Jump to content

İSLAM BİLİMLE ÇATIŞIYORSA MÜSLÜMAN BİLİM ADAMLARI BİLİMDE AVRUPAYA NASIL YOL GÖSTERDİ?


Recommended Posts

  • İleti 383
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

O kadar İslam ülkesi var, bunlardan hangisi insan hakları, demokrasi, laiklik, bilim, teknoloji, sanat vs. de dünya ülkeleri arasında öne çıkıyor? Dünya nüfusunun %20'si müslüman ama ortada kayda değer hiçbir başarı yok. Günde 5 kere tapınmayı emreden, bu dünya hayatının geçici olduğunu, asıl hedefin oteki dünya olduğunu telkin eden bir dinin takipçilerinden insanlık için kayda değer bir şeyler beklemek hayalcilik zaten.

Sen bize bütün bu saydığın konularda örnek olabilecek ateist bir ülke göster biz de onun kurallarını örnek alalım

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bize bütün bu saydığın konularda örnek olabilecek ateist bir ülke göster biz de onun kurallarını örnek alalım

Al, gelişmiş ülkelere bak. Hangilerinin kanunları dinden referans alıyor? Adamlar ne zaman dini kiliseye gömmüşler, ondan sonra ilerlemeye başlamışlar. İslam bir kere dünya nüfusunun %50'sini oluşturan kadınları 2. sınıf insan olarak görüp, eve kapatıyor, hayattan koparıp sadece çocuk yetiştirme makinesi muamelesi çekiyor. Böyle bir dinden ne beklenir ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al, gelişmiş ülkelere bak. Hangilerinin kanunları dinden referans alıyor? Adamlar ne zaman dini kiliseye gömmüşler, ondan sonra ilerlemeye başlamışlar. İslam bir kere dünya nüfusunun %50'sini oluşturan kadınları 2. sınıf insan olarak görüp, eve kapatıyor, hayattan koparıp sadece çocuk yetiştirme makinesi muamelesi çekiyor. Böyle bir dinden ne beklenir ki?

