Jump to content

muhammet ve epilepsi hastaligi


Recommended Posts

Muhammed'in Nöropsikiyatrik Rahatsızlığı.

Öncelikle Muhammed'in vahiy anlarında kendinden geçmiş hallerini anlatan hadislere bir göz atalim;

Ravi:
Ümmü`l-mü`minîn Âişe

Hadis:
Şöyle demiştir: Hâris b. Hişâm radiya`llâhu anh Resûlu`llâh salla`llâhu aleyi ve sellem`den: "Yâ Resûllâ`llâh, sana vahiy nasıl gelir?" diye sordu. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
Ahyânen bana çıngırak sesi gibi gelir
ki bana en ağır geleni de budur. Benden o hâl zâil olur olmaz (Meleğin) bana söylediğini iyice bellemiş olurum.
Ahdânen Melek bana bir insan olarak temessül eder. Benimle konuşur.
Ben de söylediğini iyice bellerim. -Âişe radiya`llâhu anhâ der ki: Resûl`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i
soğuğu pek şiddetli bir günde
kendisine vahiy nâzil olurken görmüşlüğüm vardır. (İşte öyle soğuk bir günde bile) kendisinden o hâl geçtiği vakitde
şakaklarından şapır şapır ter akardı
.

Ravi:
Ubadetu`bnu`s-Samit

Hadis:
Resulullah (sav)`a bir vahiy geldiği zaman, vahiy sebebiyle onu bir gam ve keder alır,
yüzünün rengi uçardı
. Bir gün Cenab-ı Hakk yine vahiy indirmişti ki aynı hal onu sardı. Keder hali açılınca: "(Zina haddiyle ilgili hükmü) benden alın. Allah onlar hakkında yol kıldı (yani çok açık şekilde had beyan etti): Bekar bekarla zina yapmışsa cezası yüz sopa ve bir yıl sürgündür. Dul dulla zina yaparsa yüz sopa ve recm`dir."

Ravi:
İbnu Abbas

Hadis:
"Ey Muhammed! Cebrail sana Kur`an okurken, unutmamak için acele edip onunla beraber söyleme (sadece dinle)" (Kıyamet 16) mealindeki ayet hakkında şu açıklamayı yaptı: "Hz. Peygamber (sav) vahiy geldiği zaman
büyük bir şiddet (ve ağırlık) hissederdi
. Bunun tesiriyle
dudaklarını kımıldatırdı
. Bunun üzerine şu ayet indi. (mealen): "(Ey Muhammed, Cebrail sana Kur`an okurken acele edip onunla beraber söyleme (sadece dinle). Onu toplamak ve okutmak bize aittir" (Kıyamet 16). İbnu Abbas devamla der ki: "Ayette geçen "onun toplanması" tabirinden murad "(yeni nazil olan) ayetin Hz. Peygamber (sav)`in kalbinde toplanması, yerleşmesi, sonra da Hz. Peygamber (sav) tarafından okunmasıdır." "Biz vahyi okuduğumuz zaman, sen onun kıraatine uy" (18. ayet) ayetinde de, "Dinle ve sus, sonra onu sana biz okuturuz" denmektedir. Bu vahiyden sonra, Cibril (a.s.) vahiyle gelince, sadece dinlerdi. Cibril gidince yeni gelen vahyi, kendisine nasıl okunmuş ise, öylece okurdu."

Ravi:
Aişe

Hadis:
Resulullah (sav)`a vahiy olarak ilk başlayan şey
uykuda gördüğü salih rüyalar idi
. Rüyada her ne görürse, sabah aydınlığı gibi aynen vukua geliyordu. (Bu esnada) ona yalnızlık sevdirilmişti. Hira mağarasına çekilip orada, ailesine dönmeksizin birkaç gece tek başına kalıp, tahannüsde bulunuyordu. -Tahannüs ibadette bulunma demektir.- Bu maksadla yanına azık alıyor, azığı tükenince Hz. Hatice (ra)`ye dönüyor, yine aynı şekilde azık alıp tekrar gidiyordu. Bu hal, kendisine Hira mağarasında Hak gelinceye kadar devam etti. Bir gün ona melek gelip: "Oku!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Ben okuma bilmiyorum!" cevabını verdi. (Aleyhissalatu vesselam hadisenin gerisini şöyle anlatıyor: "Ben okuma bilmiyorum deyince) melek beni tutup kucakladı, takatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı. Tekrar: "Oku!" dedi. Ben tekrar: "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni ikinci defa kucaklayıp takatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra tekrar bıraktı ve "Oku!" dedi. Ben yine: "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni tekrar alıp, üçüncü sefer takatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve: "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku, Rabbin kerimdir, o kalemle öğretti, insana bilmediğini öğretti" (Alak 1-5) dedi." Resulullah (sav) bu vahiyleri öğrenmiş olarak döndü.
Kalbinde bir titreme
vardı. Hatice`nin yanına geldi ve:
"Beni örtün, beni örtün!" buyurdu
. Onu örttüler. Korku gidinceye kadar öyle kaldı. (Sükunete erince) Hz. Hatice (ra)`ye başından geçenleri anlattı ve; "Nefsim hususunda korktum!" dedi. Hz. Hatice de: "Asla korkma! Vallahi Allah seni ebediyen rüsvay etmeyecektir. Zira sen, sıla-i rahimde bulunursun, doğru konuşursun, işini göremeyenlerin yükünü taşırsın. Fakire kazandırırsın, misafire ikram edersin, Hak yolunda zuhur eden hadiseler karşısında (halka) yardım edersin!" dedi. Sonra Hz. Hatice, Aleyhissalatu vesselam`ı alıp Varaka İbnu Nevfel İbnu Esed İbnu Abdi`l-Uzza İbni Kusay`a götürdü. Bu zat, Hz. Hatice`nin amcasının oğlu idi. Cahiliye devrinde Hıristiyan olmuş bir kimseydi. İbranice (okuma) yazma bilirdi. İncil`den, Allah`ın dilediği kadarını İbranice olarak yazmıştı. Gözleri ama olmuş yaşlı bir ihtiyardı. Hz. Hatice kendisine: "Ey amcaoğlu! Kardeşinin oğlunu bir dinle, ne söylüyor!" dedi. Varaka Aleyhissalatu vesselam`a: "Ey kardeşim oğlu! Neler de görüyorsun?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam gördüklerini anlattı. Varaka da O`na: "Bu gördüğün melektir. O, Hz. Musa`ya da inmiştir. Keşke ben genç olsaydım (da sana yardım etseydim); keşke, kavmin seni sürüp çıkardıkları vakit hayatta olsaydım!" dedi. Resulullah (sav): "Onlar beni buradan sürüp çıkaracaklar mı?" diye sordu. Varaka: "Senin getirdiğin gibi bir din getiren hiç kimse yok ki, ona husumet edilmemiş olsun! O gününü görürsem, sana müessir yardımda bulunurum!" dedi. Ancak çok geçmeden Varaka vefat etti ve vahiy de fetrete girdi (kesildi).

Ravi:
Yahya İbnu Ebi Kesir

Hadis:
Ebu Seleme İbnu Abdirrahman`a Kur`an`dan ilk inenin ne olduğunu sordum. "Ya eyyühe`l-Müddessir (ey örtüsüne bürünmüş)! (suresi)dir!" dedi. Ben; "İyi ama, başkaları ilk inenin İkra` bismi Rabbikellezi halak (süresidir). diyorlar" dedim. Bunun üzerine Ebu Seleme: "Ben bu hususta Hz. Cabir (ra)`e sormuştum. O bana; "Sana, Resulullah Aleyhissalatu vesselam`ın söylediğinden başka bir şey söylemeyeceğim, Aleyhissalatu vesselam: "Bir ay kadar Hira magarasına mücavir oldum (itikafa girdim). Mücaveretimi (itikafımı) tamamlayınca, dağdan indim.
Derken bana bir seslenen oldu. Sağıma baktım, hiçbir şey görmedim. Soluma baktım, yine bir şey görmedim. Arkama baktım bir şey görmedim. Derken başımı kaldırdım, bir şey gördüm, ama (bakmaya) dayanamadım.
Hemen Hatice`nin yanına geldim:
"Beni örtün!" dedim
. Derken şu ayetler nazil oldu. (Mealen): "Ey örtüsüne bürünen! Kalk! (insanları ahiretle) korkut! Rabbini büyükle, elbiseni temizle. Pislikten kaçın.." (Müddessir suresi). Bu vahiy namaz farz kılınmazdan önceydi."

Ravi:
Ömer

Hadis:
Resulullah (sav)`a vahiy indiği zaman, yüzünün yakınlarında
arı uğultusu gibi bir ses işitilirdi.
Bir gün, O`na vahiy indirildi. Bir müddet öyle kaldı. Sonra o hal açıldı. O da Mü`minun suresinden ilk on ayeti okudu: "Mü`minler kurtuluşa ermiş, umduklarına kavuşmuşlardır. Onlar namazlarını Allah`tan korkarak, hürmet ve tevazu içinde ve tadil-i erkan ile kılarlar. Onlar dünya ve ahiretlerine faydası dokunmayan her türlü şeyden yüz çevirirler. Onlar nail oldukları her türlü nimetin zekatını aksatmadan verirler. Onlar namuslarını korurlar. Ancak hanımlarına ve cariyelerine karşı müstesna, bunlarla olan yakınlıklarından dolayı kınanmazlar. Kim helal sınırını aşarak bunların ötesine geçmek isterse, işte öyleleri haddini aşmış olanlardır. O mü`minler ki, Allah`a ve kullara karşı olan emanet ve mesuliyetlerini yerine getirirler ve sözlerinde dururlar. Onlar namazlarını devamlı olarak, vaktinde ve şartlarına riayet ederek kılarlar, işte onlar varislerin ta kendileridir. Onlar Firdevs cennetine varis olurlar. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır" (Mü`minun, 1-11). Arkadan dedi ki: "Kim bu on ayeti yerine getirirse cennete girer." Sonra kıbleye yöneldi ve ellerini kaldırıp: "Allahım (hayrımızı) artır, bizi (iyilik yönüyle) noksanlaştırma. Bize ikram et, zillete düşürme. Bize ihsanda bulun, mahrum etme. Bizi tercih et, (düşmanlarımızı) bize tercih etme. Allahım, bizi razı kıl, bizden de razı ol!" buyurdular.

Ravi:
Ibnu Mes`ud

Hadis:
Allahu Zülcelal hazretleri vahiy suretiyle konuştuğu zaman
sema ehli bir ses işitir ki bu, demir bir zincirin düz bir kaya üzerinde hareket etmesiyle çıkan çıngırak sesine benzer.
Sema ehli bu sesi duyunca korku ve haşyetten bayılırlar. Cibril (a.s.) kendilerine gelinceye kadar bu halde devam ederler. O gelince korku, kalplerinden açılır. Hemen: "Ey Cibril, Rabbiniz ne buyurdu?" diye sorarlar. O: "Hakkı söyledi" der. Sema ehli hep bir ağızdan: "el-Hak, el-Hak" diye söyleşirler.

Ravi:
Zeyd b. Sâbit

Hadis:
"Resûlu'llâh ... Efendimize gelen vahyi yazardim.
Vahiy nâzil oldugu vakitte (onu) bir sikinti kaplar, inci taneleri gibi siddetli bir ter dökerdi
de ondan sonra açilirlardi. Kendileri bana imlâ buyurur, ben de yazardim..."

Ravi:
Ebû Hüreyre

Hadis:
"
Vahiy nâzil olurken en evvel vücûd(una) bir titreme gelirdi
"; "Vahiy nüzûl ederken kendilerini (tasa ve kaygi kaplar
yüzü kül gibi olur
), gözlerini kaparlar ve
horultuya (benzer) siddetli siddetli nefes alirlardi
"

Ravi:
Aişe

Hadis:
Hz. Peygamber (sav)`e (yahudiler tarafından) sihir yapıldı,
öyle ki, Resulullah (sav) yapmadığı bir şeyi yaptım vehmine düşüyordu.
Bir gün benim yanımda iken Allah`a dua etti, sonra tekrar dua etti. Ve dedi ki: "Ey Aişe, hissettin mi, sorduğum hususta Allah bana fetva verdi?" "Hangi hususta Ey Allah`ın Resulü?" dedim. "İki kişi bana gelip, biri başucumda, diğeri de ayak tarafımda oturdu. Biri diğerine: "Bu zatın rahatsızlığı nedir?" dedi. öbürü: "Büyüdür!" dedi. Önceki tekrar sordu: "Kim büyüledi?" Diğeri: "Lebid İbnu`l`A`sam adındaki Beni Züreykli bir yahudi" diye cevap verdi. Öbürü: "Büyüyü neye yaptı?" dedi. Arkadaşı: "Bir tarakla saç döküntüsüne ve bir de erkek hurma tomurcuğunun içine" cevabını verdi. Diğeri: "Pekala, şimdi nerede?" diye sordu. Arkadaşı: "Zervan kuyusunda!" cevabını verdi." Bunun üzerine Resulullah (sav) Ashabından bir grupla birlikte (ra) kuyuya gitti, ona baktı, kuyunun üzerinde bir hurma vardı. Sonra benim yanıma dönüp: "Ey Aişe! Allah`a yemin olsun, kuyunun suyu sanki kına ıslatılmış gibi (bulanık) ve (o kuyu ile sulanan) hurma ağaçlarının başları da sanki Şeytanların başları gibiydi!" dedi. Ben: "Ey Allah`ın Resulü! Onu (kuyudan) çıkardın mı?" diye sordum. "Hayır!" dedi ve ilave etti: "Bana gelince, Allah bana afiyet lütfetti ve şifa verdi. Ben ondan halka bir şer gelmesine sebep olmaktan korktum!" Resulullah onun gömülmesini emretti ve yere gömüldü."

Tüm bunlar tıp dilinde "Temporal Lob Epilepsi" diye adlandırılan hastalıgın belirtileridir.

health.allrefer.comsitesinde Temporal Lob Epilepsi hastaliginin belirtileri şu şekilde acıklanıyor;

Halüsinasyon: bir his organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, alınan bir hissin mevcudiyetine inanma halidir. Varsanı olarak da bilinir. Muhammed'in melekler, cinler gibi mantik dısı varlıkları gormesi, bugün tıp dilinde ancak bu sekil izah edilebilir.

Kas gerilmesi(kaslarin istek disi hareket etmesi):kasların istem dışı oluşan seğirmelerini, spazmlarını ya da hareketlerini içeren bir grup duruma verilen ortak bir isim.

Korku: Muhammed'in korkudan örtülere sarınıp dolandığını anlatan durum.

Anormal agiz hareketleri: Muhammed'in dudaklarının neden istek dışı hareket ettiğini anlatan durum.

Terleme: Hadislerde açıkça belirtiliyor ki, Muhammed vahiy anlarında "en soğuk günlerde dahi" yüzünden ve vücudundan sakir şakır terler akıyor.

Yuz kizarmasi: Temporal Lob epilepsi hastalarında görülen bu belirti, Muhammed'in vahiy anında da açıkça görülüyor.

Hizli kalp atislari

Amnezi veya hafıza kaybı: örnek olarak verdiğim son hadiste açıkça görülüyor ki, Ayşe'nin de anlatımıyla "öyle ki, Resulullah (sav) yapmadığı bir şeyi yaptım vehmine düşüyordu." Muhammed'in hafıza kaybı yaşadığının açık belirtisi.

Aslında Temporal Lob epilepsi hastalığının tedavisi bugün mümkündür. Fakat o zaman bu hastalık hakkında insanlar bilinç sahibi olmadıkları için bu tür eylemleri cinler, periler, melekler ile açıklayabilmiştir.

Temporal Lob Epilepsi gibi kolayca tedavi edilebilen hastalıktan daha tehlikeli ve tedavisi daha da zor olan bir hastalık vardır ki, o nun adı da İslamdir. İslam hastalığının en büyük tehlikesi ise, bu hastalıktan etkilenmiş kişilerin hastalıkları hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmamalarıdir. Hastalığı olduğuna inanmayan kişiler ise doğal olarak tedaviyi reddederler.

ALINTIDIR

tarihinde rainman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed yaşamış olsaydı, o zamana kadar yaşayan en garip ve iyi ve kötü nitelikleri ile olağanüstü bir insan olurdu.

Yaşamamış birine neler neler yakıştırılıyorsunuz.

Bu yakıştırmalardan anlamıyor musunuz ki Muhammed bir efsane figürüdür.

Yaşamamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saddam'ın veda mektubunu okuyun ve görün hem iyi hem kötü nasıl olunuyor.

Bunu buldum Saddam'ın veda mektubu olarak....

Here I offer myself in sacrifice. If God almighty wishes, it (my soul) will take me where he orders to be with the martyrs. If my soul goes down this path (of martyrdom) it will face God in serenity.

'Oh brave, pious Iraqis in the heroic resistance. Oh sons of the one nation, direct your enmity towards the invaders. Do not let them divide you. Long live jihad and the mujahadeen against the invaders.

'Oh great people, I call on you to preserve the values that enabled you to be worthy of carrying out shouldering the faith and to be the light of civilisation. Your unity stands against falling into servitude. The enemies of your country, the invaders and the Persians (Iranians) have found your unity a barrier between you and those who are now ruling you. Therefore, they drove their hated wedge among you.

'I call on you not to hate because hate does not leave space for a person to be fair and it makes you blind and closes all doors of thinking.

'I also call on you not to hate the people of the other countries that attacked us and who separated the people from those who govern them. O faithful people, I bid you farewell as my soul goes to God the compassionate. Long live Iraq. Long Live Iraq. Long live Palestine. Long live jihad and the mujahadeen. God is great.'

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son zamanalarda gördüğüm en saçma yazılardan biri

ama saçma kısım en sondaki bilimsellikle alakasız sathi taraflı tıbbi teşhis koyma metodu

hangi tıb etiğinde 1400 yıl öncesine hadislere dayanarak teşhis konuyor?

değerli ve DOĞRU KISIM TÜM RİVAYET EDİLEN HADİSLER ORTAK NOKTADA BULUŞUYOR

BU KONUYA dikkat çekmenize sevindim ve memnun oldum teşekkürler

OKUYANLAR çok dikkat etsin ki MUHAMMED (sav) Kuranı Azimüşşanı kesinlikle uydurmuyor! düşünerek yazmıyor! başka birileriyle yardımlaşmıyor

birdenbire vahiy geliyor ve ayetler dudaklarından dökülüyor buna dikkat edin

bu forumun bir çok yerinde dinsizlerce iddia edilen aslı astarı olmayan iddialara yukarıdaki hadis toplaması güzel bir cevaptır tekrar teşeküürler

2.mevzu bu konunun dinsiz arkadaşların karakteristik bir özelliği olan

dürüst olmama olamama özelliğini gözler önüne sermesi nasılmı?

arkadaşım önce bir karar verin çünkü sürekli kendinizle çelişiyorsunuz ayarınız yok

işinize gelince (haşa ve kella)Muhammed (sav) kendi menfaati zevki için ayet yazdı

gelmeyince (haşa ve kella)Muhammed (sav) epilepsi hastasıydı

işinize gelince Muhammed (sav) çok akıllı bir adamdı çok güzel çevresindekileri yönetir yönlendirirdi

gelmeyince (haşa ve kella)Muhammed (sav) deliydi

işinize gelince hadisler güvenilir o kadar güvenilirki bu hadislere dayanarak tıbbi teşhis konulabilr

işinize gelmeyince PEYGAMBER (SAV) İN 300 den fazla MUCİZESİNİ HABER VEREN hadisler şüpheli

lütfen dürüst olun ama bana karşı değil

kendinize karşı içinizde

hala bir hissin kalmış olduğunu zannediyorum

çünkü insan fıtraten hakkı arar ama bu hakkı ararken başına dalalet düşer tutar kafasına geçirir

tarihinde AhmetBaha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Son zamanalarda gördüğüm en saçma yazılardan biri

ama saçma kısım en sondaki bilimsellikle alakasız sathi taraflı tıbbi teşhis koyma metodu

hangi tıb etiğinde 1400 yıl öncesine hadislere dayanarak teşhis konuyor?

değerli ve DOĞRU KISIM TÜM RİVAYET EDİLEN HADİSLER ORTAK NOKTADA BULUŞUYOR

BU KONUYA dikkat çekmenize sevindim ve memnun oldum teşekkürler

OKUYANLAR çok dikkat etsin ki MUHAMMED (sav) Kuranı Azimüşşanı kesinlikle uydurmuyor! düşünerek yazmıyor! başka birileriyle yardımlaşmıyor

birdenbire vahiy geliyor ve ayetler dudaklarından dökülüyor buna dikkat edin

bu forumun bir çok yerinde dinsizlerce iddia edilen aslı astarı olmayan iddialara yukarıdaki hadis toplaması güzel bir cevaptır tekrar teşeküürler

2.mevzu bu konunun dinsiz arkadaşların karakteristik bir özelliği olan

dürüst olmama olamama özelliğini gözler önüne sermesi nasılmı?

arkadaşım önce bir karar verin çünkü sürekli kendinizle çelişiyorsunuz ayarınız yok

işinize gelince (haşa ve kella)Muhammed (sav) kendi menfaati zevki için ayet yazdı

gelmeyince (haşa ve kella)Muhammed (sav) epilepsi hastasıydı

işinize gelince Muhammed (sav) çok akıllı bir adamdı çok güzel çevresindekileri yönetir yönlendirirdi

gelmeyince (haşa ve kella)Muhammed (sav) deliydi

işinize gelince hadisler güvenilir o kadar güvenilirki bu hadislere dayanarak tıbbi teşhis konulabilr

işinize gelmeyince PEYGAMBER (SAV) İN 300 den fazla MUCİZESİNİ HABER VEREN hadisler şüpheli

lütfen dürüst olun ama bana karşı değil

kendinize karşı içinizde

hala bir hissin kalmış olduğunu zannediyorum

çünkü insan fıtraten hakkı arar ama bu hakkı ararken başına dalalet düşer tutar kafasına geçirir

Doğru.. Muhammed konusunda ateistler dürüst değil.

Ama suç onlarda değil. Sizde.

İslam tarihini değiştirip, teist ateist bütün insanların kafasını karıştıranlar sizlersiniz.

Ateistler sizin iddialarınızı temel alarak Muhammed'in nasıl bir insan olduğunu anlamaya çalışıyorlar.

Sizin iddialarınıza göre Muhammed çapulcu, zalim, pedofil, cinsel sapık ve daha bir sürü kötü şey..

Siz Muhammed'in yaşamını bizlere o şekilde lanse ediyorsunuz ki Muhammed'in dürüst bir insan olması imkansız.

Evet.. Ateistlerin kafası karışık. Çok karışık hem de.

Ama nedeni onlar değil. Sizsiniz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahmet, Muhammed'in yaşayıp yaşamaması çok ufak bir detaydır. Yaşayıp yaşamaması, bir dinsiz açısından, ne islamı kurtarır ne de batırır. Sizi batıran Kuran ve ayetleri. Darbeyi oradan yiyorsunuz.

Biz dinsizler kul olmadığımız için de birleşip ortak karar alacağımız bir husus görmüyoruz. Muhammed yaşamış olsa da olmasa da dininiz gırtlağına kadar batmış durumda.

Ben muhammed'in yaşadığını, zeki biri olmadığını, uçkuruna sapıklık ölçüsünde düşkün olduğunu, ayetleri yazarken çevresinden yardım aldığını, yaşadığı dönemde de etkili olmayan biri olduğunu (bu yüzden hakkında tarihi kayıtlar bulunmamaktadır) savunurum. Ama muhammed yaşamamış olsa bile yine de sonuç değişmez. Sadece zaten benim için hiçbir anlamı olmayan bir zavallı ortadan kalkar ve Kuran ve ayetleri kalır.

Zaten başlıklara bakarsan da eleştirilen Kuran'dır, muhammed ayrıntıdır.

Not:Herşeye rağmen Muhammed'in yaşadığına dair ölümüne bahse girerdim eğer ispatlanma şansı olsaydı :D

Not son: Bu arada esas bölünmüşlük ateistlerde değil müslümanlardadır. Buradaki ateistlerin tamamı neredeyse ayetleri aynı şekilde anlar ama Müslümanlar aynı ayet hakkında hala 100 farklı görüş bildiriyor. 1400 yıllık bir dinin üyelerinin bu kararsızlığı beni güldürüyor ve üzüyor :D DÜRÜST OLUN BİZE KARŞI DEĞİL ALLAH'A KARŞI :lol:

tarihinde katalan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed yaşamış olsaydı, o zamana kadar yaşayan en garip ve iyi ve kötü nitelikleri ile olağanüstü bir insan olurdu.

Yaşamamış birine neler neler yakıştırılıyorsunuz.

Bu yakıştırmalardan anlamıyor musunuz ki Muhammed bir efsane figürüdür.

Yaşamamıştır.

Yaşamamıştır demekle iş bitmiyor, tarih pozitif bilimler gibi kesin bir bilim dalı değildir. Yaşadığına dair oluşmuş çok kuvvetli bir algı olduğu sürece bu algı görmezden gelinemez. Varsayalım ki, dediğin gibi efsane figürü. Efsane figürlerine yakıştırılan özellikler, söyletilen sözler ve yakıştırılan eylemler eleştirilemez mi, bunlar arasındaki çelişkiler ortaya konulamaz mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Youtubede muhammedin hangi hastalıktan öldüğünü anlatan bir video dolaşıp duruyor. Anlatılanlar ışığında az çok teşhis konabiliyor. Şu andada doktorların çoğu, hastalarından hikayelerini dinleyip teşhis koyuyor. Ruh hastalığının muayenesi ne kadar olurki? En fazla beyin tomografisi felan ister doktor. Kan testi felan ister. Başka?

tarihinde Uzay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
hacı

Doğru.. Muhammed konusunda ateistler dürüst değil.

Ama suç onlarda değil. Sizde.

İslam tarihini değiştirip, teist ateist bütün insanların kafasını karıştıranlar sizlersiniz.

Ateistler sizin iddialarınızı temel alarak Muhammed'in nasıl bir insan olduğunu anlamaya çalışıyorlar.

Sizin iddialarınıza göre Muhammed çapulcu, zalim, pedofil, cinsel sapık ve daha bir sürü kötü şey..

Siz Muhammed'in yaşamını bizlere o şekilde lanse ediyorsunuz ki Muhammed'in dürüst bir insan olması imkansız.

Evet.. Ateistlerin kafası karışık. Çok karışık hem de.

Ama nedeni onlar değil. Sizsiniz..

madem yorumuma eleştiri yorum yok demek doğrudur

demek Muhammed SAv bütün ashabın şahid olduğu birbirine benzer ve sıradışı bir hal ile vahiy almaktadır

burdan çıkacak sonuçları gözden kaçırmayalım önce sana HACI cavcav

demek Peygamber sav yaşadı birçok şahidi var

sonra islam tarihi 100lerce siyer kitabı -hatta-gavurlarınkiker bile Peygaberin sav. faziletlerinden üstün Ahlakından bahsediyor

kem söz sahibine ait olduğu gibi o ali pak Peygambere sav. iftira edenlerin iftiraları yüzlerine çarpar yapışır

sonra diğer aklı yarım dinsizlere bir sonuç çıkar yukarıdaki konudan o da şudur ki:

Hem ümmi okuma yazma bilmez Peygamber sav. haşa ne kuranı kendi yazdı nede düşünerek ne de başkasından yardım aldı da yazdı

yukarıda birbirini destekleyip kuvvet veren şahidlerin şehadetiyle onun ağzından dökülen bir anda geliveren vahiyden başka birşey değildi

ha bunlara bakıp iman edermisiniz ? onu Allah cc bilir

CENNET UCUZ DEĞİL CEHENNEM LÜZUMSUZ DEĞİL

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahmet, Muhammed'in yaşayıp yaşamaması çok ufak bir detaydır. Yaşayıp yaşamaması, bir dinsiz açısından, ne islamı kurtarır ne de batırır. Sizi batıran Kuran ve ayetleri. Darbeyi oradan yiyorsunuz.

Biz dinsizler kul olmadığımız için de birleşip ortak karar alacağımız bir husus görmüyoruz. Muhammed yaşamış olsa da olmasa da dininiz gırtlağına kadar batmış durumda.

Ben muhammed'in yaşadığını, zeki biri olmadığını, uçkuruna sapıklık ölçüsünde düşkün olduğunu, ayetleri yazarken çevresinden yardım aldığını, yaşadığı dönemde de etkili olmayan biri olduğunu (bu yüzden hakkında tarihi kayıtlar bulunmamaktadır) savunurum. Ama muhammed yaşamamış olsa bile yine de sonuç değişmez. Sadece zaten benim için hiçbir anlamı olmayan bir zavallı ortadan kalkar ve Kuran ve ayetleri kalır.

Zaten başlıklara bakarsan da eleştirilen Kuran'dır, muhammed ayrıntıdır.

Not:Herşeye rağmen Muhammed'in yaşadığına dair ölümüne bahse girerdim eğer ispatlanma şansı olsaydı :D

Not son: Bu arada esas bölünmüşlük ateistlerde değil müslümanlardadır. Buradaki ateistlerin tamamı neredeyse ayetleri aynı şekilde anlar ama Müslümanlar aynı ayet hakkında hala 100 farklı görüş bildiriyor. 1400 yıllık bir dinin üyelerinin bu kararsızlığı beni güldürüyor ve üzüyor :D DÜRÜST OLUN BİZE KARŞI DEĞİL ALLAH'A KARŞI :lol:

Madem yorumuma cevap yok demekki müslümanlar kabul ediyor :lol:

Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim

Gülecem yine de :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

sonra islam tarihi 100lerce siyer kitabı -hatta-gavurlarınkiker bile Peygaberin sav. faziletlerinden üstün Ahlakından bahsediyor

