Jump to content

Ateist insan en az teist kadar huzurludur


Recommended Posts

  • İleti 309
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Milletin aklıyla hareket etme. Kendin aç oku. Kuranda çelişki yoktur.

He canım milletin aklıymış, benim kimsenin aklıyla hareket edecek karakterim yok, öyle olsa bu forumu asla bulamazdım, burdaki kuranda yazanları bizzat tastikledin sen, ağzınla allahın koyunuyum mee mee dedin, allah için kızımı bile keserim dedin, cihat için insan katletmeyi bizzat savundun, 6 yaşında kızı eş olarak alırım ve 6 yaşındaki kızımı yetişkin birine veririm dedin, daha neler neler, kuranın içinde yazanları bizzat sen ıspatladın cübbeli.Çelişki zaten kuranın kendisi ve insanlığın doğasına ters dogması, antik beynin bu dinin nasıl bir din olduğunu ıspatlıyor burda.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben burada Ateizmi ispat edeni görmedim...

Herkes İslamiyet'e çamur atmakla meşguller.....

Halbuki ateizm doğru olsaydı O'nun faziletini anlatmaları gerekirdi...

Yani yoktur demek, ispat olmuyor....Aklın iflasını gösteriyor sadece,,,

O'nun için herkesin bahanesi ayrı ayrı olduğunda birbirlerine destek olamıyorlar...

Yani yoktur demek ispat değildir....

Halbuki varlık ve vucüt ,bir bilinc i ispat ediyor..

Tabi tabi hiç uğraşmazsınız dinsizlerle!!!

Şu arkadaşa kurandan ayetler koyuverin bi zahmet

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar genelininizin Allahla islamla bir sıkıntısı yok derdiniz araplarla :) islam hepinize uygun bir din sadece sistemler size uyuşmuyor misal kurban bayramını örnek vereyim kurban ibadeti gelişi ve yönü olarak temel amacı olarak aslında sizlere uygun ama bunu günümüz müslümanları öyle bi sistem etmişki mideniz bulanıyor bu işten haksızsınız diyemiyorum bende tiksiniyorum ben 4 yaşındayken önümde kurban kesildi ve ben hala kurbanlara bakamam bunu yapan insanları Allah'a havale ediyorum benim psikolojimle oynamaya hakları yoktu ama düşündükçe ibadetin değil insanların bana uyuşmadığını fark ettim o ibadet allahın emrettiği gibi yapılsaydı hiçbir sorun olmayacaktı ben kurban bayramında bayram namazındna sonra dışarıya çıkabilecektim belki bu sadece basit bir örnekti kurban bayramı yaklaşıyor diye bunu size örnek verdim ve ateistlerin çoğunluğunun bayan olduğunu görünce şaşırmıyorum artık bariz bir şekilde bayanlarla konuşuyoruz burada en çok onlar soyutlanıyor islamdan en çok onların midesi bulandırılıyor kadın islama göre erkeğin baştacıdır ama gelgörki günümüzde hiç öyle bir görüntü çizmiyor müslümanlar eğri otur doğru konuş meselesi ateist kadınlara hak veriyorum bu insanlar içerisinde başka seçenekleri yok misal ben belki kadın olsaydım aynı duygular içerisinde olacaktım bir şeyhin 70.karısı olmak ve yatak dışında hiçbir yerde hiçbir işe yaramadığını düşünmek oysaki diyorumki pireye kızıp yorgan yakmayın dünya kadın benim da olsa ben bir erkek olarak birtanesinden başkasına bakarsam eğer gözüm çıksın cenneti asla huriler için istemiyorum benim hurim birtanedir onun üzerine huri göremiyorum (ve huriler seks kölesi değil kişisel hizmetçilerdir bunuda burada sıkıştırayım çok yanlış anlaşılma var) sadece kadınlar feminist değildir ben herzaman kadınların erkeklerden daha değerli olduğunu düşündüm ve çevremlede onu paylaştım Allah'ım onlara ayrı muamele ediyor daha az yük yüklüyorsa ben nasıl bu pozitif ayrımcılığı reddedebilirim ve islamda kadına yönelik pozitif ayrımın olmasından da gayet MEMNUNUM öyle bir ayrım yok diyen lütfen zahmet edip alıntı yapmasın ha şöyle olabilir dersinizki islamda var ama araplarda yok katılıyorum haklısınız ama islam sadece arap dini değildir yapmayın bunu....

tarihinde ReheL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar genelininizin Allahla islamla bir sıkıntısı yok derdiniz araplarla :)

Kendini çok kurnaz sanıyorsun galiba. Aklın sıra bizi araplarla uğraşıyormuş gibi gösterip ırkçı suçlaması yapmak. Bizlerin derdi dinlerle en başta da İslam'la ve Allah denen putla. Bizim hayatımızı en çok etkileyen din bu. İslam'da o kadar çok yalan var ki, insan artık tahammül edemez oluyor. Bunu böyle bil, ona göre yorum yap.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendini çok kurnaz sanıyorsun galiba. Aklın sıra bizi araplarla uğraşıyormuş gibi gösterip ırkçı suçlaması yapmak. Bizlerin derdi dinlerle en başta da İslam'la ve Allah denen putla. Bizim hayatımızı en çok etkileyen din bu. İslam'da o kadar çok yalan var ki, insan artık tahammül edemez oluyor. Bunu böyle bil, ona göre yorum yap.

dünya ateistlerine bakınca sizin nereniz ateist :) ayrıca senin hayatın cımbızlama olmuş her konuda yazdığım onca şeyden sadece bir bölümü çıkarıp yorum yapıyorsun ırkçılık yapıyorsunuz demedim arapları sevmiyorsunuz dedim hiç birinizde aksini iddia edemezsiniz arapları sevmediğiniz için islamlada bir sorununuz varmış gibi görünüyorsunuz ama çizdiğiniz yaşam portresi dürüstlük insanlık iyilik vs zaten bize islamın birer emri aslında bir müslümanın yaşaması gerektiği gibi yaşamaya çalışıyorsunuz gel görki, "inkar ederek" sorununuz bu rehel çözümleme reçeteniz yeşil iyi geceler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

dünya ateistlerine bakınca sizin nereniz ateist :) ayrıca senin hayatın cımbızlama olmuş her konuda yazdığım onca şeyden sadece bir bölümü çıkarıp yorum yapıyorsun ırkçılık yapıyorsunuz demedim arapları sevmiyorsunuz dedim hiç birinizde aksini iddia edemezsiniz arapları sevmediğiniz için islamlada bir sorununuz varmış gibi görünüyorsunuz ama çizdiğiniz yaşam portresi dürüstlük insanlık iyilik vs zaten bize islamın birer emri aslında bir müslümanın yaşaması gerektiği gibi yaşamaya çalışıyorsunuz gel görki, "inkar ederek" sorununuz bu rehel çözümleme reçeteniz yeşil iyi geceler...

