Jump to content

Recommended Posts

:) İnsanlar 3 şeyi farkında olmadan çok yaparlar.

1. Olayları çarpıtırlar.

2. Olayları eksiltirler.

3. Olayları genellerler

Bu sayede farkında olmadan kendi etraflarına duvarlar örerler. Böyle bir engelleme ise doğal olarak bizi kırar, sinirlendirir, değersiz gösterir....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 177
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

:) İnsanlar 3 şeyi farkında olmadan çok yaparlar.

1. Olayları çarpıtırlar.

2. Olayları eksiltirler.

3. Olayları genellerler

Bu sayede farkında olmadan kendi etraflarına duvarlar örerler. Böyle bir engelleme ise doğal olarak bizi kırar, sinirlendirir, değersiz gösterir....

Üstte yaptığın da bir genelleme değil mi :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz de insanız değil mi? :)

Kasteddiğim olumsuz genellemeler ''Bu olaylar hep benim başıma gelir'' gibi.

Engellemeler insan ve çevre kaynaklıdır.

Engellenme duygusuyla başa çıkmak için bazı genellemelerde bulunabiliriz.

Genelleme 1: Engellenme duygusuyla başa çıkabilmeniz için sizin faal olmanız gereklidir. Kızgın, bozuk bir ruh hali ile bir şey yapmamak size bir çözüm getirmez.

Genelleme 2: Engelleme duygusu ile başa çıkmada, çevreden kaynaklanan engeller kadar kendimizden kaynaklanan engellemeleri de fark etmeliyiz.

Genelleme 3: Kendisini ve çevresini tanıyan kişi, arzu ve isteklerini gerçekçi bir anlamda değerlendirebilir.

tarihinde bakifani tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

@Mrs.Missing

Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkürler.

@Cariye

Henüz çalışmıyorum ve henüz bir hobim de yok maalesef. Ama hobi edinmeye niyetimliyim. Piyano çalmayı, dans etmeyi öğrenmeyi çok isterim. Halihazırda İngilizce öğrenmeye de çalışıyorum, ama profesyonelce.

Açıktan üniversite okuyorum ve aslında sevdiğim bir bölüm (felsefe) ama bu sorun yüzünden okul başarım epey düşük.

Evet, hipokondriyak belirtilerim olduğu doğru. Bazen kendimi gerçekten zihinsel engelli gibi hissediyorum ve bu yüzden depresyona giriyorum. Bazen elime bir kitap almaya bile çekiniyorum. Anlayamadığım bir cümle ile karşılaşırsam hemen kaygılarım canlanıyor.

Misol’ün yanında birkaç gündür doktor tavsiyesiyle anksiyolitik – spazmolitik bir ilaç olan tranko buskas da kullanıyorum.

Kendimi psikolojik olarak rahatlatmak için başvurduğum yöntemlerden biri de korktuğum maddelere maruz kalan ünlülerin olup olmadığını araştırmak. Zaten yazımdan da bunu farketmişsinizdir.

Batı Roma İmparatorluğunun hikayesi benim için iç karartıcı bir örnekti. Diğer saydığım isimler ise az da olsa umut aşılayıcı.

Belki saçma bir talep olacak ama eğer kurşun, cıva veya zehirli gaz gibi sinir sistemini etkileyen maddelere maruz kalan başka ünlü/entelektüel isimler biliyorsanız, paylaşırsanız memnun olurum.

Biliyorum, bunlar kalıcı bir çözüm değil ama az da olsa moral aşılaması için gerekli görüyorum.

Ayrıca kendime ağır metal testi de yaptırmak istiyorum ama bunu nerden ve nasıl yaptırabilirim?

Evet, hayat gerçekten çok güzel. Ve hayat anksiyeteyle uğraşacak kadar uzun değil.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Her genç gibi benim de geleceğe dair planlarım ve hayallerim var. Dava adamı olarak gördüğüm ve kendime idol olarak seçtiğim kişiler var. Fen ve felsefede kendimi geliştirmek ve ülkeme yararlı bir birey olmak istiyorum. Ama bu kaygılar bir vampir gibi enerjimi emiyor ne yazık ki. Buna depresyon ve karamsarlığın da eşlik etmesi durumu daha vahim hale getiriyor. Beni ayakta tutan tek şey kurtuluş umudum.

İlginiz için teşekkürler.

Esenlikle.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

@Mrs.Missing

Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkürler.

@Cariye

Henüz çalışmıyorum ve henüz bir hobim de yok maalesef. Ama hobi edinmeye niyetimliyim. Piyano çalmayı, dans etmeyi öğrenmeyi çok isterim. Halihazırda İngilizce öğrenmeye de çalışıyorum, ama profesyonelce.

Açıktan üniversite okuyorum ve aslında sevdiğim bir bölüm (felsefe) ama bu sorun yüzünden okul başarım epey düşük.

Evet, hipokondriyak belirtilerim olduğu doğru. Bazen kendimi gerçekten zihinsel engelli gibi hissediyorum ve bu yüzden depresyona giriyorum. Bazen elime bir kitap almaya bile çekiniyorum. Anlayamadığım bir cümle ile karşılaşırsam hemen kaygılarım canlanıyor.

Misol’ün yanında birkaç gündür doktor tavsiyesiyle anksiyolitik – spazmolitik bir ilaç olan tranko buskas da kullanıyorum.

Kendimi psikolojik olarak rahatlatmak için başvurduğum yöntemlerden biri de korktuğum maddelere maruz kalan ünlülerin olup olmadığını araştırmak. Zaten yazımdan da bunu farketmişsinizdir.

Batı Roma İmparatorluğunun hikayesi benim için iç karartıcı bir örnekti. Diğer saydığım isimler ise az da olsa umut aşılayıcı.

Belki saçma bir talep olacak ama eğer kurşun, cıva veya zehirli gaz gibi sinir sistemini etkileyen maddelere maruz kalan başka ünlü/entelektüel isimler biliyorsanız, paylaşırsanız memnun olurum.

Biliyorum, bunlar kalıcı bir çözüm değil ama az da olsa moral aşılaması için gerekli görüyorum.

Ayrıca kendime ağır metal testi de yaptırmak istiyorum ama bunu nerden ve nasıl yaptırabilirim?

Evet, hayat gerçekten çok güzel. Ve hayat anksiyeteyle uğraşacak kadar uzun değil.

Ağır metalden ölen ya da zihinsel fonksiyonlarını yitiren kaç kişi gördünüz ya da duyumunu aldınız sevgili Tavir-i efkar?. Sizin ölme olasılığınız bu kurşun cıva zehirlenmesine kaldıysa sanırım hiç ölmeyecek, hep yaşayacaksınız. :) Gerçeklere uyarlamaya çalıştığınız, otomatiğe bağlamış olduğunuz sözüm ona kurgu mantıklı mıdır sizce? Kurgunuzun gerçekleşme payı kaçtır? Ona gelene kadar çok daha farklı şeylerden beyinsel fonksiyonlarınızı yitirebilir veya ölebilirsiniz. Bu bir kanser türü olabilir, bir trafik kazası olabilir. Gripten ölmek bile çok daha olabilirliği yüksek bir hastalık sizin kurguladığınız şu berbat senaryoya göre...Hani anksiyete kaynağı yapmak, takmak ve üzerinde saatlerce düşünmek için neden ağır metal zehilenmelerini seçtiniz? Bunu düşünerek kendinize ne gibi bir fayda sağladığınızı düşünüyorsunuz? Herhangi bir yararını gördünüz mü bari bu güne kadar? Dikkatinizi çekerim kendi sonunuzun planlarıyla uğraşıyorsunuz. Hayat böyle geçirmeye değer mi?

Hayatta hiç bir senaryo sizin düşündüğünüz gibi gelişmez. Kurgularınızın aslı astarı yok. Beyninizi çok boş bırakırsanız olacağı budur. Gidip saçma şeylere obsede olursunuz. Hayatınıza bir amaç belirleyin. Hangi işle uğraşacaksınız, neler yapacaksınız, onu nasıl geçirmek istiyorsunuz gibi. Hiç zor gelmesin bunları düşünmek size. İlk başta zihninizde otomatiğe bağlamış ve birikmiş bu saçma düşünceleri birden terk ederek başka şeyler düşünmek zor gelebilir. Ama hiç korkmayın ve enerjizi eğlenceli şeyler düşünmeye, gerçekçi başka hayat planları kurmaya harcayın. Yavaş yavaş düşüncelerinizin yerleri kendi kendine değişecektir.

Yazılarınızdan anladığım kadarıyla siz zeki birisiniz. Aklınızı olabilirliği olan, kendinize, diğerlerine faydalı olumlu şeylere çalıştırın. Böylesine absürd kurgularınız gerçek hayatta yer bulmaz. Ne kadar çırpınsanız da yer bulmayacaktır..Bu yüzden boşa zaman harcamayı bırakıp gerçek hayatın içinde akmaya bırakın kendinizi.

Hala kendime ağır metal testi yaptırmak istiyorum diyorsunuz. Hala kurşun, cıva zehirlenmesine uğramış kişiler varsa tarihi argümanlarının peşinde koşuyorsunuz. Bir de buna bizi de bulaştırmaya çalışıyorsunuz. :) Siz bu ağırmetal olayına kendinizi iyicene inandırmışsınız. Ama bunlar gerçek değil. Sizi bulma olasılığı da sıfıra yakın.

Yeterli donanımınız var. Bu düşünceleri ekarte etmeyi boşvererek başaracaksınız.

Selamlar

tarihinde Cariye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısınız, maraz-ı vesvese ile müptela bir biçare olarak, ağır metallerin tehlikeleri konusunda aşırıya kaçıyor ve gerçekliğin dışına çıkıyorum. Beynimdeki alarm sistemi gereksiz yere aktive oluyor belki ama yine de şüphe beynimi kemiriyor.

Evet, aslında anksiyete beynin bize oynadığı bir oyun. Kediyi aslan, yılanı ejderha gibi gösterir.

Egzoz gazlarında bulunan toksik maddelerin ve ağır metallerin beyin fonksiyonları üzerinde olumsuz etkileri olduğuyla ilgili basında çıkan haberler dikkatimi çekmişti. Ayrıca bu gazların hamilelerde erken doğum, çocuklarda otizm ve mental retardasyon riskini artırdığını öğrendim. Kurşun zehirlenmesi de çocuklarda otizm nedeni. Ve bu toksik madde egzoz gazlarında düşük oranda da olsa bulunuyor. Bu durum beni dehşete düşürdü.

Aslında erişkin beyninde ne gibi bir tahribata neden olur bu konuda net bir bilgim yok. İşte bu belirsizlik/bulanıklık beni rahatsız ediyor. Bu yüzden ağır metale maruz kalan ünlü kişileri araştırıyorum. Forumda bilgili kişiler beni bu konuda aydınlatırsa çok müteşekkir kalırım.

Bu konuda daha önce de değindiğim gibi elimdeki en somut veri Roma İmparatorluğunun çöküş nedenine getirilen kurşun zehirlenmesi teorisidir. Bu teori jeokimyacı Dr. Jerome O. Nriagu tarafından 1983 yılında New England Journal of Medicine'da yayınlanan bir makalede dile getirildi. Bazı Roman aristokratlarında görülen çılgınlık, davranış bozuklukları ve gut hastalığı da bu teoriye bir delil olarak gösteriliyor. Ancak bunun spekülatif bir teori olduğunu iddia eden araştırmacılar da var. İngilizce’m yetersiz olduğu için bu kaynaklardan yeterince istifade edemiyorum. Ama İngilizce’si olan biri bizi aydınlatırsa sevinirim.

Karakteristik olarak karamsar, kuşkucu, mükemmeliyetçi ve sosyal fobik biriyim. Bu yüzden de asosyalim. İnsan uğraşacak bir şeyi olmadığı zaman kendiyle uğraşmaya başlıyor.

Her şeye rağmen ümitliyim. Profesyonel bir yardım ile üstesinden gelebileceğime inanıyorum.

Esenlikle.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Karar verdim ki en akıllıca çözüm maruz bırakma terapisi. Yani korktuğum şeyle yüzleşmek. Bunun için de caddeye çıkıp alıştırma yapmam gerekiyor. Zor bir süreç olacak ama bu çabalar meyve verecektir. Sorunun üstüne gittikçe aşamalı bir şekilde duyarsızlaşacağım ve işte o zaman egzoz gazları vız gelecek. Umarım başarırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karar verdim ki en akıllıca çözüm maruz bırakma terapisi. Yani korktuğum şeyle yüzleşmek. Bunun için de caddeye çıkıp alıştırma yapmam gerekiyor. Zor bir süreç olacak ama bu çabalar meyve verecektir. Sorunun üstüne gittikçe aşamalı bir şekilde duyarsızlaşacağım ve işte o zaman egzoz gazları vız gelecek. Umarım başarırım.

Yüzleşme her alanda kullanılmaz T.E. Ama siz bir profesyonelden yardım almak yerine kendi kendinize bazı tedavi şekilleri uygulamaya kalkıyorsunuz.

E o zaman madem maruz kalma diye bir yöntem buldunuz, en kısa yoldan yüzleşme olması babında tutup burnunuzu çalışan bir arabanın egzoz borusuna dayayın. Aman şaka yapayım dedim. Sakın haa... :)

Şakadan sonra gerçeklere gelelim. Tabii ki eğer zehirli gazlardan korunmak için kendinizi kısıtlıyor ve sokaklarda yürümekten imtina ediyorsanız, ilk yapmanız gereken şey sokaklarda caddelerde hiç umursamadan yürümek olmalıdır. Hepimiz geziyor dolaşıyoruz. Hiç birimize de hiç bir şey olmadı. dolayısıyla size de olmayacak.

tarihinde Cariye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısın, bir uzmana danışmam gerekiyor. Kendisi eski bir okb'li olan bir arkadaşım bana ısrarla bu yöntemi önermişti. Aşamalı duyarsızlaştırma yöntemi fobi tedavisinde uygulanıyor ama benim sorunumda işe yarar mı doğrusu şüpheliyim.

Esasen en güvenli yol iyi bir psikoterapistin yönergeleri doğrultusunda adım atmak olacaktır.

Esenlikler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sormak istediğim bir başka soru: nefes egzersizi hiperventilasyonu önler mi?

Aslında esas olarak bundan muzdaribim. Yazımda da buna değinmiştim. Bunu da maalesef kontrol altına almakta güçlük geçiyorum. Normalde insanlar otomatik bir şekilde nefes alırlar ama ben caddelerde gezerken alarm duygusu içinde olduğum için hızlı ve derin nefes alıp veriyorum. Caddelerde, yani egzoz gazlarının yoğun olduğu yerlerde bu şekilde nefes alınca da kendimi ağır metal bombardımanına maruz kalmış gibi hissediyorum. Yani normal bir şekilde soluk alıp versem sıkıntı kalmayacak.

Egzoz gazı içerisinde bulunan korbonmonoksit, hidrokarbonlar, azot oksit ve kurşun gibi zararlı maddeleri içime çektiğimi düşündükçe kendimi çok kötü hissediyorum. Zihinsel fonksiyonlarımı felce uğratabileceği endişesi içimi kaplıyor.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ağır metalden ölen ya da zihinsel fonksiyonlarını yitiren kaç kişi gördünüz ya da duyumunu aldınız sevgili Tavir-i efkar?

Hiroşima ve Nagazaki'de birçok bebek özürlü doğuyor. Çin'in Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği nükleer testler yüzünden on binlerce çocuk engelli kaldı.

Ama dediğim gibi erişkin beyninde ne gibi bir hasara yol açar henüz net bir fikir sahibi değilim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski bir okb'li arkadaşım bana ısrarla şunu tavsiye etmiştir:

"Takıntılarının üstüne git! Korkularınla yüzleş ve korkularını ignore et/umursama."

Yani kısacası sistematik duyarsızlaştırma yöntemini kullan!

Teoride basit, pratikte zor.

Bunun için sizce ne tür egzersizler uygulamam gerekiyor?

Caddeye çıkıp umarsızca yürüş yapmak gibi mi?

Youtube gibi video sitelerinden yoğun egzoz gazları çıkaran motorlu araç videolarını sık sık seyretmek işe yarar mı sizce?

Tam ekran yapıp izlesem ve orada olduğumu imgelesem?

Yani bir bilgisayar simülasyonu oluşturmak belki işe yarayabilir.

Ne dersiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiroşima ve Nagazaki'de birçok bebek özürlü doğuyor. Çin'in Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği nükleer testler yüzünden on binlerce çocuk engelli kaldı.

Ama dediğim gibi erişkin beyninde ne gibi bir hasara yol açar henüz net bir fikir sahibi değilim.

Siz Nagazaki ve Hiroşima da yaşıyorsanız bilemeyeceğim. Alt tarafı egzoz gazlarından, kurşun zehirlenmesinden bahsediyorduk.

Milyonda bir olacak şeylere kafanızı takmayın. Gerçeklerden kopmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski bir okb'li arkadaşım bana ısrarla şunu tavsiye etmiştir:

"Takıntılarının üstüne git! Korkularınla yüzleş ve korkularını ignore et/umursama."

Yani kısacası sistematik duyarsızlaştırma yöntemini kullan!

Teoride basit, pratikte zor.

Bunun için sizce ne tür egzersizler uygulamam gerekiyor?

Caddeye çıkıp umarsızca yürüş yapmak gibi mi?

Youtube gibi video sitelerinden yoğun egzoz gazları çıkaran motorlu araç videolarını sık sık seyretmek işe yarar mı sizce?

Tam ekran yapıp izlesem ve orada olduğumu imgelesem?

Yani bir bilgisayar simülasyonu oluşturmak belki işe yarayabilir.

Ne dersiniz?

Tasvir-i efkar siz agorofobili okb'siniz sanırım? sokağa çıkmaktan imtina mı ediyorsunuz?

Eğer böyleyse sokağa çıkmak sizin için en doğru hareket olacaktır.

Yakınınızda bir uzmana danışsanız hiç fena olmaz. Uzaktan ve yazışarak size ancak bu kadar yardım edebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, bu doğru, uzman yardımı ihmal edilmemeli.

Ve artık kendime söz verdim ki egzoz gazlarının zararlarını araştırmayı/düşünmeyi bırakacağım.

Bu zor ve uzun bir süreç olacak. İrade ve istikrar gerektirir. Elbette caddede dolaşırken evhamlarım ve kaygılarım tekrar uyanacak ama ben hiçbir şey olmamış gibi günlük işlerimi yapmaya devam edeceğim. İçimdeki ses sürekli "egzoz gazı soludun, zihinsel gücün geriledi" dese de kendime moral verici ve avutucu şeyler aramakla vakit harcamayacağım.

Başka çıkar yol bilmiyorum.

Tabi ki psikoterapiden vazgeçmiş değilim. İyi bir psikoterapi ile daha kolay bir şekilde sorunu atlatabilirim.

Acaba online psikoterapi hizmetlerinin faydası olur mu dersiniz? Yoksa bunlar para tuzağı mı?

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 7 months later...

Herkese merhaba.

Hayatım boyunca sürekli bir sorun yaşadım, insanlara anlatmakta dahi zorlanıyorum. Sorun tamamen normal mi yoksa zorlanımlı bir davranış mı bilemiyorum.

Zevk alınan şeylere karşı aşırı bağımlılık ve kontrolsüz para harcama. Farzedelim ki 10 gün geçinmem için 500 tl param olsun. Bu para ilk günde olmadı ikinci günde kesinlikle bitiyor ve anormal şekilde harcanıyor. Sanki "harcamak zorundaymışım" gibi. Alışveriş hastalığına benziyor aslında ama bununla arasındaki bir fark şu: Benim harcadığım şeylerin hiçbiri "eşya" tanımına girmiyor veya çok az giriyor. Örneğin evde yemek yapabilecekken ya da daha ucuza yiyebilecekken param olunca sürekli dışarıda yiyorum, sürekli bişeyler yemek-içmek zorundaymış gibi hissediyorum kendimi. Her zaman aynı şey oluyor, 1-2 gün har vurup harman savuruyorum. Sonrası yalana dayalı gerekçelerle ebeveynlerimden para isteme-borçlanma- maddi ederi olan eşyalarımı satma... Kararlarım çok kısa süreli oluyor ve saniyeler içerisinde kararlarımdan cayıyorum. Diyelim ki paramı bu şekilde tüketmedim, bu sefer de artırmaya çalışırken kumar oynuyorum ve kaybederken kontrolümü yitiriyorum. Atıyorum 100 lirayla oynamaya başladım ve kaybettim. Kesinlikle o parayı geri kazanmak için geri kalan bütün paramı harcıyorum gelecekte ne olacağını umursamadan ve her seferinde başarısızlıkla sonuçlanıyor.

Bir şeyleri yapmayacağım diye kendi kendimi telkin ediyorum, yeminler ediyorum, ama bunu dedikten 3 saniye sonra (abartı yok) bu fikrimden cayıyorum. Rasyonal olarak çözümlediğim bütün durum o anki arzum nedeniyle bulanıklaşıyor. Gelecekte başıma ne gibi işler gelebileceğni, kendimi ne kadar zor durumlara soktuğumu farkediyorum ama yine de bir türlü durmuyorum. Her şey bir kısır döngüye girip devam ediyor.

İşin kötü tarafı da kimse tam olarak neler çektiğimi anlamıyor ve tavsiye veriyorlar. Ben her gün bana verilen tavsiyenin on katını kendime veriyorum ama işe yaramıyor. Kendime olan saygımı her geçen an yitiriyorum. Hiçbir kararım elimde değilmiş gibi hissediyorum sanki kendi arzularımın tamamen kölesiyim.

İki kere intihar ettim ve temelinde hep bu kendi kontrolümü istediğim noktaya taşıyamama sonrasında aynı kısır döngüyü yaşamak ve işi içinden çıkılmaz bulmak yatıyor.

Bu şekilde yaşamak bana cidden güç geliyor, çok güç.

tarihinde AyAsa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...