Jump to content

Kuran ve cariyeler (kadın köleler)


Recommended Posts

bir tefsir.

006 - Ancak zevcelerine ve kendilerinin mülkü olan cariyelerine karşı müstesnâ, çünkü bunlar levm olunmazlar. (Elmalı)

İlla alâ ezvacihim ev ma meleket eymanühüm fakat kendi eşleri, yani meşru olarak sahip oldukları kişiler müstesna. Eş hem erkek için, hem kadın için kullanılır. feinnehüm ğayru melumiyn zaten onlar bundan dolayı kınanamazlar. Neden dolayı? Kendi meşru eşleriyle paylaştıkları cinsellikten dolayı kınanamazlar.

http://ekabirwep.blo...5-013107-b.html

Vay be! Kelimelerin anlamlarına takla attıranları biliyordum ama gramere takla attıranları hiç duymamıştım. "veya" yı "yani" yapmış, "ezvâci-him"i de hem kadın hem de erkek eş yapmış, yüzsüzlüğün bu kadarı da olmaz yani. Madem öyle Nur/31'de neden "ezvâci-him" veya "ezvâci-hinne" kullanılmıyor da eşleri, kocaları anlamında "buûleti-hinne" kullanılıyor?

Veya anlamına gelen "ev" bağlacı ne zamandan beri "yani" anlamında kullanılmaya başlanmış acaba arapçada?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 121
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

aynı kodla devam edelim.

Rûm 28

(Mekkî 84) Allah size kendinizden bir temsil getirmektedir: Mülkiyetiniz altında bulunan köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşit (haklara sahip)- ortaklarınız var mı? İşte biz ayetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz.

10. meleket : malik oldu, sahip oldu 11. eymânu-kum : sağ el, elleriniz

Allah sağ ellerin sahip olduğu kişiler hakkında ayetlerini açıklamaya devam ediyor.

Mülkiyetiniz altında bulunan,sağ ellerinizin sahip olduğu kişilerle aranızda bir fark varmı sanıyorsunuz.Onlardan daha çok sizinle eşit haklara sahip olanlar varmı.Birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan çekinmiyormusunuz..yoksa onları köle gibimi görüyorsunuz.

İşte aklını kullanacak bir kavime Allah ayetlerini böyle açıklar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vay be! Kelimelerin anlamlarına takla attıranları biliyordum ama gramere takla attıranları hiç duymamıştım. "veya" yı "yani" yapmış, "ezvâci-him"i de hem kadın hem de erkek eş yapmış, yüzsüzlüğün bu kadarı da olmaz yani. Madem öyle Nur/31'de neden "ezvâci-him" veya "ezvâci-hinne" kullanılmıyor da eşleri, kocaları anlamında "buûleti-hinne" kullanılıyor?

Veya anlamına gelen "ev" bağlacı ne zamandan beri "yani" anlamında kullanılmaya başlanmış acaba arapçada?

o meal değil tefsir.
Link to post
Sitelerde Paylaş

sanırım rolleri değiştik.Sen aman Allahın ayetleri yanlış anlaşılmasın rezalet çıkmasın ifadeleri eğip bükelim derdindesin.Ben ise Allah ne demiş onun dedindeyim.Gerçi sana atfettiğim dert senin değil mealcilerin derdi.

o zaman sadede gelelim.Muminun suresi 6. ayet

6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

1. illâ : hariç, den başka

2. alâ ezvâci-him : onların (kendi) zevcelerine

3. ev : veya

4. mâ meleket : sahip oldukları şeyler

5. eymânu-hum : onların elleri

6. fe inne-hum : o taktirde muhakkak onlar

7. gayru : değil

8. melûmîne : levmedilmiş, kınanmış

Ayette cariye ifadesi yok. ellerinin sahip oldukları ifadesi var.

Ayetteki ilişkilerinden dolayı ifadesi sedece mealcinin yorumu ayette yok.

Kuran'da bir çok ayette cümleler düşüktür, ne dendiği kolay kolay anlaşılmaz, kelimeler eksiktir, çeviri yaparken çevirenler o yüzden parantez içinde bir sürü yama yaparlar anlaşılsın diye.

