Jump to content

PC oyunlarından replik alıntıları


Recommended Posts

  • İleti 58
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Assasin's Creed Brotherhood

Ezio Auditore: I thought, I thought I was beyond this. But I'm not... I've waited too long...lost too much! Rest in peace, you bastard...! (Düşündüm, olabildiğimin ötesinde olabileceğimi. Ama değilim...Çok uzun zaman bekledim...çok fazla kaybettim. Huzur içinde yat, seni p.ç kurusu...!)

Rodrigo Borgia: I don't think so! NO!! How is it you resist? I see... Kind of you to bring me the Apple. Now give it here! (Öyle olduğunu sanmıyorum! Hayır! Nasıl böylesine dayanıklısın? Görüyorum... Bana bir tür elma getiriyorsun. Şimdi onu buraya ver!)

Ezio Auditore: Go f*** yourself. (Git kendini becer.)

Rodrigo Borgia: Ahh, always the fighter. Just like your father. Well - rejoice, my child - for you will see him again SOON! You WILL give it to me! (Ahh, daima bir savaşçısın, tıpkı baban gibi. Peki -sevindim, çocuğum- onu yakında tekrar görebilirsin. Hadi onu bana ver, olacak.)

Ezio Auditore: As you wish. (Nasıl istersen.)

Rodrigo Borgia: Fascinating! An impressive power, this. But if you think it's going to save you, you've another thing coming! How long do you think you can keep this up? A clever trick! But useless! No! You will not take this from me... (Büyüleyici! Oldukça etkileyici bir güç bu. Eğer düşünecek olursan, o seni kurtarmak için gidiyor, sana başka bir şey gelebilir. Onu daha ne kadar uzun tutabilirsin? Zekice bir hile. Ama işe yaramaz. Hayır. Bunu benden alamayacaksın...)

Ezio Auditore: It's finished, Rodrigo. Lay down your arms, and I will make sure the end comes swiftly. (Bu iş bitti, Rodrigo. Kollarını indir ve sana hızlı bir son vereceğimden şüphelenme.)

Rodrigo Borgia: Really, Ezio? And would you give up so easily were it the other way around? Why don't we find out! At last! And now to deal with you. (Gerçekten mi, Ezio? Ve bu işin sakince halledilmesi için başka bir yol istemez misin? Neden başka bir yol bulamayalım? Sonunda! Ve şimdi seninle anlaşmalıyız.)

Ezio Auditore: What is this place...? (Nerede?)

Rodrigo Borgia: Open, damn you! OPEN!! (Aç, lanet olası! AÇ!!)

Ezio Auditore: It's over, Rodrigo. No more tricks. No more ancient artifacts. No more weapons. Let us see what you are made of, old man. (Bitti, Rodrigo. Daha fazla hile yok, daha fazla antika, daha fazla silah. Bırak bizi görelim, ne yaptığını, ihtiyar.)

Rodrigo Borgia: Alright, then, if that's how you want to play it. (Pekala, o zaman, madem öyle, nasıl oynamak istersen.)

Ezio Auditore: What do you even want with the Vault, Rodrigo!? (Ne istiyorsun güzel bir mezarlıkla beraber, Rodrigo?)

Rodrigo Borgia: Don't you know what lies within!? Or do you mean to tell me the great and powerful Assassins never figured it out!? (İçeride yatan yalanı bilmiyor musun? Yoksa bana söylemek istediğin, büyük ve güçlü suikastçının asla kavrayamadığı mı?)

Ezio Auditore: Figured what out? (Neyi kavrayamamış?)

Rodrigo Borgia: GOD! It's God that dwells within! (TANRI! O içinde yaşıyor!)

Ezio Auditore: You expect me to believe God lives beneath Il Vaticano? (Benden Tanrının İl Vaticano'nun altında yaşadığına inanmamı mı bekliyorsun?

Rodrigo Borgia: A more logical location than a kingdom on a cloud, don't you think? Surrounded by singing angels and cherubim. Makes for a lovely image, but the truth is far more interesting! (Bulutların üstünde bir krallık daha mantıklı bir yer, öyle değil mi? Etrafı şarkı söyleyen nur yüzlü meleklerle çevrili. İmaj açısından güzel bir görüntü ama gerçek daha da ilginç!)

