Jump to content

Kurana göre dünya düzdür


Recommended Posts

Bu yorumlama ve algılama gücüne sahip insanlarda sanıyorum ki raining like cats and dogs ve benzeri kalıplar, ingilizce derslerinin en az iki yıl aksamasına yol açmıştır.

http://kuranikerimmeali.com/ bir başka özverili ve reddedeceğiniz 28. meal çalışması. Tabii Yusuf ali ve pickthal de yine üzerine siper olarak çevirmişler.

90. Bir süre sonra, güneşin doğduğu yere varınca onu, güneşe karşı kendilerine bir siper yapmadığımız bir topluluğun üzerine doğar buldu.

Müfessir google hazretleri yeni pirimiz olacaksa, diğerlerini de bundan haberdar etmekte fayda var. Yanlış kuranlara inanmasınlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,8k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

http://www.baheth.in...jsp?term=ستر

Bir insanın zaptemediği konularda bu kadar saçmalamasına hiç bir zaman anlam veremedim. Ben sana yukarda bu çevirmelerin hepsinde kelimelerin geleneksel tefsire göre çevirildiğini anlatıp birebir çeviriyi veriyorum sen hala bilmem neler geziyorsun ? Oradaydın da gerçekte ağaç, mağara veya kaktüs olmadığına yoksa bizzat şahit mi oldun ? Sana burada türkcedeki örtkü kelimesi söz konusu diye izah ettim ya.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

geleneksel tefsire göre çevirildiğini anlatıp birebir çeviriyi

Kuranın birebir çevirisini yaptığını öne süren çalışma grubunun linkini gönderdim. Bunun haricinde daha da birebir çevirisi varsa onu da alabiliriz. Chicken translated kuran okumak da oldukça eğlenceli olacaktır.

Oradaydın da ... bizzat şahit mi oldun ?

diyerek müslülüğünüzü de tehlikeye soktuğunuzun farkına varmanızda fayda var. Zira daha müslülüğün açılışında, kelime-i şahadet konusunda orada mıydın?la imtihana girersiniz.

Ayrıca bundan sonra hangi ayeti saysanız, birisi size, sizin bu argümanı sunmanızdan dolayı orada mıydın? deme hakkına sahiptir. Bu yüzden önerim, uzmanların ortak çabalarını -daha iyisini yapamıyorsanız- kabul etmenizdir. Daha iyisini yapabiliyorsanız, bilin ki Chicken Translated Holy Quran için beklemedeyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in Zülkarneyn hakkındaki saçmalamaları tefsircileri de aptala çevirmiş, adamlar bu palavraya akla yakın bir anlam yükleyebilmek için debelenip duruyorlar. Ne demiş atalarımız: "Zırva tevil götürmez."

Yahudiler Muhammed'e kendi uydurdukları Zülkarneyn hakkında bir soru sormuşlar, bakmışlar Muhammed anlattıkça anlatıyor, adamlar da gülümseyip uzaklaşmışlar. Bu Zülkarneyn karakterine Muhammed'in palavralarından başka hangi tarihi kayıtlarda rastlanmış?

Bu bilgileri de Allah veriyor güya Muhammed'e, ama o da Muhammed'den daha cahil olduğu için ne bu palavrada bahsedilen kavimlerin adı var, ne yaşadıkları toprakların adı. Nerede yaşamış bu kavimler güneşin battığı yerde, güneşin doğduğu yerde, iki dağ arasında... Yahu yeryüzünde güneşin battığı, güneşin doğduğu yer mi var? Hadi güneşin battığı yer ve doğduğu yer ifadelerini benzetme kabul edelim, akşam olduğunda insan neredeyse orası güneşin battığı yer, sabah olduğunda neredeyse orası güneşin doğduğu yerdir. Bir de iki dağdan falan bahsedilir ama bu dağların ne adı vardır ne de nerede olduklarına dair bir bilgi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarda kelimelerin birebir çevirilerini google translate ile paylaşıp yapıştırdım.

Araya girip bir tespit yapalim...Ceviri google ile yapilmaz kelimelerin karsiliklarina farkli dillerin karsiliklari yazilarak hic yapilmaz. Müslüman zihniyeti bedevinin putunu aklayip temizleyebilmek adina sahtekarlikta, kivirip calkalamakta sinir tanimamakta.

Uzun metinlerin veya paragraflarin google ile cevirisi yapilirsa ortaya anlamsiz ifadelerin ciktigi görülecektir.Gramer yapilarindan dolayi biribirlerine en yakin diller Ingilizce, Almanca,Hollandaca'dir ve bu dillerin google cevirilerinde ifade bozukluklari görülür.

Kuran ayetlerinin cevirilerinde metinlerin tamami gözönünde bulundurulur. Konu hakkinda daha önce surada aciklamada bulunulmustu.

ALINTI

Buyrun dil bilimcilerine sorun sorusturun, hatta sadece bu ayeti sorusturun ondan sonra kaynak göstererek...

-anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur-

Cümlesinin olmadigini kanitlayin.

Türkçe Transcript

hurrimet ‘aleykum ummehâtukum vebenâtukum veeḣavâtukum ve’ammâtukum veḣâlâtukum vebenâtu-l-eḣi vebenâtu-l-uḣti veummehâtukumu-llâtî erda’nekum veeḣavâtukum mine-rradâ’ati veummehâtu nisâ-ikum verabâ-ibukumu-llâtî fî hucûrikum min nisâ-ikumu-llâtî deḣaltum bihinne fe-in lem tekûnû deḣaltum bihinne felâ cunâha ‘aleykum vehalâ-

Tartisilan ve var oldugu iddia edilen cümle, baslangictan "aleykum vehala" ya kadar yerin tümü okundugu zaman o anlam cikmaktadir.

Dolayisi ile ilk iletide alintiladigim meallerin hepsinde ayni cümleyi okumaktayiz.

Bir tanesi dahi o cümleyi atlamamislar veya farkli bir anlamda tercüme etmemisler.Fakat siz cikip orda o cümle yok demektesiniz ve kaynak göstermiyorsunuz.

Özellikle ve altini cizerek...

Nisa 23. ayetini, dil bilimcisi Arapca ana dili olan, Ingilizce, Hollandacaya kuran tercümesi yapan sn. docent Amien'den bilgilendirme konusunda birebir yardim aldigimi aciklamaktayim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Su ateistlere inanamiyorum nereden uyduruyorsunuz bu yalanlari:)

Dünya biraz engebelidir zira tanri baba dünya dengede dursun diye üzerine daglari koymustur.

Siz ateistler tipetlerdeki everst ne diye var saniyorsunuz.:)

Gök yüzündeki serpistirdikleri kandiller neden var saniyorsunuz:)

Buna sadece ben gülmüyorum aslinda.

Adamlar kendileri söylüyor su bakara

Ayri bir makara :))))

Link to post
Sitelerde Paylaş

ozkanates'in agnostikliği, levia'nın ateistliği, yaşar nuri öztürk'ün kurandaki gerçek müslülüğü vb.

özgür düşünceden uzak durmak bir yana, üstüne bir de adam devşirmek için türlü kılıklara girmeleri gerçekten üzücü. harcıyorlarsa kendi hayatlarını harcasınlar, fakat başkasına musallat olup onu karanlığa çekme çabası nedir? maaşlı iş mi bu?

Levia ateist degil ve burada bulunmasinin nedeni diger müslüman inanclilardan farkli dolayisi ile sarlatanlik konusunda oldukca deneyimli.

KAF:

7- Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik.

http://www.kuranmeal...?sure=50&ayet=7

Bedevinin putu adina racon kesenler putun Yeryüzünü yayma isini nasil becerdigini de anlatmalidirlar.

Öyle ya kuran ayetlerinde bulunan ifadeleri kabul etmeyip put adina kafalarina göre ifadeler aciklamaktalar. Allah putunun kuyrugunu yakalayip tuttuklari besbelli.

Neyle yayilip düzlenmis dünyamiz?

Eskiden din kitaplarini referans alan zihniyetlerin dünyanin küre seklinde oldugunu söyleyenleri asip kestiklerini de unutmayalim.O cagda kuran ayetlerine karsi cikip "hayir dünya düz degildir" diyebilmek cok zordu. Dünyanin döndügünü söyleyenlerin baslarina neler geldigi bilinen bir gercek.

Simdi ise kacacak yerleri olmadigindan cahiller tarafindan yazilan sacmaliklari evirip bükmeye calismaktalar.

Tam bir komedi.

Allah Bilim Bilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gereken açiklamalari yukardaki iletilerde yaptim, surekli ayni seylerin tekrar tekrar papagan gibi getirilmesinin anlami yok. Dileyen iletileri bu konuda basindan beri okur ve bu konuda verilen cevaplari tekrar okur. Bu konuyu bogma stratejisi hiç etik ve bilimsel degil. Saygilar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahudiler Muhammed'e kendi uydurdukları Zülkarneyn hakkında bir soru sormuşlar, bakmışlar Muhammed anlattıkça anlatıyor, adamlar da gülümseyip uzaklaşmışlar. Bu Zülkarneyn karakterine Muhammed'in palavralarından başka hangi tarihi kayıtlarda rastlanmış?

Zulkarneyn = iki boynuz sahibi

Makedon imparatoru büyük iskender çift boynuzlu tacıyla tanınır. https://www.google.c...the great horns

İskender Avrupa, Afrika ve Asya kıtasına yayılan bir imparatorluk kurmuştur. Bu yüzden doğunun ve batının -yani bilinen dünyanın- efendisi olarak da tanınır.

800px-MacedonEmpire.jpg

Bu yüzden peygambersen bunu bilirsin diye sormaları normaldir. Normal olmayan, adamların dandik peygamberlik kıstasını bugünkilerin de sahiplenmesidir. Adamlar "sen cahil bedevinin tekisin, bilgiye haiz değilsin, sana verilmemiş bilgiyi, yani gaibi bilirsen ancak sana inanırız" diye yoklama çekiyorlar, cahil bedevinin çakal bedevi olduğunu tahmin edemiyorlar. Çakal bedevi oradan buradan soruşturup öğreniyor. Ve sorularını cevaplayıp peygamberliğini kanıtlamaya çalışıyor. Bütün hikaye bundan ibaret.

Anlattıkları ise tarihsel olayların ağızlarda masala dönüşmesinden başka birşey değil.

Örneğin yecüc mecüc ve dağların arasına demir koyma hikayelerinin türklerin ergenekon destanındaki ile demir set ve demiri eritip çıkmak kısmında kesişmesi, türklerin yecüc mecüc olarak anılmaları, zul'ün güneşin doğduyu yere ve battığı yere gitmesi vb konularının kökenleri de zaten haritadan anlaşılıyor.

Müslüler ağızlarda masal halini almış anlatılardan dandik tanrılar üretmeye, zırvaları gerçeğe uydurmaya çalışıyorlar.

Külli zarar, külli ziyan.

Benzer bir masal olarak, bir vuruşta yedi can masalına bakılabilir. Terzi -bizde keloğlan- bir vuruşta yedi sinek öldürür, bunu böbürlenerek anlatır, ağızdan ağıza bir vuruşta yedi can almış haline döner. Bunu devlerle savaşmak için gönderirler. Kazanır, kralın veya padişahın kızını alır.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Iskender hiç bir zaman böyle bir imparatorluk kurmadi, bu Tevratin modern desifresindeki kronolojik hatalardan bir tanesi. Muhammed bir sey uydurmadi, Kuranda anlatilanlar Avrupa medeniyetlerinin mitik kurucusu olarak bilinen Corneus'den baskasi degil. Corneus Truva kahramanlarindan bir efsanevi kahraman. Danimarka, Italya,Ingiltere ve Fransa gibi medeniyetlerin hep temelde onun ve can arkadasi Brutusun soyuna yukselmekte oldugu inanci vardir eski eserlerde.

Bir ingiliz gelenegine döre Corneus Cornwell tarafinda Gog ve Magog devleriyle savasip onlari bir uçurumun arkasina hapsetmis, ve bu nedenle Corwell onun adiyla anilir olmustur. Tevrattaki hikaye muhtemelen Achaen'lerin Misirdaki saldirilarinin tarihsel izi gibi görunmektedir. Bunlarin iki boynozla çok sayida kabartmalarda resmedilmesi bunu dogrulamaktadir.

scan0096.jpg

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Iskender hiç bir zaman böyle bir imparatorluk kurmadi, bu Tevratin modern desifresindeki kronolojik hatalardan bir tanesi.

İskenderin imparatorluğuna -fethettiği topraklara- dair yegane bilgi kaynağı tevrat değildir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Alexander_the_Great

https://en.wikipedia.org/wiki/Alexandria_%28disambiguation%29#Other_places_founded_or_renamed_Alexandria_by_Alexander_the_Great

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin yukardaki yapistirdigin haritayaydi itirazim, bu tarihsel verilere degil. Iskender topraklarini yaydi ama abarti söz konusu. Corneus Kurandaki Zulkarneyn ile birebir uyusmakta. Ben bunu ifade ettim. Bunu eski mufessirler bilmiyorlardi, o nedenle israiliyata dayanarak Iskender ve baska kimselerle yorumlamaktalardi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

800px-MacedonEmpire.jpg

Bu arada iki dağın arasını demirle kapatmanın da aslında bu taraftan o tarafa geçilmemesini de sağlamak olduğun düşünürsek, haritada en doğu kısmın himalayalar olması da tesadüf değildir. Adamlar dağlara kadar gitmiş, ilerleyememişler. Olası ki durum, söylentilerde iskender iki dağın arasını kapadı geldi halini almış.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yorumun bilimsel degil. Iskender ile Magogu ilintilendirmek sadece imparatorunun efsanevi genisligi. Corneus ingilizce boynoz kelimesinden gelmekte. Ve Gog ile çatismasi Kurandan bilinçsiz kronikörlerce eskilerce eserlere kaydedilmis. Bu Zulkarneyn Corneus'den baska bir kimseye isaret etmemekte. Surada kuçuk bir özet var.

http://en.m.wikipedia.org/wiki/Gogmagog_(folklore)

Corneus ile ilgili bir özet de surada :

http://en.m.wikipedia.org/wiki/Corineus

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuyu bogma stratejisi hiç etik ve bilimsel degil.

Kuran ayetleri hakkinda acilan basliklarda bogma stratejisi yapan sensin Levia... Ayrica kuran ayetlerini ve bir cuval cöplük masallari "bilimsel kaynak" olarak gösterip bu foruma dolduran da sensin. Cümlelerin kenarina kösesine Arapca yazilari ekleyince bir halt yaptigini mi saniyorsun?

Bunlari kimler yapar? Türkce konusmalarin aralarina Arapca cümleleri serpistirip serpistirip agizlarini doldura doldura gösteri yapmaya calisan sahtekar din tüccarlari yaparlar... Bir dünya farkli dilleri konusan Türkler konusmalarinin aralarina farkli dillerden cümleler serpistirip yarim yamalak Türkce yarim yamalak baska dili konusuyorlar mi?

Böyle bir uygulamayi davranisi sahtekar din tacirlerinden baskalari yapiyorlar mi?

Ayrica sacma sapik kuran ayetleri ve masallar ne zamandan beri bilimsel veriler olmusda bizim haberimiz yok?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani ünlü Muslim tarihçi Taberi Enbiya/33 ayetinin tefsirinde "Gecenin, gündüzün, Güneş'in ve Ay'ın orbiti demir değirmentaşı şeklindedir" diyor, öyle mi?

Bu soruma yanıt alamadım.

Bir de ayetin orijinalinde yörünge, ya da orbit değil "felek" var. Modern çeviriler yanına parantez içerisinde "yörünge" yazıyorlar ki bu da tartışmalı bir konu. Felek'in zaman, kader, talih, gökyüzü, semâ gibi anlamları da var ve buna göre ayet "Her biri gökte yüzerler" diye çevrilebilir, ki bu şekilde tercüme eden mealler de var.

Dahası Taberi ve İbni Abbas gibi müfessirler Kuran'da geçen dahvetmek, meddetmek, sathetmek fiilerinden yeryüzünü halı gibi enine boyuna yayıldığı anlamını çıkarmışlardır. Buna göre Taberi "dünya küre şeklindedir" diye bir şey söylediyse eğer, bu, diğer fikirleriyle tutarsız olmaz mı?

O, yeri sizin için döşek ( فِرَاشاً), göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah’a ortaklar koşmayın. (Bakara 2/22)

Tefsirler

İbn Abbas, İbn Mesud ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sahabelerinden bir grup Şöyle dediler: “Sizin için yeryüzünü bir yaygı kıldı”: üzerinde yürünebilen,
düz ve yerleŞilen mekan kıldı
demektir.45

Katade dedi ki: “Sizin için yaygı kıldı”:
sizin için düzlük kıldı
demektir.46

Er-Rebi b. Enes dedi ki: “Yeryüzünü sizin için yaygı kıldı”
Yani düzlük kıldı
” demektir.47

Ebu’l-Aliye dedi ki: “Yeryüzünü sizin için yaygı kıldı”
Yani düzlük kıldı
” demektir.48

Aynısını Firyabi, Tefsir’inde, Mucahid’den rivayet etmiŞtir.49

Suddî dedi ki: “Yeri sizin için yaygı kılan”: Üzerinde yürünebilen yaygıdır. O da
sabit bir düzlüktür
. Bu Katade ve Rebi b. Enes’ten de rivayet edilmiŞtir.50

Hülasa: Bu bölümde zikredilen ayetlerde dünyanın
dehâ
,
tahâ
,
firaŞ/feraŞe
,
bisat
,
medd
,
satıh
ve
mehd/mihad
gibi lafızlarla zikredildiğini ve bu lafızların hepsinin zahirinin
yayılma, uzatılma, düzleŞtirme
anlamlarına geldiğini gördük. Zahir anlamın dıŞına çıkılması için yine nastan bir delil gerekir. Dünyanın küre Şeklinde olduğunu söyleyenler ise bu anlamların, dünyanın büyüklüğü sebebiyle küre olmasına mani olmadığını ifade etmeye çalıŞmıŞlardır. Ancak onları dünyanın küre olduğu fikrine iten sebep, felsefe ve kelamcıların iddialarıdır. Naslarda dünyanın küre olduğuna delalet yoktur. Her ne kadar bazıları kendi iddialarına göre dünyanın yuvarlak olduğunu ifade ettiğini düŞündükleri bazı ayetler zikretmiŞlerse de ilerleyen kısımlarda bu iddialara cevaplar verilecektir.

O, yeri yayıp döşeyen (مَدَّ الأَرْضَ), orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünen bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır. (Rad 13/3)

Ragıb dedi ki: “Medde: çekmek, uzatmak demektir” Müfradat (2/597)

Taberi dedi ki: “Medde’l-arz: enine boyuna yaymaktır” Taberi Tefsiri (16/328)

Mukatil b. Süleyman: “Kabenin altından dünyayı yayıp döşedi” demektir. Mukatil, el-Eşbah ve’n-Nezair (281) Tefsiru Mukatil (2/165)

İbn Kesir dedi ki: “Medde’l-arz”: enine ve boyuna uzatıp genişletti demektir. İbn Kesir (4/431)

Kurtubi der ki: “Yüce Allah göklerdeki âyetleri (delilleri) beyan ettikten sonra "yeri uzatıp döşeyen... O'dur" buyruğu ile yeryüzündeki âyetleri beyan etmektedir. Yani yeri enine, boyuna yayıp döşeyen O'dur.

Bu âyet-i kerîme yeryüzünün küre gibi olduğunu iddia edenlerin kanaatleri ile yeryüzünün kapılarının yukarıdan aşağıya doğru üzerine düştüğünü iddia edenlerin kanaatlerini reddetmektedir. İbnu'r-Râvendî'nin iddiasına göre yer aşağı doğru yuvarlanır gibi olmakla birlikte; yerin altında yukarı doğru yükselen rüzgarı andıran, yukarı doğru çıkan bir cisim de vardır. O bakımdan yukarıdan aşağı düşen ile aşağıdan yukarı doğru çıkan hacim ve güç itibariyle mutedil hale gelerek birbirleriyle uyum sağlamaktadırlar.

Başkaları ise; yerin birisi yukarıdan aşağı doğru düşen, diğeri ise aşağıdan yukarı doğru çıkan iki cisimden meydana geldiğini iddia etmişlerdir. Böylelikle bu iki cisim arasında denge kurulmaktadır. İşte yeryüzünün durmasının sebebi budur. Müslümanların ve Kitap ehlinin kabul ettiği görüş, yeryüzünün durduğu, sakin olduğu ve uzanıp döşenmiş olduğudur. Yeryüzünün hareketinin adeten meydana gelen zelzeleler ile ortaya çıktığı şeklindedir” Kurtubi (9/280)

İbn Atiyye el-Endülüsi dedi ki: “Medde’l-Arz” ifadesi dünyanın küre şeklinde değil, yayılmış olmasını gerektirir. şeriatın zahiri de budur.” İbn Atiyye, el Muharraru’l-Veciz (3/298)

Yeri de yaydık (مَدَدْنَاهَا), ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik. (Hicr 15/19)

“Rabbim, yeryüzünü size beşik (مَهْدًا) yapan, orada size yollar açan ve size gökten yağmur indirendir.” Böylece onunla sizin için yerden türlü türlü bitkileri çift çift çıkardık. (Taha 20/53)

Yeri sizin için bir beşik (مَهْدًا) yapan ve üzerinde (geçiminizi kazanma) yolları var eden O'dur; umulur ki doğru yolu (seçer ve onu) izlersiniz. (Zuhruf 43/10)

Taberi, Süddi’nin Şöyle dediğini rivayet ediyor:
“Yeryüzünü sizin için düz kılan”
yani sergi kılan demektir.25

Mukatil, Vahidi ve İbn Ebi Zemeneyn de aynısını söylemiŞtir.26

El-Hasen el-Basri: Mehd: “Yaygı demektir” dedi.27

Begavi ve Kurtubi de “Sergi ve yaygı” olarak açıklamıŞtır.28

İbn Kesir: “Sabit, üzerine yerleŞilen yaygı demektir” der.29

Ragıb der ki: “Mehd: çocuk için hazırlanan yatak/beŞiktir… Mehd ve mihad, hazırlanan, üzerine basılan yerdir… mehedtu leke keza: sana Şunu hazırladım,
düzledim
demektir… imtehede’s-senam:
devenin hörgücü beŞik gibi düz oldu
demektir.30

Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi (بِسَاطًا) yapmıştır. Ki, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz.(diye). (Nuh 71/19-20)

  • Kurtubi dedi ki: Allah, yeri sizin için bir sergi" gibi yayılmış halde" kılmıştır. Kurtubi (18/306)
  • Begavi “Sizin için yeri yayıp serdi” demektir” demiştir. Tefsiru’l-Begavi (8/231)
  • “Besate”: bir şeyi yaymak ve genişletmektir. Bazen bu her iki anlamda da kullanılır. Bazen de bu anlamlardan biri kastedilerek kullanılır. Besate’s-sevb: elbiseyi sermek anlamına gelir. Bisat: sergi de bu köktendir. Her serilen şey bisat adını alır. Bu yüzden Allah: “Yeryüzünü de sizin için yayan O’dur” (Nuh 19) buyurmuştur. Bu ayette geçen bisat, geniş yer demektir.” Ragıb, Mufradat (1/135)
  • İbn Kesir rahimehullah bu ayetin tefsirinde Şöyle dedi: “Yani yeryüzünü yayıp düzledi ve sağlam dağlarla onu sabitledi”

Yeryüzünü de yaydık (مَدَدْنَاهَا) ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik. (Kaf 50/7)

Katade dedi ki: “Yeri yaydık” diğer ayette: “Bundan sonra yeri yaydı” Bize anlatıldı ki: Şehirlerin anası Mekke’dir, yeryüzü Mekke’den uzatılarak yayılmıŞtır”43

Kurtubi der ki: İbn Abbas der ki:

Biz arzı su üzerinde yaydık, demektir. Nitekim yüce Allah bir baŞka yerde: “Bundan sonra da yeri yayıp döşedik” (en-Nâziât, 79/30) diye buyurmaktadır. Bir baŞka yerde de:
‘Yeri de yayıp döşedik, ne güzel düzleyicileriz biz”
(ez-Zâriyât, 51/48) diye buyurmaktadır.

İŞte bu buyruklar yerin küresel olduğunu iddia edenlerin kanaatlerini reddetmektedir ki buna dair açıklamalar daha önceden (er-Ra’d, 13/3. âyetin tefsirinde) geçmiŞ bulunmaktadır.

Biz, yeryüzünü bir döşek (مِهَادًا), dağları da birer kazık yapmadık mı? (Nebe 78/6)

Tefsirler

Taberi İbn Abbas, İbn Mesud ve bir grup sahabeden, rivayet ediyorlar:

“Yeryüzünü size düzlük kılan”
: Bu üzerinde yürünen döŞek ve yerleŞilen düzlüktür.”33

Katade dedi ki:
“Yeryüzünü düzlük kılmadık mı”
yani sergi kılmadık mı demektir.”34

El-Hasen dedi ki:
“Yeryüzünü düzlük kılmadık mı”
: yani yaygı demektir.35

İbn Teymiye dedi ki:
“Allah Teâla Kitabında yeryüzünün yaygı, semanın onun üzerinde çadır gibi yuvarlak kubbe olduğunu yeryüzünün ise döŞek ve sergi (düz) kılındığını haber vermiŞtir.”
36

Yere ve onu yayıp döşeyene (طَحَاهَا) andolsun. (Şems 91/6)

Tefsirler

İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan: “Tahaha”: yaymak demektir.37

Hasen el-Basri ve Mucahid dedi ki: “Ve ma tahaha: yaymak demektir”38

İbn Zeyd dedi ki: “Tahaha serip yaymak demektir”39

ابن اَلدنذر عَن اَلضحاك مَثلو Abd b. Humeyd, Ebu Salih’ten, İbn Munzir de Dahhak’tan: “tahaha” yaymak demektir dediklerini rivayet etmiŞlerdir.40

Taberi dedi ki: “Tahâhâ: yeryüzünün sağından ve solundan yayılmasıdır” demiŞtir.41 Begavi ve Vahidi de yaymak demek olduğunu belirtmiŞtir.42

Biz yeri genişçe yaydık (فَرَشْنَاهَا) ve onu pek de güzel düzenledik! (Zariyat 51/48)

Tefsirler

Bu ayette iki kelime dünyanın düzlüğüne delalet etmektedir:
feraŞnaha ve el-mahidun.

Ragıb der ki: feraŞe: elbiseyi yaymaktır. Yayılan Şeye ferŞ ve firaŞ denir. Allah Şöyle buyurmaktadır: “O Rab ki yeri sizin için bir döşek yaptı” (Bakara 22) Yani yeryüzünü alçalttı ve onu üzerinde kalmanın imkansız olduğu bir tümsek kılmadı”31

Mahidun kelimesi ise bir önceki ayette mehd kelimesinin izahında geçmiŞti.

Kurtubi dedi ki:
“Bu ayet dünyanın küre gibi olduğunu söyleyeni reddetmektedir”
32

Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır! (سُطِحَتْ)(Gaşiye 88/20)

Taberi, Katade’den Şöyle dediğini rivayet ediyor: “Yere bakmazlar mı, nasıl yayılıp döŞendi” yani serildi demektir.20 İsnadı hasendir.

İbn Ebi Hatim, Begavi, Vahidi, Sa’lebi, Sem’anî, Kurtubi ve İbn Kesir dediler ki: “Ve yerin nasıl yayılıp döŞendiğine” Yayılıp, uzatıldığına.21

İbn Adil dedi ki: “BeŞik haline getirildi, yani serildi ve uzatıldı” Bazıları buradan dünyanın küre Şeklinde olmadığına delil getirmiŞlerdir. İbnu’l-Hatib dedi ki: “Bu zayıf görüŞtür. Zira küre çok büyük olduğundan her kıtası satıh/düz zemin gibi olur”22

Derim ki, bu ve diğer ayetlerin zahiri dünyanın yayılmıŞ olduğuna, satıh Şeklinde olduğuna açıkça delalet etmektedir. Peki dünyanın küre Şeklinde olduğuna dair yorumlamalara ve zorlamalara iten sebep nedir? Dünyanın küre Şeklinde olduğunu bildiren ayet mi yoksa bir hadis mi var ki bu zorlamalara gidilmektedir? Bunun sebebi, kâfirlerin ve felsefecilerin dünyanın top gibi yuvarlak olduğuna dair açıklamalarıyla kafalarının karıŞmıŞ olmasıdır. Allah en iyi bilendir.

Ragıb, Müfredat’ta Şöyle der: “
Sath
; evin üstüdür. Satahtu’l-beyt, eve dam yaptım,
satahtu’l-mekan
,
yeri dam gibi dümdüz yaptım demektir
. “Bakmıyorlar mı yere nasıl
dümdüz
edilmiŞ?” insatahu’r-Raculu: adam sırt üstü uzandı demektir. Kahine “satih” denmesi bir deri parçasını serdiğinden dolayıdır. Mistah: çadıra kendisiyle çatı yapılan direktir. Satahtu’s-seridete fi’l-kas’ati: tiridi tasa yaydım demektir.23

İbn Atiyye Şöyle demiŞtir:
“Ayetin zahiri dünyanın düz olduğunu, küre Şeklinde olmadığını göstermektedir. İlim ehlinin görüŞü de budur. Küre Şeklinde olduğuna dair görüŞ, her ne kadar dinin rükünlerinden bir rüknü eksiltmese de Şeriat alimlerinin sabit bulmadığı bir görüŞtür.”
24

İşte bundan sonra arzı yayıp döşedi (دَحَاهَا). (Naziat 79/30)

  • Taberi, İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayet ediyor: “Kabe, dünya yaratılmadan iki bin sene önce su üzerinde dört direk üzerine kuruldu. Sonra yeryüzü kabenin altından yayıldı” Hasen. Taberi (3/61, 24/208) Ebu’ş-şeyh el Azamet (4/1381)
  • Taberi, Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet ediyor: “Allah kabeyi yeryüzünü yaratmadan iki bin sene önce yarattı, dünyayı da oradan yaydı” Hasen. Taberi (24/208) Beyhaki Şuab (3/431) İbn
    İshak es-Siyra (1/27)
  • Katade dedi ki: “Bundan sonra da yeryüzünü yaydı” dehâhâ; yayıp sermek demektir. Hasen. Taberi (24/210)
  • Suyuti, Durru’l-Mensur’da dedi ki: Abd b. Humeyd ve İbn Ebi Hatim İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayet ediyorlar: “Bir adam İbn Abbas’a dedi ki: Allah’ın kitabında iki ayet bir birine muhalif” İbn Abbas radıyallahu anhuma: “Sen bunu ancak görüşünle söylüyorsun, oku bakalım” dedi. Adam: “De ki: "Arzı iki günde yaratan Allah'ı siz mi inkâr ediyor ve O'na ortaklar koşuyorsunuz?” (Fussilet 9) ayetinden “Çeşitli rızıklarını arayıp soranlar için tam dört günde takdir etmiş, sonra yaratmak için, gaz halinde bulunan gökyüzüne yönelmiştir” (Fussilet 11) ayetine kadar okudu. Sonra da “Bundan sonra da yeryüzünü yaydı” (Naziat 30) ayetini okudu. İbn Abbas radıyallahu anhuma Ģöyle cevap verdi: “Yer, gök yaratılmadan önce yaratıldı. Sonra sema yaratıldı, sonra yer, sema yaratıldıktan 9 sonra yayıldı. Dehaha sözü ancak yaymak, sermek demektir.” Durru’l-Mensur (8/412)
  • İbn Munzir İbrahim en-Nehai’den rivayet ediyor: “Bundan sonra da yeryüzünü yaydı”: Dünya Mekke’den yayılmıştır.” Durru’l-Mensur (8/412)
  • Katade dedi ki: “Bana ulaştığına göre dünya Mekke’den yayılmıştır. Sahih. Taberi (11/531) Abdurrazzak Tefsir (2/213)
  • Abd b. Humeyd, Ata’dan rivayet ediyor: “Bana ulaştığına göre dünya kabe’nin altından yayılıp uzatılmıştır.” Durru’l-Mensur (8/412)

Kaynak: http://ateistcanavar...n_duz_olusu.pdf

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu soruma yanıt alamadım.

Bir de ayetin orijinalinde yörünge, ya da orbit değil "felek" var. Modern çeviriler yanına parantez içerisinde "yörünge" yazıyorlar ki bu da tartışmalı bir konu. Felek'in zaman, kader, talih, gökyüzü, semâ gibi anlamları da var ve buna göre ayet "Her biri gökte yüzerler" diye çevrilebilir, ki bu şekilde tercüme eden mealler de var.

Dahası Taberi ve İbni Abbas gibi müfessirler Kuran'da geçen dahvetmek, meddetmek, sathetmek fiilerinden yeryüzünü halı gibi enine boyuna yayıldığı anlamını çıkarmışlardır. Buna göre Taberi "dünya küre şeklindedir" diye bir şey söylediyse eğer, bu, diğer fikirleriyle tutarsız olmaz mı?

Buna cevap yazdım. Taberi ibn Abbas'tan felek kelimesinin ibn Abbas'ca çıkrık olarak açiklanmasini nakletmekte.

eski-cikrik_3.jpg

Bununla Taberi çelismiyor, gece ile gündüz dünya üzerinde yuvarlaksi olarak ilerlemekteler derken, yeryüzünün de yayildigini ifade ediyor.

فِرَاشاً dösek anlaminda, bu yerdeki kum ve topraga isaret ediyor, arapça arz yeryüzüne isarettir, bu nedenle daglardan ve sulardan ayri tutulmakta.

مَدَّ الأَرْضَ yine bu kumlarin rüzgarla yayilip saçilmasi anlaminda.

مَهْدًا besik demek olup, gök içinde bir barinak anlaminda. Ayrica burada sallanma imasi animsatmakta...

besik_ahsap_eski_tahta.jpg

İbn Teymiye dedi ki: “Allah Teâla Kitabında yeryüzünün yaygı, semanın onun üzerinde çadır gibi yuvarlak kubbe olduğunu yeryüzünün ise döŞek ve sergi (düz) kılındığını haber vermiŞtir.”
Mecmu'ul Fetava'sinda ibn Teymiyye yerin küresel oldugunu yaziyor, pek iyi bunu nasil izah ediyorsun ?

طَحَاهَا yüze yerlestirme anlaminda sadece : http://translate.goo...com/#ar/tr/طح

فَرَشْنَاهَا donatma anlaminda : http://translate.goo...m/#ar/tr/Ùرش

سُطِحَتْ yine yüzey kökünden, yüze koymak anlaminda : http://translate.goo...m/#ar/tr/سطح

دَحَاهَا esyalarla donatip dösemek anlaminda : http://www.baheth.in...;هَ

Yaymak olarak çevirilmeden çarpik yorumlar yapiliyor kisacasi. Yaymak illa ki düpdüz olmaz.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...