Jump to content

Şehitlik Zırvası


Recommended Posts

  • İleti 114
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Demagoji yapıyorsunuz.Elbise giymek ile din bir mi?

İnsan elbisesiz yaşayamaz ama dinsiz yaşayabilir.Müziğin insan sağlığına o kadar faydası varken haram olması beni hiç şaşırtmadı.Ben Kemalizm'i öğretin mi dedim?

Çocukların mümkün olduğu kadar tarafsız yetiştirilmesinden yanayım.Çocuklar birini taklit etmemeli.Özgün olmalı.Onların hayal gücünü din ile veya başka birşey ile sınırlamamalıyız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

eyvahcübbeli, ''Amerika, şeriat getirmek için Türkiye'ye savaş açsa, Amerikan tarafında savaşırım'' diyor.

Akp zihniyeti.

Bunlara ''İngiltere şeriatı koruyacak, Kemalistler dinsizdir diye fetva dağıtan şeyhülislamların torunları''

deyince de kızıyorlar. :)

İşte beyin olmayınca.Üstelik hem İngilizlerle kankaydılar hem kuvayı milliyecilere iftira atıyorlar.Madem İngilizler bizleri destekledi niye şeriat gelmedi diyoruz tık yok .Cüppelinin beyinli biri olduğunu sanırdım ben de. .))))))

Link to post
Sitelerde Paylaş

şehitliğin yüceltildiği toplumlar seçilmiştir...

yani bireyleri gerektiğinde sürüsü için seve seve can verebilecek durumda olan sürüler öyle olmayan sürüleri ergeç elemişlerdir...

böylece bireylerinde kahramanlık fedakarlık cesaret şehitlik sevgisi gibi özelliklerin kodlanmış olduğu toplumlar kalmış artık geriye...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İmamı Azam buyuruyor ki, hangi memlekette kısa sürede olsa şeriat nizamı hüküm sürmüşse orası darul islamdır.

Bu genelleme her zaman geçerli midir ki? İspanya'da da 400 sene Endülüs Emevi devleti hüküm sürdü. O zamanlar şeriat vardı ama şimdiki halkın çoğunluğu hristiyan.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 years later...

Dünyanın en adaletsiz askerlik sistemi Türkiye'de uygulanıyor.
8 lira er maaşı alarak 2500 lira maaş alan astsubay üstçavuş komutanımdan daha fazla çalışırdım.
Bir de askerde, kışlaya ilk girdiğimizde, özel hayat sigortasına benzeyen,
ölürsek ailelerimize tazminat vereceklerine dair belge imzalatıyorlardı.
Ama askeri er maaşı 8 lirayı bizden alarak yapıyordu bunu.
Yarı milliyetçi bir adamdım askerden önce...
Askerden sonra bütün devletlerin yıkılmasından yana yarı sosyalist birisi oldum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anadolu gibi, kıtaların köprüsü ve dünyanın en stratejik kilit noktasına sahip bir konuma yerleşirsen, burada rahat kalamazsın. Burada yeri gelir İsrail gibi kadınları da askere almak zorunda bile kalabilirsin. Bu ülkede liseler boşaldı, çocuklar cepheye koştu yeri geldi! Kadınlar cepheye mühimmat taşımak zorunda kaldı! Genç kızlar çeyizlik örmeyi bırakıp geceler boyu mermi doldurdu sabahlara kadar! Atatürk'ün yarattığı "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesi ve laiklik, arapların pis işlerine hiç karışmama, ne bot yerlerse yesinler siyaseti sayesinde rahat yüzü gördünüz ve bu rahat hepinize, ama hepinize battı. Müslümünden sosyalistine, liberaline, milliyetçisine, daha ne varsa hepinize bu rahat battı.

Bu rahat size fazla geldi ve kaşındınız. Sizi kaşıyacaklar, merak etmeyin. Hazırlıklar o yönde...

Siz kendinizi okunmuş şerbetli sanıyorsunuz, "Biz Yugoslavya gibi, Irak gibi, Suriye gibi olmayız bir Türküz, Türke bişey olmaz" diyorsunuz... Görürsünüz olur muymuş olmaz mıymış, şerbet okumak işe yarıyor muymuş yaramıyor muymuş...

Bu iç savaş provaları boşuna yapılmıyor. Önce güneydoğuda iç savaş provaları yapıldı, sonra cemaat kullanılarak. Bu provalar boşuna mı yapıldı, hangi darbede askerle polis, askerle asker, halkla asker çatıştı, birbirini öldürdü, hangi salak darbede helikopter, uçak yere ateş açtı bomba attı diye hiç düşündünüz mü... Bu açılım numarası tezgahlanmadan önce hiç terör örgütü mevzi savundu mu, kentler kuşatılıp harabeye döndü mü diye bir kere düşündünüz mü... "Ülen bu şimdi güya savaşıyoruz dediğimiz işitçileri biz silahlandırmadık, biz beslemedik, biz para vermedik, biz silah vermedik, kevgire dönen sınırlarımızdan biz geçirmedik mi" diye düşünen kaç kişi var içinizde?

Düşünseniz bu hallerde olmazdınız zaten...

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Şehitlik" temelde ganimet savaşlarına teşvik etmek için arap liderler tarafından ortaya atılmış bir kavram.

(Daha doğrusu bir çeşit rüşvet)

Böyle bir kavram olmasaydı, zaten insanlığa faydalı birşey için hayatını feda edenler yine onore edilecekti. 

O yüzden aslında gereksiz bir kavramdır.

Diğer taraftan bir şehit olayı varsa, bunun gereksiz bir tanım olduğunu söylemek de çok sakıncalı olabilir.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işin kötüsü, şehit kavramını karşılayacak alternatif bir sözcüğün bulunmaması. Diyelim bir kişi toplumun zarar görmesini önlemek için kendini feda etti. Böyle durumlar olabilir. Buna şehitten başka bir isim veya sıfat bulamıyoruz. Yani ne bileyim, bir cani diyelim bir okula girdi, önüne çıkan herkese ateş etmeye başladı. Herkes kaçışırken bir cesur kişi bunun üstüne atladı ve onu etkisiz hale getirdi ama kendi de yaralandı. Şimdi buna yaralı kurtulursa gazi, kurtulamazsa şehit demek durumundayız. Böyle bir erdemi karşılıksız bırakamayız. 

Türkler bu durumları karşılayan sözcükler mutlaka kullanmış olmalılar, ama unutulmuş, bilmiyoruz. Bulup çıkarsak da nasıl tekrar benimsenecek. Böyle çok kavram var, Arapçası benimsenmiş, eskisi unutulup gitmiş. Öyle ki bazı eski Türkçe sözcükler kulağımıza çok yabancı geliyor. Bu önemli bir sorun ama çözümü de çok zor. Yüzyıllar boyu bir yabancı kültürü benimsersen kendi özün böyle yabancı geliyor.

Bu soruna kökten bir çözüm yok. Olacağını da sanmıyorum. Türkçe çok fazla Arapça ile iç içe girmiş. Dinden kurtulmak mümkün ama dilden... Olanaksız...

Tek çare bu gibi kavramları dini olmaktan çıkarıp laikleştirmek. Örneğin şehit gören demek. Yani mükafatını gören. Şahit ile aynı kökten. Arapçanın böyle bir avantajı var. Kelime türetmeye çok uygun. Arapçaya dil bilimciler büklümlü dil diyorlar. Büke büke bir kelimeyi elli farklı şekle sokabiliyorsun. 

Şimdi, kendini feda eden kişinin yakınları onore ediliyor, yani mükafatını görüyor. Ölü bir şey göremez ama yakınları onun yerine görüyor gibi biraz karmaşık bir durum ama bu şekilde tanımlamaktan başka çare yok. Bu kavramı bir şekilde laikleştirmek gerekiyor. Buna başka alternatif sözcük bulamıyorsak, elimizden gelen bu. 

Bulmaya buluruz da, tutmaz. "Verili" desek örneğin, yani mükafatı toplum tarafından verilmiş, bunun "gören" anlamına gelen şehit'e göre geri kalır yanı yok ama benimsenmez. Neredeyse bin yıllık şehit'i değiştirmenin bir yolu yok. Bu sözcükte hiç bir keramet yok, bildiğin gören demek. Ama kavram kelimenin çok önüne geçmiş, kelimenin lügat anlamını yutmuş. Lügat anlamı kimsenin aklına gelmiyor. Kavramlar böyle oluşur zaten, lügat anlamını çok aşan bir kimlik kazanarak bir kavrama dönüşür. Bu yüzyıllar süren bir kavramsal evrim. Pat diye değiştiremezsiniz.

Laiklik zaten dini yok etmek değil, işlerimizi dini olmaktan çıkarıp dünyevileştirmek. Din yine baki... Ama etkisiz eleman... Şunun gibi; ezan okunur, okunmaz değil, okumak yasaklanmaz ama kimseyi rahatsız etmeden okunur. Laisizm böyle bir şey yani, yasakçı değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 9 months later...

Önümüzdeki yeni dönem öğretim müfredatından evrimi kaldırıp şeriati yerleştirmelerinin bir nedeni de bu şehitlik algısının müslümanlara hoş gözükmesini aşılamaktır. AKP hükümeti, ışid temizlendikten sonra Suriye'yi ilhak etmeyi düşündükleri için şehit olmayı kucaklayacak askerlere ihtiyaç var. Aykut Erdoğdu'nun söylediği "Şehit babası karaktersiz baba değildir, acılı babadır. Karaktersiz baba, evindeki rüşveti oğluna sıfırlatan babadır" lafı cuk diye oturmuş bu arada.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...