Sana ateist olduğumu söyledim mi? Beni tanrı varmış yokmuş ilgilendirmez, beni ilgilendiren dinlerin utanmazca yalanları, çağdışı, insanlık dışı ilkel kuralları, insanları inanan-inanmayan diye ayırıp insanların arasına kin ve nefret sokması. Bir yaratıcıya inanıp da bu inancını dinlere bağlamayan, kendi halinde bir inanırla (deistler mesela) ne sorunum olsun? Herkes inanmak da özgür ama gelip de benim inancım şunları yapmayı emrediyor, sizlerde bunları yapmazsanız kafirsiniz, ahlaksızsınız falan diye sayıklamaya başlarsa işler değişir.

Bu arada, "rehel çözümleme reçetesi" nedir?

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana ateist olduğumu söyledim mi? Beni tanrı varmış yokmuş ilgilendirmez, beni ilgilendiren dinlerin utanmazca yalanları, çağdışı, insanlık dışı ilkel kuralları, insanları inanan-inanmayan diye ayırıp insanların arasına kin ve nefret sokması. Bir yaratıcıya inanıp da bu inancını dinlere bağlamayan, kendi halinde bir inanırla (deistler mesela) ne sorunum olsun? Herkes inanmak da özgür ama gelip de benim inancım şunları yapmayı emrediyor, sizlerde bunları yapmazsanız kafirsiniz, ahlaksızsınız falan diye sayıklamaya başlarsa işler değişir.

Bu arada, "rehel çözümleme reçetesi" nedir?

araya virgül koymayı unutmuşum kanka ya özür dilerim neyse onu boşver ya kişisel bir artislik bi kurtulamadım şu huyumdan neysex2 geleim konuya ilkforuma girişimdede dedimki zaten aslında gerçek müslümanların sizi gördükleri yerde kesip biçmeyen kafir sen ...tir git senin yaşamaya hakkın yok senin dilini ksmek lazım, gibilerinden olmadığını anlatmak için girdim gerçek müslüman asla sizin kızdığınız müslümanlar gibi davranmaz sizlere bir kuyumcunun elindeki altına davrandığı gibi davranır altın ilk çıktığı zamanla o sanatkarın elinden çıktığı hali bir olurmu şimdi sen kendine sanatçı bizede meteryal yakıştırması yaptın konusuna girme altın dedim çünkü sizler birer insansınız ve bir insanı kaybetmek tüm insanlığı kaybetmektir bana göre ve benim sizlere yaklaşımım bana altın gibi gözüktüğünüz zamanlarda aynen o sanatkarın altına baktığı gibidir sen burada benim peygamberime küfürler savurur ayetlerimle dalga geçersen ben sana insan diyememki değil altın bakır bile olamazsın sen ve insan yerine konulup tartışılmaya bile değimesin örneğin ben senin dediğini iyi anladım deistler kendi hallerinde insanlar ne karşılıklı konuştuğumuzda kendini dist olarak nde beni ateist oalrak ayrı bir kefeye koyuyor ben bu yüzden o adamla iyi anlaşırım diyorsun fakat karşıdaki bir müslüman olunca hemen araya kutuplaşma giriyor diyorsun haklısın kardeşim bu sadece inanış bakımından değilki hertürlü kutuplaşmadan nefret ederim ben konuya dönecek olursak böyle müslüman aslında ırkçılıkta yapıyordur peygamberim efendim bir gayrimüslim cenazesi geçince ayağıya kalkmış ve ashabınıda bu konuda uyarmıştır çünkü o tabutun içindeki ne olursa olsun bir "insan"dır ve müslüman insana değer verir eğer bu düşünceyle senin yanına yaklaşmış ve senin iyiliğin için seninle tartışmışsa alâ fakat sırf bu kutuplaşmayı çıkarmak için sen ateistsin ben müslümanım sen insan olamazsın defol gibi triplerle yanına yaklaşmışsa ben karışmıyorum arkadaşım sen karar ver kim gerçek müslmüman (klavyem bozulmuş galiba yada erzurum iyice soğudu klavyeye basamıyorum bazen harfler eksik veya yanlış yerde oluyor özür dilerim)

Link to post
Sitelerde Paylaş

araya virgül koymayı unutmuşum kanka ya özür dilerim neyse onu boşver ya kişisel bir artislik bi kurtulamadım şu huyumdan neysex2 geleim konuya ilkforuma girişimdede dedimki zaten aslında gerçek müslümanların sizi gördükleri yerde kesip biçmeyen kafir sen ...tir git senin yaşamaya hakkın yok senin dilini ksmek lazım, gibilerinden olmadığını anlatmak için girdim gerçek müslüman asla sizin kızdığınız müslümanlar gibi davranmaz sizlere bir kuyumcunun elindeki altına davrandığı gibi davranır altın ilk çıktığı zamanla o sanatkarın elinden çıktığı hali bir olurmu şimdi sen kendine sanatçı bizede meteryal yakıştırması yaptın konusuna girme altın dedim çünkü sizler birer insansınız ve bir insanı kaybetmek tüm insanlığı kaybetmektir bana göre ve benim sizlere yaklaşımım bana altın gibi gözüktüğünüz zamanlarda aynen o sanatkarın altına baktığı gibidir sen burada benim peygamberime küfürler savurur ayetlerimle dalga geçersen ben sana insan diyememki değil altın bakır bile olamazsın sen ve insan yerine konulup tartışılmaya bile değimesin örneğin ben senin dediğini iyi anladım deistler kendi hallerinde insanlar ne karşılıklı konuştuğumuzda kendini dist olarak nde beni ateist oalrak ayrı bir kefeye koyuyor ben bu yüzden o adamla iyi anlaşırım diyorsun fakat karşıdaki bir müslüman olunca hemen araya kutuplaşma giriyor diyorsun haklısın kardeşim bu sadece inanış bakımından değilki hertürlü kutuplaşmadan nefret ederim ben konuya dönecek olursak böyle müslüman aslında ırkçılıkta yapıyordur peygamberim efendim bir gayrimüslim cenazesi geçince ayağıya kalkmış ve ashabınıda bu konuda uyarmıştır çünkü o tabutun içindeki ne olursa olsun bir "insan"dır ve müslüman insana değer verir eğer bu düşünceyle senin yanına yaklaşmış ve senin iyiliğin için seninle tartışmışsa alâ fakat sırf bu kutuplaşmayı çıkarmak için sen ateistsin ben müslümanım sen insan olamazsın defol gibi triplerle yanına yaklaşmışsa ben karışmıyorum arkadaşım sen karar ver kim gerçek müslmüman (klavyem bozulmuş galiba yada erzurum iyice soğudu klavyeye basamıyorum bazen harfler eksik veya yanlış yerde oluyor özür dilerim)