Ezio Auditore: Let's say I was to believe you; what do you think he'll do when you open that door? (Diyelim ki sana inandım, düşünmüyor musun o zaman kapıyı onun sana niye açmadığını? )

Rodrigo Borgia: I don't care. It's not approval I'm after—only power! (Umursamıyorum. Bu onaylı değil. Ben tek güç değilim.)

Ezio Auditore: And you think he'll give it up!? (Ve onun bunu sana vereceğini düşünüyorsun!?)

Rodrigo Borgia: What lies beyond that wall will not be able to resist the Staff and Apple. They were made for felling gods! (Yalanların ötesinde, o duvara mızrak ve elmayla karşı durmak ne mümkündür. Onlar tanrıyı hissetmek için yaratılmıştır!)

Ezio Auditore: God is supposed to be all-knowing, all-powerful. You think a couple of ancient relics can harm him!? (Tanrı'nın her şeyi bilmesi ve her şeyden güçlü olması gerekir. Sen bu bir çift eski emanetin ona zarar verebileceğini mi düşünüyorsun?)

Rodrigo Borgia: You know nothing, boy. You take your image of the Creator from an ancient book; a book, mind you, written by men! (Hiç bir şey bilmiyorsun, çocuk. Eğer eski kitaptan yaratıcının imajına dair bir şey alacak olursan, bu kitap, sakıncalıdır, erkekler tarafından yazılmış.)

Ezio Auditore: You are the Pope! And yet you dismiss the central text of your faith!? (Sen Papasın! Ve şimdi kutsal metinlere olan inancını reddediyorsun!?)

Rodrigo Borgia: Are you really so naïve!? I became Pope because it gave me access. It gave me power! Do you think I believe a single goddamn word of that ridiculous book!? It's all lies and superstition, just like every other religious tract written over the past ten thousand years! (Gerçekten bu kadar naif misin? Papa oldum çünkü ona ulaşma yetkisi verdi bana. O lanet kitabın tek saçma kelimesine bile inandığımı mı sanıyorsun? Sadece son on bin yılda yazılmış tüm dini sistemler gibi yalanlar ve batılarla dolu.)

Rodrigo Borgia: You can't! You can't! It's my destiny! Mine! I am the prophet! (Yapamazsın. Yapamazsın. Bu benim kaderim! Benim! Ben peygamberim.)

Ezio Auditore: You never were. (Asla peygamber değilsin.)

Rodrigo Borgia: Get it over with, then. (Öyleyse onunla gel.)

Ezio Auditore: ...No. Killing you won't bring my family back... I'm done. Nothing is true, everything is permitted. Rest in peace. (Hayır. Seni öldürmek ailemi geri getirmeyecek...Ben bittim. Hiçbir şey gerçek değildir, her şey olasıdır. Huzur içinde yat.)

tarihinde A.Artaud tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Replikler için sağol. DMC 3 oldukça eski bir oyun bilirsin. Cerberus'un ismini hatırlayamadım, canavar manasında poke'yi kullandım. Yoksa biliyorum, sonra hatta cerberustan üçlü mınçıka gibi, buzlu muzlu bir silah alıyor :D . O oyunda çok dehşet replikler vardı, aklında kalanlar varsa buradan paylaşırsan, sevinirim.

Aynen. Dante'nin soğuk tavırları ve mizah anlayışı çok fena. Buda DMC 3 açılış kısımından;

LADY; You've heard of it, haven't you? The legend of Sparda?

When I was young, my father would tell me stories about it.

Long ago, in ancient times, a demon rebelled against his own

kind for the sake of the human race.

With his sword, he shut the portal to the demonic realm and

sealed the evil entity off from our human world.

But since he was a demon himself, his power was also trapped

on the other side.

I never believed it. I thought it was just a child's fairy

tale.

I discover that the so-called legend wasn't a myth at all.

Sparda existed.

How do I know? Well...

I met the sons of Sparda - Both of them.

Though the same blood of their father flow through their veins,

the two battled each other fiercely like arch enemies.

It seems as if they drive some twisted pleasure from this

brotherly fighting.

But in the end... only one was left standing.

Çeviri; Sen Sparda efsanesini duydun mu? Duymadın mı yoksa? Ben henüz gençken, babam bana bu efsaneyi anlattı. Uzun zaman önce, eski zamanlarda, bir şeytan insan ırkının bir tür iyiliği için kendi ırkına karşı geldi.

O kılıcıyla, şeytanların dünyasından insanların dünyasına açılan geçiti kapattı. Ama kendisi de bir iblis olduğundan onun gücü de diğer tarafta sıkışıp kaldı.

Duyduklarıma asla inanamadım. Bütün bunların sadece çocukça masallar olduğunu düşündüm.

Bütün bunların sözde efsaneler olmadığını keşfettim.

Sparda gerçekten vardı. Nasıl mı biliyorum? Peki...Sparda'nın oğullarıyla tanıştım - Her ikisiyle de. Damarlarında babalarının aynı kanının akmasına rağmen, ikisi de ezili düşmanlar gibi birbirleriyle şiddetle savaşıyorlardı.

Bu kardeş kavgası bazen çocukça oynanan oyunlar gibi görünüyordu, ikisi de bundan büyük zevk duyuyordu sanki. Fakat en sonunda...sadece birisi ayakta kalacaktı.

DMC 3

Vergil: Why isn't this working?! Is there something missing? Must more blood be shed? (Bu şey neden çalışmıyor? Atladığım bir şeyler mi var? Daha fazla kan mı akmalı?)

Dante: You seem to be in a bad mood. (-sırıtarak- Sen kötü bir moda saplanmış gibi görünüyorsun.)

Vergil: Dante.

Dante: So my mother's amulet is the key that unlocks the door to the Demon World. Heh, good plan, Pop. (Öyleyse annemin kolyesi şeytan dünyasına açılan kapının anahtarı. Heh, iyi plan, Babalık.

Vergil: Just the opposite, actually. Originally it was the key to the Demon World but was given to the humans as a gift. (Tam tersine, aslında. Başlangıçta Şeytan dünyasının anahtarı oldu ama sonra insanlara bir hediye olarak verildi.)

Dante: It doesn't matter to me one way or the other. More importantly, I've come all this way. I'm sure you've got time for one more game, right? (Benim için hiç önemi yok, başlangıcının veya sonunda neye dönüştüğünün. Önemli olan, bütün bu yolu katettim. Eminim, bir oyun daha oynamaya zamanın vardır, haksız mıyım?)

Vergil: Why not? After all, we share the same blood. I'll just use more of yours to undo Daddy's little spell. (Neden olmasın? Sonuçta biz aynı kanı paylaşıyoruz. Sadece senden kullanmak için babanın küçük büyülü bir parçasını almalıyım.)

Dante: So, you want a piece of me. Literally. Okay, bro. Come and get it, if you can! (-kılıcının sapına dirseğini dayar- Yani sen benden bir parçamı istiyorsun. Kelimenin tam anlamıyla. Tamam, kardeşim. Eğer bunu yapabileceksen, gel de al.)

DMC 3

Telefon çalar, Dante o meşhur hareketiyle telefonu açar.

Dante: Sorry. Not open for business yet. I haven't even picked a name for this joint and I'm already getting calls. (Üzgünüm. Açılmadık henüz, bu işlerle meşgulüm. -telefonu kapatır- Açılış için daha bir isim bile seçemedim ama hali hazırda telefonlar geliyor.)

Arkham girer içeri.

Dante: You a customer, too? Well, if you need to use the bathroom, help yourself. The toilet's in the back. (Siz de mi müşterisiniz? Pekala, eğer tuvaleti kullanmanız gerekiyorsa, eh, kendinize yardım edin. Tuvalet arka tarafta.)

Arkham: Is your name Dante? Son of Sparda? (İsmin dante, değil mi? Sparda'nın oğlusun?)

Dante: Where did you hear that? (Bunu da nereden duydun?)

Arkham: From your brother. He sent this invitation for you. Please, accept it. (Kardeşinden. Senin için bir davet gönderdi. Lütfen, bunu kabul et.)

Arkham, Dante'nin üzerine bacaklarını uzattı masayı eliyle tutar, havaya fırlatır. Sonra kaybolur.

Dante: Invitation, huh? (Davet, ha?)

Ayağa kalkar, yere düşen pizza paketinden bir dilim pizza alır, tam ağzına götürürken, her yanından iblisler çıkar, ellerindeki orakları Dante'ye rastgele saplarlar. Dante tınmaz, müzik kutusuna doğru gider.

