Jump to content

Ateist insan en az teist kadar huzurludur


Recommended Posts

  • İleti 309
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Benim tespitim değil.

Bilimsel olanı bu.

Diğer tüm yazılanlar hikaye, sidik yarışı.

Bir bilgi daha..

Maddi durumun iyi olması mutluluğa çok az etki ediyor.

Fakirler de zenginler kadar mutlu,

Ama zenginler fakirlerden az bir şey daha mutlu.

Fakirin zengin kadar mutlu olması şöyle olabilir :Fakir zaten hayatında zenginlik görmemişse yaşamından mutlu olur.Hele kazandığı Üç kuruşta beş kuruş olduğunda değmesin:) Ama Şahken şahbaz olmuşsa durumu değişir.Zaten Fakirlikle imtihan demek:Zenginken fakir olma durumudur.Yoksa fakirliğin temadiyeti değildir.(Mallardan ve semerelerden azalma)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanlış düğmeye basılmış ya da düğme bozuktu. İslam ülkelerinde 1300 yıl kölelik devam etmiş.

Köleler önce topluma kazandırılır, meslek sahibi yapılır ondan sonra özgürlükleri verilir.

İslamı ilk kabul edenler çoğunlukla kölelerdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köleler önce topluma kazandırılır, meslek sahibi yapılır ondan sonra özgürlükleri verilir.

İslamı ilk kabul edenler çoğunlukla kölelerdi.

Köleler savaşta esir alınan ve fidyeleri ödenmeyen asker yada sivillerdi.Saraya gelen cariyeye hangi meslek veriliyordu?

Ama Mesele bu değil Kölelik sadece İslam toplumlarında değil Gayrı müslim toplumlarındada vardı.

Kuranı yazan sofiler hakikatte başarısız insanlardı.Başarısız oldukları içinde Maddiyatlarını yitirmişlerdi.Bu Durumdada Cehennem ateşi gönüllerinde yanıyordu.İşte Gönül nasıl temizlenir sorusu karşımıza çıkar?Gönül ne omolu suyla nede Namazla oruçla (Şekli anlamda) temizlenir.Gönül işte o başarısızlığın verdiği manevi ateşle temizlenir ve pak olur. Ve O zaman o temizlenen gönülede Şah mihman olur.Şah geldimi Veziride gelir.Ve Başlarlar yazmağa Ama yazan kim? Karip sofimi yoksa Gönlündekilermi?Yazdıkları konu ne olabilir? Maddi bir şeymi? Hayır Maddi bir şey olsa zengin olurlar ve Gönüldeki temizlik biterdi. Ve şah orayı terk ederdi. Gönüldeki ateş hep yandı Sönmedi :Sırlansada sönmedi.Pekiyi böyle insanların kölesi cariyesi olabilirmi? hayır.Sofiler ne köle oldular nede Köleleri oldu. Onlar yaşamlarını Yapayalnız yaşadılar.Hatta İçlerinde bulundukları toplum tarafındanda alaylara maruz kaldılar. Onlara Deli,Meczup,Mecnun denildi. Misalmi? Hz Üveysin yaşamını açın bakalım.Aslında Onun devesi filanda yoktu.Sofilerin yazdıkları mesellerde geçen Köle ve cariye terimleri Müteşabih olarak kullanılmıştır. Mesela Cariye aynı zamanda Sağ elin yeddinde bulunanlar olarakta anlaşılır.

Netice: kölelik yada cariyeliğin İslamla hiç bir alakası yoktur.Bu tamamen o devre ait bir sistemdir.

Ve İslam İçtimai bir ideoloji değidir.

Münafığın her dediği oluyor

Gül yüzümüz sararuben soluyor

Gidi Mervan şad oluben gülüyoır

Katip arzuhalim yaz yare böyle

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kafirler "musibette beraber olup, teselli bulmak" psikolojisine sahip...Yani, "nasıl olsa herkes asılacak" deyip idam sehpasının süslemesinden ve sehpaya bırakılmış yemeklerden lezzet almaya çalışıyorlar..Fakat, bilmiyorlar ki bu bir zillettir..Kalpleri ve ruhları cesedlerinden önce bu zillet dolayısıyla ölüyor...Yani, " nasıl olsa herkes ecel celladının satırıyla kesilip, hiçliğe ve yokluğa atılacak ve nasıl olsa herkesin sevdiği kabir ejderhasının ağzına atılıp, yılanlara, akreplere ve çıyanlara yem olacak" diye teselli buluyorlar..Yani, çare bulamadıkları bir şeyde "herkes benim gibi" deyip, bu dehşetli karanlıklara ve vahşetlere karşı geçici olarak akılları uyuşturarak mukabele ediyorlar..Fakat, kabre yakın oldukları zaman bu dehşetli elemi tam hissederler.

Ne sayıklıyorsun yahu?

Bunlar senin korkuların. Bu gerçekler sana karanlık ve korkunç geliyor.

Ateistlerin bu meseleyi böyle algılamadıkları, düşünmedikleri, korkmadıkları ve basit bir gerçek olarak kabul ettiklerini anlamak bu kadar mı zor?

Hislerini, korkularını, karanlık dünyanı kendine sakla. Ya da kendi adına konuş. Deli misiniz nesiniz..

Bu yaptığına psikolojide "projeksiyon" diyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"""40 sene cezaevinde kalmış adamı cezaevinden çıkar.

Adam depresyona girer.

Çünkü adamın hayatının manasını elinden alıyorsunuz.."""

İşte bu sebbeple KÖLELİK birden kaldırılmadı...

Saçmalama. Kölelikle ağır cezaya mahkum bir suçlu bir mi?

Sen ülkelerini, topraklarını, evini barkını gaspettiğin insanları alıp kendine köle cariye yap, ondan sonra özgür bırakmayı lütuf say..

Köleliği kaldırmak tek bir ayete bakardı. Hatta kölelik İslam'la meşrulaştırılmıştır zaten.

Kitaba girmeseydi kısa sürede kendiliğinden yok olurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar senin korkuların. Bu gerçekler sana karanlık ve korkunç geliyor.

Ateistlerin bu meseleyi böyle algılamadıkları, düşünmedikleri, korkmadıkları ve basit bir gerçek olarak kabul ettiklerini anlamak bu kadar mı zor?

Sevdiğin birisinin tırnağına zarar gelmesini istemeyen ve cebindeki 100 lirayı kaybedince üzülüp kahrolan sen, bütün sevdiklerinin akrep ve çıyanlara yem olacağını ve sıra sana da geleceğini ve bütün gençliğini, malını ve sevdiklerini kaybedeceğini bildiğin halde "bunlar çok basit şeyler" diyebiliyorsun ha..

Bence, bunları düşünmemen için ya kalbinin çıkarıp vicdanının iptal edip, insanlıktan çıkman lazım veya aklını çıkarıp hayvan olmak lazım..Çünkü, normal bir insan sevdiklerine gelen en küçük bir sıkıntı ve beladan dolayı yemek iştihası kaçar..

Üçüncü bir şık daha var ki, senin dediğin gibi sarhoşluk ve eğlencelerle bu vahşet ve karanlıkları düşünmemeye çalışmak..Yani, kafanı kuma gömmek..Fakat, bu da çare değil..Çünkü, koca gövde dışarıda ve avcının hedefinde..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevdiğin birisinin tırnağına zarar gelmesini istemeyen ve cebindeki 100 lirayı kaybedince üzülüp kahrolan sen, bütün sevdiklerinin akrep ve çıyanlara yem olacağını ve sıra sana da geleceğini ve bütün gençliğini, malını ve sevdiklerini kaybedeceğini bildiğin halde "bunlar çok basit şeyler" diyebiliyorsun ha..

Bence, bunları düşünmemen için ya kalbinin çıkarıp vicdanının iptal edip, insanlıktan çıkman lazım veya aklını çıkarıp hayvan olmak lazım..Çünkü, normal bir insan sevdiklerine gelen en küçük bir sıkıntı ve beladan dolayı yemek iştihası kaçar..

Üçüncü bir şık daha var ki, senin dediğin gibi sarhoşluk ve eğlencelerle bu vahşet ve karanlıkları düşünmemeye çalışmak..Yani, kafanı kuma gömmek..Fakat, bu da çare değil..Çünkü, koca gövde dışarıda ve avcının hedefinde..

Bunlar senin huzursuzlukların, senin korkuların. Ölüm basit bir gerçek. İnsan bir canlıdır, doğar büyür ve ölür. Sen ağlasan da zırlasan da, yakıştıramasan da, korkudan hayatını rezil sefil etsen de durum bu. Kimse dünyaya kazık çakmıyor, ölüyor ve ya toprağa gömülüyor ya da yakılıyor. Çoğunluk gömülüyor.

Bu kadar basit. Sen rahatsız oluyorsun diye böcekler seni yemekten vazgeçmeyecek. Canlınız bir işe yaramıyor, cesediniz yarar bari..

Sarhoş olan sensin ki bu basit mekanizmayı görüp kabullenemiyor, ağlayıp zırlıyor, öldükten sonra da yaşadığına inanmak için bir yığın abuk masal üretiyorsun.

Ölünce göreceksiniz dünya kaç bucakmış diyeceğim ama, o andan itibaren inandıklarınızın aptalca masallardan ibaret olduğunu anlama şansınız da olmayacak. Öleceksiniz çünkü. Herkes gibi.

Onun için dolu dolu yaşamak lazım. Her dakika ölüm korkusuyla azap çekmeniz size zarar. Hayata bir kere geliyoruz ve bu şahane şansı iyi değerlendirmek, dolu dolu, mutlu ve yararlı olmaya çalışarak yaşamak lazım.

Aman dikkat, bu sarhoşluk yaşamı olduğu gibi görüp öyle devam etmenize de engel oluyor. Bir an önce ayılmanız, temiz ve açık beyinlerle hayata devam etmeniz dileğiyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köle ile cariye farklı kavramlardır. Önce bunu es geçtin. Ayrıca dün başına gelenlerden ders almamışsın. Benim olduğum anlarda sen kaybol yoksa nefsini yine yerin dibine gömerim.

biri erkek diğeri kadın yahu Cübbeli.Ne fark var aralarında?

Artık elinde benimle ilgili bir şahsi dökümanın kalmadı.Ayrıca buda senin ACZİNİ gösterir .Kafan durup söylecek lafın kalmadımı zırlamaya başlarsın INGAAAA! İşte o sesin beni rahatsız ediyor Ve GAZINI ALMAYA çalışıyorum:))))

Link to post
Sitelerde Paylaş

biri erkek diğeri kadın yahu Cübbeli.Ne fark var aralarında?

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=4602&st=80 ileti: 86

Freand: Ben erkek ve kadınların düşünce sistemlerinindeki farkın kültürün ötesinde olduğu kanısındayım.

İki cinsiyetin beyin ağırlıkları bile farklı. Bir sürü genetik farkları var.

Erkeklerde koskoca bir Y kromozomu var. Kromozomun bir kısmının X üzerinde homolog kısmı yok.

Erkekler ve kadınlar arasında davranışsal, morfolojik, nörolojik, anatomik farklar inanılmaz belirgin.

Bu diğer hayvanlarda da belirgin. Hayvan sürülerinde bile erkek ve dişilerin farklı rolleri var.

Mesela ''kızım sen evi topla'' rolünün toplumsal olarak kadınlara yükleniyor olması bile genetik.

Norveç ve İsveç'te de kadınlar oldukça özgür ama erkekler matematikte yine kadınlardan iyiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O vakit İslam biterdi. Düşünsene ehli kitapla savaşıyorsun, kazanınca esirleri geri veriyorsun sonra onlar bir daha saldırıyor. Bu kadar da akılsızlık olmaz ki di mi?

İslam varlılığını köle edinmesine borçlu yani?

İyiymiş.. Hani isteye isteye, seve seve müslüman oluyordu insanlar?

Savaşta anlaşmalar yapılır. Madem ülkeyi aldın, o ülkenin yerlisine kendi alanında yaşama hakkı tanırsın ama kazandığına göre güç de kontrol de sana geçmiş olacağı için onlar sana geri saldıramaz. Sizin din nefes aldırmıyor zaten, nerde kaldı yeniden güçlenip de saldıracaklar..

Cizyeniz, haracınız falan var..

Laf... Kölelik meselesi Kur'an'a girerek legalleşti, meşrulaştı. Bu kadar basit.

Nasıl evrensel oluyorsa, nasıl her çağa hitabediyorsa artık.. Sene olmuş 2012, biz kölelikten, cariyelikten, efendilerin cariyeleri başkalarına sek siçin satıp fahişelik yaptırmasından, mütabekelerden falan sözediyoruz.

Niye?

Kur'an'da var. Hak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...