Jump to content

Her şey aslında yine doğal ve doğanın bir ürünü


Recommended Posts

tanrı düşüncesinde olan insanları savundukları olay

saati yapan saatçi, resimi yapan ressam gibi her şeyin bir yaratanı vardır. Ancak göremedikleri bir konu var,

İnsan doğanın ve evrenin fizikselliği içinde varlığını sürdüren, bilinci fiziksel ve kimyasal olayların sonucunda çalışan bir organizma organik bir yapı.

yani yaptığı her şey doğal bir olay doğanın bir sonucu ve doğanın evrenin kendi iç dinamikleri sonucu ortaya çıkıyor.

Oysaki bu doğal dinamiklerden nasıl oluyor da doğal olamayan pat diye oluvermiş gibi bir doğal olmayan tanrı sonucuna varıyorsunuz.

Savunduklarınız zaten aynı şeyler

inançsız olan bizler her şey doğal olayların bir sonucu diyoruz.

Sizde doğal olaylar (insanın saat yapması resim yapması gibi) varsa tanrı olmalıdır.

Aynı girdi ama girdinin yanlış yorumlanması söz konusu. İnsan yaratıcı doğaldır. Tanrı düşüncesi ise doğal değildir.

///////////////////////////////////// konu ile alakasız //////////////

Bir hikaye çocukluğumdan Ebu Hanife tanrı inançı olmayan insana tanrıyı kanıtlıyor.

Bir yerde buluşmak için konuşuyorlar adam onu saatlerce bekliyor ve sonunda geldiği zaman neden geç geldiğini anlatıyor.

Yolda karşısına nehir çıkmış orada kendiliğinden bir köprü oluşsun diye beklemiş ve oluşunca gelmiş,

İşte o zaman adama dank etmiş ve doğru yolu bulmuş

Doğal yollar ile köprü olur bir insanın onu yapması ki bu da doğal bir olaydır.

iki yeterince beklerse nehrin her hangi bir yerinde bir ağaç büyür sonra yıkılır ve bir köprü olabilir. Ancak bunun ne zaman ve nerede olacağı belli olmaz. milyon yıl ya da daha çok süre bilir. Bu da doğanın başka bir yoludur.

Bu hatırladığım bir hikaye idi paylaşmak istedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olay şuna benziyor.

Nasıl ağaçlar kendi dinamikleri ile meyve veriyor, nasıl yağmur kendi dinamikleri ile yağıyorsa, evrendeki her şey de kendi dinamikleri ile hareket etmektedir. Bunun aksine gerçekleşen bir durumda yoktur.

O zaman dinlerde bahsedildiği gibi de bir tanrı yoktur. SONUCUNA ulaşılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim bildiğim başka bir hikaye şöyleydi.

İnançsız bir bilgin ile Müslüman bir alim halk önünde tartışırlar.Yaşlı İnançsız bilgin bir kürsüde iken,genç müslüman bilginde yerde iken.Ayrıntıları pek hatırlayamıyorum.

Bilgin ,müslümana sorular sorara ve müslüman tatmin edici cevaplar verir.En son olarak bilgin,söyle bakalım Madem Allah var diyorsun şimdi o ne yapıyor.Müslüman eğer sen buraya iner,bende kürsüye çıkarsam bunu sana söyleyeceğim der.Bilgin çok meraklanır ve kürsüden iner,müslüman kürsüye çıkar ve bilgin sorusunu tekrarlar.

Evet şimdi Allah ne yapıyor?.

Müslüman gayet sakin,Senin gibi bir inançsızı kürsüden indirip,benim gibi bir inançlıyı kürsüye çıkartıyor cevabını verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğa yaratıcıyı var etmemiştir böyle bir sonuc

oysaki bu doğal dinamiklerden nasıl oluyor da doğal olamayan pat diye oluvermiş gibi bir doğal olmayan tanrı sonucuna varıyorsunuz.

Doğada olan herşey bellı bir nizam ve denge üzerıne yaratılmıştır.Doğa bizlere yaratıcının mükemmeliyetını ortaya koyar.Her şeyın başlangıc noktası yaratıcının kendısıdır.Yaratan yarattıklarından münezzeh bir varlıkdır.Her şeyi maddıyatcılığa bağlayarak yaratıcıya ulaşamazsınız.Doğada kı bu mucızelerın kendı kendıne varolmasının mumkunatı yoktur.Hiçbir tesadüfi olay canlının var olmasına etken değildir,olamaz da.Bilinçsız varlıkların bilinçli varlıkları oluşturması doğanın yapabıleceği bir iş değildir.Her canlının kendıne has özellıklerı ve sistemı vardır.Bir arının bal yapması arının akledebileceği bir şey değildir,bir örümceğin ağ örmesı örümceğin akledebileceği bir şey değildir,Canlı hücresinin yapı taşı olan amino asitlerden ve bunların oluşturduğu proteinlerden yola çıkarak değil hücre, hücredeki mitokondri, ribozom, lizozom, hücre zarı, golgi aygıtı, endoplazmik retikulum, vs. gibi organellerinden tek bir tanesi bile oluşturulamaz.Kısacası yaratıcı olmadan doğanın kendı kendını var etmesı mümkün değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oysaki bu doğal dinamiklerden nasıl oluyor da doğal olamayan pat diye oluvermiş gibi bir doğal olmayan tanrı sonucuna varıyorsunuz.

Biz müslümanları yanlış anlamışsın..Çünkü, biz müslümanlar "pat diye oluvermiş" gibi bir şeye inanmıyoruz..Tam tersine bu kainatın Allah tarafından yaratıldığına ve idare edildiğine iman ediyoruz..Yani, atomlardan yıldızlara kadar herşey doğrudan doğruya Allahın ilim irade ve kudretiyle yaratılıp idare edilmektedir..Doğa denen mevhum şeyin ise yaratmaya ve idareye ve icada zerre kadar müdaheleleri yoktur...Kainatta Allahın kudretinden başka hiç bir kuvvet yoktur..Herşey Allahın kudretinin bir cilvesidir..Yani, Allah şu anda yıldızları idare ettiği gibi aynı anda bulutları ve yağmuru da idare ediyor..Aynı anda benim vücudumdaki zerreleri de idare ediyor..Aynı anda bir bebeği anne karnında 9 ayda yaratıyor ve aynı anda hadsiz bitkileri yaratıp, süslendiriyor.

Elhasıl, "pat diye yarattı" diye bir cümle uydurmadır..Şu anda kainat Allahın tasarrufundadır..Kainatta icad ve idareye akılsız ve şuursuz ve kör tabiatın zerre kadar müdahlesi yoktur..Eğer müdahel etse idi, müdhiş bir intizamsızlık ve karışıklık gröülecekti.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz müslümanları yanlış anlamışsın..Çünkü, biz müslümanlar "pat diye oluvermiş" gibi bir şeye inanmıyoruz..Tam tersine bu kainatın Allah tarafından yaratıldığına ve idare edildiğine iman ediyoruz..Yani, atomlardan yıldızlara kadar herşey doğrudan doğruya Allahın ilim irade ve kudretiyle yaratılıp idare edilmektedir..Doğa denen mevhum şeyin ise yaratmaya ve idareye ve icada zerre kadar müdaheleleri yoktur...Kainatta Allahın kudretinden başka hiç bir kuvvet yoktur..Herşey Allahın kudretinin bir cilvesidir..Yani, Allah şu anda yıldızları idare ettiği gibi aynı anda bulutları ve yağmuru da idare ediyor..Aynı anda benim vücudumdaki zerreleri de idare ediyor..Aynı anda bir bebeği anne karnında 9 ayda yaratıyor ve aynı anda hadsiz bitkileri yaratıp, süslendiriyor.

Elhasıl, "pat diye yarattı" diye bir cümle uydurmadır..Şu anda kainat Allahın tasarrufundadır..Kainatta icad ve idareye akılsız ve şuursuz ve kör tabiatın zerre kadar müdahlesi yoktur..Eğer müdahel etse idi, müdhiş bir intizamsızlık ve karışıklık gröülecekti.

Nursi efendi bak şimdi insanlar kendiliğinden işleyen otomatik makinalar yapıyorlar.Yorma bu kadar fazla Allahı yahu:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nursi efendi bak şimdi insanlar kendiliğinden işleyen otomatik makinalar yapıyorlar.Yorma bu kadar fazla Allahı yahu:)

Yanlış kıyas..

Öncelikle, o makinalar hep aynı şeyi üretir ve yapar..Fakat, insanların simasından, sesinden ta parmak ucuna kadar herşeyi farklı..Demek ki, fail-i muhtar bir zat var ve kainatı ve atomları ilmiyle ve kudretiyle idare ediyor.

İkinci olarak, insana verilen kesb ve cüz-i irade denilen şeyle bir şeyler yapmak başka, bir şeyi yaratıp, idare edip, vücudda tutmak başkadır..İnsanlar kendilerine verilen ve icada kabiliyeti olmayan bir cüzi irade ile bazı parçaları birleştiriyorlar, mesela bir makine yapıyorlar..Fakat, insanlar o makinaya sahip çıkamazlar..Çünkü, o makinaya sahip çıkmak için, o makinanın bütün atomlarına sahip çıkmak ve o makinayı çalıştıran elektiriği hareket ettirmek gerekir..

Elhasıl, madem o makinenin var olması için atomun yaratılması ve idare edilmesi gerekir..Öyle ise, o makina da doğrudan doğruya Allahın ilim ve kudretiyle idare edilmektedir..Allah kudretini çekerse o makinanın atomları dağılır ve hatta o makina yok olur..Yani, o otomatik işleyen makina da Allahın kudretinin bir eseridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyi, nerde idare ediyor allah dediğin martaval, kaz kafalı ilimcik?

Atomların idare edilmeye ihtiyacı yok bunu bir anla önce. İşkembeden sallıyorsun sadece osuruktan teyyyareyi.

Bak anlaman için sana örnek: Atomları benim kudretim idare ediyor, var mı itirazın?

Yanlış kıyas..

Öncelikle, o makinalar hep aynı şeyi üretir ve yapar..Fakat, insanların simasından, sesinden ta parmak ucuna kadar herşeyi farklı..Demek ki, fail-i muhtar bir zat var ve kainatı ve atomları ilmiyle ve kudretiyle idare ediyor.

İkinci olarak, insana verilen kesb ve cüz-i irade denilen şeyle bir şeyler yapmak başka, bir şeyi yaratıp, idare edip, vücudda tutmak başkadır..İnsanlar kendilerine verilen ve icada kabiliyeti olmayan bir cüzi irade ile bazı parçaları birleştiriyorlar, mesela bir makine yapıyorlar..Fakat, insanlar o makinaya sahip çıkamazlar..Çünkü, o makinaya sahip çıkmak için, o makinanın bütün atomlarına sahip çıkmak ve o makinayı çalıştıran elektiriği hareket ettirmek gerekir..

Elhasıl, madem o makinenin var olması için atomun yaratılması ve idare edilmesi gerekir..Öyle ise, o makina da doğrudan doğruya Allahın ilim ve kudretiyle idare edilmektedir..Allah kudretini çekerse o makinanın atomları dağılır ve hatta o makina yok olur..Yani, o otomatik işleyen makina da Allahın kudretinin bir eseridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

artık varlığımızın gizemi çözüldü. bu gizemi darwin ve wallace çözdüler. anlaşıldığına göre biz doğanın bir ürünüyüz. rastlantı eseri ortaya çıkabilecek kadar basit bir başlangıçtan adım adım, kerte kerte karmaşık yapıya doğru nasıl yol aldığımız sırrına cevap veren tek kuram darwinin evrim teorisidir. ötesi yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

artık varlığımızın gizemi çözüldü. bu gizemi darwin ve wallace çözdüler. anlaşıldığına göre biz doğanın bir ürünüyüz. rastlantı eseri ortaya çıkabilecek kadar basit bir başlangıçtan adım adım, kerte kerte karmaşık yapıya doğru nasıl yol aldığımız sırrına cevap veren tek kuram darwinin evrim teorisidir. ötesi yoktur.

Yanılıyorsun..Şimdi de trilyonlarca atom beraber hareket ediyorlar..Yani, canlılar gözümüz önünde de yeniden yeniye icad ediliyor ve gözümüz önünde de hadsiz hikmetli ve muntazam fiiller oluyor..Bu sebeple milyonlarca yıl önceye gitmemize gerek yok..Yani, sen 25 sene önce yoktun ve senin vücudunu meydana getiren trilyonlarca atom hep birlikte hareket edip, senin vücudunu meydana getirdi..Niçin bu atomlar senin vücudunu meydana getirecek şekilde hep birlikte hareket ediyorlar..Tabiatta böyle bir ilim var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Var..sen daha kendi vücudunu bile idare etmekten acizsin atomları nasıl idare edeceksin ki..

Ahmaklıkta sınır tanımıyorsun..

Hastir ordan. Vücudumdaki atomları da, senin vücudundaki atomları da benim kudretim idare ediyor. Bu hakikati inkar mi ediyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hastir ordan. Vücudumdaki atomları da, senin vücudundaki atomları da benim kudretim idare ediyor. Bu hakikati inkar mi ediyorsun?

Herkes istediği şeye inanabilir...Yani, senin gibi bir ahmak, kendinin sonsuz bir kudretinin ve ilminin olduğuna ve bütün atomları bir anda gördüğüne ve bildiğine ve bütün kainatın senin eserin olduğuna ve anne rahminde meydana gelirken kendi kendinin atomlarını idare ettiğine ve şu anda sen kendi atomlarını hareket ettirerek kendini ihtiyarlattığına ve daha sonra öldürdüğüne inanabilirsin.. Seni buna inanmaktan hiç bir şey menedemez..Fakat, bu kadar insan bu sorunun cevabını bekliyor..Bak bunu bütün dünyaya ilan etmelisin...Herkes seni tanımak ve bilmek istiyor...İnsanlar seni en layık olduğun yere göndereceğine emin olabilirsin..

Link to post
Sitelerde Paylaş

artık varlığımızın gizemi çözüldü. bu gizemi darwin ve wallace çözdüler. anlaşıldığına göre biz doğanın bir ürünüyüz. rastlantı eseri ortaya çıkabilecek kadar basit bir başlangıçtan adım adım, kerte kerte karmaşık yapıya doğru nasıl yol aldığımız sırrına cevap veren tek kuram darwinin evrim teorisidir. ötesi yoktur.

3 dakkanı ayır da şu vıdeoyu ızle bak mılyonlarca yıl önce yaşamış canlılar nasılda evrım gecırmeden bugunku halınde hala daha anla ve gör.Senın darvın dediğin hikaye çoktan çöktü sizler sadece ona ınanan son kalıntılarsınız.

http://www.youtube.com/watch?v=MWG3SbycRdQ&feature=related

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimin ne kadar bilimsel olduğuna dair linkleri vereyim

http://www.tuba.gov....n statement.pdf

Bu uluslar arası bilimler akademisi ağının açıklaması ve türkçesi aşağıda

http://www.facebook....220575191333897

Bilimler akademileri devletlerin kanunları ile kurduğu bilimsel faaliyetlerin değerlendirildiği bir kuruluştur. kanunlar ile oluşturulmuş yapılardır.

68 ülke iran ve türkiye de dahildir. Siz hangi sıfat ile ya da bilimsel olan hangi bir kuruluş bilimsel değildir diye bir açıklama yapmıştır.

michael behe indirgenemez karmaşıklık savunucusu ve öncülerindendi

http://www.lehigh.ed...e/QRB_paper.pdf

bu yayınladığı makale ile evrimi kabul etmiş ve bu konu ile makalesini yayınlamıştır.

/// uzun yıllardır doğal seçilim’e ve evrim kuramı’na karşıtlığıyla bilinen ve “indirgenemez karmaşıklık” safsatasını ileri süren lehigh üniversitesi’nden biyokimyager prof. dr. michael behe, 2010 yılında yayınladığı “deneysel evrim, fonksiyon kaybettirici mutasyonlar ve adaptif evrim’in ilk kuralı” başlıklı makalesiyle evrim’in gerçekliğini kabul ettiğini ilan etmiş oldu ve 2006′dan beri sürdürdüğü suskunluğunu sonunda bilimsellikle bozdu. kendisini tebrik ediyoruz. ////

ben sana otorite sundum. Senden de beklerim

http://www.facebook....371817479543000 bu linkte de dünyanın en önde gelen üniversitelerindeki evrim bölümleri ve Enstitüsülerinin isimleri dersler de değil bak dikkatinizi çekiyorum.

Bilim ve bilimsel yöntemler problemli ve tutarsız bir fikri asla savunmaz savunamaz. Çalışma mekanizması buna elvermez. iç dinamikleri ve kontrol mekanizmaları izin vermez. Çünkü nesnel bir yapısı vardır

Test edilebilir ve kişiden kişiye değişmez.

Söylediğiniz gibi kanıtlar var olmuş olsaydı. Bilim dünyasında böyle bir kuram olmazdı. ve yer çekimi kadar geçerli bir kuram haline gelemezdi.

Evrim karşıtı arkadaşlardan gösterdiğim bilgiler kadar bilimsel veriler istiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim karşıtı arkadaşlardan gösterdiğim bilgiler kadar bilimsel veriler istiyorum.

Usta ben sana mılyon yıllık hala daha gunumuzde var olan,kazılarda ele geçirilmiş fosıllerı gösterıyorum sen hala bılımsel verı dıyon ya :) Alemsınız valla.Bu fosıller var sergılenıyor görmek ıstersen adres de vereyım sana gıt canlı canlı gör.Bu fosıller bıze gösterıyor kı evrım merım yok hikaye bunlar safsata,yalan dolan mılleti görsel olarak etkılemeye çalışıyosunuz.Hayali çizimler,yalandan insan+maymun figürleri bu iş fantastık fılm çevirmeye benzemez.Sızın Darvın ustanız yıllar gectıkce yeni fosiller bulundukça çuvallıyor haberınız yok.Yahu bu ateıstlere evrımın olmadığına dair kanıt olarak fosıl koyuyoruz önlerıne hala kanıt arıyolar.Bunlar allahı da görseler kanıt nerde diyo sorarlar.Çünkü bunlar sormaya alışmış papağan gibi aynı soruları tekrarlar dururlar.

Al yetmedıyse burdada var fosıller bunlarıda ıncele gözünle gör bakalım mılyon yıllık canlılarla şimdiki canlılar arasında ne fark var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardeşim sen evrimin mekanizmasının ne olduğunu daha bilmiyorsun

Evrim hiyerarjik bir olay değildir.

Bir türün çeşitlenmesi bir önceki türün yok olması anlamına gelmez. 50 milyon önce yaşamış bir türün bugünde yaşaması evrim kuramı için gayet normal ve tutarlı bir olaydır.

Ancak evrim kuramına göre önceki türeden çeşitlenme yolu ile sonra ortaya çıkmış bir yaşam biçimine ait bir fosil'in türediği canlıdan öncesine ait bir fosil bulunursa o zaman bir problem var demektir.

Ancak siz burada bir türün 50 milyon yıldır yaşadığını söylüyorsunuz bu da evrim kuramı açısından tutarlı bir durumdur.

insan evrimi içerisinde bulunan fosillere ait zaman çizgisinde problemli bir fosil kaydı var mı bilimsel olarak bu konuda yazılmış bir makaleniz var mı

TEKRAR EDİYORUM BİR TÜR CANLININ 50 MİLYON YILDIR YAŞIYOR OLMASI EVRİM KURAMI AÇISINDAN TUTARLI BİR DURUMDUR.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan evrimi diye birşey yoktur.Sizin insanların atası olarak yutturmaya kalktığınız homo habilis sizin sandığınız gibi ilk ınsan değildir.Bernard Wood ve Loring Brace gibi araştırmacılar, bunların "alet kullanabilen insan" anlamına gelen Homo habilis yerine, "alet kullanabilen Güney Afrika maymunu" anlamına gelen Australopithecus habilis olarak sınıflandırılması gerektiğini söylediler. Çünkü Homo habilis, Australopithecus ismi verilen maymunlarla birçok ortak özelliğe sahipti. Aynı Australopithecus gibi uzun kollu, kısa bacaklı ve maymunsu bir iskelet yapısına sahipti. El ve ayak parmakları tırmanmaya uyumluydu. Çene yapıları tamamen günümüz maymunlarınınkine benziyordu. 550 cc.'lik beyin hacimleri de bunların birer maymun olduklarının en iyi göstergesiydi. Kısacası bazı evrimciler tarafından ayrı bir tür olarak gösterilen Homo habilis, gerçekte tüm diğer Australopithecuslar gibi bir maymun türüydü.İnsanın atası yine ınsandır,bence bu tür safsatalara ınanıp da kendını aşşağılamayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O insanların yaptığı araştırmalardan böyle bir sonuç çıkmıyor.

Kendilerinin yaptığı açıklamaları okursanız. İnsanın evrimsel sürecindeki yol ile ilgili bildiklerimiz farklı olabilir diye bahsediyor.

Yani şempanze ve insan evrimsel sürecinde bir birine çok yakın ve benzeyen süreçler olmasının normal olduğu, ve o dönemlere ait yani yaşanılan bölge olarak fosil bulgularını bulunmasının ne kadar zor olduğundan bahsediyor.

İki araştırmacıda sizlerin anladığınız gibi evrim karşıtı olmayım evrimsel sürecin daha iyi incelenmesi bir çok zorluk olduğu gibi açıklamaları mevcut. Bu bulguları değerlendiren araştırmacılar insan evrimini savunan araştırmacılar olduğunu göreceksin. Makalelerinin ve kitaplarını incelemen gerekir.

Evrim yukarı doğru hiyerarşik bir olay değildir. Ağaç gibi dallanıp budaklanır. ve akrabalarımız ile çok yakın olduğumuz için bazı ayrımların ne kadar zor olduğunu buradan siz de anlayabilirsiniz.

Hala bir olaydan yola çıkarak bir video gösteriyorsunuz.

Ben size 68 ülkenin bilimler akademilerinin açıklamalarını ve üniversitelerdeki bölümlerden bahsettim. Bunlar tüm dünyanın önce gelen üniversiteleri olup, bilimler akademileri de kanunlarla desteklenen bilimsel otoritlerdir.

Bu videolar evrimsel süreci savunan bilim adamların bulgularının çarpıtılarak anlatıldığı aldatmaya yönelik bir video olduğu ortadadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...