Jump to content

Aranızda böyle düşünen var mı ?


Recommended Posts

ortalıkta dolanan bir yumurcak mutluluk kaynağı olur be hacı. zorlukları da var tabi. yoksa soy adım devam etmis etmemis banane. :)

bak o olabilir :)

Agnostik takılmak gerekir diye düşünüyorum. "Tanrı-Ahiret yok" yerine "Tanrı'nın-Ahiretin varlığı / yokluğu hakkında bilgim yok" demek daha makuldür.

tabi bunu bilemeyiz. ancak ben tanrıya pek ihtimal vermiyorum. varsa bile ölüleri tekrar dirilteceği veya bizi bir çeşit deneyde kullanmadığı ne malum ?

Önemli olan şu anda hayatta olmamızdır, bunu değiştirmek mümkün olmadığına göre bu hayatı en iyi şekilde yaşamaya bakmalıyız. Nasıl bir hayat yaşayacağımıza da ancak kendimiz karar veririz.

elimizden gelenin en iyisi bu galiba. en iyisi böyle yapmaya çalışayım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 70
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Amaç mutlu ve huzurlu yaşamak ise hayatınızı iman ile hayatlandırın.Zira elemsiz saf lezzet sadece imandan çıkıyor.İman seni ve şu bütün kainatı hiçlikten yokluktan anlamsızlıktan kurtarıyor.

Amacın hayatından lezet almak ve huzursa imanlı biri olmayı dene.Dindarların ateistlerden daha mutlu olduğunu bilim dahi tasdik ediyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Amaç mutlu ve huzurlu yaşamak ise hayatınızı iman ile hayatlandırın.Zira elemsiz saf lezzet sadece imandan çıkıyor.İman seni ve şu bütün kainatı hiçlikten yokluktan anlamsızlıktan kurtarıyor.

Amacın hayatından lezet almak ve huzursa imanlı biri olmayı dene.Dindarların ateistlerden daha mutlu olduğunu bilim dahi tasdik ediyor..

Ben de şahsen Tarafsız'ın dine geri dönmesi taraftarıyım.

Ateist ona ağır geliyor.. Herkes ateist olamaz.. Yürek ister, cesaret ister, yiğitlik ister ateizm.

Allah korkusunu yenmek o kadar kolay değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de şahsen Tarafsız'ın dine geri dönmesi taraftarıyım.

Ateist ona ağır geliyor.. Herkes ateist olamaz.. Yürek ister, cesaret ister, yiğitlik ister ateizm.

Allah korkusunu yenmek o kadar kolay değil..

Çok acele karar veriyorsun, tarafsız çoğu ateistin aklına gelen düşünceleri dile getirmiş sadece. Bu konuda düşüncelerini dile getirmek yerine, kolay yolu seçip tarafsız'ı korkaklıkla itham ediyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok acele karar veriyorsun, tarafsız çoğu ateistin aklına gelen düşünceleri dile getirmiş sadece. Bu konuda düşüncelerini dile getirmek yerine, kolay yolu seçip tarafsız'ı korkaklıkla itham ediyorsun.

Tarafsız yalnız kalmaktan korkuyor. İçi boşalmış çocuğun. Ateizmin boş bir inan olduğunu sanıyor.

Çocuğa biraz yardım edin bari.. Yalnız bırakmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet , ateistlik ağırdır , ama bir o kadar da mutlu edicidir. Bir tanrının olmadığını kabul ettiğinde bütün aileni unutuyorsun , bir daha göremeyeceksin , biliyorsun. Her şeyin adaletli olmayacağını da biliyorsun. 10 kişiyi öldüren birinin yakalanmadığı sürece rahata bakabileceğini ve öldüğü zaman da bir adalete kavuşmayacağını biliyorsun. Ölen ölmüş olacak , öldüren ise öldürmüş . Bir eşitlik yok. Bu dünyada eşitliğin olmadığını biliyorsun. Eğer bunlar sana ağır gelecekse gerçekten ateist olma. Bir ateist olarak sana ateist olmamanı öneriyorum. Evet bana da ağır geldi. 2 sene boyunca içinden çıkamadım. Sosyal hayatım mahvoldu. Ama şu an çok mutluyum. Bir şeylerin bilincindeyim. Herkesi bilincinde olmadığı şeylerin... Ve etrafıma baktığımda mutlu oluyorum. Herkes öldükten sonra doğmadan önce olduğu gibi olacak ve bu beni üzmüyor. Kaldıramıyorsan müslüman ol.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimisine göre saçma, kimisine göre normal gelebilir ama ben dinlerle ilişkimi kestikten sonra her şeyin boş ve anlamsız olduğunu düşünmeye başladım. çünkü bir gün her şey sona erecek ve yapılan her şey de bir nevi boşa gidecek. Bu yüzden yaşam şeklinin pek de önemli olmadığını düşünüyorum.

Yani bir insanın hayatta yapmak istediği şeyler bellidir. Mutlu olmak, rahat bir yaşam sürmek, maddi sıkıntı çekmemek, sevdiği biriyle beraber olmak vs. Ancak sonuç hiç bir şeyi değiştirmiyor. Burada ne çeşit bir yaşam sürersek sürelim, öldükten sonra bunların hiç birinin önemi kalmayacak.

Bilim artık bir çok şeyin açıklamasını bulmuş durumda. Mesela bunlardan biri de insan duyguları. Sevgi, nefret, üzüntü gibi duygusal eylemlerin tümünün, beyindeki kimyasal aktivitelerden ibaret olduğu ispatlanmış durumda. açıkçası ben bunu öğrendikten sonra bu tür duyguları yaşayamaz oldum. çünkü hissettiklerimizin hepsi aslında bir dizi kimyasal olaydan ibaret ve yapay olarak uygulanabilir. mesela mutsuzsun, doktora git bir ilaç versin ve ilacı kullanıp mutsuzluğunu gider.

yani bir çeşit robot gibiyiz. mekanik robotlardan tek farkımız bilincimizin olması. bu yüzden "hayat amacı" gibi şeyler bana anlamsız geliyor. kendimi programlanmış bir robot olarak gördüğüm için çoğu zaman boş boş bu durumu düşünüp duruyorum ve elimden de bir şey gelmiyor.

Acaba siz bunun üstesinden nasıl geliyorsunuz ? dindar insanlar en azından her şeyin sürekli olduğunu iddia ederek kendilerini bu şekilde avutuyorlar ama ben bu durumda olanların bu konuda yapacak bir şeylerinin olmadığını düşünüyorum.

16 yaşına kadar müslümandım

sonra deist oldum(ben kendime karşı dürüst olup kendi iç sorgulamamı yapıyorsam ve buna rağmen müslüman olmadığım için cehenneme gideceksem,cennetini de istemezdim tanrının)

sonra agnostik oldum(aslına bakarsan deizmle çok da bir farkı yok agnstisizmin.bir araf hali.dinlere inanmıyorsun ama etliye sütlüye de dokunmuyorsun)

şimdi ateistim(süperman,örümcek adam..v.s neyse dinlere de o gözle bakıyorum).

Buda'nın budistlere söylediği bir sözü vardır;"size söylenen şey aklınıza yatmıyorsa onu kabul etmeyin,hatta bunu söyleyen ben olsam bile aklınıza yatmıyorsa kabul etmeyin..."

Bu söz benim kendime ve çevreme karşı davranış,duygu ve düşüncelerimde önemli bir yer tutar.

Öldükten sonrasını merak ederiz hep...peki doğmadan önce ne olduğunu düşündün mü hiç?ya da doğmadan önce ne olduğunla ilgili kaygıların var mı?eminim öldükten sonrasını 100 kez düşünüyorsan,doğumdan öncesini 1 kez düşünmüşsündür...

Felsefik anlamda ölüm korkusu(ölüm değil)(çünkü öldüğün anda ne olacaksa olacak zaten) yaşamın en temel itici gücüdür bence...ölümü düşünmek ve kendimize kim olduğumuzu, ne olduğumuzu,ne yapmak istediğimizi sık sık hatırlatmak kendimizi tanımanın,anlamanın ve hayattaki önceliklerimizi belirlemenin en önemli itici gücüdür...

bunu belki şu şekilde daha iyi anlatabilirim.diyelim ki ölümsüz birisin ve dünyada yaşıyorsun...ilk başta bu sana çekici gelebilir ve nasıl olsa ölmeyeceğim düşüncesiyle birçok şey yapmak isteyebilirsin.ama bir süre sonra eminim ki şu an yapmaktan keyif aldığın haz duyduğun herşey anlamını yitirir ve ölmek için kendine bir tanrı yaratıp yalvarırsın...

biz dinsizlerin tek mücadele etmesi gereken şeyin dinler olduğunu düşünmüyorum.din konusu,dinsizin ilk aştığı aşamadır.aslolan ondan sonraki süreçte kendini bulma,tanıma,yaşama derinlemesine bir bakış açısı kazanabilmektir.yani sorgulamayı bırakmamaktır.

Nietzsche'nin "tanrı öldü" sözünün devamı vardır;tanrı öldükten sonra karanlık bir uçurumdan bahseder Nietzche...bu karanlık uçurum şudur;o zamana kadar tanrı kavramı sayesinde yaşamı ve ölümü çözmüştür insan.bu yüzden de rahattır ve aydınlıktadır.

Ne zaman ki tanrıyı öldürürseniz;tanrı kavramının getirilerini yok sayarsınız ve bir karanlık uçurumda bulursunuz kendinizi diyor Nietzsche.Sonrasında da ekliyor...sizin kurtuluşunuz bu karanlık boşluktadır....yani tam bir kendinle yüzleşme hali....hayata bizzat "sen" olarak..."kendine özgün" bir bakış açısıyle bakabilme yetisi...yani küllerinden doğmak...yani başkalarının senin için inşa ettikleri değil,"bizzat senin kendi isteminle "yaşamını şekillendirebilmen...

ha diyeceksin ki şekillendirsem ne olacak...sonu yine yokluk-hiçlik değil mi??işte ateizmin dinlerden farkı bu noktadadır....hepimizin eşit olduğu nokta burasıdır...insanın kendisini tanımaya başlaması gereken nokta bu eşitlik gözlüğünden bakmakla başlar insana,hayvana,bitkiye,evrene...

sana son olarak kendimden bir örnek vereyim...bir süre önce ciddi bir trafik kazası yaptım.arabamın 4 tekerleğinin havada olduğu birkaç saniye içindeki düşüncelerim hala aklımdadır..."çocukça bir merak ve heyecan içerisinde" ne olacağını "merak ettim:)hepsi bu....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimisine göre saçma, kimisine göre normal gelebilir ama ben dinlerle ilişkimi kestikten sonra her şeyin boş ve anlamsız olduğunu düşünmeye başladım. çünkü bir gün her şey sona erecek ve yapılan her şey de bir nevi boşa gidecek. Bu yüzden yaşam şeklinin pek de önemli olmadığını düşünüyorum.