6. ayette neden karıları ve elleriyle sahip oldukları aynı anda zikredilmiş çünkü karılarından korumadıkları ırzlarını elleriyle sahip olduklarından da korumuyorlar da onun için. Bir erkeğin ırzını karısından korumaması ne demek? Erkek hangi eylemi yaparsa ırzını korumamış olur?

Kuran bir ayetteki konuyu başka Ayetle açıklar.Açıklarkende aynı kelimeyle ayetleri birbirine kodlar.Bağlar.

bradaki kod ise meleket eymanu.Meallerde bu ifadeyi köle ve cariye olarak verdikleri için aynı kelimelerle aramak gerekir netteki ayetlerde.

Nûr 58

(Medenî 102) Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah ayetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

4. ellezîne meleket eymânu-kum : ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz)

Allah müminun altıda meleket eymanü demişse öyledir.Bakalım neymiş kimmiş bunlar neyapmalıymışlar.

ellerinizin altında sahip olduklarınız,ve içinizden ergenliğe girmemiş olamlar,

sabah namazından önce,öğleyin soyunduğunuz vakit,yatsı namazından sonra,

yanınıza girecekken sizden üç defa izin istesinler.Bunlar mahrem,çıplak halde bulunma ihtimaliniz olan üç vakittir.

Bu vakitlerin dışında,çıplak olmadığınız vakitlerde,ne sizin için ne onlar için birbirinizin yanına girip çıkmada bir sakınca yoktur.yani bu vakitlerde giyinik olduğunuz için,birbirinizin yanına girebilirisniz.bundan dolayı kınanmazsınız.

işte Allah ayetleri böyle açıklar.

Allah bu elleri altında sahip olunanları ergenliğe girmemiş çocuklarla aynı statüde görüyor.hepsinin ,ev reisi ve eşinin yanına giriş ve çıkışlarını düzenliyor.Ev reisi ve eşi çıplak iken ,çıplak bulunma ihtimli olan üç vakitte,yanlarına giriş izinle.Aynı zamanda bu vakitlerde,ev reisi ve eşinin onların yanlarına girişi izinle.

şimdi Allah haşa,izin isteyip koynuna girinmi demek istemiş.Ve ev reisnin eşinede aynı tavsiyeyimi yapmış.düşünenler için ayetlerde öğüt vardır.

Nur/58. Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Bu ayeti örnek verdiğin iyi olmuş. Bu ayette hem erkeğe hem de kadına aynı anda nasıl hitap edileceğini görmüş olduk. "Ey iman edenler" demekle hem erkeğe hem de kadına hitap edilmiş oluyor. Bu hitap var mı Müminun ayetlerinde?

Senin dediğin gibi ellerinin altındakilerle çocuklar aynı statüye sahip değil, ayette hem erkek hem de kadına hitap edildiği için köle ve cariyelerin bu uygunsuz zamanlarda odalara dalmamaları söyleniyor. Uygunsuz durumda olan erkek olabileceği gibi kadın da olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

aynı kodla devam edelim.

Rûm 28

(Mekkî 84) Allah size kendinizden bir temsil getirmektedir: Mülkiyetiniz altında bulunan köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşit (haklara sahip)- ortaklarınız var mı? İşte biz ayetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz.

10. meleket : malik oldu, sahip oldu 11. eymânu-kum : sağ el, elleriniz

Allah sağ ellerin sahip olduğu kişiler hakkında ayetlerini açıklamaya devam ediyor.

Mülkiyetiniz altında bulunan,sağ ellerinizin sahip olduğu kişilerle aranızda bir fark varmı sanıyorsunuz.Onlardan daha çok sizinle eşit haklara sahip olanlar varmı.Birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan çekinmiyormusunuz..yoksa onları köle gibimi görüyorsunuz.

İşte aklını kullanacak bir kavime Allah ayetlerini böyle açıklar.

Demek ki sende akıl yok, bir ayet bu kadar yanlış anlaşılır. Bu ayet köle ile hür arasındaki ayrımı gözler önüne seren ibretlik bir ayettir.

Allah, "Köleleriniz içinde sizinle eşit haklara sahip ortaklarınız var mı? Birbirinizden çekindiğiniz gibi kölelerden de çekinecek ortağınız var mı?" diyor.

