Jump to content

İmtihan Meselesi


Recommended Posts

2 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Doktora gidiyorsunuz, size İlacınızı söylüyor. İlacınız besmele, istiğfar, şükür. her şeye Tanrının rahman ve rahim isimlerine sığınarak başlamak. hatalı ve kusurlu olduğunu bilip bundan dolayı af dilemek, iyilik ve ihsanların farkına varıp bunlara teşekkür edebilmek. Siz ise mızmızlık ediyorsunuz. Bu hastalık niye var? Niye beni buldu? söylenip duruyorsunuz. İyileşmek için yapmanız gereken ne varsa yapmıyor, iyileşmemek için uğraşıyorsunuz.  Her şeyi kötüye yoruyor, altından kalkamayacağınız yükler yükleniyor, kötü alışkanlıkları bırakmıyor, Tanrıyı ya da kaderi suçluyorsunuz. Hayatınızda besmele yok, şükür yok. Sonra da Tanrı niye gaddar, niye bu kadar zor, niye böyle anlamsız diye konuşup duruyorsunuz. 

Yanlışım ve kusurluyum rabbim. Bu kusurlu bedeni yarattığın için, zorluk, sıkıntı, zarar veren şeyler yaratan ed darr adınla bana acı çektirdiğin için kusurluyum. Bana işkence ettiğin için senden bağışlanma diliyorum. Sorunu yaratıp, sonra da sorunu çözdüğün, hastalık verip, sonra da sağlık verdiğin için sana teşekkürler. Gerçi her zaman sağlık verdiğin söylenemez de neyse bunlar ölünce de biter. Eee bu da bir çözüm sayılır değil mi? Hastalıktan kıvranan birinin ölmesi. Bu arada muhtaç, yoksunluk çeken bedenimi var edip, beni yoksunluklarımı gidermeye zorladığın ve sonra da nimetler vererek yoksunluğumu giderdiğin sana şükürler olsun. Gerçi açlıktan, susuzluktan kıvrana kıvrana ölenler de var. Geçim derdi yüzünden baskı, stres yaşayanlar, kendini zehirleyenler, yakanlar da var ama olsun. Biliyorsun sınavındayız. Bu kişiler de sınavdalar. Yeryüzünü acıya, ızdırapa, kedere boğdun, var ederek öldürdün, toprağı kan ve gözyaşıyla suladın. Toprağın altını ölülerle doldurdun. Bunlarda bir sorun yoktur senin için ama. Ama bilirsin ki intihar sonucu ölümler de zoruna gider. Öldürmeye karşısın, ama öldürülmeden kaçamazsınız diyorsun. Belli ki ölümün bulma şekline karşısın aslında. Bu arada dininde zorlama yoktur, diyorlar. Ama sende zorlama, dayatma var. Yaratarak, yaşamı ve ölmeyi dayatıyorsun mesela. Çocuk yapanlar aracılığıyla, sınavını dayatıyorsun. Özgür irademiz var, özgür iradeli bireyler sınanıyorlar diyorlar, ama sınavına girmemiz başkaları nedeniyle. Gerçi özgür irade dedim de, nuh peygamber sen bunları kendi durumuna bırakırsan, kafir kimseler yetiştirirler demişti, sen de buna katılıp, nuhun kavmini yok etmiştin. İyi de atalarının dinine inandırılmak, atalarının inanç ve öğretilerine göre yapılandırılmak da bir seçim değil ki. Çay mı, kahve mi içsem diyip, ikisi arasında bir seçim yaparsın da, burada bir seçim bile söz konusu değil. Belli ki özgür iradeli bireylerin sınanması da büyük bir palavra. Palavra palavra da tabi de bu evrende gerçekler, doğrular, mantıkta var yani. Bu arada üreme özelliği verdiğin canlıları kullanarak, sözünü yerine getirmek için cehennemine yakıt ürettirmek de neyin nesi? Neyse çok soru sormayalım. Seni eleştirmek istemem. Biliyorsun enbiya 23de dediğin gibi de, sen yaptıklarından sorumlu değilsin. Peki senin yaptıklarından sorumlu olan kim? Neyse soru sormayalım. Bu arada insanların korunmak için yaptığı zırhlar için, savaşlarda korusunasınız diye zırhları ben yarattım diyen ve bunun için övgü, şükür bekleyen sensin, peki insanların birbirlerine zarar versinler diye kılıçları, mızrakları yaratan kim? Korunmak senden de, zarar vermek kimden? Neyse neyse soru sormayalım. Sorular sorup da kafirlerden olmayalım.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 269
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

efendim madem hristiyanlık ve musevilikte islam ile aynı kökten veya aynı ağacın dalları veya aynı ağacın meyveleri 
neden islam yahudi ve hristiyanları cehenneme gönderiyor?
esasen kesin şekilde kimseyi cennete veya cehenneme göndermek kolay değildir
islamda ki  dünyada iken cennetle müjdelenmişler dahi şia da farklı ehi sünnette farklıdır
bu dahi ayet gibi kitabta yazılı kesinlik arz eden bir şey değildir
misal şia da ebu zer ve selmanı farisi makbuldur tabii ki 12 imam hatta 14 masumu paklar vardır
zaten şia imamları masum günahsız pak addetiiği için otomatikmen cennetlik olur.
her ne ise imdi bir ağaçta aynı kök ve gövde üzerinde dahi olsa bazı meyveler çürüyebilir
kurtlanabilir

bu ağaçtan meyve toplayan biri kurtlanmış çürümüşleri ezikleri atar sağlamları ise ayrı sepette toplar iken
Allah c.c aynı kök ve gövde üzerinde olan ve dallar meyveler hükmündeki diğer bozulmuş tahrif edilmiş din mensublarını neden ayırmayıp hepsini cennete koysun ki
adalete zıttır
ha ehli kitap içinde iman etmiş samimi kişilerden bahsedilirki bu taife islam olması Kur'an a intisabı gereği mümindir ve cennetliktir

ancak biz kullar cennet cehennem konusunda  kendimize göre hüküm veremeyiz
son sahih kitab ne diyorsa onu deriz.
***
biz sadece zahire göre hüküm verebiliriz yanılabiliriz de
yani zahiren namaz kılan biri cennetliktir gözümüzde
kılmayanda cehennemlik gibi görünür
ancak hakiki hüküm batına göre verildiği için Allah c.c. tarafından 
belki de o namaz kılan riya ve münafıklık ile kıldığı için cehennemlikte olabilir diğeride tam tersi olabilir
o kadar kolay çıplak gözle zahir ile hüküm verilebilecek bir durum değildir

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.08.2020 at 14:33, Buzul yazdı:

Yanlışım ve kusurluyum rabbim. Bu kusurlu bedeni yarattığın için, zorluk, sıkıntı, zarar veren şeyler yaratan ed darr adınla bana acı çektirdiğin için kusurluyum. Bana işkence ettiğin için senden bağışlanma diliyorum. Sorunu yaratıp, sonra da sorunu çözdüğün, hastalık verip, sonra da sağlık verdiğin için sana teşekkürler. Gerçi her zaman sağlık verdiğin söylenemez de neyse bunlar ölünce de biter. Eee bu da bir çözüm sayılır değil mi? Hastalıktan kıvranan birinin ölmesi. Bu arada muhtaç, yoksunluk çeken bedenimi var edip, beni yoksunluklarımı gidermeye zorladığın ve sonra da nimetler vererek yoksunluğumu giderdiğin sana şükürler olsun. Gerçi açlıktan, susuzluktan kıvrana kıvrana ölenler de var. Geçim derdi yüzünden baskı, stres yaşayanlar, kendini zehirleyenler, yakanlar da var ama olsun. Biliyorsun sınavındayız. Bu kişiler de sınavdalar. Yeryüzünü acıya, ızdırapa, kedere boğdun, var ederek öldürdün, toprağı kan ve gözyaşıyla suladın. Toprağın altını ölülerle doldurdun. Bunlarda bir sorun yoktur senin için ama. Ama bilirsin ki intihar sonucu ölümler de zoruna gider. Öldürmeye karşısın, ama öldürülmeden kaçamazsınız diyorsun. Belli ki ölümün bulma şekline karşısın aslında. Bu arada dininde zorlama yoktur, diyorlar. Ama sende zorlama, dayatma var. Yaratarak, yaşamı ve ölmeyi dayatıyorsun mesela. Çocuk yapanlar aracılığıyla, sınavını dayatıyorsun. Özgür irademiz var, özgür iradeli bireyler sınanıyorlar diyorlar, ama sınavına girmemiz başkaları nedeniyle. Gerçi özgür irade dedim de, nuh peygamber sen bunları kendi durumuna bırakırsan, kafir kimseler yetiştirirler demişti, sen de buna katılıp, nuhun kavmini yok etmiştin. İyi de atalarının dinine inandırılmak, atalarının inanç ve öğretilerine göre yapılandırılmak da bir seçim değil ki. Çay mı, kahve mi içsem diyip, ikisi arasında bir seçim yaparsın da, burada bir seçim bile söz konusu değil. Belli ki özgür iradeli bireylerin sınanması da büyük bir palavra. Palavra palavra da tabi de bu evrende gerçekler, doğrular, mantıkta var yani. Bu arada üreme özelliği verdiğin canlıları kullanarak, sözünü yerine getirmek için cehennemine yakıt ürettirmek de neyin nesi? Neyse çok soru sormayalım. Seni eleştirmek istemem. Biliyorsun enbiya 23de dediğin gibi de, sen yaptıklarından sorumlu değilsin. Peki senin yaptıklarından sorumlu olan kim? Neyse soru sormayalım. Bu arada insanların korunmak için yaptığı zırhlar için, savaşlarda korusunasınız diye zırhları ben yarattım diyen ve bunun için övgü, şükür bekleyen sensin, peki insanların birbirlerine zarar versinler diye kılıçları, mızrakları yaratan kim? Korunmak senden de, zarar vermek kimden? Neyse neyse soru sormayalım. Sorular sorup da kafirlerden olmayalım.

 

Alemlerin Rabbi diye boşuna dememişler. Alemler çeşit çeşit. Yükseği var, alçağı var. Her şey kendi mertebesinin gerektirdiği şekilde, kendi kaderinin peşinde. Şetanın da rabbi meleklerin de rabbi O... Ateistin de rabbi, müminin de. Her türlüsünü var etmiş, hepsini idare ediyor. İçlerinde halinden memnun olan da var, senin gibi memnuniyetsiz olan da var. Durduğun yerden memnun değilsen belki sana uygun daha güzel bir yer vardır.

 

Hikmetle bakarsan her şeyden ders çıkarabilirsin. Hayvanların ölümünü beğenmiyorsun ama belki de oradaki mesaj şudur: "hayvan gibi yaşamanın cezası ve doğal sonucu hayvan gibi ölmektir. Siz hayvan olmayı aşabilin ki yücelikleri ve ebediliği tadabilesiniz.  Dünya ve onun için yaşayanlar onun mahkum olduğu alçaklığa mahkum olur. Göklerin krallığına erişmek isteyenler ise yükselir, yüksek alemlere ait olur.

 

Hal böyleyken yükseğin de alçağın da rabbi O dur. Fayda da zarar da ondan. Varlığa getiren de O, helak eden de. Acı çektiren de O, haz yaşatan da. Her şeyin mutlak hakimini, eşitlik, demokrasi gibi kavramlar bağlamaz. Var ettiği her şeyi kimseye sormadan, ayrı bir kimlik ve şahsiyetle var eder. İki atom bile birbirinin aynı değildir. Fotokopi çekmez. Var ettiklerini nasıl idare edeceğini  de kimseye sormaz. Niye sorsun ki "Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi."

 

Sen Onu kendin gibi görüp, kendinle kıyaslama. Devrimciliğini kendi şartlarında, kendi  dünyanda yap. Bütün bakışların ve perspektiflerin üstünde olan, her şeyi kuşatan ki bir nazar gelip de senin bakışına sığmaz, sığamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Alemlerin Rabbi diye boşuna dememişler. Alemler çeşit çeşit. Yükseği var, alçağı var. Her şey kendi mertebesinin gerektirdiği şekilde, kendi kaderinin peşinde. Şetanın da rabbi meleklerin de rabbi O... Ateistin de rabbi, müminin de. Her türlüsünü var etmiş, hepsini idare ediyor. İçlerinde halinden memnun olan da var, senin gibi memnuniyetsiz olan da var. Durduğun yerden memnun değilsen belki sana uygun daha güzel bir yer vardır.

 

Hangi alemin rabbi ?? Şimdi marsta bir koloni olsa mars aleminin rabbi de senin Arap tanrısı mi olacak ?? Nereye dönüp namaz kilacaklar?? Marstan kıble mi belirleyecekler. Siz ve beyinsiz tasfirlerinizden gına geldi. Papağan gibi aynı cümleleri tekrarlamaktan bıkmadınız.

 

 

Alıntı

 "hayvan gibi yaşamanın cezası ve doğal sonucu hayvan gibi ölmektir. Siz hayvan olmayı aşabilin ki yücelikleri ve ebediliği tadabilesiniz.  Dünya ve onun için yaşayanlar onun mahkum olduğu alçaklığa mahkum olur. 

 

Hah çok güzel soyledin. Tâbii olduğunuz Arap peygamberi tam da tasfir ettiginiz gibi ölmüş! Ve leşi 3 gün yerde kalmış değil mi! İnsan gibi defnedilememiş. Tıpkı otobanda ölen köpek gibi; orada öylece kokmaya bırakılmış.

Hah bu arada hayvan gibi yaşamak diyorsun da zaten yaşadığın hayatta hayvanlardan farklı ne yapıyorsun?. Dünya yaşamında bütün canlılığın ortak yaptığı şeylere bakacak olursan üremek ve hayatta kalmaktır. Beğenmediğin hayvanlar da bu konuda senin kadar becerikli ki şuan birçok farklı tür hayvanı dışarda gorebiliyorsun. Ayrıca bu hayvanlarla alıp veremediğiniz nedir? Neden bir hakaret kelimesi olarak kullanıyorsunuz??Hayvanlar da tıpkı sizin gibi kanlı canlı bir varlik. Esasen hayvanlar sizden daha kıymetli de oralara girmeyelim. Kaldı ki biyolojik açıdan sen bir Homo cinsisin. Yani bir hayvansın.

 

 

Alıntı

Hal böyleyken yükseğin de alçağın da rabbi O dur. Fayda da zarar da ondan. Varlığa getiren de O, helak eden de. Acı çektiren de O, haz yaşatan da. Her şeyin mutlak hakimini, eşitlik, demokrasi gibi kavramlar bağlamaz. Var ettiği her şeyi kimseye sormadan, ayrı bir kimlik ve şahsiyetle var eder. İki atom bile birbirinin aynı değildir. Fotokopi çekmez. Var ettiklerini nasıl idare edeceğini  de kimseye sormaz. Niye sorsun ki "Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi."

 

 

 

Gökler ile yer nedir arkadaş? Anaokulu öğrencisi konuşuyor sanki. Hiçmi astronomi belgeseli izlemedin. Yer derken litosferden mi bahsetmeye çalışıyorsun, yoksa levhalardan mi?? Gök derken atmosferden mi bahsetmeye çalışıyorsun yoksa uzaydan mı??

Binyillar önce kıçı boklu arapların yazdığı şiirlerle uydurulmuş dinsel metinler... Sizde hala Arap boku yalıyorsunuz. Hala bir adım öteye gidememişsiniz. Göklerle yermiş. He babam he, gökler ...

tarihinde Teşup'unOğlu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Alemlerin Rabbi diye boşuna dememişler. Alemler çeşit çeşit. Yükseği var, alçağı var. Her şey kendi mertebesinin gerektirdiği şekilde, kendi kaderinin peşinde. Şetanın da rabbi meleklerin de rabbi O... Ateistin de rabbi, müminin de. Her türlüsünü var etmiş, hepsini idare ediyor. İçlerinde halinden memnun olan da var, senin gibi memnuniyetsiz olan da var. Durduğun yerden memnun değilsen belki sana uygun daha güzel bir yer vardır.

Dakka bir, gol 1. Hem de keni kalene.

Bu  ălem zımbırtısını hangi canlı türü yumurtlamış acaba?

 

1 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Hikmetle bakarsan her şeyden ders çıkarabilirsin. Hayvanların ölümünü beğenmiyorsun ama belki de oradaki mesaj şudur: "hayvan gibi yaşamanın cezası ve doğal sonucu hayvan gibi ölmektir. Siz hayvan olmayı aşabilin ki yücelikleri ve ebediliği tadabilesiniz.  Dünya ve onun için yaşayanlar onun mahkum olduğu alçaklığa mahkum olur. Göklerin krallığına erişmek isteyenler ise yükselir, yüksek alemlere ait olur.

 

Bu işler belkilerle melkilerle olmaz, hele ki işkembeden atma ile de hiç olmaz.

Sizler, taptığınız Arap ithali bir tanrının rızasını kazanmak için, hayvanları katletmekten gocunmayanlardansınız. Önce siz bu kara lekeyi temizleyin ve ondan sonra hayvanlar hakkında ileri geri konuşma seanslarına geçersiniz.

 

1 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Hal böyleyken yükseğin de alçağın da rabbi O dur. Fayda da zarar da ondan. Varlığa getiren de O, helak eden de. Acı çektiren de O, haz yaşatan da. Her şeyin mutlak hakimini, eşitlik, demokrasi gibi kavramlar bağlamaz. Var ettiği her şeyi kimseye sormadan, ayrı bir kimlik ve şahsiyetle var eder. İki atom bile birbirinin aynı değildir. Fotokopi çekmez. Var ettiklerini nasıl idare edeceğini  de kimseye sormaz. Niye sorsun ki "Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi."

Sen Onu kendin gibi görüp, kendinle kıyaslama. Devrimciliğini kendi şartlarında, kendi  dünyanda yap. Bütün bakışların ve perspektiflerin üstünde olan, her şeyi kuşatan ki bir nazar gelip de senin bakışına sığmaz, sığamaz.

 

 

Ve bunlar da elbette sizlerin hüsnü kuruntuları sadece.

O şöyledir, böyledir...falan filan..salla gitsin!

Halbuki bu işin çok kolay bir yolu var.

Madem ki bu kadar emin konuşuyorsun, hadi onu buraya çağırsana.

Bu dediklerini bizzat kendisinden duymak istiyoruz, çünkü sizin gibilerin boş beleş gevezeliğinden bıktık denilebilir.

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Alıntı

 

şems 7. ayet: Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene',

şems 8. ayet: Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).

 

Tekvir Suresi, 29. ayet: Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.


İnsan Suresi, 30. ayet: Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.


Yunus Suresi, 49. ayet: De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.


Müddesir Suresi, 56. ayet: Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar; takvanın sahibi (onu kabul etmeye ehil olan) O'dur, mağfiretin sahibi (bağışlamaya ehil olan da) O'dur.


Araf Suresi, 188. ayet: De ki: "Allah'ın dilemesi dışında kendim için yarardan ve zarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Eğer gaybı bilebilseydim muhakkak hayırdan yaptıklarımı arttırırdım ve bana bir kötülük dokunmazdı. Ben, iman eden bir topluluk için, bir uyarıcı ve bir müjde vericiden başkası değilim."

 

 

Allah'ın dilemesi dışında dileyemiyorsak  imtihan için yaratıldık demek  aptallıktır.

Allah'ın iradesi dışında bir olay gerçekleşmiyorsa insan imtihan edilemez.Sorumluluk ortadan kalkar.

Allah kusursuz yaratıyorsa bir insan günah işleyemez.

Günah işliyorsa kusursuzluğun bozulması gerekir.

Onun kusursuz yarattığı bir varlığı  başka bir varlık bozuyorsa onun iradesi dışında gerçekleşiyor demektir.

Eğer iradesi dışında gerçekleşmiyorsa onun izni ile gerçekleştiği için sorumluk ve imtihan ortadan kalkar.

 

Öğretmen öğrenci örneğini veya başka örnekler  vermeyin.Öğrenci öğretmenin iradesi dışındadır.

tarihinde Smile Buddha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Alemlerin Rabbi diye boşuna dememişler. Alemler çeşit çeşit. Yükseği var, alçağı var. Her şey kendi mertebesinin gerektirdiği şekilde, kendi kaderinin peşinde. Şetanın da rabbi meleklerin de rabbi O... Ateistin de rabbi, müminin de. Her türlüsünü var etmiş, hepsini idare ediyor. İçlerinde halinden memnun olan da var, senin gibi memnuniyetsiz olan da var. Durduğun yerden memnun değilsen belki sana uygun daha güzel bir yer vardır.

 

Hikmetle bakarsan her şeyden ders çıkarabilirsin. Hayvanların ölümünü beğenmiyorsun ama belki de oradaki mesaj şudur: "hayvan gibi yaşamanın cezası ve doğal sonucu hayvan gibi ölmektir. Siz hayvan olmayı aşabilin ki yücelikleri ve ebediliği tadabilesiniz.  Dünya ve onun için yaşayanlar onun mahkum olduğu alçaklığa mahkum olur. Göklerin krallığına erişmek isteyenler ise yükselir, yüksek alemlere ait olur.

 

Hal böyleyken yükseğin de alçağın da rabbi O dur. Fayda da zarar da ondan. Varlığa getiren de O, helak eden de. Acı çektiren de O, haz yaşatan da. Her şeyin mutlak hakimini, eşitlik, demokrasi gibi kavramlar bağlamaz. Var ettiği her şeyi kimseye sormadan, ayrı bir kimlik ve şahsiyetle var eder. İki atom bile birbirinin aynı değildir. Fotokopi çekmez. Var ettiklerini nasıl idare edeceğini  de kimseye sormaz. Niye sorsun ki "Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi."

 

Sen Onu kendin gibi görüp, kendinle kıyaslama. Devrimciliğini kendi şartlarında, kendi  dünyanda yap. Bütün bakışların ve perspektiflerin üstünde olan, her şeyi kuşatan ki bir nazar gelip de senin bakışına sığmaz, sığamaz.

İşkence edilenden, acı çekenden, işkence edene, acı çektirene tapınmasını, onu övmesini ve ondan bağışlanma dilemesini istemek de tuhaf bir durum. Rabbinin bu tuhaf küstahlığı da sende tecelli etmiş sanırım. Senin bu zalimlikten hikmetle bakarak ders çıkarmaya çalışman, buna neden oluyor dediğin allahın kötülük, merhametsizlik yaptığı, işkence ettiği gerçeğini değiştirmez. Ama siz müslümanlar, ilgisiz kavramlar arasında, neden sonuç bağlantılar kurma işini çok yapıyorsunuz. Hikmetle baktın da ne oldu işkence etmemiş mi oldu yani. Sınav sözcüğü de bu şekilde çok kullanılıyor. Biri hastalıktan kıvranıyor, büyük acılar içinde örneğin. Sen de diyorsun ki, buna neden oluyor dediğiniz allah merhametsizlik yapmıştır. Müslüman da diyor ki, sınav. Eee sınav diyince ne oldu, merhametsizlik etmemiş mi oldu? Ne alaka.

Yaratıcı haklıdır. Yaratıcı eleştirilemez. Yaratıcıya karşı çıkılamaz. Onun dediklerine ve yaptıklarına katılınmalıdır. Ona karşı çıkmak kötü bir durumdur, kötülüktür. Evrenin ve yaşamın varlığı övülmelidir, övülmek zorundadır gibisinden düşünceler senin gibilerce putlaştırılmış düşüncelerdir. Peki tabi ki tanrı da eleştirilebilir. Zaten onurlu olan da budur. Tanrıya da haksızsın, yanlışsın, mantıksızsın diyebilmektir. Çünkü bunu yapmazsan, acı çektiren, kıvrandıran, ama merhametsizlik, kötülük yapmayan, işkence de etmeyen allah düşüncesini, bu oksimoron ve yanlış söylemi mantıklı ve doğru diye savunmak durumunda kalabilirsin. Devrimci olmazsan, allah eleştirilemez putunu kırmazsan bu olur işte.

Bu arada koruyan o ise, zarar veren de odur herhalde. İnsanların korunmak için yaptığı zırhlar için, sizi korusun diye zırhı yarattım diyen allah, birbirlerine zarar vermek için silahlar yapan insanların, zarar verme eylemini de üstlenmelidir. Birbirinize zarar verin diye silahlar yarattım demelidir.

 

Canlıların yendiği bir sistem kuran allah. Deveyi kesmeye çalışan bir adam ve can acısıyla adama tekme adam deve. Şundaki hikmeti de bize bir açıklasana. Durumundan hoşnut olmayan devenin attığı bu tekme, buna neden oldu dediğin allaha atılmış bir tekme değil mi şimdi?

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda nuh, allahım sen bunları kendi hallerine bırakırsan, bunlar kafir kimseler yetiştirirler diyor. Allah da nuha katılıyor ve o kimseleri helak ediyor. Eğer atalar, kuşaktan kuşağa aktarılan inanç ve öğretilere göre, kuşakları şekilendirip, yapılandırıyorlarsa,  zaten özgür iradeli bireylerin sınanması söz konusu bile değil. Bir müslüman benim dinim islam diyor, kabeye de benim değerim diyor mesela. Ama o müslüman ne islamı seçmiş , ne de kabeyi değeri olarak seçmiş. Ataları onu, o şekilde yapılandırmışlar. Atalarını da ataları yapılandırmışlar. Ama bunlar gelmiş diyorlar ki, din seçimi konusunda sınanıyoruz. Peki seçim nerede? Benim dinim islam dediğin de, atalarının seni yapılandırması durumu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.08.2020 at 23:54, Buzul yazdı:

Kuranda nuh, allahım sen bunları kendi hallerine bırakırsan, bunlar kafir kimseler yetiştirirler diyor. Allah da nuha katılıyor ve o kimseleri helak ediyor. Eğer atalar, kuşaktan kuşağa aktarılan inanç ve öğretilere göre, kuşakları şekilendirip, yapılandırıyorlarsa,  zaten özgür iradeli bireylerin sınanması söz konusu bile değil. Bir müslüman benim dinim islam diyor, kabeye de benim değerim diyor mesela. Ama o müslüman ne islamı seçmiş , ne de kabeyi değeri olarak seçmiş. Ataları onu, o şekilde yapılandırmışlar. Atalarını da ataları yapılandırmışlar. Ama bunlar gelmiş diyorlar ki, din seçimi konusunda sınanıyoruz. Peki seçim nerede? Benim dinim islam dediğin de, atalarının seni yapılandırması durumu.

 

Kuran'da denildiği gibi hainlerin ya da zalimlerin savunucusu olma, empati yapacaksan mazlumlarla empati yap. Müstekbirlerle değil. Nuh'un helakini istediği kavmi bilmiyorsun, Nuh a yaptıklarını bilmiyorsun, Nuh u bilmiyorsun ama hüküm veriyorsun.

 

Madem konuyu acton bu kıssadaki su hikmete de dikkat etmeli. Nuh yeryüzünde onlardan bir tane bile bırakma dediğinde, haklı ve mazlum olduğu için duası kabul oluyor ama istediği şeyin Tanrı açısından gerçek manasını, Allah ona çocuğunu da helak olanlar arasında bırakarak yaşatıyor. Nuh oğlunun da helak olanlar içinde olduğunu görünce üzülüyor ve duasının gerçek manasını anlıyor ve pişman oluyor. Tanrı bir nevi ona şu mesajı veriyor, ey Nuh sen benim kullarımı sana yaptıkları için helak etmemi istiyorsun ama senin için oğlunu kaybetmek neyse benim için de kulumu helak etmek odur. Bunu, çok sevdiğin oğlunu kaybederek öğren.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Kuran'da denildiği gibi hainlerin ya da zalimlerin savunucusu olma, empati yapacaksan mazlumlarla empati yap. Müstekbirlerle değil. Nuh'un helakini istediği kavmi bilmiyorsun, Nuh a yaptıklarını bilmiyorsun, Nuh u bilmiyorsun ama hüküm veriyorsun.

 

Madem konuyu acton bu kıssadaki su hikmete de dikkat etmeli. Nuh yeryüzünde onlardan bir tane bile bırakma dediğinde, haklı ve mazlum olduğu için duası kabul oluyor ama istediği şeyin Tanrı açısından gerçek manasını, Allah ona çocuğunu da helak olanlar arasında bırakarak yaşatıyor. Nuh oğlunun da helak olanlar içinde olduğunu görünce üzülüyor ve duasının gerçek manasını anlıyor ve pişman oluyor. Tanrı bir nevi ona şu mesajı veriyor, ey Nuh sen benim kullarımı sana yaptıkları için helak etmemi istiyorsun ama senin için oğlunu kaybetmek neyse benim için de kulumu helak etmek odur. Bunu, çok sevdiğin oğlunu kaybederek öğren.

Zalimliğe karşıysan eğer allaha karşı olman gerekir. Kendisi bunca acıya neden olmuş, bunca kötülük yapmış bir tanrıdır. Zalimlere karşıyım diyip, aynı zamanda zalim allaha tapınmak, allahı övmek bir tutarsızlıktır. Zalimlerin savunucusu olma diyen senin, allah o dayatır, acı da çektirir, zararda verir, ama ona karşı çıkamaz, onu eleştiremezsiniz diyip allahın savunuculuğunu yapman, zarar görenlerin değil de, zarar verenin yanında yer alman da yine bir tutarsızlıktır.  Ayrıca zalimlerin savunucusu olma diyen allahın, zalim olan kendisine tapınılmasını istemesi de oksimoronluktur. Ama tabi allah bildiğin gibi acı çektirir, zarar verir. Baskı, stres yaşatır. Hastalıklar vererek kıvrandırır örneğin. Canlıları parçalandığı bir düzen kurar. Afetler oluşturur. Yangınlarda canlıları diri diri yakar. Muhtaç eder, yoksunluk verir. Geçim derdine düşürür. O canlılar baskı, stres yaşarlar bu yüzden. Açlıktan, susuzluktan kıvrana kıvrana ölenler, kendini yakanlar olur örneğin. Acı çekecek canlılar yaratır kendisi islama göre. Öyle bir yer ki burası, milyonlarca kişi acılarından kurtulmak için intihar etmek durumunda kalmıştır. Ama buna neden olan kendisi ne zalimlik, kötülük yapar, ne de işkence, merhametsizlik eder. Tabi allahın neden olduğu bu olaylarda eleştirilecek bir durum yok, bir sorun yok sizin için. Allahın yaptıklarına kötülük, merhametsizlik, zalimlik denmesi, allahın eleştirilmesi sorun sizin için. Zorunuza giden bu.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...