Jump to content

Sofra Adabı


Recommended Posts

Türk temelli devletler, imparatorluklar müslümanlıktan çok fazla detay kopyalamış ve taklit etmişlerdir. Arapların yaşantısı her alanda oldukça ilkel ve medeniyetsizdir. Türk devletinin durumu da genelde sallantıdadır. Konu basitçe şu: bir Türk, bir Arap ve bir Avrupalı aynı masada yemek yesinler ve menü olmasın; restoranın konsepti açık büfe olsun. sonuç şu olur:

Araplardan kopyalama yapan Türk ile Arap sofra adabında ilkel atalarımızdan pek ileriye gidemez. ne yiyeceğini bilmez, masasını bir sürü tabak ile doldurur (hepsi tıka basa yiyecek doludur), çatal ve bıçağı etkin kullanamaz; çatal ile et kesmeye kalkışır, başarısızlığı sebebi ile etkin bir şekilde yemek yiyemez. hızla yiyeceği tüketmeye çalışır, midesini düşünmez; tabaktan taşan yiyeceklerden sadece bir iki yudum alabilir, gerisinin çöpe atılmasına göz yumar, hatta servis elemanına "buna dokunmadım, bunu atmayın" diyecek kadar cahil, hayasız ve gereksiz bir insan kopyasıdır. sofrada nasıl davranılacağını da bilmez; ayakkabılarını çıkarır; başka bir sandalye çeker, üzerine ayağını atar. sonra çay faslına gelir; çayı alır, 30 tane poşet şeker getirir masasına; bardağa 5 tanesini boşaltır. ödeme yaptığı için tüm dünya kaynaklarını tüketebileceğini zanneder.

Gelelim Araba; yiyecekleri tıka basa tabaklara doldurur, tabakları içinde yiyecek var iken üstü üste koyarak taşır, altının kirlenmesini ve masa örtüsünü kirleteceğini umursamaz. tek bir bardak içecekten fazla içeceğini bilir ve 3-4 bardak meşrubat alır, bunların yarısını tüketemez, masada boşa yer kaplamaktan başka işlevi yoktur. eli ile tutup yediği tavuğun kemiklerini masa örtüsünün üzerine atar, işi biten tabağı kenara koymaz, bir sonraki yemek istediği yiyeceğin tabağını, çöp olarak nitelendirdiği bir önceki tabağının üzerine koyar, devam eder. bu tatlı ve meyve dahil olmak üzere bozulmadan devam eder. ekmekleri parçalar; her ekmekten bir yudum alır, masada bir yere koyar ve unutup, yeni bir dilim alır. peçete kullanmaz, masa örtüsüne ellerini siler; ağzını temizlemeye bile yeltenmez. sadece elinin tersi ile sıyırır. yağlı, yemek çöpü olmuş elleri ile selamlaşır, elini göğsüne götürüp, "şükran" der. koltuk türü sofa ise restoranın oturma grubu, üzerinde bağdaş kurar, çıplak ayaklarına dokunduğu, ayaklarını sıvazladığı elleri ile yemek tutar.

Şimdi sıra Avrupalı da: öncelikle büfeyi gezer. ne yiyeceğine karar verir. sonra belirli bir sıralama ile, sonunda tabağında hiç kalmayacak miktarda yiyecekleri alır. sadece bir tabak doldurur. bitirir. kalkar, büfeye gider, başka bir aşamaya geçmiştir, yeniden doldurur. yine yeterince alır. 2 veya 3 sefer bu tekrarlanır, çoğunlukla aynı tabak ile. çünkü tabağında her seferinde hiç bir şey bırakmaz! içecek siparişini büfeden yiyecek almadan önce vermiştir. önünden yemek tabağının alınmasını bekler; çünkü yemek bitmiş, artık tatlıya veya meyveye geçilmiştir. yeniden büfeye gider, ilgili takımları (tatlı çatalı, bıçağı ve belki kaşığı) bulur, masasına getirip koyar. sonra tatlı tabağına 1-2 parça tatlı alır, kahve sipariş eder. yavaş yavaş her ikisini tüketir. en son tabağında hiç bir şey kalmaz. yemek boyunca maksimum 2 kağıt peçete kullanır, asla buruşturmaz; daima katlanmış vaziyette durur. yemek boyunca çatal sol elinde, bıçak sağ elindedir (özel servis edilen ve farklı yöntem gerektiren yiyecekler hariç) ve bu iki takımı sakince ve büyük ustalıkla kullanır.

