Jump to content

"Bazı Ateistlerin çok ahlaklı olabileceğeni savunuyorum"


Recommended Posts

  • İleti 312
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İnanmayanlar kesilmemiş ki..O kadar yahudi ve hristiyan var..İslam topraklarında yaşamışlar..hangisi kesilmiş..Fakat, "fitne katilden beterdir"..Yani, İslam devletine ve dinine kasteden ve fitne çıkaran kimselerle savaşmamak da olmaz di mi..

Elhasıl, savaş hukuku ile barış hukuku ayrıdır..Yoksa, Kur'an değil bir insanın hukukunu, hatta bir karıncanın hukukunu dahi zayi etmemiş...Şunu dinle bakalım bir gayr-i müslime nasıl davranılıyor:

Meşhur İslam seyyahı ve tarihçisi Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde diyor ki: "İlk İstanbul kadısı (hakimi) olan Hızır Bey Çelebi’nin huzurunda, Haşmetli Padişah Fatih ile bir Rum mimarı arasında şöyle bir muhakeme cereyan eder:

Büyük bir abidenin inşasında kullanılacak iki mermer sütunu Fatih, bir Rum mimarına teslim eder. Mimar da, Fatih’in arzusunun hilafına olarak, bu sütunları üçer arşın kesip kısaltır. Fatih, cezaen, Rum mimarının elini kestirir. Rum mimarı da, Fatih aleyhine dava açar. Bunun üzerine mahkemeye celp edilen Büyük Padişah, baş köşeye geçmek istemiş. Birdenbire, hakimin şu ihtarıyla karşılaşmış:

"Oturma beyim! Hasmınla mürafaa-i şer’i olacaksın; ayakta beraber dur!"

Hızır Bey Çelebi; bu koca şanlı Padişah-ı maznuna, haksız el kestirdiği için, kendisinin de kısasa tabi olduğunu ve elinin kesileceğini bildirir.

Fakat, mimar kısası istemediği için, Büyük Fatih, günde on altın tazminata mahkum olur ve hatta kısastan kurtulduğu için, bu tazminatı kendiliğinden yirmi altına çıkarır.

İslam mahkemesinin adaletinin şanlı misallerinden biri olan şu misal, bize en haşmetli hükümdarlarla en aciz fertlerin huzur-u mehakimde müsavi olduğunu gösteriyor.

Ya verdiğin hikayeyi okumadan mı kopyalayıp yapıştırdın? Ali o hikayede inanmayan birini kesmeye hazırlanmıyor muydu? Kafir inanmayan demek değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanmayanlar kesilmemiş ki..O kadar yahudi ve hristiyan var..İslam topraklarında yaşamışlar..hangisi kesilmiş..Fakat, "fitne katilden beterdir"..Yani, İslam devletine ve dinine kasteden ve fitne çıkaran kimselerle savaşmamak da olmaz di mi..

Elhasıl, savaş hukuku ile barış hukuku ayrıdır..Yoksa, Kur'an değil bir insanın hukukunu, hatta bir karıncanın hukukunu dahi zayi etmemiş...Şunu dinle bakalım bir gayr-i müslime nasıl davranılıyor:

Meşhur İslam seyyahı ve tarihçisi Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde diyor ki: "İlk İstanbul kadısı (hakimi) olan Hızır Bey Çelebi’nin huzurunda, Haşmetli Padişah Fatih ile bir Rum mimarı arasında şöyle bir muhakeme cereyan eder:

Büyük bir abidenin inşasında kullanılacak iki mermer sütunu Fatih, bir Rum mimarına teslim eder. Mimar da, Fatih’in arzusunun hilafına olarak, bu sütunları üçer arşın kesip kısaltır. Fatih, cezaen, Rum mimarının elini kestirir. Rum mimarı da, Fatih aleyhine dava açar. Bunun üzerine mahkemeye celp edilen Büyük Padişah, baş köşeye geçmek istemiş. Birdenbire, hakimin şu ihtarıyla karşılaşmış:

"Oturma beyim! Hasmınla mürafaa-i şer’i olacaksın; ayakta beraber dur!"

Hızır Bey Çelebi; bu koca şanlı Padişah-ı maznuna, haksız el kestirdiği için, kendisinin de kısasa tabi olduğunu ve elinin kesileceğini bildirir.

Fakat, mimar kısası istemediği için, Büyük Fatih, günde on altın tazminata mahkum olur ve hatta kısastan kurtulduğu için, bu tazminatı kendiliğinden yirmi altına çıkarır.

İslam mahkemesinin adaletinin şanlı misallerinden biri olan şu misal, bize en haşmetli hükümdarlarla en aciz fertlerin huzur-u mehakimde müsavi olduğunu gösteriyor.

Sizinle birlikte aynı ülkede yaşamaktan utanıyorum.Hepiniz Arapsınız.Çok adam ölmeli bu memlekette,çok...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizinle birlikte aynı ülkede yaşamaktan utanıyorum.Hepiniz Arapsınız.Çok adam ölmeli bu memlekette,çok...

Yanılıyorsun arkadaşım..Bu kainatın ve insanın yaratılmasının hikmeti nedir? Varlıklar nereden gelmiş ve nereye gidecektir? gibi meseleler sadece arapların meselesi değildir.

Hem kendini hem de sevdikleri asıp, yok edecek ölüm gibi bir hakikat sadece arapların sorunu değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maide/33: "Allah ve peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozguncu­luğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayaklan kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir. Bu onlara dünyada bir rezilliktir. Onlara ahirette büyük azap vardır."

Ebû Nasr Âhmed b. Ubeydullah el-Mahfidî, Ebû Amr b. Necid'den, o Müslim'den, o Abdurrahman b. Hammad'dan, o Said b. Ebî Arube'den, o Katade'den, o da Enes'ten bize şu rivayette bulundu;

"Ukl ve Ureyne Kabilelerinden on kadar bir insan grubu Rasulullah (s.a.v.)'a gelerek:

"Ey Allah'ın Rasulü, biz davar sahibi kimselerdik. Tarlalarımız, ekinimiz yoktu. Bu yüzden Medine'nin havasını sağlığımıza elverişsiz bulduk" dediler. Rasulullah (s.a.v.) on­lara bir deve sürüsü ve bir çobanla Medine dışına çıkmalarını ve orada develerin sütlerin­den ve idrarlarından içerek tedavi olmalarını emir buyurdu. Bunlar, Harre denilen mıntı­kanın civarında bulunuyorlardı. Sıhhatlerine kavuşunca Rasulullah (s.a.v.)'ın çobanını kat­lettiler, develeri de sürüp götürdüler. Rasulullah (s.a.v.) peşlerinden adam gönderip on­ları getirtti. Ellerini ve ayaklarını kestirip gözlerini çıkarttırdı ve bunları ölünceye dek Harre'de bu halleri üzere öylece bırakıldılar."

Bu ayete göre ve sebebine göre, Muhammed ne çeşit bir sadisttir?

Adam fazla acı çekmemek için düşmanı sinirlendirip elini çabuk tutmasını sağlamak istemiş, oysa Ali'nin amacı düşmanı acı çektire çektire yavaşça kesmekmiş ama sinirlenince durulana kadar beklemek istemiş demek ki.

Ulan ne biçim herifsin be! Adam kesmeyi gelmiş balandıra ballandıra anlatıyorsun bir de.

İnanmayanlar kesilmemiş ki..O kadar yahudi ve hristiyan var..İslam topraklarında yaşamışlar..hangisi kesilmiş..Fakat, "fitne katilden beterdir"..Yani, İslam devletine ve dinine kasteden ve fitne çıkaran kimselerle savaşmamak da olmaz di mi..

Elhasıl, savaş hukuku ile barış hukuku ayrıdır..Yoksa, Kur'an değil bir insanın hukukunu, hatta bir karıncanın hukukunu dahi zayi etmemiş...Şunu dinle bakalım bir gayr-i müslime nasıl davranılıyor:

Meşhur İslam seyyahı ve tarihçisi Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde diyor ki: "İlk İstanbul kadısı (hakimi) olan Hızır Bey Çelebi’nin huzurunda, Haşmetli Padişah Fatih ile bir Rum mimarı arasında şöyle bir muhakeme cereyan eder:

Büyük bir abidenin inşasında kullanılacak iki mermer sütunu Fatih, bir Rum mimarına teslim eder. Mimar da, Fatih’in arzusunun hilafına olarak, bu sütunları üçer arşın kesip kısaltır. Fatih, cezaen, Rum mimarının elini kestirir. Rum mimarı da, Fatih aleyhine dava açar. Bunun üzerine mahkemeye celp edilen Büyük Padişah, baş köşeye geçmek istemiş. Birdenbire, hakimin şu ihtarıyla karşılaşmış:

"Oturma beyim! Hasmınla mürafaa-i şer’i olacaksın; ayakta beraber dur!"

Hızır Bey Çelebi; bu koca şanlı Padişah-ı maznuna, haksız el kestirdiği için, kendisinin de kısasa tabi olduğunu ve elinin kesileceğini bildirir.

Fakat, mimar kısası istemediği için, Büyük Fatih, günde on altın tazminata mahkum olur ve hatta kısastan kurtulduğu için, bu tazminatı kendiliğinden yirmi altına çıkarır.

İslam mahkemesinin adaletinin şanlı misallerinden biri olan şu misal, bize en haşmetli hükümdarlarla en aciz fertlerin huzur-u mehakimde müsavi olduğunu gösteriyor.

bir yanda hoşgörü sahiplerinin yaptıkları diğer yanda bir rumun yaptığı.bunların arasındaki merhamet sahibini gören zeten birçok şeyin farkına varır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiçbir ateist ahlaklı olamaz.

Nedeni, inançsızlığını diğer insanlara saçma delillerle yutturmaya çalışmasıdır. Yalanı yaymak asla ahlaklı bir davranış değildir. Bu kişilere kanan körpe beyinler ebedi cehennemi boylayacaklar.

Ben ateist değilim , yalnızca merak ettim nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ...Saçma dediğinin bir çok şey gerçek.
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu tebliğcileri ciddiye almamalı.

hepsi bildiğin şizofren..

yani iki ...hatta daha fazla kişilikleri var.

şiddet ve barış amaçlı birbirine zıt söylemleri vardır.

birbiriyle çelişen şu cümleleri yumurtlarlar.

-ateistler ahlaksız cehennemlik pisliklerdir..onlara selam veren de cehenneme gider.

-ateistler ahlaklıdır..çünkü müslüman vb.ailelerden gelirler.

-ateistler de güçlü bir tanrı inancı vardır.ama kibir nedeniyle ateistim derler..

-ateistler isyankardır..para ve kadın bulunca teist olurlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tebliğci arkadaşlar, İrtidat edip mürted olanı öldüren sizin dininiz değil mi?

Şeriatla yönetilen ülkelerde bu uygulanmıyor mu? Tanzimat'a kadar osmanlı'da da uygulanmadı mı?

askerde komutanına şöyle söyle vs. demiş ilimcik,

söylenir hapis ya da başka cezayı göze alarak... Kişi düşünüp buna karar vermişse eğer. Karakter lazım. Sizin gibi sorgusuz itaat eden sürü koyunlar değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dışardan hiçbir zorlama ile bireyler ahlaklı yapılamaz. Teizmin ahlak anlayışı salt dışardan zorlamadan ibarettir.

Teistlein ahlak anlayışları ''yapmam çünkü ahlaksızcadır'' şeklinde değildir, ''yapamam çünki ahlak izin varmez'' şeklindedir.

Nitekim en çok arzulanan, esas hedef cennete ahlak yoktur.Cenneti cennet yapan da budur.

Ahlak konusu herzaman teistlerin en güçlü propagandası oldu. Çünki teistler herzaman yalanların yanında oldu.

Ahlak ta en büyük yalan olarak teistelrin baştacı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dışardan hiçbir zorlama ile bireyler ahlaklı yapılamaz. Teizmin ahlak anlayışı salt dışardan zorlamadan ibarettir.

Teistlein ahlak anlayışları ''yapmam çünkü ahlaksızcadır'' şeklinde değildir, ''yapamam çünki ahlak izin varmez'' şeklindedir.

Nitekim en çok arzulanan, esas hedef cennete ahlak yoktur.Cenneti cennet yapan da budur.

Ahlak konusu herzaman teistlerin en güçlü propagandası oldu. Çünki teistler herzaman yalanların yanında oldu.

Ahlak ta en büyük yalan olarak teistelrin baştacı.

Katılıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hırsızlık yapanın elini ayağını kes, fuhuş yapanı taşlayarak öldür sonra da ''ne kadar ahlaklı bir toplum kimsenin aklından geçmiyor ne hırsızlık ne fuhuş'' diye propaganda yap.

Korkanlar cennette gitsin. Dinin de ahlaklı olmak değil korkmak önemlidir. Ancak korkanlar cennete gider.

Böyle bvir toplumda ''ahlaksızlar'' iyi insanlar değil sadece cesur insanlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Devlet temelli ahlak için de aynı şeyleri söyleyebilir misiniz?

Devlet yasakladı diye tecavüz etmemek, hırsızlık yapmamak birer ahlaksızlık mıdır mesela?

Ahlaksız insanların geçmişten günümüze kadar gelmiş olmalarını nasıl açıklarsınız?

Bazı fiilleri ahlaksızlık, faillerini de ahlaksız ilan ettikten sonra, mutlak ahlakın olmadığını söylemek bir çelişki değil midir sizce de?

Ahlakı devlet yada inanç temelli kabul ederseniz bu sizi kimi durumlarda çıkmaz sokaklara götürebilir.

Ahlakı toplumun belirlemiş olduğu genel kanı olarak değerlendirmeliyiz.

Mutlak ahlak yoktur dedim ve bu görüşümün arkasındayım. Ancak ahlakın değişkenliği bulunduğunuz 10 20 yıl gibi sürelerle gözlemlenmez. Bunların bazıları yüzyıllar alabilir.

Ayrıca devlet temelli ahlakın doğruluğu ve toplumun bu ahlaki kurallara karşı farkındalığı ne ölçüdedir tartışılır.

Devlet temelli düşünüldüğünde;

Birey kişisel husumeti nedeniyle başka birini öldürdüğünde bu cinayet olarak tanımlanır.

Devlet kapital çıkarları nedeniyle başka bir ülkeye savaş açtığında insan öldürenlere kahraman, ölenlere de şehit denir.

Devletin iş yerlerinden ve bireylerden vergi alması toplum tarafından normal karşılanırken, birey bir çete kurup haraç toplarsa suç işlemiş olur.

Dolayısıyla devletin koymuş olduğu kural ve yasaların ne kadar ahlaki olup olmadığı tartışabilir. Hatta dün ateistforumun facebook sayfasında bu konuya ilişkin bir paylaşım yapılmış. Resim şu:

301058_431955073508316_1121264722_n.jpg

Son cümleniz için cevabım ise şudur: ahlaki kurallar, içinde bulunduğu zaman dilimine göre değerlendirilir. Bundan 100 yıl önce ahlaksızlık olarak nitelendirilen bir durum bugün için olağan olabilir. Bu durum tüm ahlaki unsurlar için geçerli olmasa bile mutlak ahlakın olmadığını tekrarlayabiliriz.

Yaşanan coğrafyanın örf ve adetleri, söz konusu zaman, eğitim düzeyi gibi bir çok etken ahlakın değişkenliğine neden olur. Bugün bile aynı ülkenin farklı coğrafyalarında kimi eylemler ahlaki bulunurken diğer bölgelerde ahlaki bulunmaktadır. Elbette temel ahlaki kurallar genel olarak kabul edilir. Ancak bu zaman içerisinde değişikliğe uğrayabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu tebliğci dincilerin hepsi sapık..

bunu kendileri itiraf ediyorlar..

şöyle ki..

ateist olsaydım şunu şunu yapardım diye aykırı seks fantezilerini paylaşıyorlar.

din kuralları, aykırı seks fantezilerini uygulamalarını engelliyormuş.

ama ateistlerde bu engel yokmuş..

pislik herifler.

erkeğin cinsel ihtiyacını karşılamak toplum huzurunu sağlar diyen siz değil misiniz.

hadi diyelim din büyükleri her türlü cinsel ahlaksızlığı tanrısal koruma altında yapıyor.

siz ne yapıyorsunuz.

oturup tavana mı bakıyorsunuz.

her gün yüzlerce kız -kadın görüyorsunuz sokakta.

elinin kiri değil mi.

sapık dincilere ahlak öğretmenin vakti geldi.

zavallılar..

tarihinde cehane27 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...