Jump to content

Recommended Posts

Sen babanın milyarlarca spermi arasından çıktın , annenin yumurtalığına girdin ve diğer milyarlarcası değil de sen dölledin yumurtayı. Burda da bir müdehale olduğunamı inanıyorusun mesela ?

Bunu yakında bilim adamları bile yapacak. İstediği özelliklerdeki spermi alıp dölleyecek. Allah ki insanı yarattı ona bilmediklerini öğretti.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 137
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Öncelikle, biyolojinin, fiziğin, kimyanın tesadüf ile dinsizlikle alakası yok..Çünkü, bu bilimler birer casus gibi kainatta var olan intizam ve ölçüyü ve akılları hayrette bırakan hikmetleri ders veriyorlar. İntizam ve ölçü ve hikmet ise kast ve iradenin delilidir, tesadüfün değil..Biyoloji, fizik ve kimya hakikattır, fakat dinsizlik ve tesadüf felsefedir.

Ayrıca, intizamlı ve ölçülü ve hikmetli bir eserin gören ve bilen bir ustası olduğunu anlamak için çok akıllı ve çok donanımlı olmak gerekmiyor..5 yaşındaki bir çocuk bile muntazam bir eserin ancak görerek ve bilerek yapılacağını bilir.

Biyoloji, fizik, kimya... bunlar dünyayı ve evreni anlamak için insanlar tarafından kurulmuş modellerdir. Yani evrendeki sözde düzen ile alakası yok. Senin bunu anlaman gördüğüm kadarıyla çok zor. Ayrıca sorulacak soru kendine kendine oluşabilir mi değil; "bilinçli bir müdahale olsaydı nasıl olurdu, olmasaydı nasıl olurdu" şeklindedir. Sana bunun neden böyle olduğunu uzun uzun açıklardım ama sen yine hiçbir şey anlamaz, "ilim adamlarından" öğrendiğin tek şey olan laf salatası yapmaya devam ederdin. Bu yüzden zahmet etmem. anlayan zaten anladı.

Sen hiç şu "ilim adamlarını" sorguladın mı? "Yahu ben birilerine tabi oluyorum ama kim bunlar, güvenilir kaynaklar mı" dedin mi hiç? Tabi ki demezsin. Alimler sorgulanır mı? Sizin gibilerin akıl hocaları yalancı, şarlatan ve tımarhanelik delilerdir. Boş laftan başka hiçbir şey üretmezler. Bu yüzden islam dünyası sırtını yerden kaldıramaz.

Bu arada şu hayvanlar aleminden verdiğim örnekleri inceledin mi? Hani şu muhteşem yaratıcının marifetlerini... Sana göre senin muhteşem yaratıcın hiç duraksamaksızın yarattıklarına akıl almaz işkenceler ediyor. Hem de hiçbir sebep olmaksızın. Bunlar istisnalar da değil. Bu, doğanın "kuralı". Senin alimlerin bunları hiç incelemişler mi? İncelemezler. Onları araştırmak, incelemek, düşünmek neyine... Ancak yattıkları yerden uydurmasını bilirler.

Bebelere, gençlere, hayata yeni atılmış zavallı çocuklara işkence etmeye ara vermeyen tanrınla sana mutluluklar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zavallılar beni kızdırmaz.

Evrim teorisi değişmez. 2+2=4 değişmez. Kartezyen koordinat sisteminde çemberin Çevresi=2*pi*r değişmez.

Genel hatlarıyla değişmez ama yerçekimi, atom, kuantum teorisi değişebilir. Işığık ile ilgili teoriler değişebilir. Bunlar vardır ama nasıl olduklarına karşı teoriler değişir.

Fizikteki birçok konu bilim adamlarını mutlu etmediği için hala değişebilir durumdadır. Fiziksel sabitler kullanmayı istemezler ama teoriler hala fiziksel sabitlerle dolu.

Evrim vardır, temel olarak Darwin'in söylediği kurallar geçerlidir. Çok ileri düzeydeki açıklamalar değişebilir. Evrim ağacında ufak değişiklikler olabilir.

Senin gibi birine bu bilgiler lüks ama okuyan olur diye yazıyorum. Odun geldin odun gideceksin.

Zerre kadar aklı ve şuuru bulunan bir safsata var mı ki değişsin..var olmayan bir şey değişemez ki..Asıl değişmeyecek olan akıl ve mantık kurallarıdır..Yani, mesela intizamlı ve hikmetli ve ölçülü bir eserin ancak gören ve bilen biri tarafından yapılacağı ve serseri ve kör kuvvetlerin intizamlı ve ölçülü işler yapamayacağı ve hatta ölçülü ve intizamlı bir şeye müdahele etse bozup, karştıracağı gibi bir mantık kuralı asla değişmez..Evrim denen safsata, bu akıl ve mantık kuralının tersini iddia ettiği için, zaten hiç var olmadı ki değişsin..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biyoloji, fizik, kimya... bunlar dünyayı ve evreni anlamak için insanlar tarafından kurulmuş modellerdir. Yani evrendeki sözde düzen ile alakası yok.

Orda bi dur bakalım. Ben forumdayken yazdıklarına dikkat edeceksin.

Evrende düzen var mı yok mu?

Biraz bilim konuşalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zerre kadar aklı ve şuuru bulunan bir safsata var mı ki değişsin..var olmayan bir şey değişemez ki..Asıl değişmeyecek olan akıl ve mantık kurallarıdır..Yani, mesela intizamlı ve hikmetli ve ölçülü bir eserin ancak gören ve bilen biri tarafından yapılacağı ve serseri ve kör kuvvetlerin intizamlı ve ölçülü işler yapamayacağı ve hatta ölçülü ve intizamlı bir şeye müdahele etse bozup, karştıracağı gibi bir mantık kuralı asla değişmez..Evrim denen safsata, bu akıl ve mantık kuralının tersini iddia ettiği için, zaten hiç var olmadı ki değişsin..

Bu mu mantık kuralı? Burada saçmaladıklarını bir yana bırakıyorum...

Sen uyduruk tanrının marifetlerine cevap ver. Senin tanrının neden yarattıklarına durmaksızın akıl almaz işkenceler etmekte. Bu mu senin uyduruk tanrının muhteşem eseri?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim konusunda çalışan bilim adamlarında ayrılık yoktur, herkes hem fikirdir. Bilimin en durgun ve tartışmasız olan yeri evrimdir.

Evrim konusunda tartışmanın bittiğini görebilmeniz lazım. Ama bilimle ilgisi olmayan insanlara inanıyorsunuz.

Ha ha ha .... (kahkahayla güldüm.)

Organların nasıl ortaya çıktığı bir hipoteizdir. Teori bile değildir ve neden ve nasıl var oldukları bilinmemektedir. (hacı dan alıntı)

Link to post
Sitelerde Paylaş

hacıyla devam edelim:

Biyolojide dünyada yaşayan bütün canlıların bundan yaklaşık 3,5-3,8 milyar yıl önce yaşamış bir canlıdan evrildiği görüşü ile ilgili bir hipotez vardır.

Bu hipotezi reddetmek çok zordur. Çünkü bütün canlıların paylaştığı bazı özelliklerin olduğunu çok iyi biliyoruz.

Bu canlı için The Last Common Ancestor (LUCA) deyimi kullanılmaktadır.

Ben onu Türkçeye şöyle çevirdim. En Son Evrensel Ortak Ata..... (ESEOA).

Bu okyanuslarda bir koloni oluşturup yaşayan, son yıllarda oldukça sofistike bir yapıya sahip olduğuna inanılan, tek hücreli bir canlıdır.

Koloniler ve bireyler arasında rekabet yoktur. İşbirliği vardır. Horizantal gen alış verişi vardır. Yani koloniyi oluşturan bireyler arasında gen alış-verişi vardır.

Bir hipoteze göre bugün var olan üç canlı türü ESEOA'dan evrilmişlerdir. Onlar bakteriler, archea'lar ve ökaryotlardır.

Ökaryotlardan bitkiler ve hayvanlar evrilmişlerdir. Bitki ve hayvan olarak farklılaştıktan sonra bazı temel özellikleri paylaşmaya devam etmelerine rağmen, bitkilerle hayvanlar arasındaki farklar çok belirli olmaya başlamaktadır. Koloni oluşturan ESEOA hücrelerinin nasıl hayvanlara evrildiğini kesin olarak bilmeye olanak yok. Çünkü elde fosil kayıtları şeklinde bir delil yok. Bütün bilinen çok hücreli hayvanların bundan yaklaşık bir milyar yıl önce ortaya çıkmaya başladıkları ve Kambriyen çağında aniden çoğaldıkları.

ESEOA hücrelerinin nasıl hayvanlara evrildiğini kesin olarak bilmeye olanak yok. Çünkü elde fosil kayıtları şeklinde bir delil yok. Bütün bilinen çok hücreli hayvanların bundan yaklaşık bir milyar yıl önce ortaya çıkmaya başladıkları ve Kambriyen çağında aniden çoğaldıkları.

ESEOA hücrelerinin nasıl hayvanlara evrildiğini kesin olarak bilmeye olanak yok. Çünkü elde fosil kayıtları şeklinde bir delil yok. Bütün bilinen çok hücreli hayvanların bundan yaklaşık bir milyar yıl önce ortaya çıkmaya başladıkları ve Kambriyen çağında aniden çoğaldıkları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biyoloji, fizik, kimya... bunlar dünyayı ve evreni anlamak için insanlar tarafından kurulmuş modellerdir. Yani evrendeki sözde düzen ile alakası yok. Senin bunu anlaman gördüğüm kadarıyla çok zor. Ayrıca sorulacak soru kendine kendine oluşabilir mi değil; "bilinçli bir müdahale olsaydı nasıl olurdu, olmasaydı nasıl olurdu" şeklindedir. Sana bunun neden böyle olduğunu uzun uzun açıklardım ama sen yine hiçbir şey anlamaz, "ilim adamlarından" öğrendiğin tek şey olan laf salatası yapmaya devam ederdin. Bu yüzden zahmet etmem. anlayan zaten anladı.

Sen hiç şu "ilim adamlarını" sorguladın mı? "Yahu ben birilerine tabi oluyorum ama kim bunlar, güvenilir kaynaklar mı" dedin mi hiç? Tabi ki demezsin. Alimler sorgulanır mı? Sizin gibilerin akıl hocaları yalancı, şarlatan ve tımarhanelik delilerdir. Boş laftan başka hiçbir şey üretmezler. Bu yüzden islam dünyası sırtını yerden kaldıramaz.

Bu arada şu hayvanlar aleminden verdiğim örnekleri inceledin mi? Hani şu muhteşem yaratıcının marifetlerini... Sana göre senin muhteşem yaratıcın hiç duraksamaksızın yarattıklarına akıl almaz işkenceler ediyor. Hem de hiçbir sebep olmaksızın. Bunlar istisnalar da değil. Bu, doğanın "kuralı". Senin alimlerin bunları hiç incelemişler mi? İncelemezler. Onları araştırmak, incelemek, düşünmek neyine... Ancak yattıkları yerden uydurmasını bilirler.

Bebelere, gençlere, hayata yeni atılmış zavallı çocuklara işkence etmeye ara vermeyen tanrınla sana mutluluklar...

Fizik, kimya ve biyoloji adı üstünde bilimdir..Yani, bunlar kainatta var olan şeyleri bize bildirirler..Yani, kainatı Allah belirli kanunlarla idare ediyor..Biz bunlara âdetullah diyoruz..Fizik, kimya ve biyoloji ise, kainatın hangi kanunlarla ve düsturlarla idare edildiğini bize bildiriyor..Yani, fizik, kimya ve biyoloji gibi bilimler pastanın tarifi gibidir..Nasıl ki pastanın tarifi, pastanın hangi malzemelerle, hangi ölçülerde yapıldığını ve nasıl yapıldığını ve kaç derecede pişirildiğini tarif ediyor..Öyle de bilim denen şey, mesela bir elmanın hangi kanunlarla yaratıldığını ve içinde hangi malzemelerin, hangi oranda kullanıldığını ve nasıl pişirildiğini bize beyan ediyor..Nasıl ki, pastayı pastanın tarifi ve pastanın içindeki malzemeler yapamaz..O pastayı o tarife yapan gören ve bilen bir zat lazımdır..Öyle de, elmayı da kanunlar yapamaz..O kanunu koyan ve kanunu kudretiyle devam ettiren bir zat lazımdır..Yani, trilyonlarca atomunu koca ağacın programını ve fihristesini nokta kadar çekirdekte dercedek şekilde hareket ettiren, ancak çok dikkat ve ilim sahibi bir zatın kudreti olabilir..Tabiat ve sebepler bu harika ve çok hassas işe zerre kadar müdahele dahi edemezler..Müdahele etseler bozar ve karıştırırlar.

Ayrıca, sen merdivenlerin basamaklarını atlıyorsun..Önce "bu kainatın sahibi ve yaratıcısı ve idarecisi var mıdır" sorusuna cevap aramak ve daha sonra "hayvanlar ve insanlar alemindeki vaziyetlerin hikmetini sormak" lazımdır..Yani, madem Allah var ve inkar edilemez öyle ise..bu kadar musibetler ve hastalıkların hikmeti nedir? diye sorman lazım..Fakat, sen tersten gidip, "madem hastalık ve musibetlerin hikmetini bilmiyorum, öyle ise Allah yoktur" diye akıl ve mantığa ters bir söz söylüyorsun.

Ayrıca, benim yazılarımın hiç birinde "bu dedi öyleyse doğrudur" diye bir söz geçmedi dikkat edersen..Burada kendi akıl ve mantığımızla soruşturuyorum..soru soryorum..cevapları dinliyorum..Fakat, bu sitedeki çoğu kimsenin aklı bilim adamlarının ceplerinde maalesef.."Koskoca bilim adamları bilmiyor, sen mi biliyorsun" diyenler ve düşünenler çoğunlukta....Yani, kendi hastalığınızı bize yüklemeyin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Orda bi dur bakalım. Ben forumdayken yazdıklarına dikkat edeceksin.

Evrende düzen var mı yok mu?

Biraz bilim konuşalım...

Birşey biliyormuş gibi ukalalık yapma. Düzen de insan algısının kurduğu bir modeldir. Düzen kendiliğinden tanımlanamaz. İnsan kendi algısındaki kıyaslarla düzeni algılar. Oysa insan algısı zaten duyularla şekillenir. Yani düzen dediğimiz insanın algısında oluşturmaya karar verdiği modellerdir. Yani hem evren algısını "düzen" üzerinden yapıyor, hem de düzen ile evren algısını genişletiyor. Kısacası insandan bağımsız bir düzen tanımlayamazsın. İnsana bağımlı tanımladığın düzen ise evren ile hiçbir zaman tam uyuşmaz. Mükemmel bir küre evrende yoktur. Olsaydı bile bunu algılayacak mükemmel duyular insanda yoktur. Ama bununla birlikte insanın mükemmel bir küre tanımı vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu atamızın nasıl evrildiğini çeşitli hipotezlerle açıklamak mümkün. Onların ayrıntılarına değinmeden olayı genel olarak kurgulayabiliriz. Hiç kuşkusuz ESEOA bir takım evrelerden geçmiş ve bu arada giderek karmaşıklaşmış bir canlıdır. Bu karmaşıklaşma süreci ilerde çeşitli doku ve organların ortaya çıkma nedenidir. Ulaştığımız bilgi düzeyinde başka türlü bir evrimi düşünmemiz mümkün değildir.

Onların ayrıntılarına değinmeden olayı genel olarak kurgulayabiliriz.

Onların ayrıntılarına değinmeden olayı genel olarak kurgulayabiliriz.

hacıyı seviyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birşey biliyormuş gibi ukalalık yapma. Düzen de insan algısının kurduğu bir modeldir. Düzen kendiliğinden tanımlanamaz. İnsan kendi algısındaki kıyaslarla düzeni algılar. Oysa insan algısı zaten duyularla şekillenir. Yani düzen dediğimiz insanın algısında oluşturmaya karar verdiği modellerdir. Yani hem evren algısını "düzen" üzerinden yapıyor, hem de düzen ile evren algısını genişletiyor. Kısacası insandan bağımsız bir düzen tanımlayamazsın. İnsana bağımlı tanımladığın düzen ise evren ile hiçbir zaman tam uyuşmaz. Mükemmel bir küre evrende yoktur. Olsaydı bile bunu algılayacak mükemmel duyular insanda yoktur. Ama bununla birlikte insanın mükemmel bir küre tanımı vardır.

Hacı:

Evrende entropi sürekli olarak artmaktadır. Çünkü evrende mevcut enerji dağılmaktadır.

Dağılan enerjinin kullanılabilirliği giderek azalmaktadır.

Ama bu bir düzensizlik değildir.

Eğer entropi düzensizlik olsaydı, evrende düzensizlik sürekli olarak artmak zorunda olurdu ve evrende düzenle karşılaşılmazdı.

Oysa biliyoruz ki evrende düzen vardır. Daha da ötesi sürekli olarak yeni düzenler ortaya çıkmaktadır.

Kasırga ve hortumlar, depremler ve tsunamiler, kendiliğinden örgütlenen sistemler olup, birer düzeni simgelerler.

http://www.ateistfor...=1

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birşey biliyormuş gibi ukalalık yapma. Düzen de insan algısının kurduğu bir modeldir. Düzen kendiliğinden tanımlanamaz. İnsan kendi algısındaki kıyaslarla düzeni algılar. Oysa insan algısı zaten duyularla şekillenir.

Duyularımıza hiçbir zaman güvenemeyiz. Gördüğümüz şeylerin yalnızca elektrik sinyaline dönüştürülmüş olduğunu bilmek dehşet vericidir. Ben mavi bir masayı açık renk olarak görürüm , sen koyu olarak. Rengin yalnızca farklı dalgaboylarında yansıtılan ışık olduğunu bilmek de hiç hoş değildir.Biz bir duvar saatini beyaz olarak görüyoruz ama aslında beyaz diye bir şey yok . Yalnızca ve yalnızca ışık. Koku da aynı şekilde. Biz bir şey kokladığımızda çok rahatsız oluyorsak , belki başka canlılar da onun kokusuna bayılıyor olabilir. Koku denen şey de sadece ve sadece burnumuzun bize gönderdiği elektrik sinyalleridir. Aslında burnumuzun sinirlerinin nereden geçtiği bulunursa ve oradan elektrik verilirse başka kokular da algılayabiliriz. Nasıl ki bir web camerası görüntüleri elektrik sinyallerine çevirip bilgisayara gönderiyorsa gözlerimiz de aynı işi yapar. Dedim ya , bunu bilmek dehşet bir şeydir. Bilgi sadece ve sadece elektriktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlamadın mı hala ne anlattığımı? Evrende düzen diye birşey yok. Düzen insan algısının uydurmasıdır. Evreni insanın algılaması zaten evrenin kendisi değildir. Eğer bizim düzen diye bir kavramımız olmasaydı modeller kuramazdık. Bu modelleri sadece bizim algılarımızla (ölçüm zihazlarımız da buna dahil) algıladığımız yansımayı anlamak için kullanırız. Düzen evrende değil, düzen bizim kafamızda ve bilimimizde. Ancak tabi ki biz modellerimize uydurabildiğimiz gözlemlemelere düzenli, diyoruz. Bu durumda sizin gibiler tabi ki hemen işi "evrende düzen var"a getiriyorlar. Yok öyle birşey.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimle ilgili yapacağınız her türlü tartışma boştur. Tabi evrimde açıklanmayı bekleyen birçok nokta var. Ancak evrimin artık gerçek olduğunda bir şüphe yoktur. Bu, evrimle ilgili iddia edilen mekanizmaların tam olarak doğrulanmasıyla kesinleşmiştir. Bunun dışındaki tek alternatif olan akıllı tasarım (hatta müdahale) ile ilgili iddialar (indirgenemez karmaşıklık gibi) tamamen fos çıkmıştır. Evrim, big bang gibi değildir. Eğer big bang den vazgeçecek olursak birçok alternatif üretilebilir. Ama evrimin alternatifi yoktur. İddia edilen alternatif fos çıktığı için evrim big bang ile kıyaslanmayacak kadar sağlam bir teoridir.

Bu yüzden evrimin kanıtlanması için bütün boşlukların doldurulmasına gerek yoktur. Evrim gerçektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer big bang den vazgeçecek olursak birçok alternatif üretilebilir.

Big Bang günümüzde evrenin varlığını açıklayan en bilimsel teoridir.

Yerine yeni bir teori geliştirilememiştir.

Big Bang'i reddetmek bilimi reddetmekle özdeştir.

Bir teori başka bir teori ile yer değiştirerek yok edilir.

Henüz Big Bang'i yok edecek bir babayiğit ortaya çıkmamıştır.

said by haci

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlamadın mı hala ne anlattığımı? Evrende düzen diye birşey yok. Düzen insan algısının uydurmasıdır. Evreni insanın algılaması zaten evrenin kendisi değildir. Eğer bizim düzen diye bir kavramımız olmasaydı modeller kuramazdık. Bu modelleri sadece bizim algılarımızla (ölçüm zihazlarımız da buna dahil) algıladığımız yansımayı anlamak için kullanırız. Düzen evrende değil, düzen bizim kafamızda ve bilimimizde. Ancak tabi ki biz modellerimize uydurabildiğimiz gözlemlemelere düzenli, diyoruz. Bu durumda sizin gibiler tabi ki hemen işi "evrende düzen var"a getiriyorlar. Yok öyle birşey.

Sinek eğer düzensiz ise nasıl düzenli uçuyor ve nasıl yaşıyor ve nasıl besleniyor? Eğer sinek düzensiz ise, düzenli bir sinek nasıl olur?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Big Bang günümüzde evrenin varlığını açıklayan en bilimsel teoridir.

Yerine yeni bir teori geliştirilememiştir.

Big Bang'i reddetmek bilimi reddetmekle özdeştir.

Bir teori başka bir teori ile yer değiştirerek yok edilir.

Henüz Big Bang'i yok edecek bir babayiğit ortaya çıkmamıştır.

said by haci

Tabi ki big bang den vazgeçecek olursak bunun için sebeplerimiz olur. Bunun ayrıntılarına özel sebeplerden girmeyeceğim. Bu forumda asla bilimsel ayrıntılara girmem. Ben big bang sağlam bir teori değildir demedim. Aksini de iddia etmedim. Ama evrim teorisi kıyas kabul etmez derecede daha sağlamdır. Bir gün big bang in gerçek olmadığı ortaya çıkarsa buna şaşırmam. Ancak evrim için böyle değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...