Bu dediğin Avrupa şartları için doğru olabilir. Çünkü kiliselerin avrupa daki bilimsel gelişmeye engel olan, engizisyon mahkemeleriyle Ortaçağ avrupasına dehşet salan, feodaliteyi destekleyen ve yaydığı fikirlerle ortaçağ avrupasının karanlıklardan çıkmasını geciktiren yapısı elbette halkın tepkisini çekecek ve kiliseyi tarihe gömmeye azimli bir taraf oluşturacaktı. Bu kesimin din düşmanı olması normaldir çünkü mecburen bunlar kiliseyi devre dışı bırakacaklardı. Fakat aynı dönemde İslam dünyasında bir ruhbanlar sınıfı yoktu. Dinin siyasal hayatı yönettiği ülkelerde ruhban sınıf önemli mali ve idari güçleri ellerinde bulundurur ve zamanı geldiğinde bu gücü kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmez. Osmanlı ve Selçuklu devletlerini ele alalım. Mesela Osmanlı İmparatorluğunda devleti sıkıntıya sokan din adamları değil askerler olmuştur. Yeniliklerin karşısında duranlar ve onu engelleyenler de yeniçeri askerleri olmuştur. Mesela üçüncü selim kendi devrinde büyük yeniliklere imza atmış, ondan sonra gelenler Batıyı örnek alarak yenilikler yapmışlardır. bu devreyi Genç Osman dan başlatıp 2. Abdülhamite kadar götürebilirsiniz. Yani Müslümanların halifeleri, yaşantılarıyla İslam'ın dairesinde hareket eden sultanlar İslam ın başı olarak o dönemde hristiyanların yeniliklerini almaktan çekinmiyordu. Hatta bir kısmı bunu canlarıyla ödedi. O halde İSLAM HALİFELERİ MÜSLÜMANLARIN BAŞI OLARAK KAFİRLERDEN BİLE YENİLİKLERİ ALMIŞLAR VE TAASSUP GÖSTERMEMİŞLERDİR. O halde Avrupa için geçerli olan dinden uzaklaşınca gelişme gerçeği İslam için mümkün değildir. Çünkü İslam coğrafyasında halkın ve devletin gücünü emen ruhban sınıfı var olmamıştır. İslamın pratik düşüncesi buna engel olmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu dediğin Avrupa şartları için doğru olabilir. Çünkü kiliselerin avrupa daki bilimsel gelişmeye engel olan, engizisyon mahkemeleriyle Ortaçağ avrupasına dehşet salan, feodaliteyi destekleyen ve yaydığı fikirlerle ortaçağ avrupasının karanlıklardan çıkmasını geciktiren yapısı elbette halkın tepkisini çekecek ve kiliseyi tarihe gömmeye azimli bir taraf oluşturacaktı. Bu kesimin din düşmanı olması normaldir çünkü mecburen bunlar kiliseyi devre dışı bırakacaklardı. Fakat aynı dönemde İslam dünyasında bir ruhbanlar sınıfı yoktu. Dinin siyasal hayatı yönettiği ülkelerde ruhban sınıf önemli mali ve idari güçleri ellerinde bulundurur ve zamanı geldiğinde bu gücü kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmez. Osmanlı ve Selçuklu devletlerini ele alalım. Mesela Osmanlı İmparatorluğunda devleti sıkıntıya sokan din adamları değil askerler olmuştur. Yeniliklerin karşısında duranlar ve onu engelleyenler de yeniçeri askerleri olmuştur. Mesela üçüncü selim kendi devrinde büyük yeniliklere imza atmış, ondan sonra gelenler Batıyı örnek alarak yenilikler yapmışlardır. bu devreyi Genç Osman dan başlatıp 2. Abdülhamite kadar götürebilirsiniz. Yani Müslümanların halifeleri, yaşantılarıyla İslam'ın dairesinde hareket eden sultanlar İslam ın başı olarak o dönemde hristiyanların yeniliklerini almaktan çekinmiyordu. Hatta bir kısmı bunu canlarıyla ödedi. O halde İSLAM HALİFELERİ MÜSLÜMANLARIN BAŞI OLARAK KAFİRLERDEN BİLE YENİLİKLERİ ALMIŞLAR VE TAASSUP GÖSTERMEMİŞLERDİR. O halde Avrupa için geçerli olan dinden uzaklaşınca gelişme gerçeği İslam için mümkün değildir. Çünkü İslam coğrafyasında halkın ve devletin gücünü emen ruhban sınıfı var olmamıştır. İslamın pratik düşüncesi buna engel olmuştur.

kusura bakma da sen dini özellikle de yahudilik,hıristiyanlık ve islamı salt inanç sistemi sınırlaması içerisine sokmak istersen çok büyük yanılırsın...

siyaset hakkındaki bilgilerini, hatta kuran ayetlerini yorumlamalarını güncellemeni öneririm...

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

[/code Ben laiklik kavramının Jakoben Laiklik şeklinde olmasına karşıyım. Tepeden inmeci ve dini sosyal ve kültürel hayattan silmeye yönelik olan bu anlayış yine hıristiyanlığın kilise bünyesinde halk unsurları üstündeki bezdirici etkisinin br aksiydi. Bu tarihi ve kültürel süreçten geçerek gğünümüz Avrupasının yine laikliği de vbelli aşamalardan geçirerek günümüz laikliğinin oluşmasına rağmen Türkiye bünyesine birden bire jakoben laikliğin dayatılmaya çalışılması bazı siyasal sorunlara sebep olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki laiklik bence Türk insanının bünyesine daha uygun. Sonuçta herkes dini açıdan özgür ve ibadetlerini rahatça yapabiliyor. Selçuklu Sultanı Melikşah devletinde mezhep çatışmaları vuku bulduğunda kendisinin de dahil olduğu mezhebe askerleriyle yardım edip onların zafer kazanmasına yardım etmesi teklif edildiğinde bu teklifi reddetmiş ve mezhep kavgasını önlemek için sözü geçen büyükleri araya koymuş, sonuçta kavga önlenmiştir. Siyaseti dine karıştırmamıştır Melikşah.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kusura bakma da sen dini özellikle de yahudilik,hıristiyanlık ve islamı salt inanç sistemi sınırlaması içerisine sokmak istersen çok büyük yanılırsın...

siyaset hakkındaki bilgilerini, hatta kuran ayetlerini yorumlamalarını güncellemeni öneririm...

