Jump to content

türkiye iran olacak, az kaldı, uyan artık!


Recommended Posts

dikkat dikkat dikkat ! türkiye yakında iran olacak.az kaldı.uyan artık ey atatürk genci! uyan artık ey türk! islamcılar her yeri ele geçirdi.hala akp nin islamla ilgisi yok, tayyip israilin adamı saçmalıklarını yinelemekten vazgeçmeyecek misin? kabul et artık..tayyip bal gibi islamcı işte ve amacı şeriatı getirmek..senin cumhuriyetin ayaklar altına alındı, 19 mayısın, 23 nisanın kutlanmıyor artık.andın, gençliğe hitaben okullardan kaldırılacak nerdeyse..basının susturuldu, ordun susturuldu.askerlerin hapislerde çürüyor artık.laiklik artık kaldırıldı nerdeyse..

BİR İRANLI'NIN DÜŞÜNDÜRÜCÜ MEKTUBU

Sevgili Türk dostlarım ve kardeşlerim,

Devrim sırasında devrim muhafızları tarafından önce tecavüz edilip, daha sonrada ipe gönderilen çok sevgili kız kardeşim Mehtab'ın anısına...

Bu mektubu sizlere yazmamdaki neden bizim 30 sene kadar önce yaşadığımız o talihsiz ve karanlık günün Türkiye içinde yaklaşıyor olduğunu görmem ve bundan daha derin olarak kalbimde hissetmem oldu.

Türban yasasının mecliste onaylandığı tarihin İran islam devriminin olduğu güne denk gelmesi kalbimde bunun ilahi bir güçten gelen uyarı fişeği olduğu hislerini uyandırdı ve bu mektubu kaleme almaya karar verdim.

Biliyorum hepiniz kalbinizde karanlığın otoritesini hissettiniz. Karanlık otorite gelmeden hissettirdi yaklaştığını. İran İslam devriminden 1 hafta kadar önce Türkiye'ye gecen, uzun bir süre burada yasayan ve daha sonra Kanada'ya iltica eden ve hâlihazırda bu ülkede felsefe öğretmenliği yapan bir İranlıyım.

Atatürk'ün aydınlık Türkiye'sini çok seviyorum ve yüreğim kan ağlayarak İran'da 'O gün' gelmeden önceki olayların sanki bir tekrarını sinemada izliyor gibi Türkiye'de görüyorum. Yobaz karanlığında hunharca katledilen kız kardeşim anısına sizlere yalvarıyorum ki, sakın olmaz demeyin! Sakın Türk Ordusu olduğu sürece olamaz demeyin çünkü aşağıda anlatacağım gibi o gün geldiğinde tüm orduların eli kolu bağlanabilir.

Bizim ailemiz İran'da aydın bir aile idi. Devrimden 1 ay önce bize bile söyleseler idi 1 ay sonra durum bu olacak diye biz bile güler geçerdik, 'delimisin?' diye sorardık belkide. Belki de Derdik ki 'Şah'ın bu güçlü ordusunu nasıl yeneceklerde Şeriat karanlığını getirecekler?'.

Sizlere önce İran İslam devriminin nasıl geliştiğini kısaca anlatmak istiyorum çünkü Türkiye'deki gelişmelerle çok büyük benzerlikler mevcut.

İRAN İSLAM DEVRİMİNİ BAŞARIYA GÖTÜREN AYAKLAR:

1- Büyük kesimi fakirleşen halk dincilerin pençesine düştü. Bu halk yiyecek, giyecek gibi ufak yardımlarla onların safına çekildi. Beyinleri yıkandı ve fakirliklerinin temelinde kirli ve dinsiz rejim olduğu benliklerine yazıldı. Açlıkla boğuşan halk bu cehaletin pençesine kolaylıkla düştü ve rejime düşmanlaştı. (ÇOK FAKİRLEŞEN TÜRK HALKINA DA AYNI ŞEYLER YAPILIYOR)

2- Hep demokrasi ve özgürlük dendi. Humeyni devrimi yapana kadar hep demokrasi ve özgürlük vaat etti. Bu şekilde birçok VATANDAŞI da kendi saflarına çekti. Bu insanlar devrim akabinde ipe giden ilk insanlar oldu. (TÜRKİYE'DE HEP DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK DİYORLAR)

3- Emir komuta zincirinde yapılanmış olan din adamları halkı kontrol altına aldı. (BAŞI ABD'DE YAŞAYAN MALUM TARİKAT'IN YAPILANMA BİÇİMI OLAN 'ABİ' YAPILANMASI BU EMİR KOMUTA ŞEKLİDİR VE DEVRİMİN EN ÖNEMLİ AYAKLARINDAN BİRSİ BU EMIR KOMUTA YAPILANMASIDIR. BU EMİR KOMUTA YAPILANMASI DEVRİMİN HALK ORDUSUDUR VE DEVRİM SIRASINDA BU EMİR KOMUTA ÇOK KISA ZAMANDA ÇOK BÜYÜK KİTLELERE EGEMEN OLUR.)

4- Kargaşa ortamında askeri Kışlalar basıldı. Ellerinde Kur'an ile kışlalar ele geçirildi. (BU AYAĞA ÇOK DİKKAT EDELİM ÇÜNKÜ DEVRİM SIRASINDA TÜRK SILAHLI KUVVETLERİNİ ELE GEÇİRMENİN EN ANAHTAR AYAĞI BUDUR.)

Türk silahlı kuvvetleri bildiğim kadarı ile 600-800,000 kişiden oluşan bir kuvvettir. Yanlız unutulmaması gereken gerçek bu ordunun ancak %0.1 (BindeBir) lik bir bölümü rejimin muhafızıdır. Yani harb okullarında eğitim görmüş subaylar ancak bu kadardır. Geri kalan %99.99 er rejim muhafızı değildir. Onlar emirlere göre hareket eden vücut parçalarıdır. Beyin olan ise az sayıdaki subaylardır.

İran devriminde kargaşa ortamında kışlaları basan yobazların ellerinde Kur'an ile erleri geçerek direnen subay ve komutanları katlettiler. Burada kilit nokta ellerinde Kur'an ile harekete gecen büyük halk kitlelerine karşı erlerin silah kullanmakta zorlanacağı gerçeğidir. Zaten kullansalar bile cahil ve beyni yıkanmış halk öyle bir kudretle kışlalara saldırmıştır ki sonunda kışlalar teslim alınmıştır. O askerin açtığı ateş sonucu halktan çok ölen olmuştur ama sonuçta bir noktada erler silah bırakmak durumunda kalmışlardır. Erin kendi başına alacağı savaş üstünlüğü düşmana karşıdır. Ama büyük kitleler halinde ve ellerinde kur'anlarla üzerine gelen kendi halkına karşı bu kararlılığı göstermesi mümkün olamaz. Yani er buna bir noktadan sonra direnmez ya da direnemez. Çünkü o er karşısındakinin karanlık bir devrim yapacak olan insanlar olduğunu bilecek bilinçte de değildir, kaybedeceği aydınlığın ne olduğunu da. Bunu bilecek olan sadece subaylardır. Ve kanlarının son damlasına kadar savaşacak olanlar da bu konuda aydınlanmış Türk subaylarıdır. Ama yukarda bahsettiğim uzre onlar ordunun sadece ve sadece en fazla binde birini teşkil ederler. Yani devrimin asil savunucusu Türk ordusunun tümü değildir, sadece subay kademesidir ve erlerin durduğu ve etkisizleştirildiği noktada o subay kademesinin yok edilmesi kolay olacaktır.

İran'da ordu bu şekilde etkisiz hale getirilmiştir.

'Er düşman işgali durumunda durmaz ve etkisizleştirilemez, sonuna kadarda savaşır, ama büyük bir kudretle gelen kendi halkı karşısında durabilir.'

Şu aşamada aldıkları bu büyük ivme ve arkalarındaki çok büyük güçler ile onları normal yollardan durdurmak çok zor olacaktır. Ve bunların durdurulmadan hareket edeceği her gün ivme ve güçlerini artıracak ve işi zorlaştıracaktır. Silahlı kuvvetler ne kadar erken hareket ederse o kadar iyi olur. Sonra geç olabilir. Silahlı kuvvetlerin şu veya bu neden ile eli kolu bağlı ise ki öyle görünüyor bu durumda silahlı kuvvetler 'O GÜN' geldiğinde kışlalarını nasıl muhafaza edeceğinin planını çok iyi yapmalıdır. Çünkü kilit bu noktadır. Silahlı kuvvetler etkisiz hale getirilemediği müddetçe devrim başarıya ulaşamaz. Bu nedenle her askeri kışlaya normal erlerin haricinde kışlaları kanının son damlasına kadar savunacak 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' oluşturulmalı ve bunların böyle büyük bir halk hareketine karşı erlerden önce devreye girip, erler şaşkınlıklarını üzerlerinden atana kadar çatışmaya girmeleri sağlanmalı ve burada kazanılacak vakit ile gerideki subaylar erlerin dağılmasının önüne geçmelidir. Yani ordunun esas gücü ve gövdesi olan erlerin kontrolü kesinlikle kaybedilmemelidir. İran ordusunun böyle bir hazırlığı olmadığı için gafil avlandı.

Oluşturulacak olan 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' yobazlar ile çatışırken, erlerde üzerlerindeki şaşkınlığı atacaklar ve subayların organizasyonu ile çatışmalara destek vereceklerdir. Oluşturulacak 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' çok özel eğitilmeli ve de Atatürk'e ve devrimlerine canı pahasına savunacak şekilde inanmış olmalıdırlar. Aksi halde başarısızlık kaçınılmazdır. Çünkü en son Lübnan'da gördüğümüz uzre davasına inanmış bir kaç yüz Hizbullah Militanı dünyanın en iyi ordularından birisi olan İsrail ordusunu ağır zayiatlarla yenilgiye uğrattı.

Sevgili dostlar ve kardeşler, elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım çünkü aydınlığı savunmak durumunda olan sizler İran'ın geçtiği bu karanlık tüneli anlamak durumundasınız. İran'ın bu acı tecrübesi sizlerin uyanık olması için bir şans olur umarım. Aşağıdaki birinci linkte İran'ın devrimin hemen öncesi görüntüleri ile hemen sonrası görüntülerini bulacaksınız. Orada göreceğiniz uzre İran devrim öncesi belki şu anki Türkiye'den bile daha modern. Yani olmaz, olmaz demeyin. İkinci linkte ise Devrim lideri Humeyni'ye kadınların şiir okuması. O linki vermemin nedeni ise o koltukta bir gün bugün ABD'de ikamet eden malum cemaatin başı olan şahsın oturabileceği ihtimalidir. Acı ama sanki tarih tekerrür ediyor.

Benim çok sevgili kız kardeşim Mehtab anısına yapabileceğim bu kadar. Elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım. Ama sizin geride kalan, aydınlık yarınlar bekleyen kızlarınız, kardeşleriniz, çocuklarınız ve Mehtab'larınız için yapabileceğiniz çok şeyler var karanlık 'O Gün' çökmeden önce Atatürk Türkiye'sine... Yapabileceğiniz ilk şey bu mektubu bildiğiniz, tanıdığınız insanlara ulaştırarak daha fazla insani uyandırmak olabilir. O acı çok büyük acı sevgili kardeşler, anlatmak istemiyorum içinizi karartmamak için ama sevgili kardeşim Mehtab keşke bu dünyaya gelmemiş olsa idi de 'O gün' o acı sonu yaşamamış olsa idi o karanlık ve pis yobaz şehvetinin pençesinde. Allah sizleri ve Atatürk Türkiye'sini korusun o yobaz karanlığının sevgili kardeşim Mehtab'a gösterdiği acı sondan. Anlatamıyorum onu yobazların nasıl katlettiğini, elim varmıyor yazmaya, dilim gitmiyor anlatmaya....

Mohsen Yazd

tarihinde rembrandt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 78
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bazen kaostan çözüm çıkar. Kan akmaması şartıyla kutuplaşmadan yanayım ben açıkçası. Kutuplaştıkça ne hale geleceğimiz görüleceğinden çözüm de kendi kendine ortaya çıkacaktır kanımca.

Biraz daha açayım: Bugüne kadar kemalist mantıkla yönetildi bu ülke. Bir şekilde gerçekleşen kemalist devrim halka inip onu eğitmeye çalışmak yerine kendisini cumhuriyet balolarına sıkıştırıp muhafazakar ve yoksul halkı gecekondulara iterek "Lale Devri"ni yaşadı. Halkın örgütlenmeye başladığı anlarda darbelerle süreci kanlı şekilde bastırarak kendisini destekleme potansiyeli taşıyan yığınların da yüreğini hınçla doldurdu. Kendisine benzeyenler dışındakileri tasfiye ederken kimsenin kendisine benzeyemeyeceğini düşünerek çelişki yarattı. Yani hem benzetmeye çalıştı hem de benzemesini istemedi. Türbanlı annelerin çocuğunu savaştırırken annelerini yemin törenlerine almadı. Kendiliğinden hallolabilecek meselelerde mağduriyet yaratarak karşıtlarının ekmeğine yağ sürdü.

İşte şimdi arkasında halk namına çok küçük bir azınlık var. Bu azınlık hem apolitik, daha da önemlisi hem de bunun farkında değil. Tepeden bakmaya devam ediyor. Kısacası bu tabloyu kendileri yarattılar. Ülkenin kurucusunu kanunla korumaya çalışarak, heykellerini dikerek,zoraki sevimsiz törenlerle anarak kalplere değil hamasete hitap etti. Her alanda ezberci bir toplum yarattı. Sevgisi bile ezberci olan halk meydana getirdi. Şimdi çocuklarımız asla benimseyemeyecekleri sözleri papağan gibi seslendiriyorlar her sabah. Ne bekliyordunuz ki?

Şeriat gelir mi? Evet gelebilir. Çünkü göbeğini kaşıyan da deseniz, makarnacı da deseniz, asla anlayamayacağınız sebeplerden dolayı bu halk arkalarında. Asla arkanızda olmayacak çünkü kırdınız onları. Onlara bir şeyler götürebilecek dinamik öğeleri de yok ettiniz kendi çıkarınız için. Ne yaparsanız yapın ama asla şikayet etmeyin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazen kaostan çözüm çıkar. Kan akmaması şartıyla kutuplaşmadan yanayım ben açıkçası. Kutuplaştıkça ne hale geleceğimiz görüleceğinden çözüm de kendi kendine ortaya çıkacaktır kanımca.

Biraz daha açayım: Bugüne kadar kemalist mantıkla yönetildi bu ülke. Bir şekilde gerçekleşen kemalist devrim halka inip onu eğitmeye çalışmak yerine kendisini cumhuriyet balolarına sıkıştırıp muhafazakar ve yoksul halkı gecekondulara iterek "Lale Devri"ni yaşadı. Halkın örgütlenmeye başladığı anlarda darbelerle süreci kanlı şekilde bastırarak kendisini destekleme potansiyeli taşıyan yığınların da yüreğini hınçla doldurdu. Kendisine benzeyenler dışındakileri tasfiye ederken kimsenin kendisine benzeyemeyeceğini düşünerek çelişki yarattı. Yani hem benzetmeye çalıştı hem de benzemesini istemedi. Türbanlı annelerin çocuğunu savaştırırken annelerini yemin törenlerine almadı. Kendiliğinden hallolabilecek meselelerde mağduriyet yaratarak karşıtlarının ekmeğine yağ sürdü.

İşte şimdi arkasında halk namına çok küçük bir azınlık var. Bu azınlık hem apolitik, daha da önemlisi hem de bunun farkında değil. Tepeden bakmaya devam ediyor. Kısacası bu tabloyu kendileri yarattılar. Ülkenin kurucusunu kanunla korumaya çalışarak, heykellerini dikerek,zoraki sevimsiz törenlerle anarak kalplere değil hamasete hitap etti. Her alanda ezberci bir toplum yarattı. Sevgisi bile ezberci olan halk meydana getirdi. Şimdi çocuklarımız asla benimseyemeyecekleri sözleri papağan gibi seslendiriyorlar her sabah. Ne bekliyordunuz ki?

Şeriat gelir mi? Evet gelebilir. Çünkü göbeğini kaşıyan da deseniz, makarnacı da deseniz, asla anlayamayacağınız sebeplerden dolayı bu halk arkalarında. Asla arkanızda olmayacak çünkü kırdınız onları. Onlara bir şeyler götürebilecek dinamik öğeleri de yok ettiniz kendi çıkarınız için. Ne yaparsanız yapın ama asla şikayet etmeyin...

Tipik bir halk yalakası daha. Senin gibi yalakalar oldukça bu ülke daha çok geri gider. Cahile şirin görüneceğim diye her türlü yeniliğe, gelişmeye karşı çıktıkça o yalakalık yaptığın cahiller daha da geriye gidiyorlar. Atatürk halkı aydınlığa, ileriye yönlendirmeye çalışmış senin gibi gerizekalılarda yok aydınlık, ileri gitmek bize çok, biz karanlığımızla, cahilliğimizle mutluyuz deyip kafasını kuma gömen devekuşlarına benziyorsunuz. Senin cahil yobazdan ne farkın var?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tipik bir halk yalakası daha. Senin gibi yalakalar oldukça bu ülke daha çok geri gider. Cahile şirin görüneceğim diye her türlü yeniliğe, gelişmeye karşı çıktıkça o yalakalık yaptığın cahiller daha da geriye gidiyorlar. Atatürk halkı aydınlığa, ileriye yönlendirmeye çalışmış senin gibi gerizekalılarda yok aydınlık, ileri gitmek bize çok, biz karanlığımızla, cahilliğimizle mutluyuz deyip kafasını kuma gömen devekuşlarına benziyorsunuz. Senin cahil yobazdan ne farkın var?

Sizin yaptığınız güzellik değil ancak yine de (nasıl bir zihniyete sahip olduğunu öğrenmek için) soruyorum; Zorla güzellik olur mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizin yaptığınız güzellik değil ancak yine de (nasıl bir zihniyete sahip olduğunu öğrenmek için) soruyorum; Zorla güzellik olur mu?

Bazı şeyler zorla olur. Mesela insan hakları. Benim dinimde kölelik serbesttir deyip köle edinemezsin, ticaretini yapamazsın ya da ben erkeğim, iki pay bana, bir pay kızkardeşime diyemezsin. Halklar bencildir, hep kendi çıkarlarını düşünürler, güzellikle insanlığa yanaşmıyorlarsa zorla yanaştırılır, toplumun huzuru ve devamı için gereklidir yaptırımlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tipik bir halk yalakası daha. Senin gibi yalakalar oldukça bu ülke daha çok geri gider. Cahile şirin görüneceğim diye her türlü yeniliğe, gelişmeye karşı çıktıkça o yalakalık yaptığın cahiller daha da geriye gidiyorlar. Atatürk halkı aydınlığa, ileriye yönlendirmeye çalışmış senin gibi gerizekalılarda yok aydınlık, ileri gitmek bize çok, biz karanlığımızla, cahilliğimizle mutluyuz deyip kafasını kuma gömen devekuşlarına benziyorsunuz. Senin cahil yobazdan ne farkın var?

İşte bir kemalist kafası. O cahil dediğin halkı savaştırdın, onun "kahramanlığıyla" övünüyorsun cahil.

Senin hakaretlerine karşılık hakaret etmeyeceğim sana. O senin seviyenle ilgili bir durum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı şeyler zorla olur. Mesela insan hakları. Benim dinimde kölelik serbesttir deyip köle edinemezsin, ticaretini yapamazsın ya da ben erkeğim, iki pay bana, bir pay kızkardeşime diyemezsin. Halklar bencildir, hep kendi çıkarlarını düşünürler, güzellikle insanlığa yanaşmıyorlarsa zorla yanaştırılır, toplumun huzuru ve devamı için gereklidir yaptırımlar.

Zorlamayı kabul ediyorsan o halde kölelik/cariyelik, cariyelere tecavüz, ganimet, cizye gibi şeyleri eleştiremezsin o halde, haydi yallah tazyik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte bir kemalist kafası. O cahil dediğin halkı savaştırdın, onun "kahramanlığıyla" övünüyorsun cahil.

Senin hakaretlerine karşılık hakaret etmeyeceğim sana. O senin seviyenle ilgili bir durum.

yok sağduyu haklı.seni anlıyorum kemalizm hep kendini düşündü ama şöyle bir gerçek de var.halk her zaman haklı değildir.halk cahil de olabilir ki çoğu zaman öyle oldu.bu gibi durumlarda aydınlığı bilimi ilerlemeyi onlara zorla kabul ettirmek lazımdır.zorla kitap okutacaksın onlara.
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte bir kemalist kafası. O cahil dediğin halkı savaştırdın, onun "kahramanlığıyla" övünüyorsun cahil.

Senin hakaretlerine karşılık hakaret etmeyeceğim sana. O senin seviyenle ilgili bir durum.

Cahile ancak cahil övgü düzer, yalakalık yapar. Cahiller dayanışması gibi bir şey.

Atatürk o halkı kendi çıkarları mı için savaştırdı yoksa özgürlük için mi? Bunu anlayacak kadar da mı akıl yok sende? Adam seni bilime, uygarlığa, çağdaşlığa yönlendiriyor sen yok ben ille de mağara devrinde yaşayacağım diyorsun. Tamam sen yaşa da, bari başkalarına engel olma, bırak ülke gelişsin, uygarlaşsın, bilime ve insan haklarına yönelsin.

O kahramanlıkla övünüyormuşum, kahramanlık gösterdi diye hataları görmezden mi gelmeliyim yani? Ne kadar sığ bir düşünce bu. İnsan eleştiri olmadan nasıl doğruyu bulur? Herkes senin gibi yanlışları, hataları överse, hoş görürse bunlar nasıl önlenir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yeter artık iran gibi olacaksa olsun,elden gidecekse de gitsin.

Millet istemiyor mu vatanın elden gitmesini?Gitsin o zaman.

Ha gerçi sizlere iran gibi olmayalım da,amerika istediği gibi girsin el atsın,içkinize yatağınıza karışılmadığı sürece sorun yok.O ayrı mesele.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yeter artık iran gibi olacaksa olsun,elden gidecekse de gitsin.

Millet istemiyor mu vatanın elden gitmesini?Gitsin o zaman.

Ha gerçi sizlere iran gibi olmayalım da,amerika istediği gibi girsin el atsın,içkinize yatağınıza karışılmadığı sürece sorun yok.O ayrı mesele.

aptal yawsak! sen ya PKK kürtcüsüsün yada seriatin beynini yedigi budala bir dingil.

irticayi isteyen zaten ABD. senin basbakanin ABDnin getirdigi ve döne döne kullandigi satilmis ve vatan haini bir usagi.

. yalniz o degil, bütün islam ülkeleri ABD usagi. beyinsiz olduklari icin ABD güdümlüdür islam alemi. azicik okuyun! yesil kusak, bop nedir ögrenin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Harf inkılabı niye yapıldı?

harf devrimi yapilmadan önce, türkiyenin sadece %9 u okuma yazma biliyordu. simdi %80 i okuma yazma biliyor.

o ucube arap alfabesi kolay ögrenilebilir olsaydi, arap ülkelerinin ( kendi dilleri oldugu halde ) hala sadece %20 i okuma yazma biliyor olmazdi.

ve arap alfabesini yalniz araplar kullaniyor. latin alfabesini bütün dünya.

araplarin üniversite mezunlari bile, arap ülkelerinin disina ciktiklari zaman ümmi! durumundalar. sizi gidi geldikleri yeri kime ve neye borclu olduklarini bilemeyen beyinsiz vatan hainleri siziii...

Link to post
Sitelerde Paylaş

harf devrimi yapilmadan önce, türkiyenin sadece %9 u okuma yazma biliyordu. simdi %80 i okuma yazma biliyor.

o ucube arap alfabesi kolay ögrenilebilir olsaydi, arap ülkelerinin ( kendi dilleri oldugu halde ) hala sadece %20 i okuma yazma biliyor olmazdi.

ve arap alfabesini yalniz araplar kullaniyor. latin alfabesini bütün dünya.

araplarin üniversite mezunlari bile, arap ülkelerinin disina ciktiklari zaman ümmi! durumundalar. sizi gidi geldikleri yeri kime ve neye borclu olduklarini bilemeyen beyinsiz vatan hainleri siziii...

sen ismet inönü diye birini tanıyon mu gardaş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...