İnsanları güldürme! Hangi üstün ahlakmış bu? Versene şu üstün ahlaktan bir kaç örnek? Mesela evlendiği 9 karıyla nasıl evlenmiş? Hangi cariyeyi hediye olarak kabul etmiş? Arkadaşlarına kaç tane cariye hediye etmiş? Kendini eleştiren insanları neden öldürtmüş? Neden yağmadan aslan payını kendine ayırmış?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşamamıştır demekle iş bitmiyor, tarih pozitif bilimler gibi kesin bir bilim dalı değildir. Yaşadığına dair oluşmuş çok kuvvetli bir algı olduğu sürece bu algı görmezden gelinemez. Varsayalım ki, dediğin gibi efsane figürü. Efsane figürlerine yakıştırılan özellikler, söyletilen sözler ve yakıştırılan eylemler eleştirilemez mi, bunlar arasındaki çelişkiler ortaya konulamaz mı?

Muhammed'in yerine Zeus'u koy.. Ve yorumunu öyle yap. Hala aynı sonuca varabilir misin?

Yunanistan'da hala Zeus'un varlığına inananlar var.

Zeus'a yakıştırılan eylemler eleştirilebilirse, Muhammed'e yakıştırılanlar da eleştirilebilir.

Ve siz komik bir duruma düşersniz.

Muhammed'in yaşamadıını kabul ettiğiniz an, bütün eleştiriler durur. Onun bir adım ötesine gidemezsiniz.

Giderseniz sizde akıl yok demektir.

Ben bu nedenden Muhammed'i eleştirmekten yıllar önce vazgeçtim.

Çok gereksiz bir eleştiri Muhammed eleştirisi. Allah'ı eleştirmek de aynı şey.

Bilimsel olarak İslam'la ilgili konuların efsane olduklarını ortaya koymak varken ve bu günümüzde bu başarılmışken, Muhammed'i, Allah'ı ve İslam'ın büyüklerini eleştirmek aptallıktan başka birşey değil.

Bu konuda şüpheniz bile olsa onları eleştirmemelisiniz. Çünkü Muhammed hakkında ortaya atılan iddiaların hepsinin abartıldıkları çok açık ve net.

Muhammed'in kişiliği bugüne kadar yaşamış bir insanın kişiliği ile bağdaşmıyor. Adamın yaşamadığı hakkında ona inananların ortaya attığı iddialardan belli.

Muhamemed'in başarıları Zeus'un, ya da yaşamadığı kesin olarak bilinen efsane kahramanlarının başarılarını çağrıştırıyor.

Bir insan tek başına çöl gibi bir ortamda, 23 yıl içinde yüzbinlerce insanı Müslüman yapıyor.

Veda hutbesine 100 bin Müslüman katılıyor.

Sadece bu iddialara inanmak aptallık bence.

Ve bu aptallığı yalnız Müslümanlar yapmıyor.

Son yıllardaki gelişmeleri bilmelerine rağmen bazı ateistler de yapıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sokrates'in savunmasını okuyan biri Sokrates'in düşüncelerinden etkilenir veya etkilenmez. Sokrates'i bir insan olarak düşünür. O'nu anlamaya çalışır; tıpkı kendini anlamaya çalışır gibi.

Sokrates'in davranışlarını, psikolojisini(?!), hastalıklarını okuyan biri ise bir yada iki kelimeye sığan bir post modern tanımlamada bulunur: Şizofren, epileptik, bipolar...neyse...

Sokrates yaşamamıştır oysa; hayali bir insandır. Ne bir kitap yazmıştır, ne bir söz söylemiştir. Bir iki filozofun kitabında, bir iki şairin alaycı dizelerinde yer almıştır.

Biz de yaşamıyoruz aslında. Bin yıl sonra, sıradan 2000'li yıllarının internet yazmanları olarak düşünüleceğiz (burada). Belki de ağacı bol olan mezarlıklarda yatmanın moda olduğu bir dönemin cesetleri olacağız.

Yaşamak kolay değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in yerine Zeus'u koy.. Ve yorumunu öyle yap. Hala aynı sonuca varabilir misin?

Yunanistan'da hala Zeus'un varlığına inananlar var.

Zeus'a yakıştırılan eylemler eleştirilebilirse, Muhammed'e yakıştırılanlar da eleştirilebilir.

Ve siz komik bir duruma düşersniz.

Muhammed'in yaşamadıını kabul ettiğiniz an, bütün eleştiriler durur. Onun bir adım ötesine gidemezsiniz.

Giderseniz sizde akıl yok demektir.

Ben bu nedenden Muhammed'i eleştirmekten yıllar önce vazgeçtim.

Çok gereksiz bir eleştiri Muhammed eleştirisi. Allah'ı eleştirmek de aynı şey.

Bir karakterin eleştirilip eleştirilmemesi için onun yaşamış olması şart değildir, bunu anlamak o kadar zor mu? Eleştirilen o karaktere yüklenen sözler ve davranışlardır. Muhammed yaşamamış olsa bile, o söz ve eylemler orada duruyor, bir yere gittiği yok.

Bilimsel olarak İslam'la ilgili konuların efsane olduklarını ortaya koymak varken ve bu günümüzde bu başarılmışken, Muhammed'i, Allah'ı ve İslam'ın büyüklerini eleştirmek aptallıktan başka birşey değil.

Bu konuda şüpheniz bile olsa onları eleştirmemelisiniz. Çünkü Muhammed hakkında ortaya atılan iddiaların hepsinin abartıldıkları çok açık ve net.

Muhammed'in kişiliği bugüne kadar yaşamış bir insanın kişiliği ile bağdaşmıyor. Adamın yaşamadığı hakkında ona inananların ortaya attığı iddialardan belli.

Günümüzde hiç bir şey başarılmamış, Muhammed'in yaşamadığına inanan kaç kişi var? Sizler istediğiniz kadar yırtının Muhammed yaşamadı diye, milyarlar yaşadığına inandıkça ancak kendi aranızda çalıp oynarsınız, üstelik bu milyarlar arasında sadece müslümanlar yok, diğer dinlerin inanırları da var.

Zeus'un yaşadığına milyarlar inanıyor mu da Zeus'la Muhammed'i kıyaslıyorsun? Yunanistan'da 3-5 kişi Zeus'un yaşadığına inansa ne olur, inanmasa ne olur? Hele Muhammed'in durumu da Zeus gibi olsun, o zaman kimsenin umurunda olmaz.

Muhamemed'in başarıları Zeus'un, ya da yaşamadığı kesin olarak bilinen efsane kahramanlarının başarılarını çağrıştırıyor.

Bir insan tek başına çöl gibi bir ortamda, 23 yıl içinde yüzbinlerce insanı Müslüman yapıyor.

Veda hutbesine 100 bin Müslüman katılıyor.

Sadece bu iddialara inanmak aptallık bence.

Ve bu aptallığı yalnız Müslümanlar yapmıyor.

Son yıllardaki gelişmeleri bilmelerine rağmen bazı ateistler de yapıyor.

Ortam müsait olduktan sonra bu o kadar da inanılmayacak bir şey değil. Cengiz Han 21 yılda dünyanın en büyük imparatorluğunu kurmuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Efsane figürleri eleştirilmezler.

Gerekirse övülürler.

Muhammed efsanesinin övülecek bir tarafı da yok aslında.

İsa da bir efsanedir, Musa da..

Ama her ikisinin de övülecek tarafları vardır.

Muhammed'in yoktur.

Nedeni de İslam'dır, Müslümanlardır.

Peygamberlerini yüceltmek uğruna abartıları ile onu aşağılamışlardır Müslümanlar.

Onu konu edinen milyonlarca hadis ve sünnet içinden bir avuç bilgelik çıkmaz.

Ne zaman Muhammed eleştirilse isyanlar çıkmakta, insanlar ölmektedir.

Kendilerine hakim olamayan birkaç aptal sapık, milyonları tahrik etmeden sadistçe bir zevk almaktadır.

Oysa onlar da bilirler ki Muhammed bir efsane figürüdür. Yaşamamıştır. Yaşatılmıştır.

Onunla ve İslam'la bu şekilde alay etmenin ateis-teist kimseye bir yararı olmayacağı meydandadır.

Bazı gerçekler alay konusu olmadan tartışılmalıdır. Ancak o zaman ciddiye alınırlar.

Ama onlar alay konusu olunca ciddiyetten uzaklaşılmakta ve daha da kötüsü, Müslümanların inançları pekiştirilmektedir.

Alay etmeden eleştirmek mümkündür.

İslam'ın şakaya gelmeyen bir din ve Müslümanların espri anlayışından yoksun dindarlar olduğunu unutmamak gerekmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Efsane figürleri eleştirilmezler.

Gerekirse övülürler.

Muhammed efsanesinin övülecek bir tarafı da yok aslında.

İsa da bir efsanedir, Musa da..

Ama her ikisinin de övülecek tarafları vardır.

Muhammed'in yoktur.

Nedeni de İslam'dır, Müslümanlardır.

Peygamberlerini yüceltmek uğruna abartıları ile onu aşağılamışlardır Müslümanlar.

Onu konu edinen milyonlarca hadis ve sünnet içinden bir avuç bilgelik çıkmaz.

Ne zaman Muhammed eleştirilse isyanlar çıkmakta, insanlar ölmektedir.

Kendilerine hakim olamayan birkaç aptal sapık, milyonları tahrik etmeden sadistçe bir zevk almaktadır.

Oysa onlar da bilirler ki Muhammed bir efsane figürüdür. Yaşamamıştır. Yaşatılmıştır.

Onunla ve İslam'la bu şekilde alay etmenin ateis-teist kimseye bir yararı olmayacağı meydandadır.

Bazı gerçekler alay konusu olmadan tartışılmalıdır. Ancak o zaman ciddiye alınırlar.

Ama onlar alay konusu olunca ciddiyetten uzaklaşılmakta ve daha da kötüsü, Müslümanların inançları pekiştirilmektedir.

Alay etmeden eleştirmek mümkündür.

İslam'ın şakaya gelmeyen bir din ve Müslümanların espri anlayışından yoksun dindarlar olduğunu unutmamak gerekmektedir.

Elinize sağlık

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...