Dante: This party's getting crazy! Let's rock! (Bu parti giderek çılgınlaşıyor. Rock zamanı.)

Müzik kutusunun tuşuna basar, çalışmaz, tekrar tekrar basar çalışmaz. Sonra bir yumruk vurur. Dehşet hareketli bir rock parça çalmaya başlar. İblisleri kılıcı ve silahıyla acayip asortik biçimlerde biçmeye başlar. Hepsini biçer. Sonra kapıya doğru yollanır.

Dante: The end? Don't bet on it! (Bitti mi? Bu kadar mıydı, bittiğini söylemeyin lütfen.)

Dante ofisine göz gezdirir, harap haldedir.

Dante: I can already tell... Looks like this is gonna be one hell of a party! (Hali hazırda söyleyebilirim...Bu cehennem partinin hali bu gibi görünüyor.)

Kapıyı tekmeleyerek kırar, dışarı çıkar. Dışarısı oraklı iblislerle doludur.

Dante: Damn it! You guys totally wrecked my shop! And I haven't even named it yet! You're gonna pay for that! (Lanet olsun. Siz çocuklar dükkanımı harap hale getirdiniz. Ve ben dükkanım için bir isim bile bulamamıştım henüz. Bunu ödeyeceksiniz.)

Kılıcını havaya atar, üstüne kırmızı paltosunu giyer. Kılıcı düşmeden tutar. Sonra hapşırır, dükkan olduğu gibi çöker. Etrafındaki iblislere kılıcının ucunu doğrultarak süzer.

Dante: I hope you all have enough to cover all of this! (Umarım, bütün bunlara karşı kendinizi yeterince savunabilirsiniz.)

Bütün iblisleri biçer.

Dante: It's been nearly a year since we last met. Where does the time go? (Son karşılaşmamızdan bu yana neredeyse 1 yıl geçti. Bu zaman nereye gidiyor?)

Dante sakin ve gülümseyerek, kulenin üstündeki Vergil'e bakar.

Dante: No doubt you've got some fun planned for me. Right, Vergil? (Kuşkusuz, benim için planladığın bazı eğlenceler var. Değil mi, Vergil?)

Adamın sandalyeye oturuşuna, telefonu açışına bakın :D . Çok felaket video izlemeniz şiddetle tavsiye olunur :D .

Çok teşekkürler dostum,ben de zaman buldukça ekleyeceğim buraya :D Dante'ye tapıyorum resmen yav,Danteizm gibi yeni gibi din bile kurabilirim o derece,kendimi Dante olarak çok hayal etmişimdir,dünya üzerindeki gelmiş geçmiş en iyi oyun bence,ve gelecekte de en iyisi olacak,bu oyun benim kalbime taht kurmuş durumda :D Ve bu oyunu tamamıyla tesadüf eseri almıştım ilk pcye,ultimate spidrmani arıyordum :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama 5i acayip bozdular ya,böyle Dante mi olurmuş :( Vergil için oynarım oynarsam,Capcom hayal kırıklığına uğrattı resmen bizi :( DMC taparları olarak şu durumdayız:

http://www.youtube.com/watch?v=3HBzTpddcw0

Çok süper yapmışlar bunu :D Bu da Vergil'li trailerin türkçe alt yazılısı,özlemiştik seni kötü kardeş:

http://www.youtube.com/watch?v=G3PkjRihk0o

Vergil harika ama kurguyu da beğenmedim pek,neyse açıklamalar geldikçe kurgu yerine oturur heralde :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama 5i acayip bozdular ya,böyle Dante mi olurmuş :( Vergil için oynarım oynarsam,Capcom hayal kırıklığına uğrattı resmen bizi :( DMC taparları olarak şu durumdayız:

Benim dünya da iki tane taptığım adam var biri Dante, diğeri Fante ikisine de hayranım :) . İsimleri de birbirine oldukça uyumlu bak, Dante, Fante :) .

Alıntıları beğenmene sevindim. Bana kalırsa DMC 3'ten sonra bok ettiler işi, 4'ü oynayamadım bile aldığıma pişman oldum. Birde DMC'nin animesi var bilirsin, o da çok süper. Bence en iyi Dante karakteri animedeki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Price; There's a clocktower in Hereford where the names of the dead are inscribed. We try to honor their deeds, even as their faces fade from our memory. Those memories are all that's left, when the bastards have taken everything else. He killed Soap. He's gone, Mac.

Çeviri; Ölülerin isimlerinin yazdığı bir saat kulesi var Herefordda. Kahramanlıklarını onurlandırmaya çalışıyoruz, yüzleri hafızamızdan silinse bile. P.çler her şeyi alıp götürdüğünde, o hatıralardır geriye kalan. Soap'u öldürdü. O gitti Mac.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Captain Price; Hey say truth is the first casualty of war. But who defines what's true? Truth is just a matter of perspective. The duty of every soldier is to protect the innocent, and sometimes that means preserving the lie of good and evil—that war isn't just natural selection played out on a grand scale. The only truth I found is that the world we live in is a giant tinderbox. All it takes...is someone to light the match.

Çeviri; Selam söylüyor ki ilk savaşın gerçeği bir tür kaza olduğudur. Ama kim neyin doğru olduğunu bilir ki? Doğru sadece perspektif meselesidir. Ordudaki her askerin görevi masumu korumaktır ve bu bazen iyi ve kötüyü korumak anlamına gelir - bu savaş sadece büyük ölçekte oynanan doğal seçilim oyunu değildir. Bulduğum tek doğru yaşadığımız dünyanın dev bir çıra olmasıdır. Her şey... birinin kibriti çakmasına bakar.

tarihinde A.Artaud tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çeviri; Selam söylüyor ki ilk savaşın gerçeği bir tür kaza olduğudur. Ama kim neyin doğru olduğunu bilir ki? Doğru sadece perspektif meselesidir. Ordudaki her askerin görevi masumu korumaktır ve bu bazen iyi ve kötüyü korumak anlamına gelir - bu savaş sadece büyük ölçekte oynanan doğal seçilim oyunu değildir. Bulduğum tek doğru yaşadığımız dünyanın dev bir çıra olmasıdır. Her şey... birinin kibriti çakmasına bakar.

Daha iyisi şöyle;

Çeviri; De ki hakikat savaşın ilk felaketidir. Ama kim neyin hakikat olduğunu tanımlar ki? Hakikat sadece bir algı sorunudur. Her askerin görevi masumu korumaktır ve bazen bu iyi kötü durumunu korumak anlamına gelir - savaş sadece büyük sahnede oynanan bir doğal seçilim değildir. Bulduğum tek hakikat içinde yaşadığımız dünya dev bir çıradır. Her şey... birinin kibriti çakmasına bakar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Total War Shogun 2: Başlangıcı olan her şeyin, bir sonu olacaktır. (Bunun üzerine rakip şogunluğun bölgesine haritadan kılıcını saplar.)

Rakibin binlerce, onbinlerce olması önemli değil, yapman gereken şey, karşısına geçip hepsini öldürmektir. (Yanılmıyorsam Takeda Shingen-1500'lerde yaşayan Takeda hanedanın lideri)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sergeant Reznov; The rotten cancer of the Fascist Reich ravages Europe like a plague. Their relentless drive into our motherland steals the lives of men, women, and children alike. The arrogance of their leaders is matched only by the brutality of their soldiers. These are the darkest days of the Nazi occupation of Stalingrad.

Çeviri; Avrupayı çürümüş bir yıkımla sardı kanser gibi Faşist Reich. Vatanımızın içine doğru sürdüler acımasızca, erkeklerin, kadınların ve çocukların hayatlarını çaldılar. Onların liderlerinin kibri yalnızca kendi vahşi askerleriyle eşleşir. Stalingraddaki Nazi kuşatmasının kara günleriydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

The men and I had fought through the most bitter of winters on the Eastern Front, but we were no strangers to the cold. Even now, the blood in my veins chills when I think back to the events of that day... Far, far from home...

O adam ve ben doğu cephesinde çarpıştık en acı kışlarda ama biz soğuğa yabancı değildik. Şimdi bile, o gün olanları hatırlıyorum da damarlarımdaki kan titriyor... Uzak, evden uzakta.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Islam hristiyanlik hicbir din uydurulmamis olsaydi o zamam daha fantastik hale getirirdik bu hayati.

Al Muallim:

Nothing is true everything is permitted.

Hicbirsey dogru degildir herseye izin vardir.

tarihinde RedDragon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...