Jump to content

İslamda kadının hakkı


Recommended Posts

  • İleti 471
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kadının tutsaklık üçlüsü: Kardeş, baba, koca

11215_760997357260296_1658092162_n.jpg

Kadın İslam'da bir kuluçka, bir insan prodüksiyon makinesi ve bir cinsel objedir.

1465111_769956369697728_1667592937_n.jpg

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ah güzel kardeşim benim yazdıklarımı tastik ediyorsun birdaha oku birdaha

Hiç gökten helva gelirmi gelmez gelseydi helvacılar neder

Hiç asa yılana sonrada ejderaya dönüşürmü dönüşmez

Bu sözler kalıplanmış sabit sözler burda bana var onu çıkar aramızdaki konuşma aynı musa ile firavunun kussası gibi görmeye anlamaya çalış

Musa firavuna yaptıklarını anlattı sonra da doğruları söyledi firavun büyüklendi kabul etmedi büyücü mecnun dedi kurmayları bunun böyle bitmeyeceğini musayı toplum içinde susturmak gerktigini söyledi ve o günü bayram toplanma yaptılar firavun ne kadar büyücü yani musa gibi konuşan düşünen bilginlerini topladı o büyücüler bildiklerini dayandıkları örf adet geleneklerini (asa) larını ortaya attılar

Musada bildiklerini dayandığını doğruyu (asa) larını ortaya attı bu doğrular onların doğrularını çürüttü yok etti tıpkı ejderha gibi

Hala asa yılana ejderhaya dönmez mı deyeceksiniz yoksa bana mecnunmu

Tamam seni anladım sen bunların mecaz olduğunu dile getiriyorsun ancak insanlar böyle değilde hakikaten yılana dönüştüğüne inanıyorlar. Mesela ayın 2 ye bölünmesi veya peygamberin parmaklarından sular akması ve herkesin içeceği yeri bilmesi vs... bunlar mecaz anlamı olan olaylar olmalı o halde. Mucizeler bilinen manada yok diyebilir miyiz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamam seni anladım sen bunların mecaz olduğunu dile getiriyorsun ancak insanlar böyle değilde hakikaten yılana dönüştüğüne inanıyorlar. Mesela ayın 2 ye bölünmesi veya peygamberin parmaklarından sular akması ve herkesin içeceği yeri bilmesi vs... bunlar mecaz anlamı olan olaylar olmalı o halde. Mucizeler bilinen manada yok diyebilir miyiz?

Manalara mecaz yükleyen insan mecazı gecekten olmuş diyen gene insan

Belki o zamanın konuşma kültürü anlatımı mecaz üzerine idi yada bu zamanla kelimelerin anlamları değişe değişe değişe geldi şu bir gerçekki insan bu mecazlarla kendi inancını savunarak mutlu oluyor yaptıklarını kendi uydurduğu mecazlarla örtüyor

Resuller de bizim gibi beşer idi yaşadılar ve öldüler bizlerden üstünlüğü takva bilinç te tekamule ulaşmaları anlatıldığı gibi mucizeleri yok allahın ilmine aykırı allah herşeyi önümüze sermiş yani dilemiş bunun dışında ekstra dan mudalesi yok

Link to post
Sitelerde Paylaş

İSLAM SÜBYANCILIĞI TEŞVİK EDER

yM8Ilbm.jpg

Apolojetikler çeşitli savunmalarla Aişe hadislerini açıklamaya çalışırlar. Yok yaşı reglden itibaren yaşı sayılıyormuş, yok sıcak ülkelerde kızlar erken serpiliyormuş. Quran ve hadisle desteklenen bu çağdışılığı örtmeye, gizlemeye çalışmak için kırk takla atarlar. Oysa İslam'ın küçük yaşta evlendirme izni verdiği gün gibi âşikâr.

8Sltzbw.jpg

9K8G0iS.jpg

TQXptaM.jpgv1exvUT.jpg

Talâk/4

Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla (henüz) âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir.

Tefsir Kaynakları

  • (1) Mevdudi
    Büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.
    Kur’an’ın bu açıklamasına göre burada “Mudhale” (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü eğer mübaşeret olmasaydı iddet sözkonusu olmazdı. (Bkz. Ahzab: 49) Bu yüzden henüz hayız görmeye başlamamış kızların iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre bu yaştaki kızlarla evlenmek ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. Dolayısıyla Kur’an’ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir Müslüman’ın yasaklamaya hakkı yoktur.
    - Ebu’l Al’a Mevdudi, Tefhimu’l Kuran, Talâk/4 (oku)

  • (2) Taberi
    Âyet-i kerimede “Hiç adet görmeyenler de böyledir.” buyurulmaktadır. Bundan maksat küçük yaşta evlenen ve zifafa girdikten sonra boşanan kadınlardır. Bunlar adet görmedikleri için iddetleri aylarla ölçülür; bu da üç aydır. Nitekim Süddi, Katade ve Dehhak bu kısmı aynı şekilde izah etmişlerdir.
    - Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Talâk/4 (oku)

  • (3) İmam Kurtubi
    “İddetleri vaktinde” buyruğu, sözkonusu edilen kadınların kocaları ile gerdeğe girmiş olan kadınlar olmasını gerektirmektedir. Çünkü kendileri ile gerdeğe girilmemiş olan kadınlar yüce Allah’ın “Ey iman edenler! Mü’min kadınları nikahlayıp sonra kendilerine dokunmadan onları boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağımız bir iddet olmaz” (el-Ahzab, 33/49) buyruğu ile bu kapsamın dışına çıkarılmaktadır.
    - İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 17/417.
    “Asla ay hali olmayanlar” ile kastedilen küçük yaştakilerdir. Bunların da iddetleri üç aydır. Buna göre haber hazfedilmiştir. Bu durumdakinin iddetinin ay hesabı ile yapılmasının sebebi bunda adetin olmayışıdır.
    - İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 17/437-438.

  • (4) Mukâtil B. Süleyman El-Horasânî
    Bakara Suresi’nde yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
    Boşanan kadınlar kendi kendilerini üç kur’ (yani, üç ay hâli) gözetlerler. (Bakara/228).
    Boşanan kadınların iddeti bu şekilde idi. Ancak Yüce Allah, kocasının kendisi ile gerdeğe girmeden boşadığı kadını bundan istisna ederek Ahzâb Suresi’nde şöyle buyurmaktadır:
    “Ey îmân edenler! Mümin kadınları nikahlayıp sonra kendilerine dokunmadan (yani onlarla cima etmeden) onları boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağınız bir iddet yoktur. (Ahzâb/49).
    Talâk sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
    Hayızdan kesilmiş (yani yaşlı olduklarından dolayı artık hayız görmeyen) ve (yaşlarının küçüklüğü sebebiyle henüz) hayız görmeyen kadınlarınıza gelince -şüphelendinizse- onların iddeti üç aydır. (Talâk/4)
    Görüldüğü gibi hayız görme yaşına gelmemiş ve kendisi ile gerdeğe girildikten sonra kocası tarafından boşanmış kadının durumu da aynı şekildedir; onun da iddeti üç aydır.
    - Mukâtil B. Süleyman El-Horasânî, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret Yayınları, S. 217-219 – Talâk bahisleri; Kadının İddeti ve İddet Esnasındaki Sükna Hakkı (oku)

Fıkıh Kaynakları

  • (1) Camisab Özbek, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı
    Ayrılma İddeti: Cinsi ilişkiden sonra nikahın fesh olunması veya boşanma suretiyle ayrılan kadının beklemesi lazım gelen iddettir. Eğer kadın hamile ise onun iddeti doğurması ile biter. Bu hükmün delili Talâk 4 ayetidir. Eğer hamile değilse ve hayız görüyorsa onun iddeti kocasından ayrıldıktan sonra üç defa temizlenmektir. Bunun delili Bakara/228′dir.
    Eğer kadın bulûğa ermemiş veya hayızdan kesilmiş ise onun iddeti kocasından ayrıldıktan sonra üç aydır. Bunun delili Talâk/4′tür.
    Cinsi ilişkisiz boşanan kadın veya nikâhı fesh olan kadının iddet beklemesi söz konusu değildir. Bunun delili Ahzab/49′dur.
    - Camisab Özbek, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, Ravza Yayınları, (4. Cilt, 3. Bölüm), 62. Bölüm, İddet, Ayrılma İddeti (oku)

  • (2) İmam Nevevi
    Ayrılma iddeti: Koca hayatta iken nikahın feshi veya boşama sebebi ile karısından ayrılmasına bağlı olan iddettir. Bu iddetcinsel ilişkiden sonra veya erkeğin menisini karısının rahmine akıttıktan sonra meydana gelen ayrılma ile vacib olan iddettir.
    (…)
    Hayız görmemiş hür olan küçük yaştaki kadın ile hayız halinden tamamen kesilmiş kadının iddeti hilâl ayı ile üç aydır.
    - İmam Nevevi, Minhac, Kahraman Yayınevi, Nikah, İddet (oku)

  • (3) Molla Hüsrev
    Küçüklükten veya yaşlılıktan dolayı hayz görmeyen veya bulûğuna yaş ile hükmedilip hayz görmeyen hür kadın hakkında talâkta iddet üç aydır. Çünkü Allah Teâlâ ,(C.C):
    “Kadınlarınız içinde ay hâli görmekten kesilenler ile henüz ay hâli görmemiş olanlarda eğer şüphe ederseniz onların îddet beklemeleri üç aydır.” buyurmuştur.
    Eğer kadın cima edildi ise üç ay iddet bekler. Çünkü yukarda geçtiği vechle cimâdan önce boşanırsa iddet yoktur.
    - Molla Hüsrev, Gurer ve Dürer, 2. Cilt, 3. Bölüm, İddet Babı (oku)

  • (4) İbn Rüşd
    İddetin (Boşanmada Bekleme Süresinin) Çeşitleri:
    Kadın ya hürdür, ya cariyedir. Bunlardan her biri de boşandığı zaman ya kendisiyle gerdeğe girilmiş ya girilmemiştir.Eğer kendisiyle gerdeğe girilmemiş ise bu kadının iddeti yoktur; boşanır boşanmaz evlenebilir. Zira Cenâb-ı Hak “Ey iman etmiş olanlar.. Mümin kadınlarla evlendikten sonra onlarla temas etmeden onları boşadığımzda onların size iddet saymasına lüzum yoktur” buyurmuştur. Eğer kendisiyle gerdeğe girilmiş ise o zaman bu kadın ya adet gören, ya da görmeyen kadınlardandır. Adet görmeyen kadınlar da ya küçüktürler, ya da yaşlı oldukları için artık âdetten kesilmişlerdir. Adet görenler de ya gebedirler, ya normal âdetleri devam eder, ya herhangi bir sebeble kanları kesilmiştir, ya da müstehazedirier.
    - İbn Rüşd Kadı Ebu’l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/75 – Talak, İddetin Çeşitleri (oku)

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat Türk müslümanlar tüm bu kanıtlar karşısında kör, sağır ve dilsiz kalıyorlar ve imamlardan, ruhban sınıfından belledikleri klişelerle kendilerini avutmaya devam ediyorlar ne yazık ki. Cehennem korkusu beyinlerini mühürlemiştir.

UTsR6eu.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Kadın bedeni süstür, örtünmesi gerekir" diyen bir kültürde heyecanlı aşk hikâyeleri de yazılmaz ki. Yaratıcılığı ve romantizmi katleden bir din. Resim, heykel ve müzik yasağı da cabası. İslam halkları aptallaştırmak için biçilmiş bir kaftan.

HF7Evdj.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu da Müslümanların yozlaşmış aşk anlayışı. Sübyanları koynuna almanın adını aşk koyuyorlar. Başı açık kadınları orospu, kızlı erkekli evleri fuhuş yuvaları olarak etiketleyen karanlık zihinler!

9UnqNy2.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ortaçağ bedevi ahlâki yapısının bir diğer realitesi: Cariyeler (sex köleleri). Rezilullah (salla Allahı vesaire) ve çapulcu çete düşmanlarının topraklarına tecavüz ediyor, talan ediyor ve kocalarını katlettikleri kadınları ödül olarak alıyorlardı. Tiksinç bir adet. Üstelik insanlığa kılavuz olduğu öne sürülen bir kitapta böyle bir şeyin olması katmerli rezalet!

Dxw4HZc.jpg

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu da Müslümanların yozlaşmış aşk anlayışı. Sübyanları koynuna almanın adını aşk koyuyorlar. Başı açık kadınları orospu, kızlı erkekli evleri fuhuş yuvaları olarak etiketleyen karanlık zihinler!

9UnqNy2.jpg

Bu lafı demiş mi Necip cidden? Zaten dinciliği yüzünden çok sevmezdim ama bu lafı da etmişse hiç öyle edebiyat derslerinde falan gösterilmeyi hak etmeyen bir "tıkalı beyin"miş!

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'da kadının durumu her iki alem açısından iç açıcı değil. Onlara dünyada da ahirette de zillet var. Öyleyse dindar kadınlar İslam'dan ne bulur anlamış değilim. Bu aşağılanmayı nasıl görmezden gelebiliyorlar?

dJfZWWr.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...