Ben kişiler ilgilendirmiyor, Kuran'da yazanlar ilgilendiriyor, Muhammed'in örnek olduğu söylenen hayatı ilgilendiriyor. Ben bunlara bakarım, kendime göre doğru ve yanlış gördüğüm şeyleri dile getiririm. Mesela Kuran'da birden fazla kadınla evlenmek meşrudur, mirastan kadına erkeğin yarısı kadar pay verilmesi gerektiği yazar, inanmayanlar hor görülür, bu gibi şeyler bana göre yanlıştır. Ben bunu dile getiririm.

Muhammed'in kendisinden özgürlüğü için yardım isteyen bir kadına, o kadının çaresizliğinden faydalanıp evlenme teklif etmesi bana göre ad bir davranıştır üstelik o kadının o duruma düşmesinden de kendisi sorumlu iken.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben kişiler ilgilendirmiyor, Kuran'da yazanlar ilgilendiriyor, Muhammed'in örnek olduğu söylenen hayatı ilgilendiriyor. Ben bunlara bakarım, kendime göre doğru ve yanlış gördüğüm şeyleri dile getiririm. Mesela Kuran'da birden fazla kadınla evlenmek meşrudur, mirastan kadına erkeğin yarısı kadar pay verilmesi gerektiği yazar, inanmayanlar hor görülür, bu gibi şeyler bana göre yanlıştır. Ben bunu dile getiririm.

Muhammed'in kendisinden özgürlüğü için yardım isteyen bir kadına, o kadının çaresizliğinden faydalanıp evlenme teklif etmesi bana göre ad bir davranıştır üstelik o kadının o duruma düşmesinden de kendisi sorumlu iken.

Bahsettiğin olayı tam olarak hatırlayamadım özür dilerim ama efendim nikahı altındaki kadınlarla beraber mescidi aksada yaşardı ve kendi mübarek ağzından söylediği sözlerde hyatta en çok sevdiği kişi olan hz. Aişe annemden başkasına ona baktığı gibi bakmamıştır o kadınlar mescidi aksada kalmış hayatlarını devam ettirmişlerdir

ikinci söyleyeceğim şeyde islam dini beni asla sorgulayamazsınız demiyor öyle bir düşüncen varsa çıkar onu sana düşüncelerini söyleme demiyor hiç kimse düşünce özgürlüğünü kimse kimseden alamaz istediğin düşünceni dile getirirsin sorarsın soruşturursun misal hayatında gerçekten yobazları geç bir islam bilginiyle oturup buradaki konuştuklarını karşılıklı konuşmayı denedinmi belkis en yapmış olabilirsin ama çoğu ateist kardeşim bu noktada yön değişiyor merak araştırma inceleme hepsi tamam ama aklına takılan soruyu cevaplandırma kısmına gelince kaçamak islam eleştirin demez koşulsuz teslimiyet farklı şeydir araştırmak öğrenmek daha farklı asla ve asla kuranı birkere bile mealinden okumamış müslüman ile mealinden okumuş onu araştırmış onunla ilgilenmiş ona uymaya çalışmış müslüman bir olamaz olur diyen varsa kendiyle çelişir allahın mükemmel adaletiyle çelişir eleştir incele fakat cevaplarını ara samimiyetle yap bunu birşeyi yaftalamak okadar kolaydırki Atatürk'ü çok severim padişahlarımı kağanlarımı hakanlarımıda çok severim devletlerimi imparaorluklarımı bunlara aşığım ben fakat yaftalamak istesem okadar çok kötü örnek bulabilirmki bunlar hakkında misal bir tarafta tevfik fikret diğer tarafta orhan veli konu istanbul biri sis diğeri istanbulu dinliyorum bu ikisini karşılaştırınca sisteki yergi yanında orhan velinin övgüsü çok sönük kalır bu şairlerin kaleminden çok yaftalamanın kolaylığıyla ilgilidir kolaya kaçmayın bak sizin buradaki sorularınızın hepsinin peşine düştüm ben eksiksiz bir tavırla hocalarıma sordum çoğu ortamda dinden çıkacaksın haşaa de nidalarıyla yankılandım fakat onlara kulak asmadım çünkü onlar yiyip içip yatmaktan başka birşey bilmeyen tarikatlardan başka birşey değiller benim hocam dediğim adamda hiç sıkılmadan cevaplar benim sorularımı soru soruyorsunuz bukadar islamla ilgileniyorsunuzda siz yarışı bitiş çizgisinde bırakan insansınız bir adım be :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bahsettiğin olayı tam olarak hatırlayamadım özür dilerim ama efendim nikahı altındaki kadınlarla beraber mescidi aksada yaşardı ve kendi mübarek ağzından söylediği sözlerde hyatta en çok sevdiği kişi olan hz. Aişe annemden başkasına ona baktığı gibi bakmamıştır o kadınlar mescidi aksada kalmış hayatlarını devam ettirmişlerdir

5582 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Beni'l-Mustalik'ten Cüveyriye Bintu'l-Hâris, Sâbit İbnu Kays İbni Şemmâs radıyallahu anh'ın hissesine düşmüştü (esaretten kurtulmak için mukâtebe anlaşması yaptı). O, çok güzel bir kadındı, gözde onun için bir hisse vardı (gören göz haz duyardı). Mukâtebe bedelini ödemede yardım talep etmek üzere Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a geldi.

