Jump to content

Astronomi ve rüyalar hakkında neler düşünüyorsunuz


Recommended Posts

Merhaba arkadaşlar, lafı dolandırmayacağım başlık zaten sormak istediğim konuları net bir şekilde belirtiyor..

Bana kalırsa, burçlar tamamen saçmalık rüyalar içinde benzer şeyler söyleyebilirim, rüya bilinçaltına bağlı olarak hayallerimizi bize "bükçe" olarak aktarmaktan başka bir şey yapmıyor..

Şimdi, ateist olma yolunda adım atmışken kimi sorunlardan kurtulmalıyım, bu yüzden fikirleriniz benim için değerli..

Teşekkür ederim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

rüyalarda hiç görmediğimiz duymadığımız bilmediğimiz bir şeyi görme imkanı var mıdır acaba?

merak ettim.

yani hiç araba görmemiş afrikanın balta girmemiş ormanlarındaki bir yerli, rüyasında araba görebilir mi?

veya ne bileyim, hiç sarışın bir insan görmemiş biri rüyasında sarışın insan görebilir mi?

hiç sanmıyorum.

bilimadamı değilim, bu konuda çok bilgim de yok, ama bence rüyalar beynimizde birikenlerin bize uykumuzda mizansen olarak yansımasıdır. olmuşun bilinmişin bizim kontrolümüz dışında harmanlanarak beynimizin yaptığı bir jesttir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanmıyorum.Örneğin doğuştan kör olanlar rüyalarında renkleri göremezler.

Ayrıca Astroloji bilim falan değildir,gözleme de dayalı değildir.Ya Astronomi demek istediniz yada bilmiyorsunuz.

Astroloji gök olaylarının insan hayatı üzerine etkilerinin yorumudur ve sallamasyondur.Yukarıdaki videoyu izlerseniz bunun psikolojik yönünü de öğrenebilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Farklı burçlardan 20 kişi seçilmiş ve hepsine haberleri olmadan oğlak burcunun günlük astrolojik tahmini verilmiş ve hepsine kendi burçlarının tahmininin verildiği söylenmiş.Sonra doğru olup olmadığı sorulmuş ve yarısı doğru olduğunu yarısıysa doğru olmadığını söylemiş.Psikolojik şartlanma ve genel tanımlarla ilgili.Psikoloji'de buna Barnum Etkisi deniyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Astroloji ve rüya görme konusunda çok şey bilinmesi gerektiğini biliriz. Her ikisinde de bildiğimiz şeylerin bilmediğimizi sandığımız şeylerden daha az olduğunu biliriz.

Astrolojiyi ve rüya görmeyi hem birbirinden hem de evrenden koparıp her birini bağımsız olarak düşünme biçimimizin yanlış olduğunu bilmediğimizi de biliriz.

Biliriz bilmesine de, neden bildiğimizi bilemeyiz. İşte bu yüzden bazılarımız astrolojiyi ve rüya görmeyi sanat haline getirmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

astroloji (günlük falları saymazsak) mö2500lü yıllarda mezopatamya başlamış ve etkileri tüm dinlere rağmen güçlü bir şekilde devam etmektedir.

bir bilim dalı olarak kabul edilmesi zordur çünkü test etme imkanı pek yok.

richard dawkins ve diğerlerinin yaptığı testler ise çocukça testler. günlük fallar üzerinden veya herkes tarafından kabul gören kişilik özellikleri üzerinden yapılan testler bunlar.

insan vücudu sudan oluşur ve ayın hareketleri okyanus sularında bile gelgitlere neden olur. dolayısıyla insan psikolojisinde de değişikliklere neden olabilir.

bu bir örnekti. şuan yerçekiminin bile nasıl bir kuvvet olduğunu bilmiyoruz nasıl çalıştığını bilmiyoruz. tahmini güç taşıyan parçacıklarımız var elimizde başka birşey yok.

dolayısıyla gezegenlerin birbirini etkilemesi, gezegen üzerinde yaşayan canlıları etkilemesi ihtimal dahilindedir.

açık fikirli birisi olmak istiyorsak astrolojiyi bir çırpıda silemeyiz.