şimdi bu 3 analiz; genelgeçer bir kuraldır. Dünyanın her yerinde istisna olan azınlık bireyler dışında görüp, karşılaşacağınız bu durum olacaktır.

Sofra adabı, bir toplumun ahlaki değerlerini, insana ve doğaya saygısını gösterir. bu sebeple bir insanı tanımak için en iyi yöntem restoran da karşısında oturup yemek yemektir. kişinin karakterini analizde yüksek doğruluk payına sahip bir sonuç çıkacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 112
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Bu yazı yerimidir zamanımıdır bilmem ama ekleme gereği duydum. Çünkü takılmış bir arapa gidiliyor.

"Ben arabım, fakat arab benden değildir." Hadis-i şerifi sahihse açıklaması nasıldır?

Bu hadis-i şerif sahihtir. Size bir ölçü verelim. Hakikî islâm âlimlerinin herhangi bir kitabında bir hadis-i şerife rastlarsanız, (Acaba sahih midir, uydurma mıdır?) diye düşünmeniz doğru değildir. O zaman İslâm âlimlerine itimat kalmaz, din yıkıl­mağa, yerini hurafeler almağa başlar. Dinimizi yıkmak isteyen ler de bu usûlü kullanıyorlar. İslâm âlimlerinin kitablarındaki hadis-i şeriflere (Zayıftır, uydurmadır) diye saldırıyorlar. Bun­lara aldanmamak lâzımdır.

Arab, lügatte güzel demektir. Fahr-i kâinat "sallallahü aleyhi ve sellem" Efendimiz, arab idi, arab kavminden idi. Fakat yalnız arab kavmine değil, bütün âlemlere peygamber olarak gönderildi. İslâmiyyet, yalnız arablara mahsus değil, müslüman olan her kavmin dinidir.

Birçok hadis-i şeriflerde (Şunları yapanlar, şu günahları işleyenler benden değildir) diye buyurulmuştur. Arab kavminden olduğu halde, müslüman olmayan kimse, (Ben arabım, peygamberdenim, onun ümmetindenim) diye bir iddiada bulunamaz. Aksine Türk, Arab, Fransız, Alman v.s. olup da müslümanlığı kabul eden herkes Resûlullahın ümmetindendir.

Ya'nî hadis-i şerifin ma'nâsı şöyle olmaktadır:

(Ey arablar, ben arabım, fakat sizler iman etmedikçe benden olamazsınız, fakat arab olmasa da iman eden her kavim, bendendir.)

Zaten, İslâmiyette üstünlüğün ölçüsü, kavim, kabile veya makam, mevki değil, takvadır. Ya'nî ilim ve ihlâsla dine sarıl­maktır. Herkes dine hizmeti nisbetinde üstünlük kazanır.

Yukarıdaki hadis-i şerifin ma'nâsı böyle olunca, hadis-i şerifleri, yalnız hadis kitaplarından değil, hakiki islâm âlimleri­nin kitaplarından izahları ile birlikte öğrenirsek, yanlış anla­maktan, sapıtmaktan kurtulmuş oluruz.

VE ŞUNU DİYORUM HER ZAMAN MÜSLÜMANDA OLSAK İMANLI ÖLMEDİKTEN SONRA BİR ANLAMI KALMIYOR.

PARANIN VE İMANIN KİMDE OLDUĞU BİLİNMEZ GİBİ GÜZEL BİR SÖZDE VARDIR.

Kaynak: Bir Bilene Soralım, Cilt 3, İhlas Yayınları

tarihinde CaN06 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

benim işim bu; gastronomi... 10 yılı aşkın bir süredir bu sektördeyim. bu kurgu değil, gözlem...

Sithari ,genellemeler yanlıştır ,hepimizi soktun şimdi o genellemeye..Irkçılıktan hoşlanmıyosun ama hemen biiz araplarla bir tutabildin maşallah..

tarihinde Mahidevran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türk temelli devletler, imparatorluklar müslümanlıktan çok fazla detay kopyalamış ve taklit etmişlerdir. Arapların yaşantısı her alanda oldukça ilkel ve medeniyetsizdir. Türk devletinin durumu da genelde sallantıdadır. Konu basitçe şu: bir Türk, bir Arap ve bir Avrupalı aynı masada yemek yesinler ve menü olmasın; restoranın konsepti açık büfe olsun. sonuç şu olur:

Araplardan kopyalama yapan Türk ile Arap sofra adabında ilkel atalarımızdan pek ileriye gidemez. ne yiyeceğini bilmez, masasını bir sürü tabak ile doldurur (hepsi tıka basa yiyecek doludur), çatal ve bıçağı etkin kullanamaz; çatal ile et kesmeye kalkışır, başarısızlığı sebebi ile etkin bir şekilde yemek yiyemez. hızla yiyeceği tüketmeye çalışır, midesini düşünmez; tabaktan taşan yiyeceklerden sadece bir iki yudum alabilir, gerisinin çöpe atılmasına göz yumar, hatta servis elemanına "buna dokunmadım, bunu atmayın" diyecek kadar cahil, hayasız ve gereksiz bir insan kopyasıdır. sofrada nasıl davranılacağını da bilmez; ayakkabılarını çıkarır; başka bir sandalye çeker, üzerine ayağını atar. sonra çay faslına gelir; çayı alır, 30 tane poşet şeker getirir masasına; bardağa 5 tanesini boşaltır. ödeme yaptığı için tüm dünya kaynaklarını tüketebileceğini zanneder.

Gelelim Araba; yiyecekleri tıka basa tabaklara doldurur, tabakları içinde yiyecek var iken üstü üste koyarak taşır, altının kirlenmesini ve masa örtüsünü kirleteceğini umursamaz. tek bir bardak içecekten fazla içeceğini bilir ve 3-4 bardak meşrubat alır, bunların yarısını tüketemez, masada boşa yer kaplamaktan başka işlevi yoktur. eli ile tutup yediği tavuğun kemiklerini masa örtüsünün üzerine atar, işi biten tabağı kenara koymaz, bir sonraki yemek istediği yiyeceğin tabağını, çöp olarak nitelendirdiği bir önceki tabağının üzerine koyar, devam eder. bu tatlı ve meyve dahil olmak üzere bozulmadan devam eder. ekmekleri parçalar; her ekmekten bir yudum alır, masada bir yere koyar ve unutup, yeni bir dilim alır. peçete kullanmaz, masa örtüsüne ellerini siler; ağzını temizlemeye bile yeltenmez. sadece elinin tersi ile sıyırır. yağlı, yemek çöpü olmuş elleri ile selamlaşır, elini göğsüne götürüp, "şükran" der. koltuk türü sofa ise restoranın oturma grubu, üzerinde bağdaş kurar, çıplak ayaklarına dokunduğu, ayaklarını sıvazladığı elleri ile yemek tutar.

Şimdi sıra Avrupalı da: öncelikle büfeyi gezer. ne yiyeceğine karar verir. sonra belirli bir sıralama ile, sonunda tabağında hiç kalmayacak miktarda yiyecekleri alır. sadece bir tabak doldurur. bitirir. kalkar, büfeye gider, başka bir aşamaya geçmiştir, yeniden doldurur. yine yeterince alır. 2 veya 3 sefer bu tekrarlanır, çoğunlukla aynı tabak ile. çünkü tabağında her seferinde hiç bir şey bırakmaz! içecek siparişini büfeden yiyecek almadan önce vermiştir. önünden yemek tabağının alınmasını bekler; çünkü yemek bitmiş, artık tatlıya veya meyveye geçilmiştir. yeniden büfeye gider, ilgili takımları (tatlı çatalı, bıçağı ve belki kaşığı) bulur, masasına getirip koyar. sonra tatlı tabağına 1-2 parça tatlı alır, kahve sipariş eder. yavaş yavaş her ikisini tüketir. en son tabağında hiç bir şey kalmaz. yemek boyunca maksimum 2 kağıt peçete kullanır, asla buruşturmaz; daima katlanmış vaziyette durur. yemek boyunca çatal sol elinde, bıçak sağ elindedir (özel servis edilen ve farklı yöntem gerektiren yiyecekler hariç) ve bu iki takımı sakince ve büyük ustalıkla kullanır.

şimdi bu 3 analiz; genelgeçer bir kuraldır. Dünyanın her yerinde istisna olan azınlık bireyler dışında görüp, karşılaşacağınız bu durum olacaktır.

Sofra adabı, bir toplumun ahlaki değerlerini, insana ve doğaya saygısını gösterir. bu sebeple bir insanı tanımak için en iyi yöntem restoran da karşısında oturup yemek yemektir. kişinin karakterini analizde yüksek doğruluk payına sahip bir sonuç çıkacaktır.

Ve şu var, yine bir genelleme yapılmış görende herkez böyle sanır. Ben hiç bir şekilde bu tanımına uymuyorum. O zaman bir genelleme yapamazsın. Sanki avrupada kaba saba insalar yok. Hepsi aristokrat...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçmişte turizm sektöründe çalıştım. Tatil sattığımız için otelde bedava yemek veriyorduk sonra ürünlerimizi tanıtıyorduk. Ailece geliyorlardı. 100 ayrı aile ile yemek yemişimdir. Bunların %80 için şunları diyebilirim.

Kaşık, çatal, bıçak kullanmayı kesinlikle bilmiyorlar. Bıçakla kesmeye çalışanlar tam bir komedi oluyordu. Tabaktan fırlayacak yemek o derece. Tatlı kaşığı, çatalı kullanmaktan bir haber olduklarından hiç almıyorlar bile. Masadan kalkmaya da üşendiklerinden yemek yedikleri kaşığı çatalı yalayıp tatlı için kullanıyorlar. Düşün peçeteyle sileyim diye düşünen bile yok.

2 ya da 3 öğünde yiyebilecekleri yemekleri tek seferde aldıklarından bitiremiyorlar ve yemekler ziyan oluyor. Ama umurlarında bile değil nasıl olsa para vermiyorlar. Oysa o yemeklerin israf olma ihtimalini düşünmeyen bu kişiler üstelik müslüman.

Kısaca demem o ki konuda yazılanlar hiç mi hiç abartı değildir. Hatta okurken geçmişi yaşar gibi oldum. Bu arada ortadoğu ülkelerinden gelen turistlerde inanılmaz bir hırsızlık oranı da gözlemledim. Adamlar bardak vb. bile araklıyorlar. Ne diyeyim yorum yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sithari ,genellemeler yanlıştır ,hepimizi soktun şimdi o genellemeye..Irkçılıktan hoşlanmıyosun ama hemen biiz araplarla bir tutabildin maşallah..

ben kendimde bu toplumun bir üyesiyim, ama gastronomi ile ilgilenene kadar bende habersizdim sofra adabından. aileler bunu öğretmez; çünkü kendileri de bilmezler. bu ırkçılık değil, toplumların şu anki durumları bu. kimseyi ayırmıyorum ama davranışın şeklini yazdım sadece. davranış bu; bol bol israf, boşuna zaman ve enerji kaybına neden olurlar vs. bunu herhangi bir her şey dahil otele gidince gözlersiniz; özellikle de çok farklı ülkelerle anlaşmalı olanlar size daha geniş ve farklı toplumları gözlemleme fırsatı sunar...

tarihinde Sith'ari tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sith

Sanki dünyada sadece arap türk ve avrupalılar var haa...

Hiç rusa denk gelmemişsin anlaşılan. Hadi sofra adabını avrupalılar biliyor biz bilmiyoz diyelim. Başka konularda karşılaştır bakalım. Mesela komşuluk ilişkileri, ana babaya hürmet, yardımlaşma vs...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçmişte turizm sektöründe çalıştım. Tatil sattığımız için otelde bedava yemek veriyorduk sonra ürünlerimizi tanıtıyorduk. Ailece geliyorlardı. 100 ayrı aile ile yemek yemişimdir. Bunların %80 için şunları diyebilirim.

Kaşık, çatal, bıçak kullanmayı kesinlikle bilmiyorlar. Bıçakla kesmeye çalışanlar tam bir komedi oluyordu. Tabaktan fırlayacak yemek o derece. Tatlı kaşığı, çatalı kullanmaktan bir haber olduklarından hiç almıyorlar bile. Masadan kalkmaya da üşendiklerinden yemek yedikleri kaşığı çatalı yalayıp tatlı için kullanıyorlar. Düşün peçeteyle sileyim diye düşünen bile yok.

2 ya da 3 öğünde yiyebilecekleri yemekleri tek seferde aldıklarından bitiremiyorlar ve yemekler ziyan oluyor. Ama umurlarında bile değil nasıl olsa para vermiyorlar. Oysa o yemeklerin israf olma ihtimalini düşünmeyen bu kişiler üstelik müslüman.

Kısaca demem o ki konuda yazılanlar hiç mi hiç abartı değildir. Hatta okurken geçmişi yaşar gibi oldum. Bu arada ortadoğu ülkelerinden gelen turistlerde inanılmaz bir hırsızlık oranı da gözlemledim. Adamlar bardak vb. bile araklıyorlar. Ne diyeyim yorum yok.

hepsinde haklısın, tecrübe ile de sabit olunur.

@diğerleri:

bugün turizm sektöründe çalışan ve bu durumu deneyimlemiş herkes aynısını söyleyecektir; anket yapıp, sonuçları görebilirsiniz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben kendimde bu toplumun bir üyesiyim, ama gastronomi ile ilgilenene kadar bende habersizdim sofra adabından. aileler bunu öğretmez; çünkü kendileri de bilmezler. bu ırkçılık değil, toplumların şu anki durumları bu. kimseyi ayırmıyorum ama davranışın şeklini yazdım sadece. davranış bu; bol bol israf, boşuna zaman ve enerji kaybına neden olurlar vs. bunu herhangi bir her şey dahil otele gidince gözlersiniz; özellikle de çok farklı ülkelerle anlaşmalı olanlar size daha geniş ve farklı toplumları gözlemleme fırsatı sunar...

O otellerde yabancıların da en az türkler kadar tıka basa tabaklarını doldurduğunu hiç mi görmedin ?Çatlayana kadar yer içerler insaf be .Arkadaşi bu toplumda sadece türk halkı vardır dediğimizde de çıldırmayın o zaman ,tu kaka ederken bir anda Türk adından başka laf geçmiyor...Sen ne demek istediğimi çok iyi anladın.

Biz hiç görmedik sanki otel!!

tarihinde Mahidevran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sith

Sanki dünyada sadece arap türk ve avrupalılar var haa...

Hiç rusa denk gelmemişsin anlaşılan. Hadi sofra adabını avrupalılar biliyor biz bilmiyoz diyelim. Başka konularda karşılaştır bakalım. Mesela komşuluk ilişkileri, ana babaya hürmet, yardımlaşma vs...

rusa'da denk geldim; yarı yarıya bu özellikleri sergiliyorlar.

bu saydıkların insanın evrimi ile açıklanabiliyor. bunlar insanın doğasında var olan davranış şekilleri. sofra adabı bunlara dahil değil. sadece daha etkin beslenmemizi sağlamak için geliştirilmiş bir yöntemler topluluğudur. konu hakkında bilgin yoksa, yorum yapma...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu yazan bir türk;

Los Angeles'ta alışveriş merkezinden çıkıp arabaya doğru yürüyorum, biraz ileride yaşlı bir teyze, aldığı şeyleri arabasının bagajına koymaya çalışıyor ama ha düştü ha düşecek. Yanından 4-5 genç hiç aldırış etmeden geçiyor, sonra evli bir çift, kimsenin umrunda değil, yetişip yardım ediyorum, teyze şaşırıp 6-7 kere teşekkür ediyor. Benzer manzara Münih havaalanında bagajını almaya çalışırken sendeleyen, sonrasında zar zor yürüyen bir amcada yaşanıyor, yardım ediyorum. Münih'ten Esenboğa'ya geliyorum. Yaşlı bir teyze valizini bagaj bölümünden almış 10 metre ilerimde tekerlekli valiz taşıma arabasına koymaya çalışıyor ama başaramıyor, ona doğru yöneliyorum ama ben daha varmadan yakındaki genç yardım ediyor, bir başkası gencin yardım ettiğini görünce geri dönmüş bile, tabi ben de öyle. Anlıyorum ki insan hakları falan güzel şeyler ama "insan olmak" başka bir şey ve biz böyle oldukça önümüzde kimse duramaz, yeter ki bu özelliğimizi hiç kaybetmeyelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O otellerde yabancıların da en az türkler kadar tıka basa tabaklarını doldurduğunu hiç mi görmedin ?Çatlayana kadar yer içerler insaf be .Arkadaşi bu toplumda sadece türk halkı vardır dediğimizde de çıldırmayın o zaman ,tu kaka ederken bir anda Türk adından başka laf geçmiyor...Sen ne demek istediğimi çok iyi anladın.

o dediğin yabancılar, rus; ve onların yarısı bu özellikleri gösteriyorlar. bu sebeple avrupalı dedim; önce okuduğunu anlamak için çaba göster; denkleme üç toplumu kattım; türk, arap, avrupalı....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu yazan bir türk;

Los Angeles'ta alışveriş merkezinden çıkıp arabaya doğru yürüyorum, biraz ileride yaşlı bir teyze, aldığı şeyleri arabasının bagajına koymaya çalışıyor ama ha düştü ha düşecek. Yanından 4-5 genç hiç aldırış etmeden geçiyor, sonra evli bir çift, kimsenin umrunda değil, yetişip yardım ediyorum, teyze şaşırıp 6-7 kere teşekkür ediyor. Benzer manzara Münih havaalanında bagajını almaya çalışırken sendeleyen, sonrasında zar zor yürüyen bir amcada yaşanıyor, yardım ediyorum. Münih'ten Esenboğa'ya geliyorum. Yaşlı bir teyze valizini bagaj bölümünden almış 10 metre ilerimde tekerlekli valiz taşıma arabasına koymaya çalışıyor ama başaramıyor, ona doğru yöneliyorum ama ben daha varmadan yakındaki genç yardım ediyor, bir başkası gencin yardım ettiğini görünce geri dönmüş bile, tabi ben de öyle. Anlıyorum ki insan hakları falan güzel şeyler ama "insan olmak" başka bir şey ve biz böyle oldukça önümüzde kimse duramaz, yeter ki bu özelliğimizi hiç kaybetmeyelim.

konudan sapıyorsun tekrar... okuduğunu anlama sıkıntısı çekiyorsun sanırım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

o dediğin yabancılar, rus; ve onların yarısı bu özellikleri gösteriyorlar. bu sebeple avrupalı dedim; önce okuduğunu anlamak için çaba göster; denkleme üç toplumu kattım; türk, arap, avrupalı....

Saçmalama!Buraya her yerden turist gelir ,avrupalısı da arabı da konu tıkınmaya gelince aynıdır çoğu zaman,kime ne öğretiyorsun ,madem eleştiri ırkçılık değildir ,başkaları başka bir sözümona halkı eleştirdiğinde cıyaklama!İkiyüzlü şey seni..

Bu toplumda türkden başka her şey vardı hani çoğunuzun sapık felsefesi budur ,o halde adap bilmeyenler türkden başka herkes bu toplumda ,Oldu mu şimdi?

Avrupalıymış ,sanki hepsi aynı özellikte!!!Almanları da mı tanımıyosun be..

tarihinde Mahidevran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...