Hz. Aişe devamla der ki: "Cüveyriye kapıda durduğu vakit onu görünce durumu hoşuma gitmedi (Resûlullah'ın onu beğenip evlenmeye kalkacağından korktum). Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın da benim onda gördüğüm (güzelliği) göreceğini derhal anladım.

"Ey Allah'ın Resûlü dedi. Ben Hâris'in kızı Cüveyriye'yim. Durumum size meçhul değil. Ben Sâbit İbnu Kays'ın hissesine düştüm. Fakat hürriyetime kavuşmak için onunla mukâtebe yaptım. Size, mukâtebe (bedelini ödemem)de yardım istemek üzere geldim. Resûlullah:

"Sana ondan daha hayırlısını söylesem ne dersin?" buyurdular. Cüveyriye: "O nedir?" dedi.

"Senin yerine mukâtebe ücretini ödeyeyim ve seni zevce olarak alayım?" buyurdular. Cüveyriye de: "Kabul ediyorum!" dedi. (Bunun üzerine, Sabit İbnu Kays'a adam göndererek Cüveyriye'yi ondan talep etti. Sabit: "O senindir, Ey Allah'ın Resûlü! Annem babam sana feda olsun!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm mukâtebe ücretini hemen ödedi. Cüveyriye ile evlendiğini işitince ellerindeki esirleri salıp azad ettiler ve: "Bunlar Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın artık akrabalarıdır (esir olarak tutulamazlar)!" dediler. Hz. Aişe devamla der ki: "Kavmine ondan daha hayırlı bir kadın görmedik; onun sebebiyle Benî Mustalik'ten yüz aile halkı azad olundu."

Ebu Davud, Itk 2, (3931).

Yukardaki hadis hatırlamana yardım eder. Muhammed'in Aişe'den başka kimseye bakmadığı da kuyruklu yalandır, Aişe'nin ayrıcalıklarından birisi Muhammed diğer kadınlara bir gün ayırırken Aişe'ye iki gün ayırmasıdır, onu sebebi de Muhammed karılarından Sevde'yi yaşlandığı için boşamaya kalkmış, kadın da kendi gününü Aişe'ye vererek boşanmaktan kurtulmuştur.

Muhammed'in cariyelerinden birisi Marya'dır, ona hediye edilmiştir. Muhammed ziyaret sırası Hafsa'dayken Hafsa'yı evde bulamamış, bunun üzerine Marya ile Hafsa'nın evinde cinsel ilişkiye girmiştir. Tam Muhammed'le Marya cinsel ilişkinin ortasındayken Hafsa çıkagelmiş, bu olaydan ötürü Muhammed'e çok kızmıştır. Bu olay üzerine Muhammed Tahrim Suresini yazmıştır. Şimdi bu yazdıklarımın kanıtlarını da istiyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

5582 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Beni'l-Mustalik'ten Cüveyriye Bintu'l-Hâris, Sâbit İbnu Kays İbni Şemmâs radıyallahu anh'ın hissesine düşmüştü (esaretten kurtulmak için mukâtebe anlaşması yaptı). O, çok güzel bir kadındı, gözde onun için bir hisse vardı (gören göz haz duyardı). Mukâtebe bedelini ödemede yardım talep etmek üzere Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a geldi.

Hz. Aişe devamla der ki: "Cüveyriye kapıda durduğu vakit onu görünce durumu hoşuma gitmedi (Resûlullah'ın onu beğenip evlenmeye kalkacağından korktum). Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın da benim onda gördüğüm (güzelliği) göreceğini derhal anladım.

"Ey Allah'ın Resûlü dedi. Ben Hâris'in kızı Cüveyriye'yim. Durumum size meçhul değil. Ben Sâbit İbnu Kays'ın hissesine düştüm. Fakat hürriyetime kavuşmak için onunla mukâtebe yaptım. Size, mukâtebe (bedelini ödemem)de yardım istemek üzere geldim. Resûlullah:

"Sana ondan daha hayırlısını söylesem ne dersin?" buyurdular. Cüveyriye: "O nedir?" dedi.

"Senin yerine mukâtebe ücretini ödeyeyim ve seni zevce olarak alayım?" buyurdular. Cüveyriye de: "Kabul ediyorum!" dedi. (Bunun üzerine, Sabit İbnu Kays'a adam göndererek Cüveyriye'yi ondan talep etti. Sabit: "O senindir, Ey Allah'ın Resûlü! Annem babam sana feda olsun!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm mukâtebe ücretini hemen ödedi. Cüveyriye ile evlendiğini işitince ellerindeki esirleri salıp azad ettiler ve: "Bunlar Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın artık akrabalarıdır (esir olarak tutulamazlar)!" dediler. Hz. Aişe devamla der ki: "Kavmine ondan daha hayırlı bir kadın görmedik; onun sebebiyle Benî Mustalik'ten yüz aile halkı azad olundu."

Ebu Davud, Itk 2, (3931).

Yukardaki hadis hatırlamana yardım eder. Muhammed'in Aişe'den başka kimseye bakmadığı da kuyruklu yalandır, Aişe'nin ayrıcalıklarından birisi Muhammed diğer kadınlara bir gün ayırırken Aişe'ye iki gün ayırmasıdır, onu sebebi de Muhammed karılarından Sevde'yi yaşlandığı için boşamaya kalkmış, kadın da kendi gününü Aişe'ye vererek boşanmaktan kurtulmuştur.

Muhammed'in cariyelerinden birisi Marya'dır, ona hediye edilmiştir. Muhammed ziyaret sırası Hafsa'dayken Hafsa'yı evde bulamamış, bunun üzerine Marya ile Hafsa'nın evinde cinsel ilişkiye girmiştir. Tam Muhammed'le Marya cinsel ilişkinin ortasındayken Hafsa çıkagelmiş, bu olaydan ötürü Muhammed'e çok kızmıştır. Bu olay üzerine Muhammed Tahrim Suresini yazmıştır. Şimdi bu yazdıklarımın kanıtlarını da istiyor musun?

Olayı hatırladım okuduğum hz. aişe kitabında aynı şekilde geçiyor fakat efendimin o kadına hazreti aişe gibi baktığınıda nerden çıkardın anlamadım sedece o kadın değil diğer esirlerinde hürriyetine havuşması durumunda bukadar hayırlı bir işi neye yordun sen 1 kişiye yardım etmek adına kaç kişiye yardım edildiğini sende görüyorsun bende

Muhammed'in cariyelerinden birisi Marya'dır, ona hediye edilmiştir. Muhammed ziyaret sırası Hafsa'dayken Hafsa'yı evde bulamamış, bunun üzerine Marya ile Hafsa'nın evinde cinsel ilişkiye girmiştir. Tam Muhammed'le Marya cinsel ilişkinin ortasındayken Hafsa çıkagelmiş, bu olaydan ötürü Muhammed'e çok kızmıştır. Bu olay üzerine Muhammed Tahrim Suresini yazmıştır. Şimdi bu yazdıklarımın kanıtlarını da istiyor musun?

güleyimmi ağlayayımmı :) öyle anlatıyorsunuzki sabah kalkar kalmaz bugün sırada bu bu bu var gelsinler çabuk modunda bir muhammed onun evinde onunla bunu yatağında şununla <_<1.si hazreti muhammedin gündüz vakti sizin düşündüğünüz gibi bir hayatı yaşamak için çok acelesi ve çok işi var efendim hangi namaz vakti arasında böyle bir işe girişti efendimin misafiri konuğu hiç eksik olmazdı diyelim bu hadise gece yaşanmış olsa hz. hafzanın gece vakti evinden başka yerde olması bu açıklanabilir birşeymi desteksizsiniz

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in cariyelerinden birisi Marya'dır, ona hediye edilmiştir. Muhammed ziyaret sırası Hafsa'dayken Hafsa'yı evde bulamamış, bunun üzerine Marya ile Hafsa'nın evinde cinsel ilişkiye girmiştir. Tam Muhammed'le Marya cinsel ilişkinin ortasındayken Hafsa çıkagelmiş, bu olaydan ötürü Muhammed'e çok kızmıştır. Bu olay üzerine Muhammed Tahrim Suresini yazmıştır. Şimdi bu yazdıklarımın kanıtlarını da istiyor musun?

güleyimmi ağlayayımmı :) öyle anlatıyorsunuzki sabah kalkar kalmaz bugün sırada bu bu bu var gelsinler çabuk modunda bir muhammed onun evinde onunla bunu yatağında şununla <_<1.si hazreti muhammedin gündüz vakti sizin düşündüğünüz gibi bir hayatı yaşamak için çok acelesi ve çok işi var efendim hangi namaz vakti arasında böyle bir işe girişti efendimin misafiri konuğu hiç eksik olmazdı diyelim bu hadise gece yaşanmış olsa hz. hafzanın gece vakti evinden başka yerde olması bu açıklanabilir birşeymi desteksizsiniz

Desteksiz ha? Aşağıdaki destekler yeter mi peki?

Tahrim/1. "Eşlerinin rızasını gözeterek, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi ni­çin kendine yasak ediyorsun? Allah bağışlayandır, acıyan'dır."

Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:

a- İbn Cerîr et-Taberî'nin İbn Abdurrahîm kanalıyla Zeyd ibn Eslem'den rivayetle tahric ettiği bir haberde o şöyle anlatıyor:

Allah'ın Rasûlü (sa) bir gün hanımlarından birinin odasında oğlu İbrahim'in annesiyle temasta bulundu. Onu gören hanımı:

"Ey Allah'ın elçisi, benim evimde, benim yatağımda ha?" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah onu (İbrahim'in annesini) kendisine yasakladı. Bu sefer de hanımı:

"Ey Allah'ın elçisi, sana helâl olan bir şeyi kendine nasıl yasaklarsın?" dediyse de Rasûl-i Ekrem (sa) onunla bir daha asla birleşmiyeceğine dair hanımına yemin etti ve bunun üzerine: "Ey O Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi neden kendine haram ediyorsun?" âyet-i kerimesi nazil oldu.

b- Taberî'nin Saîd ibn Yahya kanalıyla İbn Abbâs'tan rivayetle verdiği haber biraz daha detaylı. Bu rivayette İbn Abbâs şöyle anlatıyor: Ben, Hz. Ömer'e:

"Allah Tealâ'nın haklarında "Eğer her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz gerçek­ten kaymış olan kalbleriniz düzelmiş olur..." buyurduğu iki kadın kimdir?" diye sordum.

"Onlar Aişe ve Hafsa'dır." deyip şöyle devam etti:

"Sözün başlangıcı İbrahim'in kıbtî olan annesi hakkındaydı. Hz. Peygamber (sa), Hafsa'nın sırası olduğu günde ve onun odasında İbrahim'in annesiyle temasta bulunmuştu. Hafsa onları kendi odasında o şekilde bulunca:

"Ey Allah'ın elçisi, benim gü­nümde, benim nöbetimde ve benim yatağımda ha? Eşlerinden hiçbirine yapma­dığın bir şeyi (bir kötülüğü) bana yaptın." dedi. Rasûlullah (sa):

"İstemez misin ki ben onu kendime haram kılayım da bir daha ona hiç yaklaşmıyayım." buyur­du. Hafsa'nın:

"Evet isterim." demesiyle de Hz. Peygamber onu (cariyesini) ken­dine haram kıldı ve:

"Bunu başka birisine sakın söyleme." buyurdu. Ancak Hafsa bu sırrı saklıyamayıp Hz. Aişe'ye söyledi de Allah Tealâ onun, bu sırrı açığa vurduğunu bildirdi ve

"Ey O Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu gözete­rek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi neden kendine haram ediyorsun?" âyet-i ke­rimesini indirdi.

c- Muhammed b. Mansur et-Tûsî, Ali b. Amr b. Mehdî'den, o Hüseyn b. İsmail el-Mehamilî'den, o Abdullah b. Şebib'den, o İshak b. Muhammed'den, o Abdullah b. Ömer'den, o Ebu'n-Nasr Mevla Ömer b. Abdillah'tan, o Ali b. Abbas'tan, o İbn Abbas'tan, o da Ömer'den bize şunu rivayet etti:

"Rasulullah (s.a.v.) oğlunun annesi olan Mariye ile, Hafsa'nın evinde cinsî mü­nasebette bulundu. Hafsa, Rasulullah (s.a.v.)'ı ve Mariye'yi kendi evinde buldu. Dedi ki:

"Onu benim evime niçin soktun? Hanımlarının arasında bunu bana neden yaptın? Benim sana olan sevgimden mi yaptın?" Rasulullah (s.a.v.) ona:

"Sen bunu Aişe'ye söyleme. Eğer Mariye'ye bir daha yaklaşırsam, o bana haram olsun." buyurdu. Hafsa dedi ki:

"O, senin cariyen olduğu halde sana nasıl haram olur?" Rasulullah (s.a.v.) ona yaklaşmamaya yemin etti ve Hafsa'ya buyurdu ki:

"Bunu kimseye söyleme."