biliyorum olasılıklarla yaşamak zordur ve herşeyi silip kafanın rahat olmasını istiyorsun ama sadece cahiller emin olur. bilgelik arttıkça çok fazla emin olamıyorsun :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Richard Dawkins'in yaptığı testler çocukça değildir.Bu psikolojik olarak açıklanmış bir etkidir ve daha önce bahsettiğim gibi Barnum veya Forer etkisi olarak bilinir.

senemiz 1948, dersimiz psikoloji, hocamız ise b. r. forer. bize geçen derste bir kişilik testi uygulamış, şimdi de teker teker sonuçlarımızı dağıtıyor. titreyen ellerimizle hocamızın bize uzattığı zarfı açıyor ve içinden çıkan şu açıklamayı okuyoruz:

"başkalarının sizi beğenmesine, size hayran olmasına ihtiyaç duyuyorsunuz, ama aynı zamanda kendinize karşı eleştirel olmaya da eğilimlisiniz. kişiliğinizin bazı zayıf yönleri var ama genelde bunları telafi etmeyi başarıyorsunuz. kendi yararınıza çevirebileceğiniz halde kullanmadığınız önemli bir kapasiteye sahipsiniz. dışardan disiplinli ve özgüvenli gözükürken, içten içe kaygılı ve güvensizsiniz. bazen doğru kararı verip vermediğiniz ya da doğru şeyi yapıp yapmadığınız konusunda kafanızda ciddi şüpheler uyanıyor. belli bir miktarda değişiklik ve farklılığı tercih ediyorsunuz; kısıtlamaların, sınırlandırmaların içinde kalmak sizi mutsuz ediyor. bağımsız bir düşünür olmakla gurur duyuyorsunuz ve başkalarının iddialarını tatmin edici kanıt olmadan kabul etmiyorsunuz. ama kendinizi başkalarına açarken çok açık, çok içten olmayı akıllıca bulmuyorsunuz. bazı zamanlar dışadönük, sokulgan ve sosyalsiniz; bazı zamanlarsa içedönük, sakıngan bir kapalı kutu oluyorsunuz. bazı çok gerçekdışı arzularınız var."

hmm...

hocamız şimdi de bizden bu yorumların şahsımıza ne kadar uyduğu konusunda beş üzerinden bir değerlendirmede bulunmamızı istiyor. durup bir nefes düşünmenizi rica edeceğim: siz kaç verirdiniz? şu aşağıdaki baştan sona gereksiz ama işte görsel sanatlara bir katkım olsun diye yarattığım skalada nereye düşerdi görüşünüz?

1__________2__________3__________4__________5

bireysel bazda kaç verdiğinizi hiçbir zaman bilemeyeceğim belki, ama rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu puanlamayı yapanlarınızın ortalaması 4,20 dolaylarında bir şey çıkacaktı. zira o gün forer'ın sınıfında çıkan rakam 4,26'ydı; ilerleyen senelerde bu deney defalarca yinelenecek, sonuç 4,20 etrafında gezip duracaktı hep. oysa, sizin de tahmin edeceğiniz üzere, o gün forer tüm öğrencilerine -bir astroloji sütunundan alınmış- aynı metni vermişti. böyle bir durumda karşımıza çıkan 4,26 gibi bir ortalama, insanların çok genel, hemen hemen herkese uyabilecek sözleri hele hele de biraz övücü bir tondalarsa rahatlıkla salt kendilerine özgüymüş gibi algılamaya eğilimli olduklarını çarpıcı, rahatsız edici bir şekilde gözler önüne seriyordu. bu zaafın sebebi, insanların kendileri hakkında (bilhassa da güzel) bir şeyler duymaya olan kör edici ihtiyaçları, bir nevi wishful thinking, bir biriciklik yanılsaması, nihayetinde de biraz saflık olabilirdi, ama son tahlilde değişmeyen şey, astroloji gibi, grafoloji gibi, falcılık gibi bilimsel olarak objektifliği kanıtlanamamış pekçok alana gösterilen yoğun rağbetin temelinde yatan en güçlü mekanizmalardan birinin bu olduğuydu.

Kaynak http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=1534983

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu sonucun 4.20 civarında çıkması çok normal çünkü ortalama insancıl şeyler içeriyor bir astroloji sütunundan alınma metin. (burada da aslında astrolojinin olamayacağından emin olunduğu içini bunun sorgulanması atlanmış. dediğim gibi emin olmak doğru değil;) )

insanların burçlara rağbet etmesinin sebebi ise bu değil.

direk gözlem yaparak kendileri biliyorlar ki atıyorum boğa burcu erkeği para konularında yetkin, yengeç ve balık duygusallıkla harekt eder, başak detaycı, akrep ihtiraslı, ikizler çalışkan vb.

yani anlatmak istediğim temel özelliklerin tutttuğunu insanlar gördükleri için hala popüler. yoksa dinler gibi bir zorlama yok burçlar konusunda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

insan vücudu sudan oluşur ve ayın hareketleri okyanus sularında bile gelgitlere neden olur. dolayısıyla insan psikolojisinde de değişikliklere neden olabilir.

bu bir örnekti. şuan yerçekiminin bile nasıl bir kuvvet olduğunu bilmiyoruz nasıl çalıştığını bilmiyoruz. tahmini güç taşıyan parçacıklarımız var elimizde başka birşey yok.

dolayısıyla gezegenlerin birbirini etkilemesi, gezegen üzerinde yaşayan canlıları etkilemesi ihtimal dahilindedir.

açık fikirli birisi olmak istiyorsak astrolojiyi bir çırpıda silemeyiz.

İnsan psikolojisi üzeridne sayısız şeyin etkisi vardır. Odaki gazların mikro miktarın da, karşıdaki binanın pencerisnden gözüne yansıyan füneş ışığının açısı da, oturş pozisyonundaki minicik ayrıntıların da etkisi vardır. Ve hatta asla hesaplayamayacağın kadar küçük şeylerin de insan üzerinde etkisi vardır.

Bütün bunlar diğer gezegenlerin insan üzerinde itme-çekme nin yarattığı etki ile aynı sayılabilir.

Gezegenlerin ve yıldızların insan üzerindeki mikro etkileri (eğer varsa) hesaplanıp da öyle ''boğa , aslan'' gibi isimlendirlemeyecek akdar çok ve karmaşıktır ve ''boğa böyledir, aslan şöyledir'' diye en ufak bir kesinlikle konuşulmayacak kadar gözlemden uzaktır.

Kaç tane bilimsel astroloji falı gördün? Bu yüzden astroloji ile ilgilenenlerin hepsi istisnasız saçma sapan başka şeylere de inann insanlardır. Hepsi tuaftır, genelde cadı/büyücü imajlı kaçık kadınlardır. Neden? Çok okumaktan mı bu hale gelmişler sece?

Astroloji absolut mallıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Astroloji absolut mallıktır.

Bir deney yapmak istiyorum. Amacım; Astrolojinin absolut mallık olmadığını göstermektir. Bu bir gösteri deneyidir.

Sevgili Nihil kardeşim; sana üç adet soru soracağım ve daha sonra iki basamaklı bir sayı tahmin etmeni isteyeceğim. Amacım; daha önceden senin tahmin edeceğin iki basamaklı sayıyı tahmin etmektir. Bunun için de Astrolojiyi kullandığımı iddia edeceğim ve bunu Astrolojik aksiyomlarla açıklayacağım.

Bu deneyin sonunda, sen, Astrolojinin absolut bir mallık olmadığını, bu konuda biraz daha düşünülmesi gerektiğini kabul edersen ve bunu foruma yazarsan konuyu kapatacağım. Kabul etmezsen; senin belirleyeceğin bir mahkemede görüşülmek üzere, senin bir sırrını buraya yazacağım; beni mahkemeye verdiğinde ise kanıtlayacağım.

Ne dersin!?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neler oluyor bu millete ya?

Astroloji, rüya, fal, büyü...

Halen daha bunların eski devrin çizgi film, film, roman kurguları olduğunu anlamayanlar varsa lütfen artık anlasınlar.

Eskiden gerçeküstü hikayeler böyle yaratılırdı.

Şimdi ise ışın kılıcı, zaman yolculuğu, vampir, kurt adam, pokemon vb şeyler kullanılıyor...

Aynı şeyler bunlar.

Tek fark zaman.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...