Jump to content

ALLAH KAR YAĞIŞINI VE COĞRAFYAYI NEDEN BİLMİYOR?


Recommended Posts

KURAN BULUT ,YAĞMUR, KAR, ŞİMŞEK GİBİ COĞRAFİ OLAYLARI YANLIŞ YAZIYOR

İbnu Abbas anlatiyor:

Yahudiler,şimşeklerin ne oldugunu Muhammed'den sordular:

"Bulutlara müvekkel olan melektir. Beraberinde ateşten kamcılar var.

Bununla bulutları Allah'in diledigi yere sevkeder"diye cevap verdi.

Ateşten kamçılar melek şıklattımı bulutlar oraya doğru hareket ediyor.

Sanki ben bu olayı Zeus’tan hatırlıyorum.Meleklerin bulutları neden Müslümanların yaşadığı çöle sevk etmediğini anlayamıyorum.

Müslümanlara daha çok yağmur yağdırıp güzel ekinler çıkarıp bol rızk vermesi gerekmezmi?

Onlar tekrar sordular:

"Ya su isitilen ses, o nedir?" "Bu, bulutlarin istenen yere gitmeleri icin onlara yapilan bir sevk dir" dedi.

Tirmizi, Tefsir Ra,d, (3116).

Allahtan geldiği söylenen Kuran’da ise aşağıdaki gibi bilimsel bir açıklama vardır!!!!!!

RUM-48-Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah, onları dilediği gibi,yayar ve yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler

RAD-12-O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir, yağmur yüklü bulutları meydana getirendir.

Günümüzde bilimsel olarak bir çok şey açıklanmaktadır.

İnsanlar bulutların hareket ve yoğunluklarını melekler onlarI harekete geçirmeden tahmin edebilmektedirler.

Hava tahminleri çok gelişmiştir.

Günümüzde Müslümanların yağmur dualarına çıktıklarını televizyonlardan izliyoruz.İslamın bilimselliğini izleyiniz.

RAD-13-Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O,

yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar.

Allah tevbe-30 da söylediğini yıldırımlarla yerine getiriyor diye düşünsek her kış o kadar şimşek çakıyor ki hiç kalmamaları gerekirdi.

Allah cezalandırmayı öldükten sonra cehenneme bırakıyor du.

Neden şimşeğe gerek duyuyor ki.Müşrikler ölsün diye söylese de bu gerçekleşmeyecek mi?

Nasıl bir suç işleyeni cezalandırıyor olabilir.Özel suçlar bu cezanın kapsamına giriyor olmalı.

TEVBE-30.Onları (yahudileri, hıristiyanları) Allah yok etsin!

Allah yağmur yağan yerler için ayetler göndermiştir.

Dolunun yağdırılması ise ceza içindir.

peki neden üzerine kar yağan toplumlara ait kuranda bişey bulunmaz..

Allah mı yoksa Muhammed mi karın ne olduğunu bilmemektedir.Arap yarımadasına Kar yağmadığı için ve muhtemelen o günkü develerle uzak ülkelere seyahat edilemediği için bilinmiyor.Kar konusunda en ufak bile bir kelime bulunmamaktadır.Kutuplardan haberi olmayan Allahın kar yağması olayını bilmesini bekleyemeyiz.

NUR-43-Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ lardan dolu indirirde onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.

Dağların yeri sabitlemek için yaratılmış kazıklar olduğunu duymuştuk.

Fakat Gök yüzünde dağlar olduğunu biliyormuydunuz.

Gökte dağ olmasa dolu bulutun üstünde nasıl durur değilmi?

Dolunun ne olduğunu açıklayamadıkları için gökte olan dağlardan Allahın dolu indirdiği düşünülmüştür.

Kuran Allahtan geldi dediğinde Allah ayette öyle söylemiştir.Gökyüzündeki dağlardan indirir.

Ayete baktığımızda Kuranı yazan cahillerin Bulutlarla yağmuru bağdaştırdığını fakat

Dolu gibi ağırlığı olan bir şeyin buluttan geldiğini mantığının çözemediğini görmekteyiz.