Hafsa bu konuyu Aişe’ye söyledi. Rasulullah (s.a.v.) da kadınlarına bir ay yak­laşmamak üzere yemin etti ve onlardan yirmi dokuz gece uzak kaldı (ila yaptı). Allah Teala da bu âyeti indirdi."

d- Enes'ten sahih bir senetle Nesâî ve Hâkim anlattı. Enes:

“Rasûlullah'ın cariyesi vardı, onunla cima ederdi. Hafsa ve Aişe Rasulullah’ın (s.a.v.) onu nefsine haram kılmasını arzu ederdi. Bunun üzerine Allahü Teâlâ, Tahrim: 66/1 âyetini indirdi.”

e- Ebu Hüreyre hadîsinden zayıf bir senetle Taberânî anlattı:

Rasûlullah Mariye'yle Hafsa'nın evinde cinsî münâsebette bulundu. Hafsa eve geldi, Mariye'yi Rasûlullah ile beraber buldu. Dedi ki:

“Diğer hanımlarının evinde değil de benim evimde mi?” Aleyhisselâm:

“Mariye'ye dokunursam o bana haram olsun ey Hafsa, bunu gizle.” buyurdu. Hafsa evinden çıktı, Âişe'ye geldi ve durumu ona anlattı. Allahü Teâlâ, Tahrim: 66/1-2 âyetlerini indirdi

Olayı hatırladım okuduğum hz. aişe kitabında aynı şekilde geçiyor fakat efendimin o kadına hazreti aişe gibi baktığınıda nerden çıkardın anlamadım sedece o kadın değil diğer esirlerinde hürriyetine havuşması durumunda bukadar hayırlı bir işi neye yordun sen 1 kişiye yardım etmek adına kaç kişiye yardım edildiğini sende görüyorsun bende

Esirlerin serbest bırakılması için demek ki kadınlardan birini feda etmek lazımmış. Kadın Muhammed'e vermese esirler hürriyetini kazanamayacakmış. Seninki de bir bakış açısı tabii.

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

okadar uzun uzun alıntı yapmama gerek yok yazının ortalarında biryerde "muhammed kendine haram kıldı" cümlesini görünce bıraktım okumayı zaten ondan bir öncede " Ey Allah'ın elçisi, sana helâl olan bir şeyi kendine nasıl yasaklarsın?" dediyse de Rasûl-i Ekrem (sa) onunla bir daha asla birleşmiyeceğine dair hanımına yemin etti " ibaresini görmüş soğumuştum o zaten son nokta oldu

efendim ümmetine birşeyleri zorunlu kılıp kılmama yetkisi olması durumda misvak kullanmayı zorunlu hale getirteceğini bizzat kendisi söylemiştir burdan sana tek şey söylerim ve artık senin kaynaklarına inanmam efendim allahın kendisine helal ettiği birşeyi kendisine haram sayamaz bu allahla zıtlaşmak olur ve verdiğin delilin basitliği bu noktadadır

dayanamadım okudum

"

"Onu benim evime niçin soktun? Hanımlarının arasında bunu bana neden yaptın? Benim sana olan sevgimden mi yaptın?" Rasulullah (s.a.v.) ona:

"Sen bunu Aişe'ye söyleme. Eğer Mariye'ye bir daha yaklaşırsam, o bana haram olsun." buyurdu. Hafsa dedi ki:

"O, senin cariyen olduğu halde sana nasıl haram olur?" Rasulullah (s.a.v.) ona yaklaşmamaya yemin etti ve Hafsa'ya buyurdu ki:

"Bunu kimseye söyleme."

"

keşke okumasaydım bu söylenenlerin bukadar net olabilmesi için o odadada bahsi geçen 3 kişiden başka birilerininde olması gerekir ne çevriliyor orada ya pembe dizimi bukadar olmaz gerçekten onlar kördürler dediler de bu derecemi be kardeşim :wacko:

tarihinde ReheL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

okadar uzun uzun alıntı yapmama gerek yok yazının ortalarında biryerde "muhammed kendine haram kıldı" cümlesini görünce bıraktım okumayı zaten ondan bir öncede " Ey Allah'ın elçisi, sana helâl olan bir şeyi kendine nasıl yasaklarsın?" dediyse de Rasûl-i Ekrem (sa) onunla bir daha asla birleşmiyeceğine dair hanımına yemin etti " ibaresini görmüş soğumuştum o zaten son nokta oldu

efendim ümmetine birşeyleri zorunlu kılıp kılmama yetkisi olması durumda misvak kullanmayı zorunlu hale getirteceğini bizzat kendisi söylemiştir burdan sana tek şey söylerim ve artık senin kaynaklarına inanmam efendim allahın kendisine helal ettiği birşeyi kendisine haram sayamaz bu allahla zıtlaşmak olur ve verdiğin delilin basitliği bu noktadadır

dayanamadım okudum

"

"Onu benim evime niçin soktun? Hanımlarının arasında bunu bana neden yaptın? Benim sana olan sevgimden mi yaptın?" Rasulullah (s.a.v.) ona:

"Sen bunu Aişe'ye söyleme. Eğer Mariye'ye bir daha yaklaşırsam, o bana haram olsun." buyurdu. Hafsa dedi ki:

"O, senin cariyen olduğu halde sana nasıl haram olur?" Rasulullah (s.a.v.) ona yaklaşmamaya yemin etti ve Hafsa'ya buyurdu ki:

"Bunu kimseye söyleme."

"

keşke okumasaydım bu söylenenlerin bukadar net olabilmesi için o odadada bahsi geçen 3 kişiden başka birilerininde olması gerekir ne çevriliyor orada ya pembe dizimi bukadar olmaz gerçekten onlar kördürler dediler de bu derecemi be kardeşim :wacko:

Niye 3 kişiden fazla kişi olması lazım? Hafsa ile Marya yetmiyor mu? Hafsa zaten olayı Aişe'ye anlatmış, marya da dilsiz değil herhalde, o da sağa sola anlatmıştır. Zaten surenin devamı da bununla ilgili.

Tahrim:

3. Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber, “Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” dedi.

4. (Ey peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü’minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.

5. Umulur ki sizi boşarsa Rabbi ona, sizin yerinize sizden de hayırlı Müslüman, inanmış itâatli, tövbekâr, ibâdette bulunan, ömrünü itâatle geçiren dul ve kız eşler verir.

Bak, gördün mü, söz nasıl yayılmış, Hafsa Aişe'ye, Aişe'de başkalarına söylemiş. Muhammed bu olayın ortaya çıkmasına çok kızmış, Aişe ile Hafsa'yı tehdit ediyor, bu ikisine karşı Allah'ı, Cebrail'i, melekleri ve salih müminleri de arkasına almış. Adam kendisi ile karıları arasındaki anlaşmazlığa Allah, Cebrail ve meleklerde dahil olmak üzere herkesi ortak etmiş. İşe bak, karıları ile arasındaki mesele evrensel bir sorun haline gelmiş. Üstelik Muhammed onları boşarsa, yerine ne dul ve bakire eşler verirmiş put. Putun görevi Muhammed'e karı ayarlamak galiba.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Niye 3 kişiden fazla kişi olması lazım? Hafsa ile Marya yetmiyor mu? Hafsa zaten olayı Aişe'ye anlatmış, marya da dilsiz değil herhalde, o da sağa sola anlatmıştır. Zaten surenin devamı da bununla ilgili.

Tahrim:

3. Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber, “Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” dedi.

4. (Ey peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü’minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.

5. Umulur ki sizi boşarsa Rabbi ona, sizin yerinize sizden de hayırlı Müslüman, inanmış itâatli, tövbekâr, ibâdette bulunan, ömrünü itâatle geçiren dul ve kız eşler verir.

Bak, gördün mü, söz nasıl yayılmış, Hafsa Aişe'ye, Aişe'de başkalarına söylemiş. Muhammed bu olayın ortaya çıkmasına çok kızmış, Aişe ile Hafsa'yı tehdit ediyor, bu ikisine karşı Allah'ı, Cebrail'i, melekleri ve salih müminleri de arkasına almış. Adam kendisi ile karıları arasındaki anlaşmazlığa Allah, Cebrail ve meleklerde dahil olmak üzere herkesi ortak etmiş. İşe bak, karıları ile arasındaki mesele evrensel bir sorun haline gelmiş. Üstelik Muhammed onları boşarsa, yerine ne dul ve bakire eşler verirmiş put. Putun görevi Muhammed'e karı ayarlamak galiba.

senin işinde mahelle karılığı yapmak galiba mış larla mişlerle konuşmandan belli dedikodu dersi veriyorsun resmen o ona anlatmış oda ona anlatmış senin evinin içinde olan bitenleri eşin dışarıya anlatıyormu peygamber eşlerini o güzel ahlaklı insanları anlatış şekline bak...

Link to post
Sitelerde Paylaş

senin işinde mahelle karılığı yapmak galiba mış larla mişlerle konuşmandan belli dedikodu dersi veriyorsun resmen o ona anlatmış oda ona anlatmış senin evinin içinde olan bitenleri eşin dışarıya anlatıyormu peygamber eşlerini o güzel ahlaklı insanları anlatış şekline bak...

Aslında mahalle karılığı yapan sensin, 1400 yıl önce arapların uydurduğu ayetleri bir tanrıdan gelmiş gibi habire insanlara kakalamaya çalışan senden başkası mı sanki? Sana Kuran2dan ayet de verdim, daha ne yapayım? İnandığın kitabın sözlerine bile mahalle karısı sözleri diyorsun. Bana göre öyle de aslında ama o sözleri ciddiye alıp uygulamaya kalkan sensin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında mahalle karılığı yapan sensin, 1400 yıl önce arapların uydurduğu ayetleri bir tanrıdan gelmiş gibi habire insanlara kakalamaya çalışan senden başkası mı sanki? Sana Kuran2dan ayet de verdim, daha ne yapayım? İnandığın kitabın sözlerine bile mahalle karısı sözleri diyorsun. Bana göre öyle de aslında ama o sözleri ciddiye alıp uygulamaya kalkan sensin.

"kuran2dan" güzel saygılı ol işte böyle tam olmamış kesme işaretin ama oda olur :) ben ayetlere birşey demiyorum hepsine kurban olurum fakat sen o ayetleri tesfirden okumadan olayları kendi kafanda canlandırıp bana sunuyorsun

sanki türk filmi verdiğin örneklerdeki konuşmalara bakarmısın utanmasan nayıır bunu bana nasıl yaparsın yazacaksın allahın resulü hayatı boyunca yanlış birşey yapmamıştır senin anlatımında ise hem yapmış hemde tehditle bunun üstünü örtmeyeçalışmış maç 3-2 mi oldu ya?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"kuran2dan" güzel saygılı ol işte böyle tam olmamış kesme işaretin ama oda olur :) ben ayetlere birşey demiyorum hepsine kurban olurum fakat sen o ayetleri tesfirden okumadan olayları kendi kafanda canlandırıp bana sunuyorsun

sanki türk filmi verdiğin örneklerdeki konuşmalara bakarmısın utanmasan nayıır bunu bana nasıl yaparsın yazacaksın allahın resulü hayatı boyunca yanlış birşey yapmamıştır senin anlatımında ise hem yapmış hemde tehditle bunun üstünü örtmeyeçalışmış maç 3-2 mi oldu ya?

Benim saygım okuyanlara ve dilbilgisine, Kuran'ın içindekilere zerre kadar saygım yok.

Tefsir, tefsir diyorsun ama tefsirini görmedik. Zaten o tefsir yapan adamlar da benim verdiğim nüzul sebeplerine göre yorum yapıyorlar.

Tahrim/1. "Eşlerinin rızasını gözeterek, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi ni­çin kendine yasak ediyorsun? Allah bağışlayandır, acıyan'dır."

Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:

a- İbn Cerîr et-Taberî'nin İbn Abdurrahîm kanalıyla Zeyd ibn Eslem'den rivayetle tahric ettiği bir haberde o şöyle anlatıyor:

Allah'ın Rasûlü (sa) bir gün hanımlarından birinin odasında oğlu İbrahim'in annesiyle temasta bulundu. Onu gören hanımı:

"Ey Allah'ın elçisi, benim evimde, benim yatağımda ha?" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah onu (İbrahim'in annesini) kendisine yasakladı. Bu sefer de hanımı:

"Ey Allah'ın elçisi, sana helâl olan bir şeyi kendine nasıl yasaklarsın?" dediyse de Rasûl-i Ekrem (sa) onunla bir daha asla birleşmiyeceğine dair hanımına yemin etti ve bunun üzerine: "Ey O Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi neden kendine haram ediyorsun?" âyet-i kerimesi nazil oldu.

b- Taberî'nin Saîd ibn Yahya kanalıyla İbn Abbâs'tan rivayetle verdiği haber biraz daha detaylı. Bu rivayette İbn Abbâs şöyle anlatıyor: Ben, Hz. Ömer'e:

"Allah Tealâ'nın haklarında "Eğer her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz gerçek­ten kaymış olan kalbleriniz düzelmiş olur..." buyurduğu iki kadın kimdir?" diye sordum.

"Onlar Aişe ve Hafsa'dır." deyip şöyle devam etti:

"Sözün başlangıcı İbrahim'in kıbtî olan annesi hakkındaydı. Hz. Peygamber (sa), Hafsa'nın sırası olduğu günde ve onun odasında İbrahim'in annesiyle temasta bulunmuştu. Hafsa onları kendi odasında o şekilde bulunca:

"Ey Allah'ın elçisi, benim gü­nümde, benim nöbetimde ve benim yatağımda ha? Eşlerinden hiçbirine yapma­dığın bir şeyi (bir kötülüğü) bana yaptın." dedi. Rasûlullah (sa):

"İstemez misin ki ben onu kendime haram kılayım da bir daha ona hiç yaklaşmıyayım." buyur­du. Hafsa'nın:

"Evet isterim." demesiyle de Hz. Peygamber onu (cariyesini) ken­dine haram kıldı ve:

"Bunu başka birisine sakın söyleme." buyurdu. Ancak Hafsa bu sırrı saklıyamayıp Hz. Aişe'ye söyledi de Allah Tealâ onun, bu sırrı açığa vurduğunu bildirdi ve

"Ey O Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu gözete­rek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi neden kendine haram ediyorsun?" âyet-i ke­rimesini indirdi.

c- Muhammed b. Mansur et-Tûsî, Ali b. Amr b. Mehdî'den, o Hüseyn b. İsmail el-Mehamilî'den, o Abdullah b. Şebib'den, o İshak b. Muhammed'den, o Abdullah b. Ömer'den, o Ebu'n-Nasr Mevla Ömer b. Abdillah'tan, o Ali b. Abbas'tan, o İbn Abbas'tan, o da Ömer'den bize şunu rivayet etti:

"Rasulullah (s.a.v.) oğlunun annesi olan Mariye ile, Hafsa'nın evinde cinsî mü­nasebette bulundu. Hafsa, Rasulullah (s.a.v.)'ı ve Mariye'yi kendi evinde buldu. Dedi ki:

"Onu benim evime niçin soktun? Hanımlarının arasında bunu bana neden yaptın? Benim sana olan sevgimden mi yaptın?" Rasulullah (s.a.v.) ona:

"Sen bunu Aişe'ye söyleme. Eğer Mariye'ye bir daha yaklaşırsam, o bana haram olsun." buyurdu. Hafsa dedi ki:

"O, senin cariyen olduğu halde sana nasıl haram olur?" Rasulullah (s.a.v.) ona yaklaşmamaya yemin etti ve Hafsa'ya buyurdu ki:

"Bunu kimseye söyleme."

Hafsa bu konuyu Aişe’ye söyledi. Rasulullah (s.a.v.) da kadınlarına bir ay yak­laşmamak üzere yemin etti ve onlardan yirmi dokuz gece uzak kaldı (ila yaptı). Allah Teala da bu âyeti indirdi."

d- Enes'ten sahih bir senetle Nesâî ve Hâkim anlattı. Enes:

“Rasûlullah'ın cariyesi vardı, onunla cima ederdi. Hafsa ve Aişe Rasulullah’ın (s.a.v.) onu nefsine haram kılmasını arzu ederdi. Bunun üzerine Allahü Teâlâ, Tahrim: 66/1 âyetini indirdi.”

e- Ebu Hüreyre hadîsinden zayıf bir senetle Taberânî anlattı:

Rasûlullah Mariye'yle Hafsa'nın evinde cinsî münâsebette bulundu. Hafsa eve geldi, Mariye'yi Rasûlullah ile beraber buldu. Dedi ki:

“Diğer hanımlarının evinde değil de benim evimde mi?” Aleyhisselâm:

“Mariye'ye dokunursam o bana haram olsun ey Hafsa, bunu gizle.” buyurdu. Hafsa evinden çıktı, Âişe'ye geldi ve durumu ona anlattı. Allahü Teâlâ, Tahrim: 66/1-2 âyetlerini indirdi

Link to post
Sitelerde Paylaş

ya senin kendine bile saygın yok hala aynı şeyleri yapıştırıyorsun buraya

"Onu benim evime niçin soktun? Hanımlarının arasında bunu bana neden yaptın? Benim sana olan sevgimden mi yaptın?" Rasulullah (s.a.v.) ona:

"Sen bunu Aişe'ye söyleme. Eğer Mariye'ye bir daha yaklaşırsam, o bana haram olsun." buyurdu. Hafsa dedi ki:

"O, senin cariyen olduğu halde sana nasıl haram olur?" Rasulullah (s.a.v.) ona yaklaşmamaya yemin etti ve Hafsa'ya buyurdu ki:

"Bunu kimseye söyleme."

nedir bu ya :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...