Ben zaten islamı salt inanç sistemi olarak ele alıp bu yorumu yapmadım. İslam siyasi, askeri, ekonomik gücü kontrol eder. Osmanlı'da bu böyleydi ve sıkıntılı bir yönetim görünmüyordu ortada.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu dediğin Avrupa şartları için doğru olabilir. Çünkü kiliselerin avrupa daki bilimsel gelişmeye engel olan, engizisyon mahkemeleriyle Ortaçağ avrupasına dehşet salan, feodaliteyi destekleyen ve yaydığı fikirlerle ortaçağ avrupasının karanlıklardan çıkmasını geciktiren yapısı elbette halkın tepkisini çekecek ve kiliseyi tarihe gömmeye azimli bir taraf oluşturacaktı. Bu kesimin din düşmanı olması normaldir çünkü mecburen bunlar kiliseyi devre dışı bırakacaklardı. Fakat aynı dönemde İslam dünyasında bir ruhbanlar sınıfı yoktu. Dinin siyasal hayatı yönettiği ülkelerde ruhban sınıf önemli mali ve idari güçleri ellerinde bulundurur ve zamanı geldiğinde bu gücü kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmez. Osmanlı ve Selçuklu devletlerini ele alalım. Mesela Osmanlı İmparatorluğunda devleti sıkıntıya sokan din adamları değil askerler olmuştur. Yeniliklerin karşısında duranlar ve onu engelleyenler de yeniçeri askerleri olmuştur. Mesela üçüncü selim kendi devrinde büyük yeniliklere imza atmış, ondan sonra gelenler Batıyı örnek alarak yenilikler yapmışlardır. bu devreyi Genç Osman dan başlatıp 2. Abdülhamite kadar götürebilirsiniz. Yani Müslümanların halifeleri, yaşantılarıyla İslam'ın dairesinde hareket eden sultanlar İslam ın başı olarak o dönemde hristiyanların yeniliklerini almaktan çekinmiyordu. Hatta bir kısmı bunu canlarıyla ödedi. O halde İSLAM HALİFELERİ MÜSLÜMANLARIN BAŞI OLARAK KAFİRLERDEN BİLE YENİLİKLERİ ALMIŞLAR VE TAASSUP GÖSTERMEMİŞLERDİR. O halde Avrupa için geçerli olan dinden uzaklaşınca gelişme gerçeği İslam için mümkün değildir. Çünkü İslam coğrafyasında halkın ve devletin gücünü emen ruhban sınıfı var olmamıştır. İslamın pratik düşüncesi buna engel olmuştur.

Ruhban sınıfı yok mu? Bu şeyhler, hacılar, hocalar, imamlar, din adamları falan ne? Bunlar halkın ve devletin gücünü emmiyor mu? Ezbere konuşuyorsun. Söylediğin herşey klişe. Bir İslam ülkesinde bu herifler güçlü olmayacak, devleti ve milleti sömürmeyecek ha, hem de arkalarında senin gibilerden oluşan din uğruna herşeyi yapmaya hazır bir kitle varken?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben zaten islamı salt inanç sistemi olarak ele alıp bu yorumu yapmadım. İslam siyasi, askeri, ekonomik gücü kontrol eder. Osmanlı'da bu böyleydi ve sıkıntılı bir yönetim görünmüyordu ortada.

nasıl sıkıntı görmüyorsun...

ötekileştirme denen kavramı bilmiyor olamazsın...

ortak eşit değerlerde buluşmayan bir sistem nasıl hata vermez..

kaldı ki osmanlı dönemi gayrimüslimlerden alınan vergiler vs..bunun zaten aksini ispatlamaz mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

nasıl sıkıntı görmüyorsun...

ötekileştirme denen kavramı bilmiyor olamazsın...

ortak eşit değerlerde buluşmayan bir sistem nasıl hata vermez..

kaldı ki osmanlı dönemi gayrimüslimlerden alınan vergiler vs..bunun zaten aksini ispatlamaz mı?

Peki gayrimüslimlerden vergi alınması onlara zulmedildiğinin kanıtı mıdır? O halde Türkiye Cumhuriyeti hepimize zulmediyor. Osmanlı müslümanlardan da vergi almış. O zaman onları da gayrimüslim yerine koymuş. Akla mantığa yatkın birşeyler söyleyin. İlköğretim üçüncü sınıfta daha verginin ne olduğu öğretiliyor. Sizin gibi çok okuduğunu iddia eden ateistler nasıl vergi konusunu anlamaz hayret. Demek ki boşuna okuyorsunuz. Bence not alarak, üzerinde düşünerek, önemli ayrıntıların altını çizerek okuyun. Müslüman tavsiyesi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ruhban sınıfı yok mu? Bu şeyhler, hacılar, hocalar, imamlar, din adamları falan ne? Bunlar halkın ve devletin gücünü emmiyor mu? Ezbere konuşuyorsun. Söylediğin herşey klişe. Bir İslam ülkesinde bu herifler güçlü olmayacak, devleti ve milleti sömürmeyecek ha, hem de arkalarında senin gibilerden oluşan din uğruna herşeyi yapmaya hazır bir kitle varken?

He evet öyle bir sınıf var. Bizim sırtımızdan geçiniyorlar. Bizi sömürüyorlar. Devleti onlar yönetiyor. Biz de onlara din adına para veriyoruz. Mesela onlar diyorlar ki: Ey müslimin. Cennette yeni arsalar satılığa çıkarıldı. Bizden tapu almayan cennete giremez. Metrekaresi 1000 tl. Biz 500 metrekare aldık. Şeyhimiz sağolsun. Yerimiz garanti artık. Namaz da kılmıyoruz. Oruç da tutmuyoruz. Bastık parayı aldık.

Yahu sen nasıl bir dünya algısına sahipsin. Hangi memlekette yaşıyorsun. Ciddiye almıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

He evet öyle bir sınıf var. Bizim sırtımızdan geçiniyorlar. Bizi sömürüyorlar. Devleti onlar yönetiyor. Biz de onlara din adına para veriyoruz. Mesela onlar diyorlar ki: Ey müslimin. Cennette yeni arsalar satılığa çıkarıldı. Bizden tapu almayan cennete giremez. Metrekaresi 1000 tl. Biz 500 metrekare aldık. Şeyhimiz sağolsun. Yerimiz garanti artık. Namaz da kılmıyoruz. Oruç da tutmuyoruz. Bastık parayı aldık.

Az bile söylemişsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki gayrimüslimlerden vergi alınması onlara zulmedildiğinin kanıtı mıdır? O halde Türkiye Cumhuriyeti hepimize zulmediyor. Osmanlı müslümanlardan da vergi almış. O zaman onları da gayrimüslim yerine koymuş. Akla mantığa yatkın birşeyler söyleyin. İlköğretim üçüncü sınıfta daha verginin ne olduğu öğretiliyor. Sizin gibi çok okuduğunu iddia eden ateistler nasıl vergi konusunu anlamaz hayret. Demek ki boşuna okuyorsunuz. Bence not alarak, üzerinde düşünerek, önemli ayrıntıların altını çizerek okuyun. Müslüman tavsiyesi.

Peki ya zamanında çokça uygulanan devşirme usulü -ki avrupa'da "kan vergisi" olarak geçer-? Ailelerinden alınıp onlardan ordular, ocaklar kurulan o çocuklar ne olacak? O çocukların din seçme özgürlüğü yoktu. "Zorunlu" müslüman yapılıyorlardı.

Ya, köle pazarları?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski Yunan uygarlığı yok oldu. Senin mantığına göre geri ve ilkel. Mısır uygarlığı yok oldu. Geri ve ilkel. Hatta o piramitler de ne ki? Çölden toplanmış taş yığınları. Bizans ve helenistik uygarlık da yıkıldı. Fenikeliler de. SÜmer babil vs... Yıkılmak o uygarlığın geri olduğunu göstermez. Devri için çok ileri medeniyetler daha sonra yıkılabilir. Hacı yine yanlış çıkarımlarda bulunuyorsun. İslam uygarlığı ise yıkılmamıştır.

Yıkılması bir uygarlığın artık çağa uymadığının en kesin kanıtıdır.

Eski Mısır, Eski Yunan ve diğerleri çağa uyamamış ve yok olmuşlardır.

İslam da çağa uyamamış ve geride sizin gibi cahiller, fakir ve düşkünler, bağnazlar, ahlaksızlar ve teröristler ve palyonçolar bırakarak yok olmak üzeredir. Hatta birçok alanda yok olmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

He evet öyle bir sınıf var. Bizim sırtımızdan geçiniyorlar. Bizi sömürüyorlar. Devleti onlar yönetiyor. Biz de onlara din adına para veriyoruz. Mesela onlar diyorlar ki: Ey müslimin. Cennette yeni arsalar satılığa çıkarıldı. Bizden tapu almayan cennete giremez. Metrekaresi 1000 tl. Biz 500 metrekare aldık. Şeyhimiz sağolsun. Yerimiz garanti artık. Namaz da kılmıyoruz. Oruç da tutmuyoruz. Bastık parayı aldık.

Yahu sen nasıl bir dünya algısına sahipsin. Hangi memlekette yaşıyorsun. Ciddiye almıyorum.

Onlar sizsiniz... Kendinizi onlardan soyutlamaya çalışıyorsunuz ama kimseyi kandıramazsınız.

Sizin İslam verziyonu başa geçerse onlardan farkınız kalmayacaktır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca bilimsel konu her neyse islamın kendi içinde çatışmıyorsa müslüman olan insanlar bilime katkı da elbette bulunabilir.

Ama diyelim ki;

Müslüman bilim adamı üreme üzerine çalışıyor lab'ta çocuğun cinsiyetine ailenin karar verebileği bir şey geliştirmek istiyor ya da kısırlığı giderecek.

İşte o zaman aşağıdaki ayetle çatışır.

Şura 42- Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O,

her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir.

Çünkü bunlar rabbinin isteği ile olmaktadır. Aksini sağlamaya çalışması buna müdahalesi ya da değiştirmeye çalışması onu rabbinin isteği ile çatıştırır. O da araştırmayı bırakır. Yani din onu "sınırlar". Sadece hayatındaki en büyük öncelik olan "dine" göre olaylara yaklaşır, açık fikirlilikle değil. Yani aklında sınırlar ve tabular mevcuttur. Bu da gelişmesini engeller.

Dinler ve kitapları yazıldıkları dönemden uzaklıştıkça gelişme ve bilimden uzaklaşırlar ve yazıldıkları dönemin düşüncesini topluma empoze etmeye çalışırlar. Bu yüzden bilimle ve günümüz gelişmeleri ile çatışırlar.

tarihinde ozgur_dusun tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki gayrimüslimlerden vergi alınması onlara zulmedildiğinin kanıtı mıdır? O halde Türkiye Cumhuriyeti hepimize zulmediyor. Osmanlı müslümanlardan da vergi almış. O zaman onları da gayrimüslim yerine koymuş. Akla mantığa yatkın birşeyler söyleyin. İlköğretim üçüncü sınıfta daha verginin ne olduğu öğretiliyor. Sizin gibi çok okuduğunu iddia eden ateistler nasıl vergi konusunu anlamaz hayret. Demek ki boşuna okuyorsunuz. Bence not alarak, üzerinde düşünerek, önemli ayrıntıların altını çizerek okuyun. Müslüman tavsiyesi.

arkadaşım otla boku karıştırıp üste çıkma çabasıyla yazı yazmıyoruz...

benim okumamı,anlamamı eleştireceğine,

bir zahmet sen kendin açarsın okursun osmanlıda vergi sistemi neymiş, türkiye cumhuriyetinde neymiş diye...(şimdiki vergilendirme sistemi de epey sorunlu olsa da)

islami usullere göre yönetmek neymiş, uluslararası hukuk normlarına göre yasa koymak neymiş vs vs...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...