Bulutlarda TUTULAMAYACAĞINI VE DEPOLANAMAYACAĞINI DÜŞÜNEN ağır " Dolu" yağışının

olsa olsa gökte bunların Allah tarafından tutulduğu bir yerden bırakıldığını düşünebilmektedir.

Dolu yağışının nedenini anlayamayan cahiller

Allahın bunu ceza için birilerinin üstüne gökte bulunan dağlardan attığını düşünmektedir.

Bilimle hiçbir ilişkisi olamamış bir din olan İslam şimşeğin ve dolunun ancak insanı cezalandırmak için olduğunu düşünmüşlerdir.

Tıpkı ilkel çağlarda tanrıların gazabından korkarak yaşayan insanlar gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine cehaletten gelen iddialar...Böyleler hem bilmiyorlar, hem de kendini bilir zannediyorlar..Yani iki katlı cahillik var.

Öncelikle, ayetlerde gökten "ma" yani su indirildiğini beyan ediyor.."yağmur" yani matar demiyor..Yağmur, suyun sıvı hali, kar ve dolu ise suyun katı halidir..Kur'an yağmur değil de su diyerek icazını bir daha ispatlıyor..Yani, Kur'anın mucizelik özelliklerinden biri de az sözle çok şey anlatmaktır...İşte Kur'an "su" indirildiğini söyleyerek hem yağmura, hem doluya, hem de kara işaret ediyor...

İkinci olarak, Kur'an yerde ve gökte olan herşeyin kendine mahsus lisanlarla Allahı tesbih ettiğini ferman ediyor...Evet, feza ve uzay denilen meydanın tesbih kelimeleri, güneşler, aylar ve yıldızlar olduğu gibi, yeryüzünün tesbih kelimeleri ise, hayvanlar, bitkiler, dağlar, denizlerdir..Gökyüzünün tesbih kelimeleri ise, bulutlar, şimşekler, yağmurlar, gökgürültüleri ve havadır...Bütün bunlar, kendilerine mahsus lisanlarla Allahı zikredip, tesbih ederler...İşte, Allah, bütün bu varlıkların şuursuz olan tesbihlerini şuurlu bir surette müşahede ve mütalaa edip, Cenab-ı Hakka takdim edecek olan müekkel melekleri yaratmıştır..Yani, her bir yıldızda, her bir ağaçta ve hatta her bir yağmur damlasında, Allah'ın muhteşem sanatlarını ve Allah'ın azamet ve kudretini görüp, ibadet etmek için yaratılan müekkel melek vardır. İşte Allah'ın resulü, bu hakikati ders vermiştir..Yoksa maksadı coğrafya dersi vermek değildir.

Üçüncü olarak, Kur'an ve Kur'anı tebliğ eden Muhammed aleyhisselam kainattan kainat için bahsetmezler..Kur'an'ın kainattan bahsetmesinin hikmeti, kainattaki hikmet ve intizamı gösterip, onunla Allahı varlığını ve isim ve sıfatlarını insanlara bildirmektir...Yani, Kur'an kainattan bahsederken insanlara coğrafya veya fizik dersi vermiyor, Allahı tanıtıyor..Kur'anın muhatabının büyük bir çoğunluğu ise, fenlerden haberi olmayan avam tabakasıdır...Öyle ise, Kur'an hakikatleri onların derecelerine göre anlatması zaruridir...Eğer Kur'an onların bilmediği ve görmediği şeyler ile bazı hakikatleri ispat etmeye çalışsaydı, delil, ispatlanmak istenen şeyden daha gizli olurdu..Yani, Kur'an "bir parça suyun içinde bulunan gözle görülmeyen canlılara bakarak Allahın kudret ve azametini anlayınız" veya "güneşin durması ile dünyanın dönmesine bakarak Allahın azametini, kudretini, ilmini anlayınız" deseydi delil, iddia edilen ve ispatlanmak istenen şeyden daha gizli olurdu..Bu da belağata ve irşada ters olurdu...Evet, ilkokula yeni başlayan çocuğa matematiğin en basitini ders vermek, ders verene değil, dersin muhatabına bakar....

Elhasıl, madem Kur'anın kainattan bahsetme maksadı Allah'ın varlığını bildirip, tanıttırmaktır..Öyle ise, insanların bildikleri ve gördükleri şeylerden tanıttırması zaruridir..

Bununla beraber Kur'an bu zamanda keşfedilecek olan şeylere de işaret ederek, bu asrımızı da (fenler bakımından) hissesiz bırakmamış..Çok medeniyet harikalarına ve daha ilerisine işaret etmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine cehaletten gelen iddialar...Böyleler hem bilmiyorlar, hem de kendini bilir zannediyorlar..Yani iki katlı cahillik var.

Öncelikle, ayetlerde gökten "ma" yani su indirildiğini beyan ediyor.."yağmur" yani matar demiyor..Yağmur, suyun sıvı hali, kar ve dolu ise suyun katı halidir..Kur'an yağmur değil de su diyerek icazını bir daha ispatlıyor..Yani, Kur'anın mucizelik özelliklerinden biri de az sözle çok şey anlatmaktır...İşte Kur'an "su" indirildiğini söyleyerek hem yağmura, hem doluya, hem de kara işaret ediyor...

İkinci olarak, Kur'an yerde ve gökte olan herşeyin kendine mahsus lisanlarla Allahı tesbih ettiğini ferman ediyor...Evet, feza ve uzay denilen meydanın tesbih kelimeleri, güneşler, aylar ve yıldızlar olduğu gibi, yeryüzünün tesbih kelimeleri ise, hayvanlar, bitkiler, dağlar, denizlerdir..Gökyüzünün tesbih kelimeleri ise, bulutlar, şimşekler, yağmurlar, gökgürültüleri ve havadır...Bütün bunlar, kendilerine mahsus lisanlarla Allahı zikredip, tesbih ederler...İşte, Allah, bütün bu varlıkların şuursuz olan tesbihlerini şuurlu bir surette müşahede ve mütalaa edip, Cenab-ı Hakka takdim edecek olan müekkel melekleri yaratmıştır..Yani, her bir yıldızda, her bir ağaçta ve hatta her bir yağmur damlasında, Allah'ın muhteşem sanatlarını ve Allah'ın azamet ve kudretini görüp, ibadet etmek için yaratılan müekkel melek vardır. İşte Allah'ın resulü, bu hakikati ders vermiştir..Yoksa maksadı coğrafya dersi vermek değildir.

Üçüncü olarak, Kur'an ve Kur'anı tebliğ eden Muhammed aleyhisselam kainattan kainat için bahsetmezler..Kur'an'ın kainattan bahsetmesinin hikmeti, kainattaki hikmet ve intizamı gösterip, onunla Allahı varlığını ve isim ve sıfatlarını insanlara bildirmektir...Yani, Kur'an kainattan bahsederken insanlara coğrafya veya fizik dersi vermiyor, Allahı tanıtıyor..Kur'anın muhatabının büyük bir çoğunluğu ise, fenlerden haberi olmayan avam tabakasıdır...Öyle ise, Kur'an hakikatleri onların derecelerine göre anlatması zaruridir...Eğer Kur'an onların bilmediği ve görmediği şeyler ile bazı hakikatleri ispat etmeye çalışsaydı, delil, ispatlanmak istenen şeyden daha gizli olurdu..Yani, Kur'an "bir parça suyun içinde bulunan gözle görülmeyen canlılara bakarak Allahın kudret ve azametini anlayınız" veya "güneşin durması ile dünyanın dönmesine bakarak Allahın azametini, kudretini, ilmini anlayınız" deseydi delil, iddia edilen ve ispatlanmak istenen şeyden daha gizli olurdu..Bu da belağata ve irşada ters olurdu...Evet, ilkokula yeni başlayan çocuğa matematiğin en basitini ders vermek, ders verene değil, dersin muhatabına bakar....

Elhasıl, madem Kur'anın kainattan bahsetme maksadı Allah'ın varlığını bildirip, tanıttırmaktır..Öyle ise, insanların bildikleri ve gördükleri şeylerden tanıttırması zaruridir..

Bununla beraber Kur'an bu zamanda keşfedilecek olan şeylere de işaret ederek, bu asrımızı da (fenler bakımından) hissesiz bırakmamış..Çok medeniyet harikalarına ve daha ilerisine işaret etmiştir.

Kuranda bu dediklerine ait içinde "kar" yazan bir ayet getir..

Sen adi şerefsiz pisliğin tekisin....yalancı pezevenk dediğim için senden özür dileyeceğim....

getiremezsen..

defolup gideceksin...

adi yalancı...cahil

sizin zırvalarınımı çekeceğiz biz..şerefsiz bu yalanı kendine nasıl söyleyebiliyorsun...

biz bunları firavunun kitabından yazmıyoruz..

sizin kuran dediğiniz neyi olduğu belirsiz ucubedeb bu ayetler..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda bu dediklerine ait içinde "kar" yazan bir ayet getir..

Sen adi şerefsiz pisliğin tekisin....yalancı pezevenk dediğim için senden özür dileyeceğim....

getiremezsen..

defolup gideceksin...

adi yalancı...cahil

sizin zırvalarınımı çekeceğiz biz..şerefsiz bu yalanı kendine nasıl söyleyebiliyorsun...

biz bunları firavunun kitabından yazmıyoruz..

sizin kuran dediğiniz neyi olduğu belirsiz ucubedeb bu ayetler..

Ahmak herif, Kur'anda "yağmur" diye de bir şey geçmez.."su" geçer....Kar ve dolu ise, suyun katı halidir...Yani, kar da indirse dolu da indirse Allah su indirmiş oluyor..Daha bunu bile anlayamayan bir kimsenin için dinsiz olduğu anlaşılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahmak herif, Kur'anda "yağmur" diye de bir şey geçmez.."su" geçer....Kar ve dolu ise, suyun katı halidir...Yani, kar da indirse dolu da indirse Allah su indirmiş oluyor..Daha bunu bile anlayamayan bir kimsenin için dinsiz olduğu anlaşılıyor.

ayet..ayet..ayet getir..

Allkah kar ve dolu suyun katı halidir diye ayet varmı?

Yoksa bunu benim dinim BİLİM mi söylüyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayet..ayet..ayet getir..

Allkah kar ve dolu suyun katı halidir diye ayet varmı?

Yoksa bunu benim dinim BİLİM mi söylüyor...

Yahu bilim, kainatta olan hadislerin tercümanıdır. Yani, bilim pastanın yapılış tarifi gibidir..Pasta olmasaydı, tarifi de olmazdı...

Sonuçta Allah su indirdiğini söylüyor..Sen de ahmaklık edip niçin kardan bahsetmiyor diyorsun...Oysa ki, suyu yaratan Allah biliyor ki, kar ve dolu suyun katı halidir..Yani, Kur'an az sözle çok manaları ders veriyor.

Senin dinin tabiattır..Yani sen tabiatperestsin..Bilimin dinsizlikle alakası yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu bilim, kainatta olan hadislerin tercümanıdır. Yani, bilim pastanın yapılış tarifi gibidir..Pasta olmasaydı, tarifi de olmazdı...

Sonuçta Allah su indirdiğini söylüyor..Sen de ahmaklık edip niçin kardan bahsetmiyor diyorsun...Oysa ki, suyu yaratan Allah biliyor ki, kar ve dolu suyun katı halidir..Yani, Kur'an az sözle çok manaları ders veriyor.

Senin dinin tabiattır..Yani sen tabiatperestsin..Bilimin dinsizlikle alakası yoktur.

Bu kadar aptal ayetin kuranda ne işi var

neden yağmur buluttan..........dolu dağdan yağar???

anlat bize

yada su neden buluttan iner de.....dolu dağdan iner.....

neden yağmur ceza değilde

dolu ile ceza verilir?

RUM-48-Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah, onları dilediği gibi,yayar ve yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler

ayrıntıya bakarmısınız detayıyla anlatmış....ama adam zırvalıyor...

neden detaylıyor...

Bildiğinden emin...

yanıldığını düşünmüyor

keyfle detayla anlatıyor

RAD-12-O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir, yağmur yüklü bulutları meydana getirendir.

RAD-13-Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O,

yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar.

NUR-43-Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ lardan dolu indirirde onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herşeyi yaratan, yalnız Allahü teâlâdır. Ondan başka yaratıcı yokdur. Fekat, Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, herşeyi sebeblerle yaratmakdadır. Böylece, madde âlemine ve sosyal hayâta düzen vermekdedir. Sebebsiz yaratsaydı, âlemdeki bu nizâm, bu düzen olmazdı. Mikroplar hastalığa, bulutlar yağmura, güneş hayâta, katalizörler birçok kimyâ reaksiyonlarının hızlanmasına ve hayvanlar, bitkisel maddelerin et, süt, bal hâline gelmelerine, yapraklar organik maddelerin sentezine sebeb oldukları gibi, insanlar da, tayyâre, otomobil, ilâc, elektrik motorlarının ve dahâ nice şeylerin yapılmasına sebeb olmakdadır. Bütün bu sebeblere kuvvet, te’sîr veren Allahü teâlâdır. İnsanlara fazla olarak akl ve irâde de vermişdir. Sebeblere, vâsıtalara yaratıcı demek doğru olamaz. Böyle olduğu (Kelime-i temcîd) ya’nî (Lâ havle velâ kuvvete illâ billah) diyerek çok güzel anlatılmakdadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Bu kadar aptal ayetin kuranda ne işi var

neden yağmur buluttan..........dolu dağdan yağar???

anlat bize

yada su neden buluttan iner de.....dolu dağdan iner.....

neden yağmur ceza değilde

dolu ile ceza verilir?

RUM-48-Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah, onları dilediği gibi,yayar ve yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler

ayrıntıya bakarmısınız detayıyla anlatmış....ama adam zırvalıyor...

neden detaylıyor...

Bildiğinden emin...

yanıldığını düşünmüyor

keyfle detayla anlatıyor

RAD-12-O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir, yağmur yüklü bulutları meydana getirendir.

RAD-13-Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O,

yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar.

NUR-43-Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ lardan dolu indirirde onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

KURAN BULUT ,YAĞMUR, KAR, ŞİMŞEK GİBİ COĞRAFİ OLAYLARI YANLIŞ YAZIYOR

NUR-43-Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ lardan dolu indirirde onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.

Dağların yeri sabitlemek için yaratılmış kazıklar olduğunu duymuştuk.

Fakat Gök yüzünde dağlar olduğunu biliyormuydunuz.

Gökte dağ olmasa dolu bulutun üstünde nasıl durur değilmi?

Ayette bahsedilen 'dağlar' kelimesi dağ gibi bulutlar anlamında kullanılmıştır:

Ahmet Tekinin meali:

Görmüyor musun? Allah bulutları sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan yere sürüklüyor. Sonra onları bira raya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki, bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağ gibi bulutlardan dolu da indirir. Onunla sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıklara zarar verir. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıklardan doluyu uzak da tutar. Bu bulutlardan çıkan şimşeğin parıltısı neredeyse gözleri alır.

Diyanetin meali:

Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ (gibi bulut)lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayette bahsedilen 'dağlar' kelimesi dağ gibi bulutlar anlamında kullanılmıştır:

Ahmet Tekinin meali:

Görmüyor musun? Allah bulutları sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan yere sürüklüyor. Sonra onları bira raya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki, bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağ gibi bulutlardan dolu da indirir. Onunla sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıklara zarar verir. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıklardan doluyu uzak da tutar. Bu bulutlardan çıkan şimşeğin parıltısı neredeyse gözleri alır.

Diyanetin meali:

Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ (gibi bulut)lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.

Haklısınız ne diyelim...

Yağmur yağarken dağ gibi bulutlar olmuyor..Dolu yağarken dağ gibi mi oluyor...

nasıl koni şeklindemi oluyor bu dolu bulutları o yüzden mi dağ gibi oluyor..

Denizlerde dağ gibi oluyor mu?

ya yıldızlar..dağ gibi yıldızlarla şeytan taşlardık baya uyuyor değil mi?

ya Dağ gibi dünyayı dağladık döşedik...

devam...devam kime neye hizmet ettiğiniz belli değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

müslümanların yazılarını okuyorumda......

bir kitapta yazılan hemen her ayet için bu kadar kıvırırken neden şunu düşünmezler...

tanrı varsa ve bu kitabı o gönderdiyse neden sürekli kıvırmak zorunda kalıyorum

neden bilimle paralel gitmiyor bu kitapta yazılanlar...neden sürekli allah işte böyle demiştir

bakın işte yalanmı demek yerine allah burda aslında şöyle demek istemiştir burada kasteddiği aslında şudur

burada mecazen bu ifadeyi kullanmıştır vs gibi konuşmak zorunda kalıyorum...

2012 yılındayız ve ben hala yıldızların yeryüzüne döküleceğine bizimde bunlarla şeytan taşlayacağımıza nasıl olurda inanabilirim

spermin sırtta oluştuğunu nasıl doğru kabul edebilirim

gerçekten deve sidiğinde şifa aramalımıyım

9 10 yaşında kızlarla sex yapmayı gerçekten allah nasıl serbest bırakmış olabilir

köle edinmek satmak cariyeleri sex kölesi yapmak.....gerçekten yüce yaratıcı buna nasıl izin verebilir

basit bir şimşek dolu kar yağmur yağışı bile ...meleklere gökteki dağlara korku vermeye

ümit olmaya allahın cezalandırılmasına ateş kırbaçlarına vs vs gidiyorsa ben nasıl inanırım bu kitaba

cennette karı kız vaat eden bir tanrı olduğunu yazan bir kitaba nasıl inanabilirim

siz bu masallara inanın inanmaya ve insanları inandırmaya çalışmaya devam edin

o kadar zavallı görünüyorsunuzki bazen çok acıyorum size...

bu kitap 1400 yıl önce yaşamış cahil bir insanın yazdığı saçmalıklardır..

bunu görmek zormu bu kadar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

müslümanların yazılarını okuyorumda......

bir kitapta yazılan hemen her ayet için bu kadar kıvırırken neden şunu düşünmezler...

tanrı varsa ve bu kitabı o gönderdiyse neden sürekli kıvırmak zorunda kalıyorum

neden bilimle paralel gitmiyor bu kitapta yazılanlar...neden sürekli allah işte böyle demiştir

bakın işte yalanmı demek yerine allah burda aslında şöyle demek istemiştir burada kasteddiği aslında şudur

burada mecazen bu ifadeyi kullanmıştır vs gibi konuşmak zorunda kalıyorum...

2012 yılındayız ve ben hala yıldızların yeryüzüne döküleceğine bizimde bunlarla şeytan taşlayacağımıza nasıl olurda inanabilirim

spermin sırtta oluştuğunu nasıl doğru kabul edebilirim

gerçekten deve sidiğinde şifa aramalımıyım

9 10 yaşında kızlarla sex yapmayı gerçekten allah nasıl serbest bırakmış olabilir

köle edinmek satmak cariyeleri sex kölesi yapmak.....gerçekten yüce yaratıcı buna nasıl izin verebilir

basit bir şimşek dolu kar yağmur yağışı bile ...meleklere gökteki dağlara korku vermeye

ümit olmaya allahın cezalandırılmasına ateş kırbaçlarına vs vs gidiyorsa ben nasıl inanırım bu kitaba

cennette karı kız vaat eden bir tanrı olduğunu yazan bir kitaba nasıl inanabilirim

siz bu masallara inanın inanmaya ve insanları inandırmaya çalışmaya devam edin

o kadar zavallı görünüyorsunuzki bazen çok acıyorum size...

bu kitap 1400 yıl önce yaşamış cahil bir insanın yazdığı saçmalıklardır..

bunu görmek zormu bu kadar...

Daha ne söylenebilir..İslamı savunanların durumu budur..

Bunu kendilerine yakıştırabiliyorlar.karakterle ilgili bir durum..

Daha anlaşılırı..

Takımları 5-0 mağlup olmuş ama hazmedemeyip takımım daha güçlüdür demeyi yakıştırabiliyorlar kendilerine...

Yani 5-0 lık yenilgi olduğu ve puan alamayacağını kabullenmiyor..yenilene de puan istiyor..yenilenin de puan hakkı var diye ortam yaratmaya çalışıyor..

"Ya 5 tane yemişiz bak bal gibi maalübüz" yok.söyleyemiyor.. yalanlarla maçı 6-5 alabilirmiyim diye bir çaba içindeler...

ve şu ilginç savunma durumu.......

6 tane penaltımız vardı hakem vermedi..

Yoksa 5-6 galiptik bak normalde ...

diye söylemekten farkı yok .....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...