Jump to content

Ateist insan en az teist kadar huzurludur


Recommended Posts

O vakit adama sorarlar, niye seçtin bu mesleği :)

Not: sinirlenip hakaret edeceksen sen daha nefsini ayağının altına alamamışsın demektir.

o benim talihsizliğimdi

seni uyardım ve dedim İkide bir benim Özel tanıtımımdaki "Başarısızlığımı yüzüme vurup beni rencide etme ".Ve sen kaşındın Nefsimide Emmereye indirdin! ama Oda lazım .Merak etme orada uzun kalmam senin gibiler için değmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 309
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

o benim talihsizliğimdi

seni uyardım ve dedim İkide bir benim Özel tanıtımımdaki "Başarısızlığımı yüzüme vurup beni rencide etme ".Ve sen kaşındın Nefsimide Emmereye indirdin! ama Oda lazım .Merak etme orada uzun kalmam senin gibiler için değmez.

Seni denedim. Çünkü ağzın iyi laf yapıyordu. Tasavvuftan dem vuruyordun. Nefis mertebeni göreyim istedim. Kusura bakma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne mahkemei Kübrası Mübrası be. . Mahkemede çok görüyoruz sarıklı cübbeli hak arayan yobileri! Neden mahkemeye başvurup Kira alacaklarını arttırmak istiyorlar mesela

Malayaniye kaymasın sohbetimiz lütfen. Nefis en büyük düşmandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Malayaniye kaymasın sohbetimiz lütfen. Nefis en büyük düşmandır.

onu sen istedin.Vede illaki kaşındın,işi şahsileştirdin! nefs ruhtur.Ruhsa son derece hassastır.

Zahirime bakma kanarsın gönül

Batınıma girme(Ruhumla oynama) Yanarsın gönül.

Link to post
Sitelerde Paylaş

onu sen istedin.Vede illaki kaşındın,işi şahsileştirdin! nefs ruhtur.Ruhsa son derece hassastır.

Zahirime bakma kanarsın gönül

Batınıma girme(Ruhumla oynama) Yanarsın gönül.

Eskiden para keseleri vardı, kimisi keselerin içine çakıl taşı koyar zenginim havasıyla dolaşırdı. Benim işim kesenin içi taş mı, dinar mı, bunu anlamak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eskiden para keseleri vardı, kimisi keselerin içine çakıl taşı koyar zenginim havasıyla dolaşırdı. Benim işim kesenin içi taş mı, dinar mı, bunu anlamak.

Ooo Şeyhliğe soyunmuş Cübbeli efendi!Sen kendi kesene bak ilk önce .Ben neyimki başkasını tartacağım? Şükür benim öyle bir derdim yok!

tarihinde gerçekçi53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ooo Şeyhliğe soyunmuş Cübbeli efendi!Sen kendi kesene bak ilk önce .Ben neyiki başkasını taratacağım? Şükür benim öyle bir derdim yok!

Az evvel "Merak etme orada uzun kalmam senin gibiler için değmez." diyerek kibir yaptın, şimdi de "Ben neyim ki başkasına taratacağım?" diyerek tevazu kisvesine bürünüyorsun.

Ya olduğun gibi görün ya da......

Link to post
Sitelerde Paylaş

Az evvel "Merak etme orada uzun kalmam senin gibiler için değmez." diyerek kibir yaptın, şimdi de "Ben neyim ki başkasına taratacağım?" diyerek tevazu kisvesine bürünüyorsun.

Ya olduğun gibi görün ya da......

esfeli safilinde fazla kalmam senide daha fazla üzmem dedim.Şayet kalbini kırdıysam özür dilerim yinede.Ama Sende beni kırdın.sen burada azınlıksın ve mazlum sayılırsın ama masum değil:))

tarihinde gerçekçi53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Az evvel "Merak etme orada uzun kalmam senin gibiler için değmez." diyerek kibir yaptın, şimdi de "Ben neyim ki başkasına taratacağım?" diyerek tevazu kisvesine bürünüyorsun.

Ya olduğun gibi görün ya da......

sınık gönüllerde Mihman Olan şahtır O.Ve sınık Gönüller başarılı dünya aslanlarından daha gururludurlar.

Şurada Bedava ekmek dağıtsan bir yığın başarılı gelir senden alır .Ama gerçek olan fakiyr açlıktan ölür yinede almaz. Senin ona getirmeni bekler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mutsuzluk kısa süreli bir durumdur.

Birini cezaevine gönder.

Bir müddet mutsuz olur.

Sonra yine aynı mutluluğuna kavuşur.

40 sene cezaevinde kalmış adamı cezaevinden çıkar.

Adam depresyona girer.

Çünkü adamın hayatının manasını elinden alıyorsunuz..

Yani ortam, durum değişiklikleri mutluluğa etki eder.

Mutsuzluk kısa sürelidir.

Huzur tamamen farklı bir konu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mutsuzluk kısa süreli bir durumdur.

Birini cezaevine gönder.

Bir müddet mutsuz olur.

Sonra yine aynı mutluluğuna kavuşur.

40 sene cezaevinde kalmış adamı cezaevinden çıkar.

Adam depresyona girer.

Çünkü adamın hayatının manasını elinden alıyorsunuz..

Yani ortam, durum değişiklikleri mutluluğa etki eder.

Mutsuzluk kısa sürelidir.

Huzur tamamen farklı bir konu..

Çok doğru ve yerinde bir tesbit.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin asla anlayamayacağın bişey olduğunu anlamış olduk bu alakasız iletinle.

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=49949

pahis:

Okuduğum onlarca sitede başlık sorusuna net bir cevabımsı buldum; holografik bir şekilde düşünüyoruz..

Daha doğrusu beynimiz öyle çalışıyormuş..Bu ne diye kimse sormasın hatta araştırmasın, çünkü oldukça karışık..

Ve sonuç; aslında beynimizin nasıl çalıştığını gerçekte kimse bilmiyor..

Buraya kadar söylediklerim kişisel yorumum..

Bundan sonra dentritler, snapslar, eV(elektron volt) seviyesinde elektrik sinyalleri ve biraz da kimya ile iyonlar vs. gibi kelimelerle bir açıklama eskisi çizilebilir..

Ama gerçeği yansıtabilir mi? Gerçek, felsefi tanımı ile zihinden bağımsız var olan, var olabilen değil mi?

Öyle ise gerçeği zihnimizle nasıl tarif edeceğiz?

Felsefi soruları keseyim..

Sonuç itibarı ile o ya da bu şekilde düşünelim, düşünceyi kuvatum(miktar, parçacık) boyutuna indirgediğimizde karşımıza lepton ve kuarklar çıkacak veya elektron..

Peki ama bunlar indeterminist bir şekilde decay oluyorsa(değişiyorsa-en uygun kelime bu), düşüncelerimiz nasıl tutarlı ve sürekli oluyor?

haci:

Beyinde sinyaller kimyasal olarak ve saltatory (sıçrama ile) denen bir mekanizma ile iletilirler.

Elektronların sinyal iletiminde kullanıldığı yalnız birkaç yer vardır. Doğa burada elektronları yeğlemez.

Çünkü elektronların hareketi ısınmaya neden olacaktır. Isınma ise enerji kaybıdır. Doğa, fazla enerji kaybına neden olmayan çok daha farklı bir sistem bulmuştur.

Sinyaller sinirlerin üzerindeki miyelin kılılarında hareket eder. Arada bir Ranvier boğumları vardır. Orada sinyaller karşı tarafa atlarlar.

Bu sinyallerin doğası kimyasaldır. Elektrik değildir. Sinyallerin yayılması kısaca bu şekildedir.

Nöronlar sürekli olarak birbirleri ile şifreli sinyallerle iletişim kurarlar. O şifrelerin doğası henüz bilinmiyor.

Beynin fizyolojisi sanıldığından çok daha kompleksdir. Bilinen fazla birşey yoktur. Hatta diyebiliriz ki bilinen nerdeyse hiçbirşey yoktur.

Hatta diyebiliriz ki bilinen nerdeyse hiçbirşey yoktur.

Hatta diyebiliriz ki bilinen nerdeyse hiçbirşey yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"""40 sene cezaevinde kalmış adamı cezaevinden çıkar.

Adam depresyona girer.

Çünkü adamın hayatının manasını elinden alıyorsunuz.."""

İşte bu sebbeple KÖLELİK birden kaldırılmadı...

Kölelik "birden kaldırılmadı" değil hiç kaldırılmadı İslam'a göre.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok doğru ve yerinde bir tesbit.

Benim tespitim değil.

Bilimsel olanı bu.

Diğer tüm yazılanlar hikaye, sidik yarışı.

Bir bilgi daha..

Maddi durumun iyi olması mutluluğa çok az etki ediyor.

Fakirler de zenginler kadar mutlu,

Ama zenginler fakirlerden az bir şey daha mutlu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kafirler "musibette beraber olup, teselli bulmak" psikolojisine sahip...Yani, "nasıl olsa herkes asılacak" deyip idam sehpasının süslemesinden ve sehpaya bırakılmış yemeklerden lezzet almaya çalışıyorlar..Fakat, bilmiyorlar ki bu bir zillettir..Kalpleri ve ruhları cesedlerinden önce bu zillet dolayısıyla ölüyor...Yani, " nasıl olsa herkes ecel celladının satırıyla kesilip, hiçliğe ve yokluğa atılacak ve nasıl olsa herkesin sevdiği kabir ejderhasının ağzına atılıp, yılanlara, akreplere ve çıyanlara yem olacak" diye teselli buluyorlar..Yani, çare bulamadıkları bir şeyde "herkes benim gibi" deyip, bu dehşetli karanlıklara ve vahşetlere karşı geçici olarak akılları uyuşturarak mukabele ediyorlar..Fakat, kabre yakın oldukları zaman bu dehşetli elemi tam hissederler.

tarihinde İLİMCİK tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...