Jump to content

Fiili Zina Tehlikesi


Recommended Posts

İlginç açıklamalar ... Bu açıklamayı yapan kişi müslüman değil mi acaba? Kendisine, kutsal kitabında; yapacağı imana göre cennette bolca huri vaatleri verilen kişilerin böyle açıklamalar yapması garip ... Çok garip!

Yeşilay Cemiyeti Mardin Şube Başkanı Lütfü Günlüoğlu, üniversiteli gençlerin Mardin'de sarmaş dolaş dolaşmalarına, sokakta ve parklarda öpüşmelerine tepki gösterdi. Kente üniversite kurulmasıyla yörede ahlaksızlığın yaygınlaşmaya başladığını iddia eden Günlüoğlu, bu konuda yetkilileri önlem almaya çağırdı.

Yeşilay Mardin Şube Başkanı Lütfü Günlüoğlu yaptığı yazılı açıklamada, Artuklu Üniversitesi'nde okuyan ve kent dışından gelen öğrencilerin, kente ahlaksızlığı getirdiğini ve manevi çöküntüyü hızlandırdığını savundu. Gün geçtikçe ahlaki çöküntünün hız kazandığı Mardin'de, manevi huzursuzluğun herkesi derinden etkilemeye başladığını öne süren Günlüoğlu şöyle dedi:

"İlimize üniversite kararı çıktığı zaman küçük- büyük hepimiz çok sevindik. Artık çocuklarımız kendi memleketlerinde okuyabileceklerdi, ya da yakın illerdenMardin'e öğrenci gelecek, Mardin her yönden gelişecekti. Gerçekten de böyle oldu. Mardin her geçen gün gelişmeye başladı. Öyle bir gelişti ki, bu gelişme beraberinde birçok ahlaksızlığı da getirdi. Artık kız- erkek gençlerimiz özgürlük ve medeniyet adına el ele, kol kola, sarmaş dolaş, uluorta gezmeye, gün ortasında herkesin önünde hayasızca sevişmeye başladılar. Büyükşehirler Ankara, İstanbul ve İzmir'deki gençler arasındaki hayasızlık manzaraları Mardin'de de sık sık görülmeye başlandı. Gençlerimiz her geçen gün bu işi ilerletmeye başladı. Artık bir kısım gençlerimiz kız- erkek parklarda, çimenler, yada banklar üzerinde uzanarak işi öpüşerek sevişmeye kadar götürdü."

'FİİLİ ZİNAYA DOĞRU GİDİLİYOR'

Gençlerin bu davranışları karşısında yetkilileri önlem almaya çağıran Günlüoğlu, şöyle devam etti:

"Şimdiden önlem alınmaz ise, herkes bu vebalin altında kalabilir. İşte burada bizler sivil toplum kuruluşu olarak yetkilileri göreve davet ediyoruz. Bu işe el atmaz, gereken tedbirler alınmaz ise çok daha vahim manzaralar ile karşılaşabiliriz. Önce el ele, sonra sarılarak, sonra da dudak dudağa öpüşerek fiili zinaya doğru gidiliyor. Derhal bu ahlaksız davranışların önüne geçilmelidir. Bu kendini bilmez kişiler her yerde uyarılmalıdır."

(DHA)

Kaynak: http://www.haberturk.com/gundem/haber/789616-fiili-zinaya-dogru-gidiliyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onlarda alışırlar zamanla. Sevişen insanlar görmek ilk başta psikolojiyi olumsuz etkiliyor tabi. Onlar çocukların leyleklerle geldiğine inanıyorardı bugüne dek. Çocukluktan yetişkinliğe geçişte insan böyle sarsıcı gerçeklerle karşılaşıyor tabi... Yeşilay başkanı da büyüyecek alışacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gençlerin seviştiklerini görenler, genç erkeklerin kendi kızlarını ve karılarını düzdüğünün fantezisini kuruyorlardır muhtemelen.

Ondan uyarılıyor bile olabilirler.

İslam'da bu bir gelenektir. Kur'an'da olması lazım..

Komşu kadının zina yapması, Müslümaların karılarının ve kızlarının zina yapması gibidir..

Ayet numarasını hatırlamıyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

HABABAM'A GÜVENİN

Hafize Ana

İnek Şaban

Güdük Necmi

Damat Ferit

Tulum Hayri

Domdom Ali

Hayta İsmail

Badi Ekrem

Akil Hoca

Külyutmaz Necmi

*

Ne ekipti be kardeşim…

Fırlaması avanağı, şehirlisi köylüsü, zengini fakiri, doğulusu batılısıyla, Türkiye’nin özetiydi.

Bi kim yoktu?

Badem.

Peki insanımızın kodlarını bu kadar iyi çözen, bu kadar iyi gözlemleyen büyük usta’nın hepimizi tek tek oraya monte ederken, bazılarımızı ıskalaması mümkün müydü?

Niye Hababam’da din unsuru yok?

Çünkü sağcı-solcu dinci-laikçi falan değildir aslında mesele… Hani lise yıllarında aynı sıraları paylaşmanıza rağmen suratını hayal meyal hatırladığınız varlığıyla yokluğu bir hafızanızı zorlasanız bile ismini çıkaramadığınız “gençliğini yaşamayan” tipler vardır ya…

İşte onları koymamıştı.

Elbette onlar da 17 yaşında 22 yaşında oldular ama hiç genç olmadılar. Vazgeçtik okulu kırıp kafelerde yan yana, el ele oturmayı, otobüs duraklarında bile kızlı-erkekli duramadılar. Mesela, gençliğin adeta uzvudur gitar, ne kadar uzak onlara… Plajda yakılan romantik bi ateşin etrafı kantinde şamata mezuniyet şenliğinde mırıldanan aşk şarkıları, belki alt tarafı bi bira… Ne kadar uzak.

Mahalle baskılarının, dar çevrelerinin bilinçaltlarına ördüğü Çin seddi gibi duvarlara esir büyüdüler maalesef… Kanları kaynamıştır, aşmak istemişlerdir mutlaka, aşamadılar. O duvarları aşanlara öfkelenmeleri ondan! Halbuki ömründe bi kere olsun dağıtmadan, nasıl toparlanır ki insan? Hangi sınırdan bahsedebilirsin özgürlüğü tatmadan?

Açın özgeçmişlerini… Hayat baharının en güzel yılları, şu okulları bitirdi diye geçiştirilen, kupkuru üç-beş kelimeden ibarettir. Sonra zart diye atlar siyaset sahnesindeki binlerce fotoğraf… Arası boştur. Gençlik yıllarına dair hatıra fotoğrafları olabilmesi için, yaşanmış hatıralar olması lazım öncelikle… Yoktur.

Bana sorsalar, king çevirmeyeni mebus bile yapmam, ki briç’i kumar zannedip zekâ sporu olduğunu kavrayamadan mezun oldular. Spor ayakkabı, şort giymeden emekli oldu çoğu… Vals beklemiyoruz ama, güya kültür dersi veriyorlar, hangisinin halkoyunu oynarken fotoğrafı var? Tiyatro’da rol alırken? Mayoyu boşverdik, Allah’ın bize lütfu bu memlekette, şezlonga uzanıp güneşlenemediler, şezlonga.

İyi yönetilen devlet, iyi yönetilen üniversite, iyi yönetilen holding, iyi yönetilen banka, iyi yönetilen gazete, hepsini inceleyin… Hepsinin başında, gençliğinin hakkını vermiş yöneticiler görürsünüz. Efsane siyo’ların ortak özelliği telefon rehberi gibi kalın akademik kariyerleri değildir, hergele olmalarıdır. Onur duyduğumuz kadın yöneticilerimizin tamamı ise fikri hür vicdanı hür babaların özgür kızlarıdır.

Gençlik…

İnsanın başına hayatta bi kere gelir.

En vahim gençlik hatası…

Gençliğini yaşamamaktır.

Ve, neymiş efendim, Mustafa Kemal’in ilkeleri ders kitaplarından çıkarılacakmış filan… Hikâyedir. Mustafa Kemal dediğin, okul bahçesinden söker gibi yüreğimizden söküp depoya kaldırabileceğin büst değildir. Sırtına çaktırmadan Atatürk posteri yapıştırırlar, feysbuk’a düşmen an meselesidir!

Hayat okulunda sınıfta kalmış tipler hayata gülümseyerek bakan çocuklara ders veremez, anca karne verir. Deneme-yanılma’yla olmasa bile, deneme-yamulma’yla öğrenilecektir.

Üstelik…

Kadınlı-erkekli on binlerce.

Kel Mahmutları…

Akil Hocaları…

Badi Ekremleri var bu ülkenin.

Hababam’a güvenin.

Yılmaz Özdil

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21500225.asp

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizler nasıl onlara alışıyorsak ,onlarda çağdaş yaşama alışacaklar.Ayrıca Mardinde herkesin ortasında Üniversite öğrencilerinin sevişmeleri hiç inandırıcı değil.Abartıdır bu.Kaldıki bugün büyük şehirlerde Tesettürlü genç kızlarında Kol kola gezip öpüştükleride bir gerçektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gençlerin seviştiklerini görenler, genç erkeklerin kendi kızlarını ve karılarını düzdüğünün fantezisini kuruyorlardır muhtemelen.

Ondan uyarılıyor bile olabilirler.

İslam'da bu bir gelenektir. Kur'an'da olması lazım..

Komşu kadının zina yapması, Müslümaların karılarının ve kızlarının zina yapması gibidir..

Ayet numarasını hatırlamıyorum..

öyle bir ayet yok.sen bile geleneksel islamı kuran islamı sanıyorsun.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben parklarda sevişenleri önce uyarıyorum güzelce...

"Hişşş kardeşler bakın zabıta geliyor! "de ve tüy oradan:) dertsiz başına dert,Dertli başına bir dert daha açma bence.

Hatta öylede deme"Allah Allah bu polislerin ne işi var burada "diye söylen

tarihinde gerçekçi53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

4 karı + sınırsız cariye hakkı var ama sokakta el ele dolaşanları görünce zoruna gidiyor. demek ki vaktinde kendisi de yapmak istemiş ama yapamamış, o yüzden onları kıskanıyor.

ama o sokakta sarmaş dolaş gezenler bile müslümanlardan daha namuslu. en azından onların tek sevgilisi var. hiç biri 2. veya 3. nün derdine düşmüyor ya da bunu iddia etmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

4 karı + sınırsız cariye hakkı var ama sokakta el ele dolaşanları görünce zoruna gidiyor. demek ki vaktinde kendisi de yapmak istemiş ama yapamamış, o yüzden onları kıskanıyor.

ama o sokakta sarmaş dolaş gezenler bile müslümanlardan daha namuslu. en azından onların tek sevgilisi var. hiç biri 2. veya 3. nün derdine düşmüyor ya da bunu iddia etmiyor.

parrkta sevişenler zoruna gitmeyenler,ailesinin yanında sevişirlermi.cak cuk falan
Link to post
Sitelerde Paylaş

parklarda sevişmek normal,o zaman resmi dairelerde okullarda,restoranlardada sevişmek normal,başlık açana lafım.

Ne alaka? :)

Parkta sevişmek (ki; "Sevişmek" fiilinin ne anlama geldiğini bildiğini varsayarak kuruyorum bu cümleyi) normal ise neden resmi dairelerde, okullarda ve restorantlarda da olsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...