Jump to content

Kuran "Gerçekten" Düşünmeyi emreder mi?


Recommended Posts

Sanırım herkes şu masallardaki konuşan aynayı bilir. Hani sorduğunuz her soruya doğru cevabı veren ayna.

İşte bu aynanın karşısına son derece çirkin, gudubet suratlı bir kadın gelmiş.

-Ayna, ayna, söyle bana, dünyadaki en güzel kadın kim?

Diye sormuş. Ayna:

-Dünyadaki en güzel kadın falan memleketteki filan isimli kadındır, diye cevap verinde bizim gudubet suratlı kadın da yanındaki vazoyu tuttuğu gibi aynaya fırlatıp paramparça etmiş.

Gelelim sadede. Müslümanların ağızlarına sakız ettikleri laflarda birisi de “Kuran düşünmeyi emreder” lafıdır. Bakalım gerçekten öyle mi?

Sahne 1:

Muhammed yanında adamları olduğu halde bir grup putperesti toplamış, İslam’ı ve kendisinin Allah denen bir tanrı tarafından elçi seçildiğini anlatıyor. Konuşmasını bitirdikten sonra gruba soruyor:

-Evet, ne diyorsunuz? İyice düşünüp taşındınız mı? Kararınız nedir?

Adamlardan birisi:

-Ben bu lafları daha önce de duymuştum , bunlar eskilerin masalları, der.

Muhammed’de içinden “Kahrolası, nasıl da düşündü?” diye geçirerek adamlarına döner ve

-Vurun şu zındığın kafasını, der.

Adamlardan birisi hemen kılıcını çekip adamın kafasını gövdesinden ayırır. Muhammed boğazını temizleyerek tekrar gruba döner ve

-Evet arkadaşlar, kararınız nedir? Der. İtiraz eden adamın akıbetini gören diğerleri de hep bir ağızdan “Allah birdir, Muhammed’de onun elçisidir” diye bağırırlar. Muhammed mutludur, bir grup putpereste daha tebliğini yapmıştır.

Bu sahne kurguydu. Ama aşağıdaki sahne Kuran’dan alınmıştır:

Sahne 2:

Müdessir Suresi:

11 Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12,13 Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14 Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

15 Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.3

16 Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17 Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18 Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19 Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20 Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21 Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

22 Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23,24 Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

25 “Bu, ancak insan sözüdür.”

26 Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

İşte Kuran'ın emrettiği düşünme tarzı budur, Kuran'ı onayladığın sürece düşünen kişisindir, onaylamazsan akılsız, zalim, kafir, hayvanlardan daha aşağı biri olursun, cehenneme de tek yönlü bir bilet kesiliverir senin için.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 41
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

"Düşünen insan cehenneme gider."

İşte Allah'ın adaleti.

Düşünmek için soru sormak lazım, soru sordun mu da kafir oluyorsun. Dolayısıyla Müslüman olan gerçekten düşünürse ..... gideceği yer bellidir.

Maide 101- Ey iman sahipleri! Size açıklandığında canınızı sıkacak şeylerle ilgili soru sormayın. Kur'an indirilmekte iken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan vazgeçmiştir. Allah Gafûr'dur, Halîm'dir.

Maide 102- Sizden önceki bir toplum da onları sormuştu; sonra tutup hepsini inkâr ettiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Müdessir Suresi:

11 Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12,13 Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14 Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

15 Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.3

16 Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17 Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18 Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19 Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20 Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21 Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

22 Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23,24 Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

25 “Bu, ancak insan sözüdür.”

26 Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müdessir Suresi:

11 Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12,13 Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14 Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

15 Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.3

16 Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17 Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18 Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19 Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20 Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21 Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

22 Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23,24 Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

25 “Bu, ancak insan sözüdür.”

26 Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

Bir ifadenin altını çizince cevap vermiş olmuyorsun. O altını çizdiğin yargı, Muhammed'in yargısı, kendisine inanmayanları kibirle suçluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müdessir Suresi:

11 Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12,13 Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14 Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

15 Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.3

16 Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17 Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18 Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19 Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20 Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21 Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

22 Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23,24 Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

25 “Bu, ancak insan sözüdür.”

26 Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

İşte Kuran'ın emrettiği düşünme tarzı budur, Kuran'ı onayladığın sürece düşünen kişisindir, onaylamazsan akılsız, zalim, kafir, hayvanlardan daha aşağı biri olursun, cehenneme de tek yönlü bir bilet kesiliverir senin için.

Surenin adını yanlış yazmış olmanızın ve belirli ayetleri seçmiş olmanızın anlamı üzerine kafa yormaktan çok bu ayetlerin "aç gözlülüğün insanın kendine ve dünyaya zarar verdiğini fark etmesi için" bir mesaj olduğunu düşünüyorum. İşin ilginç tarafı bu ve buna benzer mesajları tanrı değil insan bile söylese, "insan ziyandadır." Şu dünyanın haline bakın! Nice filozoflar, nice sanatçılar, nice yaşadıklarımız...bırakın tanrıyı , insanın ta kendisinin bile söylemesi yetmiyor.

Bazen, "Kutsal metinlerdeki ayetler yerine "Proxima Centauri" den gelen mesajlar olsaydı ne olurdu acaba?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum. O zaman da sevgili insanlar "Bunlar insan değil, ne anlarlar insanların halinden?" der, geçerdi sanırım.

Kutsal metinlerdeki mesajların kökeninin insanın kendisi olduğunu düşünüyorsanız, onların en eski atasal öğütler olduğunu da fark etmelisiniz. Yani, yukarıdaki ayetler, insan tarafından yazılmış olsa bile anlamlı ve üzerinde düşünülmeye değer ayetlerdir. Ben bu ayetlerde ritim, uyum, fonetik etkiler gibi pek çok biçimsel güzellikler gördüğüm gibi insanın iç güdülerine, hayvansal dürtülerine vs. yapılan pek çok düşünsel göndermeler de görüyorum.

Bunları bütün ayetlerde görmüyorum/göremiyorum. Görmediğim/göremediğim için bütün ayetlere "tu kaka" demiyorum ama... Tonlarca ayet içinde hiç mi insani (!?) olanı yok!? Hiç bir ayetin insanlık durumumuz için öğütsel bir değeri yok mu? Topu değersiz, Ortaçağ kalıntıları mı?

Ben okuduğum her kitaptan, tanıştığım her insandan bir şeyler öğreniyorum. Biliyorum, bu bir ayet değil ama ;) siz de öyle yapın (...)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırım herkes şu masallardaki konuşan aynayı bilir. Hani sorduğunuz her soruya doğru cevabı veren ayna.

İşte bu aynanın karşısına son derece çirkin, gudubet suratlı bir kadın gelmiş.

-Ayna, ayna, söyle bana, dünyadaki en güzel kadın kim?

Diye sormuş. Ayna:

-Dünyadaki en güzel kadın falan memleketteki filan isimli kadındır, diye cevap verinde bizim gudubet suratlı kadın da yanındaki vazoyu tuttuğu gibi aynaya fırlatıp paramparça etmiş.

Gelelim sadede. Müslümanların ağızlarına sakız ettikleri laflarda birisi de “Kuran düşünmeyi emreder” lafıdır. Bakalım gerçekten öyle mi?

Sahne 1:

Muhammed yanında adamları olduğu halde bir grup putperesti toplamış, İslam’ı ve kendisinin Allah denen bir tanrı tarafından elçi seçildiğini anlatıyor. Konuşmasını bitirdikten sonra gruba soruyor:

-Evet, ne diyorsunuz? İyice düşünüp taşındınız mı? Kararınız nedir?

Adamlardan birisi:

-Ben bu lafları daha önce de duymuştum , bunlar eskilerin masalları, der.

Muhammed’de içinden “Kahrolası, nasıl da düşündü?” diye geçirerek adamlarına döner ve

-Vurun şu zındığın kafasını, der.

Adamlardan birisi hemen kılıcını çekip adamın kafasını gövdesinden ayırır. Muhammed boğazını temizleyerek tekrar gruba döner ve

-Evet arkadaşlar, kararınız nedir? Der. İtiraz eden adamın akıbetini gören diğerleri de hep bir ağızdan “Allah birdir, Muhammed’de onun elçisidir” diye bağırırlar. Muhammed mutludur, bir grup putpereste daha tebliğini yapmıştır.

Bu sahne kurguydu. Ama aşağıdaki sahne Kuran’dan alınmıştır:

Sahne 2:

Müdessir Suresi:

11 Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12,13 Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14 Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

15 Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.3

16 Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17 Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18 Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19 Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20 Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21 Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

22 Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23,24 Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

25 “Bu, ancak insan sözüdür.”

26 Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

İşte Kuran'ın emrettiği düşünme tarzı budur, Kuran'ı onayladığın sürece düşünen kişisindir, onaylamazsan akılsız, zalim, kafir, hayvanlardan daha aşağı biri olursun, cehenneme de tek yönlü bir bilet kesiliverir senin için.

Herkese,

Bu bolca mal ve oğul verdiği kim?

Bilen var mı?

Gurabi'ye

Bu arada yarısında kavimleri nasıl katlettiğini yarım yaramalak anlatan, kalan yarısının yarısında da kimlere nasıl ve niçin şiddet uygulanacağını anlatan, kalanın da yarısında dünyanın oluşumu ve yaratılış konusunda zırva derecesinde bilgi veren (son kalan kısma hiç girmiyorum) bir kitabın da kul yapımı olduğunu söyleyip himmet arayanları, bir de üstüne ukalalık yapanları da görmemizi gördüyoruz ya. Daha ne diyim?

Kardeşim sen biraz samimi isen bu kul yapımı olduğunu söylediğin fakat içinde himmet aradığın kitap yüzünden 1400 yıldır işlenen suçları bir söylesene

tarihinde katalan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gurabi'ye

Kardeşim sen biraz samimi isen bu kul yapımı olduğunu söylediğin fakat içinde himmet aradığın kitap yüzünden 1400 yıldır işlenen suçları bir söylesene

İnanmayanların öldürülmesi, işkenceler yapılması, düşüncesini açıklayanların afaroz edilmesi, cihat adına yapılan bir ton korkunç olay...Hangi birini yazayım?

"Yazılmasaydı daha iyi olurdu." demek istiyorsunuz sanırım.

"Yazılmasından sonra da insanların suç işleme oranlarında büyük bir yükselme olmuş, bütün suçların kaynağı haline gelmiş." demek istemiyorsunuz sanırım. Yasalara rağmen işlenen suçları düşündüğümüzde, din dışı kaynakların, kuralların, yasaların varlığına rağmen suç işlenmeye devam edildiğini düşündüğümüzde suçların son 1400 yıllık geçmişle ilişkisini nasıl kuracağız?

Ortaçağ'daki cadı avcılığının, Azteklerin yok edilmesinin, İskenderiye kitaplığının yakılmasının vb. nin nedeni Kuran mı? Bence, siz "dini" suçlamalısınız. Peki bu durumda ; "Suçların kaynağının dinin kendisi olduğunu" nasıl kanıtlayacaksınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu adamlar Kurana kanıttır.

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar aslında seni yalanlamıyorlar, fakat, o zalimler Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar. ENAM 33

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar. Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar. Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar. (Saffat Suresi, 12-14)

Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkar edenler ise, "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara Suresi, 26)

Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azapla müjdele. Ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman, alay konusu edinir. İşte onlar için aşağılatıcı bir azap vardır. (Casiye Suresi, 8-9)

Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır. (Maide Suresi, 58)

O kimse ki, anne ve babasına: "Öf size, benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni (diriltilip) çıkarılacağımla mı tehdit ediyorsunuz?" dedi. O ikisi (anne ve babası) ise Allah'a yakararak: "Yazıklar sana, iman et, şüphesiz Allah'ın va'di haktır." (derler; fakat) O: "Bu, geçmişlerin masallarından başkası değildir" der. (Ahkaf Suresi, 17)

Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"

De ki: "İster taş olun, ister demir."

"Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında." (İsra Suresi, 49-51)

İnsan, bizim kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmüyor mu? Şimdi o, apaçık bir düşman kesilmiştir. Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?" De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir." (Yasin Suresi, 77-79)

Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kuran'la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah'tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfre saptıklarından dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azap vardır. (En'am Suresi, 70)

ATEİSTLER OLMASA BU AYETLER HAVADA KALIRDI. Şuraya baksana masal diyorlar ve ayette bu aynen geçiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanmayanların öldürülmesi, işkenceler yapılması, düşüncesini açıklayanların afaroz edilmesi, cihat adına yapılan bir ton korkunç olay...Hangi birini yazayım?

"Yazılmasaydı daha iyi olurdu." demek istiyorsunuz sanırım.

"Yazılmasından sonra da insanların suç işleme oranlarında büyük bir yükselme olmuş, bütün suçların kaynağı haline gelmiş." demek istemiyorsunuz sanırım. Yasalara rağmen işlenen suçları düşündüğümüzde, din dışı kaynakların, kuralların, yasaların varlığına rağmen suç işlenmeye devam edildiğini düşündüğümüzde suçların son 1400 yıllık geçmişle ilişkisini nasıl kuracağız?

Ortaçağ'daki cadı avcılığının, Azteklerin yok edilmesinin, İskenderiye kitaplığının yakılmasının vb. nin nedeni Kuran mı? Bence, siz "dini" suçlamalısınız. Peki bu durumda ; "Suçların kaynağının dinin kendisi olduğunu" nasıl kanıtlayacaksınız?

Ben dini değil dinleri suçluyorum. Üstelik de bunu suçlu oldukları alanda yapıyorum. Sanırım dünyadaki her türlü kötülüğün kaynağının dinler olduğunu iddia edecek kadar salak biri olmadığımı öngerecek kadar dünya görmüşlüğünüz vardır.

Yine de çocukça açıklamalar yapmak zorunda kalıyorum, buyurun biraz daha devam edeyim;

1)Dinler bugün ortadan kalksa kısa vadede hiçbir şey daha iyi olmaz

2)1000 yılların tortusunun kazınması kolay olmaz

3)Orta ve uzun vadede insanlık için çok daha iyi olur

4)"Dinsizler müslümanlardan iyidir" diye genelleme yapılamaz

5)İnsanlık varolduğundan beri hiç din olmasaydı da geçmişte de bugün kötüler ve zulümler olacaktı

6)Yarın dinler ortadan kalktığında da kötüler ve zulümler olacak

7)Sadece aklı ve vicdanını kullanan insan sayısı artar, din sebebiyle yapılan zulümlerden yoksun kalırız

8)Her türlü yapılanma (kurallar, yasalar, gelenekler, devletler, değerler vb) olabildiğince akla dayalı olarak bilginin ışığında kurulur.

Daha çok yazılabilir ama yeterli sanırım. Bu tür cevaplar yazmak beni üzüyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Surenin adını yanlış yazmış olmanızın ve belirli ayetleri seçmiş olmanızın anlamı üzerine kafa yormaktan çok bu ayetlerin "aç gözlülüğün insanın kendine ve dünyaya zarar verdiğini fark etmesi için" bir mesaj olduğunu düşünüyorum. İşin ilginç tarafı bu ve buna benzer mesajları tanrı değil insan bile söylese, "insan ziyandadır." Şu dünyanın haline bakın! Nice filozoflar, nice sanatçılar, nice yaşadıklarımız...bırakın tanrıyı , insanın ta kendisinin bile söylemesi yetmiyor.

Surenin adı çok önemliydi de sanki, ha müdessir, ha muddessir.

Tabii ki belirli ayetleri seçeceğim anlatacağımı anlatmak için, yok gereksiz bir sürü ayeti ekleyip çorba mı edeyim yazıyı?

Bazen, "Kutsal metinlerdeki ayetler yerine "Proxima Centauri" den gelen mesajlar olsaydı ne olurdu acaba?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum. O zaman da sevgili insanlar "Bunlar insan değil, ne anlarlar insanların halinden?" der, geçerdi sanırım.

Kafandan birşeyler kurup kendi kendine sonuca ulaşıyorsun. Herkes senin gibi yukardan gönderildiğine inanmıyor bu kutsal dediğin zırvaların. İçeriğine bakıyor.

Kutsal metinlerdeki mesajların kökeninin insanın kendisi olduğunu düşünüyorsanız, onların en eski atasal öğütler olduğunu da fark etmelisiniz. Yani, yukarıdaki ayetler, insan tarafından yazılmış olsa bile anlamlı ve üzerinde düşünülmeye değer ayetlerdir. Ben bu ayetlerde ritim, uyum, fonetik etkiler gibi pek çok biçimsel güzellikler gördüğüm gibi insanın iç güdülerine, hayvansal dürtülerine vs. yapılan pek çok düşünsel göndermeler de görüyorum.

Din uyuşturucusunu çekince insanın böyle hayaller görmesi normaldir. O ayetlerin tek değeri, bir zamanlar ve hala insanları nasıl masallarla kandırdıklarının kanıtı olmalarıdır. İçerik olarak ise sadece çöpten ibarettir. İnsanlara hiç faydası dokunmaması bir yana, zararları saymakla bitmez.

Bunları bütün ayetlerde görmüyorum/göremiyorum. Görmediğim/göremediğim için bütün ayetlere "tu kaka" demiyorum ama... Tonlarca ayet içinde hiç mi insani (!?) olanı yok!? Hiç bir ayetin insanlık durumumuz için öğütsel bir değeri yok mu? Topu değersiz, Ortaçağ kalıntıları mı?

Ben okuduğum her kitaptan, tanıştığım her insandan bir şeyler öğreniyorum. Biliyorum, bu bir ayet değil ama ;) siz de öyle yapın (...)

Öyle seçmece yok, ya hepsine sahip çıkacaksın, ya da hiç birine. Öyle içinde 2-3 tane sağlam meyva var diye bir çuval çürük meyvayı insanlara kakayamazsın. Senin gibilere sahtekar satıcı derler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu adamlar Kurana kanıttır.

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar aslında seni yalanlamıyorlar, fakat, o zalimler Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar. ENAM 33

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar. Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar. Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar. (Saffat Suresi, 12-14)

Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkar edenler ise, "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara Suresi, 26)

Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azapla müjdele. Ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman, alay konusu edinir. İşte onlar için aşağılatıcı bir azap vardır. (Casiye Suresi, 8-9)

Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır. (Maide Suresi, 58)

O kimse ki, anne ve babasına: "Öf size, benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni (diriltilip) çıkarılacağımla mı tehdit ediyorsunuz?" dedi. O ikisi (anne ve babası) ise Allah'a yakararak: "Yazıklar sana, iman et, şüphesiz Allah'ın va'di haktır." (derler; fakat) O: "Bu, geçmişlerin masallarından başkası değildir" der. (Ahkaf Suresi, 17)

Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"

De ki: "İster taş olun, ister demir."

"Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında." (İsra Suresi, 49-51)

İnsan, bizim kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmüyor mu? Şimdi o, apaçık bir düşman kesilmiştir. Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?" De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir." (Yasin Suresi, 77-79)

Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kuran'la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah'tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfre saptıklarından dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azap vardır. (En'am Suresi, 70)

ATEİSTLER OLMASA BU AYETLER HAVADA KALIRDI. Şuraya baksana masal diyorlar ve ayette bu aynen geçiyor.

Konu hakkında yorum yapmak yerine bir sürü zırva yazmakla sadece dikkatleri dağıtmaya çalışıyorsun. Geç bu kokmuş taktikleri. Konu Kuran'ın düşünen insanlara nasıl yaklaştığı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Düşünen insana göre değişiri. Düşünen kişi aptalsa aptalca şeyler bulur. Akıllı ise doğruyu bulur. Sen aptal olmadığından eminsen ben aptalım. Bunun tam tersi de olması muhtemel. Ama 1400 yıldır, sayınız dünya nufusuna oranla yüzde 5 bile ulaşamamış ise bize aptal demeniz, deliler hastahanesindekilerin dışardakileri deli görmesine benzer.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Düşünen insana göre değişiri. Düşünen kişi aptalsa aptalca şeyler bulur. Akıllı ise doğruyu bulur. Sen aptal olmadığından eminsen ben aptalım. Bunun tam tersi de olması muhtemel. Ama 1400 yıldır, sayınız dünya nufusuna oranla yüzde 5 bile ulaşamamış ise bize aptal demeniz, deliler hastahanesindekilerin dışardakileri deli görmesine benzer.

Cogunlugu aptallar olusturur,akillilarda onlari yönetir :excl:
Link to post
Sitelerde Paylaş

Düşünen insana göre değişiri. Düşünen kişi aptalsa aptalca şeyler bulur. Akıllı ise doğruyu bulur. Sen aptal olmadığından eminsen ben aptalım. Bunun tam tersi de olması muhtemel. Ama 1400 yıldır, sayınız dünya nufusuna oranla yüzde 5 bile ulaşamamış ise bize aptal demeniz, deliler hastahanesindekilerin dışardakileri deli görmesine benzer.

Farzedelim ki, o düşünen kişi aptal olsun. Aptal diye cehenneme atıp orada yakarak keyifle seyretmek mi lazım?

Ayrıca bir dinin takipçilerinin çok olması, o insanları olduğundan daha akıllı yapmaz, sadece iyi bir sürü elemanı yapar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...