Jump to content

Evrenin Varoluş Teorileri


Recommended Posts

Önerim;

En çok kabul gören ve bilim dünyasında daha az kabul gören teorileri buraya yazalım meraklı arkadaşlar olabilir inceleyebilirz, sonra üzerine konuşulabilir..nasıl fikir ?

Bilim dünyasında big bangtan başka kabul gören fikirler neler azda olsa ? ha 1 bilim adamı çıkmış dikkate alınmamış onları yazmaya gerek yok bence çünkü ozman yüzlerce teori olur..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 117
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Önerim;

En çok kabul gören ve bilim dünyasında daha az kabul gören teorileri buraya yazalım meraklı arkadaşlar olabilir inceleyebilirz, sonra üzerine konuşulabilir..nasıl fikir ?

Bilim dünyasında big bangtan başka kabul gören fikirler neler azda olsa ? ha 1 bilim adamı çıkmış dikkate alınmamış onları yazmaya gerek yok bence çünkü ozman yüzlerce teori olur..

Herhangi bir teorinin saygın olabilmesi için, mevcut fizik kanunları ile bağdaşması gerekmektedir.

Onların en önemlisi birinci termodinamik yasadır. Enerji ne yok olabilir, ne de yoktan yaratılabilir.

Bu yasaya uyan bir teori saygındır.

Hokus pokusla bir evren oluşturamazsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin varoluş teorilerini yakından incelerseniz, enerjinin ortaya çıkma paradigmasının önemli bir sorun oluşturduğunu görürsünüz.

Bu kadar büyük bir evren ve enerji, fizik kanunları çiğnenmeden, nasıl olup da yoktan var olmaktadır? Bu nasıl mümkün olabilir?

Bilim böylesine büyük bir imkansızlıkla uğraşmak istemez. Çünkü bu, insansal ve bilimsel bakış açısından, son derece moral bozucu bir imkansızlıktır.

Dinler bu imkansızlıktan yararlanarak bir Tanrı'nın varlığının şart olduğunu savunurlar. Herşeyin kendiliğinden ortaya çıkma zorunluğu karşısında bu görüş hiç de mantıksız değildir. Bir Tanrı ile açıklanan teori imkansızlığın sonunu müjdeler ve bir umut kapısı olur. Tanrı vardır. Çünkü Tanrı'nın varlığı bilimsel bir zorunluktur.

Yoktan varoluşu başka türlü açıklamak mümkün değildir.

Bilimin buna cevabı ilginçtir ve refleksiftir. Bilim adamları çoğu kere konuyu yeterince değerlendirmeden ve hatta anlamadan, bu imkansızlığı bypass edecek bir çözüm ararlar.

Bazı bilim adamları ortaya mevcut fizik yasaları ile bağdaşmayan, hatta Tanrı'nın varlığını savunanların görüşlerine parelel, bir kuram atıp, evrenin her zaman var olduğu, dolayısıyla yaratılmasının gerekmediği görüşünü savunurlar. Bu görüş evreni yaratan bir Tanrı'nın varlığını savunan görüşten çok farklı değildir. Tanrı'yı kim yarattı sorusunun cevabı, evreni bu şekilde açıklayan bilimin iddiaları ile örtüşür. Dindarlar Tanrı'nın her zaman var olduğunu savunurlar.

Son yıllarda ortaya atılan teoriler arasında string (sicim) kuramı, membran kuramı ve benzeri birkaç kuram daha vardır.

Bunların hepsi bilimsel sayıklamalar ve fantezilerdir. Bunlarda yaratılış yoktur. Herşey ezelde yaratılmıştır. Evren sonsuzdur. Ezelden ebede ilerler.

Membranlar her trilyon yılda bir çarpışarak yeni bir Big Bang'e neden olurlar. Ve bu böyle gelir, böyle gider.

Peri masallarına inanırsanız, bunlara da inanırsınız.

Sicim kuramı daha da saçma bir teoridir. Güya evrende 10 veya 25 boyut vardır. Ve bu boyutlar evrenin bütün sırlarını, öcü gizler gibi, gizlerler. Arada bir oradan öcülerden biri çıkar gelir ve biz onu çekim kuvveti olarak algılarız. Yoksa çekim kuvveti falan yoktur. Hepsi illuzyondur. Evren bir hayaldir.

Bu zırvaları bolca duymuşsunuzdur.

Onlara bu tartışmalarda yer vermeyeceğim. İsteyen onlardan bahsedebilir. Ama onları savunamayacakların buna teşebbüs etmemesini tavsiye ediyorum.

Buna rağmen bir takım önkabullere dayanmadan evrenin ortaya çıkışını açıklamak mümkün değildir.

Önemli olan önkabüllerin minumum bir düzeyde tutulmasıdır. Yani mümkün olduğu kadar az olmasıdır.

Diğer önkabuller bize bütün evrenin ezelden beri var olduğu masalını anlatır. Ama nasıl ortaya çıktığı hakkında bize en ufak bir açıklama sunmaz.

Biz burada minumum bir önkabüle dayanarak evreni, mevcut fizik yasalarına uyumlu olacak şekilde ve sıfırdan başlamak üzere kuracağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

öncelikle selamlar ben bu konularda yeniyim yinede fikrimi okuduklarmdan anlatmya çalışcağım evren hep vardı demek bana akılıca gelmiyor evren ölü bir enrji deyilki herzaman hareketlidir buda evrenin genişlediyine kanıtır bana göre.he dersek evren hep vardı neden durmuyor büzüşmüyor.pekiyi bu hareketlik nedendir yaşam zaten harketli eskiyen gidiyor yenisi geliyor bir yıldız bir insan bir havan vs. doğuyor bir yıldız bir hayvan ölüyor aslında ölüm bir nevi deyişimdir nöbet deyişimide diyebiliriz buna. harketliki yaşam devam etmese o zaman buna sonsuzluk diyebiliriz.çünkü durağandır harket yoktur.hareketin olduğu yerede sonsuzluk kavramı geçerli olamaz.diyer yandan bir ilahatcıya sorsan allah nasıl bir şeydir açıklayamaz başalar allah zamandan münezzehtir ne ordadır ne burdadır her yerdedir şah damarından yakındır allah hakındasakın şüpeye düşeme derler allah madeden zamandan bağımsısa şu akıla geliyor bir hiçtir insan oğlunun kuruntusudur. durağandır allah bir şeyde yartamaz çükü hep vardı. harketlilik yoksa allah ölüdür derim hiç bir şeyde yartamaz kendisi made deyil diyorlar made olmayan bir allah madeyi nasıl hareket etirecek kendinle çelişir. umarım anlatabildim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

öncelikle selamlar ben bu konularda yeniyim yinede fikrimi okuduklarmdan anlatmya çalışcağım evren hep vardı demek bana akılıca gelmiyor evren ölü bir enrji deyilki herzaman hareketlidir buda evrenin genişlediyine kanıtır bana göre.he dersek evren hep vardı neden durmuyor büzüşmüyor.pekiyi bu hareketlik nedendir yaşam zaten harketli eskiyen gidiyor yenisi geliyor bir yıldız bir insan bir havan vs. doğuyor bir yıldız bir hayvan ölüyor aslında ölüm bir nevi deyişimdir nöbet deyişimide diyebiliriz buna. harketliki yaşam devam etmese o zaman buna sonsuzluk diyebiliriz.çünkü durağandır harket yoktur.hareketin olduğu yerede sonsuzluk kavramı geçerli olamaz.diyer yandan bir ilahatcıya sorsan allah nasıl bir şeydir açıklayamaz başalar allah zamandan münezzehtir ne ordadır ne burdadır her yerdedir şah damarından yakındır allah hakındasakın şüpeye düşeme derler allah madeden zamandan bağımsısa şu akıla geliyor bir hiçtir insan oğlunun kuruntusudur. durağandır allah bir şeyde yartamaz çükü hep vardı. harketlilik yoksa allah ölüdür derim hiç bir şeyde yartamaz kendisi made deyil diyorlar made olmayan bir allah madeyi nasıl hareket etirecek kendinle çelişir. umarım anlatabildim.

Bence oldukça güzel bir yorum yapmışsınız Güven kardeşim. Hepsine katılıyorum.

Sürekli değişim içinde olan bir sistem her zaman var olamaz.

Özellikle o sistem genişliyorsa, belli ki bir süre önce dar bir alanı işgal ediyordu.

Yani statik evren teorisi gözlemlerle bağdaşmıyor. Madde ve enerjinin sürekli devinimi ve değişimini dikkate almak şart.

Bu da bizi bir başlangıca götürüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir evren mi var, birden fazla evren mi var?

Önce bu soruyu yanıtlamanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Neden tek bir evren olsun?

Eğer bir evrenin varolması için gerekli koşullar ve fizik yasaları varsa, neden birden fazla evren onlardan yararlanmasın?

Ortaya atılacak teorilerin birden fazla evrenin varlığı ile de bağdaşması gerekmektedir.

Bu bir zorunluktur.

Bu zorunluk bizi ayrıca sonsuz bir boşluğun varlığını düşünmeye sevketmektedir.

Çünkü birden fazla evrenin içinde ortaya çıktığı sonsuz bir boşluk olmalıdır.

Big Bang kuramını savunanlardan bazıları evrenin ve boşluğun birlikte ortaya çıktığının ileri sürerler.

Yani durup dururken hiç yoktan bir evren ortaya çıkmaktadır.

Bu bilimsel açıdan çok saçma bir iddiadır. Ve evreni Tanrı yaratmıştır iddiasından daha sofistike değildir.

Hiçbirşeyden herşey çıkmaktadır. Hiçbirşey nedir? Öyle bir kavram olamaz. Evren mutlaka birşeyden çıkmak zorundadır.

Biz burada teorimizi, evrenlerin içinde genişledikleri sonsuz bir boşluğun var olması gerektiği üzerine kuracağız.

Yani böyle bir önkabulümüz olacak.

Sonsuz bir boşluk kavramı insan aklı için hiç de mantıksız değil. Hiçlik ise mantıksız. Bir inançtan ileri bir düşünce değil.

Biz elimizdeki malzemeye bakarak sonsuz bir boşluğun olması gerektiğini kurguluyoruz.

Şu anda evrenin büyüklüğü sonsuz diyebileceğimiz boyutlarda..

O halde evren, hatta evrenler ya sonsuz bir boşluk içinde genişliyorlar, ya da onu kendileri oluşturuyorlar.

Sonsuz bir boşluğu oluşturmak yoktan var olmak anlamına geleceği için dinci bir düşünce. Bir inanç.

Biz bir inancı savunamayız.

Evren(ler) sonsuz bir boşluk içinde genişliyor. Bu bizim önkabülümüz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin neden ve nasıl ortaya çıktığını araştırırken, bilinen ve halen geçerli fizik yasalarının ötesine geçemezsiniz.

Şimdiki fizik yasaları evrenin ortaya çıkmasından sorumlu olmak zorundadır.

Yeni teori ortaya atmadan önce bu konuya dikkat etmek gerekir.

Eğer fizik yasaları enerji tutumunu gerektiriyorsa, yoktan enerji yaratamazsınız.

Mevcut enerjinin nasıl ortaya çıktığını bilinen fizik yasaları ile açıklamak zorundasınız.

Sen misin bunu diyen hacı?

Sen değil misin, big bang zamanı kainatta ışıktan daha hızlı genişledi diyerek en temel fizik yasalarını inkar eden?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan oğlu , sonsuzluğu anlayamaz. Öldükten sonra ne olacağını düşünmek gibidir. Doğmadan önce ne isen o olacaksın. Ama doğmadan öncenin hayalini kurabilir miyiz? Hayalini kurduğumuz anda doğumdan sonrasını kabullenmiş oluruz. Beynimizin varolduğu sürece varız . Beynimizin varolmadığı bir zamanı hayal edemeyiz. Sonsuzluk kavramını da hayal edemeyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen misin bunu diyen hacı?

Sen değil misin, big bang zamanı kainatta ışıktan daha hızlı genişledi diyerek en temel fizik yasalarını inkar eden?

Benim bir iddiam yok. Ben öyle birşey demedim. Diyenleri quote ediyorum.

Benim güvendiğim ve yakından tandığım bilim adamları ile sorunum yok.

Onların görüşlerini yazılarıma ekliyorum.

Sen onlara inanmıyorsan sorununu onlarla çöz.

Işık hızı geçilmiş, geçilmemiş benim sorunum değil.

Bu arada ışık hızının geçilemediği bir teoridir. Yanlışlanabilir ve bilimsel bir teoridir.

Ama hiç mi geçilemez, bilmiyoruz. Bu kadar emin olmamalıyız.

Örneğin dolaşıklıkda aradan zaman hiç geçmemektedir. Yani ışık hızı geçilmektedir.

Demek ki ışıktan hızlı bilgi alışverişi mümkündür.

İnflasyon teorisinde ışık hızı yaklaşık 100 kere geçilmiştir.

Geçen uzayın genişlemesidir.

Ve bu genişleme evrenin ortaya çıkışının 10^-37 ile 10^-34 saniyeleri arasında gerçekleşmiş ve evrenin büyüklüğü bu sırada 1 cm çapına ulaşmıştır.

Ondan sonra evren ışık hızının altındaki hızlarla genişlemeye devam etmiştir.

Evren şimdi de ışık hızına yakın bir hızla genişlemektedir. Bu gidişle ilerde yine ışık hızını geçeceğe benzemektedi. Çünkü genişleme hızı giderek artmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence oldukça güzel bir yorum yapmışsınız Güven kardeşim. Hepsine katılıyorum.

Sürekli değişim içinde olan bir sistem her zaman var olamaz.

Özellikle o sistem genişliyorsa, belli ki bir süre önce dar bir alanı işgal ediyordu.

Yani statik evren teorisi gözlemlerle bağdaşmıyor. Madde ve enerjinin sürekli devinimi ve değişimini dikkate almak şart.

Bu da bizi bir başlangıca götürüyor.

hep vardı everen diyelim bu şu demektir sabitir sabit bir şeyin hiç birşeye ihtiyacı yok şöyle anltmya çalışayım bir insan düşünelim yartıldı sabitir evren sabit harketsizdir bu insan hep duruyor evren duruyor havadaki toz gazlar v.s bu insan hiç birşeye ihtiyaç duymaz acıkmaz susamaz yaşlanmaz elbisesi kirlenmez elbise deyiştirmez daha çok sayabilirim gerek yok şimdi insan neden yaşalnıyor needen acıkıp susuyor elbisesini deyştiriyor demeki harket halindedir evren dağlar sular yaşam enrji canlıık bizde uzaydayız uzaydaki her şey hep haraket haline olduğundan büyümesinden daha doğal bir şey olmaz bu kaçınılmazdır. şunuda belirtmeliyim made denirken bende dahilim buna eskiden tabi herşey madeden oluşur derken sanki burda sihrli bir deynek varmış veya tanrı var ol diyor oluyor gibi insanlar algılıyor evrimide keza öyle algılanıyor yok birşey bence hepsi çok uzun bir zamana gereksinim var zaman kavramını biz insanların kısacık ömürüne kıysalıyoruz ve hadi göster bakalım madeden nasıl herşey oluşuyor derler evrim yine aynı gösterin bakalım maymun nasıl insan oldu diyorlar biz insanların kafasındaki zaman kavramını anlıyamıyoruz zamanın hep bizimle kıyaslamsıyla oluyor bu yanlgı insan oğlu ölümü sevmez tahümülsüzdür acelecidir hemen göster madeden nasıl oluyoruz göstermesen yalnıcısın derler hemen kolay yol nersi beni bir yartan var diyerek tanrıya sığınıyor birazda tenbeliz kolaya kaçarız. korku insanlara epoze edilmiş çocukluktan nasılki bir insana çocukluktan 40 yaşına kadar dini inanaç yeleştirmişe 40 dan sora dini inacı yerleştirmeniz ne kadar zorsa o insanı 40 sonra dini inçtan kurtarmak o kadar zordur. ben buna dahil deyilim.konunun dışına çıktım kusura bakmayın

Link to post
Sitelerde Paylaş

anibal, sen acaba evrenin genişlediğini kabul ediyor musun yoksa genişlediğini söyleyenler var ama ben inanmıyorum mu diyorsun?

Hiç birisine inanmıyorum. Siz miyim ben cübbeli, iman edecek?

Bu işin bir açıklaması var. Kainatın genişlediğini anlatan iddiaların bir kaç dayanak noktası var. Mesela kırmızıya kayma deniyor, evet, doppler etkisi buna sebep olabilir ama buna sebep olabilecek başka şeylerde var. Neden illa birini kabul edelim de ötekilere zinhar olamaz diyelim?

Bilim böyle işlemez cübbeli. Bilim şüphe etmektir, her zaman her şeyden.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece genişlemesi değil, genişleme hızının arttığı bile hesaplanmış. Üstelik büyük bir kesinlik ve evrende bulunan bir tip süpernova patlamaları ile ilk olarak. Evrenin genişlediği, genişleme hızının arttığı artık bilimsel gerçeklerdir. Spekülasyon değillerdir. Anibal bu konuda senin düşüncelerini paylaşamayacağım daha önce de tartışmıştık.

Başka evrenlerin olması bir zorunluluk bana göre de. Bizim evrenimiz içindeki gözlemlerimiz tek başına olayları açıklamaya yetmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında ışık hızının geçilemeyeceği iddiasının bilimsel bir nedeni veya temeli yoktur.

Bu bir gözlemdir.

Şimdiye kadar yapılan gözlemerin hiçbirinde ışık saniyede yaklaşık 300 bin km'den daha hızlı hareket etmemiştir.

Bu hıza uzayda ulaşmıştr.

Atmosferde daha yavaştır. Suda yüzde 25 daha yavaştır.

Işığın hızını içinen geçtiği ortamın elektrik ve manyetik özellikleri saptar.

Evrenin ilk dönemlerinde koşullar çok farklı olduğundan ışık hızından farklı bir hareket olabilir. Olmadığına dair bir belirti yoktur.

Işık hızının hız limiti olduğunu belirleyen bir yasa da yoktur.

Hatta bazılarına göre çekim kuvvetinin hızı ışık hızından fazladır.

Daha geçenlerde nötrinoların fotonlardan daha hızlı hareket ettiği iddia edilidi. Bu iddia yanlış çıktı ama doğru da çıkabilirdi.

Dolayısıyla ışık hızı geçilemez iddiasının bilimsel bir temeli yoktur. Öyle bir yasa yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç birisine inanmıyorum. Siz miyim ben cübbeli, iman edecek?

Bu işin bir açıklaması var. Kainatın genişlediğini anlatan iddiaların bir kaç dayanak noktası var. Mesela kırmızıya kayma deniyor, evet, doppler etkisi buna sebep olabilir ama buna sebep olabilecek başka şeylerde var. Neden illa birini kabul edelim de ötekilere zinhar olamaz diyelim?

Bilim böyle işlemez cübbeli. Bilim şüphe etmektir, her zaman her şeyden.

Bilimde sağlıklı bir kuşku vardır.

Sende ise paranoya var.. Bilim fobisi var sanki.

Mutlaka itiraz etmek güdüsü var..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı bigbang tekillikten çıkmıyor mu?

Tekillikte uzay ve zaman yok olmuyor mu? O halde nasıl tüm evrenleri kapsayan bir uzay ve zamandan bahsedebiliriz? Diyelim ki tüm evrenleri de kapsayan evrensel evren var. O evrenin bir başlangıcı yok. Sonsuzlar öncesinde bile vardı. Böyle bir evrensel evrende herşey termodinamik dengeye ulaşırdı. Hem de sonsuzlar önce.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı bigbang tekillikten çıkmıyor mu?

Tekillikte uzay ve zaman yok olmuyor mu? O halde nasıl tüm evrenleri kapsayan bir uzay ve zamandan bahsedebiliriz? Diyelim ki tüm evrenleri de kapsayan evrensel evren var. O evrenin bir başlangıcı yok. Sonsuzlar öncesinde bile vardı. Böyle bir evrensel evrende herşey termodinamik dengeye ulaşırdı. Hem de sonsuzlar önce.

Soruyu anladığım kadarıyla cevaplayım. Tam anlamamış olabilirim.

Tüm evrenleri kapsayan bir uzay ve zamandan bahsedemeyiz tabii. Her evrenin kendi uzay zamanı olmalı, eğer çok evren varsa.

Her birinin başlangıcı ve fizik yasaları farklı olmalı.

Tüm evrenleri kapsayan evrensel evren ne demek anlamadım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tekillikte uzay zaman kayboluyor ama, her yeni evren kendi uzay zamanı ile başlamıyor mu?

Big Bang'in tekillikten çıkması süreci belirsizlik yasası ile ilgili.

Belirsizlik yasasının parametreleri ile false vacuum dan yeni bir uzay-zaman yani evren ortaya çıkıyor.

Eğer sonsuz bir boşuk varsa, tekillik ona denir. O boşlukta vaküm enerjisi var. Tekilliği o simgeliyor.

Vaküm enerjisinin ayrıca belirsizliği var. O belirsizlik yeni evrenlerin ortaya çıkmasından sorumlu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...