Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi (düzenlendi) (Furkan, 45-46) : "Rabbinin, gölgeyi nasıl uzattığını düşünmüyor musun ? Eğer Allah’ın sünnetinin, dileseydik onu kesinlikle sabit eylerdi. Güneşin gölgeyle irtibatını nasıl planladığımıza bakmıyor musun ? Sonra biz, bu gölgeyi azar azar bize doğru alırız. (إِلَيْنَا bize doğru, yani göğe doğru)" Galiba henüz üzerine durmamis oldugum gölgeye günesin delil kilinmasi (sebep yani) be gölgenin yavas yavas uzayarak Gökteki Allah'a çekilmesine deginmedim. Pratik olarak, gölge günes bulundugumuz ufuga azar azar yaklasdikca gölge aksi istikamette uzayarak gider... Bu sadece yere serilmez, ayni anda göge dogru da atilir ve yarigölge olusur. Sonra günes ufugun altina kaymaya koyulunca, günesin dünyadan daha çok fazla çapli olmasindan, dünyanin yüzüne göre tanjant olarak tam günesin dünyaya göre bulundugu konumun aksi istikametindeki dünyanin kendi gölgesinden olusan gece ile karisir ve konik biçime uzaya atilir. Mayıs 30, 2014 tarihinde Levia tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi (düzenlendi) Dünyanin kendi çevresinde dönme süresi ile günes etrafindaki devrim süresi senkron olsa, gölge ayette ifade edilen biçimde "سَاكِنًا" sakin olurdu, ancak uzun mesafeler yürümemizle çok yavas biçimde uzardi.. Günes gölgeyi ortaya çikarir, unutmamali ki karanlik normal olan durumdur. Aydinlik, karanligin çekilmesidir. Türkçede dellal kelimesi, ayette geçek "delil" kelimesine bu bakimdan yakin bir anlamsallik kesbetmekte : "İlan edici. Yüksek sesle bildiren". Orasi normalde karanlik olmali, günes etrafini aydinlatarak onu bildirir. Mayıs 30, 2014 tarihinde Levia tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Dünyanin kendi çevresinde dönme süresi ile günes etrafindaki devrim süresi senkron olsa, gölge ayette ifade edilen biçimde "سَاكِنًا" sakin olurdu, ancak uzun mesafeler yürümemizle çok yavas biçimde uzardi.. Günes gölgeyi ortaya çikarir, unutmamali ki karanlik normal olan durumdur. Aydinlik, karanligin çekilmesidir. Türkçede dellal kelimesi, ayette geçek "delil" kelimesine bu bakimdan yakin bir anlamsallik kesbetmekte : "İlan edici. Yüksek sesle bildiren". Orasi normalde karanlik olmali, günes etrafini aydinlatarak onu bildirir. ))) hocam sen dersmi veriyorsun kuranımı savunuyorsun hiç anlamdım bi karar ver. bu safstaları bırak hocaysan adam gibi öyret senin şun anda devletin başında olaan adı prfsör. diyorki dünayyı güneş aydınlatmıyor istarsen senin o hocanla başala burda gelip kopyala yapştırından bıktık gına geldi okuyorsun hiç bir şey anlaşılmıyor anlaşılmamasının nedeni iki arda bir derde olmandır. ya bilimi seç ya kuranı karar var Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi bide diyorsun kendimi geliştirdim geldim buraya allahtan gelştirmişin bir şey anlamıyoruz bide geliştirmesen ne olurdu halimz bilemiyorum Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi ))) hocam sen dersmi veriyorsun kuranımı savunuyorsun hiç anlamdım bi karar ver. bu safstaları bırak hocaysan adam gibi öyret senin şun anda devletin başında olaan adı prfsör. diyorki dünayyı güneş aydınlatmıyor istarsen senin o hocanla başala burda gelip kopyala yapştırından bıktık gına geldi okuyorsun hiç bir şey anlaşılmıyor anlaşılmamasının nedeni iki arda bir derde olmandır. ya bilimi seç ya kuranı karar var Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Söyleyen Müslüman İlim ve Bilim Adamları :İslam dünyasında bilimin pek çok dalında çalışmalar yapılmıştır. Bir çok Müslüman alimin Orta Çağ’da Ay ve Güneş tutulmasını kurulan rasathanelerde rasat etmeleri; astronomi alanında yapılan ölçüm ve hesaplamaların günümüzde yapılan ölçüm ve hesaplamalara yakın sonuçlar vermesi; Halife el Me’mun döneminde hazırlanan ve doğru sonuçlar gösteren Dünya haritası; Güneş saati, su saati, açı ölçerlerin yapılması ve bunlar gibi pek çok bilimsel faaliyeti göz önünde bulundurduğumuzda görürüz ki; Dünya’nın yuvarlaklığının Orta Çağ’da yaşamış Müslüman ilim adamları tarafından bilinmiş ve söylenmiş olması o dönemde yapılmış binlerce bilimsel başarılardan sadece bir tanesidir. Orta Çağ’da yaşamış olan Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife, Şafii mezhebinin kurucusu İmam Şafii, ünlü alimlerden İmam Gazali, Fahreddin Razi, Muhyiddin İbn Arabi, ünlü müfessirlerden Kadı Beydavî, Nesefî, bilim adamlarından Biruni, İdrisi gibi zâtlar eserlerinde Dünya’nın yuvarlak olduğunu söylemişlerdir. Dünya çapında ünlü bilim adamı olan Biruni, Dünya’nın hem kendi etrafında hem de Güneş etrafında döndüğünü ispatlamıştır. İmam Gazali ve Fahreddin Razi’nin bu konu hakkında söylemiş olduğu şu sözlere bakalım : İmam Gazali: “Felsefenin kabul ettiği prensiplerin bir kısmı İslâm dininin temel esasları ile çelişmez. Meselâ diyorlar: Ay’ın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmesiyle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir. Matematik hesaplarla ispatlanmış bu çeşit gerçekleri din namına inkâr etmek dine karşı bir cinâyettir. Metotsuz bir tarzda dini savunanların zararları, metotlu bir şekilde dine hücum edenlerin zararından daha fazladır. Darb-ı meselde denildiği gibi: Akıllı düşman, ahmak dosttan daha iyidir.” (Gazzâli, Tehâfutu’l-Felâsife, 80) Fahreddin Râzî: “Bazı kimselere göre, yerküresinin yayılmış olarak sergilenmesi, onun küre şeklinde olmamasını gerektirir. Bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü yuvarlak bir cisim büyük olduğu takdirde, bir sergi gibi üzerinde yaşanmaya müsait olur. Nitekim yerin (yuvarlağımsı) direkleri hükmünde olan dağların üzerinde de mükemmel bir şekilde durulabilmekte ve yaşanabilmektedir. Dünyanın konumu bundan daha uygundur.” (Râzî, Mefatihu’l-gayb, 2/104) Müslüman ilim adamlarının yaptığı bilimsel çalışmalar ile ilgili bilgi almak isteyenler İstanbul Gülhane Parkı’nda bulunan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi‘ni ziyaret edebilirler. Kaynak : http://dostsozu.com/dunyanin-yuvarlakligini-bilen-musluman-ilim-adamlari#sthash.QUHclM8Y.dpuf Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi İslam alimlerinden bazılarının konuyla ilgili görüşleri ise şöyledir: - İmam Gazzâlî'nin konu ile ilgili sözleri: "Felsefenin kabul ettiği prensiplerin bir kısmı İslâm dininin temel esasları ile çelişmez. Meselâ diyorlar: Ay'ın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmesiyle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir. Matematik hesaplarla ispatlanmış bu çeşit gerçekleri din namına inkâr etmek dine karşı bir cinâyettir. Metotsuz bir tarzda dini savunanların zararları, metotlu bir şekilde dine hücum edenlerin zararından daha fazladır. Darb-ı meselde denildiği gibi: Akıllı düşman, ahmak dosttan daha iyidir." (el-Gazzâli, Tehâfutu'l-Felâsife, 80) - Fahreddin Râzî'nin konu ile ilgili sözleri: "Bazı kimselere göre, yerküresinin yayılmış olarak sergilenmesi, onun küre şeklinde olmamasını gerektirir. Bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü yuvarlak bir cisim büyük olduğu takdirde, bir sergi gibi üzerinde yaşanmaya müsait olur. Nitekim yerin (yuvarlağımsı) direkleri hükmünde olan dağların üzerinde de mükemmel bir şekilde durulabilmekte ve yaşanabilmektedir. Dünyanın konumu bundan daha uygundur." (Râzî, Mefatihu’l-gayb, 2/104) - Seyyid Şerif Cürcânî de bu konu üzerinde uzun uzadıya durmuş, kâinatta yuvarlaklığın bir kânun gibi göründüğünü, bundan yerküresinin istisna edilemeyeceğini vurgulamış ve ilgili âyetleri bu çerçevede değerlendirmiştir. (bk. Cürcânî, S. Şerif, Şerhu'l-Mevakıf, 2/441- 442) - İbrahim Hakkı'nın sözleri ise şöyledir: "Eğer fennin bu (dünyanın yuvarlaklığı konusundaki) görüşü şeriate aykırı sanılırsa, bu husustaki endişenin atılıp kalbe tam inanışın yerleşmesi için İmam-ı Gazzâlî'nin Tehâfütü'l-Felâsife adlı eserinde Arapça yazdıklarını aynen Türkçeye çevirip buraya yazdım. Ayın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmekle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir." (İbrahim Hakkı, Hasankaleli, Marifetnâme, 4/30-31) - Hüseyin Cisri'nin konu ile ilgili sözleri şöyledir: "İslâm milletinin en büyük âlimi olan Fahreddin-i Râzî gibi pek çok kimseler yerin küre şeklinde olduğunu kabul etmişlerdir, diyor ve daha sonra şunları ekliyor: "Daima böyledir. Ahmak dost, çok cahilliği ve az aklı sebebiyle akıllı düşmanlardan daha çok zararlara sebep olur." (Hüseyin, el-Cisrî, Risale-i Hamidiye (trc. Manastırlı İsmail Hakkı, sadeleştiren: Ahmet Gül), 366-377) - Kadı Beydavî ve Nesefî gibi müfessirler de yeryüzünün yuvarlak olduğunu söylemişlerdir. Beydavî ve onu takip eden Nesefî, Bakara sûresinin 22. âyetinde yer alan "O, öyle bir Allah'tır ki, yeryüzünü size bir döşek yaptı" cümlesini tefsir ederken, "Arzın insanlar için döşek gibi yayılıp sergilenmesi, onun küre olduğu gerçeğine aykırı değildir." (bk. Mecmu't-tefasir, I/75) şeklindeki açıklamalarıyla konu ile ilgili düşüncelerini ortaya koymuşlardır. - Muhâkemat'ta, Gazzalî, Fahreddin Razî, Teftazani, Seyyid Şerif Cürcânî, İbrahim Hakkı ve Hüseyin Cisrî gibi âlimlerin hepsi, "yeryüzünün yuvarlaklığı" konusunda referans verilmiştir. Yerin küreviliğini kabul etmeyenlere hitaben şöyle denilmiştir: "Senin münsif zihnine malumdur ki, küreviyet-i arz ve yerin yuvarlaklığına muhakkikîn-i İslâm -Eğerçi ittifak-ı sükûtiyle olsa- ittifak etmişlerdir". Yani İslâm'ın muhakkik âlimleri -sükut ile de olsa- yeryüzünün yuvarlaklığı konusunda ittifak etmişlerdir. Bu ifadeden sonra bu konuda şüphesi olanların başvurabilecekleri kaynaklar sıralanmış ve adı geçen âlimlerin isimleri zikredilmiştir. (Muhâkemat, a.y.) Kaynak : http://www.sorularlaislamiyet.com/soru/189114/islam-alimlerinden-dunya-nin-yuvarlakligini-kabul-edenler-kimlerdir Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Söyleyen Müslüman İlim ve Bilim Adamları : İslam dünyasında bilimin pek çok dalında çalışmalar yapılmıştır. Bir çok Müslüman alimin Orta Çağ’da Ay ve Güneş tutulmasını kurulan rasathanelerde rasat etmeleri; astronomi alanında yapılan ölçüm ve hesaplamaların günümüzde yapılan ölçüm ve hesaplamalara yakın sonuçlar vermesi; Halife el Me’mun döneminde hazırlanan ve doğru sonuçlar gösteren Dünya haritası; Güneş saati, su saati, açı ölçerlerin yapılması ve bunlar gibi pek çok bilimsel faaliyeti göz önünde bulundurduğumuzda görürüz ki; Dünya’nın yuvarlaklığının Orta Çağ’da yaşamış Müslüman ilim adamları tarafından bilinmiş ve söylenmiş olması o dönemde yapılmış binlerce bilimsel başarılardan sadece bir tanesidir. Orta Çağ’da yaşamış olan Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife, Şafii mezhebinin kurucusu İmam Şafii, ünlü alimlerden İmam Gazali, Fahreddin Razi, Muhyiddin İbn Arabi, ünlü müfessirlerden Kadı Beydavî, Nesefî, bilim adamlarından Biruni, İdrisi gibi zâtlar eserlerinde Dünya’nın yuvarlak olduğunu söylemişlerdir. Dünya çapında ünlü bilim adamı olan Biruni, Dünya’nın hem kendi etrafında hem de Güneş etrafında döndüğünü ispatlamıştır. İmam Gazali ve Fahreddin Razi’nin bu konu hakkında söylemiş olduğu şu sözlere bakalım : İmam Gazali: “Felsefenin kabul ettiği prensiplerin bir kısmı İslâm dininin temel esasları ile çelişmez. Meselâ diyorlar: Ay’ın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmesiyle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir. Matematik hesaplarla ispatlanmış bu çeşit gerçekleri din namına inkâr etmek dine karşı bir cinâyettir. Metotsuz bir tarzda dini savunanların zararları, metotlu bir şekilde dine hücum edenlerin zararından daha fazladır. Darb-ı meselde denildiği gibi: Akıllı düşman, ahmak dosttan daha iyidir.” (Gazzâli, Tehâfutu’l-Felâsife, 80) Fahreddin Râzî: “Bazı kimselere göre, yerküresinin yayılmış olarak sergilenmesi, onun küre şeklinde olmamasını gerektirir. Bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü yuvarlak bir cisim büyük olduğu takdirde, bir sergi gibi üzerinde yaşanmaya müsait olur. Nitekim yerin (yuvarlağımsı) direkleri hükmünde olan dağların üzerinde de mükemmel bir şekilde durulabilmekte ve yaşanabilmektedir. Dünyanın konumu bundan daha uygundur.” (Râzî, Mefatihu’l-gayb, 2/104) Müslüman ilim adamlarının yaptığı bilimsel çalışmalar ile ilgili bilgi almak isteyenler İstanbul Gülhane Parkı’nda bulunan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi‘ni ziyaret edebilirler. Kaynak : http://dostsozu.com/...h.QUHclM8Y.dpuf kopyala yapıştır neyse bu zirbalamyı az okudum ben cehilim bunu yazan bendende cahil kum saatini müslümalrmı buldu çok komiksin bir araştır korkma senin gibilerine bilgili derler aynı zamanda benim tabirimle aptalsınız biligilisiniz çünkü ezberlemişsiniz zhininiz dolmuş papağan veya bilgisayar gibi aptalsın yeni şeylere yer yok senin gibi aptaların ünverisite veya lise ne okuduysan ezbere dayalı okumuş hayat senin için o kadardır arştırsanda baksanda aynı bilgiler üzerinden devam edeceksin bunun adı hayta 2ci aptalıktır çünkü sen merak duygunu kaybetmişin. biricsi aptalık çocukken öyrenmeye başlamktır.2 sınıf aptalar seni yetiştirenler ve şıhların hocalarındır herşeyi papağan gibi tekrar eden aptalarsınız sizde merak duygusu kalmamış umarım anlatabildim. Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Ne bu aptal kelimesi enflasyonu yine ? Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Söyleyen Müslüman İlim ve Bilim Adamları : İslam dünyasında bilimin pek çok dalında çalışmalar yapılmıştır. Bir çok Müslüman alimin Orta Çağ’da Ay ve Güneş tutulmasını kurulan rasathanelerde rasat etmeleri; astronomi alanında yapılan ölçüm ve hesaplamaların günümüzde yapılan ölçüm ve hesaplamalara yakın sonuçlar vermesi; Halife el Me’mun döneminde hazırlanan ve doğru sonuçlar gösteren Dünya haritası; Güneş saati, su saati, açı ölçerlerin yapılması ve bunlar gibi pek çok bilimsel faaliyeti göz önünde bulundurduğumuzda görürüz ki; Dünya’nın yuvarlaklığının Orta Çağ’da yaşamış Müslüman ilim adamları tarafından bilinmiş ve söylenmiş olması o dönemde yapılmış binlerce bilimsel başarılardan sadece bir tanesidir. Orta Çağ’da yaşamış olan Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife, Şafii mezhebinin kurucusu İmam Şafii, ünlü alimlerden İmam Gazali, Fahreddin Razi, Muhyiddin İbn Arabi, ünlü müfessirlerden Kadı Beydavî, Nesefî, bilim adamlarından Biruni, İdrisi gibi zâtlar eserlerinde Dünya’nın yuvarlak olduğunu söylemişlerdir. Dünya çapında ünlü bilim adamı olan Biruni, Dünya’nın hem kendi etrafında hem de Güneş etrafında döndüğünü ispatlamıştır. İmam Gazali ve Fahreddin Razi’nin bu konu hakkında söylemiş olduğu şu sözlere bakalım : İmam Gazali: “Felsefenin kabul ettiği prensiplerin bir kısmı İslâm dininin temel esasları ile çelişmez. Meselâ diyorlar: Ay’ın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmesiyle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir. Matematik hesaplarla ispatlanmış bu çeşit gerçekleri din namına inkâr etmek dine karşı bir cinâyettir. Metotsuz bir tarzda dini savunanların zararları, metotlu bir şekilde dine hücum edenlerin zararından daha fazladır. Darb-ı meselde denildiği gibi: Akıllı düşman, ahmak dosttan daha iyidir.” (Gazzâli, Tehâfutu’l-Felâsife, 80) Fahreddin Râzî: “Bazı kimselere göre, yerküresinin yayılmış olarak sergilenmesi, onun küre şeklinde olmamasını gerektirir. Bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü yuvarlak bir cisim büyük olduğu takdirde, bir sergi gibi üzerinde yaşanmaya müsait olur. Nitekim yerin (yuvarlağımsı) direkleri hükmünde olan dağların üzerinde de mükemmel bir şekilde durulabilmekte ve yaşanabilmektedir. Dünyanın konumu bundan daha uygundur.” (Râzî, Mefatihu’l-gayb, 2/104) Müslüman ilim adamlarının yaptığı bilimsel çalışmalar ile ilgili bilgi almak isteyenler İstanbul Gülhane Parkı’nda bulunan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi‘ni ziyaret edebilirler. Kaynak : http://dostsozu.com/...h.QUHclM8Y.dpuf YA SEN GERÇEKTEN DİNİNİ BİLMEYEN ALİMLERİNİ TAKMAYAN ZAVALISIN KİM DEMİŞ DÜNAYA YUVARLAKTIR. ALİMLERİNİZ KUARNI HİÇE SAYDIĞIN ORTADA BAK AŞAĞIDA ALİMİNİZ NE DİYOR DİYCEKSİN O CAHİLDİR KURAN ARAPCA İNMİŞ ADAMLAR KENDİ DİLERİCE KURANI YORMULUYAMIYORMU:? YORUMLUYORSA SENDEN DAHA İYİ BİLDİYİ KESİN HANGİ İSLAM ALİMİ BU ADAMI YALANLADI. LAF SALTSAY YAPAM BURADA KAFİR SENİ AŞAĞIDA OKU NE DİYOR ALİMNİZ. Link to post Sitelerde Paylaş
bir_akil_insan 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi @ birakil. Gunes altinda, çöle bir torba su ile çik, görelim kaç metre gunesden uzaklasabiliyorsun.. Araplar, daha dogrusu eski göçebe araplar çölun çocuklariydi. Ve çogu zamanlarini çölun ortasinda geçiriyorlar, sehirde yasamak onlara hapsolmak gibi geliyordu. Hala da mevsimlerde yun çadirlar kurup çölde istirahat çok yaygin onlarda.. Gunduz çölde dolasmak için intihar etmek istemeli. Ancak aksam yola çikilir çölde, degilse susuzluktan kurursun, agzin kagit gibi buzulur ve beyin kanamasindan tek yudum suda elveda edersin foruma. Ve karanlik çökunce, yuz adim sonra, önunu arkani karistirisin çölun ortasinda gunesin nerede battigini o an bilemessin. Araplar çölun ortasinda develeri, bir kaç ot çesidi ve en önemlisi tek inceleyebilecekleri ve onlarin için su ve hava kadar hayati olan yildizlari ve ayi en iyi bilen milletlerdendiler. Bu nedenle çöle çikan izinciler, diplerinde mutlaka yerli Arap bulundururlar. Nitekim, çölde GPS dahi kum nedeniyle islevsiz oluverir, ve cep telefonu ile bataryasi bosalasiya kadar ancak resim çekip, hesap makinasi olarak kullanabilirsin. ve bunların benim yazdıklarıma cevap olan kısmı neresidir? yazın güneşin altında yürüyen kerizlerin sonu zaten kaybolmadan önce ölüp gitmektir. Bu kısma destek mi çıktınız? Benim söylediklerimi tekrarlayarak, sanki cevap vermiş gibi görünmek için mi çabalamaktasınız? Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi (Furkan, 45-46) : "Rabbinin, gölgeyi nasıl uzattığını düşünmüyor musun ? Eğer Allah’ın sünnetinin, dileseydik onu kesinlikle sabit eylerdi. Güneşin gölgeyle irtibatını nasıl planladığımıza bakmıyor musun ? Sonra biz, bu gölgeyi azar azar bize doğru alırız. (إِلَيْنَا bize doğru, yani göğe doğru)" Galiba henüz üzerine durmamis oldugum gölgeye günesin delil kilinmasi (sebep yani) be gölgenin yavas yavas uzayarak Gökteki Allah'a çekilmesine deginmedim. Pratik olarak, gölge günes bulundugumuz ufuga azar azar yaklasdikca gölge aksi istikamette uzayarak gider... Bu sadece yere serilmez, ayni anda göge dogru da atilir ve yarigölge olusur. Sonra günes ufugun altina kaymaya koyulunca, günesin dünyadan daha çok fazla çapli olmasindan, dünyanin yüzüne göre tanjant olarak tam günesin dünyaya göre bulundugu konumun aksi istikametindeki dünyanin kendi gölgesinden olusan gece ile karisir ve konik biçime uzaya atilir. Furkan/45-46. Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı. Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık. Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik. Bu ayetlerde çekilenin gölge olduğuna emin misin, güneş olmasın? Link to post Sitelerde Paylaş
anarkom 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Furkan/45-46. Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı. Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık. Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik. Bu ayetlerde çekilenin gölge olduğuna emin misin, güneş olmasın? Gölge varlık olarak antik düşüncede de var. Bu düşünceye göre gölge güneş olsun veya olmasın vardır. Varlığına delil de güneştir. Gölgelerin gücü adına lafında olduğu gibi, gölge spiritüel bir varlıktır. Herşeyde olduğu gibi islamda gölge yaratılmışlardan olmuştur. Gölgenin de mutlaka sorumlu bir meleği vardır. Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi (düzenlendi) YA SEN GERÇEKTEN DİNİNİ BİLMEYEN ALİMLERİNİ TAKMAYAN ZAVALISIN KİM DEMİŞ DÜNAYA YUVARLAKTIR. ALİMLERİNİZ KUARNI HİÇE SAYDIĞIN ORTADA BAK AŞAĞIDA ALİMİNİZ NE DİYOR DİYCEKSİN O CAHİLDİR KURAN ARAPCA İNMİŞ ADAMLAR KENDİ DİLERİCE KURANI YORMULUYAMIYORMU:? YORUMLUYORSA SENDEN DAHA İYİ BİLDİYİ KESİN HANGİ İSLAM ALİMİ BU ADAMI YALANLADI. LAF SALTSAY YAPAM BURADA KAFİR SENİ AŞAĞIDA OKU NE DİYOR ALİMNİZ. Iste O resimdeki Abdül Aziz Bin Baz'in kendi sesiyle bu konuda ifadeleri. Papaganlik yapacagina arastir önce. Mayıs 30, 2014 tarihinde Levia tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Furkan/45-46. Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı. Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık. Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik. Bu ayetlerde çekilenin gölge olduğuna emin misin, güneş olmasın? Evet, azar araz uzatilan dilenilse sakin kilinabilecegi ifade edilende söz edilmekte. Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Iste O resimdeki Abdül Aziz Bin Baz'in kendi sesiyle bu konuda ifadeleri. Papaganlik yapacagina arastir önce. yalandan bana birşeyler sunama al sana alt yazılı şıhınızdan dünyanın düzmü yuvarlakmı oluşunu izle kıvıra kıra dansöz oldun Link to post Sitelerde Paylaş
cigi 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Video'nun 4.20 den sonrasi kuran ayetlerine takla attirip "dünya yuvarlaktir kendi etrafindan döner" diye yirtinip patinaj yapanlara "kafir" deniliyor. E bizde basindan beri bunu söylüyoruz. Müslümanlik kuran ayetlerine birebir inanip onlara uygun bir sekilde yasamaya calismaktir... Kuran ayetlerinde yazilanlari "yokmus / varmis" gibi göstermeye calismak süzme yavsak düsünceli olmaktir. Baska da bir tanimi yoktur. Kuran ayetlerine takla attirip sapikliklari, pislikleri, salakliklari "yokmus" gibi gösterme gayreti icinde olan yavsak düsünceli sahtekarlar ancak sanal sistemde irinlerini pisliklerini kusabilirler. Gercek laik demokratik bir ülkede ve canli hayatta böyle bir sanslari yoktur.! Denemeye bile cesaret edemezler.! Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Evet, azar araz uzatilan dilenilse sakin kilinabilecegi ifade edilende söz edilmekte. Neden güneş olmasın? "Onu" zamiri güneşin yerine de geçebilir. Bir de bu Allah güneş olmadığı zamanki gölgeleri ne yapıyor? Onları nasıl kendine çekiyor? Hem niye gölgeyi kendine çekiyor? Oturduğu yer çok mu sıcak? Arş'ta gölge yok mu? Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi (düzenlendi) Ayette gölge islendigi için sadece. Kendisine, ilayya diye geçiyor, yani "ona dogru". Gölge uzar... Gunes ufukda çekildikce, uzar... Ve nihayet yeryuzu konveks oldugundan göge dogru atilir. Yani basimizin yukarisina dogru. Evrenin dört boyutlu olup, her noktasinin ortasi oldugunu bilince, bizden uzaklasan her sey, bize göre yukselmektedir. Ars da evrenin "disinda" olup, bizden yuksektedir... Mayıs 30, 2014 tarihinde Levia tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zavallı 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi levia haklı millet...ona göre - kuranda dünya düz değildir.....çünkü levianın beyni düzdür..... Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Mayıs 30, 2014 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2014 gönderildi Iri bir arkadasim var, insani dupduz edebilir istersen tanistirayim ? :p Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts