Jump to content

Kanser tedavisi ve moral


Recommended Posts

Kanser tedavisi gören hastaların morallerinin yüksek olması yani iyimser yaklaşımlarının iyileşme şansları açısından önemli bir pozitif etki yaratacağı söyleniyor. Bu durum nasıl ve neden oluyor? Düşünce şeklimiz nasıl olur da yegane amaçları büyümek, yayılmak ve normal olan sistemi bozmak olan kanser hücrelerinin yaratabileceği sonuçlarda bir değişikliğe neden olabilir?

tarihinde Aberforth tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sanırım hormonlar ile ilgili :) uzman değilim elbette ama bildiğim kadarıyla vücudu hormonal salgılarla kandırabiliyorsun.

bir film izlemiştim. genç bir iş kadını kansere yakalanıyor. ölümden o kadar çok korkuyor ki tüm çevresini ailesini geride bırakıp bambaşka bir yere yerleşiyor ve nasıl olsa yakında öleceğim diye kredi kartlarını ve tüm parasını harcıyor, çocukluğunda bıraktığı elktro gitar çalmaya geri dönüyor. yani aklınıza gelebilecek her şeyi yaşıyor.

bir gün birden diyor ki, ben çökeceğime daha da dinçleşiyorum.

doktora gidiyor ve kanseri yendiğini anlıyor. doktor bir açıklama yapıyor, diyor ki: sen hayatını öylesine değiştirmişsin ki, bambaşka bir insana dönüşmüşsün, kanserli hücreler senin zayıf bedenindeyken şimdi böylesine bir bedende yaşayamamış diyor.

elbette bu bir film.

ama genel olarak bildiğim, insanın moralli olduğunda salgıladığı hormonların kanseri yenmeye biraz katkı sağladığı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendini iyi hissetmenin, morali iyi olmanın, ömrü uzatıp uzatmadığ konusu iyi bilinmiyor.

Çünkü bu konuyu karşılaştırarak araştırmak mümkün değil.

Belki de hiç etkisi olmuyor. Ama oluyor da olabilir.

Olmasa bile kişi daha mutlu ölüyor.. O bakımdan yararı vardır diyebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendini iyi hissetmenin, morali iyi olmanın, ömrü uzatıp uzatmadığ konusu iyi bilinmiyor.

Çünkü bu konuyu karşılaştırarak araştırmak mümkün değil.

Belki de hiç etkisi olmuyor. Ama oluyor da olabilir.

Olmasa bile kişi daha mutlu ölüyor.. O bakımdan yararı vardır diyebiliriz.

Bir şey söyleyeceğim hacı.

Ben eskiden bir yazı okumuştum, ayrıntılarını tam olarak hatırlayamıyorum. Sosyologların vs. içinde olduğu bir araştırmaydı. İnsanların ölüm zamanları üzerinde bir miktar etkiye sahip olduklarından bahsediyordu, temel olarak. Şöyle anlatayım,

Abd'de yaşayan, daha doğrusu erişkin bir döneminde abd'ye gelip bu ülkede yaşamaya devam eden çok yaşlı çinli kadınlar ile ilgili bir araştırma ile başlıyordu bu yazı. Bahsettiğim çok yaşlı çinli kadınların, kültürleri açısından son derece önemli olan bir bayram öncesindeki ve sonrasındaki ölüm oranlarından dem vurarak sonuca varılıyordu. Söylediklerine göre bu önemli bayramın ertesindeki ay içerisinde yaşlı çinli kadınlardaki ölüm oranı yaklaşık olarak %30 oranında artıyordu.

Bu kişilerin mihenk taşı olarak seçtikleri bir gün olduğunu, vücutlarını bu günü son bir kez de olsa yaşamayı başaracak şekilde psikolojik olarak hazırlandıklarını falan söylüyordu.

Ardından da örneklerini bir yahudi bayramından ve yahudilerden devam ettirip, thomas jefferson ile ilgili bir paragraf ile sonlandırıyorlardı lakin bu kadar aklımda kaldı.

Burada bahsedilenler, istatistiki verilerden ötürü geliyordu. Anlatabiliyor muyum?

Belki de psikolojik yaklaşımların bu tür şeylerde gerçek manada etkisi vardır.

Ama nasıl?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buna şöyle bir açıklama getirebiliriz.

Hasta ziyaretlerinin yapıldığı günlerin ertesi günü hasta ölümleri artar.

Bu bilinen bir durumdur. Ağır hastalar kendilerinin ziyareti sırasında maruz kaldıkları psikolojik stres yüzünden, daha erken ölebilirler.

Yani psikolojik stresin zararlı etkisi kolaylıkla gözlemlenebilir ama yararlı etkisini göstermek çok daha zordur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beyin,mutlu bir anınızda 12 hz. lik dalga boyuna iner.Stressli bir gününüz de 13 hz lik bir dalga boyuna sahip olursunuz. Uyku anında 8-9 hz'e kadar düşer. Stress,aslında depoladığınız enerjiyi atamamanızdır bir mana da,yani yük'ü üzerinizde tutarsınız.Hormonel olarakta sempatik sinir sisteminin uyarıyla daha fazla dopomin,kortizon,andrenalin salgılarsınız.Bu da sizi elbetteki rahatsız eder. İngiltere de yapılan bir deneyde yatmakta olan bazı hastalara klasik müzik ve moral desteği verilerek ,diğer yatan hastalardan daha erken iyileştikleri ve taburcu edildikleri gözlemlenmiştir.Bu klinik bir deneydir. Elbette ki herşeyi moral ile aşamayız,bu Polyannacılık olur,fakat morali yüksek tutmak, hem sosyal,hem de kişisel olarak bize pek çok şey kazandırır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda daha önce yazdığım bir yazıyı kopyalayayım. Konu, moral ve motivasyonun tedaviye yararının olup olmadığıydı.

Aslında bu konuda yapılmış kesin bir bilimsel araştırma yok, onu da mutlaka belirtmek gerek. Gözlemler, moral ve motivasyonun hastayı iyi etkilediği ve tedaviye ciddi katkıda bulunduğu yönünde.

Ağır, tedavisi zor ve sancılı olan, veya tedavisi mümkün olmayıp bir ömür birlikte yaşanılacağı kesin olan hastalıkların çoğunda moral motivasyon önemli ve gereklidir.

Bu tür hastalıklar travmalara, strese ve devamında depresyona neden olabilir. Özellikle stres kaçınılmazdır..

Stresin fiziksel etkileri bir yana, duygusal ve zihinsel etkileri, hastalığı tedavi etmede zorluk yaşanmasına neden olacaktır.

Huzursuzluk, sıkıntı, durgunlaşma, çökkünlük hali, neşesizlik ve kaygılı olmak gibi duygusal belirtilerin yanında, unutkanlık, konsantrayon bozukluğu, organize olamama, zihinsel durgunluk, sosyal hayattan kopma, kararsızlık ve en önemlisi olumsuzluklar üzerine odaklanma gibi zihinsel belirtileri vardır.

Bütün bu olumsuzluklar hastayla işbirliğinde olumsuzluk yaratacak, tedaviyi güçleştirecektir. Hastaya verilecek moral ve motivasyon, tedaviyi kolaylaştıracak, hastaya direnç kazandıracaktır..

Moral elbette çok önemlidir.. Basit gündelik sıkıntılarla başetmede bile iyi bir moralin kazandırdığı direnç gözönünde bulundurulduğunda, stres ve depresyona neden olabilecek ağır kimi hastalıkların tedavisine katkısının olduğunu kabul etmek çok da zor olmayacaktır.

Onkoloji hastanelerine "Psiko Sosyal Destek Ünitesi" kurma girişimleri vardır. Moral desteğin profesyonelce verilmesi hedeflenmiş çünkü stresin bağışıklık sistemini negatif etkilediği, morali yüksek olan hastanın bağışıklık sisteminin daha iyi çalıştığı gözlenmiş.

American Psychological Association, uzun süre stres hormonuna (cortisol) maruz kalan insanların, depresyona neden olan (moral bozukluğu hastalığı veya kaygı bozukluğu da dediğimiz) anksiyeteye yakalandıklarını belirtiyor.

Harvard Üniversitesi araştırmacılarına göre kısa süreli kortizole maruz kalmak adaptif iken, uzun süreli maruz kalmak sinir sistemine kalıcı zararlara yol açıyor.

http://www.apa.org/releases/stressmood0406.html

http://www.apa.org/journals/releases/bne1202249.pdf

Kısacası moral motivasyon desteği, hastanın strese uzun süre maruz kalmasına engel olacak, tedaviye önemli katkı sağlayacaktır.

Linklerdeki makalelere ulaşılamıyor, sanırım çok geriye düşmüşler ama American Psychological Association'ın arama çubuğuna "Stress mood and cancer" filan yazıp ulaşılabilir. Başka kanallarda da arama yapılarak pekçok bilgi ve hala süren çalışmalar olduğunu görmek mümkün.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...