Yani bir insanın hayatta yapmak istediği şeyler bellidir. Mutlu olmak, rahat bir yaşam sürmek, maddi sıkıntı çekmemek, sevdiği biriyle beraber olmak vs. Ancak sonuç hiç bir şeyi değiştirmiyor. Burada ne çeşit bir yaşam sürersek sürelim, öldükten sonra bunların hiç birinin önemi kalmayacak.

Bilim artık bir çok şeyin açıklamasını bulmuş durumda. Mesela bunlardan biri de insan duyguları. Sevgi, nefret, üzüntü gibi duygusal eylemlerin tümünün, beyindeki kimyasal aktivitelerden ibaret olduğu ispatlanmış durumda. açıkçası ben bunu öğrendikten sonra bu tür duyguları yaşayamaz oldum. çünkü hissettiklerimizin hepsi aslında bir dizi kimyasal olaydan ibaret ve yapay olarak uygulanabilir. mesela mutsuzsun, doktora git bir ilaç versin ve ilacı kullanıp mutsuzluğunu gider.

yani bir çeşit robot gibiyiz. mekanik robotlardan tek farkımız bilincimizin olması. bu yüzden "hayat amacı" gibi şeyler bana anlamsız geliyor. kendimi programlanmış bir robot olarak gördüğüm için çoğu zaman boş boş bu durumu düşünüp duruyorum ve elimden de bir şey gelmiyor.

Acaba siz bunun üstesinden nasıl geliyorsunuz ? dindar insanlar en azından her şeyin sürekli olduğunu iddia ederek kendilerini bu şekilde avutuyorlar ama ben bu durumda olanların bu konuda yapacak bir şeylerinin olmadığını düşünüyorum.

Güzel bir noktaya değinmişsin tarafsız.

Biz inanırların bir umudu ve amacı var. İkimiz de birgün mutlaka öleceğiz. sen yaşadıklarınla kalacaksın ben yaşadıklarımla kalacağım. Peki eğer yok olacaksak nasıl yaşadığımızın ne önemi kalıyor. İstediğin kadar dürüst yaşa, değerlerin olsun, istediğin kadar sorgula, öğren, araştır vs hepsi seninle birlikte yok olacak. Belki arkandan iyi biri olarak anılacaksın ama bunu da sen göremeyeceksin. Ben tekrar dirilme umuduyla,tekrar sevdiklerimi görebilmek umuduyla yaşıyorum ve yaşamaya da devam edeceğim. Bu bana ne kaybettirecek? Senden ve sizden eksi olarak neleri kaybedeceğim bu kısacık hayatta? Madem yok olacağız diyorsunuz hiçbir farkımız yok. Öldükten sonra ne yaşadığınızın,neler yaptığınızın hiçbir önemi kalmayacak. Öldükten sonra isminizi tarihe yazdırsanız bile siz bunu göremeyeceksiniz. Eğer ki biz haklıysak işiniz daha da zorlaşacak.

"Ya varsa" türünden basit yaklaşımları sevmem, gerçekçi olmakta fayda var. Biz böyle mutluyuz hamdolsun, siz böyle mutlumusunuz ona da siz karar vereceksiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güzel bir noktaya değinmişsin tarafsız.

Biz inanırların bir umudu ve amacı var. İkimiz de birgün mutlaka öleceğiz. sen yaşadıklarınla kalacaksın ben yaşadıklarımla kalacağım. Peki eğer yok olacaksak nasıl yaşadığımızın ne önemi kalıyor. İstediğin kadar dürüst yaşa, değerlerin olsun, istediğin kadar sorgula, öğren, araştır vs hepsi seninle birlikte yok olacak. Belki arkandan iyi biri olarak anılacaksın ama bunu da sen göremeyeceksin. Ben tekrar dirilme umuduyla,tekrar sevdiklerimi görebilmek umuduyla yaşıyorum ve yaşamaya da devam edeceğim. Bu bana ne kaybettirecek? Senden ve sizden eksi olarak neleri kaybedeceğim bu kısacık hayatta? Madem yok olacağız diyorsunuz hiçbir farkımız yok. Öldükten sonra ne yaşadığınızın,neler yaptığınızın hiçbir önemi kalmayacak. Öldükten sonra isminizi tarihe yazdırsanız bile siz bunu göremeyeceksiniz. Eğer ki biz haklıysak işiniz daha da zorlaşacak.

"Ya varsa" türünden basit yaklaşımları sevmem, gerçekçi olmakta fayda var. Biz böyle mutluyuz hamdolsun, siz böyle mutlumusunuz ona da siz karar vereceksiniz.

Bu düşünceler neden oluyor biliyor musun, insanlar yaşadığı anı değil de ölümden sonrasını düşündükleri için. Evet, birisi öldüğünde artık onun için hiç bir şeyin önemi kalmayacak ama o daha ölmedi ki, yaşıyor. Ne yani insanların yaşarken yaptıklarının bir önemi yok mu? Yaşam sadece bir "an"dan mı oluşuyor? Yaşarken yaptıklarının meyvesini toplamıyor musun? İnsan ölümden sonra her şey bitecek diye yaşarken hiç bir yapmasın mı? Bir insan ömrü böyle geçer mi? Madem "tekrar sevdiklerimi görebilmek umuduyla yaşıyorum ve yaşamaya da devam edeceğim" diyorsun, neden yaşarken onlar için yapılan şeyleri dikkate almıyorsun, sen öleceksin ama onlar yaşamaya devam edecek. Tekrar dirilme umudun olmasa onlar için hiç bir şey yapmayacak mısın, onlara iyi bir isim bırakmak istemeyecek misin?

İnanma meselesine gelince, apaçık bir yalana neden inansın insanlar? Ne faydası var bir yalana inanmanın? İnanmadılar diye insanları sonsuza kadar yakan bir tanrıya hangi akla uyup da inanabiliyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu düşünceler neden oluyor biliyor musun, insanlar yaşadığı anı değil de ölümden sonrasını düşündükleri için. Evet, birisi öldüğünde artık onun için hiç bir şeyin önemi kalmayacak ama o daha ölmedi ki, yaşıyor. Ne yani insanların yaşarken yaptıklarının bir önemi yok mu? Yaşam sadece bir "an"dan mı oluşuyor? Yaşarken yaptıklarının meyvesini toplamıyor musun? İnsan ölümden sonra her şey bitecek diye yaşarken hiç bir yapmasın mı? Bir insan ömrü böyle geçer mi? Madem "tekrar sevdiklerimi görebilmek umuduyla yaşıyorum ve yaşamaya da devam edeceğim" diyorsun, neden yaşarken onlar için yapılan şeyleri dikkate almıyorsun, sen öleceksin ama onlar yaşamaya devam edecek. Tekrar dirilme umudun olmasa onlar için hiç bir şey yapmayacak mısın, onlara iyi bir isim bırakmak istemeyecek misin?

İnanma meselesine gelince, apaçık bir yalana neden inansın insanlar? Ne faydası var bir yalana inanmanın? İnanmadılar diye insanları sonsuza kadar yakan bir tanrıya hangi akla uyup da inanabiliyorsunuz?

sağduyu,

sen neden inanmıyorsan ben de aynı sebepten "inanıyorum"

sana sorayım: Sen neden inanmıyorsun? yani inanmamak sana ne gibi artılar kazandırıyor, ne gibi bir fayda sağlıyor,mutlu mu oluyorsun,huzurlu mu oluyorsun vs?

Sevdiklerim için çok şey yapıyorum. Onları da orada görmek umuduyla birlikte ortak hareket ediyoruz. Ben ölürsem yokluğumu hissedecekler belki ama tekrar görüşeceğimizi bildikleri için huzurlu olacaklar,mutlu olacaklar. Sen şimdi diyeceksin ki "böyle birşey asla olmayacak". diyelim ki haklısın, peki ben ve sevdiğim insanlar ne kaybedeğiz? Sağduyu bizden daha erdemli bir hayat yaşadığına inanıyor ama aynı zamanda yok olacağına inanıyor. Peki böyle olmakla ne kazanıyorsun? ikimizde mutlaka öleceğiz. Biz umudumuzla mutlu ve huzurluyuz. Gerisinin hiçbir önemi yok.

Öleceğiz diye hiçbirşey yapmayalım demiyorum yanlış anlaşılmış. Siz yok olacağız diyorsunuz ya, ben de diyorum ki madem yok olacaksın nasıl yaşadığının bir önemi yok. sen yok olduktan sonra unutulup gidecek nasıl olsa.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sağduyu,

sen neden inanmıyorsan ben de aynı sebepten "inanıyorum"

sana sorayım: Sen neden inanmıyorsun?

Bir düzineye yakın karısı olan, 9 yaşındaki Aişe ile, kocalarının, ana ve babalarının ve akrabalarının ölümüne sebep olduğu kadınlarla, evlatlığının boşadığı kadınla evlenen, hediye olarak cariye kabul edip cariye hediye eden, yağmaladıkları malların 1/5'ini kendine ayıran, kendini eleştiren insanları adamlarına öldürten, karılarını ziyaret etmek için sıraya gerek olmadığı, kendine özel olmak üzere kadınları mehirsiz alabileceği, karıları arasındaki tartışmaları konu alan ayetler yazan birine ne diye inanayım? Bunlara inanmam için aklımı kaçırmam lazım. Peki sen hangi akla hizmetle böyle birine inanabiliyorsun? Sırf cennet vaad ediyor diye mi?

yani inanmamak sana ne gibi artılar kazandırıyor, ne gibi bir fayda sağlıyor,mutlu mu oluyorsun,huzurlu mu oluyorsun vs?

İnsan sırf huzurlu ve mutlu olayım diye bir yalana nasıl inanabilir ki? Ne yapmamı istiyorsun, kendimi kandırmamı mı?

Sevdiklerim için çok şey yapıyorum. Onları da orada görmek umuduyla birlikte ortak hareket ediyoruz. Ben ölürsem yokluğumu hissedecekler belki ama tekrar görüşeceğimizi bildikleri için huzurlu olacaklar,mutlu olacaklar. Sen şimdi diyeceksin ki "böyle birşey asla olmayacak". diyelim ki haklısın, peki ben ve sevdiğim insanlar ne kaybedeğiz? Sağduyu bizden daha erdemli bir hayat yaşadığına inanıyor ama aynı zamanda yok olacağına inanıyor. Peki böyle olmakla ne kazanıyorsun? ikimizde mutlaka öleceğiz. Biz umudumuzla mutlu ve huzurluyuz. Gerisinin hiçbir önemi yok.

Öleceğiz diye hiçbirşey yapmayalım demiyorum yanlış anlaşılmış. Siz yok olacağız diyorsunuz ya, ben de diyorum ki madem yok olacaksın nasıl yaşadığının bir önemi yok. sen yok olduktan sonra unutulup gidecek nasıl olsa.

Hala ölüm sonrası hesabı yapıyorsun. Ölüm sonrasından bana ne? Ben şu anda yaşıyor muyum, ona bak sen. Yaşadığın ana ve yaşayacağın zamana bakacaksın, ölüm sonrasına değil. Yaşarken yaptıklarımın ölüm sonrası bir önemi sadece benim için kalmayacak ama daha ölmedim ki, yaşıyorum ve bu yaptıklarımın şu anda önemi var kem kendim için hem de sevdiklerim için. Ölüm sonrası yaptıklarımın hiç bir önemi kalmayacak diye yaşamaktan vaz mı geçeyim ve ya hiç bir şey yapmadan öyle durayım mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir düzineye yakın karısı olan, 9 yaşındaki Aişe ile, kocalarının, ana ve babalarının ve akrabalarının ölümüne sebep olduğu kadınlarla, evlatlığının boşadığı kadınla evlenen, hediye olarak cariye kabul edip cariye hediye eden, yağmaladıkları malların 1/5'ini kendine ayıran, kendini eleştiren insanları adamlarına öldürten, karılarını ziyaret etmek için sıraya gerek olmadığı, kendine özel olmak üzere kadınları mehirsiz alabileceği, karıları arasındaki tartışmaları konu alan ayetler yazan birine ne diye inanayım? Bunlara inanmam için aklımı kaçırmam lazım. Peki sen hangi akla hizmetle böyle birine inanabiliyorsun? Sırf cennet vaad ediyor diye mi?

İnsan sırf huzurlu ve mutlu olayım diye bir yalana nasıl inanabilir ki? Ne yapmamı istiyorsun, kendimi kandırmamı mı?

Hala ölüm sonrası hesabı yapıyorsun. Ölüm sonrasından bana ne? Ben şu anda yaşıyor muyum, ona bak sen. Yaşadığın ana ve yaşayacağın zamana bakacaksın, ölüm sonrasına değil. Yaşarken yaptıklarımın ölüm sonrası bir önemi sadece benim için kalmayacak ama daha ölmedim ki, yaşıyorum ve bu yaptıklarımın şu anda önemi var kem kendim için hem de sevdiklerim için. Ölüm sonrası yaptıklarımın hiç bir önemi kalmayacak diye yaşamaktan vaz mı geçeyim ve ya hiç bir şey yapmadan öyle durayım mı?

düz mantık gidiyorsun. Saydıklarının çok az kısmı doğru ayrıca. Ben cennet hayalleriyle yanıp tutuşan bir müslüman olmadım olmam da. kişiden kişiye,seviyeden seviyeye değişir. Avam tabaka için daha cazip böyle şeyler(küçümsemem asla kimseyi). Ben zevk düşkünü değilim,ama avam tabakadan olanların dünyayı ahirete tercih etmemeleri için vaatler vardır. Biz işin bu boyutuyla ilgilenmiyoruz.

Ben niye bu dine inanıyorum biliyormusun, yakından tanıdığım dostlarım ve kardeşlerim sayesinde bu yoldayım. Onlardaki vakar,edep,ağırbaşlılık,hürmet,eminlik beni bu yola bağladı ve asla da kopmam. Siz belki bireysel yaşıyorsunuz bilemem ama biz et ve tırnak gibiyiz ve emin ol nefsi vaatler bizim ilgi alanımıza girmiyor. Huri hayalleriyle bu işe girmedik biz. Onu isteyen onun için çalışır,ona göre yaşar. bizim davamız farklı. yani bana gelipte " huri için, cennet için, şarap için vs değer mi" gibi demogojik yaklaşımlarla gelmeyin. hiçbir işe yaramaz.

Kendini kandır diyen yok. bizi kimse kandırmadı, biz de kendimizi kandırmadık. hassas insanları tanıdıktan sonra hiçbir kuvvet beni onların yanından ayıramaz.

Ben de diyorum ki bu anı yaşasan da yaşamasan da birdir. ikimizde öleceğiz ve ben böyle mutluyum,sen öyle mutluysan öyle yaşa. ama öleceğimizi unutma.

bu arada sen kimlere inanıyorsun sağduyu? yani kimleri takdir ediyorsun?

tarihinde optimum tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

düz mantık gidiyorsun. Saydıklarının çok az kısmı doğru ayrıca. Ben cennet hayalleriyle yanıp tutuşan bir müslüman olmadım olmam da. kişiden kişiye,seviyeden seviyeye değişir. Avam tabaka için daha cazip böyle şeyler(küçümsemem asla kimseyi). Ben zevk düşkünü değilim,ama avam tabakadan olanların dünyayı ahirete tercih etmemeleri için vaatler vardır. Biz işin bu boyutuyla ilgilenmiyoruz.

Muhammed hakkında saydıklarımın hepsi ya İslam tarihinde ya da Kuran'da var. Doğruluk veya yanlışlık onlara ait, ben sadece okduklarımı yazdım.

Ben niye bu dine inanıyorum biliyormusun, yakından tanıdığım dostlarım ve kardeşlerim sayesinde bu yoldayım. Onlardaki vakar,edep,ağırbaşlılık,hürmet,eminlik beni bu yola bağladı ve asla da kopmam. Siz belki bireysel yaşıyorsunuz bilemem ama biz et ve tırnak gibiyiz ve emin ol nefsi vaatler bizim ilgi alanımıza girmiyor. Huri hayalleriyle bu işe girmedik biz. Onu isteyen onun için çalışır,ona göre yaşar. bizim davamız farklı. yani bana gelipte " huri için, cennet için, şarap için vs değer mi" gibi demogojik yaklaşımlarla gelmeyin. hiçbir işe yaramaz.

Anladım, sen bunlar inanıyor ben de inanayım demişsin ama inanma işi kişilere bakarak olmaz, kaynağa ineceksin yani İslam tarihine ve Kuran'a. Orada yazanlar mantığına, sağduyuna, vicdanına ve adalet anlayışına uyarsa kabul edersin, uymazsa etmezsin. Mesela Kuran'a göre Muhammed'e inanmayan herkes direk cehennemlik ilan edilir, bu da benim ne mantığıma ne de adalet anlayışıma uyar.

Kendini kandır diyen yok. bizi kimse kandırmadı, biz de kendimizi kandırmadık. hassas insanları tanıdıktan sonra hiçbir kuvvet beni onların yanından ayıramaz.

Ben de diyorum ki bu anı yaşasan da yaşamasan da birdir. ikimizde öleceğiz ve ben böyle mutluyum,sen öyle mutluysan öyle yaşa. ama öleceğimizi unutma.

bu arada sen kimlere inanıyorsun sağduyu? yani kimleri takdir ediyorsun?

Bizi kimse kandırmadı deme bizleri devamlı birileri kandırır, bir insan tek başına bütün gerçekleri bilemez mesela tarih konusunda insanlığa bir sürü yalan söylenmiştir. Nasıl bileceksin ki hangisi doğru hangisi yanlış? Hala da kandırıyorlar.

İnsanlığa faydası olan herkesi takdir ederim, din, dil, ırk, siyasi görüş falan ayırmam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed hakkında saydıklarımın hepsi ya İslam tarihinde ya da Kuran'da var. Doğruluk veya yanlışlık onlara ait, ben sadece okduklarımı yazdım.

Anladım, sen bunlar inanıyor ben de inanayım demişsin ama inanma işi kişilere bakarak olmaz, kaynağa ineceksin yani İslam tarihine ve Kuran'a. Orada yazanlar mantığına, sağduyuna, vicdanına ve adalet anlayışına uyarsa kabul edersin, uymazsa etmezsin. Mesela Kuran'a göre Muhammed'e inanmayan herkes direk cehennemlik ilan edilir, bu da benim ne mantığıma ne de adalet anlayışıma uyar.

Bizi kimse kandırmadı deme bizleri devamlı birileri kandırır, bir insan tek başına bütün gerçekleri bilemez mesela tarih konusunda insanlığa bir sürü yalan söylenmiştir. Nasıl bileceksin ki hangisi doğru hangisi yanlış? Hala da kandırıyorlar.

İnsanlığa faydası olan herkesi takdir ederim, din, dil, ırk, siyasi görüş falan ayırmam.

sağduyu ,

diğer başlıkta yazdıklarınla çelişiyorsun. okuduklarımı yazdım demişsin, bana da "bunlar senin fikirlerin değil öğretilmiş" demişsin. her okuduğuna inanıyorsan bunlar nasıl kendi fikirlerin olabiliyor. Okuduğun şeyler (taraflı kaynaklardan) size çarpıtılarak aktarılmış şeyler. Her okuduğuna inanan biri olmadığını umuyorum.

Ben başkalarına bakıp da iman etmedim. Saydığım dostlarım bana bu dinin hak olduğunu ispatlamaya yarıyor sadece. dışardaki insanlara ve burdaki insanlara bakıyorum ve aradaki farkı görebiliyorum.(herkesi suçlayamam ama). Senin ve diğer inkar edenlerin en büyük hatası "kibir" yapmanızdır. sadece Peygamberimize iman değil gelmiş geçmiş tüm peygamberlere iman şarttır. İslamın şartlarını ve imanın şartlarını okulda öğrenmişsindir. onları sağlamak önemlidir. siz işi kişisel boyuta indirgiyorsunuz.

Doğru diyorsun birileri bizi fena kandırıyor,uyanık olmak gerekir. Ben bunu hep düşünürüm,araştırırım,okurum. Peki sen sana her anlatılana, her okuduğuna, bu forumda her okuduğuna, haberlerde her duyduğuna vs inanan biri misin? Mesela İslam konusunda kandırılmış olabiliceğin ihtimalini hiç düşündün mü?

İnsan olanları ben de ayırmam. insansan ortak paydada buluşabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sağduyu ,

diğer başlıkta yazdıklarınla çelişiyorsun. okuduklarımı yazdım demişsin, bana da "bunlar senin fikirlerin değil öğretilmiş" demişsin. her okuduğuna inanıyorsan bunlar nasıl kendi fikirlerin olabiliyor. Okuduğun şeyler (taraflı kaynaklardan) size çarpıtılarak aktarılmış şeyler. Her okuduğuna inanan biri olmadığını umuyorum.

Okuduklarım benim fikirlerim değildir, edindiğim bilgilerdir, fikirlerim bu bilgileri kendi anlayışıma göre değerlendirmemden çıkar. Mesela Muhammed'in Aişe ile 9 yaşında gerdeğe girdiği hemen hemen tüm İslam aleminin kabul ettiği bir bilgidir, bu davranışın doğru veya yanlış kabul edilmesi ve bu olaydan bazı çıkarımlar yapılması ise fikirdir. Bana göre bu davranış yanlıştır, ahlaksızlıktır, ya sana göre?

Ben başkalarına bakıp da iman etmedim. Saydığım dostlarım bana bu dinin hak olduğunu ispatlamaya yarıyor sadece. dışardaki insanlara ve burdaki insanlara bakıyorum ve aradaki farkı görebiliyorum.(herkesi suçlayamam ama). Senin ve diğer inkar edenlerin en büyük hatası "kibir" yapmanızdır. sadece Peygamberimize iman değil gelmiş geçmiş tüm peygamberlere iman şarttır. İslamın şartlarını ve imanın şartlarını okulda öğrenmişsindir. onları sağlamak önemlidir. siz işi kişisel boyuta indirgiyorsunuz.

Asıl kişisel boyuta indirgeyen sensin ama farkında değilsin. Ben bir konuda diğer insanların davranışlarına bakarak değerlendirme yapmam. Bu adam ateist ve çok da iyi ve düzgün bir adam, ben de ateist olayım demem veya şu adam müslüman, örnek bir adam, demek ki müslümanlık çok iyi bir şeymiş de demem, iddianın direk kendisine bakarım.

Yukarda ben ne yazmışım: Mesela Kuran'a göre Muhammed'e inanmayan herkes direk cehennemlik ilan edilir, bu da benim ne mantığıma ne de adalet anlayışıma uyar. Buna karşılık sen ne cevap vermişsin: sadece Peygamberimize iman değil gelmiş geçmiş tüm peygamberlere iman şarttır.

Benim ne yazdığımı anlamaya çalışmamışsın bile, ezbere bir cümle ile karşılık vermişsin. Direk sorayım o zaman: Kuran'a göre Muhammed'e inanmayan insanların direk cehenneme atılması senin vicdanına ve adalet anlayışına uygun bir eylem midir? Verilecek cevap basit, evet ya da hayır diyeceksin.

Doğru diyorsun birileri bizi fena kandırıyor,uyanık olmak gerekir. Ben bunu hep düşünürüm,araştırırım,okurum. Peki sen sana her anlatılana, her okuduğuna, bu forumda her okuduğuna, haberlerde her duyduğuna vs inanan biri misin? Mesela İslam konusunda kandırılmış olabiliceğin ihtimalini hiç düşündün mü?

İnsan olanları ben de ayırmam. insansan ortak paydada buluşabiliriz.

Sen benim öğrendiklerimi sağdan soldan duyup da direk kabul eden biri mi sanıyorsun? Ben Kuran'ın bile tek bir ayetinin diğer çevirilerini okumadan fikir yürütmem, hatta kelimelerin arapçasına bakarım, Kuran'da diğer ayetlerde nasıl kullanıldığını incelerim, o ayetin yazılış sebebine bakarım, ondan sonra kararımı veririm.

Sana göre Kuran'ın tek bir kelimesi değişmemiştir di mi? Peki bunu neye dayanarak iddia ediyorsun? Ben sana söyleyeyim, çünkü bütün müslümanlar öyle olduğuna inanıyor ve öyle söylüyor. Peki Kuran ilk önce hangi maddelere yazıldı, onu biliyor musun?Peki bu yazılan şeyler nerede? İlk defa derlenen Kuran nerede? En eski Kuran kaç yıllık?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okuduklarım benim fikirlerim değildir, edindiğim bilgilerdir, fikirlerim bu bilgileri kendi anlayışıma göre değerlendirmemden çıkar. Mesela Muhammed'in Aişe ile 9 yaşında gerdeğe girdiği hemen hemen tüm İslam aleminin kabul ettiği bir bilgidir, bu davranışın doğru veya yanlış kabul edilmesi ve bu olaydan bazı çıkarımlar yapılması ise fikirdir. Bana göre bu davranış yanlıştır, ahlaksızlıktır, ya sana göre?

Asıl kişisel boyuta indirgeyen sensin ama farkında değilsin. Ben bir konuda diğer insanların davranışlarına bakarak değerlendirme yapmam. Bu adam ateist ve çok da iyi ve düzgün bir adam, ben de ateist olayım demem veya şu adam müslüman, örnek bir adam, demek ki müslümanlık çok iyi bir şeymiş de demem, iddianın direk kendisine bakarım.

Yukarda ben ne yazmışım: Mesela Kuran'a göre Muhammed'e inanmayan herkes direk cehennemlik ilan edilir, bu da benim ne mantığıma ne de adalet anlayışıma uyar. Buna karşılık sen ne cevap vermişsin: sadece Peygamberimize iman değil gelmiş geçmiş tüm peygamberlere iman şarttır.

Benim ne yazdığımı anlamaya çalışmamışsın bile, ezbere bir cümle ile karşılık vermişsin. Direk sorayım o zaman: Kuran'a göre Muhammed'e inanmayan insanların direk cehenneme atılması senin vicdanına ve adalet anlayışına uygun bir eylem midir? Verilecek cevap basit, evet ya da hayır diyeceksin.

Sen benim öğrendiklerimi sağdan soldan duyup da direk kabul eden biri mi sanıyorsun? Ben Kuran'ın bile tek bir ayetinin diğer çevirilerini okumadan fikir yürütmem, hatta kelimelerin arapçasına bakarım, Kuran'da diğer ayetlerde nasıl kullanıldığını incelerim, o ayetin yazılış sebebine bakarım, ondan sonra kararımı veririm.

Sana göre Kuran'ın tek bir kelimesi değişmemiştir di mi? Peki bunu neye dayanarak iddia ediyorsun? Ben sana söyleyeyim, çünkü bütün müslümanlar öyle olduğuna inanıyor ve öyle söylüyor. Peki Kuran ilk önce hangi maddelere yazıldı, onu biliyor musun?Peki bu yazılan şeyler nerede? İlk defa derlenen Kuran nerede? En eski Kuran kaç yıllık?

Sırayla gidelim,

- Ahlakla ilgili bir başlık açmıştım,orda da belirttim ahlak görecelidir ama üstün ahlak sabittir, İslamdadır. Edindiğin ahlaki değerleri nerede kazandın biliyormusun; Bu Türk toplumunda. bu ne demektir biliyormusun; anane, gelenek, göreneklerden kazandın. bu ne demektir biliyormusun; İslam'dan kazandın. Marstan gelmediysen haklı olduğumu anlayacaksın birgün. Hz.Peygamber'in küçük yaşta biriyle evlenmesini neden ahlaksızlık olarak gördüğünü de düşün,yani kökeni. Ayrıca geçmişte ve günümüzde yaşanan sapkınlıkları neden es geçiyorsun da İslama takılı yaşıyorsun. bu senin yönlendirildiğinin en büyük kanıtı. ben ateist olsaydım dinlerle uğraşmazdım, toplumla ve dünyayla uğraşırdım. nerede haksızlık ve ahlaksızlık varsa müdahale ederdim.. sen yapıyormusun İslamla uğraşmak dışında??

sorunun cevabı: Bana göre ahlaksızlık değil( yaşı 9 değil 18'dir bu arada). Senin anlayışınla benimki farklı.

-ikinci sorunun cevabı: Evet.. Peygambere inanmayan, onu anlamayan, yaptıklarını çarpıtan, Dini çarpıtan herkes cehennemdedir zaten. bu dünyada da cehennemdedirler. Bu saydığım insanlar içine, müslüman geçinenler de dahildir. Benim adalet anlayışıma ters değil. Sen kimin adaletini savunursun? senin adalet anlayışına göre neden ters? Mesela vatana ihanet edenlerin idam edilmesine ses çıkarırmısın? yasalara aykırı davrananları cezaevlerinde ıslah edebilirmisin? Hiç sanmam, görüyoruz dünyanın halini.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimisine göre saçma, kimisine göre normal gelebilir ama ben dinlerle ilişkimi kestikten sonra her şeyin boş ve anlamsız olduğunu düşünmeye başladım. çünkü bir gün her şey sona erecek ve yapılan her şey de bir nevi boşa gidecek. Bu yüzden yaşam şeklinin pek de önemli olmadığını düşünüyorum.

Yani bir insanın hayatta yapmak istediği şeyler bellidir. Mutlu olmak, rahat bir yaşam sürmek, maddi sıkıntı çekmemek, sevdiği biriyle beraber olmak vs. Ancak sonuç hiç bir şeyi değiştirmiyor. Burada ne çeşit bir yaşam sürersek sürelim, öldükten sonra bunların hiç birinin önemi kalmayacak.

Bilim artık bir çok şeyin açıklamasını bulmuş durumda. Mesela bunlardan biri de insan duyguları. Sevgi, nefret, üzüntü gibi duygusal eylemlerin tümünün, beyindeki kimyasal aktivitelerden ibaret olduğu ispatlanmış durumda. açıkçası ben bunu öğrendikten sonra bu tür duyguları yaşayamaz oldum. çünkü hissettiklerimizin hepsi aslında bir dizi kimyasal olaydan ibaret ve yapay olarak uygulanabilir. mesela mutsuzsun, doktora git bir ilaç versin ve ilacı kullanıp mutsuzluğunu gider.

yani bir çeşit robot gibiyiz. mekanik robotlardan tek farkımız bilincimizin olması. bu yüzden "hayat amacı" gibi şeyler bana anlamsız geliyor. kendimi programlanmış bir robot olarak gördüğüm için çoğu zaman boş boş bu durumu düşünüp duruyorum ve elimden de bir şey gelmiyor.

Acaba siz bunun üstesinden nasıl geliyorsunuz ? dindar insanlar en azından her şeyin sürekli olduğunu iddia ederek kendilerini bu şekilde avutuyorlar ama ben bu durumda olanların bu konuda yapacak bir şeylerinin olmadığını düşünüyorum.

aynen ben de senin gibi düşünüyorum ama tanrı kesinlikle yoktur gibi bir fikre de saplanma.agnostik ol.düşün.uzayın sonu var mı?eğer sonsuzsa sonsuz bir şey nasıl olur?akıl almıyor bunu.ayrıca evren ve canlılar nasıl oluştu kendiliğinden mi?yoksa bir yaratanı var mı?başlangıç nedir?big bang ise öncesinde ne vardı?cevabı zor.şu an bilim çaresiz bu konularda.bütün bunları bilen bizden üstün bir güç olamaz mı?o nedenle agnostik kal ve bir tanrı olabileceği ve herşeyin düzeleceği fikrini bir ihtimal olarak daima taşı..evet belki de ateistler haklı, belki de gebereceğiz ve toprak olup gideceğiz.mezarda böcekler yiyecek bedenimizi.sadece kemiklerimiz kalacak belki de.ama az önce saydığım sorular ya tanrı varsa dedirtiyor insana.evet düşün.ya tanrı varsa ve tanrı iyiyse.ölünce bizi dertlerimizin kederlerimizin olmadığı güzel yerlerde yaşatacaksa.ama sonuçta ben de senin gibi zaman zaman kötümserim.nihilist düşüncelerim var.hayat anlamsız geliyor herşey boş geliyor.dediğin gibi insanları robot ve böcek gibi görüyorum.ye iç yat sex yap..robotik bir hayat..ama agnostik ol ve umudunu yitirme.sadece inançsızlar değil boşlukta olan.çok dindar da var boşlukta olan.bu ruhla alakalı. tarihinde rembrandt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Önemli olan şu anda hayatta olmamızdır, bunu değiştirmek mümkün olmadığına göre bu hayatı en iyi şekilde yaşamaya bakmalıyız. Nasıl bir hayat yaşayacağımıza da ancak kendimiz karar veririz.

değiştirebilirsin.. intihar ederek... hayata bağımlı değilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...