Jump to content

Kurtuluş Savaşındaki Karanlık Noktalar


Recommended Posts

Yenilgiyi kabul etmeyen düşmanı yenmek mümkün değildir.

Bunu unutma Baybars..

Osmanlı yenilgiyi kabul etti. Yok oldu. Türkler etmedi ama.

Aynen öyle kardeşim. Türklük Osmanlı olmadan da yaşardı. Ama Osmanlı Türkleri kaybettiğinde battı. Çünki Osmanlı'yı kuranlar da Türklerdi. Yaşatanlar da. Türklükten yoksun olduğu gün bitti Osmanlı.

Ama Türklük yine Başbuğ Atatürk'ün sözünde olduğu gibi baki kaldı:

"Taş kırılır, tunç erir, ama Türklük ebedidir."

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 156
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İngilizler isteseydi değil İstanbul'u bütün Türkiye'yi alırdı.

İşte beyin katsayısı ufak biri... Tarihi belgeler diyor ki Kurtuluş savaşı sonunda Kuvayi milliye ordusunun sayısı 300 bini aşmış, İngiliz ordusu ise ancak 35-40 bin civarında bir nufusa sahip. Kuvayi milliye ordusu kendi vatanında, her türlü lojistik desteği alıyor, ama İngiliz ordusunun lojistik destek alacağı yer binlerce kilometre uzakta.. Yunan ordusunu yenmiş, yüksek moralli 300 bin (Hatta gerçek sayı 600 bine yakın) kişilik ordunun yanı sıra, İstanbul'da 3 yıldır bilenmiş, ingiliz kesmek için hazır bekleyen onbinlerce kişilik milis ordusu... O dönem modern silah yok, savaşlar gırtlak gırtlağa yapılıyor.. Bu nedenle sayının önemi var.. İngiliz yorgun, merkezin artık savaş kaldıracak haliş yok.. Bu şartlarda Anadoluyu tümden almaya kalkmanın salt intihar olacağını İngiliz alıntı yaptığım beyinsizden daha iyi biliyor... O nedenle rica minnet süre isteyip, son sürat ülkeyi terk etmek en akıllıca iş olduğundan, İngiliz tası tarağı toplayıp geldiği gibi vınlayıp gidiyor..

Ama ne yaparsanız yapın, bu ayak takımı şeriatçılar her defasında alıntı yaptığım beyinsizin söylediklerini söylemekteler.. Maalesef buna da inanan başka beyinsizler mevcut...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte beyin katsayısı ufak biri... Tarihi belgeler diyor ki Kurtuluş savaşı sonunda Kuvayi milliye ordusunun sayısı 300 bini aşmış, İngiliz ordusu ise ancak 35-40 bin civarında bir nufusa sahip. Kuvayi milliye ordusu kendi vatanında, her türlü lojistik desteği alıyor, ama İngiliz ordusunun lojistik destek alacağı yer binlerce kilometre uzakta.. Yunan ordusunu yenmiş, yüksek moralli 300 bin (Hatta gerçek sayı 600 bine yakın) kişilik ordunun yanı sıra, İstanbul'da 3 yıldır bilenmiş, ingiliz kesmek için hazır bekleyen onbinlerce kişilik milis ordusu... O dönem modern silah yok, savaşlar gırtlak gırtlağa yapılıyor.. Bu nedenle sayının önemi var.. İngiliz yorgun, merkezin artık savaş kaldıracak haliş yok.. Bu şartlarda Anadoluyu tümden almaya kalkmanın salt intihar olacağını İngiliz alıntı yaptığım beyinsizden daha iyi biliyor... O nedenle rica minnet süre isteyip, son sürat ülkeyi terk etmek en akıllıca iş olduğundan, İngiliz tası tarağı toplayıp geldiği gibi vınlayıp gidiyor..

Ama ne yaparsanız yapın, bu ayak takımı şeriatçılar her defasında alıntı yaptığım beyinsizin söylediklerini söylemekteler.. Maalesef buna da inanan başka beyinsizler mevcut...

Anlamadığım şey şu ki, Türk'ün mübarek gazasını kutlayacaklarına, orada burada bit yeniği aramak ancak ve ancak bunların işidir.

Nice cahil yobaz kurtuluş savaşı daha devam ediyorken urum ve ingiliz namına propaganda yapmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İngiliz istese Çanakkale'yi de geçerdi diyeceksin, ama geçemedi. İngiliz yıllardır başka milletlerin hakimiyetinde bulunmuş Hindistan'da bile tutunamadı, gelip başkasının egemenliğinde yaşamamış olan Türklerin toprağında nasıl tutunsun?

Bak Baybars, kendine güzel bir nick koymuşsun, ismin büyük bir Memlük beyinden gelir, Türklere birazcık güvenin olsun derim. İngilizler 1000 senelik, yeni yetme, ve derme toplama, çorba bir topluluktur. Bu adamların orada burada nasıl savaş kazandıklarını iyi biliyoruz.

Nasıl İrlanda gibi, dibinde olan bir memlekette ezilip defedildiklerini de biliyoruz. Sen gelmişsin bana "İngilizler isteseydi tüm Türkiye'yi alırdı" gibi Artin Kemal ağızları ile laf yapıyorsun. Yoksa sen de mi Türk'e itimat etmeyenlerdensin?

İngilizlerin öncelikli amaçları petrol bölgelerini ele geçirmek ve Anadolu topraklarında da Sovyetler'e karşı tampon bölge görevi görecek batı yanlısı bir devlet yaratmaktı, ki bunları da başardıklarını görüyoruz.

Geldikleri gibi gitmediler, istediklerini elde ettiler ve sonra da güle oynaya gittiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Giray-han; Atatürk madem milliyetçiydi, öyleyse neden;

Neden Latin harfleri yerine Göktürk harflerini getirmedi?

Neden Avrupa'dan hukuk getirmek yerine Türk töresini getirmedi?

Neden yörük şapkasını değil de frenk şapkasını getirdi?

Neden miladi yerine 12 hayvanlı Türk takvimini getirdi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İngilizler'in İstanbul'u öylece bırakıp gitmeleri, Fransızların G.Doğuda silahlarını bırakmaları, İtalyanların turistik geziye gelirmiş gibi gelip gitmeleri vs...

ingilizlerin istanbuldan kaçırdıkları hazine ile 2. bir türkiye kurulurdu, , bütün herşeyimizi açlıp götürdüler,

Link to post
Sitelerde Paylaş

Giray-han; Atatürk madem milliyetçiydi, öyleyse neden;

Neden Latin harfleri yerine Göktürk harflerini getirmedi?

Neden Avrupa'dan hukuk getirmek yerine Türk töresini getirmedi?

Neden yörük şapkasını değil de frenk şapkasını getirdi?

Neden miladi yerine 12 hayvanlı Türk takvimini getirdi?

Elbette öyle cahil birisin ki, sana cevap vermek bile gereksizdir.

Evet, neden latin harfleri yerine göktürk alfabesi, moğol ya da uygur yazısını getirmedi. Cevap oldukça basit aslında. Bu harflerin günün şartlarında millete bir getirisinin olmadığı, ve hatta gereksiz götürüsü olduğunu istersen bir düşün. Matbaa, basım, ve diğer şeylerin rahatça yapılabilmesi için vaktinde latin harflerinin getirilmesi şart idi. Getirildi de. İleride olur da, milletimiz diğer milletlere yön verecek derecede güçlenince, göktürk alfabesini getirir, herkese de kabul ettiririz, sen merak etme.

Evet, devamına gelelim. Türk töresi, adından da anlaşılabileceği gibi, "töre"dir. Türk töresi, toplumda yaşar. Ama bugün de olduğu gibi, toplumda belli başlı, zamane şartlarına göre devamlı değişmeyen sabit bir yasa getirilmesi gerekiyordu. Getirildi de. Bu bizim vaktinin medeniyetini teşkil eden avrupa ile aramızı kapamamız için gerekmekteydi. Çağdaşlığın gerektirdiği şeyleri yaptığı için Atatürk'ü yermenin bir manası yoktur.

Evet, şimdi gelelim kılık kıyafete. Kılık kıyafet değişimi, Atatürk'ün kılık kıyafet devrimlerinden çok önce başlamıştır.

Nitekim Atatürk'ü bununla suçlamak, Japonya'da yapılmış benzeri kültür devrimlerini gözardı etmektir. Biz Türklerde olduğu gibi, Japonlarda da milli kıyafet vardı. Amma velakin Meiji reformlarından sonra, ülke modernleştirilmiş, Çin etkisinden kurtarılmıştı. Yönetim feodal samuraylardan merkezi imparatorluğa geçmiş, ve bir mecliste toplanmıştır. Bu zaman sürecinde Japonya ilerlemiş, ve bir dünya gücü olmuştur. Kültürel açıdan ise japon kültürü yine gelişmiş, ve altın çağını yaşamaya başlamıştır.

Yani, bunda Atatürk'ün suçu yoktur. Aksine, Başbuğ Atatürk'e şükredeceğin yerde, cahil cahil yermenin bir anlamı da yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ingilizlerin istanbuldan kaçırdıkları hazine ile 2. bir türkiye kurulurdu, , bütün herşeyimizi açlıp götürdüler,

Neyimiz vardı ki çalsınlar.. Birkaç arkeolojik değeri olan kalıntıları çalmışlardır. Onlardan önce Almanlar çalıp götürmüştü onları.

Biz kıymetini bilmezsek böyle olur işte.

İngilizler İstanbul'u işgal etmeden önce hazine ve tarihi eserler Anadoluya kaçırılmıştı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sadece ayasofyanın gizli hazineleri, dünyaya bedel, dahası ingilizler savaş öncesi istanbulu kuşatınca, amaç kuşatma değildi, sadece hazineleri kaçırmaktı , bunları gizlediler, italyanlar da maşalarıydı, gölgeyi bize gösterdiler, gölgeyi izlemekten gerçeği çok sonra gördük, ingilizler bize çok darbe vurdu, almanlar sırtımızdan vurdu ve hala vuruyor,

2006_2008 yıllarında MTA , kazılarda 1 ton toprakta 100 gr altın tesbit ediyor, bu büyük bir rakam , almanlar bırakmıyorlar çıkarmamıza engel oluyorlar, sonra demir madeni adı altında yada mermer fabrikası diye, fabrika kurup, çaktırmadan çıkarıyorlar,

ülkedeki bütün altın madenleri almanların kontrolünde, çıkaramadıklarını sabote ediyorlar.

ve ikincisini söyleyeyim.

şuan türkiyede demir madeni kurmak ortalama 3_5 milyon euro ise, bunu türk şşirketleri kuramıyor, eğer maden zararı çıkartamazsa iflas edebilir yani risk var, bazen 5 milyon luk yatırımla 100 milyonluk ciro çıkıyor, bu dengelerde türkler riske girmediğinden , bütün madenlere şuan almanlar el koymuş.

yatırımı yapıyorlar, madeni 5 e kurup 10 gösteriyorlar, vergi, elektrik vs yok, iş gücünden dolayı, eğer maden yapılan yatırımı karşılamıyor ve zarara uğruyorsa şirket, zaten 2 katı göstermişler , bu zararı devlet tarafından karşılanıp, 2. bir maden çalışması başlıyor, aslında zarar ediyormu etmiyormu orasıda muamma ama , büyük bir oyun var üzerimizde, bunlarda sade bilinenler,

yer altı madenlerimizi felaket sömürüyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte beyin katsayısı ufak biri... Tarihi belgeler diyor ki Kurtuluş savaşı sonunda Kuvayi milliye ordusunun sayısı 300 bini aşmış, İngiliz ordusu ise ancak 35-40 bin civarında bir nufusa sahip. Kuvayi milliye ordusu kendi vatanında, her türlü lojistik desteği alıyor, ama İngiliz ordusunun lojistik destek alacağı yer binlerce kilometre uzakta.. Yunan ordusunu yenmiş, yüksek moralli 300 bin (Hatta gerçek sayı 600 bine yakın) kişilik ordunun yanı sıra, İstanbul'da 3 yıldır bilenmiş, ingiliz kesmek için hazır bekleyen onbinlerce kişilik milis ordusu... O dönem modern silah yok, savaşlar gırtlak gırtlağa yapılıyor.. Bu nedenle sayının önemi var.. İngiliz yorgun, merkezin artık savaş kaldıracak haliş yok.. Bu şartlarda Anadoluyu tümden almaya kalkmanın salt intihar olacağını İngiliz alıntı yaptığım beyinsizden daha iyi biliyor... O nedenle rica minnet süre isteyip, son sürat ülkeyi terk etmek en akıllıca iş olduğundan, İngiliz tası tarağı toplayıp geldiği gibi vınlayıp gidiyor..

Ama ne yaparsanız yapın, bu ayak takımı şeriatçılar her defasında alıntı yaptığım beyinsizin söylediklerini söylemekteler.. Maalesef buna da inanan başka beyinsizler mevcut...

Eğer dediğin gibi olsaydı İngilizler, İzmir'in kurtuluşunu dahi beklemeden İstanbul'dan derhal ayrılırlardı. Oysa bakıyoruz ki İstanbul'u Lozan'dan bile sonra terkediyorlar. Halbuki tamtersi olması gerekiyordu sizin hesabınıza göre.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...