemelen her zaman olduğu gibi bilimin aslında öyle değildi böyleydi diyeceği başka bir teorinin yaşamın nasıl oluştuğuna vereceği cevabın Allah'ı inkar etmeyi gerektireceğini düşünmek kadar geri zekalıca bir başka düşüncenin olmayacağını söyleyerek devam ederken.

Bir insanın tesadüfler sonucu oluşmuş olsa bile (ki bu sadece bir teoridir.) Allah'ın her şeye neden bir sebep sunduğunu düşünüp anlamak yerine Allah yoktur sonucunu çıkarmak dünya üzerindeki en büyük ahmaklıktır. Şimdi teori dedim diye gelip bana ıspatı şudur budur diyenler olacak. Fakat adı üstünde evrim bir teoridir. Her şeye şüphe ile yaklaşan bilim Allah yoktur demediği halde sizin Allah yoktur gibi kesin ifadeler kullanmanız ise kendi inandığınız şeye ihanettir. Ki sizler ilk hüçreyede ihanetsiniz diyorum hep zaten.

Çok örnek verdiğiniz bir şey üzerinden gideceğim. Eskiden insanlar yıldırımı görünce nasıl olduğunu bilmez Allah yaptı oldu derlerdi bilim ilerleyince artık bunun nasıl olduğunu anlayıp daha zor sorulara Allah yaptı oldu diye cevap vermeye başladılar. Evren nasıl oluştur gibi.Demişti bana bir ateist.

Aslında kendi kendine attığı bir goldü. Çünki yıldırımın çarpmasının nedeni bulmak Allah ın varlığını sorgulamakla alakalı olmadığı gibi yaşamın veya evrenin oluşumunuda bulmak Allah ın varlığı veya yokluğu ile ilgili bir sonuç vermez.

Bilimin hayatın oluşumunun sırrını cözerken nasıl bir sonuç bulmasını bekliyordunuz ki ? Bir bilim adamının karşısına Tövbe Yarabbim Allah ın tecille etmesini mi ? Allah varsa bana göster diyen nasıl bir geri zekalıdır ki. Görebildiği bir Allah a iman etmeyi düşünüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir insanın tesadüfler sonucu oluşmuş olsa bile (ki bu sadece bir teoridir.)

Şu cümlenle teorinin ne demek olduğunu bilmediğini ortaya koymuşsun.

Bir bitmediz amk...

Bilimde teoriler, bilimsel gerçeklerden daha üst seviyededir.

Gidin bir okuyunda şu cahilliğinizden kurtulun artık.

Teori şüphe duyulan şey demek değil bilimde, halk arasında o şekilde kullanılıyor cahil herif

İzle ve öğren teori nedemekmiş :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu cümlenle teorinin ne demek olduğunu bilmediğini ortaya koymuşsun.

Bir bitmediz amk...

Bilimde teoriler, bilimsel gerçeklerden daha üst seviyededir.

Gidin bir okuyunda şu cahilliğinizden kurtulun artık.

Teori şüphe duyulan şey demek değil bilimde, halk arasında o şekilde kullanılıyor cahil herif

İzle ve öğren teori nedemekmiş :D

Senden daha düzgün bir cevap beklemek filistin israil barışını beklemekten daha büyük hayal gücü isterdi zaten.

Nasıl ki Kuran daki bir kaç kelime ile uğraşıp duruyorsan. Kalkıp yazdığım onca şeyden teori kelimesini sözde kullandın.

Cahillik kanınızda var internet ateisleri sizi :) görende ox de eğitim almış sanacak :) Teori denen şeyin çok sayıda gözlem ve deneye dayanılarak ortaya koyulduğunu bilmem için senin videonu izlememe gerek yok. Gerce bilmiyorum orada bu mu söyleniyor çünkü izlemedim. Fakat unutma ki teori aynı şekilde çürütülebilir de. Seviyorum sizi gibi sazanları geliyorsunuz hemen oltaya. Tıplı önceki üyeliğimde imzam da kullandığım " Ateizm az zeki insanların yardımcıdır" sözü ile oltaya gelenler gibi. Atom maddenin en küçük parcasıdır TEORİ si günümüzde gerçekciliğini yitirmiştir. :) anlatabildim mi bay kasım sazanı :)

Kimse alınmasın darılmasın adamına göre muamele bundan sonra :) araştıran bilen öğrenen başımın tacı. ister ateist olsun ister budist iki kelime öğrenip sallayanın ise toplamam yerde kalır kırıntıları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl ki Kuran daki bir kaç kelime ile uğraşıp duruyorsan. Kalkıp yazdığım onca şeyden teori kelimesini sözde kullandın.

Kuranın bir kaç kelimesi ile değil bütünün ele alıp çürüttüm bir önceki sayfada...

İlmin yetiyorsa onlara cevap yaz.

Bilgisi olan fikir çatıştırır,bilgisi olmayan ezikler ise şahıslara sataşır. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

hurilerin varlığını yokluğunu tartışıyorsunuz ama her zaman işi cinselliğe getiriyorsunuz kuranın hangi yerinde hurilerle cinsellik yaşayacaksınız yazıyor sadece onların sadık şekilde size hizmet edecek şeklinde bir ifade var bilmediğiniz bir boyutu dürtülerimizle anlamlandırmaya çalışıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

extinction sen müslüman değilsin bundan %100 eminim..müslüman olmak kolay değil nekadarda kolay geçiyorsun bu testi helal valla, kendine müslüman Allahın karşında diyecek lafın yok, beyninin içinin kılcal damarlarını görüyor sen rahat ol :) kendini kandır sen..hakiki müslümanlar kiim siz kim yahu..arada dağlar kadar fark var..

şu anda burada yazıp duracağına kimbilir islam adına ne savaşlar verirdin, ne iyilikler yapardın, ömrünü ve malını mülkünü bu uğurda harcar, zalimin önüne dikilir, gerekirse ölürdün, başın dik Allahın huzuruna çıkardın ama yemez değil mi, nerde sende o yürek, kolayı varken, iki yalaka çekerim inanır, ha müslüman olsam bende Allahı kandıracağıma inanırdım senin gibi çünkü en cahil insanın yazacağı bir kitabı yazarsa elbette kullarıda ona saf muamelesi yapacaktır..:)

tarihinde internettin_hoca tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tinerci kısmını atladım, umuyorum öylesine söylemişsindir.

Dost, bunlar öyle komik insanlar ki, zihniyete bak ya! Ölmüşler, cennete gitmişler, hâla kadını kıskanıyorlar! Lan cennet bu artık yahu! Dünya bitmiş be! Bırak kadın kimle kaç kişiyle ne halt ederse etsin? Neymiş illa bir adamı olacakmış da, allah o adama da çubuk takacakmış!

Alem bunlar ya, fıkra gibi, karikatür gibi, daha da doğrusu bu herifler manyak! Bunların izi suyuna giden kadınlar onlardan daha da manyak!

Hayır bu manyaklıkları hayal eden sapıklar niye adama bir tek eş verilip bir gün esmer, bir gün sarışın, bir gün kumrala dönüşecek diye hayal kurmuyorlar?

Şimdi haksız mıyım yahu bunlar manyak derken? Yooo, analarının yumurtasını kazara babalarının y kromozomlu spermi döllemiş ya, tamam artık! Yetmiiiş, sekseeen, doksaaan, yüz! Havada yüz! karada yüz! Cennette yüz!

yok öylesine dedim tabiki :) bu ara bu söz çok kullanıyorda.. bu gibi durumlar için ..

insanlar bir kere olsun okumuyor , okuyanlarda her şeye bir kılıf uyduruyor .. kuran öyle bir kitap ki anlayamazsın felan filan .. o zaman allah sana anlayamacağın bir kitabı niye gönderiyor. İşin kötüsü bunlardan gün geçtikçe sıyrılmamız lazımken biz daha da dibe batıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

NovembeR çok zekisin yüz yıllardır binlerce insan kuranın delillerini çürütmeye çalışıyor pek başarılı oldukları söylenemez sen Hristiyan misyonerlerden kopyaladığın sözlerle mi çürütebileceksin

Kendi çalışmalarımdır.

Ezik olduğun için çamur atıp etiket yapıştırıyorsun.

Sende karşı çalışmanı yap fikrimle mücadele et.

Bir önceki sayfada çalışmam duruyor işte, herkesin biraz zaman ayırdığında kolaylıkla yapabileceği bir çalışma.

Peygamberlerin hepte aynı yere gelmesiyle ilgili...

Ama pardon ama nereden bileceksin zahmet edipte okumadın ki bile bir önceki sayfada ne yazdığımı.

Okumaya üşenen tembel, hemen şahsa saldıraya geçen çünkü fikri olmayan eziklersiniz.

Ve bence bunu bilinçli yapıyorsunuz, trollsünüz, sabatörsünüz.

Hiç bir fikriniz yok, iletinizi yazmadan önce 2sn ya düşünüyorsunuz çoğu zaman düşünmüyorsunuz bile.

Trollerin bu forumda yeri yok o devir bitti artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...