Jump to content

Çarpıtılan bir ayet : İncil'de Muhammed'in adı geçer


Recommended Posts

Kuran'a göre Allah'ın sözü olan Tevrat ve İncil'in değişmediğini kabul etmekte zorlanan müslüman arkadaşları gerçeği göstermek ayrıca "Muhammed'in isminin İncil'de geçtiği" iddiasını dayandırdıkları Saff 6 ayetini nasıl çarpıttıklarını görmek için bu başlığı açtım.

Allah'ın aşağıdaki ayette, Muhammed'in adının İncil'de geçtiği yönünde bir iddiası yoktur. Allah'ın tek iddiası, İsa'nın İsrailoğullarına benden sonra Ahmet isimli bir peygamberin geleceğini, söylediğidir.

Kuran'da Allah'ın iddialarını teyit için Hristiyan ve Yahudilere sık sık elinizdeki Tevrat'ı, İncil'i açıp bakın dediği bilinir eğer bu iddia da İncil'de yazıyor olsa yine böyle derdi. Özellikle dememiş çünkü İncil'de böyşe birşey yazmadığını Allah/Muhammed bile biliyormuş. İtirazlar samimiyetle ve sabırla yanıtlanır, kontrolünüzü kaybetmeyin lütfen

Saff 6- Meryem oğlu İsa'nın da şöyle dediğini hatırla: "Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim. Benden önce Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmet adında bir elçiyi müjdeleyici olarak gönderildim." Fakat İsa'nın müjdelediği elçi onlara apaçık deliller getirdiğinde: "Bu, katıksız bir büyüdür!" dediler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 52
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

yuhanna 16: 13 Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.14 O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek.

hz isa diyor ki birisi gelecek kendiliğinden konuşmayacak ve duyduklarını söyleyecek bir insan (vahiy) duyacak ve onu aynen insanlara iletecek (tıpkı Kur'an) ve hz isa yı övecek (tıpkı Kur'an). bir de gerçeğin ruhu diyor yani spirit of truth.incilde bu kelime peygamberler için kullanılmıştır.

hadi atayizler bunu da açıklayın

Link to post
Sitelerde Paylaş

yuhanna 16: 13 Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.14 O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek.

hz isa diyor ki birisi gelecek kendiliğinden konuşmayacak ve duyduklarını söyleyecek bir insan (vahiy) duyacak ve onu aynen insanlara iletecek (tıpkı Kur'an) ve hz isa yı övecek (tıpkı Kur'an). bir de gerçeğin ruhu diyor yani spirit of truth.incilde bu kelime peygamberler için kullanılmıştır.

hadi atayizler bunu da açıklayın

Bunu açıklamak çok kolay da esas önce sen şunu açıkla müslüman arkadaşım; hani İncil değişmişti, şimdi değiştiğini iddia ettiğin incil e mi sarıldın :lol:

Not:Bunu açıkla hele bir, senin sorunun yanıtı çok koleeeeeeeeeeeey

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üçüncü hüccet: İşte, bir nümune olarak Tevrat, İncil, Zebur'un, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâma ait âyetlerinin birkaç nümunesini göstereceğiz.

Birincisi: Zebur'da şöyle bir âyet var:

"Allahım! Fetretten sonra bize Sünneti ihyâ edecek olan zâtı gönder." Yusuf Nebhânî, Hüccetullah ale'l-Âlemîn, 104, 115

"Mukîmü's-Sünne" ise, ism-i Ahmedîdir.

İncil'in âyeti:

Yani, "Ben gidiyorum, tâ size Faraklit gelsin." Yani, Ahmed gelsin.3

İncil'in ikinci bir âyeti:

Yani, "Ben Rabbimden, hakkı bâtıldan fark eden bir Peygamberi istiyorum ki, ebede kadar beraberinizde bulunsun."4 Faraklit, "el-fâriku beyne'l-hakkı ve'l-bâtıl" mânâsında, Peygamberin o kitaplarda ismidir.

Tevrât'ın âyeti:

Yani, "Hazret-i İsmail'in validesi olan Hâcer, evlât sahibesi olacak. Ve onun evlâdından öyle birisi çıkacak ki, o veledin eli, umumun fevkinde olacak ve umumun eli huşû ve itaatle ona açılacak."5

Tevrât'ın ikinci bir âyeti:

Yani, "Benî İsrail'in kardeşleri olan Benî İsmail'den, senin gibi birini göndereceğim. Ben sözümü onun ağzına koyacağım; Benim vahyimle konuşacak. Onu kabul etmeyene azap vereceğim."6

Tevrât'ın üçüncü bir âyeti:

"Mûsâ dedi ki: 'Ey Rabbim, ben Tevrat'ta, insanlara iyiliği emredip onları kötülükten sakındırmak için çıkarılmış, Allah'a iman eden hayırlı bir ümmetin vasıflarını gördüm. Onu benim ümmetim yap.' Allah buyurdu ki: 'O, Muhammed ümmetidir.'" Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:746; Yusuf Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 107-118; Tevrat, Eş'ıyâ, Ishah, 42.

İhtar: "Muhammed" ismi, o kitaplarda Müşeffah ve el-Münhamennâ ve Himyâtâ gibi Süryânî isimler suretinde, "Muhammed" mânâsındaki İbrânî isimleriyle gelmiş. Yoksa sarih "Muhammed" ismi az vardı. Sarih miktarını dahi hasûd Yahudiler tahrif etmişler.8

Zebur'un âyeti:

"Yâ Davud! Senden sonra, Ahmed, Muhammed, Sâdık ve Seyyid olarak anılacak bir peygamber gelecek. Onun ümmeti Allah'ın rahmetine mazhar olacak." Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:353; Kandehlevî, Hayâtü's-Sahâbe, 1:18; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 2:326; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:739; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 122.

Hem Abâdile-i Seb'adan ve kütüb-ü sabıkada çok tetkikat yapan Abdullah ibni Amr ibni'l-Âs ve meşhur ulema-i Yehuddan en evvel İslâma gelen Abdullah ibni Selâm ve meşhur Kâ'bü'l-Ahbar denilen Benî İsrail'in allâmelerinden, o zamanda daha çok tahrifata uğramayan Tevrat'ta aynen şu gelecek âyeti ilân ederek göstermişler. Âyetin bir parçası şudur ki: Mûsâ ile hitaptan sonra, gelecek Peygambere hitaben şöyle diyor:

"Ey Peygamber! Muhakkak ki Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir sakındırıcı ve ümmîler için bir dayanak olarak gönderdik. Sen Benim kulumsun ve sana Mütevekkil ismini verdim. Sen ne katı kalbli, ne huysuz ve ne de sokaklarda böbürlenerek yürüyen biri değilsin. Sen kötülüğe kötülükle de karşılık vermezsin. Sen affeden ve bağışlayan bir peygambersin. Eğriliğe girmiş olan halk onunla yolunu doğrultuncaya ve 'Lâilâhe İllallâh' deyinceye kadar Allah o peygamberin ruhunu almaz." Buharî, Büyû': 5; Burhâneddin Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:346; Dârîmî, Mukaddime: 2; Kandehlevî, Hayâtü's-Sahâbe, 1:17; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 2:326; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 105, 135; el-Acurrî, eş-Şerî'a, 444, 452; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:192.

Tevrât'ın bir âyeti daha:

"Muhammed, Allah'ın Resulüdür. Mekke onun doğum yeri, Medine hicret yeri, Şam onun mülküdür. Ümmeti ise hamd edici kimselerdir."Dârîmî, Mukaddime: 2; Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:346-351; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:739; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 116; Ebû Naîm, Delâilü'n-Nübüvve, 1:72.

İşte şu âyette Muhammed lâfzı, "Muhammed" mânâsında Süryânî bir isimde gelmiştir.HAŞİYE 1(Seyyah-ı Meşhur Evliya Çelebi, Hazret-i Şem'un-u Safâ'nın türbesinde, ceylân derisinde yazılı İncil-i Şerifte bu gelen âyeti okumuştur. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hakkında nâzil olan âyet: Bir oğlan, yani, İbrahim neslinden ola, peygamber ola, yalancı olmaya, onun

*Bu Mevâmit kelimesi, Memed'den ve Memed dahi Muhammed'den tahrif edilmiş.)

Tevrât'ın diğer bir âyeti daha:

Meâli: "Sen benim kulum ve Resûlümsün. Sana Mütevekkil ismini verdim." Buharî, Büyû': 5; Burhâneddin Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:346; Dârîmî, Mukaddime: 2; Kandehlevî, Hayâtü's-Sahâbe, 1:17; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 2:326; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 105, 135; el-Acurrî, eş-Şerî'a, 444, 452; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:192.

İşte şu âyette, Benî İshak'ın kardeşleri olan Benî İsmail'den ve Hazret-i Mûsâ'dan sonra gelen Peygambere hitap ediyor.

Tevrât'ın diğer bir âyeti daha:

"Muhtar kulum, ne katı kalbli ne de huysuz değildir." Dârîmî, Mukaddime: 2; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 105, 119; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:739.

İşte, "Muhtar"ın mânâsı "Mustafa"dır, hem ism-i Nebevîdir.

İncil'de, İsâ'dan sonra gelen ve İncil'in birkaç âyetinde "Âlem Reisi" ünvanıyla müjde verdiği Nebînin tarifine dair:

14 "Onun demirden bir asâsı, yani kılıcı olacak ve onunla savaşacak. Ümmeti de onun gibi olacak." Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 99, 114.

İşte şu âyet gösteriyor ki, "Sahibü's-seyf ve cihada memur bir Peygamber gelecektir." "Kadîb-i hadîd" kılıç demektir. Hem ümmeti de onun gibi sahibü's-seyif, yani cihada memur olacağını, Sûre-i Feth'in âhirinde

"Onların İncil'deki vasıfları da şöyledir: Filizini çıkarmış, sonra git gide kuvvet bulmuş, kalınlaşmış ve gövdesi üzerinde yükselmiş bir ekine benzerler ki, ekincilerin pek hoşuna gider. Allah'ın onları böylece çoğaltıp kuvvetlendirmesi, kâfirleri öfkeye boğmak içindir." Fetih Sûresi, 48:29.

âyeti, İncil'in şu âyeti gibi, başka âyetlerine işaret edip, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, sahibü's-seyf ve cihada memur olduğunu, İncil ile beraber ilân ediyor.

Tevrât'ın Beşinci Kitabının Otuz Üçüncü Bâbında16 şu âyet var: "Hak Teâlâ, Tûr-i Sina'dan ikbal edip bize Sâir'den tulû etti ve Fâran Dağlarında zâhir oldu."17

İşte şu âyet, nasıl ki "Tûr-i Sina'da ikbal-i Hak" fıkrasıyla nübüvvet-i Mûseviyeyi ve Şam Dağlarından ibaret olan "Sâir'den tulû-u Hak" fıkrasıyla nübüvvet-i İseviyeyi ihbar eder. Öyle de, bil'ittifak Hicaz Dağlarından ibaret olan "Fâran Dağlarından zuhur-u Hak" fıkrasıyla, bizzarure risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) haber veriyor.

Hem Sûre-i Feth'in âhirinde 18 hükmünü tasdiken, Tevrat'ta Fâran Dağlarından zuhur eden Peygamberin Sahabeleri hakkında şu âyet var: "Kudsîlerin bayrakları beraberindedir. Ve onun sağındadır."19 "Kudsîler" namıyla tavsif eder. Yani, "Onun Sahabeleri kudsî, salih evliyalardır."

Eş'ıya Peygamberin Kitabında, Kırk İkinci Bâbında şu âyet vardır: "Hak Sübhânehu, âhirzamanda, kendinin ıstıfâ-gerde ve bergüzidesi kulunu ba's edecek ve ona, Ruhu'l-Emin Hazret-i Cibril'i yollayıp din-i İlâhîsini ona talim ettirecek. Ve o dahi, Ruhu'l-Eminin talimi veçhile nâsa talim eyleyecek ve beynennâs hak ile hükmedecektir. O bir nurdur, halkı zulümattan çıkaracaktır.

Rabbin bana kablelvuku bildirdiği şeyi ben de size bildiriyorum."20

İşte şu âyet, gayet sarih bir surette, Âhirzaman Peygamberi olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın evsâfını beyan ediyor.

Mişâil namıyla müsemmâ Mihâil Peygamberin Kitabının Dördüncü Bâbında şu âyet var: "Âhirzamanda bir ümmet-i merhume kaim olup, orada Hakka ibadet etmek üzere mübarek dağı ihtiyar ederler. Ve her iklimden orada birçok halk toplanıp Rabb-i Vâhide ibadet ederler, Ona şirk etmezler."21

İşte şu âyet, zâhir bir surette, dünyanın en mübarek dağı olan Cebel-i Arafat ve orada her iklimden gelen hacıların tekbir ve ibadetlerini ve ümmet-i merhume namıyla şöhret-şiâr olan ümmet-i Muhammediyeyi tarif ediyor.

Zebur'da, Yetmiş İkinci Bâbında şu âyet var: "Bahirden bahre mâlik ve nehirlerden, arzın makta' ve müntehâsına kadar mâlik ola... Ve kendisine Yemen ve Cezayir mülûkü hediyeler götüreler... Ve padişahlar ona secde ve inkıyad edeler... Ve her vakit ona salât ve hergün kendisine bereketle dua oluna... Ve envârı, Medine'den münevver ola... Ve zikri, ebedü'l-âbâd devam ede... Onun ismi, şemsin vücudundan evvel mevcuttur; onun adı güneş durdukça münteşir ola..."22

İşte şu âyet, pek âşikâr bir tarzda Fahr-i Âlem Aleyhissalâtü Vesselâmı tavsif eder. Acaba Hazret-i Davud Aleyhisselâmdan sonra, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmdan başka hangi nebî gelmiş ki, şarktan garba kadar dinini neşretmiş ve mülûkü cizyeye bağlamış ve padişahları kendine secde eder gibi bir inkıyad altına almış ve hergün nev-i beşerin humsunun salâvat ve dualarını kendine kazanmış ve envârı Medine'den parlamış kim var? Kim gösterilebilir?

Hem Türkçe Yuhanna İncilinin On Dördüncü Bab ve otuzuncu âyeti şudur: "Artık sizinle çok söyleşmem. Zira bu Âlemin Reisi geliyor. Ve bende onun nesnesi asla yoktur." İşte, "Âlemin Reisi" tabiri, "Fahr-i Âlem" demektir. "Fahr-i Âlem" ünvanı ise, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmın en meşhur ünvanıdır.

Yine İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab ve yedinci âyeti şudur: "Amma ben size hakkı söylüyorum. Benim gittiğim, size faydalıdır. Zira ben gitmeyince Tesellici size gelmez." İşte, bakınız: Reis-i Âlem ve insanlara hakikî teselli veren, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmdan başka kimdir? Evet, Fahr-i Âlem odur ve fâni insanları idam-ı ebedîden kurtarıp teselli veren odur.

Hem İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab, sekizinci âyeti: "O dahi geldikte, dünyayı günaha dair, salâha dair ve hükme dair ilzam edecektir."23 İşte, dünyanın fesadını salâha çeviren ve günahlardan ve şirkten kurtaran ve siyaset ve hâkimiyet-i dünyayı tebdil eden, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmdan başka kim gelmiş?

Hem İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab, on birinci âyet: "Zira bu Âlemin Reisinin gelmesinin hükmü gelmiştir."24 İşte, "Âlemin Reisi"HAŞİYE 2( Evet, o zat öyle bir reis ve sultandır ki, bin üç yüz elli senede ve ekser asırlardan herbir asırda, lâakal üç yüz elli milyon tebaası ve raiyeti var; kemâl-i teslim ve inkıyadla evâmirine itaat ederler, hergün ona selâm etmekle tecdid-i biat ederler.) elbette Seyyidü'l-Beşer olan Ahmed-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmdır.

Hem İncil-i Yuhanna, On İkinci Bab ve on üçüncü âyet: "Amma o Hak Ruhu geldiği zaman, sizi bilcümle hakikate irşad edecektir. Zira kendisinden söylemiyor. Bilcümle, işittiğini söyleyerek gelecek nesnelerden size haber verecek."25

İşte bu âyet sarihtir. Acaba umum insanları birden hakikate davet eden ve her haberini vahiyden veren ve Cebrâil'den işittiğini söyleyen ve kıyamet ve âhiretten tafsilen haber veren, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmdan başka kimdir? Ve kim olabilir?

Hem kütüb-ü enbiyada, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Muhammed, Ahmed, Muhtar mânâsında Süryânî ve İbrânî isimleri var. İşte, Hazret-i Şuayb'ın suhufunda ismi, "Muhammed" mânâsında Müşeffah'tır.26 Hem Tevrat'ta, yine "Muhammed" mânâsında Münhamennâ, hem "Nebiyyü'l-Haram" mânâsında Himyâtâ,27 Zebur'da el-Muhtar28 ismiyle müsemmâdır. Yine Tevrat'ta el-Hâtemü'l-Hâtem,29 hem Tevrat'da ve Zebur'da Mukîmü's-Sünne,30 hem suhuf-u İbrahim ve Tevrat'ta Mazmaz'dır.31 Hem Tevrat'ta Ahyed'dir.

(Risale-i Nur Külliyatı 19.Mektup mucizatı Ahmediye )

--------------

KAYNAKLAR:

3 Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:352; Cisrî, Risâle-i Hamidiye (Türkçe tercümesi), 1:250; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:201.

4 Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:743; Yusuf Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 99; Cisrî, Risâle-i Hamidiye (Türkçe tercümesi), 1:255; İncil, Yuhanna, Bâb 14, ayet 16.

5 Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:743; Yusuf Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 105-106; Tevrat, Tekvin, Bab 17.

6 Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:743; Yusuf Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 86; Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:347; Tevrat, Tesniye, Bab 18.

8 Yusuf Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 112-113; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:189.

16 Tevrat, Tesniye, Bab 33, ayet 1.

17 Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:348; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 90, 102-106; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:198.

18 "Onların Tevrat'taki vasıfları budur." Fetih Sûresi, 48:29.

19 Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:348; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 113.

20 Kitab-ı Mukaddes, Eş'ıya, Bab 42, âyet 1-4, 9.

21 Kitab-ı Mukaddes, Mîhâ, Bab 4, âyet 1-2.

22 Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 91-104; Cisrî, Risale-i Hamidiye (Türkçe tercümesi), 1:410; Kitab-ı Mukaddes, Mezâmîr (Mezmurlar), Bab 72, âyet 8, 10, 11, 15-17.

23 Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 95, 96, 97; el-Envârü'l-Muhammediyye.

24 Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 95, 96, 97; el-Envârü'l-Muhammediyye.

25 Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:346; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:743.

26 Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:353; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 112; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:189.

27 Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:346, 354; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 112-113.

28 Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye, 1:353; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 112; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:189; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:739.

29 Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 114.

30 Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 115.

31 Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 113; Halebî, es-Sîretü'l-Halebiye

--------------------------------------------------------------------------------

Mümkün olduğunca kısaltmaya çalıştım inşallah okuyanlara faydalı olur

Ayrıca kaynaklarda geçen Hüseyni Cisri nin bir kitabında 200 kadar incil ve tevrattan Peygamber (sav) a işaret zikredilmiştir.Kitapçılarda ararsanız bulabilirsiniz

Link to post
Sitelerde Paylaş

Matta-24/6:Savaş gürültüleri,savaş haberleri duyacaksınız.Sakın korkmayın!Bunların olması gerek,ama bu daha son demek değildir.

Uhud,Bedir ve Hendek savaşlarından bahsediyor olabilir.

Matta-24/26:Bunun için size ‘İşte Mesih çölde’ derlerse gitmeyin.

Çöl genel olarak Arap Yarımadası'nı temsil ediyor olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu açıklamak çok kolay da esas önce sen şunu açıkla müslüman arkadaşım; hani İncil değişmişti, şimdi değiştiğini iddia ettiğin incil e mi sarıldın :lol:

Not:Bunu açıkla hele bir, senin sorunun yanıtı çok koleeeeeeeeeeeey

Muadh sen açıklama yapamayacaksın sanırım, seni üzmeyeyim ben senin beklediğin açıklmayı bulacağın başlığı vereyim, bu arada da sen soruma vereceğin cevabı düşünürsün :lol:

Başlığın ismi de ilginç : Muhammed, İncil'de Sözü Edilen 'Yalancı Peygamber' Olmasın?

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=33301

Link to post
Sitelerde Paylaş
Muadh sen açıklama yapamayacaksın sanırım, seni üzmeyeyim ben senin beklediğin açıklmayı bulacağın başlığı vereyim, bu arada da sen soruma vereceğin cevabı düşünürsün :lol:

Başlığın ismi de ilginç : Muhammed, İncil'de Sözü Edilen 'Yalancı Peygamber' Olmasın?

kendiliğinden konuşmayıp duyduğunu ileten tek peygamber iddiası islamdan gelmiştir.Hristiyanlar sahte peygamber arıyorlarsa paule baksınlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

PiRe

Gönderilme tarihi Bugün, 12:07 AM

bence konu ters tepti çok güzel bağlantı kurmuşlar

Haklısın arkadaşım güzel bağlantı kurmak bizim uzmanlık alanımızdır. :)

"Her suale cevap verilir Sual sorulmaz"(Bediüzzaman)

************************************************************************

EEE katalan yazdıklarıma bir yorum-cevap lütfen senden bekliyorum

merak etme sabırlıyımdır

kendi açtığın konuda mat olman komik oldu :)

darısı diğer konulara

Ha bu arada vatikan yeni basılan incillerde değişikliğie gitmiş diye duydum bazı bölümleri çıkartmışlar

incil her ne kadar tahrif olmuş bozulmuş sa da %100 tahrif oldu diye bişey yok düşünülemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısın arkadaşım güzel bağlantı kurmak bizim uzmanlık alanımızdır. :)

"Her suale cevap verilir Sual sorulmaz"(Bediüzzaman)

************************************************************************

EEE katalan yazdıklarıma bir yorum-cevap lütfen senden bekliyorum

merak etme sabırlıyımdır

kendi açtığın konuda mat olman komik oldu :)

darısı diğer konulara

Ha bu arada vatikan yeni basılan incillerde değişikliğie gitmiş diye duydum bazı bölümleri çıkartmışlar

incil her ne kadar tahrif olmuş bozulmuş sa da %100 tahrif oldu diye bişey yok düşünülemez.

Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim ama güleyim de karar kıldım :lol:

Ben uzun c/p lere pek okumam, sözün varsa yaz da ifadeni alayım

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu açıklamak çok kolay da esas önce sen şunu açıkla müslüman arkadaşım; hani İncil değişmişti, şimdi değiştiğini iddia ettiğin incil e mi sarıldın :lol:

Not:Bunu açıkla hele bir, senin sorunun yanıtı çok koleeeeeeeeeeeey

Hoca değiştirmeden kasıt, baskılar farklı insanlara verilen baskılarda oynama var ama orjinaller saklı. Bu orjinallerde elbet bir zaman bir şekilde çıkacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oldu, bulun da gelin ama daha Kuran ın aslını bulamadığınız için işiniz zor. Ama bence İncil i delil gösteren Muadh cevap vermeli o soruya

Kuran değişmedi.

Ben ciddi ciddi diyorum katalan benim elimde 400 küsür senelik Kuran mevcut görmek isteyenlere,incelemek isteyenlere her zaman gösterebilirim. Bir harf oynamış olduğunu görün herşeyi bırakırım ama göremezsenizde imana gelin isterim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama abicim senin elindeki 400 yıllık Kuran birşeyi kurtarmıyor ki?

Gerçekten anlamadım, 1400 yıllık Kuran getirmen lazım. Üstelik Kuran ın değişip değişmemesi marifet de değil. Hammurabinin kanunları kapı gibi duruyor hem de 4000 yıllık. Yanı kıçı kırık bir kulun bile becerdiği konu. Gerçi sizin iddianıza göre Allah diğer kitaplarını koruyamamış ama bunu ben ciddiye almıyorum umarım bu iddianızı öbür tarafta Allah size sormaz "ulan gafiller siz nasıl sözümün değiştiğini iddia ettiniz" diye. Allah sizleri hidayete erdirir inşallah

Ha bütün bunlara rağmen Muhammed in kılını saklayan müslümanlar ilk Kuran ı muhafaza etmemişler ne putperestsiniz sizler. Kılı bırakıp, ayetlerin yazıldığı derileri, kemikleri, taş parçalarını korusaydınız yok yapamamışsınız ama tekrar edeyim konu bu değil.

Gerçi bu başlık konusu da değil.

tarihinde katalan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...