Baykush 0 Oluşturuldu: Kasım 3, 2012 Raporla Share Oluşturuldu: Kasım 3, 2012 Geçtiğimiz aylarda Mısır'da bazı radikal gruplar ülkedeki tarihi eserlerin yıkılmasını isteyerek Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye piramitleri yıkma çağrısı yapmışlardı. Bu girişim ilk değil. 12. yy da da müslümanlar piramitlerden birinin üst kaplamasını sökmeye uğraşmışlardır. Piramitlerin nasıl yapıldığı konusunda spekülasyonların hadi hesabı yok iken, nasıl yok edildiğine dair spekülasyon olmayacak eğer başarırlarsa. Tarih boyunca başka kültürlere ait eserler hep yakılmış ve yıkılmıştır. Bütün dinlerde ve medeniyetlerde benzeri olaylar yaşanmıştır. Bu olay günümüzde de sürmektedir. Genelde yeni düzenin hala yaşayan eski düşünce biçimlerini yok etmek isteğidir. Ama bazan da yaşamayan eski bir kültüre ait değerler de yok edilmektedir. İbrahimin tapınaktaki putları kırması en eski eser tahribi olarak verilebilir. Bugün ucube gibi görülen bir eser yüzyıllar sonra turist çeken bir eser olabiliyor. Ne olursa olsun dünya insanlık mirasının korunması lazımdır. Yaşama alanlarımız daha sıkışmadı. Yeterince yer var. Link to post Sitelerde Paylaş
KarşıyakaCephesi 0 Kasım 3, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 3, 2012 gönderildi (düzenlendi) Zamanında Mekke de Ecyad kalesini yıkmışlardı , Osmanlı hayranı müslolar bunu nasıl karşıladı o dönem bilemiyorum. Fakat piramitler para basıyo , Mısır hükümeti bu çağrıya cevap vermez gibi. Kasım 3, 2012 tarihinde Karsıyakalı1912 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Machiavelli 0 Kasım 3, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 3, 2012 gönderildi bazı devirlerde kültürlüler kültürsüzlerden daha güçlü olamamışlar ve susmak zorunda kalmışlardır. bu ne zaman olur? kültürsüzler yanlış prensiplerine kuvvetle inanırken kültürlüler doğrularına inanmamışlardır. bugünde olacağı aynıdır sadece dilde olursa yürekte olmazsa sonuç değişmez. mısır halkıda bu olanlara kahkahalarla güler ise piramitlerden uzaklaşacaktır saygılar Link to post Sitelerde Paylaş
Cervantes 0 Kasım 3, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 3, 2012 gönderildi Oradan kazanılan paraları İslam adına harcamak varken böyle bir saçmalığa kalkışmazlar umarım. Link to post Sitelerde Paylaş
muadh 0 Kasım 3, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 3, 2012 gönderildi antik kalıntılara müslümanların bakış açısı nasıl olmalı http://www.youtube.com/watch?v=FjumVwMsTao Link to post Sitelerde Paylaş
tolonbey 0 Kasım 4, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 4, 2012 gönderildi İşte böyleee, Islam kendi dışındakı tüm MEDENİYETLERİN düşmenidir. Hatta kendi içinde bile ÇEŞİTLİLİGE ölümüne karşıdır. Irbamın ve onun gibilerin ve Mehemmetcilerin başka medeniyetlere tahammulu yoktur. Ömerin mısırı ışgalında dünyenin enbüyük kütüphanası olan İskenderiye kütüphanasında nekadar kitap varısa hepsini yakması,Müslümen Arapların NEGADAR UÇUK ve USSUZ olduklarını göstermektedirler.Ki bu kütüphanaya Jül Sezer 200,000 kıtap hediye ermişti. Bunlar kendi ilkel NAKILLARINDAN gayrı hiçbir şeye ınanmazlar.tmaktadırMüslümenlerin birbirleriyle ölümüne kavgaları YOKSULLUK içinde kıvranmalarıda,günde binlerce müslümenin AÇLIKTAN ölmesinin nedenide ilkel nakılcılıkta yatmaktadır. Tolonbeg Link to post Sitelerde Paylaş
tolonbey 0 Kasım 4, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 4, 2012 gönderildi (düzenlendi) İşte böyleee, Islam bilinçsizliginin başka bir delili. Bu olayı hiçbir ıslamı yazıtta kolay kolay bulamazsınızbulamazsınız, SAKLARLAR GİZLERLER, YAZMAZLAR İNKERDE EDERLER) Kur an incil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni adlı kitabımı hazırlarken Tevrat'ın Tekvin bölümünün büyük kısmını kapsayan, Musevilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların ata saydıkları İBRAHIM Peygamber ile ailesinin öyküsü beni bir hayli ilgilendirmişti. Yaptığım araştırmalarda, arkeolojik buluntularda, çiviyazılı belgelerde, Mısır yazıtlarında, Ugarit metinlerinde, Kumran kitabelerinde öyküde anlaşılamayan bazı yerlerin açıklandığını gördüm. Bunları bir kitap halinde toplayıp meraklılara, araştırıcılara sunmaya karar verdim. Kitap tamamlandı ve ibrahim Peygamber, Sümer Belgelerine ve Arkeolojik Buluntulara Göre adı altında yayımlandı. Çalışmalarım arasında şimdiye kadar anlaşılamayan bazı konuların açıklamalarını bulmam beni mutlu etti. Bunlardan birisi Mısırda Ibrahim peygamber ,in karısını FIRAVUNA sunma konusu oldu. Bu olay Tevrat araştırıcılarını yüzyıllar boyu düşündürmüş durmuştu. Neden bir peygamber karısı için iki kez kız kardeşim diye yalan söylüyor?(henki sözleri doğruku) (Tekvin, bap: 12,20.) Neden, Mısır'da onu Firavun'a sunuyor? Neden Tanrı tarafından, ibrahim cezalandırılacağı yerde, Firavun cezalandırılıyor? Neden Firavun» İbrahim'e cariye, hayvan, altın, gümüşle birlikte karısını geri veriyor? Bu gibi soruların yanıtlan bir türlü bulunamamıştı. Yaptığım araştırmada bu hikâyenin de Sümer'e dayandığını görünce büyük bir hayrete düştüm doğrusu. Bunu açıklamama yarayan, Kumran kitabelerinden] bazılarının yayımlandığı (Yigael Yadin, The Message of The Scrolle, New York, 1962, s, 145 vd.) eserde verilen bu konu ile ilgili metin oldu. Onu okuyunca, bu öyküde de, Sümer'in bereket kültünü oluşturan kutsal evlenme efsanesinden çeşitli motifler buldum. İsrailli yazarlar, Babil tutsaklığından dönüşlerinde orada duydukları, okudukları Sümer efsanelerinden hatıralarında kalanları toplayarak yeni efsaneler üretmişler. İslam yazarları da bundan kendilerine göre bir veya birkaç hadis geliştirmişler. Bu öykünün Tekvin'deki, İslam hadislerindeki ve Kumran kitabe-lerindeki metni ile bunlara kaynak olan Sümer kutsal evlenme efsanesinin özetini veriyorum. Okuyucu bu metinleri önce kendisi karşılaştırsın, sonra benîm haklı olup olmadığıma karar versin. Tekvin, Bap: 12 "... Ve memlekette kıtlık oldu; ve Abram orada misafir olmak üzere Mısır'a gitti; çünkü memlekette kıtlık ağırdı. Ve vaki oldu ki, Mısır'a girmesi yaklaştığı zaman, kansı Sara'ya dedi: İşte, biliyorum ki sen görünürü güzel bir kadınsın; Ve olur ki. Mısırlılar seni görünce: Bu onun karışıdır derler: ve beni öldürürler,(Allahın nerde senin,sana neden yardım etmiyür Irbam efendi) Fakat seni sağ bırakırlar. Senin yüzünden bana karşı iyi davranılsın ve senin sebebinle canını yaşasın diye: Onun kızkardesivim de. Ve vaki oldu ki, Abram Mısıra girdiği zaman, Mısırlılar kadının çok güzel olduğunu gördüler. Ve Firavunun adamları onu gördüler, ve onu Firavuna methettiler: ve kadın Firavunun sarayına alındı. Ve onun yüzünden Abrama karşı iyi davrandı; ve onun koyunları. sığırları ve eşekleri ve köleleri ve cariveleri ve disi eşekleri ve develeri oldu. Ve Rab Abram'ın karısı Sara,dan dolayı, Firavunu ve onun .sarayını büyük vuruşlarla vurdu. Ve Firavun Abram'ı çağırıp dedi: Bana bu yaptığın nedir? Bu senin karın olduğunu niçin bana bildimıcdin? Niçin: bu benim kızkardeşimdir, dedin, ben de onu karı olarak aldım? Ve simdi, işte karını, al ve git. Ve onların hakkında Firavun adamlara emretti; Ve onu ve karısını ve kendisine ait olan her şeyi gönderdiler" İşteee:Arabın Allahı burdada taraf tuttu.Abramovitzi cazalandıracağına Fıravunun hiçbir gunahı yokkan Fıravunu cazalandırıyor. Eeeeee,Arabın Allahıya. Fıravunun Rabbı olsaydı Fravunu tutardı. Çöl ınsanlarıda Çöl Allahlarıda böyle, işinize gelirse. Gönderen Azazel zaman: 19:11 Tolon Kasım 4, 2012 tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ziobelle 0 Kasım 4, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 4, 2012 gönderildi Firavun yüzde binbeşyüz haklı kardeşim bu gün karısını pazarlayana ne deniyor biliyorsunuz ! Link to post Sitelerde Paylaş
kerem34 0 Kasım 4, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 4, 2012 gönderildi Geçtiğimiz aylarda Mısır'da bazı radikal gruplar ülkedeki tarihi eserlerin yıkılmasını isteyerek Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye piramitleri yıkma çağrısı yapmışlardı. Bu girişim ilk değil. 12. yy da da müslümanlar piramitlerden birinin üst kaplamasını sökmeye uğraşmışlardır. Piramitlerin nasıl yapıldığı konusunda spekülasyonların hadi hesabı yok iken, nasıl yok edildiğine dair spekülasyon olmayacak eğer başarırlarsa. Tarih boyunca başka kültürlere ait eserler hep yakılmış ve yıkılmıştır. Bütün dinlerde ve medeniyetlerde benzeri olaylar yaşanmıştır. Bu olay günümüzde de sürmektedir. Genelde yeni düzenin hala yaşayan eski düşünce biçimlerini yok etmek isteğidir. Ama bazan da yaşamayan eski bir kültüre ait değerler de yok edilmektedir. İbrahimin tapınaktaki putları kırması en eski eser tahribi olarak verilebilir. Bugün ucube gibi görülen bir eser yüzyıllar sonra turist çeken bir eser olabiliyor. Ne olursa olsun dünya insanlık mirasının korunması lazımdır. Yaşama alanlarımız daha sıkışmadı. Yeterince yer var. Böyle gruplar her yerde olabilir. mesela bazılarınız hoş görülü olsa bile bir çok yobaz ateist camilerin kapatılmasını istemektedir. Onlardan tek farkları bu isteklerini kamu oyunda dillendirememeleridir. Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 4, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 4, 2012 gönderildi Aslolan kalpteki putları yıkmaktır. Link to post Sitelerde Paylaş
tolonbey 0 Kasım 4, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 4, 2012 gönderildi İşte böyleee, Camıların kapatılmasını neden istemektedirler? Onu şimdiye kadar hiç ögrenemedinmi?? Bu kadar verilen ayatlarısen hiç okumadınmı.? Sen başkalarını senin ınancını kabul etmediklerinde ölümle tehdit edersen bu tehditleri ögrendigin yerlerin kapatılmasını istenmesi kadar normal bir başka birşey varmı? Tolonbeg Link to post Sitelerde Paylaş
Bob Marley 0 Kasım 6, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 6, 2012 gönderildi Süleyman'a da sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü bir aylık mesafe olan rüzgârı boyun eğdirdik. Erimiş bakırı onun için sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan her kim emrimizden sapsa, ona alevli azabı tattırırdık. Süleyman için, o ne dilerse yaparlardı. Kalelerden. . . Heykellerden. . . Havuzlar kadar geniş leğenlerden, sabit kazanlardan. . . "Ey Davut hânedanı! Şükredin! Kullarımdan şükreden azdır. " Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Kasım 7, 2012 gönderildi Raporla Share Kasım 7, 2012 gönderildi Süleyman'a da sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü bir aylık mesafe olan rüzgârı boyun eğdirdik. Erimiş bakırı onun için sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan her kim emrimizden sapsa, ona alevli azabı tattırırdık. Süleyman için, o ne dilerse yaparlardı. Kalelerden. . . Heykellerden. . . Havuzlar kadar geniş leğenlerden, sabit kazanlardan. . . "Ey Davut hânedanı! Şükredin! Kullarımdan şükreden azdır. " bu mesafe iki aymı bir aymı anlaymadım? ikincisi süleyman bu bakırlarla ne yapıyormuş ? bu havuzlarda olipiyat yüzme yarışımı yapılıyor? bu kadar cin niye çalışıyor bir amaçaları olmalı dimi nedir bu amaçları? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts