Jump to content

İşyeri Sorunları


Recommended Posts

İnsanoğlunun tarihi çatışmalar ile şekillenmiştir zira çatışma ,hayvani yanımızdan gelir.Hayvanlarda kendi bölgeleri,eş seçimi, yiyecek seçimi gibi nedenlerle çatışırlar. Bu İnsanlık tarihinde de görülmüştür.İlkel topluluk ve kabileler de; eş,bölge ,yiyecek için çatışmışlar ve bu çatışmalar insanlık boyunca var olmuştur.Hatta fikirler, ideolojiler, İnançlar çatışmış ve bu uğurda nice savaşlar yaşanmıştır.

Bu çatışma iş ortamlarında da gözlenlenebilir günümüzde.Çatışma ve Üretim üzerine ilk görüşler 1900'lü yılların başlarına kadar uzanır.Max Weber gibi bürokrasi yanlılarının savunduğu bu ilk görüşe göre İnsan, bir makina dır. Çatışma, iş ve üretime zarar verir.Bu görüşe de aynı zamanda klasik görüş denir. İnsanları makina görmek akla ne kadar uzak gelse de, vaktiyle bu görüş ile hareket edilmiş ve üretim de istenilen düzey yakalanamamıştır.Bunun üzerinte neo klasik görüş olarak İnsanın makinalardan farklı, sosyal bir varlık olduğu vurgusu yapılmış ve insanın sosyal ihtiyaçlarının karşılandığı sürece üretimin artacağını savunulmuştur.Bazı deneyler ile de bu görüş İspata çalışılmış lakin belli bir noktadan sonra üretimin artmadığı sabit kaldığı ve üretimin artması için dış etkenlerinde önemli olduğunu(müşteri,ulaşım..vs.) görmüşlerdir. Bu yüzden diğer dış etkenlerinde üzerinde durulmuştur. Bu modern görüştür. 1980 lerde çatışmanın ve rekabetin üretimi arttırdığı ve gerekliliği üzerinde durulmuş ve bunun emniyetli sınırlar içerisinde yapılası gerekliliğinden bahsedilmiştir.Bu yüzden işletmeler için çatışma, olmazsa olmazdır.Burada emniyet subabı görevi görecek olanlar ise yöneticilerdir.Yönetici ne çatışmayı ve rekabeti bitirir ,ne de çatışmanın tehlikeli boyutlara varmasına izin verir.Post modern olan bu görüş, günümüz işletmelerinin pek çoğunun üretkenlik adına uyguladığı görüştür.

Çatışmayı bilinçli başlatmak bir nevi güdülemedir. Bir işyerinde dengeyi kaydırırsanız , çatışmanın ilk tohumunu atarsınız.Bu negatif değil pozitif yönde olmalı ki buna özellikle dikkat edilmesi gerekir. Bir çatışma için bir ödül kullanılabilir. Mesala, pek çok işletme ayın personeli seçer ve bir duvara resmini asar. Bu yine övgü, iyi muamele şeklindede olabilir.

Şunu belirtmek isterim ki çatışma belli sınırlar içinde olmalı, aşırıya kaçılmamalı. Burada da yönetici ye iş düşüyor demektir.

tarihinde bakifani tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Her işyeri bir jungıldır, birbirini parçalayıp yemek isteyenlerle doludur..Fakat Jungılın aksine en güçlüler değil sırtlanlar gibi ufak tefek olup yağcılık,yalakalıp yapanlar ispiyoncular genelde yükselir, sadece işini yapıp yükü omuzlayanlar avucunu yalar..Böyledir bu işler maalesef..Devlet yada özel sektör olsun farketmez.Patronun kulağına fısıldayanların sırtı yere gelmez..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanoğlunun tarihi çatışmalar ile şekillenmiştir zira çatışma ,hayvani yanımızdan gelir.Hayvanlarda kendi bölgeleri,eş seçimi, yiyecek seçimi gibi nedenlerle çatışırlar. Bu İnsanlık tarihinde de görülmüştür.İlkel topluluk ve kabileler de; eş,bölge ,yiyecek için çatışmışlar ve bu çatışmalar insanlık boyunca var olmuştur.Hatta fikirler, ideolojiler, İnançlar çatışmış ve bu uğurda nice savaşlar yaşanmıştır.

Bu çatışma iş ortamlarında da gözlenlenebilir günümüzde.Çatışma ve Üretim üzerine ilk görüşler 1900'lü yılların başlarına kadar uzanır.Max Weber gibi bürokrasi yanlılarının savunduğu bu ilk görüşe göre İnsan, bir makina dır. Çatışma, iş ve üretime zarar verir.Bu görüşe de aynı zamanda klasik görüş denir. İnsanları makina görmek akla ne kadar uzak gelse de, vaktiyle bu görüş ile hareket edilmiş ve üretim de istenilen düzey yakalanamamıştır.Bunun üzerinte neo klasik görüş olarak İnsanın makinalardan farklı, sosyal bir varlık olduğu vurgusu yapılmış ve insanın sosyal ihtiyaçlarının karşılandığı sürece üretimin artacağını savunulmuştur.Bazı deneyler ile de bu görüş İspata çalışılmış lakin belli bir noktadan sonra üretimin artmadığı sabit kaldığı ve üretimin artması için dış etkenlerinde önemli olduğunu(müşteri,ulaşım..vs.) görmüşlerdir. Bu yüzden diğer dış etkenlerinde üzerinde durulmuştur. Bu modern görüştür. 1980 lerde çatışmanın ve rekabetin üretimi arttırdığı ve gerekliliği üzerinde durulmuş ve bunun emniyetli sınırlar içerisinde yapılası gerekliliğinden bahsedilmiştir.Bu yüzden işletmeler için çatışma, olmazsa olmazdır.Burada emniyet subabı görevi görecek olanlar ise yöneticilerdir.Yönetici ne çatışmayı ve rekabeti bitirir ,ne de çatışmanın tehlikeli boyutlara varmasına izin verir.Post modern olan bu görüş, günümüz işletmelerinin pek çoğunun üretkenlik adına uyguladığı görüştür.

Çatışmayı bilinçli başlatmak bir nevi güdülemedir. Bir işyerinde dengeyi kaydırırsanız , çatışmanın ilk tohumunu atarsınız.Bu negatif değil pozitif yönde olmalı ki buna özellikle dikkat edilmesi gerekir. Bir çatışma için bir ödül kullanılabilir. Mesala, pek çok işletme ayın personeli seçer ve bir duvara resmini asar. Bu yine övgü, iyi muamele şeklindede olabilir.

Şunu belirtmek isterim ki çatışma belli sınırlar içinde olmalı, aşırıya kaçılmamalı. Burada da yönetici ye iş düşüyor demektir.

Böyle konuları açan arkadaşlardan Allah razı olsun.

Belki bazı arkadaşlar, işyerlerinde maruz kaldıkları haksızlıkları paylaşabilirler.

Bakifani arkadaşım, yazınızı çok beğendim ama ufak bir eksiklik olduğunu düşündüm, uzman sensin:

Hayvanlar sadece karın doyurmak gibi temel içgüdüleri ve ihtiyaçları için savaşırlar veya karşı tarafı öldürürürler.

İnsan ise temel ihtiyaçları karşılanmış olmasına rağmen bazen karşı tarafa zarar vermeye çalışırlar. Bunun sebebi olarak bir çok şey söylenebilir; hırs, kıskançlık vb.

Soru: Kıskançlık hayvanlarda var mıdır? Hangi hayvanlarda vardır?

Eğer bu ilkel özellikler bir insanda çok baskınsa ve çevresine çok zarar veriyorsa: Terazinin bir kefesine hayvan, bir kefesine de insan koysak hangisi daha ağır basar?

Eğer hayvan daha ağır basarsa; bu insanın kat edeceği yol çoktur. Önce hayvan seviyesine geçmeli; sonra da bu seviyeyi aşarak insan mertebesine gelmeli.

Şükürler olsun bu potansiyel de insana bahşedilmiştir; yeter ki kullansın.

Araf 179: Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

Araf 179, bana 3 maymunu hatırlattı. Hani biri gözünü kapatmış, biri kulağını kapatmış, biri ise ağzını...

tarihinde Karınca tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayvan ve insan arasındaki temel fark bir düşünce ortaya koyabilmesidir. Bir İşyerinde insan çalıştırıyorsanız, elbet kendi fikirleri ve bu fikirler doğrutusunda davranışları olacaktır.

Özellikle hiyerarşi nin olduğu işletmelerde astların yorum yapmasına veya verilen iş için insiyatif kullnmasına göz yumulmayabilir bu da beraberinde bir çatışma getirecektir. Çalışan ve işveren arasındaki ilişki karşılıklı eğitim, iletişim, işyerindeki sosyal tutumlar ve farklılıklara bağlıdır.

Bir işi yapabilmek, o işe hakim olabilmek kişyi rahatlatır.Bu işveren içinde, çalışan içide aynı miktarda önemlidir. Dolayısıyla iş konusunda, alınan eğitim ,hem mesleki hem de insani olgunluk açısından önem taşır.

İşveren ve işçi arasındaki doğru iletişim, karşılıklı güven ve pe çok açığa çıkabilecek sorunların önlenmesinde önemli rol tutar.

İletişim illa sözlü olacak diye birşey de söz konusu değil, bazen beden ve davranış dili de pek çok şey anlatır.

Sosyal tutumlar,ikili ilişkilerimizi kapsar.Diğer çalışanlar ile olan ilişkilerimiz,ailemizle olan lişkilerimiz vs.. pek çok durum iş verimliliğimizi etkiler.

Farklılıklar konusu ise, çevremizde karşılaşacağımız farklı fikirler ve bakış açıları, çalışmak zorunda olduğumuz farklı kimliklerde ki insanlar, farklı kültürel düzeyler, farklı adet ve gelenekten kişiler vs.. Bu farklılıkların olması pekala normaldir. Unutmayın ki herkes kendi hayatını yaşıyor. İnsanların sizin belirledğiniz çizgide yaşamasını beklerseniz, inanın bu sizi daha çok rahatsız eder.

tarihinde bakifani tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...