kodoman 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Tamam beraber okuyalım o zaman; Size tane tane anlatmak lazım sanırım.. tamam deniyelim: Şimdi 4 tane kendimizce gen dizilimi diyebileceğimiz farazi harf kümeleri oluşturalım: AABFC - BBFCA - CCDDAA - KKLLMM Şimdi de kendimizce türlerin gen dizilimleri arasına bunları serpiştirelim: Gibbon: SSADASDASDHASKDAABFCASDFASDFDGADFGOJDF Orangutan: SSABBFCA HASKDAABFCASDFASDFDGADFGOJDF Şempanze: SSABBFCA HASKDAABFCASCCDDAA DGADFGOJDF İnsan: SSABBFCA HASKDAABFCASCCDDAA DGADFGOJDFKKLLMM Şimdi ben buradan yola çıkarak kesin bir tarih veremesemde(ki genetik saat diye bir şey vardır ama...) hangisinin, hangi sırayla olduğunu söyleyebilirim. Ne dersin ateş bey? Link to post Sitelerde Paylaş
AteshBey 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Yahu benim anlamadığım evrim konusunda darwinden beri birşey değişmemiş gibi davranırlar. Darwinden sonra bulunmuş evrimi kesinlikle ve tamamen destekleyen deliller: DNA DNA kopyalaması Mesaj taşıyan RNA Biyokimyanın neredeyse bütün konuları RNA transkriptörleri Fotosentez Şeker ve lipid kimyaları Bu bulguların neredeyse hepsi nobel ödülü kazanmış çalışmalar sonucu elde edildi. Evrimin desteklenmesi için gerekliydi, birçoğu evrimi desteklemek için araştırıldı ve araştırılmaya da devam ediyor. İşte bu yüzden anında yaradılış konusu akademik açıdan kimse tarafından ciddiye alınmıyor, bilime de giremiyor. Ben eskidinden derken o kadar eskiye gitmedim. Mevcut kanıtlara ek bir şey getirmiyor demek istemiştim eğer lafınız bana ise... Link to post Sitelerde Paylaş
kodoman 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Ben eskidinden derken o kadar eskiye gitmedim. Mevcut kanıtlara ek bir şey getirmiyor demek istemiştim eğer lafınız bana ise... Bütün türlerin ortak bir DNA'dan türediğine getirdiği kanıt ne oluyor? Link to post Sitelerde Paylaş
AteshBey 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Size tane tane anlatmak lazım sanırım.. tamam deniyelim: Şimdi 4 tane kendimizce gen dizilimi diyebileceğimiz farazi harf kümeleri oluşturalım: AABFC - BBFCA - CCDDAA - KKLLMM Şimdi de kendimizce türlerin gen dizilimleri arasına bunları serpiştirelim: Gibbon: SSADASDASDHASKDAABFCASDFASDFDGADFGOJDF Orangutan: SSABBFCA HASKDAABFCASDFASDFDGADFGOJDF Şempanze: SSABBFCA HASKDAABFCASCCDDAA DGADFGOJDF İnsan: SSABBFCA HASKDAABFCASCCDDAA DGADFGOJDFKKLLMM Şimdi ben buradan yola çıkarak kesin bir tarih veremesemde(ki genetik saat diye bir şey vardır ama...) hangisinin, hangi sırayla olduğunu söyleyebilirim. Ne dersin ateş bey? Söyleyemezsin. 1- Bahsettiğin dizilimlerin, tüm türlerin tüm bireylerinde aynı şekilde gözlemlenmesi gerekir. 2- Bunun olabilmesi için bu olayın (nezle virüsünün üreme hücresi DNA sını ele geçirmesi) sadece ama sadece bir kez gerçekleşmesi gerekir. Çünki ortak atadan sonra türleşme gerçekleştiğinde atıyorum orangutan bir kez daha nezle geçirir ve nezle virüsü tekrar üreme hücresinin DNA sını ele geçirirse dizilim farklılaşır. Hatta bu bireyden bireye bile değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla sizin verdiğiniz şekilde bir gen dizilimin oluşması hemen hemen imkansızdır. Mutlaka türlerin bireyleri arasında bile nezle birden çok görülmüş olabilir ve tür içi bireyler arasında bile bu dizilim birbirini tutmayabilir. Siz insan ile atıyorum orangutanın akrabalığını pekiştireyim derken bir orangutan ile başka bir orangutanı tamamen alakasız birer tür olarak bile gösterebilirsiniz bu yöntemle.. Link to post Sitelerde Paylaş
AteshBey 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Bütün türlerin ortak bir DNA'dan türediğine getirdiği kanıt ne oluyor? Onun için bu iddiaya gerek yoktu. O zaten kullanılan bir argümandı. Link to post Sitelerde Paylaş
gezgin95 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi .... Yani demişki Nezle virüsü üreme hücrelerinin DNA sını elegeçirebilir. Böyle sonraki nesillerede geçebilir. Şimdi ben saygın ulemamız Gezign95'e soruyorum. DNA larki retrovirüslerin ne zaman o DNA yı elegeçirdiği nasıl tespit ediliyor? Sanada tavsiyem.. Tekrar oku... Bir kere nezle virüsü değil. HERV-K virüsü. Ne zaman DNA'ya girdiği de önemli değil, o ayrı konu. Geçen zamanı hesaplamak için başka yöntemler kullanılıyor. Önemli olan şu: İki türün DNA'sında, aynı yerde, aynı virüs bulunuyorsa, bu virüs, DNA'ya ortak atada girmiş demektir. Başka türlü aynı yerde olamaz. Bu kadar basit bir şeyi aklınız almıyor. Aslında aklınız alıyor ama anlıyorum, panik halindesiniz. Sakinleşin arkadaşlar. Bu iş bitmiştir. . Link to post Sitelerde Paylaş
bayşapka 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Ben eskidinden derken o kadar eskiye gitmedim. Mevcut kanıtlara ek bir şey getirmiyor demek istemiştim eğer lafınız bana ise... Sizi düşünerek yazmamıştım bunu Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Zaten daha baştan belliydi dinlerin sonunun böyle olacağı... Tanrıları rahmet eylesin... Yavaş yavaş bilim artık işlerini bitirdi iyice... Link to post Sitelerde Paylaş
kodoman 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Söyleyemezsin. 1- Bahsettiğin dizilimlerin, tüm türlerin tüm bireylerinde aynı şekilde gözlemlenmesi gerekir. Bu ne demek? Şimdi, ben aynı türe ait 100 denek arasında %70'inin bu geni paylaştığını keşfetsem, ve diğer başka bir türün %90'ın da aynı dizilimin aynı yerinde bu genleri bulsam, alaka kuramaz mıyım? Saçmalıyorsun. Evrim popülasyonların tümünde bir anda gerçekleşmez. 2- Bunun olabilmesi için bu olayın (nezle virüsünün üreme hücresi DNA sını ele geçirmesi) sadece ama sadece bir kez gerçekleşmesi gerekir. Çünki ortak atadan sonra türleşme gerçekleştiğinde atıyorum orangutan bir kez daha nezle geçirir ve nezle virüsü tekrar üreme hücresinin DNA sını ele geçirirse dizilim farklılaşır. Hatta bu bireyden bireye bile değişiklik gösterebilir. Eee yani? İki farklı türde ortak dizilim, bak dikkatini çekiyorum ORTAK DİZİLİMLERİNİ bulsam ve bu ortak dizilimlerin bir yerinde başka bir virüsün genini bulsam, bu yine değersiz mi kalıyor? Dolayısıyla sizin verdiğiniz şekilde bir gen dizilimin oluşması hemen hemen imkansızdır. İnsan iki dakika düşünür... Senden daha iyi eğitim almış, ve muhtemelen zeki insanlar, bu araştırmalara milyonlar yatırıyor; Böyle senin iki dakikada "imkansız" diye kestirip attığın şeylere! Acaba ben mi yanlış düşünüyorum, bir şeyleri gözden mi kaçırıyorum diye bir şüpheye düşüp araştırması, işin aslının peşine düşmesi gerekir... ama hayır, azıcık biyoloji ve genetik bilgiyle atıp tutmak daha kolay. Link to post Sitelerde Paylaş
AteshBey 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Bir kere nezle virüsü değil. HERV-K virüsü. Ne zaman DNA'ya girdiği de önemli değil, o ayrı konu. Geçen zamanı hesaplamak için başka yöntemler kullanılıyor. Önemli olan şu: İki türün DNA'sında, aynı yerde, aynı virüs bulunuyorsa, bu virüs, DNA'ya ortak atada girmiş demektir. Başka türlü aynı yerde olamaz. Bu kadar basit bir şeyi aklınız almıyor. Aslında aklınız alıyor ama anlıyorum, panik halindesiniz. Sakinleşin arkadaşlar. Bu iş bitmiştir. . Yani kazanın doğurduğuna inanıyorsun ama öldüğüne inanmıyorsun. Kalınlaştırdığım yere dikkat. Evrim rastgele mutasyonları sürekli aynı bölgeye hatta aynı noktaya isabet etmesi değil midir? Filin hortumundan bahsettik. Filin hortumu binlerce mutasyon sonucu uzayabiliyorsa gayet doğal bir şekilde aynı virüs aynı DNA yı ele geçirebilir. Çünki sizinde dediğiniz gibi... Varyasyon istemediğin kadar... Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Yani kazanın doğurduğuna inanıyorsun ama öldüğüne inanmıyorsun. Kalınlaştırdığım yere dikkat. Evrim rastgele mutasyonları sürekli aynı bölgeye hatta aynı noktaya isabet etmesi değil midir? Filin hortumundan bahsettik. Filin hortumu binlerce mutasyon sonucu uzayabiliyorsa gayet doğal bir şekilde aynı virüs aynı DNA yı ele geçirebilir. Çünki sizinde dediğiniz gibi... Varyasyon istemediğin kadar... Hayır ! Genetik materyalin her yerinde rastgele meydana gelen mutasyon ve varyasyonların elverişli olanlarının seçilmesidir... Mutasyonlar bir organ oluşturmak üzere sırayla ve bilinçli bir şekilde hareket etmezler... Bilinçsiz ve sırasız varyasyonlardan bazıları doğal seçilim ile seçilir o kadar... Yani varyasyon meydana getiren genetik materyal değişikliği (mutasyon, eşeyli üreme-crossing over- vs) yoksa evrim de yoktur... Çok stabil ve sağlam bir genetik materyalimiz olsaydı, aslında evrim de olmayacaktı... Link to post Sitelerde Paylaş
yusuf miroğlu 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi İnsanla patates akrabadır. Bütün canlılar uzak veya yakın akrabadır. İnsanla bakteri bile akrabadır. İnsandan ensülin genini alırlar, bakteri DNA'sına monte ederler, bakteri insan ensülini üretir, onu da şeker hastalarına verirler. . Elbette insan bedeninin diğer canlılarla moleküler benzerlikleri olacaktır; çünkü aynı moleküllerden oluşmakta, aynı suyu ve atmosferi kullanmakta, aynı moleküllerden oluşan besinleri tüketmektedirler. Elbette ki metabolizmalarının ve dolayısıyla genetik yapılarının benzemesi de doğaldır. Ancak bu, "ortak malzeme", bir evrimin değil "ortak tasarımın", yani hepsinin aynı plan üzerine yaratılmış olmalarının sonucudur. Bir örnek konuyu daha iyi açıklayabilir: Dünya üzerindeki tüm köprüler de benzer malzemelerle (tuğla, demir, çimento vs.) yapılır. Ama bu durum bu köprülerin birbirlerinden "evrimleştikleri" anlamına gelmez. Ortak bir malzeme kullanılarak, ayrı ayrı inşa edilirler. Canlıların durumu da buna benzetilebilir. Ancak elbette ki canlıların yapısı köprülerle kıyaslanmayacak kadar komplekstir. Canlılık evrimin iddia ettiği gibi bilinçsiz rastlantılarla değil, sonsuz bir bilgi ve akıl sahibi olan Yüce Allah'ın yaratmasıyla meydana gelmiştir Link to post Sitelerde Paylaş
sunny 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Yani kazanın doğurduğuna inanıyorsun ama öldüğüne inanmıyorsun. Kalınlaştırdığım yere dikkat. Evrim rastgele mutasyonları sürekli aynı bölgeye hatta aynı noktaya isabet etmesi değil midir? Filin hortumundan bahsettik. Filin hortumu binlerce mutasyon sonucu uzayabiliyorsa gayet doğal bir şekilde aynı virüs aynı DNA yı ele geçirebilir. Çünki sizinde dediğiniz gibi... Varyasyon istemediğin kadar... tamam viruslere söyleyelim senin istediğin şekilde evrimleşsinler.. Link to post Sitelerde Paylaş
kodoman 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Evrim rastgele mutasyonları sürekli aynı bölgeye hatta aynı noktaya isabet etmesi değil midir? Hayır değildir! Sadece "aynı yere denk gelenlerin" hayatta kalabildiğidir. Yani onu dışındakiler hayatta kalamaz demektir. Burada hangi seçilim mekanizması onları aynı yere denk gelmesine yol açacak merak içerisindeyim! Filin hortumundan bahsettik. Filin hortumu binlerce mutasyon sonucu uzayabiliyorsa gayet doğal bir şekilde aynı virüs aynı DNA yı ele geçirebilir. Filin hortumunu sadece mutasyonlar uzatmaz... kafan bir türlü basmadı şuna... Genetik havuzdaki varyasyonlar filin hortumunun uzamasının büyük bir kısmını halleder... Çünki sizinde dediğiniz gibi... Varyasyon istemediğin kadar... Ama o varyasyonları "seçen"(doğal seçilim deniyor ya) bir mekanizma var... Burada ise hangi mekanizma o genleri oraya yerleştirecek? Link to post Sitelerde Paylaş
AteshBey 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Bu ne demek? Şimdi, ben aynı türe ait 100 denek arasında %70'inin bu geni paylaştığını keşfetsem, ve diğer başka bir türün %90'ın da aynı dizilimin aynı yerinde bu genleri bulsam, alaka kuramaz mıyım? Saçmalıyorsun. Evrim popülasyonların tümünde bir anda gerçekleşmez. Bence saçmalayan sensin. Eğer sadece ortak atadan geldi ise istisnasız tüm bireylerde o dizilimin aynı olması gerekmez mi? Yok eğer arada bir bazı bireylerde tekrar aynı durum gerçekleşmişse zaten bir benzerlikten bahsedilemez. Bulunan benzerliklerde ortak atadan gelmiştir denilemez. Topu topu elimizde 4 temel harf var ATSG elbet o kadar dizilim arsında benzereri çıkacaktır. Eee yani? İki farklı türde ortak dizilim, bak dikkatini çekiyorum ORTAK DİZİLİMLERİNİ bulsam ve bu ortak dizilimlerin bir yerinde başka bir virüsün genini bulsam, bu yine değersiz mi kalıyor? Dediğim gibi ortak dizilim dediğin ne? Ortak dizilim bulman için retrovirüse ihtiyacın yokki. Zaten elimizde olsası dizilim şekli neki? ATSG... Bunların aralarında oluşturabileceği kaç değişik dizilim var. Basit bir DNA da bu dizilimlerden kaç tane var? Bence buradan da bir yere varamazsınız. İnsan iki dakika düşünür... Senden daha iyi eğitim almış, ve muhtemelen zeki insanlar, bu araştırmalara milyonlar yatırıyor; Böyle senin iki dakikada "imkansız" diye kestirip attığın şeylere! Acaba ben mi yanlış düşünüyorum, bir şeyleri gözden mi kaçırıyorum diye bir şüpheye düşüp araştırması, işin aslının peşine düşmesi gerekir... ama hayır, azıcık biyoloji ve genetik bilgiyle atıp tutmak daha kolay. Ben düşündüm siz düşündünüz mü? Benim neye imkansız dediğimi iyice anladınız mı? Bence anlamadınız... Link to post Sitelerde Paylaş
Rochader 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Konuyu ilgili alana tasiyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
gezgin95 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Boşuna uğraşıyorsunuz. Çalışmaya başlayın arkadaşlar. Kuran'dan Evrimi filan çıkartmanız lâzım şimdi. Size bir ipucu da vereyim isterseniz. Hani yahudilerin maymun edildiği ayet vardı. O ayeti tersten okursanız mesela (retro-virüs'ü işaret ediyor) maymunların insan yapıldığı ortaya çıkabilir. Böylece Kuran'dan retro-virüsleri bile çıkarabilirsiniz. Haydi çalışmaya. Boş durmak yok. . Link to post Sitelerde Paylaş
AteshBey 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Hayır değildir! Sadece "aynı yere denk gelenlerin" hayatta kalabildiğidir. Yani onu dışındakiler hayatta kalamaz demektir. Burada hangi seçilim mekanizması onları aynı yere denk gelmesine yol açacak merak içerisindeyim! Yine aynı hata.. Doğal seçilim seçimini yapması için önce mutasyonun o noktaya vurması gerkmez mi? Yoksa doğal seçilim mutasyonun nereye isabet etmesi gerektiğinede mi karar veriyordu? Filin hortumunu sadece mutasyonlar uzatmaz... kafan bir türlü basmadı şuna... Genetik havuzdaki varyasyonlar filin hortumunun uzamasının büyük bir kısmını halleder... Nedir bu varyasyonlar? Yani mutasyon olmadan bir yapı nasıl gelişir? Biraz daha açsana şu varyasyonları... Ama o varyasyonları "seçen"(doğal seçilim deniyor ya) bir mekanizma var... Burada ise hangi mekanizma o genleri oraya yerleştirecek? Önemli olan varyasyonun seçlip seçilmemesi değil. Mutasyonun aynı noktaya isabet etmesi veyahutta virüsün aynı DNA yı ele geçirmesidir. Doğal seçilimle ne işin var senin? Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi Ateshbey, bence önce kendi altyapını restore ederek işe başlarsan bu tartışmalarda kendini gülünç duruma düşürmezsin. Bak adamlar sana izah ediyor deminden beri. Bir türlü sıraya koyamadın gitti... Resesif ne demektir ateshbey? Diyorsun ki mutasyonlar peş peşe ortaya çıkacak, filin burnu da kaynana dili gibi yerinden fırlayıverecek. Halbuki öyle bir şey yok. O mutasyonların hepsi doğal seçilim yoluyla seçilip tür genelinde baskın hale gelinceye kadar ölü mutasyonlardır. Mutasyonlar evrimini birinci dereceden nedeni değildir. Mutasyonları seleksiyondan bağımsız düşünürsen neredeyse hiç önemleri yoktur. Mutasyonlar seçilim sırasında gen havuzundan çıkarılabilecek faydalı materyalleri artırır. Bir bakıma tolerans limitini yükseltir. Bunu sana daha önce bir kere daha yazmıştım. Evimin önündeki ağaç bile o günden bu güne değişti ama sen değişmedin. Bu yüzden yerinizde sayıyorsunuz. Link to post Sitelerde Paylaş
nimrod 0 Nisan 27, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2008 gönderildi (düzenlendi) Tamam beraber okuyalım o zaman; ........................................... .............. …………………… yukarıdaki nokta sırası canlısının iki çocuğu oldu onlar da aşağıda (isimlerini de a ve b koydu); a…………………… ve b…………………… sonra a’nın iki çocuğu oldu ama biri * diğeri de # virüslerine yakalandı. c…..*………………. d………………#…. sonra c’nin ve d’nin de ikişer çocukları oldu; c’nin çocukları e…..*…………………. f…..*………………….. d’nin çocukları g ………………….#.... h………………….#.… c’nin e çocuğuna + , d’nin ise g çocuğuna & virüsü bulaştı. e’nin çocukları i…..*…………+……… j…..*…………+……… f’nin çocukları k……*………………. l…….*………………. g’nin çocukları m………..&…….#.… n…………&……#.... h’nin çocukları o…………………#.... p…………………#.... Sonra hepsinin birer çocuğu oldu. Ve bunlara da bazı virüsler bulaştı. i’nin çocuğu r…..*……-…..+……… j’nin çocuğu s……*…………+……. k’nin çocuğu ş…..*…………… l’nin çocuğu t…….*………………. m’nin çocuğu u...%……..&…….#.… n’nin çocuğu v………?….……#.... o’nin çocuğu y………….&……#.... p’nin çocuğu z…………………#.... Sonuçta gördüğün gibi i,j,k,l,m,n,o,p isimli torun-tombalaklar var. Bu torunlarda bulunan *, #, + ve & virüsleri (geriye doğru giderek) dedeleri hakkına bilgi verir. Örneğin. z’nin atasının d olduğunu anlaya bilirsin. v 'nin atasının da d olduğunu anlayabilirsin. Yada u ile p’nin akraba olduklarını u ‘nun g’nin soyundan geldiğini aynı zamanda da o, p h, d ile akraba olduklarını anlarsın. r, s, ş, t nin ortak atasının c olduğunu da anlarsın. Hatta tüm soy ağaçlarını çıkara bilirsin (Alfabe yetmeyince son soyu tek çocuktan sonra kısırlaştırdım.) Nisan 27, 2008 tarihinde deist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts