Muhammed Kuran'ı Uyduruyor Muydu?

[Sexy Huri 0]

Muhammed kendi güvenirliliğini sarsan ya da kendisini en ufak bir şekilde bile eleştiren insanları öldürtmüştür.

Muhammed'in zamanında eğer bir kişi müslüman olmuşsa, o kişinin sonra İslam'i terketmesi neredeyse imkansızdı. Buna rağmen İslam'i terkeden bazı kişiler olmuştu. Bunlardan birisi ise Ebi Sarh'tir.

Kimdir Ebi Sarh?

Ebi Sarh, Muhammed'in vahiylerini kaleme almış, Ku'ran katipliği yapmış ve daha sonrasında (esrarengiz bir şekilde) İslam'i terketmiştir. Ebi Sarh ayrıca Hz. Osman'in süt kardeşi ve halasının oğludur.

Ebi Sarh İslam'i terkettikten sonra tıpkı diğerleri gibi öldürülmemek için kaçar ve halasının oğlu, süt kardeşi Hz. Osman'a sığınır.

Peki Ebi Sarh'in bir anda kaçmasına neden olan olay neydi?

Koskoca Allah'in sözlerini kaleme alma mevkisine sahip bir adam, peygamberin sözlerini Kuran'a aktarma şerefine ermiş bir insan deli mı bir anda tüm bunları reddedip neden kaçsın?

Nedeni ise şudur;

Ebi Sarh Kuran katipliği yaptığı için muhtemelen zamanın eğitimli kişilerinden biri idi. Ebi Sarh, Muhammed'ın en uzun süreli ve en tecrübeli katiplerinden biri olduğu için vahiy anlarında Muhammed'e indirilen ayetlerin yazılış şekli hakkında Muhammed'e tavsiyelerde bulunuyordu. Muhammed'de çoğu zaman Ebi sarh'in tavsiyelerini onaylıyor ve akabinde Kuran Muhammed'in değil, Ebi sarh'in dile getirdiği şekilde yazılıyordu..

İşte kanıt;

“İbn-u Ebi Sarh diyor ki: “Eğer Muhammed’e vahyolunuyorsa bana da vahyolunuyor. Eğer Allah indiriyorsa ben de onun indirdiğinin mislini indiririm. (İbn Kesir, Tefsir, Sabuni muhtasarı, I/600)

Ebi Sarh, iste bu yüzden Muhammed'in uydurukçu olduğunu anlamış ve derhal İslam'i terkederek Osman'in yanına sığınmıştır.

Olayı duyan Muhammed ateş püskürüyordu..Ardından hemen bu olay hakkında ayetler inmeye başlamıştı;

“Allah’a karşı yalan uydurandan, ya da kendisine karşı bir şey vahy edilmemişken “bana da vahyolundu” diyenden ve “ben de Allah’ın indirdiği gibi indireceğim” diyenden daha zalim kim olabilir?” (El-En’am, 93)

Muhammed bu olaydan sonra yine her zaman olduğu gibi insanları cehennem azabı ile korkutmaya çalışmıştır.

"Gonlu imanla dolu oldugu halde, zor altinda olan kimse mustesna, inandiktan sonra Allah'i inkar edip, gonlunu kafirlige acanlara Allah katindan bir gazap vardir, buyuk azab da onlar icindir" (Nalh, 106)

Yani üstteki ayette Muhammed'in anlatmaya çalıştığı şudur;

Sakın ola ki Ebi sarh hakkında çıkan dedikodulara inanmayın. İnananlar için "Allah katından bir gazap vardır, büyük azab da onlar içindir".

Bu olay hakkında dedikodular hızla yayılıyor ve Muhammed'in güvenirliliğini sarsılıyordu. Muhammed olayı örtbas edebilmek ve kendisi hakkında çıkan dedikodulara ve kişilerin kafalarındaki soru işaretlerine son verebilmek için şu ayeti indirmiştir;

"Rabbin, turlu eziyete ugratildiktan sonra hicret eden, Allah ugrunda savasan ve sabreden kimselerden yanadir. Rabbin suphesiz bundan sonra da bagislar ve merhamet eder." (Nahl, 110).

Muhammed böylelikle peygamberliği hakkında şüpheye düşen müslümanlarının gönüllerine su serpiyordu.

Tabi "şeytan ayetleri" olayında da olduğu gibi Muhammed'in her zaman imdadına yetişen şeytan, suçu üstleniyor ve Ebi Sarh'i yoldan çıkarttığını itiraf ediyordu;

Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: " Sa'd Ibni Ebi s-Sarh Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e katiplik yapiyordu. Seytan ayagini kaydirdi; adam irtidad ederek kafirlere sigindi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih gunu, onun oldurulmesini emretti. Ancak, Hz. Osman (radiyallahu anh) onu himayesi altina aldi. Resulullah da bu himayeyi tanidi."

Ebi Sarh Mekke'de Muhammed hakkında beyanatlarda bulunuyor kişilere Kuran ayetlerinin Allah tarafından değil, Muhammed tarafından uydurulduğunu söylüyordu. Artık Ebi Sarh ölmeden Muhammed'e rahat uyku yoktu.

Daha sonra Ebi Sarh, Muhammed'in eline düşmüştür. Muhammed Mekkelilere teslim oldukları halde kimseyi öldürmeyeceğine dair söz vermişti. Buna rağmen Ebi Sarh'in kellesi için buyrukta bulunmuştur.

Bunu duyan Ebi Sarh'in süt kardeşi Hz. Osman;

Ortalık durulunca Nebi’nin huzuruna getirdi, affedilmesini istedi, Biat’ının kabulü için yalvardı. Bu rica üç kez tekrarlandıktan sonra ancak Rasulullah(sav) İbn Ebi’s-Sarh’ın biatını kabul etti.Onlar gittikten sonra Ashabına dönerek: “Biat etmeden evvel içinizden bu adamı katledecek doğru biri çıkmadı mı? Diye sordu. Onlar da: “Biz işaretinizi bekliyorduk” cevabını verdiler. Bunun üzerine Rasulullah(sav): “Bir Peygamber ima ile adam öldürtmez, açık konuşur.” ( İbn-i Sa’d, E.Davut, Nesei, Hakim, İbn-i Hişam, İbn-i Hacer)

Muhammed yukarıdaki hadiste “Bir Peygamber ima ile adam öldürtmez, açık konuşur.” diyerek kendisinin ne derece tehlikeli narsisist mafya babası olduğunu gözler önüne sermektedir. Muhammed madem açık konuşmayı sever, o halde neden Osman'in önünde Ebi sarh'in öldürülmesini emretmedi? Neden Osman yanından çıkıp gittikten sonra çapulcularına konuştu?

Osman, süt kardeşi Sarh'in affedilmesi için Muhammed'e yalvarmıştır. Muhammed iki arada bir derede kalmıştır. İstemeyerekte olsa Osman'in sefaatını kabul etmek zorunda kalmıştır. Fakat her ne kadarda zoraki kabul etse de, yüzündeki rahatsızlığını tetikçilerine fark ettirmeye çalışmış ve yanında bulunan müslümanların Ebi sarh'i oracıkta katletmelerini istemiştir. Bunuda başaramayan Muhammed daha sonra müridlerine şu şekilde sert çıkışmıştır;

“Benim o şahsı bağışlamaktan imtina ettiğimi gördüğünüz zaman neden onu öldürmediniz?” el-İsabe, c. 2, s. 38.

Aynı olay, biraz farklı bir şekilde şu kaynakta da mevcut;

"Icinizde, elimi bey'at icin vermekten imtina ettigimi gorunce kalkip oldurecek akli basinda bir adam yok muydu?" Ebu Davud, Cihad 127, (2683); Nesai, Tahrimu'd-Dem 14, (7, 105, 106).

[Guest ateizmlight]

müslümanların kabul etmedikleri muhammedin adam öldürtmesi, yazı güzel olmuş eline sağlık.

[tarafsiz 0]

adam hayattayken ne kadar çok vukuatı olmuşsa artık, buldukça yenileri çıkıyor.

[murtimuro 0]

Muhammedin gerçek yüzünü gözler önüne sermişsin. Eline koluna sağlık.

[haci 0]

Muhammede yaşamamıştır arkadaşlar..

Bu zırvalara inanmayın.

Onlar efsaneden başka birşey değildir.

Biraz araştırın, öğrenin, kendinizi ilerletin. Gelişmeleri 30 yıl geriden izlemeyin.

Bu ileti aslında İslam'ın yalanlarına teslim olmaktan başka birşey değildir.

İslam yalanları ile bütün Türk ve Dünya aydınlarını uyutmuştur.

Gerçekler daha yeni ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bu konuda İngilizce ve Almanca çok sayıda yayın vardır.

Onları okumadan bu konuda artık yorum yapmak doğru değildir.

[sağduyu 0]

Muhammede yaşamamıştır arkadaşlar..

Bu zırvalara inanmayın.

Onlar efsaneden başka birşey değildir.

Biraz araştırın, öğrenin, kendinizi ilerletin. Gelişmeleri 30 yıl geriden izlemeyin.

Bu ileti aslında İslam'ın yalanlarına teslim olmaktan başka birşey değildir.

İslam yalanları ile bütün Türk ve Dünya aydınlarını uyutmuştur.

Gerçekler daha yeni ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bu konuda İngilizce ve Almanca çok sayıda yayın vardır.

Onları okumadan bu konuda artık yorum yapmak doğru değildir.

Muhammed'in yaşayıp yaşamaması önemli değil. Ortada gözardı edilemeyecek bir algı var. Bu algıyı görmezden gelmek sadece kafayı kuma gömmek olur. Önemli olan çelişkileri, tutarsızlıkları ve İslam anlayışının çarpıklıklarını dile getirmek.

[bakifani 0]

çarpıklık, ANlayışta. İslamı neye göre ölçek ediyorsun? Putperest şeriatçılara göre mi? Bilmeden Cahilce yorum yapan Ateiste göre mi? Putperest'i eleştiriyorsan o da seni eleştirecektir, Ateistçe konuşuyorsan, bir başkasıda seni mors etmeye çalışacak ve edecektir.

[haci 0]

Muhammed'in yaşayıp yaşamaması önemli değil. Ortada gözardı edilemeyecek bir algı var. Bu algıyı görmezden gelmek sadece kafayı kuma gömmek olur. Önemli olan çelişkileri, tutarsızlıkları ve İslam anlayışının çarpıklıklarını dile getirmek.

Bu yazdıklarınız inanç bazında çok doğru.

Müslümanlar için Muhammed yaşamıştır. Yaşamamış olması mümkün değildir.

Muhammed inancını yok edecek başka bir sistem, doğası ne olursa olsun kabul edilmeyecektir.

Bu Müslümanların Muhammed'in varlığı konusunda alacakları pozisyondur.

Aynı pozisyonu ateistlerin de alması ateizm açısından düş kırıklığından başka bir şey olamaz.

Çünkü ateistler için Muhammed kavramı, Tanrı kavramı gibi, gerekli değildir.

Ateistler İslam'a bilimsel açıdan bakarlar ve onu eldeki delillerle değerlendirirler.

Ateistler için Muhammed'in kesin olarak yaşayıp yaşamadığı önemlidir.

Yani yaşamadığı iddiaları ortalıklarda dolaşırken, bir ateistin Muhammed'i sapıklıkla suçlaması, en basit tabirle gülünçtür. Ciddiye alınmayacak bir zırvadır.

Ateistler Allah'a küfretmezler. O'nu ahlaksız, sahtekar, kadın düşmanı vs bulmazlar.

Ateistlerin Allah'ı herhangi bir şekilde nitelendirmeleri çok saçmadır. Aptalcadır. Ahmaklıktır.

Aynı durum Muhammed için de geçerlidir.

Muhammedin Müslümanlar üzerinde uyandırdığı etkileri Muhammed yaşamıştır şeklinde yorumlamak, İslam'ın dümen suyunda gitmektir.

İslam'ın da bütün istediği budur.

Bu yaklaşım İslam'a saygınlık kazandıracaktır. Çünkü İslam'ın iddiaları bilimsel olarak desteklenmiş olacaktır.

Bu da yanlıştır.

[Araff 0]

Kime neye hizmet ettiğizi aşağı yukarı tahmin ediyorum.Sitenizin başındaki işaretlede gerekli bilğiyi vermişsiniz şunu unutmayın;

İsraille savaşacağız bu kaçınılmazdır.Ve o savaş bana denk gelirse en önde gidenlerden olacağım.

"Sizler Yahûdîlerle muhakkak savaşacaksınız! Harp o kadar şiddetli olacaktır ki, hattâ taş: ‘Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahûdî’dir! Gel de onu öldür!’ diyecektir.”(Müslim, Fiten, 80)

Her ne kadar İslamın nurunu söndürmeye çalışsanızda

Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.61 / SAFF - 8

Kasım 9, 2012 tarihinde Araff tarafından düzenlendi

[bakifani 0]

Arafçım, Allah'ın Nur'u bilgi dir. Bilgiden uzaksan nur dan da uzak kalırsın..

[sağduyu 0]

Bu yazdıklarınız inanç bazında çok doğru.

Müslümanlar için Muhammed yaşamıştır. Yaşamamış olması mümkün değildir.

Muhammed inancını yok edecek başka bir sistem, doğası ne olursa olsun kabul edilmeyecektir.

Bu Müslümanların Muhammed'in varlığı konusunda alacakları pozisyondur.

Aynı pozisyonu ateistlerin de alması ateizm açısından düş kırıklığından başka bir şey olamaz.

Çünkü ateistler için Muhammed kavramı, Tanrı kavramı gibi, gerekli değildir.

Ateistler İslam'a bilimsel açıdan bakarlar ve onu eldeki delillerle değerlendirirler.

Ateistler için Muhammed'in kesin olarak yaşayıp yaşamadığı önemlidir.

Yani yaşamadığı iddiaları ortalıklarda dolaşırken, bir ateistin Muhammed'i sapıklıkla suçlaması, en basit tabirle gülünçtür. Ciddiye alınmayacak bir zırvadır.

Ateistler Allah'a küfretmezler. O'nu ahlaksız, sahtekar, kadın düşmanı vs bulmazlar.

Ateistlerin Allah'ı herhangi bir şekilde nitelendirmeleri çok saçmadır. Aptalcadır. Ahmaklıktır.

Aynı durum Muhammed için de geçerlidir.

Muhammedin Müslümanlar üzerinde uyandırdığı etkileri Muhammed yaşamıştır şeklinde yorumlamak, İslam'ın dümen suyunda gitmektir.

İslam'ın da bütün istediği budur.

Bu yaklaşım İslam'a saygınlık kazandıracaktır. Çünkü İslam'ın iddiaları bilimsel olarak desteklenmiş olacaktır.

Bu da yanlıştır.

Müslümanları Muhammed'in yaşamadığına inandırmak imkansızdır. Zaman makinesi icat edilse, gidip bizzat gözleri ile görseler bile inanmazlar, bunlar şeytanın oyunu deyip yine inanırlar. Muhammed'in yaşayıp yaşamadığını bilimsel olarak incelemeleri için önce İslam'dan kurtulmaları, sağlıklı düşünmeyi öğrenmeleri gerekir.

Dinsizler Allah'ı herhangi bir put gibi değerlendirirler. Diğer putlar gibi o da zalim, gaddar ve acımasız bir puttur, o kadar. Bir puta küfretmek, suçlamak tabii ki anlamsızdır ama o put adına konan kuralların saçmalığını, ilkelliğini, çelişkilerini ve adaletsizliğini göstermek de lazımdır. Ortada görmezden gelinemeyecek bir İslami sistem vardır.

Muhammed'in yaşamadığı iddiasının müslümanlar üzerinde hiç bir etkisi olmaz, gülüp geçerler sadece. Başkalarının Muhammed'in yaşamadığını düşünmeleri müslümanların umurunda değil ki, kendilerinin inanması yeterli onlar için. Ama Muhammed'in yaşadığını varsayıp onu ve kurduğu sistemi eleştirmek müslümanları Muhammed'in yaşamadığı iddiasından daha fazla sarsar.

[haci 0]

Müslümanları Muhammed'in yaşamadığına inandırmak imkansızdır. Zaman makinesi icat edilse, gidip bizzat gözleri ile görseler bile inanmazlar, bunlar şeytanın oyunu deyip yine inanırlar. Muhammed'in yaşayıp yaşamadığını bilimsel olarak incelemeleri için önce İslam'dan kurtulmaları, sağlıklı düşünmeyi öğrenmeleri gerekir.

Dinsizler Allah'ı herhangi bir put gibi değerlendirirler. Diğer putlar gibi o da zalim, gaddar ve acımasız bir puttur, o kadar. Bir puta küfretmek, suçlamak tabii ki anlamsızdır ama o put adına konan kuralların saçmalığını, ilkelliğini, çelişkilerini ve adaletsizliğini göstermek de lazımdır. Ortada görmezden gelinemeyecek bir İslami sistem vardır.

Muhammed'in yaşamadığı iddiasının müslümanlar üzerinde hiç bir etkisi olmaz, gülüp geçerler sadece. Başkalarının Muhammed'in yaşamadığını düşünmeleri müslümanların umurunda değil ki, kendilerinin inanması yeterli onlar için. Ama Muhammed'in yaşadığını varsayıp onu ve kurduğu sistemi eleştirmek müslümanları Muhammed'in yaşamadığı iddiasından daha fazla sarsar.

Aslında Muhammed'in yaşamadığı iddiasının Müslümanlar üzerinde hiçbir etkisi olmayacağı çok doğru.

Ama bunun ateistler üzerinde de etksiz olacağı anlamına gelmez.

Müslümanlar ve ateistler İslam olgusuna farklı açılardan bakıyorlar. Arada benzerlik yok.

Ama eğer arada benzerlik kurmaya çalışırsanız, bundan ateizm olumsuz olarak etkilenecektir.

Yani İslam'ı, Müslümanların bakış açısından bakarak eleştirirseniz, büyük hatalar yaparsınız. Bu İslam'ın dümen suyunda gitmek demektir.

Bunlar tarihsel hatalardır. Geçmişte yapılanları tekrarlamaktır. Turan Dursun ve İlhan Arsel bu hataları yapmışlardır.

Biz de aynı hataları yapmamaya çalışmalıyız.

Bilim bu konuda onların zamanından beri çok ilelemiştir. Arsel ve Dursun bazı gerçeklere ulaşamıyorlardı. Onların kullanacağı kaynaklar yoktu.

Bütün gelişmeler son 15-20 yıl içinde başarılmıştır. Ve bu konu hızla ilerlemektedir.

Ateistler için İslam izlenecek bir şablon veya modül değildir. İslam yalanlarla bezenmiş bir efsanedir. Bu efsane hala gelişmekte ve büyümektedir.

Ateizm buna izin veremez ve İslam'ın dümen suyunda ilerleyemez. Bu bilime ihanettir.

Bu konuda daha açık olamam.

[haci 0]

Olaya şu açıdan bakın:

Müslümanların bütün iddiaları temelsiz ve yanlış.

Daha da ötesi yanıltma amacı güdüyor.

O iddiaları ciddiye alarak mı İslam'ı eleştireceksiniz?

O zaman onların düzeyine inmek ve orada size anlatılan masallarla İslam'ı eleştirmek zorunda kalacaksınız.

Örneğin şeytan veya melek var yok argümanları ile İslam'ı eleştirmek zorunda kalırsanız, o tartışmaları kaybedersiniz.

İslam'ın insalığa anlattığı tarihsel geçmişini doğru olarak yorumlamak da aynı sonucu verecektir.

İslam'ın insanlığa dayattığı tarihi baz alarak İslam'ı başarılı bir şekilde eleştiren bir argüman mevcut değildir.

Onlar İslam'daki sapkınlıkları göstermede başarılı olamamışlardır.

Ama onların birer efsane olduklarını ortaya koyarsanız, İslam'ın tarihsel geçmişinin de efsaneler üzerine kurulduğu gerçeğine ulaşırsınız.

Kur'an'ı Muhammed'in yazdığının en ufak bir delili bile yoktur. Bu bilimsel bir gözlemdir. Kesin olarak doğrudur.

Tek başına bu gerçek bile İslam tarihi efsanesinin kendi üzerine çökmesi için yeterlidir.

Kur'an'a koyduğu ayetler için Muhammed'i suçlamak, bilimden uzaklaşmak demektir.

Şimdiye kadar bunu yapanları suçlamıyorum. Çünkü onlar bizim şu anda bildiklerimizi bilmiyorlardı. Onlar İslam yalanının kurbanı idiler.

Onlar İslam'ın dümen suyundan ayrılamayacak kadar masum ateistlerdiler.

Biz çok daha şeytanız.. Çok daha bilgiliyiz. Çok daha aydınız ve doğruyuz..

[haci 0]

Muhammed'in yaşamamış olması aslında ateizm için ilginç bir dezavantaj oluşturuyor.

Çünkü İslam olgusunu bir bütün olarak ele alırsanız, bazı yönlerini eleştirmek mümkün olmuyor.

Allah'ı zaten eleştiremezsiniz. Olmayan bir putun neresini eleştireceksiniz.

Muhammed'i de eleştiremiyorsunuz. Çünkü yaşamamıştır deyince Muhammed'in İslam'daki yerini, Allah'ın yerine çıkarıyorsunuz.

Geride ne kalıyor? Halifeler kalıyor. Şiilik kalıyor. Diğer çeşitli mezhepler kalıyor.

Muhammed yaşamamıştır deyince hepsinin ortaya çıkış nedenleri havada kalıyor.

Hepsi için bazı açıklamalar yapmak gerekiyor. Bilim bu konuda yeterince malzemeye sahip değil.

Evet.. konu bilimsel olarak araştırılıyor ve yeni açıklamalar yapılıyor. Ama gelişmeler yeterince hızlı ve ayrıntılı değil.

İlerde de konunun açıklığa kavuşacağının garantisi yok.

Bütün bunlar ateizm için çözümü zor engellerdir.

Ama ateizmin bu engelleri aşmaya çalışmaktan başka seçeneği yoktur.

Bilim bu şekilde ilerliyor.

İslam, Kur'an, Muhammed ve sünnet ve hadisler ve İslam'ın kendisi için yazdığı tarih, gizemlerini koruyorlar.

İlerlemeler çok yavaş ama çok da ilginç..

Bu konuda son yıllarda ilginç yazılı eserler var. Onların Türkçe çevirilerinin olmaması ayrıca büyük bir dezavantaj..

Türk ateistleri onlardan yararlanamıyorlar.

[vaaaybeee 0]

Hacı,

Kuran'daki çok net matematik hatasını (ki avliye ile ömer de kabul etmiştir, etmese ne olur basit bir hesap) anlatamadığın insanlara, senin tarzınla gerçeği anlatmak mümkün değil.

Öte yandan, benim de bakınca gördüğüm Muhammed'in kesinlikle yaşamış olduğudur. Sizin Muhammed'in yaşamadığını düşünmenizin sebebi bence küçük bir efsaneden kaynaklanıyor; Muhammed'in zamanında önemli ve güçlü biri olduğu iddiası.

Bu iddiayı ortadan kaldırdığınızda konu daha anlaşılabilir olur. Muhammed zamanında şimdiki müslümanların birçok konuda uydurduğu masallarda olduğu gibi yaşadığı coğrafyada önemli ve etkili biri değildi.

Savaşları bile 50 100 kişilik savaşlar. Kötü bir aşiret reisinin toplayabileceği kalabalıklar vs

[haci 0]

Hacı,

Kuran'daki çok net matematik hatasını (ki avliye ile ömer de kabul etmiştir, etmese ne olur basit bir hesap) anlatamadığın insanlara, senin tarzınla gerçeği anlatmak mümkün değil.

Öte yandan, benim de bakınca gördüğüm Muhammed'in kesinlikle yaşamış olduğudur. Sizin Muhammed'in yaşamadığını düşünmenizin sebebi bence küçük bir efsaneden kaynaklanıyor; Muhammed'in zamanında önemli ve güçlü biri olduğu iddiası.

Bu iddiayı ortadan kaldırdığınızda konu daha anlaşılabilir olur. Muhammed zamanında şimdiki müslümanların birçok konuda uydurduğu masallarda olduğu gibi yaşadığı coğrafyada önemli ve etkili biri değildi.

Savaşları bile 50 100 kişilik savaşlar. Kötü bir aşiret reisinin toplayabileceği kalabalıklar vs

İyi de bizim iddiaların bilimsel temeli var..

Sana kaynak gösterebiliriz.

Senin bilimsel bir kaynağın var mı?

Biz uydurmuyoruz. Delillere dayanarak bu iddiaları ortaya atıyoruz.

Sen uydurmuyorsan, delillerin nerede?

[Sexy Huri 0]

Haci,

Dilersen Muhammed'in yasayip yasamadigini ilgili bir konuda tartisin lutfen.

[KarşıyakaCephesi 0]

İsmi cismi nedir bilemem , ama kuran yazılırken bir çobanın yaşadığı güçlü bir ihtimal.

Uçkuru uğruna yazılmış ayetler , kendine tanıdığı ayrıcalıklar falan filan.

Yinede bir araştırma yapmadım şuan için şahsi fikrim. tabikide değişebilir.

[ButterflyT 0]

Hacı,

Kuran'daki çok net matematik hatasını (ki avliye ile ömer de kabul etmiştir, etmese ne olur basit bir hesap) anlatamadığın insanlara, senin tarzınla gerçeği anlatmak mümkün değil.

Öte yandan, benim de bakınca gördüğüm Muhammed'in kesinlikle yaşamış olduğudur. Sizin Muhammed'in yaşamadığını düşünmenizin sebebi bence küçük bir efsaneden kaynaklanıyor; Muhammed'in zamanında önemli ve güçlü biri olduğu iddiası.

Bu iddiayı ortadan kaldırdığınızda konu daha anlaşılabilir olur. Muhammed zamanında şimdiki müslümanların birçok konuda uydurduğu masallarda olduğu gibi yaşadığı coğrafyada önemli ve etkili biri değildi.

Savaşları bile 50 100 kişilik savaşlar. Kötü bir aşiret reisinin toplayabileceği kalabalıklar vs

@Sexy Huri'nin affına sığınarak...

Muhammed'in önemli ve güçlü birisi olması durumunu bir kenara bıraklım döneme ait Arabistan'ın orta bölgesine ait hiçbir atıf yok. Komşu ülkelerin yazılı kaynaklarından Arabistan Yarımadası'nın Kuzeyi ve Güney'i hakkında bilgiler mevcut ama ortası hakkında bilgi mevcut değil. İnsanın başını ayaklarını bilip de midesini bilmemesi gibi birşey, mümkün mü? Demek ki ortada kayda değer birşey yok. Yeni çalışmalarda ortaya varlığına dair bulgular çıkar tamam ama suan yaşadığına dair ele avuca gelir bulgu yok. "Bence yaşamıştır" dememizin tek dayanağı İslami kaynakların kendisi. O da ne kadar bilimsel tartışılır.

[koltuk 0]

İyi de bizim iddiaların bilimsel temeli var..

Sana kaynak gösterebiliriz.

Senin bilimsel bir kaynağın var mı?

Biz uydurmuyoruz. Delillere dayanarak bu iddiaları ortaya atıyoruz.

Sen uydurmuyorsan, delillerin nerede?

Başıl sahibinin affıyla ben de soru sorulduğu için son cevabımı vereyim.

1)Bilimsel dayanağım yok.

2)Benim yaptığım muhakeme.