Jump to content

Karanlık Enerjinin Kaynağı Nedir?


Recommended Posts

Bu tamam

Ama "Hatta elimizde multiverslerin varlığını destekleyen bazı deliller bile var" diyen (33)

no lu mesajına dayanarak, "başka destekleyici kanıtlar nelerdir diye sormuştum.

Şimdilik aklıma gelenler:

1. Başlangıç koşullarında gözlemlenen anizotropi. İyi bir açıklaması yok.

2. Genişlemenin hızlanması. İyi bir açıklaması yok. Karanlık enerjinin neden arttığı bilinmiyor. Diğer evrenler bizi kendilerine doğru çekiyor olabilir.

3. Bazı galaksilerini birbirlerine yaklaşması.. (Arka planda göremediğimiz başka evrenlere ait galaksi kümeleri olabilir)

4. Karanlık maddenin varlığı.. Bizim evren başka bir evrenle çarpışmış olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 75
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şimdilik aklıma gelenler:

1. Başlangıç koşullarında gözlemlenen anizotropi. İyi bir açıklaması yok.

2. Genişlemenin hızlanması. İyi bir açıklaması yok. Karanlık enerjinin neden arttığı bilinmiyor. Diğer evrenler bizi kendilerine doğru çekiyor olabilir.

3. Bazı galaksilerini birbirlerine yaklaşması.. (Arka planda göremediğimiz başka evrenlere ait galaksi kümeleri olabilir)

4. Karanlık maddenin varlığı.. Bizim evren başka bir evrenle çarpışmış olabilir.

Evren varmı ki ya, hep önümde kelimeler, sayılar hayat sanki bunlardan ibaret, bütün hayat harflerden, sayılardan, kodlardan ibaret gibi, bir internet sitesi yapmak için bile php bilmeniz gerek, karmakarışık kodları bilmeniz gerek hayat kodlardan ibarettir inanın buna, evrenle ilgili bütün saçmalıklar ordan burdan okuduğumuz şeyler teleskopla kendimiz uzayı inceledik mi? Zaten çoğu teori adı üstünde teori, çok ünlü bir bilim adamı evren hakkında çok az şey biliyoruz diyordu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten çoğu teori adı üstünde teori, çok ünlü bir bilim adamı evren hakkında çok az şey biliyoruz diyordu.

Bir de şöyle düşünebiliriz: Evrene göre sahip olduğumuz beyin çok küçük. Beynimizden 10^54 kat daha büyük bir evrende yaşıyoruz. Yani milyar kere milyar kere milyar kere milyar kere milyar kere milyar kere daha büyük bir evren. Sayı olarak yazarsak

1,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000 kere daha büyük bir evren.

Bu kadar küçük bir beynimiz olmasına rağmen evrenin karanlık madde ve karanlık enerji haricindeki kısmı olan %4ünü anlamakta oldukça başarılıyız. Diyelim ki %1 başarılı sayalım kendimizi. O zaman bile beynimizin büyüklüğüne göre

10,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000 faktörlük bir başarı elde etmiş oluyoruz. Bence hiç fena değil.

Bu düşünce bende şu algıyı doğuruyor: Aslında evren denen şey o kadar da karmaşık bir şey değil. Bu kadar küçük bir beyinle bile %4ünü anlayabilmişsek (ve daha da anlayacağımızı bekliyorsak ki bekliyoruz) evrenin basit matematiksel bir temeli olmalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

anladığınız %4 ya bilinmeyenin milyonda bir olanının %4 ü ise , buda bir olabilirlilik.

sizin basit matematik temeli gibi.

Değişen bir şey olmaz. Çünkü yukarıdaki hesap beynin uzaya göre büyüklüğü üzerinden yapılmış. Eğer bilmediğimiz şeyler daha fazlaysa uzay da daha büyük demektir. Buna oranla beynimiz daha da küçük kalacağı için gösterdiğimiz performans değişmeyecektir. Matematikten bu kadar anlarsın herhalde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Karanlık enerjinin sanal parçacıklardan oluştuğunu okumuştum . Ancak yapılan hesaplamalar evrende oluşan sanal parçacıkların enerjisinin ölçülenden 10 üzeri 120 kat daha yüksek olması gerektiğini gösteriyor. Bu da evreni daha ilk saniyelerde büyük bir hızla uzaya saçılması dağılması anlamına geliyor . Eğer sanal parçcıklar teorisi gerçekse ki casimir efect gibi deneylerle gerçek olduğu kanıtlandı,bunca enerji nerede o zaman.Hacının dediği gibi belki de başka evrenler var enerji onlardan kaynaklarınyor yada bizde ki sanal parçacık enerjisi oraya gidiyor olabilir . Bu arada hacı abi acaba mart ayında planck uydusundan alınan kozmik fon ışınımı gözlem sonuçları yayınlandı. Alınan verilere göre karanlık enerjinin oranı 68.3 düşmüş yani evren daha yavaş genişleyecek öngörülen senaryolarda 20 ila 32 milyar yıl içinde büyük yırtılma denilen olayla yok olacakmış.Ne kadar doğrudur bilemiyorum inglizce bilmediğimden türkçe kaynaklardan okuyabildim. Eğer vaktin olursa bi bakıver çünkü kozmik fon ışınımının oluşturduğu harita çok önemli evrenin geçmişi ve geleceği açısından. Bu haritanın daha hasas ölçümleri herşeyi değiştirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

yenileyelim gerçekten önemli bir konu özelliklede son buluntulardan sonra bazı bilim adamları planck uydusunun son haritasının çoklu evrenlerin kanıtı olabilceğini söylüyor ne kadar doğru bilemiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yenileyelim gerçekten önemli bir konu özelliklede son buluntulardan sonra bazı bilim adamları planck uydusunun son haritasının çoklu evrenlerin kanıtı olabilceğini söylüyor ne kadar doğru bilemiyorum.

Çoklu evrenlerin olması herşeyden önce mantıklı. Neden tek bir evren olsun?

Sonsuz bir boşluk ve o boşlukta vaküm enerjisi varsa, mutlaka sonsuz sayıda evrenler olmalıdır.

Ayrıca benim iddia ettiğim gibi, evrenin giderek artan bir hızla genişlemesi de çoklu evrenlerin varlığına delil teşkil ediyor olabilir.

Bizim evren genişledikçe diğer evrenlere yaklaşmakta ve onlar tarafından daha büyük bir güçle çekilmektedir.

Bu da çoklu evrenlerin varlığı ile açıklanabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunun cevabı MAteryalizm tarafından 2500 yıl önce verildi.

Maddenin (tüm formlarıyla birlikte, enerji, kuvvetler ve boşluk da dahil) kaynağı yine başka bir boyutlu maddedir.

Bu zincir kırılamaz.

Çünkü etkileşim sınırı vardır.

Mesela sizin ebatlarınızdaki etkileşimler ile, küçük madde parçaları arasındaki etkileşimler farklıdır.

Bir elektron ölçümleyene kadar aynı anda iki yerde birden nasıl oluyor?

Şöyle oluyor, onun etkileştiği yerde zaman ve mekan kavramı arasındaki ilişki, sizin etkileştiğiniz yerdeki zaman ve mekan arasındaki ilişkiden farklı.

Elektronu gökyüzündeki uçak gibi düşünürseniz, 15 bin feet yükseklikte o uçak hem bulunduğunuz ilçede, hem de yan ilçede olabilir.

Daha da yukarı çıkınca yanyana iki şehirde de olabilir.

Ama ölçümlediğinizde sadece bir yerde olur.

Yani elinizi uçağa bulunduğunuz yerden uzatıp dokunursanız, uçak bulunduğunuz ilçede olur.

Aynı şekilde diğer ilçedekiler uzanıp elini dokunursa orada olur.

Maddenin döngüsü hiç bitmez.

Bitiremezsiniz.

Çünkü görecelilik diye bir şey var.

Bu maddenin tüm boyutlarını anlamamıza hep engel olacak.

Bir de biz insanlar bulunduğumuz seviyedeki zaman ve şartlara bağlıyız.

Sizin için geçen bir saniye, elektronlar dünyasında başka bir karşılığa sahip.

Yine yıldızların bir saniyesi de bizim bir saniyemizle aynı değil.

Tüm bunlardan sıyrılıp madde döngüsünü çözmek çok zor.

Ama kesin olan şu.

Madde devamlılık gösterir.

Bu devamlılık da birbirine eklidir.

Yani ne başlar ne biter.

Materyalizm bir inanç değildir.

Gerçekliğin bilimsel mekanizmalardan oluşan bilinçler tarafından modellenerek açıklanmasıdır.

Özellikle Epikürü ve Demokritusu ve bu ekollerden gelenlerin ortaya koyduğu düşünce ve kavramları incelemesini öneririm herkese.

Şu andaki bilimin sistemini de anlamış olur herkes böylece.

Çünkü bilimi yaratan Materyalizmdir. Kurallarını o koyar.

tarihinde Sarı ve Kırmızı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Onun cevabı pozitif bilim tarafından verilmeye çalışılıyor.

Materyalizm düşünce olarak bu fikre yaklaşmış olabilir. Ama 2500 yıl önce data elde etmeden net bilgiye ulaşamaz.

Böyle düşünülecek olursa aristo ve zenon..vd. filozoflar tarafından evrendeki birçok bilgiye yaklaşıldı.

Salt materyalizm ile sonuca ulaşılmaz. Sadece başlangıç noktasıdır. Sonrasını pozitif bilim devralır. Tabi materyalizmin sınırları dışında sonuç bulmaz, bulamaz.

Bende materyalistim ama bu kadar fanboy'luğunu yapmak gereksiz.

Uçak analojisi elektronların veya quantumların ölçüm belirsizliği için yanlış.

Onlara nerden bakarsanız bakın ya da onları nereden tutarsanız tutun, bir özelliklerini ölçütüğünüz zaman diğerini yakalayamazsınız.

Tabi bu da bir "fizik kanunudur". Materyalizmin'de dışında değildir. Sadece Determinizmin dışındadır.

Yani oradaki belirsizlik şimdi ölçemiyoruz ileride bir teknoloji yapar ölçeriz değil, bir kanunun açıklamasıdır. Quantum ve/veya quanta'ların davranışları gereği bunu yapamazsınız demektir. Hayali bir özellik veya bir sanrı değildir. Tamamen maddenin yapısından kaynaklanan bir fizik kanunudur.

Ayrıca çoklu evrenler daha ispatlanmış değil, sadece varsayımlar ve bazı veriler o noktaya işaret ediyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onun cevabı pozitif bilim tarafından verilmeye çalışılıyor.

Materyalizm düşünce olarak bu fikre yaklaşmış olabilir. Ama 2500 yıl önce data elde etmeden net bilgiye ulaşamaz.

Böyle düşünülecek olursa aristo ve zenon..vd. filozoflar tarafından evrendeki birçok bilgiye yaklaşıldı.

Salt materyalizm ile sonuca ulaşılmaz. Sadece başlangıç noktasıdır. Sonrasını pozitif bilim devralır. Tabi materyalizmin sınırları dışında sonuç bulmaz, bulamaz.

Bende materyalistim ama bu kadar fanboy'luğunu yapmak gereksiz.

Uçak analojisi elektronların veya quantumların ölçüm belirsizliği için yanlış.

Onlara nerden bakarsanız bakın ya da onları nereden tutarsanız tutun, bir özelliklerini ölçütüğünüz zaman diğerini yakalayamazsınız.

Tabi bu da bir "fizik kanunudur". Materyalizmin'de dışında değildir. Sadece Determinizmin dışındadır.

Yani oradaki belirsizlik şimdi ölçemiyoruz ileride bir teknoloji yapar ölçeriz değil, bir kanunun açıklamasıdır. Quantum ve/veya quanta'ların davranışları gereği bunu yapamazsınız demektir. Hayali bir özellik veya bir sanrı değildir. Tamamen maddenin yapısından kaynaklanan bir fizik kanunudur.

Ayrıca çoklu evrenler daha ispatlanmış değil, sadece varsayımlar ve bazı veriler o noktaya işaret ediyor...

Ne olursa olsun sonuca ulaşacak bilinç materyalistik bilinç olur.

Ayrıca elektronların davranışı kendinden değil, içinde bulundukları ortamdandır.

Kendinden davranışı olan bir şey yoktur.

Herşey dışarıdan etkileşimlere bağlıdır.

Yani elektronun öyle davranmaısnın nedeni bulunduğu boyuttaki madde etkileşimleridir.

Oradaki madde etkileşiminde ortam (boşluk ve çevreleyen herşey) ve zaman(hareket diyelim) buradakinden farklıdır.

O yüzden onun 1 saniyesi senin görecende farklı bir rakama denk geldiği gibi

Onun 1 metresi de senin görecende farklı bir boyuta denk geliyor.

Salt materyalizm herşeyi açıklar.

Bu ön bilgi, ön sezi falan değil.

Zaten öyle şeyler de yoktur.

Bu bilincin herhangi bir yanılsamaya kapılmadan madde ile uyumlu etkileşimidir.

Şu anda ortaya atılan tüm teoriler içerisinde de kazanan bu olacaktır.

Yani yanılsamlara (inanç ve çıkarsamalar) kapılmayan bilincin teorisi doğru çıkacaktır.

Bu kuraldır.

Fanboylukla alakası yok bunun.

Bir materyalist terminolojisini bilmediği tüm bilim dallarındaki ana ilkeleri bilir.

Çünkü o bilim dalı kendinde olan bir özelliğin iskeleti üzerine giydirilmiş bir elbisedir.

İskeleti eliyle yokladığı anda iskelet üzerine giydirilmiş elbiseler olan biyolojiyi de, kimyayı da, fiziği de ve diğer türetilenleri de bilir.

Bu bir çeşit ortak dil gibi.

Ayrıca

Materyalizmden şüphe etmek için, en azından ufacık bir hatasını bulmak şarttır.

Bilim hata yapar (Materyalistik düzlemden ayrılırsa).

Ama materyalizm yapmaz.

Bilim içerisinde materyalistik düzlemden ayrılıp hata yapmış tonlarca insan varken ve materyalizmde bir tane bile böyle vaka yokken,

Nasıl bir yüceltme çabasıdır ki bu?

Bilimin yaptığı hataların ortaya çıkarıldığı sağlama mekanizması nedir? :)

Yine materyalizm.

Anlamıyorum bu önyargı nereden geliyor?

Somut veriler üzerinden gidersek.

Böyle bir yazı yazma hakkınız bile yok.

Çünkü Materyalizmde gerçeklik tarifinde hata yapan yok.

Böyle bir vaka olamaz. Buna müsait değil yapı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

EEEEE?

İki materyalist neyi tartışacağız?

Materyalizmin doğru olduğunu mu?

Ben materyalizmin dışında mı birşey yazdım?

Benim yazdıklarımı dönüp dönüp okur musun? Neresinde materyalizme aykırı bir durum var?

Pozitif bilim demişsin.

Sanki ayrı birşeymiş gibi.

Bilimin temeli materyalizm zaten.

Düzenli ve yöntemsel bilgi toplama işidir bilim.

Bir iştir. İşgücüdür. Kurum değil.

Materyalizm kurumdur.

Bilime yöntem ve düzenini o verir.

Mesela bir müslüman da senle aynı davranışları, aynı yöntemleri ve düzeni kullanarak bilgi edinir ve buna bilim der.

Ama onunki bilim olmuyor işte. Çünkü materyalizm kurumunun ilkeleriyle ilerlemiyor.

O yüzden de hep yanlış sonuçlara çıkıyor. Veriler doğru olsa bile sonuçlar farklı ve değersiz oluyor.

Gerçeği bulan ve anlayan materyalizmdir bilim değil.

Bilim - yöntemli ve düzenli araştırma ve bilgi toplama işidir sadece.

Onları anlamlandırmak materyalizmin işi.

İstersen biyolojideki çalışmalarından elde ettiğin verileri herhangi bir teiste, deiste, agnostike ver ve gör ne demek istediğimi.

Onların yorumlanmasında kesinlikle hata çıkar. Agnostiklerin yorum hatasını anlamak için çok detaylı incelemek gerekebilir belki ama yine de hata olur.

O yüzden pozitif bilimi bir üst kurummuş gibi sunmak hatalıdır.

Esas olan veriler değil, verilerden sonuç üretmektir.

tarihinde Sarı ve Kırmızı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Salt materyalizm ile sonuca ulaşılmaz. Sadece başlangıç noktasıdır. Sonrasını pozitif bilim devralır. Tabi materyalizmin sınırları dışında sonuç bulmaz, bulamaz.

Bak ne demişim.

Yani boşuna tartışıyoruz.

Materyalizme aykırı veya pozitif bilimi materyalizmin dışında tutan bir söylemim yok.

Olamaz zaten, olursa bunamışım demektir.

Boşver karanlık enerjinin kaynağını konuşalım, konu sapmasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...