Bu misali de niçin veriyor biliyor musun, Allah'a ortak koşulduğu için. Allah "Nasıl sizin kölelerden kendinize eşit, çekineceğiniz bir ortağınız yoksa, benim de bana eşit, çekinecek bir ortağım yoktur" demek istiyor.

Bu da ayetin iniş! sebebi:

Taberânî'nin İbn Abbâs'tan rivayetle tahric ettiği bir haberde o şöyle anlatıyor:

Şirk ehli müşrikler telbiyelerinde "Buyur ey Allahım, buyur; senin hiçbir ortağın yok. Ancak sana ait olan, kendisine ve sahip olduklarına Senin sahip olduğun bir ortağın müstesna." diyerek telbiye yaparlardı. İşte bunun üzerine Allah Tealâ: 'Size verdiğimiz rızıklarda sağ ellerinizin malik olduklarından ortaklar olmasını ister de onlarla eşit olur ve birbirinizi saydığınız (korktuğunuz) gibi bunları da sayar mısınız?" âyet-i kerimesini indirdi.

Müşrikler Allah için Allah'la eşit, aynı haklara sahip ortak olduğunu iddia ediyorlar, Allah da bunun üzerine bu ayeti gönderiyor(!).

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merak etme Allah açıklar neymiş ırz.İnsanların hayal gücüne bıraksa yandı keten helvası.

kod ney;furûci

mealciler bile aşağı yukarı senin görüşteyken sana birşey demiyorum.

Mü’minûn 5

(Mekkî 74) Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;

3. li furûci-him : onların (kendi) iffetleri (ırzları)

mearic29

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve onlar ki, apışlarını (ırzlarını) korurlar.

3. li furûci-him : ferclerini, ırzlarını

Nûr 30

(Medenî 102) (Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.

6. furûce-hum : ırzlarını

Ahzâb 35

(Medenî 90) Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.

19. furûce-hum : onların ırzları, ırzları, namusları

bu ırz erkeklerinde koruması gereken birşey.

Enbiyâ 91

(Mekkî 73) Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem'i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle alem için bir ibret kıldık.

3. ferce-hâ : onun ırzı, ırzını

meryemde ırzını korumuş bir kadın,

bakalım ırz nasıl korunuyormuş.

Nûr 31

(Medenî 102) Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tabi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.

6. furûce-hunne : (onların) ırzları

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merak etme Allah açıklar neymiş ırz.İnsanların hayal gücüne bıraksa yandı keten helvası.

kod ney;furûci

mealciler bile aşağı yukarı senin görüşteyken sana birşey demiyorum.

Mü’minûn 5

(Mekkî 74) Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;

3. li furûci-him : onların (kendi) iffetleri (ırzları)

mearic29

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve onlar ki, apışlarını (ırzlarını) korurlar.

3. li furûci-him : ferclerini, ırzlarını

Nûr 30

(Medenî 102) (Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.

6. furûce-hum : ırzlarını

Ahzâb 35

(Medenî 90) Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.

19. furûce-hum : onların ırzları, ırzları, namusları

bu ırz erkeklerinde koruması gereken birşey.

Enbiyâ 91

(Mekkî 73) Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem'i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle alem için bir ibret kıldık.

3. ferce-hâ : onun ırzı, ırzını

meryemde ırzını korumuş bir kadın,

bakalım ırz nasıl korunuyormuş.

Nûr 31

(Medenî 102) Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tabi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.

6. furûce-hunne : (onların) ırzları

Sadece mealciler değil tüm islam alemi benimle aynı fikirde birkaç kerameti kendinden menkul olanlar hariç. Tabii bunların aklına hiç şu soruyu sormak gelmez: Bu konular neden 1400 yıldır tüm İslam aleminde yanlış anlaşılıyorsa, neden Allah bir kitap daha gönderip bu yanlış anlaşılmaları düzeltmez? Önceki kitapların bozulduğu için Kuran'ın gönderildiğini iddia edebiliyorsunuz da neden Kuran'ın artık anlaşılmaz hale geldiğini, her kafadan bir ses çıktığını gördükten sonra Kuran'da artık işe yaramıyor, yeni bir kitap lazım demiyorsunuz? Sakın bana Kuran'ın bir harfi bile değişmemiştir falan gibi ucuz bahaneler sunma, anlam değiştikten sonra harfler aynı kalsa ne olur? Önemli olan şekil mi, yoksa mesaj mı?

Gelelim ayete; bu ayet örtünme ayetidir, kırmızı kısımda sayılan kimseler hariç zinetlerin kimseye göstermemeleri ve başörtüsü takmaları isteniyor, zinet dediği de takılar ve süsler. Bu sayılanların yanında başörtülerini çıkarmalarında ve zinetlerini sergilemelerinde bir sakınca görülmüyor. Ayetin başındaki cümlede de harama yani yabancı kimselere bakmamaları ve iffetlerini korumaları emrediliyor.

Meryem ırzını nasıl korumuş? Erkeklerle cinsel birleşmeye girmeyerek. Zaten o yüzden de bakire Meryem diye anılmıyor mu? Allah üfleyerek çocuk doğurtmuş ona. O çocuk cinsel birleşme ürünü değil yani. Nasıl korunuyormuş ırz? Seks yapmayarak. Irzını korumayanlar ne yapar? Seks.

Müminun/6'da kimlerden korumuyorlardı bu mümin erkekler ırzlarını? Karılarından ve sahibi olduklarından.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Evet aşağıdaki tespitlere tek tek cevap verecek arkadaş var mı?

--------------------------------------------------------

Nisa 25 - Sizden kim hür mü'min kadınlarla evlenmeye güç yetiremezse o zaman elinizin altındaki mü'min cariyelerinizden biriyle evlensin. Allah, imanlarınızı (sizden) daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Şu halde onları, iffetli olmaları, zina işlememeleri ve gizli dost edinmemeleri şartıyla sahiplerinin izinleriyle nikahlayın ve bu durumda mehirlerini de güzelce verin. Evlendiklerinde eğer bir fuhuş işlerlerse hür kadınlara uygulanan cezanın yarısı ile cezalandırılırlar. Bu izin, içinizden kötü yola sapma korkusu olanlar içindir. Ancak sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir.

Ayeti okuduğumuzda Kuran'ı yazanların cariyelere bakışını net şekilde görürüz. Ayetle ilgili tespitler aşağıdadır;

1) Müslümanların kadın köleleri vardır.

2) Müslümanların, kadın kölelerin bir kısmı Müslümandır.

3) Bazı müslümanlar hür kadınlarla evlenecek maddi güce sahip değildir.

4) Eğer bir Müslüman hür kadınlarla evlenecek maddi gücü yoksa kadın müslüman kölelerle evlenebilir.

5) Bir Müslümanın, müslüman bir kadın köle ile evlenmesi ancak çaresizlik (maddi imkansızlık) durumunda tercih edilmelidir. Mümkünse Müslüman bu yola tevessül etmeyip sabretmelidir.

6) Müslüman kölelin evliliği sahibin onayıyla olabilir. Sahibi izin vermezse evlenemez.

7) Kadın kölenin aşık olma, sevme hakkı yoktur.

8) Kadın kölenin ciddi bir iffet sorunu vardır. Bu yüzden zina yapması halinde en fazla 50 sopayı hak eder. Müslüman kadın köle ile evlenen Müslüman erkek de mezhebinin biraz geniş olduğunu, evliliğinin başında kabul etmiş olur.

KISACA : Ancak sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece mealciler değil tüm islam alemi benimle aynı fikirde birkaç kerameti kendinden menkul olanlar hariç. Tabii bunların aklına hiç şu soruyu sormak gelmez: Bu konular neden 1400 yıldır tüm İslam aleminde yanlış anlaşılıyorsa, neden Allah bir kitap daha gönderip bu yanlış anlaşılmaları düzeltmez? Önceki kitapların bozulduğu için Kuran'ın gönderildiğini iddia edebiliyorsunuz da neden Kuran'ın artık anlaşılmaz hale geldiğini, her kafadan bir ses çıktığını gördükten sonra Kuran'da artık işe yaramıyor, yeni bir kitap lazım demiyorsunuz? Sakın bana Kuran'ın bir harfi bile değişmemiştir falan gibi ucuz bahaneler sunma, anlam değiştikten sonra harfler aynı kalsa ne olur? Önemli olan şekil mi, yoksa mesaj mı?

Çok Güzelbir tesbit

benim aklıma gelmemişti....

Kullanabilirim yeri geldiğinde

kaynak gösterilmezsen kızma :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 years later...

DAEŞ - IŞİD esir aldığı Suriyeli Ezidi bir kadını Arabistan'da yasalara uygun bir şekilde sattı. Nisa 24 ve Ahzap 50 ayetlerine göre Arabistan'da halen sümen altından esir kadın - cariye satılması, Birleşmiş Milletlerin bölgede ne derece zayıf kaldığının ayrı bir göstergesidir ve islam dinin ne derecede iğrenç bir din oldğu gerçeğinin. İslamın yarattığı insanlık dışı uygulamaları sonlandırmanın tek çaresi, islamı yasaklamak olmalıdır. Zarar veren herşey yasaklandığında önlenebilir ancak. İslama hoşgörü göstererek islamın zararlarından korunamadığımız belli değil mi? 

14494772_1668725626788722_58189863062927

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 30.11.2012 at 14:18, koltuk said:

Evet aşağıdaki tespitlere tek tek cevap verecek arkadaş var mı?

--------------------------------------------------------

Nisa 25 - Sizden kim hür mü'min kadınlarla evlenmeye güç yetiremezse o zaman elinizin altındaki mü'min cariyelerinizden biriyle evlensin. Allah, imanlarınızı (sizden) daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Şu halde onları, iffetli olmaları, zina işlememeleri ve gizli dost edinmemeleri şartıyla sahiplerinin izinleriyle nikahlayın ve bu durumda mehirlerini de güzelce verin. Evlendiklerinde eğer bir fuhuş işlerlerse hür kadınlara uygulanan cezanın yarısı ile cezalandırılırlar. Bu izin, içinizden kötü yola sapma korkusu olanlar içindir. Ancak sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir.

Ayeti okuduğumuzda Kuran'ı yazanların cariyelere bakışını net şekilde görürüz. Ayetle ilgili tespitler aşağıdadır;

1) Müslümanların kadın köleleri vardır.

2) Müslümanların, kadın kölelerin bir kısmı Müslümandır.

3) Bazı müslümanlar hür kadınlarla evlenecek maddi güce sahip değildir.

4) Eğer bir Müslüman hür kadınlarla evlenecek maddi gücü yoksa kadın müslüman kölelerle evlenebilir.

5) Bir Müslümanın, müslüman bir kadın köle ile evlenmesi ancak çaresizlik (maddi imkansızlık) durumunda tercih edilmelidir. Mümkünse Müslüman bu yola tevessül etmeyip sabretmelidir.

6) Müslüman kölelin evliliği sahibin onayıyla olabilir. Sahibi izin vermezse evlenemez.

7) Kadın kölenin aşık olma, sevme hakkı yoktur.

8) Kadın kölenin ciddi bir iffet sorunu vardır. Bu yüzden zina yapması halinde en fazla 50 sopayı hak eder. Müslüman kadın köle ile evlenen Müslüman erkek de mezhebinin biraz geniş olduğunu, evliliğinin başında kabul etmiş olur.

KISACA : Ancak sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır

 

1.Muhammed 4 köleligi sona erdirdi. Daha önce edinilmis olan kölelerin özgür birakilmasi içinse tasfiye ayetleri indirildi. Örnegin "erdemli köle ve cariyelerinizi evlendirin" diyen Nû 32. Köle evlenince özgür oluyor.

2."Kuran'daki islam"da Muhammed 4'ten sonra köle edinmek haram. Kula kul olmak küfürdür. Fatiha suresinde şöyle dile getiriliyor bu: Allah'im! Sana tapinir, senden isteriz biz, iyyake na'buduı ve iyyake nestaiyn. Köle, kul diye tercüme edilen abd aslinda tapinmak demek. Köleler sahiplerine tapinir, müslümanlar yalnizca Allah'a.

3.Mevcut çevirilerdeki "hür kadinlar"in Arapça metindeki karsiligi "muhsenatil muminat"tir. Ama çeviriler yanlis. Dogru çeviri: iffeti korunan mümin kadinlar. Kisacasi, ayette hür olan/olmayan mümin kadinlar diye bi ayrim yok.

4. Ve men lem yestati' minkum tavlen en yenkihel muhsenatil müminati fe min MA MELEKET EYMANUKUM min feteyatikumul müminat, ve iffeti korunan bagimsiz mümineler ile evlenemeyenleriniz YEMiNLERiNiZiN YÖNETTiGi iFFETLi GENÇ KIZLARINIZ ile evlensinler. Müslüman hür/köle kadin diye bi ayrim  yok.

Simdilik buraya kadar söylenenlerle ilgili görüsleriniz lütfen?

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât. Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d, fenkihûhunne bi izni ehlihinne ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân, fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb. Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum. Vallâhu gafûrun rahîm.

 

Iffetli bagimsiz mümin kadinlar ile kolay evlenemeyenleriniz 

yeminlerinizin yönettigi mümin genç kizlariniz ile evlensinler.

 

Imaninizi Allah bilir ama hepiniz birbirinizdensiniz.

 

Ailelerinin izniyle es alin onlari

ve kendilerine örfe uygun sekilde evlilik bedellerini verin.

 

Onlar da iffetli dursunlar, uygunsuz davranmasin ve gizli dost edinmesinler.

 

Iffetleri koruma altindayken eger uygunsuz davranirlarsa

onlarin cezasi iffetli bagimsiz  mümin kadinlarin yari cezasidir.

 

Darda kaldiginizda Allah'dan korkanlariniz içindir bu.

Sabretmeniz daha iyidir. Aciyandir Allah, bagislayandir. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

1.Muhammed 4 köleligi sona erdirdi. Daha önce edinilmis olan kölelerin özgür birakilmasi içinse tasfiye ayetleri indirildi. Örnegin "erdemli köle ve cariyelerinizi evlendirin" diyen Nû 32. Köle evlenince özgür oluyor.

2."Kuran'daki islam"da Muhammed 4'ten sonra köle edinmek haram. Kula kul olmak küfürdür. Fatiha suresinde şöyle dile getiriliyor bu: Allah'im! Sana tapinir, senden isteriz biz, iyyake na'buduı ve iyyake nestaiyn. Köle, kul diye tercüme edilen abd aslinda tapinmak demek. Köleler sahiplerine tapinir, müslümanlar yalnizca Allah'a.

 
Köleler sahiplerine tapınıyorsa bu "islamda kölelik var" demek olmuyor mu zaten...  Bu iddianıza bir anlam veremedim?
 
Muhammed 4 ile köleliğin kaldırıldığını iddia ediyorsunuz. Bu sureyi bir daha dikkatlice okursanız "inanan şöyle iyi, inanmayan böyle kötü... ve kafirlerle savaşın" şeklinde özetlenebilecek bir metindir bu. Muhammed suresinde köle veya insan haklarına hiçbir vurgu yapılmamış ki, köleliği kaldıran bir ayet olduğunu kabul edebilelim?
 
Muhammed 4'te "Yeterki savaşı kazan... sonra istersen esirleri serbest bırak" diyor.
Yani orda "bundan sonra mutlaka esirler serbest bırakılacak. insanlar alınıp satılmayacak" anlamında bir emir yok.
 
Peki kuran'ın diğer ayetlerinde böyle bir hüküm var mıdır...?
Bunun için önce köleliğin ne kadar yanlış birşey olduğunun anlatılması gerekir... 
 
O halde şu soru akla geliyor: Şayet Kuran'da kölelik kaldırıldıysa, bunun temellendirilmesi nasıl yapılmıştır?
 
İnsanları bundan vazgeçirmek için, önce neden yanlış birşey olduğunu anlamalarını sağlamak lazım... öyle değil mi..?
 
Mesela... "Kölelik onur kırıcıdır.. Kişilerin mal gibi alınıp satılması, insanlığa hakarettir. bu büyük bir zulümdür. temel hak ve özgürlükler kutsaldır.
insanların sadece mesleki hizmetleri satın alınabilir, şahsiyeti satın alınamaz. Kimsenin nasıl ve nerde yaşaması gerektiğine başkası karar veremez."
 
..... gibi köleliğin yanlışlığını anlatan hükümlere kuran'da hangi ayetlerde yer verilmiştir?
Ve köleliğin neden yanlış olduğunu anlatması gereken bir kitapta, kadınlara ve kölelere "mal" denilmesi ne ile açıkanabilir? (bknz: Ahzap 50 & Nahl 75)
 
Ayrıca Muhammed 4 de kölelik kaldırıldıysa, peki yüzyıllar boyu insanlar bunu neden anlamamış?
Herşeyi bilen tanrı neden ayetin doğru anlaşılmayacağını bilememiş?  
Mesela -çelişen başka bir ifade olmaksızın- yukarda italik yazdığım iki satırı bile yazmış olsa, binlerce insan bu zulümden kurtulmuş olacaktı.
Peki bu kadar açık birşeyi bilmeyen bir tanrı olabilir mi...?
 
Kuran'ın köleliği kaldırması gerektiğini düşünerek, buna uygun anlamlar bulmaya çalışıyorsunuz...
ama unuttuğunuz birşey var; bunu yapmak için önce köleliğin yanlış birşey olduğuna karar vermeniz gerekir...
Oysaki o dönemdeki cahil ve artniyetli insanlar, bu niteliğe sahip değiller ve bu yüzden kölelik yayılmış durumda.
 
Yani önce kuran'ın insana bu kararı aldırabilmesi gerekiyordu... ama siz tam tersi olması gerekliymiş gibi kuran'ı savunmaktasınız... 
Sizce de burda bir mantık hatası yok mu?

 
 
 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamda köleliğin kaldırıldığını iddia edenlere tekrar soruyorum....:

Bu dinde köleye neden MAL denilmiştir.... köleliği kaldırmak isteyen biri, kölelere MAL diyebilir mi...?

Mal dediği insanların, hangi haklarından bahsetmiş olabilir bu din....?

16/Nahl 75: Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının MALI olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu ? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler. "

"Bunlar hiç eşit olur mu?" diyerek de, köle ile sahibinin hiçbir zaman eşit olamayacağını ilan etmiş zaten...!

 

Ve ne ilginç tesadüftür ki, kadınlara değer verdiği iddia edilen din, kadınlara da mal diyor..?

33 Ahzap 50: Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları.....

... diyerek uzun bir kadın listesi saymakta ve sonra onları istediği sıraya göre dizme yetkisi vermektedir.

Peki "Ganimet" nedir.... : Savaşta / bedavadan ele geçen mal !

 

Ayrıca, Bakara 223:  Kadınlarınız, tarlalarınızdır. Tarlalarınıza dilediğiniz gibi girin...

Tarla bir şahsiyet midir, yoksa mal mıdır..?

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İstediği zaman gayet anlaşılır bir şekilde ayetlerini açıklayan allah, isteseydi polemiğe mahal vermeyecek şekilde köleliğin kaldırıldığı
ayetini de yazdırırdı. Muhammed 4'de köleliğin kaldırılması yoktur, devlet başkanının savaş esirlerini salıverme yetkisi vardır. TC Cumhurbaşkanı'nın affetme yetkisini kullanarak Alaattin Çakıcı'nın mahkümiyetini afetmesi yetkisiyle aynıdır desek buna, yanlış olmaz heralde. RTE, Alaattin Çakıcı'nın mahkumiyetini affetmez, çünkü siyasi vizyonları ters hatta düşmanlar... Muhammed 4'ün ayetindeki anlam da öyle... Düşmanlığı sertleşmiş iki tarafın afedici olma seçenekleri dardır ve ayetin uygulanabilirliğini daraltır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köleliği kaldırdığı... yani o insanların iyiliğini düşündüğü iddia edilen ayete "onların boyunlarını vurun" diyerek başlaması da ayrı trajikomedi !

Bu insanların haklarını düşünen biri "kafasını koparın" diyerek lafa başlayabilir mi....!

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burda bilhassa bold mavi yaptığım yerlere dikkat edersek, burda gerçekler biraz daha ortaya çıkmış oluyor:

1. fe izâ : artık, bundan sonra olunca
2. lekîtum (u) : karşılaştınız
3. ellezîne keferû : inkâr edenler
4. fe darbe : o zaman, derhal, hemen vurun
5. er rikâbi : boyunlar
6. hattâ izâ : oluncaya kadar
7. eshantumû-hum : onları güçsüz, zayıf bıraktınız
8. fe şuddû : o zaman kuvvetli tutun, bağlayın
9. el vesâka : bağlar
10. fe : bundan sonra, artık, nihayet
11. immâ : amma, ya veya, ister öyle ister böyle
12. mennen : ni'metlendirerek, lütfederek (bedelsiz)
13. ba'du : sonra
14. ve immâ : ve amma, ya veya, ister öyle ister böyle
15. fidâen : fidye alarak (bedel karşılığı)
16. hattâ tedaa : bırakana kadar
17. el harbu : harp, savaş

 

Kuranmeali.org yazılımından aktarıyorum. burda daha önce farketmediğim bazı detaylar da dikkatimi çekti.

Yani ayetin bu kısmının tercümesi aynen şöyle oluyor: 47/ Muhammed 4:

İnkâr edenlerle karşılaştığınız zaman derhal boyunlarını vurun ! Nihayet onları çökertip etkisiz hâle getirdiğinizde bağlarını sıkıca bağlayın.

Artık bundan sonra esirleri ister lütfederek, ister para karşılığı salın. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur.

 

İster lütfederek, ister para karşılığı bırakın diyor. Yani serbest bırakılması ancak müslümanın lütfu ile olabilir !

Aslında onun hakkı değil de, ama köle sahibi lütfederse bırakacak !

Diyelim ki bedelsiz bırakmak istemedi ama fidye ödeyen kimse de olmadı... Bu durumda köle olarak tutulmasına hiçbir engel yok bu ayette...

Çünkü "isterse bedelsiz bırakabilir" diyor !  

Yanlışım varsa düzeltin. ama "isterse bedelsiz bırakabilir" dendiğinde bu sonuç çıkıyor? 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

1.Muhammed 4 köleligi sona erdirdi. Daha önce edinilmis olan kölelerin özgür birakilmasi içinse tasfiye ayetleri indirildi. Örnegin "erdemli köle ve cariyelerinizi evlendirin" diyen Nû 32. Köle evlenince özgür oluyor.

2."Kuran'daki islam"da Muhammed 4'ten sonra köle edinmek haram. Kula kul olmak küfürdür. Fatiha suresinde şöyle dile getiriliyor bu: Allah'im! Sana tapinir, senden isteriz biz, iyyake na'buduı ve iyyake nestaiyn. Köle, kul diye tercüme edilen abd aslinda tapinmak demek. Köleler sahiplerine tapinir, müslümanlar yalnizca Allah'a.

3.Mevcut çevirilerdeki "hür kadinlar"in Arapça metindeki karsiligi "muhsenatil muminat"tir. Ama çeviriler yanlis. Dogru çeviri: iffeti korunan mümin kadinlar. Kisacasi, ayette hür olan/olmayan mümin kadinlar diye bi ayrim yok.

4. Ve men lem yestati' minkum tavlen en yenkihel muhsenatil müminati fe min MA MELEKET EYMANUKUM min feteyatikumul müminat, ve iffeti korunan bagimsiz mümineler ile evlenemeyenleriniz YEMiNLERiNiZiN YÖNETTiGi iFFETLi GENÇ KIZLARINIZ ile evlensinler. Müslüman hür/köle kadin diye bi ayrim  yok.

Simdilik buraya kadar söylenenlerle ilgili görüsleriniz lütfen?

Aynen kardeşim.  Helal olsun. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahzab/50.     Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

İşe bak, bu dinin kurucusu bile köleliği sona erdirdiğinden habersiz, savaşta ele geçirilen kadınları bunlar ganimettir diyerek cariye yapıyor, buna rağmen çıkmış bir kaç arap yalakası bizim putumuz köleliği sona erdirdi diyor, bok sona erdirdi. Be geri zekalı salaklar, bu müslümanlar tam 1300 yıldır insanları köle ve cariye yaparken putunuz ne bok yiyordu, neden engel olmadı kendi adına insanların köle ve cariye yapılmasına? Muhammed'in karıları ile arasındaki en ufak bir sorunda eteklerini savurarak koşturan arap putu 1300 yıldır müslümanların insanları köle ve cariye yapmasına ses bile çıkarmamış.

"Bundan sonra kölelik ve cariyelik yasaktır, elinizde bulunan köle ve cariyeleri azad edip özgürlüklerine kavuşturacaksınız ve köle ve cariye edinmeyeceksiniz, bunu yapanlara karşı da elinizden geldiği kadar mücadele edeceksiniz." diye bir ayet var mı Kuran'da? Ivır zıvıra öfkelenip lanet okuyan bu sapık put neden köle ve cariye edinenlere lanet okumamış?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...