Jump to content

Gerici devrim kendi evlatlarını yiyor


Recommended Posts

Gerici devrim kendi evlatlarını yiyor - 1

Bir ABD projesi olan AKP ülkedeki tüm kurumları ele geçirip tam hakimiyeti sağlayıncaya kadar bazı birtakım ittifaklar edindi.

Gerek Kuzey Afrika gerekse Ortadoğu’daki ABD çıkarlarının taşeronluğu karşılığında efendilerinden ülkede istediği gibi ay oynatma sözü alan AKP’nin içerdeki en önemli ittifakı başta Fetullahçı cemaatçiler olmak üzere liberal şarlatan ve solcu kisvelerindeki bölücü etnik milliyetçiler arasında gerçekleşti.

Bir kısmı AKP hakimiyetindeki medyada, diğer bir kısmı da Taraf adlı özel olarak kurulmuş provokatör gazetede yuvalanan malum bölücü etnik milliyetçiler öncelikli olarak hedeflerinin önünde engel olarak gördükleri orduyu dize getirmenin yolunu tuttular.

2007 seçimlerinden de başarılı çıkan RTE, efendisinin de ( ABD ) onayını aldıktan sonra gerek kendi yayın organları gerekse malum provokatör gazete vasıtasıyla derhal eyleme geçti.

Çok sürmedi, ordu kısa sürede etkisiz hale getirildi.

Ordunun devre dışı kalması geri kalan diğer her şeyin de sonu oldu. Henüz AKP’nin eline geçmemiş, gel gör ki zaten sallantıda olan ne kadar kurum varsa birer birer AKP’nin hakimiyetine geçti.

Durumun vehametini uzun uzun anlatmak yerine daha önceki yazdığım bir yazının linkini buraya yapıtırıp esas konuya geçmek istiyorum.

O yazının linki şuradadır:

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=52767&st=20#entry923748

( Devam edecek )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerici devrim kendi evlatlarını yiyor - 2

Kim ne derse desin ülkede kansız bir değişim yaşandı.

En azından şimdilik öyle görünüyor.

İleride ne olur bilemeyiz tabii.

Şimdi ben bu ABD desteğindeki ılımlı İslam devriminin ( Türkiye Baharı mı desek ) kendi evlatlarını nasıl yediğini biraz açıklamak istiyorum:

Bilindiği üzere 2011 seçimlerinden de zaferle çıkan AKP, liderinin aşırı hırsı ve narsisizmi sebebiyle önce cemaatle ittifakı bozdu.

Cemaatle aralarının bozulması PKK ve MİT arasında yürütülen Oslo görüşmelerinin basına sızdırılmasıyla başladı.

Önceleri Oslo görüşmelerini inkar eden ve hatta bunu iddia eden parti liderlerini de banal bir şekilde ağır bir küfürle aşağılayan Tayyip Erdoğan, durum olancasıyla ortaya çıkınca bunun gerisinde cemaatçilerin olduğunu gördü.

Cemaat kendisinden bazı çok önemli stratejik yerleri istiyordu.

Çünkü zaferde onun da payı büyüktü.

Ayrıca devletin önemli kademelerinde daha etkin olma düşüncesi vardı.

Bu durum Tayyip Erdoğan’ın işine gelmiyordu.

Osla görüşmelerinden dolayı RTE’nin iki gözü iki kulağı durumundaki MİT Başkanı’nın ifadeye çağrılması köprülerin atılmasına sebep oldu.

Gözdağı amacıyla önce Özel Yetkili Mahkemeler bir başka isme büründürülerek cemaatçilerin gücü azaltıldı.

Diğer taraftan cemaatçilere içerideki askerlerin serbest bırakılabileceği tehdidi savrularak kendilerine gelmesi mesajı iletildi.

Cemaat her iki mesajı da aldı ve şimdi geçmiştekinden çok daha derin ve sinsi bir uykuya yattı.

Zamanı gelince RTE’nin kafasına öldürücü darbeyi indireceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.

Bir de diğer ittifakla olan duruma bakalım:

( Devam edecek )

tarihinde Yakup tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerici devrim kendi evlatlarını yiyor - 3

Gelelim ittifakın diğer ayağına…

İttifakın diğer ayağı toplum mühendisliğine soyunmuş liberal kisveli şarlatanlarla, solcu kisvelerindeki bölücü etnik milliyetçilerden oluşuyordu.

Bu kesimin en temel amacı Türkiye’nin bölünmesi, gerekirse Sevr benzeri uygulamaların hayata geçirilmesiydi.

Bunların gerçekleşmesi için de öncelikle önlerindeki hedeflerin, ki en önemlisi orduydu, etkisiz hale getirilmesi, diğer taraftan da toplumun kendi istedikleri düşünce doğrultusunda şekillendirilmesiydi.

Bunların tek tek hangi hesap peşinde koştuklarını uzun uzun anlatmak yerine şu anda karşılıklı yürütülen kavganın içeriğine bakmakta yarar var.

***

Öncelikle kendi emellerine engel olarak gördükleri orduyu yıpratmak amacıyla kurulan Taraf adlı bu Amerika ve cemaat destekli tetikçi paçavra şu anda bir başta tetikçi paçavra tarafından ( Akit ) hedef haline getirildi.

Ahmet Altan adlı liberal şarlatanın bir numaralı bölücü ve PKK destekçisi olduğunu artık bugün Tayyip’in tetikçi paçavrası Akit de açıkça söylüyor. Tabii RTE’den aldığı emirle:

http://www.gazeteciler.com/gundem/miroglu-haberi-yalanladi-akit-hedef-gosteriyor-55856h.html

Başta ordu mensupları olmak üzere insanları hedef tahtası haline getiren Tarafçılar ise bir yerleri tutuşmuşçasına feryad-ı figan ediyorlar. Açın ve Taraf paçavrasında yazan Fetullahçı cemaatin malum Emniyetçi tetikçilerinden Emre Uslu’nun yazısını okuyun:

http://www.internetajans.com/haber/tarafa-karsi-operasyon-yapiliyor-haberi-13641h.html

Önce AKP ve cemaat, şimdilerde de bunların tetikçi yayın organları tüm köprüleri artık atmış durumdalar:

http://www.taraf.com.tr/haber/taraf-tan-akit-ve-miroglu-icin-suc-duyurusu-ve.htm

http://www.gercekgundem.com/?p=487385&com=all

Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan ise AKP’nin Star adlı propaganda gazetesinde sanki Meclisteki bölücüleri ülkenin başına kendileri bela etmemiş gibi habire BDP eleştirisi yapıyor:

http://www.platinhaber.com/yalcin-akdogan-120y.htm

Bu Tarafçı melunların böyle oldukları bilindiği halde neden bugüne kadar sustukları hiç de muamma değil.

Bilindiği üzere ABD’yi de arkasına alarak Cumhuriyet ve devrimlerle hesaplaşmak isteyen dinci AKP ve Fetullahçı cemaat, ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ düsturundan hareketle bu liberal şarlatan ve etnik milliyetçilerden de yararlanma yolunu tutmuş; çeşitli yayın organlarında bu bölücü Kürt ve yine bölücü Ermeni yazarlara da yer vermekte bir mahsur görmemişlerdir.

Tayyip Erdoğan 2011 seçimlerinden başarılı çıkınca bu ve benzeri bölücülere hem ihtiyaç kalmadığını hem de güvenilemeyeceğini düşünmüş olsa gerek, gerçek yüzlerini açıkça söyleyerek Taraf Gazetesi ve elemanlarını yabancı istihbarat servislerine çalışan ve onların kendilerine dikte ettiklerini aynen uygulayan bir müzik kutusuna benzetmişti:

Bkz: http://www.trthaber.com/haber/gundem/jetonu-alip-manset-cikariyorlar-31545.html

Ardından karşılıklı ithamlar ve mahkemeye vermeler:

Bakınız, neredeyse 10 yıl boyunca AKP ve RTE'nin propagandasını yapan liberal şarlatan Ahmet Altan ne diyor:

Altan: Taraf’a kızacağına gölge CIA’ya çalışan başdanışmanına kız:

http://www.ensonhaber.com/ahmet-altandan-erdogana-kustah-cevabi-2012-03-08.html

Ne mal olduklarını kendi ağızlarından itiraf etmeleri umarım artık insanların gözünü açıyordur.

Gerçekte hepsi ABD ve AB gibi emperyalistlerin çıkarlarına hizmet eden bu güruhun kavgasının sonu bakalım nereye çıkacak..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Katılıyorum yazdıklarınızın çoğuna. Fakat biraz salt siyaset olmuş yazdıklarınız. Burada sanırım ateizmle ilgili olması isteniyor siyasi konuların da. Bir uyarı gelene dek bir kenara bırakalım.

Liberaller hakkında şu yanlış var maalesef. Herkes PKK'yı bırakalım demiyor. Ahmet Altan bu isteğini dile getiriyor ve bunun için yeni parti ve lider istediği de artık aşikardır. Fakat tüm liberaller böyle düşünmüyor. Ama Başbakan da tüm liberal eğilimliler böyleymiş gibi davranarak bu kesime sırt dönüp milliyetçi cepheye yöneldi, demeçlerinden takip edilebilir. Bunu ülkenin gidişatı için üzücü buluyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Katılıyorum yazdıklarınızın çoğuna. Fakat biraz salt siyaset olmuş yazdıklarınız. Burada sanırım ateizmle ilgili olması isteniyor siyasi konuların da. Bir uyarı gelene dek bir kenara bırakalım.

Bu ve benzeri gelişmeler ateizmi ve biz ateistleri direk ilgilendiriyor diye düşünüyorum. Tabii bana ne diyen ateistler de olabilir ki, kimse onları bir şeye zorlamıyor.

Ayrıca ben başlığımı din forumunda değil, AteistCafe’de açtım. Burası bu tür konular için de vardır.

Ön sayfaya baktığımızda şöyle bir ibare var:

ATEİSTCAFE: Sohbet, eğlence, şiir, politika, vs. gibi Ateistforum'un ana konularından farklı yazışmalar için.

Kaldı ki Ateistcafe’de politik içerikli böylesi yüzlerce başlık mevcut.

tarihinde Yakup tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili yakup'un yaklaşımları gayet güzel.

Ancak emperyalizmin manevra alanları da gayet geniştir.

Emperyalizm kendi çıkarlarına aykırı olmayan çatışmaları dışarıdan izler. Kendilerine yakın olanları açıktan destekler, ancak bu destek yaterli olmayınca israr etmez, saf değiştirir. Güçlü ve galip gelenleri uzun vadede yeniden inisiyatifi altına almak için yeni stratejiler uygular.

Demem o ki, emperyalizme karşı olabilmek için engin bir bilgiye sahip olmak ve kararlı bir mücadele sürdürmek gerek. Bu engin bilginin kaynağı, ne milliyetçiliktir, ne dincilik, ne de ulusalcılıktır.

Sosyalizmdir.

Emperyalizmi yenecek kuvvet sosyalizmdedir.

Emperyalizmi altetmek isyorsanız, sosyalizmi öğrenmeye gayret etmelisiniz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...