Jump to content

okkalı ateistler bile yeterince korkarsa...


Recommended Posts

  • İleti 64
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Karinca deprem oldugunda muslus ev sahibiz bismillah bismillah allahim sen buyuksun diye diye zilgit cekiyordu kapida ve bende korkuyla arkasinda merdivende ayakta durmaya calisiyordum sallantidan dolayi, az daha dereye dusecektim, cunku ev dereye bitisikti, aklima zerrenin zerresi allah gelmedi o korku esnasinda ama allaha yalvaran o evsahibi uc ay sonra her yeri catlayan bu evin ustune uc kat daha cikti, muslumanin akli mantigi sebeb> sonuca bu kadar calisir iste, kendi sonunu kendi hazirlar sonra tekrar kendi uydurdugu allahtan medet umar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karinca deprem oldugunda muslus ev sahibiz bismillah bismillah allahim sen buyuksun diye diye zilgit cekiyordu kapida ve bende korkuyla arkasinda merdivende ayakta durmaya calisiyordum sallantidan dolayi, az daha dereye dusecektim, cunku ev dereye bitisikti, aklima zerrenin zerresi allah gelmedi o korku esnasinda ama allaha yalvaran o evsahibi uc ay sonra her yeri catlayan bu evin ustune uc kat daha cikti, muslumanin akli mantigi sebeb> sonuca bu kadar calisir iste, kendi sonunu kendi hazirlar sonra tekrar kendi uydurdugu allahtan medet umar..

Demek ki ev sahibiniz çakma müslümanmış. Desene Allah'ı ancak ev silkelenince hatırlamış; sonra da çürük eve 3 kat daha kat çıkıp ilk depremde yıkılmaya vize alırken Allah'ı unutmuş. Ama Allah onu elbet unutmayacak. Ne yapacak azrail gelince; şey efendim daha bir 3 kat daha çıkacaktım, aceleniz ne, ondan sonra gelseniz olmaz mı, hem bir sonraki kiraları toplayıp sana da kıyak yaparım derse şaşmam.

tarihinde Karınca tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan neden korkar ki?

İster yaratılış ile var olduğunuza ister biyolojik evrimsel süreçlerin sonunda var olduğunuza inanın, korku, varlığımızı devam ettirebilmenin yardımcı elemanlarından biridir.

Öyle ise her insanda var olan bu temel duygunun, "bizim varlığımızı devam ettirebilmemiz için", bizde olduğu sonucunu çıkarabiliriz.

Eğer sonuç doğru ise, varlığımız, varlığımızın devam etmesini dileyen bir amaçsal kurguya ve bu kurguyu kuran bir iradeye dayanması gerekiyor.

Sonuç itibarı ile insanın, korkarak da olsa, varlığını ve devamını sağlayan iradeyi araması, bulması, sığınması veya tersten bakarsak yaratması doğal olanı..

Bu bakımdan teizme karşı değilim, ancak peygamberler neyin nesi anlamış değilim..

Din dediğimiz şey, ya ilk sahtekarla ilk aptalın karşılaşmasından doğmuş ve günümüze kadar gelmiş kurumsallaşmış bir uyanıklık abidesi, ya da gerçekten Tanrı nın öznel bir seçimi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçekten gönül bağıyla Allah'a, Kurana, peygamberimize inanan bir kişi ölümden zerre korkmaz.

Kim ki müslümanım deyip kazalarla karşılaşma refleksleri hariç, normal bir durumda düşünürken ölümden sonra yok olmaktan tit tir titrerse, o kişinin ölümden sonra yaşamın olmadığına dair şüpheleri vardır içinde; dolayısıyla Kuranla ilgili de şüpheleri vardır bilinçaltında. Bu da onun tam anlamıyla müslüman olmaya erişemediği anlamına gelir. Ve bazen böyle kişilerin günlük yaşam felsefesi ve davranışları ateistlerinki ile aynıdır.

Hele ki ateistler için, ölümden sonra yok olma korkusu, hiç olma korkusu yok mu; dübürleri binbeşyüz atar. Onun için madem yok olacağız, bu hayattan maksimum zevk alalım derken; azıtıp da her türlü sapıklığa batarlar.

Normal değil de uçan kaçan ateistlere önerim; nasıl olsa öldükten sonra yok olacağız diye, her türlü sapıklığı denemeye kalkmayın, delikanlı olun, adam olun yeğenlerim; bu dünya babanızın malı değil, herkesin ortak yaşam alanı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölümden sonra yok olup, yaptıklarının hiç bir karşılığının olmadığını düşünmek, yaptıklarının bir karşılığı olduğunu düşünen inanıra göre göre daha bir korkakça..

Öte yandan yaptığı iyiliği bir manfaati olduğundan yapan, yapmadığı kötülüğü cezası olduğundan yapmayan bir inanıra göre, bir karşılığının olmadığını düşünerek yapılmayan kötülük veya yapılan iyilik daha mert ve dürüstçe..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam dinine inanan bir kişi en nihayetinde insandır.İnsanında hataları vardır.İçki içmek haramdır ve islama inanan hiç kimse içki içmek helal demez.İçki içmenin haram olduğunu ve yaptığı davranışın bir cezası olacağına inanır.Sonuçta insanın belli bir özgür iradesi vardır.İslam dinine,hristiyanlığa,yahudiliğe inanmanında bir seçim olduğu gibi hiç bir dine yada yaratıcıya inanmamakta bir seçimdir.

Forumda sürekli tatlı su müslümanlığı yada yeni yeni islam dinine kılıf uydurma adı altında eleştirileri görüyorum.Sonuçta islam dinine inan bir insan Kuran-ı Kerimi okur okuduğunu anlamaya çalışır ve hayatını anlayabildiği ölçüde devam ettirir.Her insanın anlama kapasitesi yada anladığını uygulama kapasitesi aynı değildir.Bu yüzden hiç kimsenin kişinin islama göre yaşayıp yaşamadığını söyleme hakkı yoktur.Bunun takdiri islam dinine inanan kişi ile Allah arasında olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

Zaten ölümden sonrasına inanmayan herhangi bir yaptıram maruz kalmayacağını savunan insanlar neden ölümden korksunlar ki ? Ama benim asıl anlamdığım olay ise şu.Yaşamdan zevk almayan hayalleri kırılmış umudunu kaybetmiş hiç bir dine yada yaratıcıya inanmayan insaların neden bu yaşamın acısına katlanmaya çalıştıkları.Örneğin aşk acısı çekmedim diyen bir atesit var mı yada farklı psikolojik acıları çekmeyen( örneğin çok sevdiğiniz insanların ölmesinin getirdiği acı) veya fiziksel acılara katlanmak zorunda kalan örneğin şiddetli migren gibi acıları çeken biri niye hala yaşama tutunmaya çalışıyor.?

Özellikle Türkiye'de yaşamak gerçekten çok zor.Her an ne olacağımız belirsiz bir şekilde gelecek kaygısı yaşıyoruz ve devlet güvencemizde maalesef yok.

Bütün bunlara rağmen neden ateist bir insan yaşamaya devam etmeye çalışıyor.Sonuçta umut etmek,hayal etmek gibi kavramlar somut olmayan soyut kavramlar ve bilime inanan atesit bir insanın bu tür soyut kavramları da kabul etmemesi lazım.Eğer bu kavramları kabul ediyorsa kendisi ile çelişmiyor mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili james

Yaşama tutkusu bir insanın en zirvedeki tek tutkusudur. Bir insan hayatta kalabilmek için her şeyi yapar.Hem de sınır tanımadan...

Asıl mesele " yok olmak korkusu" ... Bunu hiç bir Ego kabul edemez. Yok olmayı göze alamaz.

-Sen bir damlasın ve sonsuz okyanusa karışıp yok olacaksın.Bu, içini titreten korkunç bir olay...

+Ya da sen bir damlasın ve okyanusa karışıp orada olduğunu bilerek ve okyanusa hayat eklediğini düşünerek mutlu olacaksın...

iki zıt bakış açısı.

sen hangisini seçersin ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet pahis

bütün iyilikler karşılık beklenerek yapılıyor. anlamsız ve değersiz..

Bütün kötülükler de karşılığı beklenen ve alınamayan iyiliklerin (!) sonuçlarıdır.

Görüyoruz ya ,

ne iyilik gerçek iyilik , ne kötülük gerçek kötülük...Sahte ve boktan bir dünyada yaşıyoruz...:)Hiç kimse mutlu değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

sırf aşağıda bi cevap olsun diye mi yazıyorsunuz gerçekten mi anlamıyorsunuz bunu net olarak anlamış değilim. tekrar anlatayım: incil ve tevrat'a göre müslümanlık tanrının gönderdiği bir din değildir. o nedenle günümüzde yaşanılan ve bilinen haliyle yahudilik veya hristiyanlığın tanrısı gerçek ise müslümanlar saptırılmış ve yanlış şeylere inanan insanlardır.

yani tanrı varsa bile ne kadar inanırsan inan farklı dinler olduğu müddetçe herkesin her zaman hapı yutma ihtimali var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili james

Yaşama tutkusu bir insanın en zirvedeki tek tutkusudur. Bir insan hayatta kalabilmek için her şeyi yapar.Hem de sınır tanımadan...

Asıl mesele " yok olmak korkusu" ... Bunu hiç bir Ego kabul edemez. Yok olmayı göze alamaz.

-Sen bir damlasın ve sonsuz okyanusa karışıp yok olacaksın.Bu, içini titreten korkunç bir olay...

+Ya da sen bir damlasın ve okyanusa karışıp orada olduğunu bilerek ve okyanusa hayat eklediğini düşünerek mutlu olacaksın...

iki zıt bakış açısı.

sen hangisini seçersin ?

Eğer herhangi bir inancım olmasaydı emin olun şu dünyada bir saniye bile kalmak istemezdim.Sonuçta acı çekerek neden yaşayayım.Dediğim gibi inancım olmasaydı fiziksel ve psikolojik anlamda acı çekmekten zevk almadığım sürece yaşamak benim için herhangi bir anlam ifade etmezdi.Sanırım yeterli bir açıklama olmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ''Uçak düşerken içinde hiç ateist kalmaz'' zırvasına benzemiş, genelleme yaparak ''Eminim bu böyle olur'' diye çıkarımlarda bulunmak üfürükçülük gibi bişeydir, kendi deneyimlerimden bahsedebilim sende tecrübelerinden bahsedebilirsin ama ''en babası bile arar'' dediğinde alacağın cevap ''Çapsız çapsız konuşma'' olacaktır.

Ben boğulma tehlikesi yaşadığımda zerre kadar din min tanrı manrı gelmedi aklıma suyun altında debelenirken.

Bilim adamlarının araştırması

Korkan ve kendini zavallı hisseden insanlar dinlere sığınırmış..haksız sayılmaz...

Korktukça kendine yardım edecek birşey ararmış..

Yani Dine inanıyorum diye akıllı insan sevinemez zaten..utanır..saklar inancını

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim adamlarının araştırması

Korkan ve kendini zavallı hisseden insanlar dinlere sığınırmış..haksız sayılmaz...

Korktukça kendine yardım edecek birşey ararmış..

Yani Dine inanıyorum diye akıllı insan sevinemez zaten..utanır..saklar inancını

Abdullah, şu ''çok korktuğun an'' hadisesinin yaşandığı anda insanın aklına tek gelen şey acı çekecekmiyim endişesiyle biran önce o durumdan kurtulmak için çabalamak oluyor, uçaktada olsan, suda boğuluyorda olsan panik halinde acilen olasılıkları değerlendirip nasıl kurtulurum hesabını yaparsın, bilinç önce kendini savunmaya geçer, tanrı o anda hiçtir, yoktur, hiç var olmamıştır, çünki bilinç tecrübelidir bu gibi durumlarda hiç ilahi bi yardımı tecrübe etmediği için aklına ilahi bir çözüm gelmez, boğulurkende tanrı beni kurtarsın demezsin biri görsün yetişsin diye başka İNSANLARIN seni görmesini umarsın ve buna çabalarsın. Bu her korkan tanrıya sığınır masalı tamamen ''heralde öyle olur'' tahmini yani işkembeden canlı yayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim adamlarının araştırması

Korkan ve kendini zavallı hisseden insanlar dinlere sığınırmış..haksız sayılmaz...

Korktukça kendine yardım edecek birşey ararmış..

Yani Dine inanıyorum diye akıllı insan sevinemez zaten..utanır..saklar inancını

Yani bilim adamları sana cesuryürek demiş.Hade bakalım bu gazla.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz ortaçağda kalmışsınız, topunuz birden :)

İlkçağlardan beri bu mevzular kafalarda dolanır durur. Benlki, duygular vs. nedir, nerdne çıkmıştır. Felsefeciler hele, ne kafalar ütülemiştir, işte Descartes, Sartre vs. vs.

Ama artık bilim çağındayız. Nedir bu işin aslı, bunu ancak bilimden öğrenebilirsiniz. Gidip ona sorsanıza?

Olay biyolojik bir olgudur. Dar kapsamda nörolojik. Nasıl yani.

5-Functions-Of-The-Human-Brain-4.jpg

Bu resme dikkatli bakın. Burada aslında iki beyin var. Birisi o "deep limbik system" dediği, diğeri ise onun etrafını çeviren gri kısım.

Bizim aklımız, fikrimiz, konuşmamız vs. hepsi o gri kısmın faaliyeti. Ama arzular, hırslar, korku vs. bunlar o ilkel beyin denen limbik sistemin bir faaliyeti. İlkel deniyor, çünkü o kısım köpeklerde maymunlarda filanda aynen mevcut.

Eylemlerimiz, bu iki beynin koordinasyonuyla belirlenir. Teknik olarak, gri kısımlar, düşünen kısımlar üstündür ve son sözü söyler. Ama refleks davranışlar, mesela güzel bir kızı görünce anvale olmamız gibi şeyler vs. ilkel beyinden gelir.

Bunların her ikiside öğrenme kabiliyetine sahiptir. Bir şey öğrenirseniz, her ikiside öğrenir. Ama unutmayın, ilkel beyin düşünemez.

Korktunuz. Üst beyin düşündü, bilgilerini taradı, bir şey bulamadı sizi korkutan o durumdan çıkmanızı sağlayacak. İşte o anda iş ilkel beyine düşer. O da ezberlediği, düşüncesiz bir şekilde, sizi bir eyleme zorlar. Dikkat edin, zorlar, üst beyne fikir beyan etmez. İşte o yüzden, düşen uçakta, kadın önce yavrusuna oksijen maskesi takmaya debelenir, kendi oksijensiz kalıp ikisi birden ölür. Zira alt beyin yavrunu kurtar demektedir. Ama düşünen kadın, önce maskeyi kendine takar.

Eğer siz, çocuğa küçükken, tanrının kendini koruyacağını, ondan yardım istemesi gerektiğini öğretirseniz, bu o ilkel beyinde kalacaktır. İlerleyen yaşlarda, kötü durumlardan kurtulmak için ne yapacağını öğretmezseniz de, ilkel beyinde kalan bu olacaktır.

Ve korkutulunca o kişi, üst beyin bu duruma bir çözüm bulamadığı anda, alt beyin devreye girip, allahtan yardım iste diyecektir. Çünkü o beynin bildiği budur, o düşünemez, o refleks tarzı çalışır.

Bu yüzden, mesela yolda giderken, bir aracı sollar, karşısına kamyon çıkınca, korkar, üst beyin bir ana kararsız kalırsa, alt beyin devreye girer, kaç der, tipik korkudan kurtulma durumu. Yada allah de, yardım iste der.

Kaç derse, şahıs kaçmak demek, gazla, topukla demek olarak düşünür ve frene basıp kolayca atlatacak yerde, gaza basar, kamyona bodoslama dalar.

İlkel beyin Allahtan yardım iste derse, allah allaaah diye bağırır, basit bir eylemle kurtulabileceği (basitçe, kendini şarampole atarak) durumdan, başka bir eylem yapamadığı için çıkamaz ve kamyonun altına girer.

İşte olay bu kadar basittir. Üst beyni geliştirir, zekayı ne kadar artırırsanız, bu saçma durumlara o kadar az düşersiniz. Ama bu kadarla kalmaz. Vahşet, sapıklık vs. vs. gibi şeyleri de o kişi o kadar engelleyecektir.

Müslümanların bu kadar vahşi, ilkel ve sapık olmaları, üst beyinlerini geliştirmeyi başaramadıkları içindir. Bu yüzden alt beyin pek çok durumda üst beyne hükmeder ve vahşet, sapıklık hepsini kolayca yaptırır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okkalı ateistler bile yeterince korkarsa , -son haddine kadar- sığınacak bir tanrı arayabilirler.

Bu durum o tanrının var olduğu anlamına gelmez.

Din adamları bu durumu çok iyi kullanarak toplumları binyıllardır etkileri altına almayı bu şekilde başardılar.

Oysa insan doğası gereği güç yetiremediği bir felaketle karşılaştığında kendisini bu felaketten koruyacak daha büyük bir gücün arayışına girer.Bu durum dinlerden önce de vardı dinlerden sonra da var olacak...

Elbette...insan aciz ve fakirdir ve muhtaçtır..Daha kendi vücudunu bile idare edememektedir..Öyle ise, bu acizliğinden ve fakirliğinden ve ihtiyacından dolayı, bütün ihtiyaçlarını karşılayacak ve düşmanlarından emin edecek ve acz ve fakrina medet edecek bir kudrete ilticaya muhtaçtır..

İşte biz müslümanlar, bizi yaratan ve yaşatan ve bütün ihtiyaçlarımızı bilen ve gören ve kalbimizden geçen en gizli arzulara bile cevap veren ve sonsuz ihtiyacımızı cennetin icadıyla karşılayan bir zata iiman edip, iltica ediyoruz..Siz ise, akılsız, şuursuz ve kör tabiata iltica ediyorsunuz..Aramızdaki fark bu..

Ne vakit kendi kendini idare edersin ve her ihtiyacını kendin karşılarsın ve hiç bir şeye ihtiyaç olmazsın.."ben kimseye muhtaç değilim" diyebilirsin..Yoksa, daha kendi vücudunu bile idare etmekten acizken ve hiç bir ihtiyacını karşılayamayacak ve hiç bir düşmanını defedemeyecek kadar acizken böyle bir meydan okuma ahmaklıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbette...insan aciz ve fakirdir ve muhtaçtır..Daha kendi vücudunu bile idare edememektedir..Öyle ise, bu acizliğinden ve fakirliğinden ve ihtiyacından dolayı, bütün ihtiyaçlarını karşılayacak ve düşmanlarından emin edecek ve acz ve fakrina medet edecek bir kudrete ilticaya muhtaçtır..

İşte biz müslümanlar, bizi yaratan ve yaşatan ve bütün ihtiyaçlarımızı bilen ve gören ve kalbimizden geçen en gizli arzulara bile cevap veren ve sonsuz ihtiyacımızı cennetin icadıyla karşılayan bir zata iiman edip, iltica ediyoruz..Siz ise, akılsız, şuursuz ve kör tabiata iltica ediyorsunuz..Aramızdaki fark bu..

Ne vakit kendi kendini idare edersin ve her ihtiyacını kendin karşılarsın ve hiç bir şeye ihtiyaç olmazsın.."ben kimseye muhtaç değilim" diyebilirsin..Yoksa, daha kendi vücudunu bile idare etmekten acizken ve hiç bir ihtiyacını karşılayamayacak ve hiç bir düşmanını defedemeyecek kadar acizken böyle bir meydan okuma ahmaklıktır.

Sen bunu birde gazzede geberip gidenlere anlatsana? Hangi birini o allah dediğin bedevi putçuğu gelip kurtardı yahudi köpeğinin dişlerinden?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz ortaçağda kalmışsınız, topunuz birden :)

İlkçağlardan beri bu mevzular kafalarda dolanır durur. Benlki, duygular vs. nedir, nerdne çıkmıştır. Felsefeciler hele, ne kafalar ütülemiştir, işte Descartes, Sartre vs. vs.

Ama artık bilim çağındayız. Nedir bu işin aslı, bunu ancak bilimden öğrenebilirsiniz. Gidip ona sorsanıza?

Olay biyolojik bir olgudur. Dar kapsamda nörolojik. Nasıl yani.

5-Functions-Of-The-Human-Brain-4.jpg

Böyle bir sanatı görüp de, sanatkarı inkar eden bir ahmaksın sen...Söyle bakalım, senin bu beynini meydana getiren atomlar niçin bu kadar hikmetli bir aleti meydana getirmek için hep birlikte hareket ediyorlar..Onlar hareket ettiren kuvvet nedir? O kuvvet beynin nasıl yapılacağını ve vücudunla nasıl bağlanacağını ve bu saydığın hikmetleri nereden biliyor?

Bizi bu konularda da bilgilendirirsen seviniriz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...